Kalem Suresi

wikishia sitesinden
(Kalem sayfasından yönlendirildi)
Kalem Suresi
Sure Numarası68
Cüz29
Nüzul
Nüzul Sırası2
Mekki/MedeniMekki
İstatistiksel Bilgiler
Ayet Sayısı52
Kelime Sayısı301
Harf Sayısı1288


Kalem Suresi (Arapça: سورة القلم) ve ya Nun ve'l-Kalem, Kur'an-ı Kerim'in altmış sekizinci suresi ve 29. bölümde yer alan Mekki surelerinden biridir. Allah'ın ilk ayetinde Kalem üzerine yemin etmesinden dolayı bu sureye Kalem denilmiştir. Kalem Suresi'nin içeriği, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'i müşriklerin iftiralarına karşı teselli etmek, sabıra davet etmek, müşriklere uymaktan men etmek ve müşriklerin kıyamet günündeki azabını hatırlatmak niteliğindedir. Bu surenin meşhur ayetleri arasında Peygamber Efendimiz (sav)'i yüksek ahlaklı olarak tanıtan "ahlak ayeti", nazar ayeti bulunmaktadır. Farz veya müstehap namazlarda Kalem suresini okuyan kimsenin, fakirlikten ve kabir sıkıntısından kurtulacağı hadislerde belirtilmektedir.

İsimleri

Kalem Suresi adını, birinci ayette geçen “Kalem” kelimesinden almıştır. Zira Allah-u Teâla bu surede kaleme ve yazdıklarına yemin etmiştir; “Andolsun kâleme ve yazdıklarına”. Mukatta harflerden “Nun” harfi ile ve daha sonra “Kalem” kelimesi ile başlamasından dolayı bu sureye “Nun” veya “Nun ve Kalem” Suresi de denmiştir.

Özellikleri

Kalem Suresi kari ve müfessirlerin ortak görüşüne göre 52 ayet, 301 kelime ve 1288 harften ibarettir. Mekki olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 68 ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 5. veya 2. suresidir. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir ve yaklaşık yarım hizbdir. Kalem Suresi mukatta harfleri ile başlayan yirmi dokuz surenin sonuncusu, and ve yeminle başlayan surelerin ise onuncusudur.

Konuları

Kalem Suresi Allah-u Teâlâ’nın kalem ve yazdıklarına yemin etmesiyle başlamaktadır. İkinci ayette ise, İslam düşmanlarının mecnun ve deli diyerek peygamberle alay etmeleri karşısında, Allah Resul-ünün (s.a.a) Allah tarafından övülmesiyle mecnun olmadığına işaret edilmektedir. Bu surenin başka bir ayetinde ise “imhal” konusuna, yani kâfir ve sitemkârlara “onların daha fazla zararı ile sonuçlanan mühlet verme” konusundan söz edilmekte ve daha sonra günah, fesat ve Allah’tan gaflet etmelerinden dolayı Ashabe’l Cennet’in (buradaki manası bahçe sahipleri) başına gelen belayı ve hikayesini nakletmektedir. Kalem Suresi'nin sonunda da nazar ayeti olarak meşhur olan ve göz değmesini def eden “ve in yekad” ayetine değinilmektedir.[1]


Tarihi Öyküler

Ashab-ı Cennet'in Öyküsü

Kalem Suresi, 17. ayet-i kerimeden sonra Yemen’de yemyeşil bağları olan bir grup zenginin öyküsünü anlatmaktadır. O bağ, yaşlı bir adamın bağıydı. Yaşlı adam, ihtiyacı olduğu kadarını kullanır ve fazlasını ihtiyaç sahiplerine verirdi. Yaşlı adamın ölmesinin ardından, çocukları bağın tüm mahsulünü kendileri için ayırmaya ve ihtiyaç sahiplerini bu nimetten mahrum etmeye karar verdiler.

Yaşlı adamın çocuklarının sergilediği bu cimrilikten dolayı bağa yıldırım düştü. Yıldırımın düşmesiyle yanan bağdan eser kalmadı. Yaşlı adamın çocuklarından biri, kardeşlerini Allah’ davet etti. Tüm kardeşler, yapmış oldukları işten pişman olup tövbe ettiler. Surenin 33. ayet-i kerimesi, öykünün sonunda ihtiyaç sahiplerini unutanların ve gururlananların böyle bir akıbete duçar olacaklarını hatırlatmaktadır. [3]

Meşhur Ayetler

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ

Ve az kalmıştı ki kâfirler, Kur'ân'ı duydukları zaman seni gözleriyle yiyip helâk etsinler ve derlerdi ki: Şüphe yok, bu, bir deli elbette. Hâlbuki o, ancak âlemlere bir öğüttür. (Kalem Suresi / 51 ve 52)

Nazar Ayeti

Kalem Suresi, 51 ve 52. ayet-i kerimeler, Nazar veya Ve in yekad Ayeti «و ان یکاد» Nazar ayeti olarak meşhurdur. Birçok insan, bu ayet-i kerimenin yazılı olduğu tabloları satın alarak ev ve işyerlerine asmaktadır. Zira bu ayet-i kerimenin nazarı defedeceğine inanılmaktadır. Buna karşılık Üstat Şehit Mutahhari, nazarı kabul etmekle birlikte bu ayet-i kerimenin ev ve işyerlerine asılmasının, nazarla bir ilgisi olmadığı görüşünü savunmaktadır. [4]

Ahlak Ayeti

وَإِنَّكَ لَعَلى خُلُقٍ عَظِيمٍ

Ve şüphe yok ki sen, pek büyük bir ahlâka sâhipsin elbette. (Kalem Suresi / 4) Bu ayet-i kerimenin tefsirinde şöyle bir açıklamada bulunulmuştur: Bu ayet-i kerime gerçi Peygamber Efendimizin (s.a.a) güzel ahlakına değiniyor olsa da daha çok onun toplumsal ahlakının güzelliğine işaret etmektedir. Örnek verecek olursak sırasıyla bazılarını şöyle sayabiliriz: İnsanlarla olan ilişkilerde güzel ahlak, hak yolunda sağlam durmak, insanlardan gelecek olan eziyetlere ve tehlikelere karşı sabırlı olarak af ve bağışta bulunmak, eli açıklık, müdara etmek, tevazu ve diğer birçok örnek. [5] Allame Tabatabai, el-Mizan Tefsirinde 6. cildin sonlarında Peygamber Efendimizin (s.a.a) ahlaki, ruhi ve cismi özellikleri hakkında 183 rivayet naklederek, açıklamaya çalışmıştır. [6] Cenabet dışında hiçbir şey Peygamber Efendimizin (s.a.a) Kuran okumasına mani olmuyordu. [7]

Fazilet ve Özellikleri

İmam Sadık (a.s) bir rivayette şöyle buyurmaktadır: Her kim, Kalem Suresi'ni farz ve ya müstahap namazlarında okursa, Allah-u Teâlâ onu fakirlikten ve kabir azabından âmânda tutar. [8] Yine aynı şekilde şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim, dişi ağrıdığında Kalem Suresi'ni bir şeye yazıp, ağrıyan dişinin üzerine koyarsa, anında diş ağrısından kurtulur. [9]


Önceki Sure
Mülk Suresi
Kalem Suresi Sonraki Sure
Hakka Suresi

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257 - 1258.
  2. Hameger, Muhammed, Kur’an sureleri, Nuru’s-Sakaleyn Kur’an ve İtret Kültür merkezi, birinci baskı, Kum, Neşri Nuşera, ş. 1392.
  3. Mekarim Şirazi, Bergozide-i Tefsir-i Numune, 1377 h.ş, c 5, s 248-251.
  4. Mutahhari, Mecmua-i Asar, 1387 h.ş, c 27, s 631 ve 632.
  5. Tabatabai, el-Mizan, 1974 m., c 19, s 369.
  6. Bkz: Tabatabai, el-Mizan, 1971 m., c 6, s 302-338.
  7. Tabatabai, el-Mizan, 1971 m., C 6, S 337.
  8. Şeyh Saduk, Sevabu’l Amal, 1382 h.ş, s 119.
  9. Behrani, el-Burhan, 1415 h.k, c 5, s 451.

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Dâru'l Kur'âni'l Kerîm, 1418 h.k. / m. 1376.
  • Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, 1377 h.ş.
  • Behrani, Haşim b. Selman, el-Burhan fi Tefsiri’l Kuran, Araştırma: Bonyad-ı Bi’set, Kum, Bonyad-ı Bi’set, 1415 h.k.
  • Ramyar, Mahmut, Tarih-i Kuran, Tahran, İntişarat-ı İlmi ve Ferhengi, 1362 h.ş.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Sevabu’l Amal ve İkabu’l Amal, Araştırma: Sadık Hazanzade, Kum, Ermeğan Tuba, 1382 h.ş.
  • Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kuran, c 6, Beyrut, Müessesetu'l A'lemi li'l-Matbûât, İkinci baskı, 1971 m.
  • Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kuran, c 19, Beyrut, Müessesetu'l A'lemi li'l-Matbûât, İkinci baskı, 1973m.