İçeriğe atla

Abdurrahman bin Abd Rabb el-Ensari

wikishia sitesinden
Abdurrahman bin Abd Rabb el-Ensari
İmam Hüseyin (a.s) Haremi'ndeki Kerbela Şehitlerinin Mezarı
Şehid olduğu tarih10 Muharrem 61 h.k (680)
Vefat yeriKerbela
Şehadet şekliÖmer bin Sa'd'ın ordusu tarafından
Türbeİmam Hüseyin Haremi
Kimin SehabesiPeygamber (s.a.a)
İmam Ali (a.s)
İmam Hüseyin (a.s)
FaaliyetleriGadir Vakıasını Nakledenlerden
Kerbela şehitlerinden
Ehlibeyt Ashabı
Habib bin MuzahirMeysem-i TammarMüslim bin AvseceMüslim bin AkilHâni bin UrveKumeyl b. Ziyad Nahaivb.


Abdurrahman bin Abd Rabb el-Ensârî el-Hazrecî (Arapça: عبد الرحمن بن عبد ربّ الأنصاري الخزرجي), Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) ashabından olup Kerbela şehitlerindendir. O, Gadir Vakıasına şahit olmuş ve Gadir Hutbesi'nin ravilerindendir. Ayrıca Ruhbe Günü halkın önünde Gadir Vakıası ve Peygamber’in (s.a.a) İmam Ali (a.s) hakkındaki sözleri üzerine şehadette bulunmuştur.

Gadir Vakıası

Abdurrahman, Resulullah’ı (s.a.a) görmüş olan sahabelerdendir. Gadir-i Hum hadisesine bizzat tanıklık etmiş ve bu olayı nakleden ravilerdendir.[1] Rivayete göre İmam Ali (a.s), ona Kur’an-ı Kerim öğretmiştir.[2]

Emire’l Müminin (a.s), Ruhbe Günü, Gadir'de velayeti hususunda hazır bulunmuş sahabelerden ayağa kalkarak bu konuda şehadet etmelerini istedi. Bunun üzerine Ebu Eyyub el-Ensari, Ebu Umre bin Amr bin Muhsan, Ebu Zeyneb, Sehl bin Huneyf, Huzeyme bin Sabit, Habeşi bin Cünade es-Seluli, Ubeyd bin Azib, Lokman bin Aclan el-Ensari, Sabit bin Vedi’a el-Ensari, Ebu Fazale el-Ensari ve Abdurrahman bin Abd Rabb el-Ensari ayağa kalkarak şöyle dediler: Biz şehadet ederiz ki, Resulullah’tan (s.a.a) şöyle buyurduğunu işittik: “Dikkat edin! Şüphesiz Allah Teala benim velimdir ve ben de müminlerin velisiyim. Biliniz ki, ben kimin mevlasıysam, Ali de onun mevlasıdır”.[3]

Kerbela Vakıası

Abdurrahman, Mekke’den İmam Hüseyin’in (a.s) kervanına katıldı.[4] Rivayete göre Tasua Günü, Bureyr bin Huzeyr kendisiyle şakalaşmaya başladı. Abdurrahman ona şöyle dedi: “Bu saat, şaka ve latife vakti değildir.” Bureyr şu karşılığı verdi:

“Kardeşim! Akrabalarım iyi bilir ki gençliğimde bile şaka yapmazdım, ihtiyarlıkta hiç yapmam. Fakat çok iyi biliyorum ki yakında neyle karşılaşacağız. Allah’a yemin ederim ki, bizimle hurilerin arasındaki tek engel bu kavmin kılıçlarla yapacağı saldırıdır. Ne çok isterdim ki o an, şu an olsaydı”.[5]

Bazı kaynaklara göre o, Ömer bin Sa’d’ın ordusunun ilk hücumunda şehit olmuştur.[6]

İlgili Konular

Kaynakça

  1. El-Bahrânî, Avâlimu’l-ulûm, s. 308.
  2. es-Semâvî, İbsârü’l-ayn, s. 158; el-Hadâiku’l-vardiyye, s. 122'den naklen.
  3. İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 276-277; el-Emînî, el-Gadîr, c. 1, s. 340.
  4. es-Semâvî, İbsârü’l-ayn, s. 158.
  5. Taberî, Târîhu’l-ümem ve’l-mulûk, c. 5, s. 423.
  6. es-Semâvî, İbsârü’l-ayn, s. 158.

Bibliyografi

  • es-Semâvî, İbsârü’l-ayn fî Ensâri’l-Hüseyin aleyhisselâm, Kum, Dânişgâh-ı Şehîd Mahalâtî, 1419 h.k.
  • Taberî, Muhammed bin Cerîr, Târîhu’l-ümem ve’l-mulûk, 2. baskı, Beyrut, Dâru’t-Türâs, 1387 h.k.
  • İbn Hacer el-Askalânî, el-İsâbe fî temyîzi’s-sahâbe, Beyrut, Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1415 h.k.
  • el-Emînî, el-Gadîr fi’l-kitâb ve’s-sünne ve’l-edeb, Kum, Merkezü’l-Gadîr li’d-dirâsâti’l-İslâmiyye, 1416 h.k.
  • el-Bahrânî el-İsfahânî, Abdullah, Avâlimu’l-ulûm ve’l-ma’ârif, 2. baskı, Kum, Muessesetü’l-İmâm el-Mehdî, 1382 h.ş.