Veheb bin Veheb
İmam Hüseyin (a.s) Haremi'ndeki Kerbela Şehitlerinin Mezarı | |
| Şehid olduğu tarih | 10 Muharrem 61 h.k (680) |
|---|---|
| Vefat yeri | Kerbela |
| Şehadet şekli | Ömer bin Sa'd'ın ordusu tarafından |
| Türbe | İmam Hüseyin Haremi |
| Kimin Sehabesi | İmam Hüseyin (a.s) |
| Ehlibeyt Ashabı | |
| Habib bin Muzahir • Meysem-i Tammar • Müslim bin Avsece • Müslim bin Akil • Hâni bin Urve • Kumeyl b. Ziyad Nahai • vb. | |
Veheb bin Veheb (Arapça: وهب بن وهب) veya Veheb bin Abdullah bin Hubab el-Kelbî (Arapça: وهب بن عبدالله بن حباب الکلبي), Kerbela Vakıası’nda şehit düşen ve İmam Hüseyin'in (a.s) ashabından biridir. Kaynaklarda, annesiyle birlikte İmam Hüseyin’in (a.s) eliyle Müslüman olan genç bir Hristiyan olarak tanıtılmış ve onunla birlikte Kerbela’ya geldiği, Aşura günü şehit olduğu aktarılmıştır. Kerbela şehitleri listesinde adına sıkça yer verilmiş olsa da nesebi ve birden fazla kişi olup olmadığı konusunda kaynaklar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Bazı kaynaklar, “Veheb” ismini Kerbela’da şehit olan iki farklı kişiye ait sayar: biri Veheb bin Veheb, diğeri ise Abdullah bin Hubab’ın oğlu; diğer bazı kaynaklarsa yalnızca bir Veheb’ten bahseder. Bazı yazarlar ise böyle bir şahsiyetin aslında hiç var olmadığını, kaynaklardaki rivayetlerin başka bir Kerbela şehidi olan Abdullah bin Umeyr Kelbi’ye ait olduğunu ve ikisinin aynı kişi olduğunu öne sürmüşlerdir.
İsmi ve Nesebi Konusundaki İhtilaflar
Kaynakların çoğunda Kerbela şehitleri arasında adına yer verilen Veheb’in ismi ve nesebi farklı şekillerde geçmektedir:
Bazı yazarlar bu isimleri iki farklı kişi olarak değerlendirmiştir: Veheb bin Veheb ve Veheb bin Abdullah el-Kelbî;[7] bazıları ise hepsinin aynı kişiye ait olduğunu savunmuştur.[8]
Tahrif ve Yanlışlık Görüşü
Bazı araştırmacılar, bu farklı isim ve neseplerin bir tahrif ya da tarihi hata sonucu ortaya çıktığını ve aslında böyle bir kişinin Kerbela’da bulunmadığını ileri sürmektedir.[9] Bu görüşe göre, farklı isimlerle anılan kişi aslında Abdullah bin Umeyr Kelbi’dir. Bu şahıs, İmam Ali (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) eski ashabından olup, Ziyaretü’ş Şüheda ve Ziyaretü’r Recebiyye’de ismi geçmektedir.[10]
Daha yeni araştırmalar, Veheb ile Abdullah bin Umeyr’in hikayeleri arasındaki benzerliği kabul etmekle birlikte, onların farklı kişiler olabileceği ihtimalini daha güçlü bulmaktadır. Çünkü her ikisinin hayat hikayelerinde belirgin farklar yer almaktadır. En önemli farklardan biri de, kaynakların Veheb’i İmam Hüseyin’in (a.s) eliyle Müslüman olan bir Hristiyan olarak tanıtmasına karşın, Abdullah bin Umeyr’in, İmam Hüseyin’in (a.s) eski dostlarından biri olarak geçmesidir.[11]
Ümmü Veheb
Ümmü Veheb, Abd’ın kızı ve Nemr bin Kasıt kabilesindendir. Kerbela şehitlerinden biri olan Abdullah bin Umeyr Kelbi’nin eşidir. Bazı kaynaklarda onun, Veheb bin Veheb’in annesi olduğu da ileri sürülmüştür;[12] ancak tarihi rivayetlerin incelenmesi, Veheb’in annesinin başka biri olduğunu ve Ümmü Veheb ile bir bağlantısı bulunmadığını ortaya koymaktadır.[13]
Savaş ve Şehadet
Bazı tarihi rivayetlere göre, Veheb; Büreyr bin Huzayr[14] veya Ziyad bin Mühecir Kindi’den[15] sonra; Amr bin Halid Ezdi[16] veya Müslim bin Avsece Esedi[17] veya Hilal bin Haccac’dan[18] önce meydana çıkmıştır.
Savaşı sırasında annesinin ve eşinin yanına dönerek, kendisinden razı olup olmadığını annesine sormuş ve annesi, Hüseyin (a.s) uğruna can vermesi halinde razı olacağını bildirmiştir.[19] Bu sırada eşiyle de arasında geçen duygusal diyaloglar nakledilmiştir.[20]
Veheb’in nasıl şehit olduğu konusunda farklı tarihi rivayetler vardır[21] ve bu anlatımlar Abdullah bin Umeyr Kelbi ile ilgili rivayetlerle karışmıştır. Örneğin; eşinin savaşa girip, elbisesinden tutarak “seninle birlikte ölmeden dönmem” dediği, İmam Hüseyin’in (a.s) onu cennetle müjdeleyip çadıra geri gönderdiği aktarılmıştır.[22] Kadın da geri dönerek diğer hanımların yanına katılmıştır.
Bazı rivayetlerde Veheb’in, Ömer bin Sa’d|İbn Sa’d’ın ordusundan on iki piyade ve on dokuz süvari öldürdüğü,[23] ardından esir alınıp Ömer bin Sa’d’ın emriyle başının kesildiği ve kesik başının İmam Hüseyin’in (a.s) ordusuna doğru fırlatıldığı aktarılır.[24]
İlgili Konular
Kaynakça
- ↑ es-Sadûk, Emâlî, 1376 h.ş, s. 161.
- ↑ el-Meclisî, Bihârü’l-envâr, 1403 h.k, c. 45, s. 16.
- ↑ İbn Tâvûs, Lehûf, 1353 h.ş, s. 105.
- ↑ İbn Esîr el-Kûfî, el-Fütûh, 1411 h.k, c. 5, s. 104.
- ↑ İbn Şehrâşûb, el-Menâkıb, c. 4, s. 101.
- ↑ el-Hârezmî, Makletü’l-Hüseyin, 1423 h.k, c. 2, s. 15.
- ↑ el-Meclisî, Bihârü’l-envâr, 1403 h.k, c. 45, s. 16 ve c. 44, s. 320.
- ↑ el-Mûsevî ez-Zencânî, Vesîletü’d-dâreyn, b.t., s. 203.
- ↑ Maktel-i Câmi‘ Seyyidü’ş-Şühedâ, 1389 h.ş, c. 1, s. 76.
- ↑ eş-Şûşterî, Kâmûsü’r-ricâl, 1422 h.k, c. 10, s. 448.
- ↑ Muhammedî Reyşehrî, Dânişnâme-yi İmâm Hüseyin, 1388 h.ş, c. 6, s. 381.
- ↑ Şemseddîn, Yârân-ı Hüseyin, 1385 h.ş, s. 112.
- ↑ Nâzımzâde Kummî, Ashâb-ı İmam Hüseyin, 1390 h.ş, s. 597 (dipnot).
- ↑ İbn Tâvûs, Lehûf, 1353 h.ş, s. 105; İbn Esîr el-Kûfî, el-Fütûh, 1411 h.k, c. 5, s. 104; İbn Şehrâşûb, el-Menâkıb, c. 4, s. 101.
- ↑ es-Sadûk, Emâlî, 1376 h.ş, s. 161.
- ↑ İbn Esîr el-Kûfî, el-Fütûh, 1411 h.k, c. 5, s. 105; İbn Şehrâşûb, el-Menâkıb, c. 4, s. 101.
- ↑ İbn Tâvûs, Lehûf, 1353 h.ş, s. 105.
- ↑ es-Sadûk, Emâlî, 1376 h.ş, s. 161.
- ↑ el-Kummî, Nefesü’l-mahmûm, 1379 h.ş, s. 258-259; el-Hârezmî, Makletü’l-Hüseyin, 1381 h.ş / 1423 h.k, c. 2, s. 16.
- ↑ el-Hârezmî, Makletü’l-Hüseyin, 1423 h.k, c. 2, s. 16.
- ↑ es-Sadûk, Emâlî, 1376 h.ş, s. 161 ve Nefesü’l-mahmûm, 1379 h.ş, s. 258-259; el-Hârezmî, Makletü’l-Hüseyin, 1423 h.k, c. 2, s. 16.
- ↑ İbn Tâvûs, Lehûf, 1353 h.ş, s. 106.
- ↑ el-Kummî, Nefesü’l-mahmûm, 1379 h.ş, s. 259.
- ↑ es-Sadûk, Emâlî, 1376 h.ş, s. 161; el-Hârezmî, Makletü’l-Hüseyin, 1423 h.k, c. 2, s. 15.
Bibliyografi
- İbn Es̱am el-Kûfî Muhammed bin Ali, el-Fütûh, Beyrut, Dârü’l-Edvâ, Lübnan, 1411 h.k.
- İbn Şehrâşûb Muhammed bin Ali, el-Menâkıb, tahkik: Hâşim Resûlî ve Muhammed Hüseyin Âştiyânî, Kum, Neşr-i Allâme, İran, t.y.
- İbn Tâvûs Ali bin Mûsâ, Lehûf alâ Katlâ’t-Tufûf, çev.: Ahmed Fehrî Zencânî, Tahran, Neşriyyât-ı Cihân, İran, 1353 h.ş.
- Hârizmî Muvaffak bin Ahmed, Maktelü’l-Hüseyn, tahkik: Muhammed Semâvî, Kum, Envârü’l-Hüdâ, İran, 1423 h.k.
- Şemsüddîn Muhammed Mehdi, Yârân-ı Hüseyin, çev.: Muhammed Bâkır Ma‘mûrî, Neşriyyât-ı Kelimetü’l-Hak, 1385 h.ş.
- Şûşterî Muhammed Takī, Kâmûsü’r-Ricâl (cilt 10), Kum, Câmiatü’l-Müderrisîn, İran, 1422 h.k.
- Sadûk Muhammed bin Ali, Emâlî, çev.: Muhammed Bâkır Kemreî, Tahran, Kitâbçî, İran, 1376 h.ş.
- Kummî Şeyh Abbas, Nefesü’l-Mehmûm, Kum, Mektebetü’l-Hayder, İran, 1379 h.ş.
- Bir grup tarihçi, Maktel-i Câmi‘-i Seyyidü’ş-Şühedâ, nazaret: Mehdî Pîşevâî, Kum, İmam Humeynî Eğitim ve Araştırma Enstitüsü, İran, 1389 h.ş.
- Muhammedî Reyşehrî Muhammed, İmam Hüseyin Ansiklopedisi: Kur’an, Hadis ve Tarih Temelli, çev.: Abdülhâdî Mes‘ûdî, Kum, Dârü’l-Hadîs, İran, 1388 h.ş.
- Meclisî Muhammed Bâkır, Bihârü’l-Envâr, tahkik: Muhammed Bâkır Mahmûdî ve diğerleri, Beyrut, Dârü İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Lübnan, 1403 h.k.
- Musavî Zencânî, Vesîletü’d-Dâreyn fî Ensâri’l-Hüseyn, meçhul yer, t.y.
- Nâzımzâde Kummî Seyyid Asgar, Ashâb-ı İmam Hüseyin: Medîne’den Kerbelâ’ya, Kum, Bostân-ı Kitâb, İran, 1390 h.ş.