Seyf bin Haris bin Seri' el-Hemdani
![]() İmam Hüseyin (a.s) Haremi'ndeki Kerbela Şehitlerinin Mezarı | |
İsmi | Seyf bin el-Haris bin Seri' el-Hemdani |
---|---|
Nesebi ve kabilesi | Beni Hemdan |
Ünlü akrabaları | Malik bin Abdullah bin Seri' el-Hemdani (kuzen) |
Şehid olduğu tarih | 10 Muharrem 61 h.k (680) |
Vefat yeri | Kerbela |
Şehadet şekli | Ömer bin Sa'd'ın ordusu tarafından |
Türbe | İmam Hüseyin Haremi |
Kimin Sehabesi | İmam Hüseyin (a.s) |
Ehlibeyt Ashabı | |
Habib bin Muzahir • Meysem-i Tammar • Müslim bin Avsece • Müslim bin Akil • Hâni bin Urve • Kumeyl b. Ziyad Nahai • vb. |
Seyf bin el-Haris bin Serî’ el-Hemdanî (Arapça: سيف بن الحارث بن سريع الهمداني), Kerbela şehitlerindendir. Amcasının oğlu ve anne bir kardeşi olan Malik bin Abdullah bin Seri' ile birlikte Aşura günü şehit düşmüştür. Hemdan kabilesine ve Beni Cabir koluna mensup olduğu için, kendisi ve kuzeni “Cabiri şehitler” olarak anılmışlardır.
Kaynaklarda, Aşura günü onun ve Malik’in İmam Hüseyin (a.s) ile yaptığı duygulu bir konuşma rivayet edilmiştir. Bu konuşmada, gözyaşlarıyla İmam’ın yanına geldikleri ve neden ağladıkları sorulduğunda, düşmana karşı savaşacak güçleri olmadığından dolayı İmam için bir şey yapamamalarına üzüldüklerini söylemişlerdir.
Adı ve Nesebi
Seyf bin Haris bin Seri’, Kerbela şehitlerinden biridir.[1] Bazı kaynaklarda adı “Şebib bin Haris bin Seri’”[2] ve “Süfyan bin Seri’” şeklinde de geçmiştir.[3] Bazıları, bazı kaynaklarda adı geçen “Seyf bin Haras”ın[4] da aynı kişi olabileceğini öne sürmüştür.[5]
Recebiyye ziyaretinde (Ziyareti Recebiyye) onun adına selam verilmiştir,[6] fakat Ziyaretü’ş Şüheda’da (meşhur olmayan Nehiyye Ziyareti) Şebib bin Haris bin Seri’ ismi geçmektedir.[7] Bazı araştırmacılar bu iki ismin aynı kişiye ait olduğunu savunmuşlardır.[8]
Bazı kaynaklar, onu Kerbela’da şehit düşen gençlerden biri olarak zikretmiştir.[9] Tarihi kaynaklar da onu “genç” olarak tanımlamıştır.[10]
Nesebi
Seyf bin Haris, Hemdan kabilesine[11] ve Beni Cabir koluna mensuptu.[12] Bazı kaynaklarda ise Beni Faiş koluna bağlı olduğu belirtilmiştir.[13] Anne tarafından kardeşi olan Malik bin Abdullah bin Seri'[14] ile birlikte, “Cabiri şehitler” olarak anılmışlardır.[15]
Şehadeti
Seyf ve kuzeni Malik, köleleri Şebib bin Abdullah Nehşeli ile birlikte İmam Hüseyin’e (a.s) katılmışlardır.[16] Rivayetlere göre bu üçü, Kufe’den yola çıkarak İmam’ın yanına gelmişlerdir.[17] Sünni tarihçi Muhammed bin Cerir Taberi (ö. 310 h.k), Seyf ile Malik’in şehadetini Aşura gününün öğleden sonrası olarak kaydetmiştir. Taberi’ye göre, İmam Hüseyin’in (a.s) ashabı düşmanın çokluğu karşısında zaferin mümkün olmadığını anlayınca, canlarını İmam uğruna feda etmede birbirleriyle yarışmaya karar verdiler.[18]
Cabiri şehitleri'nin İmam Hüseyin (a.s) ile konuşmasında şöyle geçer:
“İmam onlara şöyle dedi: ‘Ey kardeşlerimin oğulları! Neden ağlıyorsunuz? Allah’a andolsun ki, umarım çok yakında sevinçle dolarsınız.’ Onlar da şöyle dediler: ‘Rabbimiz bizi sana feda etsin, vallahi kendimize ağlamıyoruz; sana ağlıyoruz. Çünkü seni kuşatılmış halde görüyor, ama senin için bir şey yapamıyoruz.’ İmam buyurdu: ‘Ey kardeşlerimin oğulları! Allah, bu kederinize ve canlarınızla bana verdiğiniz desteğe karşı, takva sahiplerine vaad ettiği en üstün mükafatı versin.’”[19]
Bazı raporlarda, Seyf ve Malik’in, düşmanın İmam’ın çadırına yaklaşmakta olduğunu görünce ağlayarak İmam’ın yanına geldikleri belirtilmiştir.[20] İmam onların gözyaşlarının sebebini sorunca, kendisine yardım edememekten duydukları üzüntüyü dile getirmişler ve İmam da onları bu fedakarlıklarından dolayı övmüş ve dua etmiştir.[21] Konuşmanın ardından ikisi birlikte meydana atıldılar, birbiriyle yarışır ve birbirini savaşta korurlardı.[22][23] Bir süre savaştıktan sonra İmam Hüseyin’e (a.s) selam verdiler ve İmam da onların selamına cevap verdi.[24]
Bu tür bir diyalog, Gifari gençleri Abdullah ve Abdurrahman bin Urve hakkında da nakledilmiştir.[25] Ancak bazı araştırmacılar, Harezmi’nin Maktalü’l Hüseyin adlı eserinde Cabiri gençlerle Gifari gençler arasında karışıklık yapıldığını belirtmiştir.[26] Harezmi’nin mektelinde söz konusu konuşma Gifari iki gence isnad edilmiştir ve Cabiri iki genç hakkında yalnızca onların İmam Hüseyin’e (a.s) selam verdiği ve İmam’ın da selamlarına karşılık verdiği aktarılmıştır.[27]
Seyf ve Malik’in ihlas ve bağlılıkları bazı sire yazarlarının dikkatini çekmiştir.[28] İkisi de şiddetli bir savaş verdikten sonra,[29] hem süvari hem de piyadeleri etkisiz hale getirmişler, sonunda İmam’ın yakınlarında aynı yerde[30] şehit düşmüşlerdir.[31] İmam onların bedenlerini görünce gözyaşı dökmüş, onlar için bağışlanma dilemiş ve her şeyin Allah’ın takdiriyle olduğunu belirterek Allah’a dönüşün kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştır.[32]
Seyf ve Malik’in şehadet zamanına dair farklı raporlar vardır. Bazıları onların, Haccac bin Mesruk Cu'fi’tan,[33] bazıları ise Hanzala bin Kays[34] veya Hanzala bin Es'ad’dan[35] sonra şehit olduğunu söylemiştir. Bazıları da onların, Abdullah ve Abdurrahman bin Urve’den sonra şehit düştüğünü rivayet etmiştir.[36]
İlgili Konular
Kaynakça
- ↑ Ebî Mihnef, Veḳaʿatü’ṭ-Ṭaff, s. 234; Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, c. 5, s. 442.
- ↑ Ceza’irî, Riyâżü’l-ebrâr, c. 1, s. 319.
- ↑ Muhammedî Reyşehrî, Dânişnâme-i İmâm Hüseyin (a.s), c. 6, s. 219.
- ↑ Belâzurî, Ensâbü’l-eşrâf, c. 3, s. 198.
- ↑ Muḥaddisî, Ferheng-i Aşura, s. 237.
- ↑ Meclisî, Biḥârü’l-envâr, c. 98, s. 340.
- ↑ İbn Meşhedî, el-Mezârü’l-kebîr, s. 495.
- ↑ Muḥaddisî, Ferheng-i Aşura, s. 236; Bir Grup Araştırmacılar, Ma’a’r-Rekbi’l-Ḥüseynî, c. 4, s. 327.
- ↑ Muḥaddisî, Ferheng-i Aşura, s. 52.
- ↑ Ebî Mihnef, Veḳaʿatü’ṭ-Ṭaff, s. 234; Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, c. 5, s. 442.
- ↑ Mamḳānî, Tenḳīḥu’l-maḳāl, c. 34, s. 273; Şûştarî, Ḳāmûsü’r-ricâl, c. 5, s. 375.
- ↑ Emîn, Aʿyânü’ş-Şîʿa, c. 7, s. 325.
- ↑ Saḥârî, el-Ensâb, c. 2, s. 491.
- ↑ Ebî Mihnef, Veḳaʿatü’ṭ-Ṭaff, s. 234; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, c. 4, s. 72.
- ↑ Ḳuraşî, Ḥayâtü’l-İmâm el-Ḥüseyn (a.s), c. 3, s. 235.
- ↑ Semâvî, Ibṣârü’l-ʿayn, c. 1, s. 132.
- ↑ Mamḳānî, Tenḳīḥu’l-maḳāl, c. 34, s. 273; Muḥaddisî, Ferheng-i Aşura, s. 236-237, 243.
- ↑ Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, c. 5, s. 442.
- ↑ Pâyende, Tercüme-i Târîḫ-i Taberî, c. 7, s. 3047.
- ↑ Muḥaddisî, Ferheng-i Aşura, s. 236-237, 397.
- ↑ Ebî Mihnef, Veḳaʿatü’ṭ-Ṭaff, s. 235; Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, c. 5, s. 443.
- ↑ Semâvî, Ibṣārü’l-ʿayn, c. 1, s. 133.
- ↑ Mamḳānî, Tenḳīḥu’l-maḳāl, c. 34, s. 273-274.
- ↑ Ebî Mihnef, Veḳaʿatü’ṭ-Ṭaff, s. 235; Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, c. 5, s. 443.
- ↑ Bir Grup Yazarlar, Mûsûʿatü Kelimât el-İmâm el-Ḥüseyn (a.s), s. 448-449.
- ↑ Muḥammedî Reyşehrî, Dânişnâme-i İmâm Hüseyin (a.s), c. 6, s. 223.
- ↑ Hârezmî, Maktalü’l-Ḥüseyin, c. 2, s. 27-28.
- ↑ Ḳuraşî, Ḥayâtü’l-İmâm el-Ḥüseyn (a.s), c. 3, s. 235.
- ↑ Kâşifî, Râżatü’ş-şühedâ, s. 384.
- ↑ Ḳuraşî, Ḥayâtü’l-İmâm el-Ḥüseyn (a.s), c. 3, s. 236.
- ↑ Mamḳānî, Tenḳīḥu’l-maḳāl, c. 34, s. 274.
- ↑ Kâşifî, Râżatü’ş-şühedâ, s. 384.
- ↑ Kâşifî, Râżatü’ş-şühedâ, s. 383-384.
- ↑ Muḥaddisî, Ferheng-i Aşura, s. 237.
- ↑ Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, c. 5, s. 443.
- ↑ Ebî Mihnef, Veḳaʿatü’ṭ-Ṭaff, s. 234.
Bibliyografi
- İbnü’l-Esîr, ʿAlî bin Ebî Kerem, el-Kâmil fî’t-târîḫ, Beyrut, Dâr Ṣâdir, 1965.
- İbn Meşhedî, Muḥammed bin Caʿfer, el-Mezârü’l-kebîr, taḥ. Cevâd Ḳayyûmî İsfahânî, Kum, Dâru’n-Neşri’l-İslâmî, 1419 h.k.
- Ebü Mihnef, Lûṭ bin Yaḥyâ, Vâḳaʿtü’ṭ-Ṭaff, taḥ. Muḥammed Hâdî Yûsifî Ġaravî, Kum, Câmiʿe-i Müderrissîn, 1417 h.k.
- Emîn, Muḥsin, Aʿyânü’ş-Şîʿa, taḥ. Ḥasan Emîn, Beyrut, Dâru’t-Taʿâruf li’l-Maṭbûʿât, 1403 h.k.
- Belâzurî, Aḥmed bin Yaḥyâ, Ensâbü’l-eşrâf, taḥ. Süheyl Zekkâr ve Riyâż Zerkelî, Beyrut, Dâru’l-Fikr, 1417 h.k.
- Pâyende, Ebü’l-Ḳâsem, Târîḫ-i Ṭabarî (terc.), Tahran, Esâṭîr, 1375 h.ş.
- Cezâirî, Seyyid Niʿmetullah, Riyâżü’l-ebrâr fî menâḳıbi’l-aʾimmeti’l-aṭhâr, Beyrut, Müessesetü’t-Târîḫi’l-ʿArabî, 1427 h.k.
- Bir grup yazarlar, Meʿe’r-rekbi’l-Ḥüseynî mine’l-Medîneti ile’l-Medîne, Kum, Teḥsîn, 1428 h.k.
- Bir grup yazarlar, Mevsûʿatü kelimâti’l-İmâmı’l-Ḥüseyn (a.s), Kum, Neşr-i Maʿrûf, 1416 h.k.
- Semâvî, Muḥammed bin Ṭâhir, İbṣâru’l-ʿayn fî enṣâri’l-Ḥüseyn (a.s), taḥ. Muḥammed Caʿfer Ṭebesî, Kum, Dânişgâh-i Şehîd Maḥalleṭî, 1419 h.k.
- Şûşterî, Muḥammed Taqī, Ḳāmûsü’r-ricâl, Kum, Müessesetü’n-Neşri’l-İslâmî, 1410 h.k.
- Ṣaḥârî, Seleme bin Müslim el-ʿAvtübî, el-Ensâb, taḥ. Muḥammed İḥsân Naṣṣ, Maskat, ʿUmân Sultanlığı / Vezâretü’t-Türâsi’l-Ḳavmî ve’s-Seḳāfe, 1427 h.k.
- Ṭaberî, Muḥammed bin Cerîr, Târîḫu’ṭ-Ṭabarî, taḥ. Muḥammed Ebü’l-Fażl İbrâhîm, Beyrut, Dâru’t-Türâs, 1967.
- Ḳuraşî, Bâḳır Şerîf, Ḥayâtü’l-İmâmı’l-Ḥüseyn (a.s), Kum, Medrese-i ʿİlmiyye-i İrâvânî, 1413 h.k.
- Kâşifî, Mollâ Ḥüseyn, Ravżatü’ş-şühedâʾ, taḥ. ʿAḳīḳī Beḫşâyeşî, Kum, Neşr-i Nevîd-i İslâm, 1382 h.ş.
- Mâmḳānî, ʿAbdullah, Tenḳīḥu’l-maḳāl fî ʿilmi’r-ricâl, taḥ. Muḥyiddîn ve Muḥammed Riżâ Mâmḳānî, Kum, Müessesetü Âli’l-Beyt li-iḥyâʾi’t-türâs, 1431 h.k.
- Meclisî, Muḥammed Bâḳır, Biḥârü’l-envâr el-câmiʿe li-dureri aḫbâri’l-aʾimmeti’l-aṭhâr, Tahran, İslâmiyye, 1363 h.ş.
- Muḥaddisî, Cevâd, Ferheng-i Aşura, Kum, Neşr-i Maʿrûf, 1417 h.k.
- Muḥammedî Reyşehrî, Muḥammed, Dânişnâme-i İmâm Ḥüseyn (a.s) ber pâye-i Ḳurʾân, ḥadîs ve târîḫ, bî-hemmâyet-i Maḥmûd Ṭabâṭabâʾî Nejâd ve Rûḥullah Seyyid Ṭabâṭabâʾî, terc. ʿAbdülhâdî Mesʿûdî, Kum, Müessesetü Dâri’l-Ḥadîs, 1388 h.ş.