Halef bin Müslim bin Avsece
![]() İmam Hüseyin (a.s) Haremi'ndeki Kerbela Şehitlerinin Mezarı | |
İsmi | Halef bin Müslim bin Avsece |
---|---|
Nesebi ve kabilesi | Beni Esed Kabilrsi |
Ünlü akrabaları | Müslim bin Avsece (baba) |
Yaşadığı yer | Kufe |
Şehid olduğu tarih | 10 Muharrem 61 h.k (680) |
Vefat yeri | Kerbela |
Şehadet şekli | Ömer bin Sa'd'ın ordusu tarafından |
Türbe | İmam Hüseyin Haremi |
Kimin Sehabesi | İmam Hüseyin (a.s) |
Ehlibeyt Ashabı | |
Habib bin Muzahir • Meysem-i Tammar • Müslim bin Avsece • Müslim bin Akil • Hâni bin Urve • Kumeyl b. Ziyad Nahai • vb. |
Halef bin Müslim bin Avsece (Arapça: خلف بن مسلم بن عوسجة), Kerbela Vakıası’nda şehit düşen gençlerden biridir. Aşura günü, babasının şehadetinden sonra annesinin teşvikiyle meydana çıktı ve şehit oldu.
Adı ve Nesebi
Bazı kaynaklar, ondan Müslim bin Avsece’nin oğlu olarak söz etmiş fakat adını belirtmemiştir.[1] Ancak bazı muasır alimler onun adını "Halef",[2] bazıları ise "Abdullah" olarak kaydetmiştir.[3] Şeyh Abbas Kummi, Kerbela’da babasının şehadetine tanıklık eden[4] fakat ismi tarihte geçmeyen bir genç hakkında şöyle der: Büyük ihtimalle bu genç, Müslim bin Avsece’nin oğludur.[5].
Kerbela Vakıası
Müslim bin Avsece’nin oğlu Halef, Aşura günü on iki yaşındaydı.[6] Babası şehit olduğunda düşmanla savaşmaya karar verdi; fakat İmam Hüseyin (a.s), onun meydana gitmesine izin vermedi. Annesi onu cesaretlendirdi ve şöyle dedi: “Ey oğlum! Eğer savaşmazsan senden asla razı olmam.” Bunun üzerine Halef meydana çıktı. Annesinin Saki-i Kevser eliyle kana kana içeceğine dair müjdesiyle yiğitçe savaştı. Yirmi, bazı rivayetlere göre otuz kişiyi öldürdü[7] ve nihayetinde şehit düştü. Başını annesinin önüne attılar. Annesi, kesik başa bakıyor ve onu övüyordu.[8]
Bazı kaynaklar aşağıdaki recezi ona nispet etmiştir; nitekim aynı recez Amr bin Cunade el-Ensari’ye de isnat edilmiştir:[9]
Çeviri: Emirim Hüseyin’dir, ne güzel emirdir! Müjdeliyici ve uyarıcı Peygamber’in gönlünü sevindiren odur. Ali ve Fatıma onun anne babasıdır, Ona benzer birini tanıyor musunuz?! Çehresi kuşluk güneşi gibi parlaktır, Yüzü on dördüncü gece ayı gibi aydınlıktır.
İlgili Konular
Kaynakça
- ↑ Vâiz Kâşifî, Ravzatu’ş-Şühedâ, Neşr-i Neved-i İslâm, c.1, s.297.
- ↑ Vâiz Kâşifî, Ravzatu’ş-Şühedâ, Neşr-i Neved-i İslâm, c.1, s.297.
- ↑ Vâiz Hayâbânî, Ulemâ-yı Muâsırîn, c.1, s.269.
- ↑ Hârizmî, Maktelü’l-Hüseyin (a.s), 1423 h.k, c.2, s.25.
- ↑ Muhaddis Kummî, Nefesu’l-Mehmûm, el-Mektebetü’l-Hayderiyye, c.1, s.266.
- ↑ Masûm Kazvînî, Riyâzu’ş-Şehâde, c.2, s.140.
- ↑ Sepehr-i Kaşânî, Nâsihü’t-Tevârîh, 1427 h.k, c.2, s.390.
- ↑ Vâiz Kâşifî, Ravzatu’ş-Şühedâ, Neşr-i Neved-i İslâm, c.1, s.297.
- ↑ Meclisî, Bihâru’l-Envâr, 1403 h.k, c.45, s.27; Kummî, Nefsu’l-Mehmûm, el-Mektebetü’l-Hayderiyye, s.265.
Bibliyografi
- Kummî, Abbas, Nefesu’l-Mehmûm, Neşr-i Zevî’l-Kurbâ, 1379 h.ş.
- Hârizmî, Muhammed bin Ahmed, Maktelü’l-Hüseyin (a.s), Kum, Envârü’l-Hüdâ, 1423 h.k.
- Sepehr, Muhammed Takî, Lisânü’l-Mülk, Nâsihü’t-Tevârîh, Tahran, Esâtîr, 1380 h.ş.
- Masûm Kazvînî, Muhammed Hasan, Riyâzu’ş-Şehâde ve Kunûzü’s-Saâde, Bombay, 1274 h.k.
- Molla Ali Vâiz Hayâbânî Tebrîzî, Ulemâ-yı Muâsırîn, Neşr-i İslâmiyye, 1366 h.k.
- Vâiz Kâşifî, Hüseyin, Ravzatu’ş-Şühedâ, tash. Hasan Zülfikârî ve Ali Tesmî’î, Neşr-i Muîn, 1433 h.k.