Sa'd bin Haris Ensari
| Ünlü akrabaları | Ebu'l Hutuf bin Haris Ensari (kardeş) |
|---|---|
| Şehid olduğu tarih | 37 h.k Sıffin Savaşı |
| Kimin Sehabesi | İmam Ali (a.s) |
| Faaliyetleri | Sıffin Savaşı’na katılım |
| Ehlibeyt Ashabı | |
| Habib bin Muzahir • Meysem-i Tammar • Müslim bin Avsece • Müslim bin Akil • Hâni bin Urve • Kumeyl b. Ziyad Nahai • vb. | |
Sa'd bin Hars (Hâris) bin Seleme el-Ensari el-Aclani el-Kufi (Arapça: سعد بن الحرث أو الحارث بن سلمة الأنصاري العجلاني الكوفي), zayıf bir rivayete göre Kerbela şehitlerindendir. Kerbela Vakıası sırasında Ömer bin Sa'd'ın ordusunda yer almakta iken İmam Hüseyin'in (a.s) yardım çağrısını işitince taraf değiştirerek Kufe ordusuna karşı savaşmış ve şehit olmuştur. Ancak bazı eski ve güvenilir kaynaklar, onun adını Sıffin Savaşı’nda Hz. Ali’nin (a.s) ordusunda yer alan ve bu savaşta şehit düşenler arasında zikretmiştir.
Sa'd'ın Kimliği ve Şehadet Zamanı
Sa'd bin Haris’in (veya Hâris) kimliği ve ne zaman şehit olduğu hakkında iki farklı rivayet bulunmaktadır. Bazı kaynaklar, Tesmiyetü men kutile adlı esere dayanarak onu Kerbela şehitleri arasında göstermiştir.[1] Ancak eski ve muteber kaynaklarda onun adı Sıffin şehitleri arasında geçmektedir.[2]
Kerbela’da Şehadet
Fuzeyl bin Zübeyr, bu kişinin ve kardeşi Ebü’l-Hutûf’un Kerbela’da bulunduğuna dair ilk kez şöyle bir bilgi vermiştir: “Ensardan... Sa'd bin Haris ve kardeşi Hutûf bin Haris, hakemlik taraftarı olan kimselerdi. Ancak Âl-i Muhammed’in (s.a.a) kadın ve çocuklarının feryatlarını duyunca, kılıçlarını çekip Hüseyin’le (a.s) birlikte savaştılar ve şehit düştüler”.[3] Birçok kişi bu risaleye dayanarak onun adını Kerbela şehitleri arasında saymış ve şehadetine dair şu bilgileri aktarmıştır: Aşura günü öğleden sonra, İmam’ın (a.s) tüm ashabı şehit düştüğünde ve Kufe ordusu İmam Hüseyin’i (a.s) kuşattığında, o Hazret şöyle nida etti: “اَلا مِنْ ناصِرٍ فَیَنْصُرنا، اَلا مِنْ ذابٍّ یَذُبُّ عَنْ حَرَمِ رَسولِ اللهِ”. Bu esnada Hüseyini çadırların kadın ve çocukları bu feryadı duyup ağlamaya ve feryat etmeye başladılar.
İşte bu anda, Sa'd ve kardeşi Ebu’l-Hutûf Âl-i Resul’ün kadın ve çocuklarının çığlıklarını duydular ve Haricilerin sloganı olan “Lâ hukme illâ li’llâh ve lâ tâate limen ‘asâh” sözünü dillendirdiler.[4] Ardından, “Hüseyin, Peygamber’in (s.a.a) kızının oğludur. Biz kıyamet günü dedesi Hz. Peygamber’in (s.a.a) şefaatini umuyoruz; bu hâlde onunla nasıl savaşabiliriz ki o, yardımcısız bir şekilde yardım talep ediyor” dediler. Bu sözlerden sonra kılıçlarını kınından çekip Emevi ordusuna ve İbn Sa’d’ın askerlerine saldırarak birçok kişiyi öldürüp yaraladılar ve her ikisi de aynı yerde şehit düştüler.[5] Başka bir rivayete göre ise, İmam Hüseyin’in (a.s) şehadetinden sonra kadınların feryadını duyan Sa'd, Ömer bin Sa’d’ın ordusuna saldırmış ve orada şehit olmuştur.[6]
Ancak onun Kerbela’da şehit olduğuna dair bu rivayet bazı açılardan eleştirilmeye açıktır. Zira Muhammed Taki Şusteri, Sa'd’ın İmam Hüseyin’in (a.s) tarafına geçmesiyle ilgili kaynağın güvenilirliğinden ve onunla kardeşinin Harici olup olmadığından şüphe duymuştur. Tüsteri’ye göre Hariciler genellikle hiçbir iktidar gücünü desteklemezdi ve “Lâ hukme illâ li’llâh” şiarı göz önüne alındığında, İmam Hüseyin’e (a.s) yardım etmeleri pek mümkün değildir.[7] Ayrıca, belirtildiği gibi bu haberi aktaran ilk ve tek kaynak, içeriği tartışmalı olan Tesmiyetü men kutile risalesidir. Bu risalede, İbn Sa’d’ın ordusundan bazı isimler de Kerbela şehidi olarak gösterilmiştir.[8] Üstelik Sa'd, Hz. Ali’nin (a.s) ashabından olup Sıffin Savaşı’nda şehit düşmüştür.[9]
Sıffin Savaşı’nda Şehadet
Yukarıdaki rivayetin aksine, bazı tarihçiler -örneğin İbn Sa’d (230 h.k), Taberi (310 h.k), İbn Abdilberr (463 h.k) ve İbnü’l-Esir (630 h.k)- Sa'd’ın kimliği hakkında açık ifadelerde bulunmuşlardır: Sa'd bin Haris el-Ensari, Sıffin Savaşı’nda Ali bin Ebi Talib’le (a.s) birlikte yer almış ve bu savaşta şehit düşmüştür[10]
İlgili Konular
Kaynakça
- ↑ el-Emali’l-Hamîsiyye (Tesmiyetü men kutile), c. 1, s. 172; ayrıca bkz: el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 122.
- ↑ İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ, Dâr Sâdır, c. 5, s. 82; Taberî, el-Muntehab min żeyli’l-Mezîl, 1358 h.k, s. 146; İbn Abdilberr, el-İstî‘âb, 1413 h.k, c. 2, s. 583; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gâbe, Dâru’l-kitâbi’l-‘Arabî, c. 2, s. 272.
- ↑ el-Emali’l-Hamîsiyye (Tesmiyetü men kutile), c. 1, s. 172; ayrıca bkz: el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 122.
- ↑ Hüseynî Hâ’irî Şîrâzî, Zehîretü’d-dâreyn, Zemzem-i Hedâyet, s. 456; ayrıca bkz: Tüsterî, Kâmûsü’r-ricâl, 1414 h.k, c. 5, s. 28; Emîn, A‘yânü’ş-Şîa, 1421 h.k, c. 2, s. 319; Mahalî, el-Hadâiku’l-Verdiyye, San‘â, c. 1, s. 211; Mâmekânî, Tenkīhu’l-makāl, Matba‘atu’l-Murtazaviyye, c. 2, s. 12.
- ↑ Semâvî, İbsâru’l-‘ayn, 1419 h.k, s. 159 ve 222; Hüseynî Hâ’irî Şîrâzî, Zehîretü’d-dâreyn, Zemzem-i Hedâyet, s. 456; ayrıca bkz: Tüsterî, Kâmûsü’r-ricâl, 1414 h.k, c. 5, s. 28; Emîn, A‘yânü’ş-Şîa, 1421 h.k, c. 2, s. 319; Mahalî, el-Hadâiku’l-Verdiyye, San‘â, c. 1, s. 211; Mâmekânî, Tenkīhu’l-makāl, Matba‘atu’l-Murtazaviyye, c. 2, s. 12.
- ↑ Semâvî, İbsâru’l-‘ayn, 1419 h.k, s. 159; Emîn, A‘yânü’ş-Şîa, 1421 h.k, c. 2, s. 319.
- ↑ Tüsterî, Kâmûsü’r-ricâl, 1414 h.k, c. 5, s. 28.
- ↑ Krş: Sâlihî Hâcî Âbâdî, Tesmiyetü men kutile der terazû-yi nakd, 1392 h.ş, Târîh Araştırmaları Dergisi, s. 131-159.
- ↑ İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ, Dâr Sâdır, c. 5, s. 82; İbn Abdilberr, el-İstî‘âb, 1413 h.k, c. 2, s. 583; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gâbe, Dâru’l-kitâbi’l-‘Arabî, c. 2, s. 272.
- ↑ İbn Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ, Dâr Sâdır, c. 5, s. 82; Taberî, el-Muntehab min żeyli’l-Mezîl, 1358 h.k, s. 146; İbn Abdilberr, el-İstî‘âb, 1413 h.k, c. 2, s. 583; İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-gâbe, Dâru’l-kitâbi’l-‘Arabî, c. 2, s. 272.
Bibliyografi
- İbnü’l-Esîr, Ali bin Muhammed, Üsdü’l-Gâbe, Beyrut, Dâru’l-Kitâbi’l-‘Arabî, t.y.
- İbn Sa’d, Muhammed, et-Tabakâtü’l-Kübrâ, Beyrut, Dâr Sâdır, t.y.
- İbn Abdilberr, Yusuf bin Abdullah, el-İstî‘âb fî Ma‘rifeti’l-Ashâb, tahkik: Ali Muhammed, Beyrut, Dârü’l-Cîl, 1413 h.k.
- el-Mürşid Billâh, Yahyâ bin Hüseyin, el-Emâlî’l-Hamîsiyye (Tesmiyetü men kutile ma‘a’l-Hüseyin), Beyrut, Âlemü’l-Kütüb, 3. baskı, 1403 h.k.
- Emîn Âmilî, Seyyid Muhsin, A‘yânü’ş-Şîa, Beyrut, Dâru’t-Ta‘âruf, 1421 h.k.
- Tüsterî, Muhammed Takî, Kâmûsü’r-Ricâl, Kum, Müessesetü Neşri’l-İslâmî, 1414 h.k.
- Hüseynî Hâ’irî Şîrâzî, Abdülmecîd bin Muhammed Rızâ, Zehîretü’d-Dâreyn fîmâ yete‘alleku bi-mesâibi’l-Hüseyin (a.s) ve ashâbihî, tahkik: Bâkır Deryâb Necefî, Kum, Zemzemü’l-Hedâyet, t.y.
- Semâvî, Muhammed bin Tâhir, İbsâru’l-‘Ayn fî Ensâri’l-Hüseyin (a.s), tahkik: Muhammed Ca‘fer Tabsî, [y.y.], Merkezü’d-Dirâsâti’l-İslâmiyye li-Haresi’s-Sevrâ, 1377 h.ş / 1419 h.k.
- Taberî, Muhammed, el-Muntehab min Żeyli’l-Mezîl min Târîhi’s-Sahâbe ve’t-Tâbi‘în, Beyrut, Müessesetü’l-A‘lâmî, 1358 h.k.
- Mâmekânî, Abdullah, Tenkîhu’l-Makāl fî İlmi’r-Ricâl, Necef-i Eşref, Matba‘atu’l-Murtazaviyye, t.y.
- Mahallî, Hamîd bin Ahmed, el-Hadâiku’l-Verdiyye fî Menâkıbi’l-A’immeti’z-Zeydiyye, tahkik: Murtazâ bin Zeyd Mahtûrî, San‘â, Mektebetu Bedr, t.y.