İçeriğe atla

Tahrim Suresi: Revizyonlar arasındaki fark

wikishia sitesinden
imported>Hassanfallah
Değişiklik özeti yok
imported>Husein
Değişiklik özeti yok
50. satır: 50. satır:
  |  data14 = '''1105'''
  |  data14 = '''1105'''
}}
}}
'''Tahrim Suresi''' ([[Arapça]]: '''سورة التحريم''') adını, [[Allah Resulü]]nden (s.a.a) “eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden [[Allah]]’ın helal kıldığı şeyleri kendine [[haram]] ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki Tahrim (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından küçük surelerden olup [[Kur’an]]’ın [[Mufassal]] surelerindendir ve “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve Muhatabat diye bilinen surelerin sekizincisidir.
'''Tahrim Suresi''' ([[Arapça]]: '''سورة التحريم''') adını, [[Allah Resulü]]nden (s.a.a) “Eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden [[Allah]]’ın helal kıldığı şeyleri kendine [[haram]] ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki “Tahrim” (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından küçük surelerden olup, [[Kur’an]]’ın [[Mufassal]] surelerindendir ve “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve “Muhatabat” diye bilinen surelerin sekizincisidir.


== İsimleri ==
== İsimleri ==
Tahrim Suresi adını, Allah Resulünden (s.a.a) “eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki Tahrim (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Tahrim mastarından türeyen Tuharrimu kelimesi, bu surenin ilk ayetinde gelmiş ve bu surenin asıl içeriği olan tahrim hükmünü; yani Allah’ın helal kıldığı şeylerin haram kılınması konusunu beyan etmiştir.  
Tahrim Suresi adını, Allah Resulü’nden (s.a.a) “Eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki “Tahrim” (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Tahrim mastarından türeyen “Tuharrimu” kelimesi, bu surenin ilk ayetinde gelmiş ve bu surenin asıl içeriği olan tahrim hükmünü; yani Allah’ın helal kıldığı şeylerin haram kılınması konusunu beyan etmiştir.  


Bu sureye ilk ayette geçmesinden dolayı “Lime Tuharrimu” süreside denmiştir. Bunun yanında “Mutaharrim” Suresi de denilmiştir; zira mutahharim; insanın aslında haram olmayan bir şeyi bazı durumlardan dolayı kendine haram etmesine denir. Bu [[sure]], Allah Resulünü bu amelden men etmiş ve Allah’ın helal kıldığı nimetlerden istifa etmesi için teşvik etmiştir.
Bu sureye ilk ayette geçmesinden dolayı “Lime Tuharrimu” süreside denmiştir. Bunun yanında “Mutaharrim” Suresi de denilmiştir; zira mutahharim, insanın aslında haram olmayan bir şeyi bazı durumlardan dolayı kendine haram etmesine denir. Bu [[sure]], Allah Resulü’nü (s.a.a) bu amelden men etmiş ve Allah’ın helal kıldığı nimetlerden istifa etmesi için teşvik etmiştir.  


== Özellikleri ==
== Özellikleri ==
Ayetlerinin sayısı noktasında müfessirler arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 12 [[ayet]], 254 kelime ve 1105 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 66. iniş tertibine göre ise Kur’an’ın 107. suresi olan Tahrim Suresi [[Mekki Medeni|Medeni]]’dir. Lafız ve hacim bakımından küçük ve Kur’an’ın [[Mufassal]] surelerinden olan bu sure yaklaşık yarım hizbdir ve 28. Cüzün son bölümünde yer almaktadır. “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve [[Muhatabat]] diye bilinen surelerin sekizincisidir.
Ayetlerinin sayısı noktasında müfessirler arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 12 [[ayet]], 254 kelime ve 1105 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 66. ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 107. suresi olan Tahrim Suresi [[Mekki Medeni|Medeni]]’dir. Lafız ve hacim bakımından küçük ve Kur’an’ın [[Mufassal]] surelerinden olan bu sure yaklaşık yarım hizbdir ve 28. cüzün son bölümünde yer almaktadır. “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve [[Muhatabat]]diye bilinen surelerin sekizincisidir.


== Konuları ==
== Konuları ==
[[Günahkâr]]ları tövbeye –Nasuh ve halisane [[tövbe]]ye teşvik etme, iman nurunun [[kıyamet]]teki eseri, [[kafir]] ve [[münafık]]larla [[cihat]] etme ve onlara karşı katı davranma, saliha olmayan kadınlara örnek olarak [[Hz. Nuh]] (a.s) ve [[Hz. Lut]]'un (a.s) eşlerinin hikayesi ve saliha kadınlara örnek olarak da [[Firavun]]un eşi Hz. Asiye (s.a) ve [[Hz. Meryem]]’in (s.a) yüce makamına değinmesi bu surenin temel konularından bazılarıdır.<ref> Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257.</ref>
[[Günahkâr]]ları tövbeye –Nasuh ve halisane [[tövbe]]ye teşvik etme, iman nurunun [[kıyamet]]teki eseri, [[kafir]] ve [[münafık]]larla [[cihat]] etme ve onlara karşı katı davranma, saliha olmayan kadınlara örnek olarak [[Hz. Nuh]] (a.s) ve [[Hz. Lut]]'un (a.s) eşlerinin hikayesi ve saliha kadınlara örnek olarak da [[Firavun]]un eşi Hz. Asiye (s.a) ve [[Hz. Meryem]]’in (s.a) yüce makamına değinmesi bu surenin temel konularından bazılarıdır.<ref> Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257.</ref>
{{Tahrim Suresi}}
{{Tahrim Suresi}}


==İniş sebebi: Allah Resulü (s.a.a) ve Eşlerinden Razılık Almak==
==İniş sebebi: Allah Resulü (s.a.a) ve Eşlerinden Razılık Almak==
Tahrim Suresi'nin ilk ayetlerinin niçin ve neden indiği noktasında tefsirciler birçok farklı görüşlere sahiptir.  
Tahrim Suresi'nin ilk ayetlerinin niçin ve neden indiği noktasında tefsirciler birçok farklı görüşlere sahiptir.  
Bazıları sabah [[namaz]]ından sonra Allah Resulünün (s.a.a) eşlerine uğradığını nakletmişlerdir. Hafsa, Allah Resulü’ne (s.a.a) bal şerbeti ikram ettiği için daha fazla bir süre onun yanında kalıyordu.  
Bazıları sabah [[namaz]]ından sonra Allah Resulü’nün (s.a.a) eşlerine uğradığını nakletmişlerdir. Hafsa, Allah Resulü’ne (s.a.a) bal şerbeti ikram ettiği için daha fazla bir süre onun yanında kalıyordu.  
[[Aişe]], Allah Resulü’nün (s.a.a) [[Hafsa]]’nın yanında daha fazla kalmasından rahatsız oldu ve Allah Resulü’nün (s.a.a) diğer eşleriyle birlikte Peygamber Efendimizi (s.a.a) gördüklerinde ağzın ne kadar da pis kokuyor diye söylemeye karar verdiler.  
[[Aişe]], Allah Resulü’nün (s.a.a) [[Hafsa]]’nın yanında daha fazla kalmasından rahatsız oldu ve Allah Resulü’nün (s.a.a) diğer eşleriyle birlikte Peygamber Efendimizi (s.a.a) gördüklerinde “Ağzın ne kadar da pis kokuyor” diye söylemeğe karar verdiler.  
Kendisinin kötü kokmasını istemeyen Allah Resulü (s.a.a) bir daha o bal şerbetinden içmemek üzere yemin etti. <ref>Tabersi, Mecmau’l-Beyan, h.ş 1372, c 10, s 5.</ref>
Kendisinin kötü kokmasını istemeyen Allah Resulü (s.a.a) bir daha o bal şerbetinden içmemek üzere yemin etti. <ref>Tabersi, Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 5, 1372 h.ş.</ref>  
Bir diğer rivayeteyse, Allah Resulü’ne (s.a.a) Zeynep bint Cahş’ın bal şerbeti verdiği nakledilmektedir. <ref>Suyuti, Ed-Dürrül-Mensur Fit-Tevili Bil-Mesur, h.k 1404, c 6, s 239.</ref>
Bir diğer rivayeteyse, Allah Resulü’ne (s.a.a) Zeynep binti Cahş’ın bal şerbeti verdiği nakledilmektedir. <ref>Suyuti, Ed-Dürrül-Mensur Fit-Tevili Bil-Mesur, c. 6, s. 239, 1404 h.k.</ref>
Bir başka rivayette de Ümmü Seleme olduğu söyleniyor. <ref>Tabersi, Mecmau’l-Beyan, h.ş 1372, c 10, s 5.</ref>
Bir başka rivayette de Ümmü Seleme olduğu söyleniyor. <ref>Tabersi, Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 5, 1372 h.ş.</ref>


Bir başka rivayete göreyse, Aişe’nin sırası olduğu ve Hafsa’nın da babasının evine gittiği bir günde Allah Resulü (s.a.a) hizmetçisiyle Hafsa’nın evinde halvet etti.
Bir başka rivayete göreyse, Aişe’nin sırası olduğu ve Hafsa’nın da babasının evine gittiği bir günde Allah Resulü (s.a.a) hizmetçisiyle Hafsa’nın evinde halvet etti.
Hizmetçinin çıktığını gören Aişe’nin gayretine dokundu. Hafsa’da eve geldikten sonra Allah Resulü’ne (s.a.a) kiminle birlikte olduğunu anladığını ve kendisine kötülük yaptığını söyledi. Allah Resulü (s.a.a) Hafsa’yı razı edeceğine dair yemin etti.
Hizmetçinin çıktığını gören Aişe’nin gayretine dokundu. Hafsa’da eve geldikten sonra Allah Resulü’ne (s.a.a) kiminle birlikte olduğunu anladığını ve kendisine kötülük yaptığını söyledi. Allah Resulü (s.a.a) Hafsa’yı razı edeceğine dair yemin etti.
Bu olaydan sonra Allah Resulü (s.a.a) o cariyeyi kendine haram etti ve Hafsa’ya da bu sırrı saklamasını tavsiye etti. Hafsa, bu sırrı Aişe’ye söyledi. Hafsa’nın bu davranışı karşısında Tahrim Suresi'nin ilk ayet-i kerimeleri nazil oldu. <ref>Suyuti, Ed-Dürrül-Mensur Fit-Tevili Bil-Mesur, h.k 1404, c 6, s 239 ve 240.</ref>
Bu olaydan sonra Allah Resulü (s.a.a) o cariyeyi kendine haram etti ve Hafsa’ya da bu sırrı saklamasını tavsiye etti. Hafsa, bu sırrı Aişe’ye söyledi. Hafsa’nın bu davranışı karşısında Tahrim Suresi'nin ilk ayet-i kerimeleri nazil oldu. <ref>Suyuti, Ed-Dürrül-Mensur Fit-Tevili Bil-Mesur, c. 6, s. 239 ve 240, 1404 h.k.</ref>
Allame Tabatabai [[el-Mizan]] Tefsirinde, Tahrim Suresi'nin ilk ayetlerinin [[iniş sebebi]] hakkında farklı bir görüş öne sürerek, Tahrim Suresi ilk ayetlerinin surenin diğer ayetleriyle bağdaşmadığını beyan etmiştir.
Allame Tabatabai [[el-Mizan]] tefsirinde, Tahrim Suresi'nin ilk ayetlerinin [[iniş sebebi]] hakkında farklı bir görüş öne sürerek, Tahrim Suresi ilk ayetlerinin surenin diğer ayetleriyle bağdaşmadığını beyan etmiştir.
<ref>Tabatabai, el-Mizan, c 19, s 338-340, m 1974.</ref>
<ref>Tabatabai, el-Mizan, c. 19, s. 338-340, m 1974.</ref>
Bazı rivayetlere göre Aişe ve Hafsa, Peygamber Efendimize (s.a.a) neden Maria’nın evinde ikamet etmesine itiraz etmeleri üzerine, Allah Resulü (s.a.a) bir daha onun evine yaklaşmayacağına dair yemin etti. Bu ayet-i kerimeler de bu olaydan hemen sonra nazil oldu. <ref>Kummi, Tefsir-i Kummi, h.ş 1363, c 2, s 375.</ref><br />
Bazı rivayetlere göre, Aişe ve Hafsa, Peygamber Efendimize (s.a.a) neden Maria’nın evinde ikamet etmesine itiraz etmeleri üzerine, Allah Resulü (s.a.a) bir daha onun evine yaklaşmayacağına dair yemin etti. Bu ayet-i kerimeler de bu olaydan hemen sonra nazil oldu. <ref>Kummi, Tefsir-i Kummi, c. 2, s. 375, 1363 h.ş.</ref><br />
==Meşhur Ayetler==
==Meşhur Ayetler==


84. satır: 84. satır:
Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur… (Tahrim / 6)
Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur… (Tahrim / 6)


Allame Meclisi, bu ayet-i kerimenin açıklamasında şöyle yazmaktadır: İnsan kendisini ve ailesini ateşten korumalıdır, öyle ki Allah’a itaat etmede, günahtan kaçınmada, şehvetine uymama noktasında sabırlı olmalı ve ailesini Allah’a itaat etmeye davet etmeli, [[farz]]ları onlara öğretmeli, onları kötülüklerden sakındırmalı ve hayırlı işlere teşvik etmelidir. <ref>Meclisi, Biharu’l-Envar, h.k 1403, c 71, s 86.</ref>
Allame Meclisi, bu ayet-i kerimenin açıklamasında şöyle yazmaktadır: İnsan kendisini ve ailesini ateşten korumalıdır. Öyle ki Allah’a itaat etmede, günahtan kaçınmada, şehvetine uymama noktasında sabırlı olmalı ve ailesini Allah’a itaat etmeğe davet etmeli, [[farz]]ları onlara öğretmeli, onları kötülüklerden sakındırmalı ve hayırlı işlere teşvik etmelidir. <ref>Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 71, s. 86, 1403 h.k.</ref>


==Fazilet ve Özellikleri==
==Fazilet ve Özellikleri==
Allah Resulünden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim, Tahrim Suresi'ni okursa, bir daha günah işlemeyecek şekilde tövbe etmeye muvaffak olur. <ref>Tabersi, Mecmau’l-Beyan, h.ş 1372, c 10, s 468.</ref>
Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim, Tahrim Suresi'ni okursa, bir daha günah işlemeyecek şekilde tövbe etmeye muvaffak olur. <ref>Tabersi, Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 468, 1372 h.ş.</ref>
İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Her kim [[Talak Suresi|Talak]] ve Tahrim Surelerini [[Yevmiye Namazlar|farz namazlar]]ında okursa Allah Teâlâ onu [[kıyamet günü]] korkudan, hüzünden ve kederden âmânda kılar ve ateşe atılmaktan muaf eder ve onu bu iki sureyi devamlı olarak okuduğundan dolayı cennete götürür zira bu iki sure Peygamber Efendimize (s.a.a) aittir. <ref>Saduk, Sevabu’l-Amal, h.k 1406, s 118.</ref>
İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Her kim [[Talak Suresi|Talak]] ve Tahrim Surelerini [[Yevmiye Namazlar|farz namazlar]]ında okursa, Allah-u Teâlâ onu [[kıyamet günü]] korkudan, hüzünden ve kederden âmânda kılar; ateşe atılmaktan muaf eder ve onu bu iki sureyi devamlı olarak okuduğundan dolayı cennete götürür. Zira bu iki sure Peygamber Efendimize (s.a.a) aittir. <ref>Saduk, Sevabu’l-Amal, s. 118, 1406 h.k.</ref>
Tahrim Suresi'nin özellikleri hakkında eğer sureyi onun için yazacak olsalar, can vermekte olan kişinin çok kolay bir şekilde canını teslim edeceği ve ölülerin azabını hafifleteceği nakledilmiştir. <ref>Nuri, Müstedreku’l-Vesail, h.k 1408, c 2, s 241.</ref>
Tahrim Suresi'nin özellikleri hakkında eğer sureyi onun için yazacak olsalar, can vermekte olan kişinin çok kolay bir şekilde canını teslim edeceği ve ölülerin azabını hafifleteceği nakledilmiştir. <ref>Nuri, Müstedreku’l-Vesail, c. 2, s. 241, 1408 h.k.</ref>
Yine aynı şekilde ıstırabı uzaklaştırır ve borçlu kimsenin bu sureyi sürekli olarak okuması halinde inşallah faydalı olur. <ref>Behrani, el-Burhan, h.k 1416, c 5, s 417.</ref>
Yine aynı şekilde ıztırabı uzaklaştırır ve borçlu kimsenin bu sureyi sürekli olarak okuması halinde inşallah faydalı olur. <ref>Behrani, el-Burhan, c. 5, s. 417, 1416 h.k.</ref>


{{Kapatkuran|{{{|<font color=Navy>'''Tahrim Suresi'nin Arapçası ve Türkçe Meali'''}}}}}
{{Kapatkuran|{{{|<font color=Navy>'''Tahrim Suresi'nin Arapçası ve Türkçe Meali'''}}}}}
113. satır: 113. satır:
2. Allah, yeminlerinizin (kefaretle) çözülmesini size meşru kılmıştır. Allah, sizin Mevla’nızdır. O, bilendir ve hikmet sahibi olandır.  
2. Allah, yeminlerinizin (kefaretle) çözülmesini size meşru kılmıştır. Allah, sizin Mevla’nızdır. O, bilendir ve hikmet sahibi olandır.  


3. Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de o (eşlerinden biri, kumasına) bunu haber ver­mişti. Allah bunu açığa vurunca da o (Peygamber, kendisine vahyedilenin)) bir kıs­mını açıklamış, bir kısmından (açıklamak­tan) vazgeçmişti. Sonunda bunu ona haber verince (eşi), Bunu sana kim haber verdi? Diye sormuş, o da, Bana bilen, (her şeyden) haberdar olan Allah; haber verdi demişti.  
3. Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de o (eşlerinden biri, kumasına) bunu haber vermişti. Allah bunu açığa vurunca da o (Peygamber, kendisine vahyedilenin)) bir kısmını açıklamış, bir kısmından (açıklamaktan) vazgeçmişti. Sonunda bunu ona haber verince (eşi), “Bunu sana kim haber verdi?” diye sormuş, o da “Bana bilen, (her şeyden) haberdar olan Allah haber verdi” demişti.  


4.Eğer sizler (Aişe ve Hafsa) Allah'a tövbe eder­seniz (ne iyi); çünkü kalpleriniz eğrilik gösterdi. Yok, eğer ona karşı birbirinize destekçi olmaya kalkışırsanız, kuşkusuz (iyi bilin ki) onun koruyucusu ve dostu Allah, Cebrail ve mü’minlerin salih olanıdır. Bunların arkasından melekler de onun destekçisidirler.  
4. Eğer sizler (Aişe ve Hafsa) Allah'a tövbe ederseniz (ne iyi); çünkü kalpleriniz eğrilik gösterdi. Yok, eğer ona karşı birbirinize destekçi olmaya kalkışırsanız, kuşkusuz (iyi bilin ki) onun koruyucusu ve dostu Allah, Cebrail ve mü’minlerin salih olanıdır. Bunların arkasından melekler de onun destekçisidirler.  


5. Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Müslüman, mü’min, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir.  
5. Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Müslüman, mü’min, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir.  


6. Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun üzerinde oldukça sert, güçlü melekler var­dır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.  
6. Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.  


7. Ey küfre sapanlar! Özür beyan etmeyin. Siz ancak yapmakta olduklarınızla cezalandırılırsınız.  
7. Ey küfre sapanlar! Özür beyan etmeyin. Siz ancak yapmakta olduklarınızla cezalandırılırsınız.  


8. Ey iman edenler! Allah'a kesin bir tövbe ile tövbe edin. Belki Allah, böylece sizin kötülük­lerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cen­netlere sokar. O gün Allah; Peygamber'i ve onun­la birlikte iman etmekte olanları küçük düşür­meyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşuşturur. Derler ki: «Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz sen, her şeye güç yetirensin.»  
8. Ey iman edenler! Allah'a kesin bir tövbe ile tövbe edin. Belki Allah, böylece sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamber'i ve onunla birlikte iman etmekte olanları küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşuşturur. Derler ki: «Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz sen, her şeye güç yetirensin.»  


9. Ey Peygamber! Küfre sapanlara ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı sert davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Pek de kötü bir dönüş yeridir o.  
9. Ey Peygamber! Küfre sapanlara ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı sert davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Pek de kötü bir dönüş yeridir o.  


10. Allah, küfre sapanlara, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek olarak verdi. İkisi de kul­larımızdan salih olan iki kulumuzun nikâhları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, onlara, (kocaları) ken­dilerine Allah'tan gelen hiç bir şeyle yarar sağlayamamıştı. İkisine de, «Ateşe diğer girenlerle birlikte girin» denildi.  
10. Allah, küfre sapanlara, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek olarak verdi. İkisi de kullarımızdan salih olan iki kulumuzun nikâhları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, onlara, (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiç bir şeyle yarar sağlayamamıştı. İkisine de, «Ateşe diğer girenlerle birlikte girin» denildi.  


11. Allah, iman etmekte olanlara da Firavun'un karısını örnek olarak verdi. Hani demişti ki: «Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.»  
11. Allah, iman etmekte olanlara da Firavun'un karısını örnek olarak verdi. Hani demişti ki: «Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.»  


12. İffetini koruyan İmran'ın kızı Meryem'i de (örnek kıldı). Böylece biz de ona kendi ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tas­dik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.'''
12. İffetini koruyan İmran'ın kızı Meryem'i de (örnek kıldı). Böylece biz de ona kendi ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.'''
|}
|}
{{Collapse bottom}}
{{Collapse bottom}}
147. satır: 147. satır:
<div class="reflist4" style="height: 152px; background:#f7fcf9; overflow: auto; padding: 3px" >
<div class="reflist4" style="height: 152px; background:#f7fcf9; overflow: auto; padding: 3px" >
<div style="{{column-count|3}}">
<div style="{{column-count|3}}">
* Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Dâru'l- Kur'âni'l-Kerîm, h.k. 1418/ m. 1376.
* Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Dâru'l-Kur'âni'l-Kerîm, 1418 h.k. / m. 1376.
* Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, h.ş. 1377.
* Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, 1377 h.ş.
*Behrani, Seyyid Haşim, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kuran, Tahkik Tahkik: Kısmu'd-Dirasati'l-İslamiye Müessesetu'l-Bi'se, Kum, Tahran, Bonyad-i Bi'set, Birinci baskı, h.k 1416.
*Behrani, Seyyid Haşim, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kuran, Tahkik: Kısmu'd-Dirasati'l-İslamiye Müessesetu'l-Bi'se, Kum, Tahran, Bonyad-ı Bi'set, Birinci baskı, 1416 h.k.
*Ramyar, Mahmut, Tarih-i Kuran, Tahran, İntişarat-i İlmi ve Ferhengi, h.ş 1362.
*Ramyar, Mahmut, Tarih-i Kuran, Tahran, İntişarat-ı İlmi ve Ferhengi, 1362 h.ş.
*Dairatu’l-Maarif-i Kuran-ı Kerim, Tehiyye ve Tedvin: Pejuheşgah-i Ulum ve Ferhengi İslami, Merkez-i Ferheng ve Maarif-i Kuran, Kum, Müessese-i Bustan-i Kitap, h.ş 1382.
*Dairatu’l-Maarif-i Kuran-ı Kerim, Tehiyye ve Tedvin: Pejuheşgah-ı Ulum ve Ferhengi İslami, Merkez-i Ferheng ve Maarif-i Kuran, Kum, Müessese-i Bustan-ı Kitap, 1382 h.ş.
*Suyuti, Abdurrahman bin Ebubekir, Ed Dürrül Mensur fit Tefsir bil Mesur, Kum, Kitaphane-i Umumiyi Ayetullah Maraş-i Necef-i, h.k 1404.
*Suyuti, Abdurrahman b. Ebubekir, Ed-Dürrü’l Mensur fit-Tefsir bil Mesur, Kum, Kitaphane-i Umumiyi Ayetullah Maraş-i Necefi, 1404 h.k.
*Saduk, Muhammed bin Ali, Sevabu’l-Amal ve İkabu’l-Amal, Kum, Daru’ş-Şerif er-Razi, İkinci baskı, h.k 1406.
*Saduk, Muhammed b. Ali, Sevabu’l-Amal ve İkabu’l-Amal, Kum, Daru’ş-Şerif er-Razi, İkinci baskı, 1406 h.k.
*Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizanfi Tefsiri’l-Kuran, Müessesetu’l-Âlemi li’l-Matbuat, İkinci baskı, m 1974.  
*Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l-Kuran, Müessesetu’l-Âlemi li’l-Matbuat, İkinci baskı, m 1974.  
*Tabersi, Fadıl bin Hasan, Mecmau’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kuran, Fadlullah Yezdi Tabatabai’nin katkılarıyla, Tahran, İntişarat-i Nasır Hüsrev, Üçüncü baskı, h.ş 1372.
*Tabersi, Fazıl b. Hasan, Mecmau’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kuran, Fazlullah Yezdi Tabatabai’nin katkılarıyla, Tahran, İntişarat-ı Nasır Hüsrev, Üçüncü baskı, 1372 h.ş.
*Ferhengname-i Ulum-i Kuran, Kum, Defter-i Tebligat-i İslami Havza-i İlmiye-i Kum.
*Ferhengname-i Ulum-u Kuran, Kum, Defter-i Tebligat-ı İslami Havza-i İlmiye-i Kum.
*Kummi, Ali bin İbrahim, Tefsir-i Kummi, Tayyib Musavi Cezayiri’nin katkılarıyla, Kum, Daru’l-Kutub, Üçüncü baskı, h.ş 1363.
*Kummi, Ali b. İbrahim, Tefsir-i Kummi, Tayyib Musavi Cezayiri’nin katkılarıyla, Kum, Daru’l-Kutub, Üçüncü baskı, 1363 h.ş.
*Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Bir grup araştırmacı, Beyrut, Daru İhyai't-Türasi'l-Arabî, İkinci baskı, h.k 1403.
*Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Bir grup araştırmacı, Beyrut, Daru İhyau't-Türasi'l-Arabî, İkinci baskı, 1403 h.k.
*Marifet, Muhammed Hadi, Amuzeş-i Ulum-i Kuran, Merkez-i Çap ve Neşr-i Sazman-i Tebligat-i İslami, Birinci baskı, h.ş 1371.
*Marifet, Muhammed Hadi, Amuzeş-i Ulum-u Kuran, Merkez-i Çap ve Neşr-i Sazman-ı Tebligat-i İslami, Birinci baskı, 1371 h.ş.
*Nuri, Mirza Hüseyin, Müstedreku’l-Vesail, Müessese-i Alu’l-Beyt li-İhyait-Turas, h.k 1408.
*Nuri, Mirza Hüseyin, Müstedreku’l-Vesail, Müessese-i Alu’l-Beyt li-İhyait-Turas, 1408 h.k.
</div>
</div>
</div><br/>
</div><br/>

08.18, 19 Temmuz 2021 tarihindeki hâli

Tahrim Suresi
Dosya:Tahrim Suresi.png
AnlamıHaram Kılmak
Başka İsmi “Lime Tuharrimu”, “Mutaharrim” (haram olmayan şeyi kendine haram kılmak)
SınıfıMedeni
Nüzul Sırası107
Sure Numarası66
Cüz28
Sayısal Bilgiler
Ayet Sayısı12
Kelime Sayısı254
Harf Sayısı1105

Tahrim Suresi (Arapça: سورة التحريم) adını, Allah Resulünden (s.a.a) “Eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki “Tahrim” (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından küçük surelerden olup, Kur’an’ın Mufassal surelerindendir ve “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve “Muhatabat” diye bilinen surelerin sekizincisidir.

İsimleri

Tahrim Suresi adını, Allah Resulü’nden (s.a.a) “Eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki “Tahrim” (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Tahrim mastarından türeyen “Tuharrimu” kelimesi, bu surenin ilk ayetinde gelmiş ve bu surenin asıl içeriği olan tahrim hükmünü; yani Allah’ın helal kıldığı şeylerin haram kılınması konusunu beyan etmiştir.

Bu sureye ilk ayette geçmesinden dolayı “Lime Tuharrimu” süreside denmiştir. Bunun yanında “Mutaharrim” Suresi de denilmiştir; zira mutahharim, insanın aslında haram olmayan bir şeyi bazı durumlardan dolayı kendine haram etmesine denir. Bu sure, Allah Resulü’nü (s.a.a) bu amelden men etmiş ve Allah’ın helal kıldığı nimetlerden istifa etmesi için teşvik etmiştir.

Özellikleri

Ayetlerinin sayısı noktasında müfessirler arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 12 ayet, 254 kelime ve 1105 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 66. ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 107. suresi olan Tahrim Suresi Medeni’dir. Lafız ve hacim bakımından küçük ve Kur’an’ın Mufassal surelerinden olan bu sure yaklaşık yarım hizbdir ve 28. cüzün son bölümünde yer almaktadır. “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve “Muhatabat” diye bilinen surelerin sekizincisidir.

Konuları

Günahkârları tövbeye –Nasuh ve halisane tövbeye teşvik etme, iman nurunun kıyametteki eseri, kafir ve münafıklarla cihat etme ve onlara karşı katı davranma, saliha olmayan kadınlara örnek olarak Hz. Nuh (a.s) ve Hz. Lut'un (a.s) eşlerinin hikayesi ve saliha kadınlara örnek olarak da Firavunun eşi Hz. Asiye (s.a) ve Hz. Meryem’in (s.a) yüce makamına değinmesi bu surenin temel konularından bazılarıdır.[1]


İniş sebebi: Allah Resulü (s.a.a) ve Eşlerinden Razılık Almak

Tahrim Suresi'nin ilk ayetlerinin niçin ve neden indiği noktasında tefsirciler birçok farklı görüşlere sahiptir. Bazıları sabah namazından sonra Allah Resulü’nün (s.a.a) eşlerine uğradığını nakletmişlerdir. Hafsa, Allah Resulü’ne (s.a.a) bal şerbeti ikram ettiği için daha fazla bir süre onun yanında kalıyordu. Aişe, Allah Resulü’nün (s.a.a) Hafsa’nın yanında daha fazla kalmasından rahatsız oldu ve Allah Resulü’nün (s.a.a) diğer eşleriyle birlikte Peygamber Efendimizi (s.a.a) gördüklerinde “Ağzın ne kadar da pis kokuyor” diye söylemeğe karar verdiler. Kendisinin kötü kokmasını istemeyen Allah Resulü (s.a.a) bir daha o bal şerbetinden içmemek üzere yemin etti. [3] Bir diğer rivayeteyse, Allah Resulü’ne (s.a.a) Zeynep binti Cahş’ın bal şerbeti verdiği nakledilmektedir. [4] Bir başka rivayette de Ümmü Seleme olduğu söyleniyor. [5]

Bir başka rivayete göreyse, Aişe’nin sırası olduğu ve Hafsa’nın da babasının evine gittiği bir günde Allah Resulü (s.a.a) hizmetçisiyle Hafsa’nın evinde halvet etti. Hizmetçinin çıktığını gören Aişe’nin gayretine dokundu. Hafsa’da eve geldikten sonra Allah Resulü’ne (s.a.a) kiminle birlikte olduğunu anladığını ve kendisine kötülük yaptığını söyledi. Allah Resulü (s.a.a) Hafsa’yı razı edeceğine dair yemin etti. Bu olaydan sonra Allah Resulü (s.a.a) o cariyeyi kendine haram etti ve Hafsa’ya da bu sırrı saklamasını tavsiye etti. Hafsa, bu sırrı Aişe’ye söyledi. Hafsa’nın bu davranışı karşısında Tahrim Suresi'nin ilk ayet-i kerimeleri nazil oldu. [6] Allame Tabatabai el-Mizan tefsirinde, Tahrim Suresi'nin ilk ayetlerinin iniş sebebi hakkında farklı bir görüş öne sürerek, Tahrim Suresi ilk ayetlerinin surenin diğer ayetleriyle bağdaşmadığını beyan etmiştir. [7] Bazı rivayetlere göre, Aişe ve Hafsa, Peygamber Efendimize (s.a.a) neden Maria’nın evinde ikamet etmesine itiraz etmeleri üzerine, Allah Resulü (s.a.a) bir daha onun evine yaklaşmayacağına dair yemin etti. Bu ayet-i kerimeler de bu olaydan hemen sonra nazil oldu. [8]

Meşhur Ayetler

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارً‌ا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَ‌ةُ

Ey inananlar, koruyun kendinizi ve ailenizi o ateşten ki yakacağı şeyler, insanlardır ve kibrit taşlarıyla da harâreti ve alevi çoğalıp durur… (Tahrim / 6)

Allame Meclisi, bu ayet-i kerimenin açıklamasında şöyle yazmaktadır: İnsan kendisini ve ailesini ateşten korumalıdır. Öyle ki Allah’a itaat etmede, günahtan kaçınmada, şehvetine uymama noktasında sabırlı olmalı ve ailesini Allah’a itaat etmeğe davet etmeli, farzları onlara öğretmeli, onları kötülüklerden sakındırmalı ve hayırlı işlere teşvik etmelidir. [9]

Fazilet ve Özellikleri

Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim, Tahrim Suresi'ni okursa, bir daha günah işlemeyecek şekilde tövbe etmeye muvaffak olur. [10] İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmektedir: Her kim Talak ve Tahrim Surelerini farz namazlarında okursa, Allah-u Teâlâ onu kıyamet günü korkudan, hüzünden ve kederden âmânda kılar; ateşe atılmaktan muaf eder ve onu bu iki sureyi devamlı olarak okuduğundan dolayı cennete götürür. Zira bu iki sure Peygamber Efendimize (s.a.a) aittir. [11] Tahrim Suresi'nin özellikleri hakkında eğer sureyi onun için yazacak olsalar, can vermekte olan kişinin çok kolay bir şekilde canını teslim edeceği ve ölülerin azabını hafifleteceği nakledilmiştir. [12] Yine aynı şekilde ıztırabı uzaklaştırır ve borçlu kimsenin bu sureyi sürekli olarak okuması halinde inşallah faydalı olur. [13]


Önceki Sure
Talak Suresi
Tahrim Suresi Sonraki Sure
Mülk Suresi

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257.
  2. Hameger, Muhammed, Kur’an sureleri, Nuru’s-Sakaleyn Kur’an ve İtret Kültür merkezi, birinci baskı, Kum, Neşri Nuşera, ş. 1392.
  3. Tabersi, Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 5, 1372 h.ş.
  4. Suyuti, Ed-Dürrül-Mensur Fit-Tevili Bil-Mesur, c. 6, s. 239, 1404 h.k.
  5. Tabersi, Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 5, 1372 h.ş.
  6. Suyuti, Ed-Dürrül-Mensur Fit-Tevili Bil-Mesur, c. 6, s. 239 ve 240, 1404 h.k.
  7. Tabatabai, el-Mizan, c. 19, s. 338-340, m 1974.
  8. Kummi, Tefsir-i Kummi, c. 2, s. 375, 1363 h.ş.
  9. Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 71, s. 86, 1403 h.k.
  10. Tabersi, Mecmau’l-Beyan, c. 10, s. 468, 1372 h.ş.
  11. Saduk, Sevabu’l-Amal, s. 118, 1406 h.k.
  12. Nuri, Müstedreku’l-Vesail, c. 2, s. 241, 1408 h.k.
  13. Behrani, el-Burhan, c. 5, s. 417, 1416 h.k.

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Dâru'l-Kur'âni'l-Kerîm, 1418 h.k. / m. 1376.
  • Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, 1377 h.ş.
  • Behrani, Seyyid Haşim, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kuran, Tahkik: Kısmu'd-Dirasati'l-İslamiye Müessesetu'l-Bi'se, Kum, Tahran, Bonyad-ı Bi'set, Birinci baskı, 1416 h.k.
  • Ramyar, Mahmut, Tarih-i Kuran, Tahran, İntişarat-ı İlmi ve Ferhengi, 1362 h.ş.
  • Dairatu’l-Maarif-i Kuran-ı Kerim, Tehiyye ve Tedvin: Pejuheşgah-ı Ulum ve Ferhengi İslami, Merkez-i Ferheng ve Maarif-i Kuran, Kum, Müessese-i Bustan-ı Kitap, 1382 h.ş.
  • Suyuti, Abdurrahman b. Ebubekir, Ed-Dürrü’l Mensur fit-Tefsir bil Mesur, Kum, Kitaphane-i Umumiyi Ayetullah Maraş-i Necefi, 1404 h.k.
  • Saduk, Muhammed b. Ali, Sevabu’l-Amal ve İkabu’l-Amal, Kum, Daru’ş-Şerif er-Razi, İkinci baskı, 1406 h.k.
  • Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l-Kuran, Müessesetu’l-Âlemi li’l-Matbuat, İkinci baskı, m 1974.
  • Tabersi, Fazıl b. Hasan, Mecmau’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kuran, Fazlullah Yezdi Tabatabai’nin katkılarıyla, Tahran, İntişarat-ı Nasır Hüsrev, Üçüncü baskı, 1372 h.ş.
  • Ferhengname-i Ulum-u Kuran, Kum, Defter-i Tebligat-ı İslami Havza-i İlmiye-i Kum.
  • Kummi, Ali b. İbrahim, Tefsir-i Kummi, Tayyib Musavi Cezayiri’nin katkılarıyla, Kum, Daru’l-Kutub, Üçüncü baskı, 1363 h.ş.
  • Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, Bir grup araştırmacı, Beyrut, Daru İhyau't-Türasi'l-Arabî, İkinci baskı, 1403 h.k.
  • Marifet, Muhammed Hadi, Amuzeş-i Ulum-u Kuran, Merkez-i Çap ve Neşr-i Sazman-ı Tebligat-i İslami, Birinci baskı, 1371 h.ş.
  • Nuri, Mirza Hüseyin, Müstedreku’l-Vesail, Müessese-i Alu’l-Beyt li-İhyait-Turas, 1408 h.k.