İçeriğe atla

Tahrim Suresi: Revizyonlar arasındaki fark

wikishia sitesinden
imported>S.j.mousavi
kDeğişiklik özeti yok
imported>S.j.mousavi
kDeğişiklik özeti yok
154. satır: 154. satır:
[[en:Sura al-Tahrim]]
[[en:Sura al-Tahrim]]
[[ur:سورہ تحریم]]
[[ur:سورہ تحریم]]
[[fr:Sourate at-Tahrîm]]
[[id:Surah Al-Tahrim]]
[[id:Surah Al-Tahrim]]



09.55, 21 Eylül 2017 tarihindeki hâli

Tahrim Suresi
Dosya:Tahrim Suresi.png
AnlamıHaram Kılmak
Başka İsmi “Lime Tuharrimu”, “Mutaharrim” (haram olmayan şeyi kendine haram kılmak)
SınıfıMedeni
Nüzul Sırası107
Sure Numarası66
Cüz28
Sayısal Bilgiler
Ayet Sayısı12
Kelime Sayısı254
Harf Sayısı1105

Tahrim suresi (Arapça: سورة التحريم) adını, Allah Resulünden (s.a.a) “eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki Tahrim (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından küçük surelerden olup Kur’an’ın Mufassal surelerindendir ve “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve Muhatabat diye bilinen surelerin sekizincisidir.

İsimleri

Tahrim suresi adını, Allah Resulünden (s.a.a) “eşlerinin hoşnutluğunu elde etmek için neden Allah’ın helal kıldığı şeyleri kendine haram ediyorsun?” diye sorulan birinci ayetteki Tahrim (haram kılmak) kelimesinden almıştır. Tahrim mastarından türeyen Tuharrimu kelimesi, bu surenin ilk ayetinde gelmiş ve bu surenin asıl içeriği olan tahrim hükmünü; yani Allah’ın helal kıldığı şeylerin haram kılınması konusunu beyan etmiştir.

Bu sureye ilk ayette geçmesinden dolayı “Lime Tuharrimu” süreside denmiştir. Bunun yanında “Mutaharrim” suresi de denilmiştir; zira mutahharim; insanın aslında haram olmayan bir şeyi bazı durumlardan dolayı kendine haram etmesine denir. Bu sure, Allah Resulünü bu amelden men etmiş ve Allah’ın helal kıldığı nimetlerden istifa etmesi için teşvik etmiştir.

Özellikleri

Ayetlerinin sayısı noktasında müfessirler arasında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 12 ayet, 254 kelime ve 1105 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 66. iniş tertibine göre ise Kur’an’ın 107. suresi olan Tahrim suresi Medeni’dir. Lafız ve hacim bakımından küçük ve Kur’an’ın Mufassal surelerinden olan bu sure yaklaşık yarım hizbdir ve 28. Cüzün son bölümünde yer almaktadır. “Ya eyyuhe’n-Nebi” (Ey peygamber!) ile başlayan ve Muhatabat diye bilinen surelerin sekizincisidir.

Konuları

Günahkârları tövbeye –Nasuh ve halisane tövbeye teşvik etme, iman nurunun kıyametteki eseri, kafir ve münafıklarla cihat etme ve onlara karşı katı davranma, saliha olmayan kadınlara örnek olarak Hz. Nuh (a.s) ve Hz. Lut'un (a.s) eşlerinin kıssası ve saliha kadınlara örnek olarak da Firavunun eşi Hz. Asiye (s.a) ve Hz. Meryem’in (s.a) yüce makamına değinmesi bu surenin temel konularından bazılarıdır.[1]


Ayrıca bakınız

Surenin Metni

Tahrim Suresi
بِسْمِ اللَّـهِ الرَّ‌حْمَـٰنِ الرَّ‌حِيمِ

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ لِمَ تُحَرِّ‌مُ مَا أَحَلَّ اللَّـهُ لَكَ ۖ تَبْتَغِي مَرْ‌ضَاتَ أَزْوَاجِكَ ۚ وَاللَّـهُ غَفُورٌ‌ رَّ‌حِيمٌ ﴿١﴾ قَدْ فَرَ‌ضَ اللَّـهُ لَكُمْ تَحِلَّةَ أَيْمَانِكُمْ ۚ وَاللَّـهُ مَوْلَاكُمْ ۖ وَهُوَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ ﴿٢﴾ وَإِذْ أَسَرَّ‌ النَّبِيُّ إِلَىٰ بَعْضِ أَزْوَاجِهِ حَدِيثًا فَلَمَّا نَبَّأَتْ بِهِ وَأَظْهَرَ‌هُ اللَّـهُ عَلَيْهِ عَرَّ‌فَ بَعْضَهُ وَأَعْرَ‌ضَ عَن بَعْضٍ ۖ فَلَمَّا نَبَّأَهَا بِهِ قَالَتْ مَنْ أَنبَأَكَ هَـٰذَا ۖ قَالَ نَبَّأَنِيَ الْعَلِيمُ الْخَبِيرُ‌ ﴿٣﴾ إِن تَتُوبَا إِلَى اللَّـهِ فَقَدْ صَغَتْ قُلُوبُكُمَا ۖ وَإِن تَظَاهَرَ‌ا عَلَيْهِ فَإِنَّ اللَّـهَ هُوَ مَوْلَاهُ وَجِبْرِ‌يلُ وَصَالِحُ الْمُؤْمِنِينَ ۖ وَالْمَلَائِكَةُ بَعْدَ ذَٰلِكَ ظَهِيرٌ‌ ﴿٤﴾ عَسَىٰ رَ‌بُّهُ إِن طَلَّقَكُنَّ أَن يُبْدِلَهُ أَزْوَاجًا خَيْرً‌ا مِّنكُنَّ مُسْلِمَاتٍ مُّؤْمِنَاتٍ قَانِتَاتٍ تَائِبَاتٍ عَابِدَاتٍ سَائِحَاتٍ ثَيِّبَاتٍ وَأَبْكَارً‌ا ﴿٥﴾ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارً‌ا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَ‌ةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَّا يَعْصُونَ اللَّـهَ مَا أَمَرَ‌هُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُ‌ونَ ﴿٦﴾ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ كَفَرُ‌وا لَا تَعْتَذِرُ‌وا الْيَوْمَ ۖ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٧﴾ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّـهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا عَسَىٰ رَ‌بُّكُمْ أَن يُكَفِّرَ‌ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِ‌ي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ‌ يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّـهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آمَنُوا مَعَهُ ۖ نُورُ‌هُمْ يَسْعَىٰ بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ يَقُولُونَ رَ‌بَّنَا أَتْمِمْ لَنَا نُورَ‌نَا وَاغْفِرْ‌ لَنَا ۖ إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ‌ ﴿٨﴾ يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ جَاهِدِ الْكُفَّارَ‌ وَالْمُنَافِقِينَ وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْ ۚ وَمَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ ۖ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ‌ ﴿٩﴾ ضَرَ‌بَ اللَّـهُ مَثَلًا لِّلَّذِينَ كَفَرُ‌وا امْرَ‌أَتَ نُوحٍ وَامْرَ‌أَتَ لُوطٍ ۖ كَانَتَا تَحْتَ عَبْدَيْنِ مِنْ عِبَادِنَا صَالِحَيْنِ فَخَانَتَاهُمَا فَلَمْ يُغْنِيَا عَنْهُمَا مِنَ اللَّـهِ شَيْئًا وَقِيلَ ادْخُلَا النَّارَ‌ مَعَ الدَّاخِلِينَ ﴿١٠﴾ وَضَرَ‌بَ اللَّـهُ مَثَلًا لِّلَّذِينَ آمَنُوا امْرَ‌أَتَ فِرْ‌عَوْنَ إِذْ قَالَتْ رَ‌بِّ ابْنِ لِي عِندَكَ بَيْتًا فِي الْجَنَّةِ وَنَجِّنِي مِن فِرْ‌عَوْنَ وَعَمَلِهِ وَنَجِّنِي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ ﴿١١﴾ وَمَرْ‌يَمَ ابْنَتَ عِمْرَ‌انَ الَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْ‌جَهَا فَنَفَخْنَا فِيهِ مِن رُّ‌وحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَاتِ رَ‌بِّهَا وَكُتُبِهِ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِتِينَ ﴿١٢

Rahman (ve) Rahim (olan) Allah'ın adıyla

1. Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram kılıyorsun? Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

2. Allah, yeminlerinizin (kefaretle) çözülmesini size meşru kılmıştır. Allah, sizin Mevla’nızdır. O, bilendir ve hikmet sahibi olandır.

3. Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de o (eşlerinden biri, kumasına) bunu haber ver­mişti. Allah bunu açığa vurunca da o (Peygamber, kendisine vahyedilenin)) bir kıs­mını açıklamış, bir kısmından (açıklamak­tan) vazgeçmişti. Sonunda bunu ona haber verince (eşi), Bunu sana kim haber verdi? Diye sormuş, o da, Bana bilen, (her şeyden) haberdar olan Allah; haber verdi demişti.

4.Eğer sizler (Aişe ve Hafsa) Allah'a tövbe eder­seniz (ne iyi); çünkü kalpleriniz eğrilik gösterdi. Yok, eğer ona karşı birbirinize destekçi olmaya kalkışırsanız, kuşkusuz (iyi bilin ki) onun koruyucusu ve dostu Allah, Cebrail ve mü’minlerin salih olanıdır. Bunların arkasından melekler de onun destekçisidirler.

5. Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Müslüman, mü’min, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verir.

6. Ey iman edenler! Kendinizi ve yakınlarınızı yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun üzerinde oldukça sert, güçlü melekler var­dır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.

7. Ey küfre sapanlar! Özür beyan etmeyin. Siz ancak yapmakta olduklarınızla cezalandırılırsınız.

8. Ey iman edenler! Allah'a kesin bir tövbe ile tövbe edin. Belki Allah, böylece sizin kötülük­lerinizi örter ve sizi altından ırmaklar akan cen­netlere sokar. O gün Allah; Peygamber'i ve onun­la birlikte iman etmekte olanları küçük düşür­meyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşuşturur. Derler ki: «Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz sen, her şeye güç yetirensin.»

9. Ey Peygamber! Küfre sapanlara ve münafıklara karşı cihad et ve onlara karşı sert davran. Onların barınma yeri cehennemdir. Pek de kötü bir dönüş yeridir o.

10. Allah, küfre sapanlara, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek olarak verdi. İkisi de kul­larımızdan salih olan iki kulumuzun nikâhları altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı, onlara, (kocaları) ken­dilerine Allah'tan gelen hiç bir şeyle yarar sağlayamamıştı. İkisine de, «Ateşe diğer girenlerle birlikte girin» denildi.

11. Allah, iman etmekte olanlara da Firavun'un karısını örnek olarak verdi. Hani demişti ki: «Rabbim! Bana kendi katında, cennette bir ev yap, beni Firavun'dan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar.»

12. İffetini koruyan İmran'ın kızı Meryem'i de (örnek kıldı). Böylece biz de ona kendi ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tas­dik etti. O, (Rabbine) gönülden bağlı olanlardandı.

Önceki Sure
Talak Suresi
Tahrim Suresi Sonraki Sure
Mülk Suresi

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257.
  2. Hameger, Muhammed, Kur’an sureleri, Nuru’s-Sakaleyn Kur’an ve İtret Kültür merkezi, birinci baskı, Kum, Neşri Nuşera, ş. 1392.

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Dâru'l- Kur'âni'l-Kerîm, h.k. 1418/ m. 1376.
  • Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, h.ş. 1377.


Şablon:Kur'an-ı Kerimde İsmi Geçen Kadınlar