Bayram Namazı
Bu makale konuyu genel bakımdan ele almış açıklayıcı bir amaçla yazılmıştır ve fıkhi hükümleri ayrıntılı olarak anlamak için yeterli değildir. |
Fıkıh Hükümlerı |
---|
Bayram namazı (Arapça: صلاة العيد); Müslümanların Fıtır Bayramı veya Kurban Bayramı'nın ilk günü, güneş doğduktan sonra kıldığı namazdır. Şiaların inancına göre, İmam’ın (a.s) bulunduğu ve hazır olduğu döneminde bayram namazını cemaatle kılmak farzdır ve gaybet döneminde ise, müstahaptır.
Kur’an ve Rivayetlerde Bayram Namazı
- Rivayetlere göre A’la suresinde 14. ayetindeki [Not 1] tezakka (تزکی ) kelimesinden ve aynı şekilde “وَ A’la suresinde 15. ayetindeki [Not 2] fesalla (فَصَلَّیٰ) kelimesinden maksadın fitre zekatı vermek ve bayram namazı kılmak olduğu belirtilmiştir.[1]
- Cabir’den nakledildiği üzere, Allah Resulü (s.a.a) bayram günü bütün aile fertlerini dışarıya çıkarırdı.[2]
- Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah-u Teâlâ Ramazan ve Kurban Bayramı gününde yeryüzüne inayetle bakar. Dolayısıyla Allah’ın rahmetinin size ulaşması için evlerinizden dışarıya çıkın.[3]
- İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Bayram namazı için evinden dışarı çıkan kişinin en iyi elbiselerini giymesi ve en iyi kokuları sürmesi güzeldir.[4]
- İbn-i Ömer’den nakledildiği üzere, Allah Resulü (s.a.a) bayram namazına yaya olarak gider ve yaya olarak geri dönerdi.[5]
- Ebu Rafi’den nakledildiğine göre: Allah Resulü (s.a.a) bayram namazına yaya olarak gider, bayram namazını ezansız ve ikamesiz eda eder ve gittiği yoldan farklı bir yoldan yine yaya olarak geri dönerdi.[6]
- İmam Ali’nin (a.s) bayram gününde evinden dışarı çıktığı andan itibaren şehrin (Kufe) dışındaki bayram namazının kılındığı yere varıncaya kadar tekbir getirdiği rivayet edilmiştir.[7]
Bayram Namazının Vakti
Bayram namazının vakti güneşin doğuşundan, güneşin zevaline (şer’i öğle vaktine) kadardır ve kazası yoktur.[8] Kurban Bayramı namazını güneş yükseldikten sonra kılmak müstehaptır. Ramazan Bayramı'nda ise, güneşin yükselmesinden sonra iftar edilip, fitre zekatı verildikten sonra bayram namazını kılmak müstehaptır.[9]
Bayram Namazının Kılınışı
Bayram namazı iki rekattır; Birinci rekatta Fatiha ve sure okunduktan sonra, beş defa tekbir alınmalı; her tekbirden sonra bir kunut okunmalı ve beşinci kunuttan sonra bir tekbir daha alınıp rükuya gidilmeli ve iki secde yapılmalıdır. Tekrar ayağa kalkılıp ikinci rekatta dört tekbir alınmalı ve her tekbirden sonra bir kunut okunmalıdır. Beşinci tekbir alındıktan sonra rükuya gidilmeli, rükudan sonra iki secde yapılıp, teşehhüt okunmalı ve selam verilmelidir.
Bayram namazı için okunması gereken özel bir sure yoktur. Fakat birinci rekatta Şems, ikinci rekatta Gâşiye surelerinin veya birinci rekatta A'lâ, ikinci rekatta Şems Surelerinin okunması müstehaptır.
Bayram namazı kunutlarında her türlü dua ve zikrin okunması yeterlidir. Ancak sevap umularak şu duanın okunması daha iyidir:
Kunut Duası
اَللَّهُمَّ اَهْلَ الْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ وَ اَهْلَ الْجُودِ وَالْجَبَرُوتِ وَ اَهْلَ الْعَفْوِ وَالرَّحْمَةِ وَ اَهْلَ التَّقْوَى وَالْمَغْفِرَةِ اَسْأَلُكَ بِحَقِّ هَذَا الْيَوْمِ الَّذِى جَعَلْتَهُ لِلْمُسْلِمِينَ عيِداً وَ لِمُحَمَّدٍ صَلَّى اللَّهُ عَليْهِ وَ آلِهِ ذُخْراً وَ شَرَفاً وَ كَرَامَةً وَ مَزِيداً اَنْ تُصَلِّىَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ وَ اَنْ تُدْخِلَنِى فِى كُلَّ خَيْرٍ اَدْخَلْتَ فِيهِ مُحَمَّداً وَ آلَ مُحَمَّدٍ وَ اَنْ تُخْرِجَنِى مِنْ كُلِّ سُوءٍ اَخْرَجْتَ مِنْهُ مُحَمَّداً وَ آلَ مُحَمَّدٍ صَلَوَاتُكَ عَلَيْهِ وَ عَلَيْهِمْ اَللَّهُمَّ اِنّى اَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا سَأَلَكَ بِهِ عِبَادُكَ الصَّالِحُونَ وَ اَعُوذُ بِكَ مِمَّا اسْتَعَاذَ مِنْهُ عِبَادُكَ الْمُخْلَصُونَ
Allah'ım! Ey ululuk ve azamet sahibi, ey cömertlik ve ceberut sahibi, ey af ve rahmet sahibi! Müslümanlar için bayram ve Muhammed (Allah ona ve Ehlibeyti'ne rahmet etsin) için birikim, şeref ve artış vesilesi kıldığın bu gün hakkına, Senden Muhammed ve Ehlibeyti'ne rahmet etmeni, Muhammed ve Ehlibeyti'ni kattığın her hayra beni de katmanı ve Muhammed ve Ehlibeyti'ni (rahmet ve selamın ona ve onlara olsun) çıkardığın her kötülükten beni de çıkarmanı diliyorum. Allah'ım! Senden, salih kullarının istediği şeylerin en iyisini istiyorum ve salih kullarının Sana sığındığı şeylerden ben de Sana sığınıyorum.
"Allahumme ehle'l kibriyâi ve'l azemeti ve ehle'l cûdi ve'l ceberûti ve ehle'l afvi ve'r rahmeti ve ehle't takva ve'l mağfire. Es'eluke bihakki haze'l yevmillezî ca‘eltehu li'l muslimîne îyda ve li Muhammedin sallallahu aleyhi ve âlihi zuhren ve şerefen ve kerameten ve mezîden en tuselliye ala Muhammedin ve a'li Muhammedin ve en tudhilenî fî kulli hayrin edhalte fîyhi Muhammeden ve â'le Muhammedin ve en tuhricenî min kulli sûin ehrecte minhu Muhammeden ve â'le Muhammedin salavatuke aleyhi ve aleyhim. Allahumme innî es'eluke hayre ma seeleke bihi ibaduke's salihûn ve eûzu bike mimmesteaze minhu ibaduke'l muhlesûn."[10]
|
- Bayram namazı "reca" niyetiyle, yani Allah'ın emrine uygun olacağı ümidiyle kılınırsa, namazdan sonra "reca" niyetiyle iki hutbe de okunmalıdır. Ancak bu hutbelerin okunması gaybet asrında bırakılsa da caizdir.[11]
- Bayram namazının kunut ve tekbirlerinde şüphe edilirse, şüphe edilen kunut veya tekbirlerin yeri geçmemişse, az yapıldığına karar verilmelidir.[12]
- Bayram namazında secdenin biri veya teşehhüt unutulursa, namazdan sonra reca'nın yerine getirilmesi, müstehap ihtiyattır. Günlük namazlarda yapıldığı takdirde sehiv secdesini gerektiren bir iş bayram namazında yapılırsa, müstehap ihtiyat gereği namazdan sonra reca niyetiyle iki sehiv secdesi yapılmalıdır.[13]
- Bayram namazında ezan ve ikame yoktur. Elbette müezzinin üç defa es-Salah (الصلاة) demesi müstehaptır.[14]
Bayram Namazının Adap ve Hükümleri
- Ramazan ve Kurban Bayramı namazları, masum İmam'ın (a.s) huzuru döneminde farzdır ve cemaatle kılınması gerekir. İmam'ın (a.s) gaybette olduğu şu dönemde ise, müstehaptır. Farz ihtiyat gereği, cemaatle kılınmamalıdır. Ancak recâ niyetiyle (Allah'ın emrine uygun olacağı ümidiyle) cemaatle kılınmasının sakıncası yoktur. Veliyyi Fakih in veya onun tarafından izinli olan kimselerin cemaatle kıldırmalarının sakıncası yoktur.[15]
- Ramazan Bayramı günü, bayram namazından önce hurma ile iftar etmek ve Kurban Bayramı günü ise, namazdan sonra bir miktar kurban eti yemek müstehaptır.[16]
- Ramazan Bayramı gecesi, akşam ve yatsı namazının; bayram günü sabah, öğle ve ikindi namazlarının, yine Ramazan Bayramı namazının ardından şu tekbirleri söylemek müstehaptır:
Allah en büyüktür; Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur ve Allah en büyüktür. Allah en büyüktür ve bütün hamd ve övgüler Allah'a mahsustur. Bizi doğru yola hidayet eden Allah en büyüktür. | اَللَّهُ اَكْبَرُ اَللَّهُ اَكْبَرُ لاَ اِلَهَ اِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَ لِلَّهِ الْحَمْدُ اَللَّهُ اَكْبَرُ عَلَى مَا هَدَانَا[17][Not 3] |
- Kurban Bayramı'nda, insanın bayram gününün öğle namazıyla başlayıp on ikinci günü sabah namazıyla biten on namazın ardından önceki hükümde açıklanan tekbirleri ve ardından şu zikri demesi müstehaptır:
Bize hayvanları rızk olarak veren Allah en büyüktür. Bizi imtihan eden Allah'a hamd olsun. | اَللَّهُ اَكْبَرُ عَلَى مَا رَزَقَنَا مِنْ بَهِيمَةِ اْلاَنْعَامِ وَالْحَمْدُ للَّهِ عَلَى مَا اَبْلاَنَا [Not 4] |
Fakat Kurban Bayramı'nda insan Mina'da olursa, bayram günü öğle namazıyla başlayıp zilhiccenin on üçüncü günü sabah namazıyla biten on beş namazın ardından bu tekbirleri okuması müstehaptır.[18]
- Bayram namazından önce gusül etmek, dua kitaplarında açıklanan duaları namazdan önce ve sonra sevap ümidiyle okumak müstehaptır.[19]
- Bayram namazında yerin üzerine secde etmek, tekbirleri alırken elleri kaldırmak ve namazı sesli kılmak müstehaptır.[20]
- Bayram namazının üstü kapalı yerde kılınması mekruhtur.[21]
Kaynakça
- ↑ Allame Tabatabai, El-Mizan, c. 20, s. 269.
- ↑ Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
- ↑ Kenzu’l Ummal, c. 8, s. 548.
- ↑ Deaimu’l İslam, c. 1, s. 185.
- ↑ Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
- ↑ Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
- ↑ Biharu’l Envar, c. 88, s. 118; Bu rivayet benzer bir rivayette İbn-i Ömer’den Peygamber Efendimiz (s.a.a) hakkında nakledilmiştir, Kenzu’l Ummal, c. 7, s. 88.
- ↑ Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 273.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
- ↑ Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 273.
- ↑ Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 247.
- ↑ Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 273.
- ↑ Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 274.
- ↑ Tahriru’l Vesile, c. 1, s. 274.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 234.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
- ↑ Tovzihu’l Mesail, İmam Humeyni, s. 235.
Bibliyografi
- Kur’an-ı Kerim.
- İmam Humeyni, Tovzihu’l Mesail, Müessese-i Tenzim ve Neşri Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1387.
- İmam Humeyni, Tahriru’l Vesile (Farsça Tercümesi), Müessese-i Tenzim ve Neşri Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1386.
- İbn-i Hayyun, Numan b. Muhammed Magribi, Deaimu’l İslam, muhakkık: Feyzi, Asıf, Müessese-i A’lu’l Beyt (a.s), Kum, 1385.
- Ali b. Hisam, Kenzu’l Ummal fi Süneni’l Ekvali ve’l Ef’al, Müessesetu’r Risale, Beyrut, 1413 / 1993.
- Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Daru İhyau’t Turasu’l Arabi, Beyrut, 1403.
- Tabatabai, Muhammed Hüseyin, El-Mizan fi Tefsiri'l Kur'an|el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, Camie-i Müderrisin, Kum.