İstita’at

Öncelik: a, kalite: c
linksiz
kategorisiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
(İstitaet sayfasından yönlendirildi)


Bu makale İstita’at (Hac) hakkındadır. Kelami manadaki İstita’at terimi hakkında bilgi almak için İstita’at (Kelam) konusuna bakınınız.

İstita’at (Arapça: الاستطاعة), bir Müslümanın fıkhî bakımdan Mekke'ye seyahat edebilme ve Hac ibadetini yerine getirme yeterliliği anlamına gelir. Fıkıhçılara göre hac, insanın gücü yettiğinde ona farz olur. Dört alanda yeterlilik anlamına gelir: Maddi yeterlilik, güvenlik yeterliği, fiziksel sağlık yeterliği ve zaman yeterliği.

Maddi yeterlilik, Mekke'ye seyahat için gereken maddi ödemeyi yapma yeteneğinin yanı sıra kişinin bakmakla yükümlü olduğu harcamalarını da finanse edebilmesi şartı anlamına gelir. Güvenlik yeterliği, kişinin mal ve can güvenliği ile birlikte Mekke'de seyahat ve konaklama açısından güvenlik yeterliliğidir. Fiziksel yeterlilik, Hac yapmak için fiziksel sağlık koşullarının yeterli olması olarak adlandırılır. Zaman yeterliği, Mekke'ye seyahat etmek ve Hac yapmak için vakit bulabilmek aynı zamanda tüm bu vazifeleri yerine getirmek için yeterli zamana sahip olmak demektir.

Hac yapmanın istita’atılarından (fıkhî yeterliliklerinden) hükümlerinden biri de şudur: Bir kişinin parası olmadığı halde borç para alarak yaptığı haccın farz hac sayılmaz.

Fıkıhi Anlamı

İstita’at kişinin hac yapabilmesi için Mekke'ye gidebilmesi ve orada hac ibadetini yerine getirebilme yeterliliğidir. Burada yeterlilikten kasıt akli yeterlilik anlamına gelmez. Yani zor da olsa hacca gidebilecek durumda olan kişi demek değildir. Asıl önemli olan fıkhi anlamda dini yeterlilik manasındadır. Yani haccın farz olması için fıkıhta belirtilen şartları taşımaya hac İstita’at (yeterliliği) denir.[1] Bu fıkhi şartları yerine getirebilme gücü olan kimseye de “مُستَطیع” mustedi (muktedir) denir.[2]

Haccın Farz Olabilmesinin Yeterlilikleri

Fıkıhçılara göre hac, kişiye yalnızca gücü yettiği takdirde farz olur.[3] Bu fetva, hac vazifesinin yalnızca gücü yeten bir kimse olması şartına bağlı olduğu Al-i İmran Suresi'nin 97. ayetine dayandırılmaktadır: “وَلِلّهِ عَلَی النَّاسِ حِجُّ الْبَیتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَیهِ سَبِیلً”, meali: ve insanlar Allah'a haccetmelidir. Elbette ki bu ancak buna gücü yetenlere farzdır.[4]

İstita’at Şartları

Fıkıhçıların fetvalarına göre İstita’at, dört alanda yeterlilik anlamına gelir. Bunlar maddi yeterlilik, güvenlik yeterliği, fiziksel sağlık yeterliği ve zaman yeterliği olmak üzere dört alanda ele alınmaktadır. Şartları ise şöyledir:

  • Kişi, hac yolculuğunu finanse edebilmeli ve hacdan dönene kadar ailesinin ve geçiminden sorumlu olduğu kimselerin geçimini sağlayabilmelidir. Ayrıca hacdan döndükten sonra da hayatının geri kalanını idare edebilmelidir.[5]
  • Kişi, Mekke'ye gitmek onun için mümkün olmalıdır.[6] Canını, malını ve itibarını tehlikeye atacak bir durum olmamalıdır.[7]
  • Kişi, Mekke'ye seyahat etmek ve hac ibadetlerini yerine getirmek için gerekli fiziksel sağlığa sahip olmalıdır.[8]
  • Mekke'ye gidip hac yapmak için hacı adayının yeterli zamanı olmalıdır.[9]

Kadınlar için İstita’at Şartları

  • Sünni Fıkıhçıların çoğunun fetvalarına göre bir kadının İstita’at şartlarına ilave olarak başka şartı daha vardır ki o da hacı adayı kadına mahrem olan birinin refakat edebilmesidir; Ancak İmamiye Fıkıhçılar, kadın için birinin refakat şartını ek bir İstita’at şart olarak görmezler.[10]

Hükümler

Fıkhi Ahkamlardan bazıları şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Bir kişinin Mekke'ye gidecek parası olmadığı halde borç para almak suretiyle yaptığı hac, fıkhi olarak bunu yerine getirmeye muktedir olmadığı için farz hac olarak sayılmaz.[11] Elbette bu görüşün yanı sıra bazı taklitçilerin fetvalarına göre böyle bir kimse döndükten sonra borcunu kolayca ödeyebiliyorsa farz hac olarak kabul edilir.[12]
  • Muhakkık Hilli ve Sahib Cevahir de dahil olmak üzere bazı Fıkıhçılara göre bir kimsenin maddi gücü yettiği kadar malı varsa, ancak şu anda söz konusu bu malı kullanamıyorsa hac için borç alması gerekir.[13]
  • Eğer bir kimseye maddi imkânlar verilirse, o kimse muktedir sayılır ve hac ona farz olur.[14]
  • Bir kimsenin Mekke'ye gitmek için parası olmayıp başka bir kimse onun yol masrafını üstlendiğinde onun bu vaadini yerine getireceğinden emin olursa o kimse muktedir sayılır ve hac ona farz olur.[15]
  • Bir kimse mustedi (muktedir) olduğu halde hacca gitmemişse daha sonra fakirleşmiş olsa bile hac ona zor gelse de gücü yetmese de hac yapmalıdır. Ayrıca böyle bir kimse yaşlanır veya sakat kalırsa ve kendisinin hacca gidebileceğine dair bir ümidi yoksa, onun adına hac yapacak biri bulunarak gönderilmelidir.[16]

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. İslam Hukuku Ansiklopedisi, Hukuk Kültürü, 1390, cilt 1, s. 457.
  2. Örneğin bkz. Şehidi Sani, el-Ravdha el-Bahiyyah, 1410 (H. Kameri), cilt 2, s.161; Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 223; Bani Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 185.
  3. Ameli, Madrak el-Ahkam, 1411 (H. Kameri), cilt 7, s. 34.
  4. Bakınız Ameli, Madrak el-Ahkam, 1411 (H. Kameri), cilt 7, s.34.
  5. Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 248, 254, 255, 273 ve 274; Beni Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 185.
  6. Beni Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 185.
  7. Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 279 ve 281; Beni Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 185.
  8. Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 279 ve 281; Beni Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 185.
  9. Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 279 ve 281; Beni Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 185.
  10. Hüseyni Ahk, "Hac (Kur'an, Hadis ve Fıkıh Konuları)", s. 586.
  11. Fallahzadeh, Seçilmiş Hac Ayinleri, H. 1426, s. 11.
  12. Fallahzadeh, Seçilmiş Hac Ayinleri, H. 1426, s. 11.
  13. Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 260; Muhakkık Hilli, Şerayi’ü-l İslam, 1408 (H. Kameri), s. 201.
  14. Necefi, Cavahar el-Kelam, cilt 17, s. 260; Muhakkık Hilli, Şerayi’ü-l İslam, 1408 (H. Kameri), s. 201.
  15. Beni Haşimi Humeyni, Tevzihu-l Mesail Meraci, 1424 (H. Kameri), cilt 2, s. 188.
  16. Beni Hashemi Humeyni, Explanation of Matters Referanslar, 1424 (H. Kameri), Cilt 2, s. 191 ve 192.

Bibliyografi

  • Beni Haşimi Humeyni, Seyyed Muhammed Hassan, Taklid'in on üç büyük otoritesinin fetvalarına göre yetkililerin meselelerinin açıklaması, Kum, İslami Yayınlar, sekizinci baskı, H. 1424.
  • Hüseyni Ahk, Maryam, "Hacc (Kur’an-ı Kerim, Hadis ve Hukuk Konuları)", İslam Dünyası Ansiklopedisi, Cilt 12, Tahran, İslam Ansiklopedisi Vakfı, Birinci Baskı, 2008.
  • Şehidi Sani, Zayn el-Din Ameli, el-Ravdha el-Bahiyya fi Sharh el-Lama'a el-Damashkiyya, Kum, Daveri Kitabevi, ilk baskı, 1410 (H. Kameri).
  • Ameli, Muhammed İbn-i Ali, Madrak el-Ahkam fi Sharh Ibadat Şerayi’ü-l İslam, Beyrut, el-Albayt Institute, ilk baskı, 1411 (H. Kameri).
  • Falahzadeh Abarghavi, Muhammed Hussein, Seçilmiş Hac Ayinleri, Kum, Müşerref, 1426 (H. Kameri),
  • Muhakkık Halli, Cafer İbn-i el-Hassan, Şerayi’ü-l İslam fi el-Helal va el-Haram, Kum, İsmaili Enstitüsü, ikinci baskı, 1407 (H. Kameri).
  • İslam Hukuku Ansiklopedisi, Ehl-i Beyt (a.s) dinine göre hukuk kültürü, Kum, İslam Hukuku Ansiklopedisi, üçüncü baskı, 1390.
  • Necefi, Muhammed Hassan, Cavahar el-Kelam fi Sharh Şerayi’ü-l İslam, Beyrut, Dar el-Ihyaa el-Tarat el-Arabi, yedinci baskı, 1404 (H. Kameri).