Şükür Namazı

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden


Şükür namazı (Arapça: صلاة الشکر), Allah’a şükür ve hamt etmek için kılınan müstahap namazlardan biridir. Şükür namazının özel bir zamanı, özel bir mekânı ve özel bir şartı yoktur. Sabah namazı gibi iki rekâtlı kılınan bir namazdır.

Kılınma Şekli

Her ne kadar ayakta kılmak daha iyi olsa da diğer müstahap namazlar gibi oturarak, uzanarak, hareket ederek (yol yürürken), toplu taşıma araçlarında… kılınabilir.[1] Şükür namazı öteki müstahap namazlar gibi her şekilde kılınabileceği gibi İmam Sadık’tan (a.s) özel bir şekilde kılınması da tavsiye edilmiştir:

“Allah, sana bir nimet verdiğinde iki rekât namaz kıl. Birinci rekâtında Fatiha suresi ve İhlas suresini, ikinci rekâtında Fatiha suresini ve ardından Kafirun suresini oku. Birinci rekâtın rükû ve secdesinde şöyle de: “El-Hamdulillahi şükren şükren ve hamden” ve ikinci rekâtın rükû ve secdesinde ise şöyle söyle: “El-Hamdulillahi’l-Lezi isticabe duai ve E’tani mes’eleti” (Yani: Duamı kabul eden ve dileklerimi yerine getiren Allah’a şükürler olsun)[2]

Bazı kaynaklarda ise birinci ve ikinci rekâtların rükû ve secdesinde: “El-Hamdulillahi şükren şükren lillah ve hamden” denmeli, namaz bittikten sonra ise şöyle söylenmelidir: “el-hamdulillahi’l-Lezi kazae haceti ve e’tani mes’eleti.”[3] Yine bazı rivayetlerde şükür namazı bittikten sonra İmam Seccad’ın (a.s) Sahife-i Seccadiye’deki 37. Duasının okunması[Not 1] tavsiye edilmiştir.[4] Şia kaynaklarında nakledilen bu namaza ilaveten Sünni kaynaklar, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) Mekke’nin fethinden sonra bu zaferin şükrünü yerine getirmek için iki rekatlı dört rekat namaz kıldığını ve ashaptan bazılarının da efendimize uyarak fetihten sonra bu namazı kıldığını rivayet etmiştir.[5]

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Yezdi, Seyyid Muhammed Kazım, Urvetu’l-Vuska, c. 2, s. 11.
  2. Kuleyni, Kafi, c. 3, s. 481; Şeyh Tusi, Misbahu’l-Muteheccid, c. 2, s. 532.
  3. Şeyh Mufid, el-Muknie, s. 225.
  4. Ali bin Hüseyin (a.s), Sahife-i Seccadiye, 37. Dua, s. 162; Kef’emi, Beledu’l-Emin, s. 164.
  5. İbn Kesir, el-Bidayet ve’n-Nihayet, c. 1, s. 324; Selimi, Muhammed bin Samil, Sahihu’l-Eser ve Cemilu’l-İber mi Seyri Hayru’l-Beşer, c. 1, s. 254.
  1. وَ كَانَ مِنْ دُعَائِهِ عَلَيْهِ السَّلَامُ إِذَا اعْتَرَفَ بِالتَّقْصِيرِ عَنْ تَأْدِيَةِ الشُّكْرِ بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ (۱) اللَّهُمَّ إِنَّ أَحَداً لَا يَبْلُغُ مِنْ شُكْرِكَ غَايَةً إِلَّا حَصَلَ عَلَيْهِ مِنْ إِحْسَانِكَ مَا يُلْزِمُهُ شُكْراً. (۲) وَ لَا يَبْلُغُ مَبْلَغاً مِنْ طَاعَتِكَ وَ إِنِ اجْتَهَدَ إِلَّا كَانَ مُقَصِّراً دُونَ اسْتِحْقَاقِكَ بِفَضْلِكَ (۳) فَأَشْكَرُ عِبَادِكَ عَاجِزٌ عَنْ شُكْرِكَ، وَ أَعْبَدُهُمْ مُقَصِّرٌ عَنْ طَاعَتِكَ (۴) لَا يَجِبُ لِأَحَدٍ أَنْ تَغْفِرَ لَهُ بِاسْتِحْقَاقِهِ، وَ لَا أَنْ تَرْضَى عَنْهُ بِاسْتِيجَابِهِ (۵) فَمَنْ غَفَرْتَ لَهُ فَبِطَوْلِكَ، وَ مَنْ رَضِيتَ عَنْهُ فَبِفَضْلِكَ (۶) تَشْكُرُ يَسِيرَ مَا شَكَرْتَهُ، وَ تُثِيبُ عَلَى قَلِيلِ مَا تُطَاعُ فِيهِ حَتَّى كَأَنَّ شُكْرَ عِبَادِكَ الَّذِي أَوْجَبْتَ عَلَيْهِ ثَوَابَهُمْ وَ أَعْظَمْتَ عَنْهُ جَزَاءَهُمْ أَمْرٌ مَلَكُوا اسْتِطَاعَةَ الِامْتِنَاعِ مِنْهُ دُونَكَ فَكَافَيْتَهُمْ، أَوْ لَمْ يَكُنْ سَبَبُهُ بِيَدِكَ فَجَازَيْتَهُمْ! (۷) بَلْ مَلَكْتَ- يَا إِلَهِي- أَمْرَهُمْ قَبْلَ أَنْ يَمْلِكُوا عِبَادَتَكَ، وَ أَعْدَدْتَ ثَوَابَهُمْ قَبْلَ أَنْ يُفِيضُوا فِي طَاعَتِكَ، وَ ذَلِكَ أَنَّ سُنَّتَكَ الْإِفْضَالُ، وَ عَادَتَكَ الْإِحْسَانُ، وَ سَبِيلَكَ الْعَفْوُ (۸) فَكُلُّ الْبَرِيَّةِ مُعْتَرِفَةٌ بِأَنَّكَ غَيْرُ ظَالِمٍ لِمَنْ عَاقَبْتَ، وَ شَاهِدَةٌ بِأَنَّكَ مُتَفَضَّلٌ عَلَى مَنْ عَافَيْتَ، وَ كُلٌّ مُقِرٌّ عَلَى نَفْسِهِ بِالتَّقْصِيرِ عَمَّا اسْتَوْجَبْتَ (۹) فَلَوْ لَا أَنَّ الشَّيْطَانَ يَخْتَدِعُهُمْ عَنْ طَاعَتِكَ مَا عَصَاكَ عَاصٍ، وَ لَوْ لَا أَنَّهُ صَوَّرَ لَهُمُ الْبَاطِلَ فِي مِثَالِ الْحَقِّ مَا ضَلَّ عَنْ طَرِيقِكَ ضَالٌّ (۱۰) فَسُبْحَانَكَ! مَا أَبْيَنَ كَرَمَكَ فِي مُعَامَلَةِ مَنْ أَطَاعَكَ أَوْ عَصَاكَ: تَشْكُرُ لِلْمُطِيعِ مَا أَنْتَ تَوَلَّيْتَهُ لَهُ، وَ تُمْلِي لِلْعَاصِي فِيمَا تَمْلِكُ مُعَاجَلَتَهُ فِيهِ. (۱۱) أَعْطَيْتَ كُلًّا مِنْهُمَا مَا لَمْ يَجِبْ لَهُ، وَ تَفَضَّلْتَ عَلَى كُلٍّ مِنْهُمَا بِمَا يَقْصُرُ عَمَلُهُ عَنْهُ. (۱۲) وَ لَوْ كَافَأْتَ الْمُطِيعَ عَلَى مَا أَنْتَ تَوَلَّيْتَهُ لَأَوْشَكَ أَنْ يَفْقِدَ ثَوَابَكَ، وَ أَنْ تَزُولَ عَنْهُ نِعْمَتُكَ، وَ لَكِنَّكَ بِكَرَمِكَ جَازَيْتَهُ عَلَى الْمُدَّةِ الْقَصِيرَةِ الْفَانِيَةِ بِالْمُدَّةِ الطَّوِيلَةِ الْخَالِدَةِ، وَ عَلَى الْغَايَةِ الْقَرِيبَةِ الزَّائِلَةِ بِالْغَايَةِ الْمَدِيدَةِ الْبَاقِيَةِ. (۱۳) ثُمَّ لَمْ تَسُمْهُ الْقِصَاصَ فِيمَا أَكَلَ مِنْ رِزْقِكَ الَّذِي يَقْوَى بِهِ عَلَى طَاعَتِكَ، وَ لَمْ تَحْمِلْهُ عَلَى الْمُنَاقَشَاتِ فِي الْآلَاتِ الَّتِي تَسَبَّبَ بِاسْتِعْمَالِهَا إِلَى مَغْفِرَتِكَ، وَ لَوْ فَعَلْتَ ذَلِكَ بِهِ لَذَهَبَ بِجَمِيعِ مَا كَدَحَ لَهُ وَ جُمْلَةِ مَا سَعَى فِيهِ جَزَاءً لِلصُّغْرَى مِنْ أَيَادِيكَ وَ مِنَنِكَ، وَ لَبَقِيَ رَهِيناً بَيْنَ يَدَيْكَ بِسَائِرِ نِعَمِكَ، فَمَتَى كَانَ يَسْتَحِقُّ شَيْئاً مِنْ ثَوَابِكَ لَا! مَتَى! (۱۴) هَذَا- يَا إِلَهِي- حَالُ مَنْ أَطَاعَكَ، وَ سَبِيلُ مَنْ تَعَبَّدَ لَكَ، فَأَمَّا الْعَاصِي أَمْرَكَ وَ الْمُوَاقِعُ نَهْيَكَ فَلَمْ تُعَاجِلْهُ بِنَقِمَتِكَ لِكَيْ يَسْتَبْدِلَ بِحَالِهِ فِي مَعْصِيَتِكَ حَالَ الْإِنَابَةِ إِلَى طَاعَتِكَ، وَ لَقَدْ كَانَ يَسْتَحِقُّ فِي أَوَّلِ مَا هَمَّ بِعِصْيَانِكَ كُلَّ مَا أَعْدَدْتَ لِجَمِيعِ خَلْقِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ. (۱۵) فَجَمِيعُ مَا أَخَّرْتَ عَنْهُ مِنَ الْعَذَابِ وَ أَبْطَأْتَ بِهِ عَلَيْهِ مِنْ سَطَوَاتِ النَّقِمَةِ وَ الْعِقَابِ تَرْكٌ مِنْ حَقِّكَ، وَ رِضًى بِدُونِ وَاجِبِكَ‏ (۱۶) فَمَنْ أَكْرَمُ- يَا إِلَهِي- مِنْكَ، وَ مَنْ أَشْقَى مِمَّنْ هَلَكَ عَلَيْكَ لَا! مَنْ فَتَبَارَكْتَ أَنْ تُوصَفَ إِلَّا بِالْإِحْسَانِ، وَ كَرُمْتَ أَنْ يُخَافَ مِنْكَ إِلَّا الْعَدْلُ، لَا يُخْشَى جَوْرُكَ عَلَى مَنْ عَصَاكَ، وَ لَا يُخَافُ إِغْفَالُكَ ثَوَابَ مَنْ أَرْضَاكَ، فَصَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ هَبْ لِي أَمَلِي، وَ زِدْنِي مِنْ هُدَاكَ مَا أَصِلُ بِهِ إِلَى التَّوْفِيقِ فِي عَمَلِي، إِنَّكَ مَنَّانٌ كَرِيمٌ.

= Bibliyografi

  • İbn Kesir Dimeşki, İsmail bin Ömer, el-Bidayet ve’n-Nihayet, Beyrut, Daru’l-Fikr, k. 1407.
  • Selimi, Muhammed bin Samil, Kassas, Abdurrahman bin Cemil… Sahihu’l-Eser ve Cemilu’l-İber mi Seyri Hayru’l-Beşer, Revaiu’l-Memleket, birinci baskı, k. 1431.
  • Şeyh Tusi, Muhammed bin Hasan, Misbahu’l-Muteheccid ve Silahu’l-Mutaabbid, Beyrut, Müessese Fıkhu Şia, birinci baskı, k. 1411.
  • Hz. İmam Ali bin Hüseyin (a.s), es-Sahife-i Seccadiye, Kum, defter Neşri el-Hadi, birinci baskı, ş. 1376.
  • Kef’emi, İbrahim bin Ali, el-Beledu’l-Emin ve’d-Deru’l-Hasin, Beyrut, müessese el-Alemi lil-Matbuat, birinci baskı, k. 1418.
  • Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, muhakkik, Gaffari, Ali Ekber, Ahundi, Muhammed, Tahran, Daru’l-kutubu’l-İslamiye, dördüncü baskı, k. 1407.
  • Şeyh Mufid, Muhammed bin Muhammed bin Numan, el-Mukni’e, Kum, kongre Cihani Hezare Şeyh Mufid, birinci baskı, k. 1413.
  • Yezdi, Seyyid Muhammed Kazım, Urvetu’l-Vuska, Kum, müessese en-Neşru’l-islami et-Tabi li-Camietu’l-Müderrisin, k. 1419.