Beni Nadir Gazvesi
Tarih | Hicri Kameri 4. Yıl |
---|---|
Mekan | Medine |
Nedeni | Ben-i Nadir kabilesinin ahdini bozması ve Hz. Resul-ü Ekrem’i (s.a.a) öldürme girişiminde bulunması |
Sonuc | Bu savaş Müslümanların zaferi ve Ben-i Nadir kabilesinin Medine’den sınır dışı edilmesiyle sonuçlanmıştır |
Savaşanlar | |
Savaş Tarafları | Müslümanlar Medine Yahudileri |
Komutanlar | |
Savaş Komutanları | Hz. Muhammed (s.a.a) |
Can Kayıpları | Müşriklerin Telefatları - Teslim olan Yahudiler silah, altın ve gümüş dışında sadece bir deve yükü mallarıyla birlikte Medine’den ayrılmayı kabul ettiler |
Nadir oğulları Gazvesi (Arapça: غزوة بني النضير); Allah Resulünün (s.a.a) Medine Yahudilerine karşı yaptığı gazvelerden birinin adıdır. Hicri kameri 4. yılın Rebiülevvel ayında meydana gelen bu savaş, Hz. Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) Medine Yahudileri ile yaptığı ikinci savaştır.[1] Nadir oğulları kabilesi Medine’de sükûnet eden Kaynuka oğulları ve Kurayza oğulları kabileleri ile birlikte Allah Resulü'nün (s.a.a) müttefiklerinden sayılmaktaydılar. Ancak her üçü de anlaşmalarını bozdular. Bu savaş Müslümanların zaferi ve Nadir oğulları kabilesinin Medine’den sınır dışı edilmesiyle sonuçlanmıştır.
Nadir oğulları Kabilesinin Medine’deki Geçmişi
- Ana Madde: Nadir oğulları
İslam’dan önce Yesrib’e (Medine) yerleşen Nadir oğulları kabilesinin kökeni hakkında farklı rivayetler nakledilmektedir. Yakubi, Yahudi olan ve Nadir dağında ikamet etmeleri nedeniyle, o dağın ismiyle anılan Nadir oğullarını Cüzam kabilesinin bir taifesi bilmektedir.[2] Başka bir rivayete göre, Harun b. İmran’ın neslinden bilinen bu kabile, Hz. Musa’nın (a.s) vefatından sonra ve Arram seli nedeniyle Evs ve Hazrec kabilelerinin Yesrib’e hicretinden önce o bölgeye yerleşmişlerdi.[3] İbn-i Sa’d onların sükûnet yerini el-Gars nahiyesi (الغَرْس) olarak zikretmiştir.[4] Nadir oğulları kabilesi ve Medine’de yaşayan diğer Yahudiler büyük bir servet toplamışlardı. Evs ve Hazrec kabilelerinin Yahudilere galebe çalmak için Kassaniler’den yardım istemesi üzerine, Kassaniler de bir ordu ile Hicaz’a gelerek Yahudilerin çoğunu öldürdü. O zamandan sonra Evs ve Hazrec kabileleri Yahudilere egemen oldular.[5] Nadir oğulları kabilesi daha sonraları Evs ve Hazrec kabileleri arasında vuku bulan çatışmalarda, Evs kabilesinden yana olurdu.[6]
Nadir oğullarının Ahitlerini Bozmaları
İslam’ın zuhuruna yakın günlerde ve Uhud savaşından önce Nadir oğulları kabilesinin Ebu Süfyan ile irtibatı vardı.[7] Allah Resulü'nün (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra Nadir oğulları kabilesi de diğer Yahudiler gibi Müslümanlarla barış imzalayarak, düşmanların Medine’ye saldırmaları durumunda Müslümanlarla birlikte savunma yapacaklarına, Kureyş kafirlerine mali ve cani destekte bulunmayacaklarına ve onlarla ticari ilişkiden sakınacaklarına dair taahhütte bulundular.[8] Ancak, Nadir oğulları kabilesinin anlaşmayı bozması üzerine Hicri kameri 4. yılın Rebiyülevvel ayında Nadir oğulları gazvesi meydana geldi.[9] Bu yıl içinde, Bi’ri Maune’den dönmekte olan Ömer b. Ümeyye (kendilerine saldıracağını zannettiği) Peygamber’den eman alan Amir oğulları kabilesinden iki kişiyi öldürdü. Bunun üzerine Amir b. Tufeyl de Allah Resulü'nden (s.a.a) diyet talebinde bulundu.[10] Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a) diyeti ödemek için Amir oğullarının müttefiki olan Nadir oğullarından yardım istedi.[11] Nadir oğulları kabilesi Hz. Peygamber'e (s.a.a) yardım etmeyi kabul etti. Ancak kalenin yanında bulunan büyük bir taşı yuvarlayarak, Allah Resulüne (s.a.a) suikast amacıyla Amr b. Cahhaş’ı görevlendirdi.[12] Vahiy yoluyla onların bu hilesinden haberdar olan Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a), onlara silah haricindeki menkul mallarıyla Medine’den ayrılmaları ve her yıl sadece hurma hasadı zamanı geri dönmeleri için on gün mühlet verdi.[13]
Münafıkların Faaliyetleri
Nadiroğulları’nın Hz. Peygamber'e (s.a.a) itaat etmesine mani olan Medine münafıklarının reisi Abdullah b. Ubey, onlara Kurayza oğulları kabilesi ile birlikte Nadir oğullarını savunacakları taahhüdünde bulundu.[14]
Savaşın Başlaması
Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a), Abdullah b. Mektum’u Medine’de kendi yerine bırakarak, İmam Ali’nin (a.s) komutasındaki[15] orduyla on beş gün[16] veya altı gece[17] boyunca Nadir oğulları kabilesini kuşatma altına aldı. Kuşatma günlerinde Allah Resulüne (s.a.a) suikast düzenlemek isteyen Azvek adlı Yahudi, İmam Ali (a.s) tarafından öldürüldü.[18] Bunun ardından Hz. Peygamber (s.a.a) Nadir oğullarının Buveyre bölgesindeki hurma ağaçlarının kesilmesi emrini verdi.[19]
Savaşın Sonucu
Sonunda teslim olan Yahudiler, silah, altın ve gümüş dışında sadece bir deve yükü mallarıyla birlikte Medine’den ayrılmayı kabul ettiler.[20] Bunun üzerine (Hicri kameri yedinci yılda Hayber’in fethinde Allah Resulü'nün (s.a.a) eşi olan Safiyye’nin babası) Huyey b. Ahtab ve Ebi’l-Hukayk (Safiyye’nin ilk eşi) gibi bazıları Hayber’e ve bazıları da Şam’a göç etti.[21]
Ganimetlerin Taksimi
Savaş olmaması nedeniyle, Nadir oğullarından geriye kalan mallar ganimet hükmünde değildi ve onların tasarrufu Allah Resulü'nün (s.a.a) ihtiyarında idi.[22] Bu nedenle Resul-ü Kibriya (s.a.a) Ensar’ın da onayıyla, (Ensar’ın, Muhacirleri himaye etme vazifelerinin sonlanması için), bu malları Muhacirler arasında paylaştırdı.[23]
Haşr suresi (1 - 17. ayetler) Nadir oğulları gazvesi ve bu kabilenin Medine’den çıkarılmaları ile ilgilidir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ Vakıdi, Muhammed b. Ömer, Kitabu’l-Meğazi, c. 1, s. 363.
- ↑ Yakubi, Tarih-i Yakubi, c. 2, s. 49.
- ↑ Ebu’l-Ferec İsfahani, c. 22, s. 343 – 344; İbn-i Esir, c. 1, s. 410.
- ↑ İbn-i Sa’d, c. 2, s. 57.
- ↑ Ebu’l-Ferec İsfahani, c. 22, s. 344 – 345.
- ↑ Halebi, c. 2, s. 264.
- ↑ D. İslam, ikinci baskı, “Nadir” ve “Benu” kelimeleri.
- ↑ İbn-i Hişam, c. 2, s. 148 - 150.
- ↑ İbn-i Sa’d, c. 2, s. 57; Zehebi, s. 243.
- ↑ İbn-i Hişam, c. 3, s. 199; Halebi, c. 2, s. 263.
- ↑ İbn-i Sa’d, c. 2, s. 57; Taberi, c. 2, s. 551; Vakıdi, c. 1, s. 364.
- ↑ İbn-i Hişam, c. 3, s. 199 - 200.
- ↑ Vakıdi, c. 1, s. 369.
- ↑ Vakıdi, c. 1, s. 368; Taberi, c. 2, s. 553.
- ↑ Vakıdi, c. 1, s. 371; İbn-i Hişam, a.g.e.
- ↑ Taberi; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 57.
- ↑ İbn-i Hişam, c. 3, s. 200.
- ↑ Vakıdi, c. 1, s. 371.
- ↑ Yakut Hamevi, a.g.e; İbn-i Kesir, c. 4, s. 77; Bekri, c. 1, s. 285.
- ↑ Yakubi, c. 2, s. 48 – 49; Halebi, c. 2, s. 266; Vakıdi, c. 1, s. 372.
- ↑ Halebi, c. 2, s. 84, 207; İbn-i Kesir, c. 4, s. 75 – 76, 196 – 198; İbn-i Esir, c. 2, s. 122.
- ↑ Haşr Suresi, 6 - 8.
- ↑ İbn-i Hişam, c. 3, s. 201 – 202; İbn-i Esir, c. 2, s. 119; Halebi, c. 2, s. 85; Hasani, s. 439.
Bibliyografi
- İbn-i Esir, el-Kamil fi’t-Tarih, Beyrut, 1405 / 1985.
- İbn-i Sa’d, et-Tabakatu’l-Kubra, Beyrut, 1405 / 1985.
- İbn-i Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye, Beyrut, 1415 / 1995.
- İbn-i Hişam, es-Siretu’n-Nebeviyye, tahkik: Mustafa Sakka, İbrahim Ebyari ve Abdulhafiz Şelebi, Mısır, 1936.
- Ebu’l-Ferec İsfahani, Ali b. Hüseyin, el-Egani, Beyrut, 1955.
- Bekri, Abdullah b. Abdulaziz, Mucemu Me’sta’cem min Esmai’l-Biladi ve’l Mevazi’, tahkik: Mustafa Sakka, Beyrut, 1403 / 1983.
- Hasani, Haşim Maruf, Siretu’l-Mustafa, Beyrut, 1406 / 1986.
- Halebi, Ali b. İbrahim, es-Siretu’l-Halebiyye, Beyrut.
- Zehebi, Muhammed b. Ahmed, Tarihu’l-İslam ve Vefeyatu’l-Meşahiri ve’l-A’lam, el-Mağazi, tahkik: Ömer Abdusselam Tedmuri, Beyrut, 1410 / 1990.
- Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’t-Taberi: Tarihu’l-Umem ve’l-Muluk, tahkik: Muhammed Ebulfazl İbrahim, Beyrut, 1382 – 1387 / 1962 – 1967.
- Vakıdi, Muhammed b. Ömer, Kitabu’l-Mağazi, Marsden Johannes, Londra, 1966.
- Yakut Hamevi, Mucemu’l-Buldan, Beyrut, 1399 / 1979.
- Yakubi, Ahmed b. İshak, Tarihi Yakubi, Beyrut.