Hatemün Nebiyyin (Lakap)

wikishia sitesinden
Bu makale Hatemül Enbiya lakabı hakkındadır. Peygamber'in şahsiyetini tanımak için Hz. Muhammed (s.a.a) makalesine bakınız.

Hatemün Nebiyyin (Arapça: خاتَم‌ُ النَّبیین) ve Hatemül Enbiya (Arapça: خاتَم الاَنبیاء), Hz. Muhammed bin Abdullah'ın Hatemiyetini ve Nübüvvetin sonunu ifade eden Kur'an'da geçen bir tabir ve Hz. Muhammed'in lakaplarından biridir.[1] Hatemiyet ayeti olarak bilinen Ahzab Suresi'nin 40. ayetinde "Hatemün Nebiyyin" ifadesi geçmektedir.[2]

Bu iki tabir, hadis metinlerinde ve İmamlardan (a.s) alıntılanan ifadelerde de kullanılmaktadır. Bunlar arasında: Sahife-i Seccadiye’nin 17. Duası, İmam Ali'nin (a.s) Sıffin Savaşındaki bazı hutbeleri,[3] İmam Ali'nin (a.s) Kurbu'l-İsnad kitabında yer alan bir hadisinde[4] ve Usul-u Kafi'deki bir rivayette.[5]

12. yüzyılda yeni bir dinin ortaya çıktığını iddia eden Bahailer, bazen "Hatem" teriminin yüzüğün mücevheri anlamına geldiğini söylerler[6]. Onlara göre bu yorum, Peygamber Efendimiz'in (s.a.a) özel konumunu göstermekte ve onu Peygamberlerin süsü olarak tanımlamaktadır[7]. Bazıları ayrıca Kur'an'ın Hatemül Mürselin değil, Hatemün Nebiyyin terimini kullandığını söylemiştir; Dolayısıyla Hz. Peygamber, son Resul değil, son Nebidir ve ondan sonra başka bir Resul gönderilebilir.[8]

Müslüman alimler buna cevaben şöyle dediler: Hatem aslında sonlandırma aracı anlamına gelir ve geçmişte mektupların mühürlenip yüzükle kapatılması nedeniyle yüzüğe Hatem adı verilmiştir. Dolayısıyla "Hatem" kelimesinin "Süs (zinet)" anlamında kullanılması ayetten akla gelen manaya aykırıdır.[9] Ayrıca Tefsir-i Nimune'de belirtildiği gibi: Risalet derecesi, Nubuvvetten daha yüksektir ve daha önce Nübüvvet yapmış olan kimse, Risalete kavuşur. Sonuç olarak, Nübüvvet sona erdiğinde, Risalet de mutlaka sona erecektir.[10]

İslam ülkelerinde bazı camiler, dini okullar, üniversiteler vs. Hatemün Nebiyyin veya Hatemül Enbiya olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca yüzüklerin mücevherleri üzerinde bu sıfattan türeyen «السَّلامُ علی خاتَم النَّبیین» "Hatemün Nebiyyin'e selâm olsun" gibi ibareler işlenmiştir.

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. Bkz. Tabersi, Mecma el-Beyan, 1415 h.k, cilt 8, s. 166.
  2. Ahzab Suresi, 40. ayet.
  3. Nasr bin Muzahim, Vak'atu-s Sıffin, 1404 h.k, s. 224 ve 236.
  4. Hamiri, Kurbu'l-İsnad, 1413 h.k, s.9.
  5. Kuleyni, Al-Kafi, İslamiye baskı, cilt.2, s.585.
  6. Mirza Huseyin Ali Baha, İbkan, s.136; Arefi'den alıntı, Hatemiyet, 1396 h.ş, s.65.
  7. Huseyini Tebatebai, Bab ve Baha'nın Hikayesi, s. 163: Alıntı: Arefi, Hatemiyet, 1396 h.ş, s. 62.
  8. Makarem Şirazi, Tefsir el-Nimune, 1374 h.ş, cilt 17, s. 338.
  9. Mesbah, Yol ve Rehberlik tanimak, 1376 h.ş, s.180.
  10. Makarem Şirazi, Tefsir el-Nimune, 1374 h.ş, cilt 17, s. 338.

Bibliyografi

  • Hamiri, Abdullah bin Cafer, Kurbu'l-İsnad, Al el-Bayt, Kum, 1413 h.k.
  • Tabarsi, Fazl bin Hasan, Macma el-Beyan, Seyyid Muhsin Amin tarafından giriş, Beyrut, Al-Alami Yayın Vakfı, ilk baskı, 1415 h.k/1995.
  • Arefi Şirdaĝi, Muhammed İshak, Hatemiyet ve yeni sorular, Meşhed, Razavi İslami Bilimler Üniversitesi, 1396 h.ş.
  • Kuleyni, Muhammed bin Yakub, el-Kafi, İslamie, Tahran, 1363 h.ş.
  • Misbah Yezdi, Muhammed Taki, Yol ve Rehberlik tanimak, İmam Humeyni Eğitim ve Araştırma Enstitüsü, Kum, 1376 h.ş.
  • Makarem Şirazi, Nasir, Tefsir el-Nimune, Dar el-Kitab el-İslamiye, Tahran, 1374 h.ş.
  • Nazr bin Muzahim, Vak'a el-Siffin, editör: Abdusselam Muhammed Harun, Ayetullah Mur'aşi Necefi, Kum, 1404 h.k.