Cafer-i Tayyar Namazı

Öncelik: b, kalite: c
linksiz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
(Caferi Tayyar Namazı sayfasından yönlendirildi)


Cafer-i Tayyar Namazı (Arapça: صلاة جعفر الطيار), en önemli ve faziletli nafile namazlardan birisidir. Dört rekâttır (iki rekâtlık iki namaz) ve "Subhanallahi vel-Hamdulillahi vela ilahe illallahu vallahu Ekber" «سُبْحَانَ اللَّهِ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ وَ اللَّهُ أَکبَرُ» zikri, toplamda 300 defa tekrar edilmelidir. Günahların bağışlanmasında, istek ve dileklerin kabul olmasında çok etkili bir namazdır. Hz. Peygamber efendimiz (s.a.a) bu namazı Habeşistan’da sergilemiş olduğu 15 yıllık zorlu mücadelenin ardından vatanına dönen Hz. Cafer-i Tayyar’a hediye etmiştir.

Hz. Peygamber’in (s.a.a) Cafer-i Tayyar’a Hediyesi

Müslümanların Hayber Kalesi'ni fethettiği ve Hz. Cefer-i Tayyar’ın (a.s) döndüğü haberi, aynı anda Hz. Peygamber Efendimize (s.a.a) ulaştı.[1] Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdular: "Hayber’in Fethinden dolayı mı yoksa Cafer’in döndüğünden dolayı mı daha çok sevinçliyim bilemiyorum."

Allah Resulü (s.a.a), Cafer’i karşılamak için on iki adım ilerleyerek, ona sarıldı. Alnını öptü ve şöyle buyurdu: "Sana bir hediye vermemi ister misin?" Cafer şöyle arz etti: ‘‘Evet, Ey Allah’ın Resulü!’’ Müslümanlar Hayber’in fethinden çokça ganimetler elde ettiklerinden herkes Hz. Peygamber’in (s.a.a) Cafer’e (a.s) bolca altın ve gümüş vereceğini zannetti. Fakat Peygamber Efendimiz (s.a.a) Cafer’e (a.s) şöyle buyurdu: "Sana vereceğim ve öğreteceğim şeyi, her gün aralıksız yaparsan senin için tüm dünyadan ve içindekilerden daha hayırlıdır. Savaş meydanından kaçmış olsan da günahların çöllerdeki kum taneleri ve denizlerdeki köpükler sayısınca dahi olsa, yine de Allah senin günahlarını bağışlar."[2] Sonra bu münasabetle adı "Cafer-i Tayyar" olan bu namazı ona öğretti.

Namazın kılınış şekli

Subhanallahi vel-Hamdulillahi vela ilahe illallahu vallahu Ekber Sayı
Fatiha ve Surelerden sonra 15 Defa
Rüku'da 10 Defa
Rüku'dan Doğrulduktan Sonra 10 Defa
Birinci Secdede 10 Defa
Birinci Secdeden Sonra 10 Defa
İkinci Secdede 10 Defa
İkinci Secdeden Sonra 10 Defa

Cafer’i Tayyar Namazı dört rekattır. (Sabaha namazı gibi) iki rekâtlı iki namazdan ibarettir.

  • Namazın başlangıcında Cafer-i Tayyar Namazı'na niyet edilmeli ve birinci rekâtta Fatiha’dan sonra Zilzal Suresi, ikinci rekâtta Fatiha’dan sonra, Adiyat Suresi okunmalıdır. (Böylelikle birinci iki rekatlı namaz bitmiş olur)
  • Üçüncü rekâtta, yani iki rekâtlık ikinci namazın birinci rekâtında, Fatiha’dan sonra Fetih Suresi ve ikinci rekâtta ise, İhlâs Suresi okunmalıdır.
  • Tüm rekâtlarda Fatiha ve surelerden sonra on beş defa Tesbihat-ı Erbaa: "Subhanallahi vel-Hamdulillahi vela ilahe illallahu vallahu Ekber" «سُبْحَانَ اللَّهِ وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ وَ لا إِلَهَ إِلا اللَّهُ وَ اللَّهُ أَکبَرُ‌» okunmalı ve aynı zikir, her rekâtın rükûsunda on defa, rükudan doğrulduktan sonra on defa, her rekâtın secdesinde on defa ve secdeden başını kaldırdıktan sonra yine on defa tekrar edilmelidir.

Her rekâtta Tesbihat-ı Erbaa 75 defa ve toplamdaysa 300 defa tekrarlanmaktadır.[3]

  • Tesbihat-ı Erbaa’dan sonra ikinci rekâtın ikinci secdesinde şöyle denmesi müstahaptır:

سُبْحَانَ مَنْ لَبِسَ الْعِزَّ وَ الْوَقَارَ سُبْحَانَ مَنْ تَعَطَّفَ بِالْمَجْدِ وَ تَكَرَّمَ بِهِ سُبْحَانَ مَنْ لا يَنْبَغِي التَّسْبِيحُ إِلا لَهُ سُبْحَانَ مَنْ أَحْصَى كُلَّ شَيْ‏ءٍ عِلْمُهُ سُبْحَانَ ذِي الْمَنِّ وَ النِّعَمِ سُبْحَانَ ذِي الْقُدْرَةِ وَ الْكَرَمِ

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِمَعَاقِدِ الْعِزِّ مِنْ عَرْشِكَ وَ مُنْتَهَى الرَّحْمَةِ مِنْ كِتَابِكَ وَ اسْمِكَ الْأَعْظَمِ وَ كَلِمَاتِكَ التَّامَّةِ الَّتِي تَمَّتْ صِدْقا وَ عَدْلا صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ أَهْلِ بَيْتِهِ وَ افْعَلْ بِي كَذَا وَ كَذَا

Türkçe yazılışı: “Subhane men lebise’l izze ve’l vegar. Subhane men teattafe bil-Mecdi ve tekerreme bihi. Subhane men la yenbeği’t tesbihu illa lehu. Subhane men ehsa kule şey'in ilmuhu. Subhane zi’l menni ve’n niemi. Subhane zi’l kudreti ve’l keremi. Allahumme inni eseluke bimeagidi’l izzi min arşike ve munteher-rahmeti min kitabike ves’mike’l a’zemi ve kelimatike’t-tameti’l leti temmet sıdgen ve adlen, salli ale muhammedin ve ehli beytihi vef’al bi keza ve keza.” (keza ve keza kelimesinden itibaren) hacetler istenir.

Anlamı: Münezzehtir, izzet ve vakarla donanmış Allah; münezzehtir, ululuk ve yüceliğiyle ihsan ve ikramda bulunan Allah; münezzehtir, tesbih kendisinden başkasına layık olmayan Allah. Münezzehtir, ilmi her şeyi kapsayan (ihata eden) Allah; münezzehtir, minnet ve nimet sahibi; münezzehtir, güç ve bağış sahibi.

Allah’ım! ilminin esrarı olan arşının izzetinin düğüm yerleri hürmetine, kitabının rahmetinin nihayeti, en büyük ismin, sadakat ve adalet açısından kamil kelimelerinin (peygamberler ve velilerin) hürmetine Muhammed ve Ehlibeytine rahmet eyle ve benim şu hacetlerimi reva eyle."

Daha sonra istek ve hacetlerini istemelidir.

Hacet ve Dilekler İçin En İdeal Vakit

Şeyh Tusi, hacetlerin yerine getirilmesi konusunda İmam Cafer-i Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet etmiştir: “Çarşamba, perşembe ve cuma günleri oruç tut. Perşembe günü on miskine (öksüze) sadaka olarak 750 gram yiyecek ver. Cuma olunca gusül alarak, çöle çık ve Cafer-i Tayyar namazını kıl. Dizlerini sıvayarak yere yapıştır ve şu duayı oku:

يَا مَنْ أَظْهَرَ الْجَمِيلَ وَ سَتَرَ [عَلَيَ] الْقَبِيحَ يَا مَنْ لَمْ يُؤَاخِذْ بِالْجَرِيرَةِ وَ لَمْ يَهْتِكِ السِّتْرَ يَا عَظِيمَ الْعَفْوِ يَا حَسَنَ التَّجَاوُزِ يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ يَا بَاسِطَ الْيَدَيْنِ بِالرَّحْمَةِ يَا صَاحِبَ كُلِّ نَجْوَى وَ مُنْتَهَى كُلِّ شَكْوَى يَا مُقِيلَ الْعَثَرَاتِ يَا كَرِيمَ الصَّفْحِ يَا عَظِيمَ الْمَنِّ يَا مُبْتَدِئا بِالنِّعَمِ قَبْلَ اسْتِحْقَاقِهَا يَا رَبَّاهْ يَا رَبَّاهْ يَا رَبَّاهْ

Türkçe yazılışı: “Ya men ezhere’l cemil ve setere (aleyye)'l gabihe, ya men lem yuahiz bil cerireti ve lem yehtik el-sitre ya azime’l afvi, ya hesene’t tecavuzi, ya vasie’l meğfireti, ya basite’l yedeyni birrahmeti, ya sahibe kulli necva ve munteha kulli şekva ya mugile’l aserati, ya kerime’s safhi, ya azime’l menni, ya mubtedien binniemi geble istihgagiha ya rebbah, ya rebbah, ya rebbah.”

Anlamı: Ey güzeli açığa çıkaran ve çirkini (bana) örten! Ey günahtan dolayı kulları cezalandırmayan ve günahkarların perdesini yırtmayan! Ey affı yüce olan! Ey kusurları güzellikle affeden! Ey mağfireti geniş olan! Ey rahmet için elleri açık olan! Ey bütün fısıldamalardan haberdar olan! Ey bütün şikayetlerin mercisi! Ey sürçmeleri affeden! Ey affetmesi kerim olan! Ey ihsanı büyük olan! Ey kulları hak etmeden nimet veren! Ey rabbim! Ey rabbim! Ey rabbim!"

Sonra on defa “Ya Allah”, on defa “Ya seyyidah”, on defa “Ya mevlaya”, on defa “Ya recaah”, on defa “Ya ğıyaseh”, “Ya ğayete rağbetah”, on defa “Ya rahman, Ya rahim”, on defa “Ya mu’tiyel – hayrat”, on defa “Salli ala muhammedin ve al-i muhammedin kesiren, tayyiben, ke-efzeli ma salleyte ala ehedin min haklik deyip, peşinden de hacetlerini iste. ”

Evlilik ve Diğer Önemli Hacetler İçin

Ayetullah Behçet (r.a), evlenmek ve önemli işler için Cuma günü öğleden sonra Cafer-i Tayyar Namazı'nın birkaç defa kılınmasını tavsiye ederdi.[4]

"Zadu’l-Mead" kitabında İmam Sadık’tan (a.s) nakledilen dua şu şekildedir: "Ey Mufazzal! Önemli bir hacetin varsa bu namazı kıl, bu duayla Allah’ı çağır ve hacetlerini Allah’tan iste. Allah inşaallah hacetleri yerine getirir ve şüphesiz O, güvenilirdir.”

Şeyh Tusi ve Seyyid, Mufazzal b. Ömer’den şöyle rivayet etmektedir: "Bir gün İmam Caferi Sadık’ı (a.s) Cafer-i Tayyar namazını kılarken gördüm ve namazı kıldıktan sonra ellerini kaldırarak nefesi kesilinceye kadar şu duayı okudu: “Ya Rabbi, ya Rabbi, ya Rabbi” ve yine nefesi tükeninceye kadar “ya Rebbah, ya Rebbah, ya Rebbah” dedi. Bir nefeste “Rabbi, Rabbi”, bir nefeste “Ya Allah, ya Allah”, bir nefeste “ya Hayyu, ya Hayyu”, bir nefeste, “ya Rahimu, ya Rahimu”, yedi defa “Ya Rahmanu, ya Rahmanu” ve yedi defa da “ya Erheme’r-Rahimin” dedikten sonra şu duayı okudu (aşağıdaki dua):

Namaz bittikten sonra ellerini göğe doğru kaldırmalı ve nefesi kesilinceye kadar Allah’a şöyle seslenmelidir: "Ya Rabbi, Ya Rabbi, Ya Rabbi..." «یا رَبِّ یا رَبِّ یا رَبِّ...» ardından nefesi kesilineye kadar: "Ya Rebbah, Ya Rebbah, Ya Rebbah..." «یا رَبّاهُ یا رَبّاهُ یا رَبّاهُ...» demelidir. Sonra nefesi kesilene kadar: "Rabbi, Rabbi, Rabbi..." «رَبِّ رَبِّ رَبِّ...» demelidir. Sonra nefesi kesilene kadar: "Ya Allah, ya Allah, Ya Allah..." «یا اَللّهُ یا اَللّهُ یا اَللّهُ...» demelidir. Sonra nefesi kesilene kadar: “Ya Hayyu, Ya Hayyu, Ya Hayyu..." «یا حَیُّ یا حَیُّ یا حَیُّ...» demelidir. Sonra nefesi kesilene kadar: "Ya Rahimu, Ya Rahimu, Ya Rahimu..." «یا رَحیمُ یا رَحیمُ یا رَحیمُ...» demelidir. Sonra nefesi kesilene kadar: "Ya Rahmanu, ya Rahmanu, Ya Rahmanu..." «یا رَحمانُ یا رَحمانُ یا رَحمانُ...» demelidir. Sonra 7 kere: "Ya Erheme’r-Rahimin" «یا اَرحَمَ الرّاحِمینَ» demelidir.

Sonra şu duayı okumalıdır:

اللَّهُمَّ إِنِّي أَفْتَتِحُ الْقَوْلَ بِحَمْدِكَ وَ أَنْطِقُ بِالثَّنَاءِ عَلَيْكَ وَ أُمَجِّدُكَ وَ لا غَايَةَ لِمَدْحِكَ وَ أُثْنِي عَلَيْكَ وَ مَنْ يَبْلُغُ غَايَةَ ثَنَائِكَ وَ أَمَدَ مَجْدِكَ وَ أَنَّى لِخَلِيقَتِكَ كُنْهُ مَعْرِفَةِ مَجْدِكَ وَ أَيَّ زَمَنٍ لَمْ تَكُنْ مَمْدُوحا بِفَضْلِكَ مَوْصُوفا بِمَجْدِكَ عَوَّادا عَلَى الْمُذْنِبِينَ بِحِلْمِكَ تَخَلَّفَ سُكَّانُ أَرْضِكَ عَنْ طَاعَتِكَ فَكُنْتَ عَلَيْهِمْ عَطُوفا بِجُودِكَ جَوَادا بِفَضْلِكَ عَوَّادا بِكَرَمِكَ يَا لا إِلَهَ إِلا أَنْتَ الْمَنَّانُ ذُو الْجَلالِ وَ الْإِكْرَامِ.

Türkçe Yazılışı: "Allahumme inni eftetihul kavle bi hamdike ve entigu bis senai aleyke ve umehhiduke ve la gayete li medhike ve useniye alayke ve men yebluğu gayete senaike ve emede mecdike ve enni li halifetike kunhu marifeti mecdike ve eyye zemenin lem tekun memduhen bi fadlike mevsufen bi mecdike avvaden alel muznibine bi hilmike tehalufe sukkanu arzike en ta’atike fe kunte aleyhim atufen bi cudike cevaden bi fazlike avvaden bi keremike ya la ilahe illa entel mennanu zul celeli vel ikram."[5]

Anlamı: “Allah’ım! Ben sana hamd ederek söze başlıyorum, sana sena ediyorum, seni övüp yüceltiyorum; senin methinin sonu yoktur, sana sena ediyorum. Senin övgü ve senanın sonuna kim ulaşabilir, senin yarattığın bir varlık senin övgünün marifetinin künhüne nasıl varabilir? Senin lütfun ile methedilmediğin, yücelik ve kerametinle vasfedilmediğin hangi zaman var? Sen günahkârlara kendi hilmin ile çok ihsanda bulunansın. Yeryüzündeki varlıklar her ne kadar senin itaatine muhalefet etseler de sen onlara karşı bağışınla şefkatte bulundun, lütfunla ihsanda bulundun, kereminle bağışladın. Senden başka nimet veren, yücelik ve ikram sahibi olan bir ilah yoktur.”

Başkaları adına vekâleten kılınabilir

İnsan, Cafer-i Tayyar Namazı'nı ölen aile, akraba, eş-dost ve arkadaşları adına da vekâleten kılabilir. Aynı zamanda başkaları adına vekâleten kılmaksızın da sevabını hediye edebilir.

Namazın sevabını şehitlerin ve ölenlerin ruhuna hediye etmek, hem insanın sevabını artırır ve hem de onların makam, derecelerini yükseltir. Hediye edilenin makamı her ne kadar yüksek olursa, hediye edenin de sevabı o kadar fazla olacaktır.(kaynak belirtilmeli)

Cafer-i Tayyar Namazı’nın Fazileti

Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) Cafer-i Tayyar'a (r.a) şöyle buyurmuştur: "Eğer bu namazı her gün kılarsan, senin için dünya ve içindekilerinden daha hayırlıdır. Eğer her iki günde bir kılarsan, Allah senin o iki gün arasında işlediğin günahları affeder. Eğer her Cuma günü veya her ay ya da her yıl bu namazı kılarsan, Allah o iki namaz arasında işlediğin günahları bağışlar."

Mefatihu’l-Cinan kitabında nakledildiğine göre her kim bu namazı, İmam Rıza’nın (a.s) türbesinde kılarsa, kıldığı her rekâtın karşılığında kılan şahsa bin Hac ve bin Umre sevabı yazılır.[6]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Vesailu’ş-Şia, c. 8, s. 51.
  2. Men La Yehzuruhu’l-Fakih, c. 1, s. 553.
  3. Mefatihu’l-Cinan.
  4. Hawza'nın sitesi
  5. Allame Meclisi, Zadu’l-Mead, Beyrut, Müessesetu’l-Alemi Li’l-Matbuat, 1423h.k, s 323.
  6. Mefatihu’l-Cinan, ziyarat, s. 832, İntişarat-ı Astan-ı Kuds-i Razevi.

Bibliyografi

  • İbn-i Babeveyh, Muhammed Ali, Men La Yehzuruhu’l-Fakih, Musahhih: Ğaffari, Aliekber, Camiayı Müderrisin, Kum, 1413h.k.
  • Hürr-ü Amuli, Vesailu’ş-Şia, Müessese-i Alulbayt, Kum.
  • Kummi Abbas, Mefatihu’l-Cinan.
  • Meclisi, Muhammed Bakır, Zadu’l-Mead, Beyrut, Müessesetu’l-Alemi Li’l-Matbuat, 1423h.k.