Gusül

Öncelik: a, kalite: c
linksiz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
(Gusül Almak sayfasından yönlendirildi)


Gusül (Arapça: الغُسل), İslam şeriatının belirlediği şekilde tüm bedenin tamamen yıkanmasıdır. Gusül, dini bir gerekliliktir. Gusül farz ve müstahap olmak üzere iki çeşittir. Farz gusüller: cenabet, meyyit, ölüye dokunma ve kadınlara mahsus olan üç (hayız (regl), istihaze ve nifas (lohusa)) gusül. Müstahap gusüller ise çok fazladır. Örneğin, Cuma guslü, ziyaret guslü, Kurban, fıtır ve Gadir bayramı gusülleri… Tüm gusülleri tertibi ve irtimasi olarak almak mümkündür. Tertibi gusülde kullanılan su miktarının üç litreden çok olmaması iyidir. Cenabet guslü ile namaz kılınabilir ve abdest almaya ihtiyaç yoktur. Ancak diğer gusüller hakkında fikir ayrılıkları vardır.

Kısa Bir Tanım

“Gasel” yıkamak anlamında ve “gusül” ise, şeriatın belirlediği şekilde, Allah’a yakınlaşma ve ilahi emirleri yerine getirme niyeti ile kuru yer kalmayacak şekilde bedenin tamamının yıkanmasıdır. Gusül sırasında elleri bedene çekmek gerekmemektedir. Her ne şekilde olursa olsun, suyun bedene ulaşması yeterlidir. Risalelerin teharet bölümünde gusül hükümleri hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır.

Kur’an, Maide suresinin 6. ayetinde ve Nisa suresinin 43. ayetinde bu konuya değinmiş ve bu konu hakkında 2400’ün üzerinde hadis nakledilmiştir.

Guslün etkilerinden biri, ruhun temizlenmesi, ibadet ve Allah’a yakınlaşması için hazır olmasını sağlamaktadır. Rivayetlerde cenabetli olarak uyumak nehyedilmiştir.

Farz Gusüller

Şia fıkhında 6 gusül farzdır:

Meşhur fakihlerin görüşüne göre bütün farz gusüller, farz-ı gayridir. Şöyle ki kendiliklerinden yerine getirilmesi farz değildir. Bilakis günlük farz namazlar gibi tehareti şart olan ibadetler için farzdır.[2]

Müstahap Gusüller

Müstahap gusüllerin sayısı oldukça fazladır. Sayısının yüz kadar olduğunu söyleyenler bile vardır. En önemli müstahap gusüller şunlardır:

Guslün Alınışı

Gusül (boy abdesti) tertibi ve irtimasi olmak üzere, iki şekilde yapılır:

Tertibi Gusül

Tertibi gusülde ilk önce baş ve boyun yıkanır. Sonra bedenin sağ tarafı ve ardından sol tarafı yıkanır. Bu şekilde yıkanma hakkında icma iddiasında bile bulunulmuştur. Bazıları sağ ve sol tarafların sıralamasını farz bilmemişlerdir.[4]

Aza ve organlar arasındaki tertip ve sıralama, 'gerçekçi' ve 'şart-ı vakıi'dir (vakı-ı şart). Dolayısıyla belirtilen şekil dışında alınan gusül, isterse meseleyi bilmemek veya unutkanlıkla dahi olsun, guslün batıl olmasına neden olur.[5]

Taklit mercilerin (müçtehitler) çoğunluğunun fetvasına göre, her uzuvda tertip ve sıralamanın, yukarıdan aşağıya doğru olması farz değildir.[6] Nitekim muvalat da (organların art arda yıkanması ve bir önceki uzvun kuruma haddinde beklenmemesi de) farz değildir.[7]

Gusülde su miktarının üç litreden çok olmaması müstahaptır.[8] Bazıları dini emirlerin aksine, gusül için haddinden fazla zaman ve su harcamakta; ve aşırı titizlik (takıntı) hastalığına[9] yakalanmaktadırlar. Bu durumdan kurtulmak için, aşırı titizlik hastalığına yakalanan kişi kendi görüşüne önem vermemeli ve diğer insanlar nasıl gusül alıyorlarsa, o da o şekilde gusül almalıdır.

İrtimasi Gusül

Vücudun tamamının bir defada suya sokulmasına irtimasi gusül denmektedir. Burada vücudun tamamının bir anda suyun içinde olması gerekmektedir.[10] Eğer tüm vücut suyun içinde iken gusül niyeti ile gusül alınırsa, bazı müçtehitlerin fetvasına göre gusül doğru değildir.[11]

Guslün Farzları

Guslün doğru olması ve gerçekleşmesi için bazı şeyler farzdır. O farzlar şunlardan ibarettir:

  • Niyet; Allah’a yakınlaşma ve Allah rızası için yapmak. Dolayısıyla Allah rızası için olmayan gusül geçersizdir.[12]
  • Guslün sonuna kadar niyetin baki kalması.[13]
  • Vücudun tamamını yıkamak. Bazılarının açıklamasına göre, el veya başka bir şeyin yardımıyla suyun bedende akıtılması.[14]
  • Göz, burun, ağız ve gözle görülmeyen kulağın bazı yerleri gibi vücudun kapalı ve gizli yerleri, ayrıca tırnak altları gibi yerlerin yıkanması gerekli değildir.[15]
  • Suyun rahat bir şekilde ulaşmadığı, bedenin bazı görülen zahiri ve dış yerlerini (kulağın bazı yerleri veya yüzük altı gibi) yıkamak farzdır.[16]
  • Mübaşiret; şu anlamda ki gusül alan kişi, kendi bedenini kendisi gusletmelidir; başkası değil.[17]
  • Gusül esnasında bedenin temiz ve pak olması.[18]
  • Gusül suyu, saf, temiz ve katkısız olmalıdır. Dolayısıyla muzaf, necis ve gasp edilmiş suyla alınan gusül batıldır.[19]

Guslü Batıl Edenler

Abdesti batıl eden her şey, guslü de batıl eder. Elbette idrar ve mide gazı çıkması gibi hades-i asgar (küçük hades) guslün sonunda gerçekleşirse, yeniden gusül almaya ihtiyaç yoktur. Teharetin gerekli olduğu, namaz ve sair ibadetler için abdest almak yeterlidir.

Ancak gusül esnasında küçük hades gerçekleşirse, bazı müçtehitler guslün batıl olduğunu; dolayısıyla yeniden gusül almak gerektiği ve namaz gibi tehareti gerektiren diğer ibadetler için de ayrıca abdest alınması gerektiğini söylemişlerdir.

Gusül Abdest Yerine Geçer

Tüm fakihlere göre, cenabet guslü abdest yerine geçer. Dolayısıyla meşhur fakihlerin görüşüne göre, cenabet guslünden sonra abdest almak müstahap olmadığı gibi, bidat olması hasebiyle de haramdır.

Farz veya müstahap olan diğer gusüllerin abdest yerine kifayet edip etmediği konusunda fikir ayrılıkları vardır. Meşhur fakihlere göre diğer gusüller abdest yerine geçmez; namaz ve ibadetler için ya gusül öncesi ya sonrasında abdest almak gerekmektedir.[20]

Birkaç Guslün Bir Anda Alınması

Eğer bir insanın boynunda birkaç gusül olur ve tüm gusülleri farz gusüller olursa, hepsinin niyeti ile birlikte bir anda almak mümkündür. Eğer bu gusüller arasında cenabet guslü de olursa, tüm gusülleri cenabet guslü niyeti ile yerine getirmek yeterlidir ve başka bir gusül almaya ihtiyaç yoktur.

Eğer gusüllerden bazıları farz bazıları müstahap olursa, fakihlerin çoğunun görüşüne göre, bir gusül yeterlidir.[21] Elbette bazı müçtehitler bir guslün yeterli olmadığını söylemişlerdir.

Kaynakça

  1. El-Hedaiku’n-Nadire, c. 4, s. 182; Misbahu’l Fakih, c. 3, s. 219; el-Urvetu’l Vuska, c. 1, s. 466; Misbahu’l Huda, c. 4, s. 70.
  2. Müstemseku’l Urve, c. 3, s. 68, 72 ve 341.
  3. El-Uvetu’l Vuska, c. 2, s. 142.
  4. Müstemseku’l Urve, c. 3, s. 79, 82; Misbahu’l Huda, c. 4, s. 200, 211; Mevsuetu’l Hoi, c. 6, s. 366, 379.
  5. El-Uvetu’l Vuska, c. 2, s. 494.
  6. Misbahu’l Huda, c. 4, s. 214.
  7. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 105.
  8. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 106, 122; El-Uvetu’l Vuska, c. 1, s. 512, 513.
  9. “yanlış olduğunu bildiğimiz halde kafamızdan atamadığımız, mantık ve muhakeme ile uzaklaştırılamayan, arzu edilmeyen saplantı halindeki fikirler”
  10. El-Uvetu’l Vuska, c. 1, s. 495; Müstemseku’l Urve, c. 3, s. 85, 86.
  11. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 99; El-Uvetu’l Vuska, c. 1, s. 496; Müstemseku’l Urve, c. 3, s. 86, 87; Mevsuetu’l Hoi, c. 6, s. 388, 389.
  12. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 78.
  13. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 79.
  14. Medariku’l Ahkâm, c. 1, s. 291; El-Hedaiku’n-Nadire, c. 3, s. 87.
  15. El-Hedaiku’n-Nadire, c. 3, s. 91, 92; Muhzibu’l Ahkâm, c. 3, s. 57, 58.
  16. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 80.
  17. El-Hedaiku’n-Nadire, c. 3, s. 95.
  18. Bu görüş dışında başka görüşler de bulunmaktadır. Gusül esnasında tüm bedenin necasetlerden temiz olması. Dolayısıyla gusül öncesinde bedenin tamamı temiz olmalıdır. Cevahiru’l Kelam, c. 3, s. 101, 102; El-Uvetu’l Vuska, c. 1, s. 101, 102; Misbahu’l Huda, c. 4, s. 244.
  19. El-Uvetu’l Vuska, c. 1, s. 504.
  20. En-Nihayet, s. 23; Gonyetu’n-Nüzu, s. 62; el-Muhtasaru’n-Nafi, s. 9; Tahriru’l Ahkam, c. 1, s. 94; Muhtelefu’ş-Şia, c. 1, s. 339, 340; Medariku’l Ahkâm, c. 1, s. 357, 361; El-Hedaiku’n-Nadire, c. 3, s. 119; El-Uvetu’l Vuska, c. 1, s. 497, 519 ve c. 2, 231.
  21. Müstenedu’ş-Şia, c. 2, s. 367, 371; Cevahiru’l Kelam, c. 2, s. 114, 137; el-Urvetu’l Vuska, c. 1, s. 522, 525; Müstemseku’l Urve, c. 3, s. 137, 140.

Bibliyografi

  • Tahriru’l Ahkam, Allame Hilli, Müessese-i İmam Sadık (a.s), Kum.
  • el-Hedaiku’n-Nadire, Yusuf Bahrani, Müessese-i Neşru’l İslami, Kum.
  • Cevahiru’l Kelam, Muhammed Hasan Necefi, Daru İhyau't-Turas, Beyrut.
  • Riyadu’l Mesail, Seyyid Ali Tabatabai, Müessese-i Neşru’l İslam, Kum.
  • El-Urvetu’l Vuska, Seyyid Muhammed Kazım Tabatabai Yezdi, Müessese-i Neşru’l İslam, Kum.
  • Gonyetu’l Nuzu, Seyyid Hamza b. Ali b. Zühre el-Halebi, Müessese-i İmam Sadık (a.s), Kum.
  • el-Muhtasaru’n-Nafi, Muhakkik-i Hilli, Daru’l Adva, Beyrut.
  • Muhtelefu’ş-Şia, Allame Hilli, Mektebu’l İ’lamu’l İslam, Kum.
  • Medariku’l Ahkam, Seyyid Muhammed b. Ali Musevi Amuli, Müessese-i Alulbeyt li-İhyau’t-Turas, Kum.
  • Müstemseku’l Urve, Seyyid Muhsin Tabatabi Hekim, Daru İhyau't-Turas el-Arabi, Beyrut.
  • Müstenedu’ş-Şia, Ahmed b. Muhammed Mehdi Neraki, Müessese-i Alulbeyt li-İhyau't-Turas, Meşhed.
  • Misbahu’l Fakih, Ağa Rıza b. Muhammed Hadi Hemedani, Müessese-i Neşru’l İslami.
  • Misbahu’l Huda, Muhammed Taki Amuli, Firdevsi Tahran.
  • Mevsuetu’l Hoi, Seyyid Ebu’l Kasım Hoi, Müessese-i el-Hoi el-İslami.
  • Muhzibu’l Ahkâm, Seyyid Abulala Sebzivari, Müessese-i el-Menar, Kum.
  • en-Nihayet, Muhammed b. Hasan Tusi, Daru’l Kitabu’l Arabi, Beyrut.