Namaz

Öncelik: aa, kalite: c
resimsiz
kategorisiz
wikishia sitesinden


Namaz (Arapça: الصلاة), Müslümanların en önemli ibadetidir. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde namaz için en yüce ifadeler kullanılmış ve namazın önemi vurgulanmıştır. Örneğin: Dinin direği, ruhun miracı, ruhu yıkayan, günahlardan uzaklaştıran, küfür ve iman arasındaki mesafe, kıyamette sorulacak ilk soru, amellerin kabul edilme şartı, kibir ve gururun kırıcısı…vb.

Namaz, hicretten önce Hz. Resul-ü Kibriya Efendimize (s.a.a) farz olmuştur. Müslümanlar ilk olarak Beytü’l Mukaddes’e ve hicretin ikinci yılından itibaren ise Mekke-i Muazzama’daki Kâbe’ye doğru namaz kılmaya başladılar.

Namaz manevi bir ibadet olmasının yanı sıra, aynı zamanda İslam dininin şiarlarından da sayılmaktadır. Cemaat namazı ve Cuma namazı bu ibadetin toplumsal ve sosyal yönünü de ortaya koymaktadır.

Günlük yevmiye namazlarına ek olarak çok sayıda müstahap ve sünnet namazı da bulunmaktadır. Rivayetlerde sünnet ve müstahap namazlar için dünya ve ahirette büyük oranda sevap ve mükâfatlardan bahsedilmiştir. Bu namazın en önemlileri gece namazı ve günlük nafile namazlardır.

Terminolojik Anlamı

Namaz, farsça bir kelime olup Arapça’daki “salat” tabiri için kullanılır. Namaz; eğilmek, Rabbe şükür ve övgü için başı eğmek, saygı, kulluk ve itaatin izhar edilmesi anlamındadır.[1]-[2] Kur’ani bir terim olan “salat” “s-l-v” (ص ل و) kökünden olup, dua anlamındadır.[3] Çoğulu “salavat”tır. Salat kelimesi bazı ayetlerde[4] dua anlamında da kullanılmıştır. Bu ibadet için “salat” (namaz) isminin konulması, cüzün külle ıtlakı babındandır; yani namaz, duayı da kapsamına almaktadır.

Namaz’ın Yeri

Namaz, türevleri ile birlikte Kur’an-ı Kerim’de 98 kere zikredilmiştir.[5] Bu ibadet o kadar önemlidir ki Kur’an’ın bir çok ayetinde namazın mümin kimse için imanın yanında, ilk ve en önemli ferdi ve sosyal[Not 1][6] amel olarak zikredilmiştir. Öte yandan cehennemliklerin namazı terk ettikleri için ilk feryatlarının bundan dolayı olacağını belirtmiş[7] ve namazı hafife alanları dini tekzip edenlerle birlikte zikretmektedir.[8] Kur’an’da namaz kadar üzerinde durulan bir başka farz daha yoktur. Namaz insanı günahtan sakındıran bir faktör,[9] kurtuluş ve huzurun vesilesi,[10] hayatın zorluklarında yardımcı,[11] Allah-u Teâlâ’nın peygamberlerine önemli tavsiyesi[12] ve büyük peygamberlerin başta aileleri olmak üzere insanlar için duydukları en önemli kaygı.[13]

Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt İmamlarının (a.s) söz ve pratik yaşamlarında da namazın önemli bir yeri vardır. Şia’nın önemli kitaplarından olan “Vesailu’ş-Şia” ve “Müstedreku’l Vesail” kitaplarında namaz hakkında 11.600 hadis bulunmaktadır. Bunun kendisi Allah’ın veli kullarının namaza verdikleri önemi göstermektedir. İmam Hüseyin’in (a.s) Aşura günü öğlen vakti kıldığı namaz veya İmam Ali’nin (a.s) savaşın en şiddetli anlarında dahi namaz vaktini sorması gibi tarihsel olaylar, Ehlibeyt İmamlarının (a.s) hayatlarında namaza ne kadar önem verdiklerinin en bariz örneklerindendir.

Rivayet ve hadislerde namaz hakkında çok farklı ifadeler kullanılmıştır. Örneğin:

  • Dinin direği[14]
  • Müminin miracı[15]
  • Müminin nuru[16]
  • İmanın nişane ve işareti[17]
  • Allah’a yaklaştıran en üstün vesile[18]
  • İslam’ın sancak ve nişanesi
  • Cennetin anahtarı[19]
  • Peygamberin gözünün nuru[20]
  • Kıyametteki en üstün amel[21]
  • Kıyamette sorulacak ilk soru[22]
  • Hakiki Şiilerin tanınma vesilesi[23]
  • Kabir karanlığındaki insanın yoldaşı[24]
  • Ahiret azığı[25]
  • Duanın kabul olma vesilesi[26]
  • Ruhun temizlik vesilesi[27]
  • Şeytan karşısındaki kale[28]
  • Diğer amellerin imam ve öncüsü[29]
  • Kibirden uzaklaştıran[30]
  • Günahların kefareti[31]
  • Şeytanın kovulma vesilesi[32]
  • Evin nurlu olma faktörü[33]
  • Belanın defedilme faktörü[34]
  • Hüzün ve kederin bertaraf edilme faktörü[35]
  • Sırattan geçme izni[36]
  • Allah’ın ilk farzı[37]

Namazda tembellik gösteren ve hafife alanlar için de çok ağır akıbetten bahsedilmiştir. Örneğin:

  • Cehennemlik olma nedeni[38]
  • Küfür ve nifakın nişanesi[39]
  • Berzahta neticesi olmayan hasret sebebi[40]
  • Şefaatten mahrum kalma[41]
  • Bereketsiz bir ömür,
  • Bereketsiz bir mal,
  • Nursuz bir yüz,
  • Amellerin sevabının olmaması,
  • Rezil bir şekilde ölüm,
  • Duanın kabul olmaması,
  • Başkalarının onun hakkında ettikleri duanın kabul olmaması,
  • Kabir sıkması ve zulmeti,
  • Kıyamette zorlu bir sorgulama ve acıklı bir azap,
  • Allah’ın o kişiye karşı lütuf gözüyle bakmamasına neden olması[42]

Namaz’ın Tarihçesi

Her ne kadar öteki din ve şeriatlerde farklı şekillerde olsa da, namaz bütün dinlerde vardı.[43] Kur’an’da Hz. İbrahim’in,[44] Hz. İsmail’in,[45] Hz. İshak’ın, Hz. Musa’nın,[46] Hz. Zekeriya’nın,[47] Hz. İsa’nın[48]-[49] Hz. Şuayb’in[50] ve Hz. Lokman Hekim’in[51] namazlarından bahsedilmiş, rivayetlerde ise Hz. Âdem’in (a.s)[52] ve bir çok enbiyanın namazına vurgu yapılmıştır.

Kur’an öğretilerinde, namaz insana mahsus bir ibadet olarak ele alınmamış, bilakis gökte ve yeryüzünde olan her şeyin kendisine has bir namazının olduğunu belirtmiştir. Örneğin:

“Göklerde ve yerde bulunanlarla dizi dizi kuşların Allah'ı tesbih ettiklerini görmez misin? Her biri kendi duasını (namazını) ve tesbihini (öğrenmiş) bilmiştir. Allah, onların yapmakta olduklarını hakkıyla bilir.”[53]

Yahudilikte namaz (İbranice: Tefila; תפלות), çoğulu “tefilim” veya “tefilut” olan “tefila” anlamında kullanılmaktadır. Yahudilikteki ibadetler hakkında detaylı bilgi almak için onların Mişna ( משנה: Yahudilikte Medeni ve Ceza Hukuk'u olan Talmud'un ilk bölümü) ve Sidur veya Siddur (çoğulu siddurim’dur. Musevilerin dua kitabıdır. Bayram günleri hariç her gün okunması gereken günlük duaları içerir) kitaplarına bakmak gerekir. Yahudiler genel olarak sabah (şahrit), öğle (minha) ve akşam (arvit) olmak üzere günde üç kez ibadet ederler. Bu ibadetlerinde On Emir (Şema), dua (tefila), Tevrat’tan bir bölüm (sidra) ve peygamberlere ait kitaplardan birer bölüm okurlar. Cemaatle yapılan ibadetlerde cemaat ayakta durur (amida). Haham, rulolar halindeki Tevrat’ı çıkarır ve oradan okur, cemaat de bu okuyuşa sesli olarak katılır.

Hristiyanlarda namaz, Allah’a (baba) veya teslisten (Oğul veya Ruhu’l Kudüs) birine karşı yapılır. Hristiyanlığın farklı mezhepleri arasında namaz (ibadet) çeşitli şekillerde eda edilir. Namazlar toplu olarak kılınabildiği gibi, bireysel olarak da kılınabilmektedir. Dünya Hristiyanları arasında Süryani Ortodoks ve Ermeni Gregoryen Kilisesi’nde secdeli namaz (ibadet) şekli vardır. Secde ritüelinin sade bir şekilde başın öne eğilmesi, belden aşağıya eğilmek ve yere kapanarak alnın yere değdirilmesi şeklinde üç ayrı uygulaması bulunmaktadır. Ayrıca Maniheistlerin ibadeti (namazı) da secdelidir.

İslam’ın ilk yıllarında ve gizli davet dönemlerinde Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) Hz. İmam Ali (a.s) ve Hz. Hatice (s.a) ile birlikte namaz kılmaktaydı. Ancak günlük yevmiye namazlar Miraç gecesinde ve yaklaşık olarak hicretten 18 ay kadar önce farz olmuştur. Bu namazlar ilk önceleri iki rekât şeklinde kılınmaktaydı. Ancak hicretin ilk yılında onlara yedi rekât eklenmiş ve günümüzdeki namaz (17 rekât) şeklini almıştır.[54]-[55]

Kısım ve Çeşitleri

Namaz bir ibadettir ve hiç kimse dinde olmadığı halde kendi yanından bir namaz icat edemez. İcat edilen ibadetler batıl ve haramdır. İslam’da namazın kısımları şunlardır:

Farz Namazlar

Farz namazları iki kategoriye ayırmak mümkündür:

1- Günlük Namazlar, 17 rekâttır. Sefer ve yolculukta dört rekatlık namazlar iki rekat olarak kılınırlar.

Farz Namazlar Zaman Rekatlar Açıklamalar
Sabah Namazı Tulu Fecrden Sonra Güneş Doğmasından Önce 2 Erkekler Sesli Okumalıdır
Öğlen Namazı Öğlen Ezanından Sonra 4 Sessizce kılınmalıdır
İkindi Namazı Öğlen Namazından Sonra 4 Sessizce kılınmalıdır
Akşam Namazı Akşam Ezanından Sonra 3 Erkekler Sesli Okumalıdır
Yatsı Namazı Akşam Namazından Sonra 4 Erkekler Sesli Okumalıdır

2- Bazı özel durumlarda farz olan namazlar:

Farz Namazlar Zaman Rekatlar Açıklama
Ayat Namazı Ay, Güneş Tutulması... Deprem'den Sonra 2 Her Rekatta 5 Rüku
Kaza Namazı Özel Bir Vakti Yoktur -- Niyet dışında eda namazlarından bir farkı yoktur
Babanın (ve annenin) kaza namazı Özel bir vakti yoktur -- Niyabet niyeti dışında normal namazdan bir farkı yoktur
Cenaze Namazı Ölü defnedilmeden önce 1 Özel zikirleri ile birlikte 5 tekbir alınır
  • Kaza Namazı

Namazları kendi vaktinde eda etmeyerek kılmayan kimse günah işlediği gibi, aynı zamanda sonradan kaza niyeti ile kılmadığı namazı kılmak zorundadır.

  • Ayat Namazı

Aşağıda zikredilecek yerlerde kişinin hazır olması durumunda o kişi için “Ayat namazı” adı altında bir namaz farz olur: Güneş veya ay tutulmasında (tam tutulma, yarım tutulma), depremde veya insanların çoğunun korktuğu yıldırım çakması, şimşek çakması, tufan ve doğal afetlerde. Bu namazın kılınması, bu gibi olayların Allah'ın büyük gücünün ve madde âleminin düzen ve dakik hesabının nişanesi anlamına gelir.

Ayat Namazı Nasıl Kılınır?

Ayat namazı iki rekâttır ve her rekâtta beş rükû ve iki secde vardır. Ayât namazı birkaç şekilde kılınabilir. Burada birisine değiniyoruz: Her rekâtta beş rükû olan Ayat namazına niyet ettikten sonra tekbir getirilir. Bir Fatiha ve herhangi bir sure tam olarak okunur. Sonra rükûya gidilir ve rükûdan kalkılır. Yine bir Fatiha ve herhangi bir sure tam olarak okunup tekrar rükûya gidilir. Sonra yine kalkılır, Fatiha ve herhangi bir sure tam okunarak rükûya gidilir. Bu iş her rükûdan önce bir Fatiha ve herhangi bir sure okumak suretiyle beş defa tekrarlanır. Beşinci rükûdan doğrulduktan sonra secdeye gidilir. İki secde yapıldıktan sonra ayağa kalkılır. İkinci rekât da birinci rekât gibi kılınır. İki secdeden sonra teşehhüt ve selâm okunur.

* Babanın (ve Annenin) Kaza Namazı

Babanın kaza namazları (ölümünden sonra) ailenin büyük oğlunun üzerine farzdır. Ancak başka birisinin de kaza namazlarını kılmasında bir sakınca yoktur. Bu durumda büyük oğlun üzerinden sorumluluk kalkar. Büyük oğul da babasının namazlarını kaza etmesi için ecir (para karşılığında kılması için bir şahıs) tutabilir. Eğer baba malının üçte birini kaza namazlarının ecir tutularak kılınması için vasiyet etmişse, namazları kılması için tutulan şahsın namazları kılmasından sonra kaza namazları büyük oğlun üzerinden kalkar.

* Cenaze (meyyit) namazı

Çocuk bile olsa, Müslüman bir ölünün namazını kılmak, farzdır. Ancak çocuğun baba-anası veya onlardan birisi Müslüman olmalı ve çocuk da altı yaşını tamamlamalıdır.

Cenaze namazı; ölünün yıkama, hanut koyma ve kefenleme işi bittikten sonra kılınmalıdır. Bu işlerden önce veya bunların arasında kılınan cenaze namazı, ister unutkanlık, ister şer’i hükmü bilmemek yüzünden olsun, yeterli değildir.

Müstahap Namazlar

Namaz, İslam’daki en üstün ve en önemli ibadettir. Dolayısıyla farz namazların yanı sıra çok sayıda müstahap namaz da bulunmaktadır. Mefatihu’l Cenan kitabında bu namazların bir çoğu zikredilmiştir.

Müstahap namazların en önemlileri, rivayetlerde günlük namazların tamamlayıcısı ve kalp huzurunun olmadığı namazların telafi edicisi unvanıyla tanıtılan günlük nafile namazlarıdır.

Fıtır (Ramazan) ve Kurban bayramı namazları, ayın ilk günkü namazları, Cafer-i Tayyar namazı, istiğase namazı… gibi namazlar da müstahap namazlardandır.

Namazın Nafileleri zaman Rekatlar Seferde Açıklama
Sabah Namazından önce 2 2 --
öğlen Namazından önce 8 - Seferde kılmamak gerekir. İki rekatlık 4 namaz
İkindi Namazından önce 8 - Seferde kılmamak gerekir. İki rekatlık 4 namaz
Akşam Namazından sonra 4 4 2 Rekatlı 2 Namaz
Yatsı Namazından sonra 2 2 Oturarak 2 Rekat (Vuteyre namazı). Seferde (ümit kastıyla) kılınabilir

Gece Namazı

En önemli müstahap namaz, gece namazıdır. Bu namaz o kadar önemli ve mühimdir ki Hz. Fahri Kainat Efendimize (s.a.a) farz kılınmış ve hakkında oldukça fazla tavsiyelerde bulunulmuştur. Bu namazın dünya ve ahirette çok fazla bereket ve eseri vardır. Örneğin: Allah’ın hoşnutluğuna neden olmakta, Meleklerin dostluğunu kazandırmakta, gök ehli için parlaklık, kalbin aydınlanması, duanın kabul olması, tövbenin kabul olması, günahların kefareti, yüzün güzelliği, hüzün ve kederin gidericisi, göz ışığının artması, insanlar arasında sevilmek, ömrün uzaması, rızkın artması, borcun ödenmesi, cennetin anahtarı, sırat köprüsünden geçme izni, müminin kabir ve kıyamette ziynet ve nuru, kabir vahşet karanlığının bertaraf edilmesi…gibi.

Gece Namazının Kılınış Şekli

Gece namazı toplam 11 rekâttır:

  • Gece namazının ilk sekiz rekâtı: Sabah namazı gibi, iki rekâtlı olarak gece namazı niyetiyle kılınır.
  • İki rekât şef’ namazı: Birinci rekâtında, Fatiha suresinden sonra “Nas” suresi ve ikinci rekâtta, “Felak” suresini okumak daha iyidir.
  • Bir rekat vitir namazı: Fatiha suresinden sonra, üç kere “Tevhid” suresi, bir kere “Felak” suresi ve bir kere de “Nas” suresini okumak veya sadece bir sure okumak doğrudur. Sonra elleri kunut için gökyüzüne doğru kaldırırız ve hacetlerimizi Allah’tan ister ve kırk mümin için dua ederiz.

Cuma Namazı

Cuma namazı, İslam’ın en önemli siyasi-ibadi sembollerinden biridir. Kur’an’da müminlerin açıkça Cuma namazına çağrılması bu namazın önemini ortaya koyması açısından dikkat çekicidir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınız (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.”[56] Hadis ve rivayetlerde de Cuma namazının, insan bedeninin cehennem azabında yanmasına mani olduğu, kıyametin şiddet ve korkularının hafif geçmesine sebep olduğu ve geçmişte yapılan hataların üzerine af kaleminin çekilmesine neden olduğu belirtilmiştir. Hacca gitmeye gücü yetmeyenlerin Cuma namazına katılmalarının sevabı hac sevabı kadardır.

Namazın Hükümleri

Namaza başlamadan önce mukaddime olarak bazı şeyleri yapmak gerekir: İlk olarak abdest veya gusül yahut teyemmüm alınmalıdır. Daha sonra uygun ve temiz bir kıyafet ile kıbleye doğru dönmelidir.

Namazın farzları 11 şeydir:

Bunlardan ilk beşi namazın erkânındandır. Erkan denilen şeylerden birisinin (örneğin niyet veya kıyamın) bilerek veya bilmeyerek yapılmaması namazın batıl olmasına neden olur. Ancak rükün olmayan şeylerden birisinin bilerek ve kasıtlı olarak yapılmaması namazı batıl eder. Sehven (yanlışlıkla) ve bilmeyerek yapılması halinde namaza bir halel gelmez.[57]

Namaz Nasıl Kılınır

Huzurlu ve sakin bir şekilde kıblenin karşısında durur ve namaz için niyet ederiz. Örneğin: “Allah rızası için iki rekat sabah namazı kılıyorum gurbeten ilallah” deriz. Öteki namazlar içinde bu şekilde niyet ediyoruz.
Ardından Tekbiretü’l İhram getirerek, yani elleri kulaklarımızın hizasına kadar kaldırarak “Allah-u Ekber” diyoruz.

Daha sonra Fatiha suresini okuruz.[Not 2] ve onun ardından ihlas suresi gibi tam bir sureyi sonuna kadar okuruz.[58] Sure bittikten sonra “Allah-u Ekber” diyerek Rükûya varırız ve Rüku’da şu zikirlerden birini okuruz: “Subhane Rabbiye’l Azimi ve bihamdihi”[59] veya üç kere “Subhanallah” deriz.

Rüku’dan sonra yeniden “Allah-u Ekber” deriz ve secdeye gideriz. Secdede ya bir kere “Subhane Rabbiye’l A’la ve bihamdihi”[60] deriz veya üç kere “Subhanallah” deriz. Ardından secdeden kalkar ve “Allah-u Ekber” deriz ve sonra yine secdeye giderek mezkûr zikirlerden birini okuruz.

İkinci Rekât

İkinci rekâttan sonra yeniden ayağa kalkar ve kıyam ederiz. Yine Fatiha suresini ve tam bir sure okuruz. Daha sonra “Allah-u Ekber” deriz ve ellerimizi göğüs hizasına kaldırarak kunut tutarız. Kunutta istenilen herhangi bir dua okunabilir. Örneğin: “Rabbenâ âtina fid-dünyâ haseneten ve fil’âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr.” (Allah’ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.)

Kunuttan sonra rüku’ya gideriz ve zikrini okuruz. Ardından birinci rekâtta olduğu gibi secdeleri yerine getirir ve yerimizde otururuz. Sonra teşehhüd[Not 3] getiririz. Eğer kıldığımız namaz iki rekâtlı namaz ise, teşehhüdden sonra namazın selamını[Not 4] verir ve namazı bitiririz.
Kıldığımız namaz üç veya dört rekâtlı ise, teşehhüdden sonra ayağa kalkar ve kıyam ederiz. Sonra Fatiha ve sure yerine Tesbihat-ı Erbaa’yı[Not 5] üç kere okuruz. Sonra rükû ve secdeleri yerine getiririz. Eğer namazımız üç rekâtlı bir namaz ise (akşam namazı gibi) teşehhüd ve ardından selam vererek namazı bitiririz. Ancak eğer dört rekâtlı namaz ise (öğlen, ikindi ve yatsı namazı gibi) tekrar ayağa kalkar ve kıyam ederiz. Ardından Tesbihat-ı Erbaa’yı yine üç kere Fatiha ve sure yerine okuruz. Sonra rükû ve secdeleri yerine getirir ve otururuz. Teşehhüd ve selamı okuyup namazı bitiririz.

Gece namazının son namazı olan “Vitir” namazı (bir rekâttır) ve A’rabi namazı dışındaki Müstahap ve sünnet namazların tamamı iki rekâtlı olarak kılınır. Örneğin Gadir Bayramının gecesinde kılınması gereken 12 rekâtlı müstahap namaz ikişer ikişer olmak üzere 6 rekât olarak kılınır.

Namazın Adap ve Müstahapları

Namaz için çok sayıda adap ve müstahap zikretmişlerdir. Onlardan en önemlileri şunlardır:

  • Namazı ilk vaktinde kılmak
  • Namazdan önce ezan ve kamet okumak
  • Camide ve cemaatle kılmak
  • Huşu ve huzur içinde kılmak

Namazdan sonra da bazı dua ve tesbihatları okumak müstaptır. Bunlardan en önemlisi Hz. Fatıma Zehra’nın (s.a) tesbihatı’dır (34 kere Allah-u Ekber, 33 kere el-Hamdulillah ve 33 kere Subhanallah demek). “Mefatihu’l Cenan” kitabında bu müstapların bir çoğu zikredilmiştir.

Namazın Hikmet ve Felsefesi

Namazın hikmeti ve felsefesi hakkında oldukça fazla açıklamalarda bulunmuşlardır. Onlardan bazıları şunlardır:

  • Ruh, esas, hedef, mukaddime ve son olarak namazın felsefesi Allah’ı anmaktır.[61]-[62]
  • Namaz, kulluk ruhunu güçlendirir. İnsan namazda istenilen kalp huzurunu almasa bile ve istediğimiz şekilde değil de sırf Allah’ın istediği için kullukta bulunduğumuzdan ötürü Allah karşısındaki bu namazımız kulluğun bir göstergesidir.
  • Namaz, günahların yıkanmasına ve ilahî bağış ve mağfirete neden olur. İnsan nasıl ki elini, yüzünü ve bedenini yıkıyorsa, ruh ve canını da her türlü kirlilik ve gafletten yıkamalıdır.[63]
  • Namaz, gelecekteki günahlar için bir settir.[64] Ruh insanda imanı güçlendirmekte ve takva fidanlarını kalpte yetiştirmektedir. Hem namaz kılıp hem de günah işleyenlerin ileride tövbe ederek düzelmelerine namazlarının neden olacağına dair çok sayıda Masum İmamlardan (a.s) hadisler bulunmaktadır.[65]
  • Namaz, gafleti giderir. Hak yolun yolcularının en büyük musibetleri yaratılış gayelerini unutmalarıdır. Ama namaz, günde beş vakit insana neden yaratıldığını hatırlatmakta ve onu amaçları konusunda uyarmaktadır.
  • Namaz, bencillik ve kibri ortadan kaldırır.[66]
  • Namaz, içeriğini göz önünde bulundurmadan insanı iffet ve temizliğe davet ettiğinden, namaz kılanın mekânı, elbisesi, üstünde kıldığı yer, abdest aldığı suyun her türlü gasp ve başkalarının hakkına tecavüzden ari olması gerekmektedir.
  • Namaz, kural ve kaide ruhunu insanda güçlendirmektedir. Çünkü belirli vakitlerde yerine getirilmelidir; önce veya sonra kılınması halinde batıl olmaktadır. Aynı şekilde namazın adabı, hükümleri, kıyam, rükû ve secde gibi bölümlerine riayet etmek, insanda kural ve düzeni canlı tutmaktadır.
  • Namaz, insanı hırs ve sabırsızlıktan alıkoyar. Allah-u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır. Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder. Ona bir hayır dokunduğunda da eli sıkıdır. Ancak, namaz kılanlar başka. Ki onlar, namazlarında süreklidirler.”[67]
  • Namaz, yaşamın zorluklarında istikamet verir. Allah-u Teâlâ, Kur’an’da iki yerde namaz ve sabırla Allah’tan yardım dilenmesini istemektedir. İnsan, namaz ve iman gücüyle ruhi bir sükûnet ve huzurla zorlukların üstesinden çok rahat bir şekilde gelebilir.[68]

Ayrıca bakınız

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Ferheng-i Farsi Amid.
  2. Ferheng Vaje-i Dehhuda.
  3. Rağıb İsfahani, el-Müfredat fi Garibi’l Kur’an, “Salla” maddesi.
  4. Aynı şekilde: Tevbe, 103, Ahzab, 56 ve Bakara, 157.
  5. Mukaddime-i Ber Felsefe-i Namaz, Doktor Muhammed Mesut Nevruzi, s. 116.
  6. (Hac, 41)
  7. Müdessir, 42.
  8. Maun, 5.
  9. “Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut, 45)
  10. “Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.” (A’la, 14-15)
  11. “Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.” (Bakara, 45)
  12. «Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti.» (Meryem, 31)
  13. “Halkına namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.” (Meryem, 55)
  14. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, dininizin sütun ve direğidir.” Mizanu’l Hikmet, c. 5, s. 370.
  15. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, müminin miracıdır.” Keşfu’l Esrar, c. 2, s. 676, Sırru’s-Salat, s. 7, İtikadat Meclisi, s. 29.
  16. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz müminin nurudur.” Şehabu’l Ahbar, s. 50; Nehcu’l Fesahat, s. 396.
  17. Hz. Peygamber (s.a.a): “İmanın alamet ve nişanesi namazdır.” Şehabu’l Ahbar, s. 59.
  18. Hz. İmam Kazım (a.s): “Allah’ı tanımadan sonra kulu Allah’a yakınlaştıran en önemli şey namazdır.” Tuhafu’l Ukul, s. 455.
  19. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, cennetin anahtarıdır.” Nehcü’l Fesahat, hadis: 1588.
  20. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz gözümün nurudur.” Nehcü’l Fesahat, s. 283, hadis: 1343; Biharu’l Envar, c. 82, s. 193.
  21. İmam Sadık (a.s): “Şüphesiz kıyamet günü en üstün amel namazdır.” Müstedreku’l Vesail, c. 3, s. 7.
  22. Hz. Peygamber (s.a.a): “İnsana sorulacak ilk şey, beş vakit namazdır.” Kenzü’l Ümmal, c. 7, hadis: 18859.
  23. İmam Sadık (a.s): “Şia ve takipçilerimizi üç şeyle imtihan edin: 1. Namazın vakitlerine önem vererek ilk vaktinde kılıp kılmaması, 2. Sırları korumak, yani sırları ve mahrem konuları korumakta çaba sarf etmekte midir? 3. Mali gücü açısından, yani acaba kendi malında din kardeşleri için bir paya kail midir, değil midir?” Hisal-ı Saduk, c. 1, s. 103.
  24. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, (namaz kılan için) kabirde ünsiyet, altında güzel bir yatak ve nekir ve münkerin cevabıdır.” Biharu’l Envar, c. 82, s. 232.
  25. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, müminin ahiret için dünyadaki azığıdır.” Biharu’l Envar, c. 82, s. 232.
  26. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, duanın icabet olunması ve amellerin kabul edilmesine neden olur.” Biharu’l Envar, c. 82, s. 1.
  27. Hz. Peygamber (s.a.a): “Beş vakit namaz, evinizin önünde akan bir nehir gibidir. Her gün beş vakit kendinizi onunla yıkarsanız, artık hiçbir kirlilik kalmaz.” Kenzü’l Ummal, c. 7, s. 291, hadis: 18931.
  28. İmam Ali (a.s): “Namaz, şeytanın saldırılarına karşı namaz kılan için sağlam bir kaledir.” Gureru’l Hikem, s. 56; Mizanu’l Hikmet, c. 5, s. 367.
  29. İmam Ali (a.s): “Bil ki tüm amellerin namazına bağlıdır.” Nehcü’l Belaga, 27. Mektup.
  30. Hz. Fatıma Zehra (s.a): “Allah, namazı sizin kibirden ve kendinizi beğenmişlikten uzak durmanız için karar kıldı.” A’yanu’ş-Şia, c. 1, s. 316.
  31. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, günahların kefaretidir.” Sonra şu ayeti okudu: “İyilikler kötülükleri ortadan kaldırır”. Tefsir-i Ebu’l Futuh Razi, c. 1, s. 248.
  32. İmam Ali (a.s): “Namaz, Allah’ın kalesi ve şeytanı uzaklaştırma vesilesidir.” Gureru’l Hikem, c. 2, s. 166.
  33. Hz. Peygamber (s.a.a): “Evlerinizi namazlarınızla ve Kur’an kıraatlerinizle nurlandırın.” Kenzü’l Ümmal, c. 15, s. 392, hadis: 41518.
  34. İmam Sadık (a.s): “Kuşkusuz Allah, namaz kılan Şiilerin aracılığı ile namaz kılmayan Şiilerin (belalarını) defender. Ancak eğer tümü namazı terk edecek olursa, hepsi helak olur.” Müstedreku’l Vesail, c. 1, s. 184.
  35. İmam Sadık (a.s): “Sabır ve namaz ile yardım dileyin” sizlerden her kime gam, keder ve dünya hüznü çökerse, abdest alsın, camiye gitsin ve iki rekat namaz kılsın. Sonra kendi hüznü için Allah’ı ansın. Allah’ın şöyle dediğini duymadınız mı: “Sabır ve namaz ile yardım dileyin.” Mecmeu’l Beyan, c. 1, s. 100; Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 263.
  36. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namaz, sırattan geçiş için cevazdır.” Biharu’l Envar, c. 98, s. 168.
  37. Hz. Peygamber (s.a.a): “Allah’ın ümmetime farz kıldığı ilk şey, beş vakit namazdır.” Kenzü’l Ummal, c. 7, hadis: 18851.
  38. İmam Ali (a.s): “Cehennem ehlinin sorgu sual anındaki cevabını duymak istemez misiniz? Onlara “Sizi cehenneme iten nedir?” diye sorduklarında “Bizler namaz kılanlardan değildik” diyeceklerdir.” Biharu’l Envar, c. 82, s. 224; Nehcü’l Belaga, 190. Hutbe.
  39. Hz. Peygamber (s.a.a): “Küfür ve nifak, namaz ve kurtuluş nidasını duyuran Allah’ın münadisini duyup da ona icabet etmemektedir.” Nehcü’l Fesahat, s. 279.
  40. Hz. Peygamber (s.a.a): “Namazlarını kılmayıp dünyadan göçen kimse, dünyaya geri dönmek ister ve onun Allah-u Teala'dan isteği şöyledir: “Rabbim! Beni geri döndür; şayet iyi amellerde bulunurum…” Biharu’l Envar, c. 77, s. 58; Usul-u Kafi, c. 2, s. 65.
  41. İmam Sadık (a.s): “Şefaatimiz namazı hafife alanlara ulaşmayacaktır.” Şeyh Saduk, Men la Yahzuruhu’l Fakih, c. 1, s. 206.
  42. Müstedrekü’l Vesail, c. 3, s. 23, h. 1.
  43. Müfredat, s. 491.
  44. «Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!» İbrahim, 40.
  45. Meryem, 55; Enbiya, 73.
  46. Ta-ha, 14.
  47. “Zekeriyya mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona nida ettiler.” Al-i İmran, 39.
  48. Meryem, 31.
  49. Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 14, s. 47.
  50. Hud, 87.
  51. Lokman, 17.
  52. Vesailu’ş-Şia, c / 3 / 9 ve 10.
  53. Nur, 41.
  54. Biharu’l Envar, c. 19, s. 130.
  55. Sorular için Bkz. Merkezi Milli Pasohgui.
  56. Cuma, 9.
  57. Tavzihu’l Mesail, İmam Humeyni, m. 942.
  58. “De ki: O, Allah birdir. Allah sameddir. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Onun hiçbir dengi yoktur.”
  59. Büyük Rabbim her türlü kusurdan münezzeh olup, bütün övgüler O'na aittir
  60. Yüce Rabbim her türlü kusurdan münezzeh olup, bütün övgüler O'na aittir
  61. Ta-Ha, 14.
  62. Vesailu’ş-Şia, c. 3, s. 4.
  63. Vesailu’ş-Şia, c. 3, s. 7.
  64. Ankebut, 45.
  65. Mizanu’l Hikmet, c. 5, s. 371, h. 10254.
  66. Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s): “Allah, imanı şirkten temizlenmek ve namazı ise, kibirden kurtulmak için farz kılmıştır.” Nehcü’l Belaga, hikmetli sözler: 252.
  67. Maaric, 19 – 24.
  68. Bakara, 45 ve 153.
  1. Namaz, Salihlerin yeryüzündeki hükümetlerinin nişanesidir: “Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a aittir.”
  2. “Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. O, rahmândır ve rahîmdir. Ceza gününün mâlikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.
  3. "Eşhedu en lâ ilâhe illallâh. Vehdehu la şerike leh"; "Tanıklık ederim ki, Allah'tan gayri kulluğa layık bir ilah yoktur; O, tektir ve ortağı yoktur."; "Ve eşhedu enne Muhammed'en êbduhu ve resuluh"; "Tanıklık ederim ki, Hz. Muhammed, (s.a.a) O'nun kulu ve resulüdür." "Allâhumme salli êlâ Muhammed'in ve Âl'i Muhammed"; "Allah'ım! Rahmetini Muhammed ve Ehlibeyti'ne indir."
  4. "Esselâmu eleyke eyyuhannebiyyu ve rehmetullâhi ve berekâtuh"; "Selam olsun sana ey Allah'ın Peygamber'i; Allah'ın rahmet ve bereketi senin üzerine olsun," "Esselâmu eleyna ve êlâ ibâdillâhissâlihin"; "Selam olsun bize ve Allah'ın iyi kullarına"; "Esselâmu eleykum ve rehmetullâhi ve berekâtuh."; "Allah'ın selam, rahmet ve bereketi sizin üzerinize olsun."
  5. "Sübhanellahi ve'l Hamdu li'llahi ve la İlahe illallahu vellahu ekber" Anlamı: "Yüce Allah, bütün kusurlardan pak ve münezzehtir; bütün övgüler Allah'a aittir; Allah'tan başka kulluğa layık bir ilâh yoktur ve Allah, vasfedilebilmekten daha büyüktür."

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim
  • Nehcü’l Belaga
  • İbn-i Şu’be, Hasan b. Ali, Tuhafu’l Ukul, Müessese-i Neşru’l İslami, 1363 h.ş.
  • Ebu’l Futuh Razi, Hüseyin b. Ali, Tefsir-i Ebu’l Futuh Razi, Bonyad-ı Pejuheşhayi İslami Astan Kudsi Razavi, 1408 h.k.
  • Emin, Muhsin, A’yanu’ş-Şia, Daru’t-Taarif lil-Matbuat, 1403 h.k.
  • Amedi, Abdulvahid Muhammed, Gureru’l Hikem, Tahran Üniversitesi baskısı.
  • Payende Ebu’l Kasım, Nehcü’l Fesahat, Daru’l İlm, 1387 h.ş.
  • Tavzihu’l Mesail, İmam Humeyni (r.a).
  • Ragıb İsfahani, el-Müfredat fi Garibi’l Kur’an.
  • Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, Müessese en-Neşri’l İslami.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Men La Yahzuruhu’l Fakih, Neşr-i Saduk, 1367 h.ş.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Hisal, Camiu Müderrisin, 1362 h.ş.
  • Şeyh Hürr-ü Amuli, Muhammed b. Hasan, Vesailu’ş-Şia, Müssese-i Alulbeyt (aleyhimu’s-selam), Kum, 1409 h.k.
  • Allame Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Daru’l Kutubu’l İslami, Tahran, 1362 h.ş.
  • Ali el-Muttaki, İbn-i Hisamuddin Hindi, Kenzü’l Ummal, Dairetu’l Maarifi’l Osmaniye, Haydar Abad, 1364 h.k.
  • Ferheng-i Farsi Amid.
  • Ferheng Vaje-i Dehhuda.
  • Kutb-u Ravendi, Said b. Hibetullah, Şehabu’l Ahbar, Daru’l Hadis, 1388 h.ş.
  • Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kafi, Daru’l Kutubu’l İslami, 1407 h.k.
  • Muhammed Rey Şehri, Muhammed, Mizanu’l Hikmet, İntişar-ı Daru’l Hadis.
  • Nevruzi, Muhammed Mesud, Mukaddime ber Felsefe-i Namaz, İntişar-ı Beyne’l Milel-i Yadvaran.
  • Nuri, Mirza Hüseyin, Müstedreku’l Vesail, Müssese-i Alulbeyt, Li-İhyau’t-Turas, Tabaatu’l Ula, Kum, 1407 h.k.