İstimta

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden


İstimta (Arapça: اِستِمتاع), meşru veya gayri meşru bir yolla cinsel ilişki, öpmek, bakmak, dokunmak ve benzeri şekillerde cinsel zevk almak anlamındadır. Bu kelime, nikâh babında ve yine çeşitli münasebetlerle taharet, oruç, itikâf, hac, ticaret ve hudut baplarında ele alınmıştır.

Etimoloji

İstimta, menfaat, yarar, bir şeyden zevk ve tat almak anlamına gelen Arapça “m-t-a” (م-ت-ع) kökünden gelmektedir. İstimta istifal babında talep etmek ve menfaat ve zevk peşinde koşmak anlamındadır.[1]

Şeri terimde ise, cinsel ilişki veya cinsel zevk amacıyla birilerine bakmak veya insan ve hayvana dokunmak anlamına gelir.

İstimta Çeşitleri

İstimta hüküm açısından helal ve haram olmak üzere iki kısma ayrılır:

Helal İstimta

İstimta, Farz, müstahap ve mekruhu da içine alan genel anlamdaki helal istimtalardır.

  1. İstimta, koşulları ile farz olur. Örneğin: istimtanın helal yolla nezredilmesi veya haram istimtaya düşmemek helal istimtaya bağlı olursa.[2]
  2. İslam dininde helal eşlerin istimtası oldukça teşvik edilmiştir. Bu istihbaba zevcelerden birinin cinsel eğilimi olduğunda daha çok vurgu yapılmıştır.[3]
  3. Bazı koşullarda istimta mekruha dönüşür: örneğin: regl dönemindeki eşin vajina dışında kalan göbekle diz arasındaki yerlerinin istimta edilmesi. Meşhur müçtehitler, bu zevk almayı (istimta) doğrudan temas olmadan elbise üzerinden olması halinde mekruh bilmemektedirler.[4]

Haram İstimta

Eş ve cariye dışındaki haz ve zevk almalar (istimtalar), ister insanla olsun, ister hayvanla[5], ister eşcinsellik[6] yoluyla olsun ister lezbiyenlik[7] yoluyla ve yine bakmak ve bunlar gibi yöntemlerle olsun ve aynı şekilde mastürbasyon[8] yoluyla olsun, haramdır ve bu kısım istimtalar zati olarak haramdır.

Her türlü helal zevk ve haz almalar (istimta) hac ve umrede ihram halindeyken[9] aynı şekilde istimtanın spermle (inzal) sonuçlanacağını bilerek oruçlu eşinden haz almaya (istimta) çalışmak da haramdır.[10] Bunların ise paralel hürmeti vardır.

Ergenlik çağına girmemiş nikâhlı eşle cinsel ilişki ile istimta edilmesi[11], şüphe ile cinsel ilişkiye girilmiş iddet bekleyen kadınla cinsel ilişki ile istimta edilmesi[12] ve ayrıca regl halinde olan eşle vajina yoluyla cinsel ilişkiye girmek haramdır, ancak zikredilen yerlerde cinsel ilişki dışındaki istimta ve haz almaların bir sakıncası yoktur, caizdir.[13]

İstimta Hakkı

Kocanın karısı üzerindeki haklarından birisi de istimta hakkıdır. Onun başka hak ve sorumluluklarla çelişmesi durumunda istimta hakkı önceliklidir. Dolayısıyla kadının, kocasının izni olmadan bu hakla çelişen şeyleri yapmaya hakkı yoktur. Örneğin süt vermek için ecir olması[14], evden dışarı çıkmak[15], hacca gitmek[16] ve müstahap oruç tutmak gibi.[17] Aynı şekilde kocaya mani olamaz, ancak istimta ve zevk almaya şeri özürler mani olabilir. Örneğin farzın terk edilmesi, haram işlemek veya hastalık gibi akli çekinceler.

Fıkhi Eserleri

İstimtanın fıkhi etkileri vardır. İstimta daha çok cinsel ilişki yoluyla olursa bazı şeyleri beraberinde getirir. Burada en önemlilerine değinilecektir.

Ceza

Haram istimtanın cezası ya uhrevidir ya da dünyevi. Uhrevi cezada tövbe edilmez veya bağışlanmaya neden olan sebepler elde edilmezse haram istimta etkisini gösterir. Dünyevi ceza ise mukayyed haramda etkisini gösteren mali cezalardır. Örneğin ihram halindeyken istimtanın kefaret veya bedeni cezası vardır. Bedeni ceza zina, eşcinsellik ve lezbiyenlik gibi zati haramda sınır olarak ya da öpmek, dokunmak, namahrem biriyle bir örtü altında uyumak, regl halindeki eşle cinsel ilişkiye girmek gibi istimtaatlarda (zevk ve haz almalarda) ta’zir olarak etkisini gösterir.

Nafaka

Kadının kocasından nafaka almasının şartı, kadının her istediğinde kocasının istimtaatlerine (zevk ve haz almalarına) cevap vermesi ve temkin etmesidir ve hiçbir şart da(şeri ve akli özürler dışında) buna mani olmamasıdır.[18]

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. Et-Tahkik li-Kemali’l-Kur’ani’l-Kerim, c. 11, s. 12.
  2. Müstemseku’l Urvetu’l Vuska, c. 5, s. 14.
  3. Vesailu’ş-Şia, c. 20, s. 22, 23.
  4. Müstemseku’l-Urvet, c. 3, s. 318, 320; et-Tenkih (et-Taharet), c. 6, s. 444.
  5. Cevahiru’l-Kelam, c. 41, s. 637.
  6. Cevahiru’l-Kelam, c. 41, s. 374.
  7. Cevahiru’l-Kelam, c. 41, s. 387.
  8. Cevahiru’l-Kelam, c. 41, s. 647.
  9. Cevahiru’l-Kelam, c. 41, s. 308, 317.
  10. El-Hedaiku’n Nadire, c. 13, s. 129.
  11. Cevahiru’l-Kelam, c. 29, s. 414, 416.
  12. Mebaniu’l-Urvet (en-Nikâh), c. 1, s. 254.
  13. El-Urvetu’l Vuska, c. 1, s. 339.
  14. Cevahiru’l-Kelam, c. 27, s. 297 ve 311.
  15. Cevahiru’l-Kelam, c. 30, s. 58.
  16. Cevahiru’l-Kelam, c. 17, s. 332.
  17. Cevahiru’l-Kelam, c. 17, s. 130.
  18. Cevahiru’l-Kelam, c. 31, s. 303, 304.

Bibliyografi

  • Memba, ferheng Fıkh Mutabık Mezhebi Ehlibeyt (a.s) c. 1, s. 485, 487.
  • Hekim, Muhsin, Müstemseku’l-Urvetu’l-Vuska, Mektebet Aeytullah Meraşi Necefi, k. 1391.
  • Hürrü Amuli, Muhammed bin Hasan, Tefsil Vesaili’ş-Şia ila Tahsil Mesaili’ş-Şeriat, müessese Alibeyt (a.s), li-İhyau’t Turas, k. 1414.
  • Necefi, Muhammed Hasan, Cevahiru’l-Kelam fi şerhi Şeraii’l-İslam, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye ve’l Mektebetu’l-İslamiye, Tahran, ş. 1369.
  • Garevi Tebrizi, Ali, et-Tenkih fi şerhi’l-urveti’l-Vuska, takrir: Ebu’l Kasım, daru’l hadi, lil-Matbuat, Kum, k. 1410.
  • Bahrani, Yusuf bin Ahmed, el-Hadaiku’n-Nadire fi Ahkami’l-İtreti’t Tahire, müessese en-Neşri İslami, camiu müderrisin, Kum, k. 1409.
  • Hoi, Muhammed Taki, Mebaniu’l-Urveti’l-Vuska (en-Nikâh) takrir: Hoi, Ebu’l Kasım, neşri Lütfi ve Daru’l Hadi, Kum, k. 1407.