Gece Namazı

Öncelik: a, kalite: c
linksiz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
(Gece namazı sayfasından yönlendirildi)


Gece namazı (Arapça: صلاة الليل) gece yarısından sabah ezanına kadar 11 rekât olarak kılınan en önemli müstehap namazdır. “Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl.” Ayeti gereği gece namazı Hz. Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.a) için farz ve sair müminlere müstehap kılınmıştır. Hadis ve rivayetlerde önemle vurgulanmış ve müminin şerefi, günün günahlarının kefareti, kabir vahşetini bertaraf eden ve rızkın garantisi olarak tanıtılmıştır. Eda vaktinin geçmesi durumunda kazasının yerine getirilmesi tavsiye edilmiştir.
11 rekâtın tamamını kılmanın bir zorunluluğu yoktur ve daha az kılınabilir. Böyle bir durumda son üç rekâtı (iki rekât şef’ namazı ve bir rekât vitir namazı) kılmanın fazileti daha çoktur.

Kur’an’da Gece Namazı

İsra suresinin 7. ayetinde bu namaz Hz. Resulullah’a (s.a.a)farz kılınmış ve bu namazın Efendimizin Makam-ı Mahmud’a ulaşması için bir vesile olduğu belirtilmiştir: “Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere, namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, Makam-ı Mahmud’a (övgüye değer bir makama) ulaştıracağı umulur.” Namaz ve gece ibadeti anlamına gelen "teheccüt" kelimesi Kur’an’da bir kere geçmesine rağmen, çeşitli surelerde gece uyanık kalmak, istiğfar etmek ve seher vakitleri uyanık kalma hakkında çok sayıda ayet bulunmaktadır. Gece vakitlerinde af dilemek, takvalıların[1] özelliklerinden, gece ibadetleri için uyanık bulunmak, Allah-u Rahman’ın kullarının sıfatlarından biri[2] ve gerçek müminlere işaret etmektedir.[3] Gece namazı ve gece uyanık kalmanın sevabının büyüklüğünden dolayı, bunun sevabının insani ölçülerle ölçülemeyeceği belirtilmiştir: “Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.”[4]

Müzemmil Suresinin ikinci ayetinde (az bir kısmı hariç olmak üzere, geceleyin kalk) ilk olarak Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve sonra onun takipçileri olarak tüm müminler teheccüde davet edilmiştir.

Hadislerde Gece Namazı

Hadislerde gece namazı kılınması için önemli tavsiyelerde bulunulmuştur. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) vasiyetinde üç defa gece namazına vurgu yapmıştır: [Not 1] [5]

Başka bir yerde tüm Müslümanlara şöyle buyurmuştur: “Bir rekât dahi olsa gece namazı kılınız. Zira gece namazı, insanı günahtan alıkoyar; Allah’ın gazabını söndürür ve ehlinden kıyametteki ateşin ateşini def eder.”[Not 2][6]

Gece namazı o kadar önemlidir ki vaktinde eda edilemediğinde kazasının yerine getirilmesi tavsiye edilmiştir.[Not 3] [7] Gece namazını terk edenler ziyankâr ve zarara uğrayanlar olarak tanıtılmıştır.[Not 4] [8] Yolcululuğun zorluk ve meşakkatinde bile, uyumadan önce kılınması tavsiye edilmiştir.[Not 5] [9] Bazı Ehlisünnet hadislerinde, gece namazının İslam’ın ilk yıllarında farz ve sonraki yıllarda müstehap olduğu nakledilmiştir.[10]

Masumların (a.s) sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla günah[Not 6] [11]-[Not 7] [12] ve çok yemek[Not 8] [13] gece namazından mahrum kalmaya neden olur.

Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) gece namazı hakkında şöyle buyurmuştur:

“Kul, gözlerinden uyku döküldüğü halde tatlı uykusundan uyanarak, Rabbinin rızası için gece namazına durduğunda, Allah bunun mukabilinde meleklerine şöyle buyurur: ‘Kulumu görmüyor musunuz? Ona farz kılmadığım halde tatlı uykusundan kalkarak namaz kılmaktadır; ben de onu affettim.”

Vesailu’ş-Şia, c. 8, s. 157.

Gece Namazının Eserleri

Gece Namazı Nasıl Kılınır

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur:

شَرَفُ الْمُؤْمِنِ صَلاتُهُ بِاللَّيْلِ، وَعِزُّهُ كَفُّ الاَذى عَنِ النّاسِ

“Müminin şerefi gece namazı kılmasında; izzet ve onuru ise, insanlara eziyet ve cefa etmemesindedir.

Hisal, c. 1, s. 6

Gece namazı 11 rekâttır ve şu şekilde kılınır:

  1. Gece namazının ilk sekiz rekâtı: sabah namazı gibi, iki rekâtlı olarak "gece namazı" niyetiyle kılınır.
  2. İki rekât şef’ namazı: Birinci rekâtında Fatiha suresinden sonra “Nas” suresi ve ikinci rekâtında ise, “Felak” suresini okumak müstehaptır.
  3. Bir rekât vitir namazı:[47] Fatiha suresinden sonra, üç kere “Tevhid” suresi, bir kere “Felak” suresi ve bir kere de “Nas” suresini okumak veya sadece bir sure okumak doğrudur. Kunutu uzun tutmak bu namazda çokça tavsiye edilmiştir.[Not 27] [48]

Vitir namazının kunutunda kırk mümin için dua ve istiğfar etmek; yetmiş kere: “Esteğfirullahe rabbi ve etubu ileyh” (Allah’tan mağfiret ve bağışlama dileriz ve ona doğru dönüp yöneliriz) demek; yedi kere “Hazihi mekamu’l aizi bike minen nar” (Kıyamet gününün ateşinden sana sığınanın makamı işte budur) ve 300 kere: “el-Afv” demek müstehaptır. Ardından şu duayı okumak tavsiye edilmiştir: “Rabbi iğfir li verhemni vetub aleyye, inneke ente tevvabul ğafurur-rahîm”

  • Gece namazının en faziletli kısmı vitir ve şef’ namazıdır ve şef’ namazı vitir namazından daha üstündür.
  • Gece namazının kılınış zamanı, gece yarısından fecr-i sadık’a kadardır ve seher vakti diğer vakitlerden en iyi olanıdır. Gecenin üçte birinin son kısmı seher sayılmaktadır ve seher vaktinde gece namazı kılmak daha faziletlidir.[49]

Gece Namazının Hükümleri

  1. Gece namazına, şef’ ve vitir namazıyla iktifa etmek doğrudur ve hatta vakit dar olduğu zaman, sadece vitir namazına iktifa edilebilir.
  2. Gece namazının kılınış zamanı, gece yarısından fecr-i sadık’a kadardır ve seher vakti diğer vakitlerden en iyi olanıdır. Gecenin üçte birinin son kısmı seher sayılmaktadır ve seher vaktinde gece namazı kılmak daha faziletlidir.
  3. İnsanın oturarak gece namazı kılması caizdir. Ama oturarak kıldığı her iki rekâtı, ayakta kılınan bir rekât namaz olarak sayması daha iyidir.
  4. Yolcular ve gece yarısından sonra gece namazını kılmaya muvaffak olamayacak kimseler, namazını gece yarısından önce kılabilir.
  5. Fatiha suresinden sonra bir sure okumak, gece namazlarının rekâtlarında gerekli değildir ve Fatiha suresini okumak yeterlidir (ancak sure okumak daha faziletlidir). Ayrıca ikinci rekâtlarda kunut tutmak müstehaptır, ancak kunut tutmamak da doğrudur.
  6. Vitir namazı bir rekâttır ve kunutsuz da eda edilebilir.
  7. Tüm on bir rekâtı bir kerede kılmak gerekli değildir. Aksine birkaç aşamada kılmak daha faziletlidir.
  8. müstehap namazlarda yanlışlıkla yapılan ameller için sehiv secdesi gerekli değildir.
  9. Gece namazı kıldığı esnada ezan okunursa, eğer dört rekâtını kılmışsa, diğerlerini kısa ve müstehaplarını yerine getirmeden kılabilir. Eğer daha dört rekâtını kılmamışsa, başladığı o iki rekâtı bitirir, sonra iki rekât sabahın nafilesini yerine getirir ve ondan sonra da iki rekât vacip olan sabah namazını kılar. Bunları yaptıktan sonra da gece namazının geriye kalanının kazasını yerine getirir.
  10. Gece namazının kazası takdiminden, yani gece yarısından önce kılınan teheccütten daha üstündür. Dolayısıyla kişi gece namazının kazasını kılacağından eminse, kazasının önceliği vardır.[50]

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. Al-i İmran, 17, Zariyat, 17-18.
  2. Furkan, 64.
  3. Secde, 16.
  4. Secde, 17.
  5. Kâfi, c. 8, s. 79.
  6. Kenzü’l Ummal, 7/21431.
  7. Biharu’l Evnar, c. 87, s. 202.
  8. Biharu’l Envar, c. 87, s. 146.
  9. Biharu’l Evnar, c. 87, s. 210.
  10. Bkz. Taberi, c. 29, s. 78; Ebu Davud, c. 2, s. 71-72.
  11. Biharu’l Evnar, c. 87, s. 146.
  12. Mizanu’l Hikmet, c. 8/10467.
  13. Müstedreku’l Vesail, c. 6, s. 340.
  14. Biharu’l Envar, c. 87, s. 148.
  15. Biharu’l Envar, c. 87, s. 150.
  16. Biharu’l Envar, c. 87, s. 144.
  17. Kenzü’l Ummal, 7/21397.
  18. Biharu’l Envar, c. 87, s. 140.
  19. Biharu’l Envar, c. 87, s. 141.
  20. Biharu’l Envar, c. 87, s. 156.
  21. Biharu’l Envar, c. 87, s. 162.
  22. Biharu’l Envar, c. 87, s. 123.
  23. Biharu’l Envar, c. 87, s. 123.
  24. Biharu’l Envar, c. 87, s. 123.
  25. Biharu’l Envar, c. 87, s. 123.
  26. Biharu’l Envar, c. 87, s. 144.
  27. Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 272.
  28. Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 272.
  29. Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 272.
  30. Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 272.
  31. Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 272.
  32. Vesailu’ş-Şia, c. 5, s. 272.
  33. Biharu’l Envar, c. 87, s. 154.
  34. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  35. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  36. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  37. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  38. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  39. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  40. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  41. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  42. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  43. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  44. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  45. Biharu’l Envar, c. 87, s. 161.
  46. Biharu’l Envar, c. 87, s. 150.
  47. Kummi, Mefatihu’l Cinan, kitabu Bakiyatu’s-Salihat, Namazın keyfiyeti.
  48. Biharu’l Envar, c. 87, s. 287.
  49. Kummi, Mefatihu’l Cinan, s. 869-872.
  50. Bkz. İrfaniyan, Mirza Gulam Rıza, “Salatu’l Leyl” s. 125-126.
  1. عَلَیک بِصَلوةِ اللَّیلِ وَ عَلَیک بِصَلوةِ اللَّیلِ وَعَلَیک بِصَلوةِ اللَّیلِ Gece namazı senin üzerine olsun, gece namazı senin üzerine olsun, gece namazı senin üzerine olsun.
  2. عَلَیکمْ بِصَلاةِ اللَّیلِ وَلَوْرَکعَةً واحِدَةً، فَاِنَّ صَلاةَ اللَّیلِ مِنْهاةٌ عَنِ اْلاِثْمِ، وَتُطْفِئُ غَضَبَ الرَّبِّ تَبارَک وَ تَعالی، وَتَدْفَعُ عَنْ اَهْلِها حَرَّ النَّارِ یوْمَ القِیامَةِ
  3. Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Allah-u Teala, gece namazını gündüz kaza eden kimse ile meleklere karşı övünür ve şöyle buyurur: “Ey melekler! Bu kulum kendisine vacip kılmadığım şeyin kazasını yerine getirmektedir. Şahit olun ki ben onu bağışladım”
  4. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Süleyman! Gece namazını terk etme. Zira kaybetmiş ve zarar eden kimse, gece namazından mahrum kalandır.
  5. İbrahim b. Siyabe şöyle diyor: Ailemden birisi İmam Hasan Askeri’ye (a.s) bir mektup yazarak, yolculuğa çıkan kimsenin gecenin evvelindeki gece namazının hükmünü sordu. İmam Askeri (a.s) şöyle buyurdu: “Yolcunun gecenin evvelindeki gece namazının fazileti, yolcu olmayanın gecenin sonundaki gece namazının fazileti gibidir.”
  6. یا اَمیرَالْمُؤْمِنینَ اِنّی قَدْ حُرِمْتُ الصَّلاةَ بِاللَّیلِ، فَقالَ اَمیرُ الْمُؤْمِنینَ: اَنْتَ رَجُلٌ قَدْ قَیدَتْک ذُنُوبُک.
    Adamın biri İmam Ali’nin (a.s) yanına gelerek, "gece namazından mahrum kaldım" dediğinde, İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu: “Sen günahları tarafından esir alınan bir adamsın.”
  7. اِنَّ الرَّجُلَ یذْنِبُ الذَّنْبَ فَیحْرَمُ صَلاةَ اللَّیلِ، وَاِنَّ الْعَمَلَ السَّیئَ اَسْرَعُ فِی صاحِبِهِ مِنَ السِّکینِ فِی اللَّحْمِ.
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “İnsan günah işlediğinden dolayı gece namazından mahrum kalır. Şüphesiz kötü işin (günah) sahibine etkisi, bıçağın etini kesmesinden daha hızlıdır.”
  8. Kutb-u Ravendi İmam Ali’den (a.s) şöyle bir rivayet nakletmiştir: “Üç şeyi üç şey ile birlikte isteme: Çok yemek ile gece uyanıklığını; gecenin tüm saatlerinde uyumak ile yüzün nurunu ve fısk ehli ile oturmakla dünyada güvende kalmayı.
  9. اَلرَّکعَتانِ فِی جَوْفِ اللَّیلِ اَحَبُّ اِلَی مِنَ الدُّنْیا وَما فِیها
    Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Gecenin karanlığında kılınan iki rekâtlık namaz, benim nezdimde dünya ve içindekilerden daha sevimlidir.”
  10. اَلمالُ وَآلْبَنُونُ زینَةُ الْحَیوةِ الدُّنْیا وَثَمانُ رَکعاتٍ مِنْ آخِرِ اللَّیلِ وَالْوَتْرُ زینَةُ الآخِرَةِ، وَقَدْ یجْمَعُهَا اللّهُ لاِقْوامٍ.
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mal ve evlat dünya hayatının süsü; gecenin sonundaki sekiz ve bir rekatlı namaz ise, ahiretin süsüdür. Bazen Allah, bunları bazı topluluklarda cem eder.”
  11. مَا اتَّخَذَّ اللّهُ اِبْراهِیمَ خَلیلاً اِلاّ لاِطْعامِهِ الطَّعامَ، وَصَلاْتِهِ بِاللَّیلِ وَالنَّاسُ نِیامٌ.
    Cabir b. Abullah Ensari, Hz. Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakletmiştir: “Allah-u Teâlâ, İbrahim’i insanlara itam vermesi ve insanlar uyuduğunda gece namazı kılmasından ötürü, Halil karar kılmıştır.”
  12. اَفْضَـلُ الصَّـلاةِ بَـعْدَ الصَّـلاةِ الْمَـکتُوبَةِ الصَّـلاةُ فِی جَوْفِ الَلَّیلِ
    Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Farz namazdan sonraki en üstün namaz, gecenin karanlığındaki namazdır.”
  13. ثَلاثَةٌ هُنَّ فَخْرُ المُؤْمِنِ وَزینَةٌ فِی الدُّنْیا وَاْلآخِرَةَ: الَصَّلاةُ فِی آخِرِ اللَّیلِ، وَ یأْسُهُ مِمّا فِی اَیدی النّاسِ، وَوِلایةُ اْلاِمامِ مِنْ آلِ مُحَمَّدٍ صَلَّی اللّهُ عَلَیهِ وَآلِهِ
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Üç şey müminin iftiharı, dünya ve ahiretteki süsüdür: Gecenin sonundaki namaz, insanların elindekinden ümidini kesmek ve Hz. Muhammed’in (s.a.a) ailesinden olan İmamın velayetini kabul etmek.”
  14. شَرَفُ الْمُؤْمِنِ صَلاتُهُ بِاللَّیلِ، وَعِزُّهُ کفُّ الاَذی عَنِ النّاسِ
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Müminin şerefi gece kıldığı namazında ve izzeti ise, insanlara eziyet ve cefadan sakınmasındadır.”
  15. اِذا قـامَ الْعَبْدُ مِنْ لَذیذِ مَضْـجَعِهِ وَالنُّعـاسُ فِی عَینَـیهِ لِیـرْضِی رَبَّـهُ جَلَّ وَ عَزَّبِصَـلاةِ لَیلِهِ، بـاهَی اللّهُ بِهِ مَلائِـکتَهُ، فَقـالَ: اَمـا تَرَوْنَ عَـبْدی هذا، قَدْ قـامَ مِنْ لَذیذِ مَضْـجَعِهِ اِلی صَـلاةٍ لَمْ اَفْـرُضْها عَـلَیهِ اِشْـهَدُوا اَنِّی قَـدْ غَفَـرْتُ لَهُ
    Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kul, gözlerinden uyku döküldüğü halde tatlı uykusundan uyanarak, Rabbinin rızası için gece namazına durduğunda, Allah-u Teala bunun mukabilinde meleklerine şöyle buyurur: ‘Kulumu görmüyor musunuz? Ona farz kılmadığım halde tatlı uykusundan kalkarak, namaz kılmaktadır; ben de onu affettim.”
  16. لَیسَ مِنْ شیعَتِنا مَنْ لَمْ یصَلِّ صَلاةَ اللَّیلِ
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı kılmayan bizim Şia’mız değildir.”
  17. عَلَیکمْ بِصَلاةِ اللَّیلِ فَاِنَّهُ دَأْبُ الصّالِحینَ قَبْلَکمْ، وَاِنَّ قِیامَ اللَّیلِ قُرْبٌ اِلَی اللّهِ، وَمِنْهاةٌ عَنِ اْلاِثْمِ، وَتَکفیرُ السَّیئاتِ وَمَطْرَدَةُ الدّاءِ فِی الْجَسَدِ
    Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı kılınız. Zira bu sizden önceki salihlerin ameliydi. Şüphesiz gece namazı kılmak, insanı Allah’a yaklaştırır; günahtan alıkoyar; kötülükleri örter ve bedendeki hastalıkları giderir.”
  18. عَلَیکمْ بِصَلاةِ اللَّیلِ فَاِنَّهُ دَأْبُ الصّالِحینَ قَبْلَکمْ، وَاِنَّ قِیامَ اللَّیلِ قُرْبٌ اِلَی اللّهِ، وَمِنْهاةٌ عَنِ اْلاِثْمِ، وَتَکفیرُ السَّیئاتِ وَمَطْرَدَةُ الدّاءِ فِی الْجَسَدِ
    Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı kılınız. Zira bu sizden önceki salihlerin ameliydi. Şüphesiz gece namazı kılmak, insanı Allah’a yaklaştırır; günahtan alıkoyar; kötülükleri örter ve bedendeki hastalıkları giderir.”
  19. عَلَیکمْ بِصَلاةِ اللَّیلِ فَاِنَّهُ دَأْبُ الصّالِحینَ قَبْلَکمْ، وَاِنَّ قِیامَ اللَّیلِ قُرْبٌ اِلَی اللّهِ، وَمِنْهاةٌ عَنِ اْلاِثْمِ، وَتَکفیرُ السَّیئاتِ وَمَطْرَدَةُ الدّاءِ فِی الْجَسَدِ
    Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı kılınız. Zira bu sizden önceki salihlerin ameliydi. Şüphesiz gece namazı kılmak, insanı Allah’a yaklaştırır; günahtan alıkoyar; kötülükleri örter ve bedendeki hastalıkları giderir.”
  20. عَلَیکمْ بِصَلاةِ اللَّیلِ فَاِنَّهُ دَأْبُ الصّالِحینَ قَبْلَکمْ، وَاِنَّ قِیامَ اللَّیلِ قُرْبٌ اِلَی اللّهِ، وَمِنْهاةٌ عَنِ اْلاِثْمِ، وَتَکفیرُ السَّیئاتِ وَمَطْرَدَةُ الدّاءِ فِی الْجَسَدِ
    Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı kılınız. Zira bu sizden önceki salihlerin ameliydi. Şüphesiz gece namazı kılmak, insanı Allah’a yaklaştırır; günahtan alıkoyar; kötülükleri örter ve bedendeki hastalıkları giderir.”
  21. قیامُ اللَّیلِ مُصِحَّةٌ لِلْبَدَنِ، وَ مَرْضاةٌ لِلرِّبِّ عَزَّوَجَلَّ، وَ تَعَرُّضٌ لِلرَّحْمَةِ وَ تَمَسُّک بِاَخْلاقِ النَّبِیینَ
    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Gece uyanıklığı bedenin sağlığına, Rabb'in hoşnutluğuna, rahmetine ve peygamberlerin ahlakını kazanmaya neden olur."
  22. صَلاةُ اللَّیلِ تُحسِنُ الْوَجْهَ، وَتُحْسِنُ الْخُلْقَ، وَتُطِیبُ الرّیحَ، وَتُدِرُّ الرِّزْقَ، وَ تَقْضِی الدَّینَ، وَتَذْهَبُ بالْهَمِّ، وَتَجْلُو الْبَصَرَ
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı insanı güzel yüzlü, güzel ahlaklı, güzel kokulu yapar; rızkı arttırır; borçları eda eder; tasa ve kederi giderir ve gözleri ışıklandırır.”
  23. کذِبَ مَنْ زَعَمَ اَنَّهُ یصَلّی صَلاةَ اللَّیلِ وَهُوَ یجُوعُ اِنَّ صَلاةَ اللَّیلِ تَضْمِنُ رِزْقَ النَّهارَ
    İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı kılacağını düşündüğü halde açlık çekeceğini düşünen adam, yalancıdır. Çünkü gece namazı günün rızkını tazmin ve garanti eder.”
  24. عَـلَیکمْ بِصَـلاةِ اللَّیلِ فَما مِنْ عَـبْدٍ یقُومُ آخِرَ اللَّیلِ فَیصَـلِّی ثَمانَ رَکعاتٍ وَ رَکعَـتَی الشَّفْـعِ وَ رَکعَةَ الْـوَتْرِ وَاسْتَغْـفَرَ اللّهَ فـی قُنُوتِهِ سَبْـعینَ مَرَّةً اِلاّ، اُجیرُ مِنْ عَـذابِ الْقَـبْرِ، وَمِنْ عَـذابِ النّارِ، وَمُـدَّلَهُ فِی عُمْرِهِ، وَوُسِّعَ عَلَیهِ فِی مَعِیشَتِهِ، ثُمَّ قالَ علیه‌السلام:اِنَّ الْبَیـوتَ الَّتی یصَـلّی فِیـها بِاللَّیلِ یـزْهَرُنُورُها لاِهْلِ السَّماءِ کما یزْهَرُ نُورُ الْکواکبِ لاِهْلِ اْلاَرْضِ
    İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Gece namazını kılınız. Kul gecenin sonunda kalkar ve sekiz rekât (gece namazı niyetiyle), iki rekât (şef’ namazı niyetiyle) ve bir rekât vitir namazı kılarak, kunutunda yetmiş kere Allah’a istiğfar ederse, Allah kesinlikle o kulunu kabir azabından ve cehennem ateşinden kurtarır. Ömrünü uzatır ve rızkını arttırır.” İmam Rıza (a.s) daha sonra şöyle buyurdu: “Gece namazı kılınan evlerin nuru yıldızların yeryüzündekiler için parladığı gibi gök ehli için parlar.”
  25. صَلاةُ اللَّیلِ مَرْضاةُ الرّبِّ، وَحُبُّ الْمَلائِکةِ، وَسُنَّةُ اْلاَنْبِیاء، وَنُورُ الْمَعْرِفَةِ، وَ اَصْلُ الاْیمانِ، وَ راحَةُ اْلاَبْدانِ، وَکراهِیةُ الشَّیطانِ، وَسِلاحٌ عَلَی الاْعْداءِ، وَ اِجابَةٌ لِلدُّعاءِ، وَقَبُولُ اْلاَعْمالِ، وَبَرَکةٌ فی الرِّزْقِ، وَشفیعٌ بَینَ صاحِبِها وَبَینَ مَلَک الْمَوْتِ، وَ سِر اجٌ فی قَبْرِهِ وَ فِر‌اش تَحْتَ جَنْبِهِ، وَجَوابٌ مَعَ مُنْکرٍ و َ نَکیرٍ، وَمُونِسٌ وَزائِرٌ فِی قَبْرِهِ اِلی یوْمِ الْقِیامَةِ
    Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Gece namazı, Rabbin rızası, meleklerin sevgisi, peygamberlerin sünneti, marifet nuru, imanın temeli, bedenin rahatlığı, şeytanın nefreti, düşman karşısında silah, dua ve amellerin kabulü ile rızkın bereketli olmasına neden olur. Gece namazı, namazı eda eden ile ölüm meleği arasında şefaatçi, kıyamet gününe kadar kabrin ışığı, yattığı yerin döşeği, Nekir ve Münker'in cevabı, insanın kabirdeki ünsiyeti ve kabrinin ziyaret edicisi olur.”
  26. اِنَّ اللّهَ عَزَّوَجَلَّ اِذا اَرادَ اَنْ یصیبَ اَهْلَ اْلاَرْضِ بِعَذابٍ قالَ لَوْلاَ الذَّینَ یتَحابُّونَ بِجَلالی، وَیعْمُرُونَ مَساجِدی وَیسْتَغْفِرُونَ بِاْلاَسْحارِ لاَنْزَلْتُ بِهِمْ عَذابی
    İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Kuşkusuz Allah (azze ve celle) yeryüzü ehline azap etmeyi irade ettiğinde şöyle der: Eğer beni celal ve azametim için sevenler, mescitlerimi imar edenler ve seher vakitleri istiğfar edenler olmasaydı, azabımı nazil ederdim.”
  27. اَطْوَلُکمْ قُنُوتا فِی الْوَتْرِ اَطْوَلُکمْ راحَةً یوْمَ القِیامَةِ فِی المَوْقِفِ
    Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet duraklarında sizin en rahat edenleriniz vitir namazında kunutu uzun olanlardır.”

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim.
  • İmam Humeyni (r.a), Tevzihu’l Mesail.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b, Ali, Men La Yahduruhu’l Fakih, Neşr-i Saduk, 1367 h.ş.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Hisal, Camiu Müderrisin, 1362 h.ş.
  • Şeyh Hürr-ü Amuli, Muhammed b. Hasan, Vesailu’ş-Şia, Müssese-i Alulbeyt (a.s), Kum, 1409 h.k.
  • Allame Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Daru’l Kutubu’l İslami, Tahran, 1362 h.ş.
  • Kuleyni, Muhammed b. Yakup, Kâfi, Daru’l Kutubu’l İslami, 1407 h.k.
  • Fazıl b. Hasan Tabersi, Mecmeu’l Beyan, İntişar-ı Nasır Husrev, Tahran, 1372.
  • Arifiyan, Mirza Gulam Rıza, “Salatu’l Leyl” Edep matbaası, 1401 h.k, Necef-i Eşref.
  • Kummi, Mefatihu’l Cinan, Neşr-i Me’er, birinci baskı, Tahran, 1378.
  • Meliki Tebrizi, Mirza Cevad, “Esrar-ı Salat”, tercüme: Rıza Recepzade, İntişar-ı Peyam-ı Azadi, yedinci baskı, Tahran, 1376.