Hezanet

wikishia sitesinden

Hezanet (Arapça: الحضانة), henüz yeterince büyümemiş (baliğ olmamış) bir çocuğun bakımını üstlenerek kendi velayetine almaktır. Bir çocuğun velayeti, onu terbiyeli yetiştirme, uygun yiyecek ve giyecek temini gibi başlıca sorumlulukları kapsar.

İslam fıkhına göre bir çocuğun velayeti, anne babası birlikte yaşadığı sürece her ikisinin de sorumluluğundadır. Yine İslam fıkhına göre kız çoğu yedi yaşına kadar, oğlan çocuğu ise iki yaşına kadar annesinin yanında kalmalıdırlar ve daha sonrasındaki süreçte babasına verilmelidirler. Ancak Seyit Ebu-l Kasım Hoyi gibi fıkıhçılar da oğlan çocuğunun da yedi yaşına kadar annesinin sorumluluğunda kalması gerektiğini düşünmektedir. İran İslam Cumhuriyeti’nin Medeni Kanun’u da bu görüşü esas almaktadır.

Anne babadan birinin ölümü halinde velayet diğerine geçer ve her ikisinin de ölümü halinde velayet baba tarafından büyükbabaya verilir. Velayet, çocuğun ergenliğe girmesi ve baliğ olmasıyla sona erer.

Anlamı

Fıkhî manada velayet, çocuğun yetiştirilmesini, bakımı, eğitimi uygun yiyecek ve giyeceklerin temin edilmesi gibi sorumlulukların üstlenilmesi anlamına gelir.[1] Fıkhi içtihatta velayet konusu, evlilik ve sahibi bilinmeyen mallar (لُقَطه) bölümlerinde ele alınır.[2] Bir çocuğun velayet süresi, velayetin devredilmesi, velayeti üstlenecek kişinin durumu ve yetim bir çocuğun velayeti gibi konular İslam fıkhında ele alınan konular arasındadır.

Velayet Süresi

İslam fıkhında çocuğun velayeti anne baba birlikte yaşadığı sürece her ikisinin sorumluluğundadır.[3] Anne babanın ayrılması halinde, iki yaşına kadar erkek ya da kız çocuğunun velayeti annenin sorumluluğundadır.[4] Ancak iki yaşından sonra velayet konusunda fıkıhçılar arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Sahib Cevahir'e göre[5] Muhakkık Hilli ve Allame Hilli de dahil olmak üzere çoğu İslam fıkıhçısı, [5] kız çocuğunun velayetinin yedi yaşına kadar annede kaldığına ve daha sonra babaya devrolacağı görüşündedir; Ancak oğlan çocuğunun velayeti iki yaşından sonra babaya devrolur.[6]

Sahib Medarik ve Seyit Ebu-l Kasım Hoyi gibi diğer fıkıhçılar ister kız çocuğu olsun ister erkek, bir çocuğun velayetinin yedi yaşına kadar annesinde olacağına daha sonrasında ise babanın sorumluluğunda olduğu görüşündeler.[7] İran İslam Cumhuriyeti’nin Medeni Kanun’u da bu görüşü esas almaktadır.[8] Allame Hilli'ye göre Şeyh Müfit, kız çocuğunun velayetini dokuz yaşına kadar annenin sorumluluğunda olduğunu kabul ediyordu.[9] Bir çocuk büyüyüp baliğ olduğunda ister kız olsun ister erkek, ebeveynin velayet süresi sona erer ve artık kendi hayatından sadece kendisi sorumlu olur.[10]

Çocukla Görüşme

Muhammed Taki Behçet ve Nasır Mekarim Şirazi gibi taklit mercilerin fetvalarına göre bir çocuğun velisi[11] olan herhangi bir ebeveyn, diğer ebeveynin çocuğuyla görüşmesini ve ona yardım etmesini engelleyemez. [12]

Velayet Devredilmesi

Sahib Riyad, Sahib Cevahir ve Şehit Sani de dahil olmak üzere birçok fıkıhçı, çocukların velayetini bir hak meselesi olarak görmekte ve bir başkasına devredilebilecek bir hak olduğunu savunmaktadırlar.[13] Şehit Evvel, “القواعد و الفوائد” (Kaideler ve Faydalar) kitabında şunları yazmıştır: Anne velayeti reddederse velayet hakkı babaya verilir; Ama ikisi de bu hakkı reddederse, babanın velayeti zorunlu olarak alması gerekir.[14]

Velayet Koşulları

İslam fıkhına göre velayeti alan kadın olsun erkek olsun Müslüman olmalı ve hür olmalı yani köle olmamalıdır.[15] Aynı zamanda aklı başında ve çocuğa bakabilme yetkinliğine sahip olmalıdır.[16]

Fıkıhçıların fetvalarına göre annenin velayete sahip olması başka biriyle evli olmaması şartına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.[17] Sahib Cevahir fıkıhçıların bu konuda fikir birliği içinde olduklarını yazmıştır.[18] Bu konudaki bir diğer önemli nokta da annenin çocuğa bakmak için babadan belli bir ücret almasıdır.[19]

Yetim Çocuğun Velayeti

Ebeveynlerden biri ölürse, çocuğun velayeti diğer ebeveyne geçer.[20] Her ikisinin de ölümü halinde velayet baba tarafından büyükbabaya verilir.[21] Onun da yokluğunda bazı fıkıhçılar velayetin miras sırasına göre diğer akrabalara devredildiğine belirtmektedirler. Ancak Hicri Kameri on ikinci yüzyıl hukukçularından Yusuf Behrani ve Sahib Cevahir’e göre velayet hakkı baba tarafındaki akrabalarda kalır.[22]

Behrani, “الحدائق الناضره” el-Hadaikü-l Nazıre kitabında şöyle yazmıştır: Baba tarafından dedenin yokluğunda Şer’i bir hâkim (kadı) çocuğun mal varlığını yine çocuğun kendisi için harcayacak bir vasi tayin eder. Eğer ortada söz konusu çocuk için kullanılacak bir mal varlığı bulunmuyorsa çocuğun velayeti Müslümanlar için Vacibü-l Kifaye hükmündedir.[23]

Gayri meşru bir çocuğun velayeti

Fıkıhçıların fetvalarına göre gayrimeşru (zina zade) doğan bir çocuğun velayeti gerçek anne babasının sorumluluğundadır.[24] Bunun yanı sıra fıkıhçılar zina zade doğan bir ferdin ebeveynlerinden miras almadığına belirtmektedirler.[25] Sahib Cevahir'e göre fıkıhçıların bu konuda fikir birliği halindedirler.[26]

Kaynakça

  1. Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 31, s.283.
  2. Dairetü-l Muarif Fıkhı İslami Vakfı, Fıkh-i Sözlük, 2008, cilt 3, s. 309.
  3. Dairetü-l Muarif Fıkhı İslami Vakfı, Fıkh-i Sözlük, 2008, cilt 3, s. 309.
  4. Allame Hilli, Ahkam Kuralları, 1413 AH, cilt 3, s.102.
  5. Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 31, s.290.
  6. Muhakkık Hilli, Şaria el-Islam, 1408 AH, cilt 2, s. 289; Allame Hilli, kurallar kuralları, 1413 AH, cilt 3, s.102.
  7. Ameli, ideallerin sonu, 1411 AH, cilt 1, s. 168; Hoyi, Minhacü-l Salihin, 1410 AH, cilt 2, s.285.
  8. Bkz. Mansur, Medeni Hukuk, 2012, s.205.
  9. Allame Hilli, Ahkam Kuralları, 1413 AH, cilt 3, s.102.
  10. Allame Hilli, Ahkam Kuralları, 1413 AH, cilt 3, ss. 101 ve 102; İmam Humeyni, Tahrir el-Vasila, Dar el-Alam, 2. cilt, s.313.
  11. Mekarim Şirazi, Yeni Referandumlar, 1427 AH, 2. cilt, s.362.
  12. Behcat, Konuların Açıklanması Üzerine İnceleme, 1430 AH, 393 ve 394.
  13. Şehit Thani, el-Ravdha el-Bahiyya, 1410 AH, cilt 5, 464; Tebatebayi, Riyadh el-Masa'il, 1418 AH, cilt 12, Necefi, Cavahar el-Kalam, cilt 1404 AH, s. 162; C 31, s. 283 ve 284.
  14. Şehidi Evvel, Kurallar ve Menfaatler, 1400 AH, cilt 1, s. 396.
  15. Muhakkık Hilli, Şaria el-Islam, 1408 AH, 2. cilt, s.289.
  16. Sistani, Minhacü-l Salihin, 1417 AH, cilt 3, s. 121 ve 122.
  17. Muhakkık Hilli, Şaria el-Islam, 1408 AH, 2. cilt, s. 290; Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 31, s.292.
  18. Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 31, s.292.
  19. Sistani, Minhacü-l Salihin, 1417 AH, cilt 3, s. 122.
  20. Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 31, s.293.
  21. Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 31, s.295.
  22. Necefi, Cavahar el-Kalam, 1404 AH, cilt 31, s. 295 ve 296; Behrani, el-Hadaik el-Nadhara, 1405 AH, cilt 25, s.97
  23. Behrani, el-Hadaik el-Nadhara, 1405 AH, cilt 25, s.97.
  24. Behcat, Istifta'at, 1430 AH, 4. cilt, s. 133; Fayyaz, Konuların Açıklanması Üzerine İnceleme, 1426 AH, s. 563; Mekarim Şirazi, Yeni Referandumlar, 1427 AH, cilt 1, s.364.
  25. Mekarim Şirazi, Yeni Referandumlar, 1427 AH, cilt 1, s. 364; Bani Hashemi Khomeini, Explanation of Matters References, 1424 AH, cilt 2, s. 752, 763; Golpayegani, Macma 'el-Masa'il, 1409 H., s.551.
  26. Necefi, Cevahirü-l Kelam, 1404 AH, cilt 38, s.274.

Bibliyografya

  • İmam Humeyni, Seyit Ruhullah, Tahrir el-Vasila, Kum, Dar el-Alam Press Institute, ilk baskı, Bita.
  • Behcat, Muhammed Taki, Konuların Açıklanması Üzerine İnceleme, Kum, Ayetullah Behcat'ın ofisi, ilk baskı, AH 1430.
  • Behrani, Yusuf, el-Hadaik el-Nadhara Fi Ahkam el-Atra el-Tahira, Kum, Islamic Publishing Institute, 1405 AH.
  • Bani Hashemi Humeyni, Referansların Açıklaması, Kum, İslami Yayınlar Bürosu, Sekizinci Baskı, 1424 AH.
  • Hoyi, Seyit Abolghasem, Minhacü-l Salihin, Kum, Madinah el-Alam, 28. baskı, 1410 AH.
  • Sistani, Seyit Ali, Minhacü-l Salihin, Kum, Ayetullah Sistani'nin ofisi, beşinci baskı, 1417 AH.
  • Şehidi Evvel, Muhammed İbn-i Makki, Kurallar ve faydalar, Seyit Abdul Hadi Hakim'in araştırması, Kum, Mofid kitabevi, ilk baskı, 1400 AH.
  • Şehit Thani, Zayn el-Din İbn-i Ali, el-Ravdah el-Bahiyya fi Şarh el-Lama'ah el-Damashkiyyah, Şarh Seyyid Muhammad Kalantar, Kum, Mufid *Bukstore, ilk baskı, 1410 AH.
  • Taheri, Habibaullah, Medeni Hukuk, Kum, İslam Yayınları Bürosu, ikinci baskı, 1418 AH.
  • Tebatebayi, Seyit Ali, Riyadh el-Masa'il fi Tahikik el-Ahkam el-Dala'il, Kum, el-Bayt Institute, ilk basım, 1418 AH.