Ehle’z Zikr Ayeti
Ayetin Özellikleri | |
---|---|
Ayetin Adı | Ehle’z Zikr Ayeti |
Numara | 43 ve 7 - |
Sure | Nahl Suresi ve Enbiya Suresi |
Cüz | 14 ve 17 |
İçerik Bilgileri | |
Nüzul Sebebi | Müşriklerin Peygamberlerin melek olması vahminin reddi |
Nüzul Yeri | Mekke |
Konu | İtikadi |
Hakkında | Ehle’z Zikrden sual sormak |
Ehle’z Zikr Ayeti (zikir ehli) (Arapça: آية اهل الذکر); Nahl Suresinin 43. ve Enbiya Suresinin ise 7. ayetidir. Bu iki ayetin en bariz ve aşikar örneği Ehlibeyt (a.s) ve masumlar(a.s) dır.
Ayetin Metni
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلَّا رِجَالًا نُّوحِي إِلَيْهِمْ ۚ فَاسْأَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ إِن كُنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
“Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, zikir ehline (bilenlere) sorun.”(Nahl, 43)
Ayetin Misdakı
Alimler
"Ehli Zikir" kelimesi çok geniş anlamlıdır ve daha fazla ilim ve bilgi sahibi olan bütün herkesi kapsamaktadır. Bu ayet-i kerime, her bölüm ve alanda "Cahilin alime yönelmesi" gerekliliği ilkesinden ibaret olan akli usul ve aklın genel hükmüne irşat etmektedir. Bundan dolayı bu buyruğun taabudi[1] bir buyruk ve ona emredilmesinin de Mevlevi[2] bir emir olmadığı apaçıktır.[3]
Ehlibeyt
"Zikir ehline sorun" ayetinin tefsiri hakkında çeşitli rivayetler nakledilmiştir:
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Biz zikir ehliyiz ve bilinmeyen şeylerin sorulması gerekenler biziz.” Ravi: "Siz sorulanlar, bizler de soranlar mıyız?" dedim. “Evet” dedi. "Size sormamız bizim üzerimizde bir hak mıdır?" dedim. “Evet” dedi.[4]
Zikir ehline sorun ayetinin tefsirinde gelen başka bir rivayette ise, İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Zikir, Kur'an'dır ve Peygamberin (s.a.a) Ehlibeyti Zikir ehlidir ve mutlaka onlardan sorulmalıdır.”[5]
Başka bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: “Resulullah (s.a.a) zikirdir ve onun Ehlibeyti de (a.s) zikir ehlidirler.”[6]
Kaynakça
- ↑ Taabbüdî: “ibadetleri hikmet ve faydalarını düşünmeksizin sadece Allah'a kulluk etme niyetiyle ve emredildiği tarzda yapmak” demektir.
- ↑ Mevlevi emir: Namaz gibi yapılması zorunlu ilahi emirlerdir. İrşadi emir: Doktorun hastasına tavsiyeleri gibi yapılması zorunlu olmayan, ancak yapılması durumunda kişiye fayda ve yarar sağladığı gibi hidayetine ve irşat olmasına neden olurlar.
- ↑ Tabatabai, el-Mizan, c. 12, s. 259.
- ↑ Kuleyni, Kafi, c. 1, s. 210.
- ↑ Kuleyni, Kafi, c. 1, s. 211.
- ↑ Hürr’ü Amuli, Vesailu’ş Şia, c. 27, s. 73.
Bibliyografi
- Hürr’ü Amuli, Vesailu’ş Şia, Müessesetu Alu’l Beyt (a.s), Kum.
- Tabatabai, el-Mizan, Defteri İntişarat-ı İslami, Kum.
- Kuleyni, Kafi, Daru’l Kutubu’l İslamiyye, Tahran.