Hz. Peygamberin Eşleri

Öncelik: b, kalite: c
linksiz
kategorisiz
yönlendirmesiz
kaynaksız
wikishia sitesinden

Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşleri (Arapça: زوجات الرسول), efendimizle izdivaç yapmış kadın ve cariyelerden (kölelerden) oluşmaktadır. Tarihçiler Hz. Resulullah'ın (s.a.a) eşlerinin sayısı hakkında ihtilaf etmiştir. İbn-i Hişam gibi bazı tarihçiler eşlerinin sayısının onüç[1] olduğunu, Mesudi[2] ve Zehebi[3] gibi bazı tarihçiler onbeş olduğunu, Hâkim[4] ve İbn-i Sa’d[5] gibi tarihçiler ise, bunlardan daha çok olduğunu yazmışlardır.

Eşlerin Sayısı

Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşlerinin sayısı hakkında tarihi kaynaklarda ihtilaflar vardır. Bu ihtilaf ve anlaşmazlıkların nedeni, tarihçilerden bazılarının, bazı nedenlerden dolayı Peygamber Efendimizle (s.a.a) birlikte yaşamayan eşlerinin veya Efendimizin cariyesi (köle) sayılan kadınların (Mariye Kıbtiye gibi) Efendimizin eşlerinden saymamalarından kaynaklanmaktadır.

(Ahzab Suresinin 52. ayeti nazil oluncaya ve başka bir eş seçiminin yasaklandığı güne kadar), Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizin (s.a.a) eşlerinin sayısı 11 tane idi. Bunlar sırasıyla şöyledir: Hz. Hatice (s.a), Sevde, Aişe, Zeyneb binti Hüzeyme, Hafsa, Ümmü Seleme, Zeyneb Binti Cahş, Cüveyriye, Ümmü Habibe, Safiye, Meymune. Peygamber Efendimiz (s.a.a) vefat ettiğinde yaşayan eşlerinin sayısı 9’du ve Hz. Hatice (s.a) ve Zeyneb binti Huzeyme, Peygamberimiz hayatta iken vefat etmişlerdi.[6] Hz. Resulullah (s.a.a) Hz. Hatice (s.a) hayatta olduğu sürece (hicretten üç yıl kadar önce)[7], yani 50 yaşına kadar kimseyle evlenmemiştir.

Ümmühatu’l Müminin

Ana Madde: Ümmü’l Müminin

"Müminlerin annesi" anlamına gelen "Ümmü’l Müminin" tabiri, İslam kültüründe Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) tüm eşleri için kullanılan bir deyimdir.

Bu lakap, Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizin (s.a.a) Müminler üzerindeki haklarının açıklandığı Ahzab Suresinin 6. ayetinden alınmıştır.

وَأَزْوَاجُهُ أُمَّهَاتُهُمْ
Eşleri, onların (Müminlerin) anneleridir.

Bu ayetin nazil olmasıyla birlikte Müslümanlar, sosyal yaşamlarında Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşlerine saygıda kusur etmemek ve hürmet göstermekle görevlendirilmişlerdir. Dolayısıyla Peygamber Efendimizin (s.a.a) eşlerine hürmet ve "onun harimini hıfzetmek" anlamına geldiğinden Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) vefat ettikten sonra, onun eşleri ile evlenmek haram sayılmıştır.

Çocukları

Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizin (s.a.a) tüm bu eşlerden yalnızca Hz. Hatice (s.a) ve Mariye’den çocukları olmuştur. Hz. Hatice’den (s.a) olan çocukları: Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukayye, Hz. Fatıma (s.a), Kasım ve Abdullah. Mariye ise, "İbrahim" adlı bir erkek çocuk dünyaya getirmiştir.

İbrahim dünyaya geldiğinde Peygamber Efendimizin (s.a.a) Hz. Fatıma dışındaki tüm çocukları ölmüştü. İbrahim de çocuk yaşta hayatını kaybetmiştir.

Hz. Peygamber'in (s.a.a) Çok Eşliliğinin Nedeni

İslam dinini kabul etmeyen bazı Yahudi, Hristiyan ve inançsız yazarlar, Hz. Fahr-i Kâinat Efendimizin (s.a.a) şahsiyetini kırmak ve karalamak için, bu evliliklerin heva ve hevesten kaynaklandığı iddiasında bulunmuşlardır. Müslüman âlim ve mütekellimler, bu iddialara çeşitli cevaplar vermişlerdir. O cevaplardan bazıları şunlardır:

  1. Büyük Arap kabile ve taifelerinin desteğini kazanmak, politik ve sosyal nüfuzunu arttırmak amacıyla, bu tür bağların kurulması için yapılan evlilikler. Aişe ile olan evlilik bu tür evliliklerdendir.
  2. İlahi hükümlerin icrası ve cahili olan yanlış düşünce ve fikirlerin ortadan kaldırılması için yapılan evlilikler. Zeyneb binti Cahş’la evlilik bu tür evliliklerdendir.
  3. Toplumda zarar görmüş kadınların sosyal konumlarını güçlendirmek için yapılan evlilikler. Nitekim dul ve esir kadınlarla yapılan evlilikler bu tür evliliklerdendir (Aişe dışındaki tüm kadınların -Hz. Hatice (s.a) konusunda ihtilaf vardır- dul olduğu unutulmamalıdır).
  4. İslam dinini kabul ettiklerinden dolayı zarar gören ve zorluklara uğrayan kadınların gönlünü almak için yapılan evlilikler. Ümmü Habibe ile yapılan evlilik bu tür evliliklerdendir.
  5. Ortada kalmış yetim ve fakir dul kadınların yaşamlarını temin etmek ve korumak için yapılan evlilikler. Ümmü Seleme ve Zeyneb binti Huzeyme ile yapılan evlilikler bu tür evliliklerdendir.
  6. İslam ve Müslümanların güç, azamet ve görkemini göstermek için yapılan evlilikler. Safiye ile yapılan evlilik bu tür evliliklerdendir.
  7. Ölüm tehlikesinde olan bazı kadınları korumak için yapılan evlilikler. Sevde ile yapılan evlilik bu türdendir.
  8. Köle ve esirlerin azat edilmesi için yapılan evlilikler. Cuveyriye ile yapılan evlilik bu tür evliliklerdendir.[8]
  9. Hz. Resulullah’ın (s.a.a) peygamberliği döneminde eşlerin sayısı ve kadınlarla cinsel ilişki oldukça koşulsuz, kaotik ve sınırsız bir duruma sahipti. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) eşlerin sayısını sınırlayarak, o dönemde kadınların haklarını koruma anlamında çok büyük bir adım atmıştır. (kaynak belirtilmeli)

Bunun dışında, Hz. Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) çok eşliliği hakkında şunları söylemek gerekir:

İlk olarak: Arap toplumundaki çok eşlilik örf ve geleneğine rağmen, Hz. Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.a) 50 yaşına kadar yalnızca Hz. Hatice (s.a) ile evli kalmış ve o ölene kadar hiç kimse ile başka bir evlilik yapmamıştır.

İkinci olarak: Bu evlilikler genel olarak Peygamber Efendimizin (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra gerçekleşmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu dönemde İslam’ın yayılması ve İslam hükümetinin temellerinin atılması ile meşgul olmuş ve ömrü savaşlarla geçmiştir. Dolayısıyla böyle bir kişiliğin kadınlarla vakit geçirmek için vakti olmayacaktır.

Üçüncü olarak: Küçük yaşta Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile nikahı kıyılan Aişe dışında, Peygamber Efendimizin (s.a.a) tüm eşleri (Hz. Hatice konusunda anlaşmazlıklar bulunmaktadır) dul kadınlardan oluşmaktaydı.

Kaynakça

  1. İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 4, s. 293.
  2. Mesudi, Murucu’z-Zeheb, c. 3, s. 23.
  3. Zehebi, Tarih-i İslam ve Vefayat, c. 2, s. 592, 599.
  4. Hâkim-i Nişaburi, el-Müstedrek ale’s-Sahiheyn, c. 4, s. 3, 4.
  5. İbn-i Sa’d, et-Tabakatu’l Kubra, c. 8, s. 52.
  6. Mecelle-i Marifet, Konkaşi der Bare-i İlel-i Teaddud-u Hemseran-ı Peygamber (s.a.a), sayı, 108, s. 84.
  7. Mesudi, Murucu’z-Zeheb, c. 2, 282; İbn-i Seyyidu’n-Nas, Uyunu’l Eser, c. 1, s. 151; İbn-i Abdulbirr, el-İstiyab, c. 4, s. 17, 18; Taberi, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, c. 11, s. 493; İbn-i Sa’d, et-Tabakatu’l Kubra, c. 8, s. 14.
  8. Bkz. El-Mizan, c. 4, s. 195, Allame Tabatabai, Berresihayi İslami, s. 132, 139; Nigereşi Kutah be Zindigi-i Peygamber-i İslam, s. 29, Resuli Mehellati; Tarih-i Enbiya, c. 3, s. 475.

Bibliyografi

  • İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, Beyrut, Daru İhya et-Turas el-Arabi.
  • el-Mesudi, Murucu’z-Zeheb ve Maadinu’l Cevher, İntişarat-ı Eş-Şerif er-Razi, 1380.
  • ez-Zehebi, Tarih-i İslam ve Vefayatu’l Meşahir ve’l İ’lam, üçüncü baskı, Beyrut, Daru Kitab el-Arabi, 1415 h.k.
  • Hâkim-i Nişaburi, el-Müstedrek ale’s-Sahiheyn, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiye, 1411 h.k.
  • İbn-i Sa’d, et-Tabakatu’l Kubra, Beyrut, Daru Sadır, 1377 h.k.
  • Kazım Nejad, Mehri ve Ebu’l Kasım Zade, Macit, Konkaşi der Bare-i İlel-i Teaddud-u Hemseran-ı Peygamber (s.a.a), sayı, 108, s. 83’ten 94’e kadar.
  • Abidini, Ahmed, Şive-i Hemserdari-i Peygamber (s.a.a), be Guzareş-i Kur’an ve Sünnet, ikinci baskı, Tahran, Hesti Nema, 1383.