Sakaleyn Hadisi

Öncelik: aa, kalite: c
linksiz
wikishia sitesinden
(Sekaleyn Hadisi sayfasından yönlendirildi)

Sakaleyn hadisi, (Arapça: حديث الثقلين Hadis Al-Sekaleyn‎), oldukça meşhur ve Hz. Peygamber Efendimizden (s.a.a) nakledilen tevatür haddindeki bir hadistir. Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ben sizin aranızda iki ağır-paha biçilmez emanet bırakıyorum. Onlar Allah'ın kitabı (Kur'ân) ve İtretimdir (Ehlibeyt'imdir). Şüphesiz onlar, (Kevser) havuzu başında bana varıncaya kadar birbirinden ayrılmazlar…”

Bu hadisi Şia ve Sünniler olmak üzere tüm Müslümanlar kabul etmektedir. Her iki grubun da hadis kitaplarında nakledilmiştir.

Şialar bu hadise dayanarak imamların (a.s) ismetini, imametin zorunluluğunu ve yine imametin tüm zamanlarda sürdüğünü ispatlamaktadırlar.

Hadisin Metni

Bu hadis, çeşitli nakillerde ve farklı ibarelerle nakledilmiştir; ancak hepsinin içerik ve muhtevası birdir. Bu hadis, Kutub-u Erbaa’da ve Şia’nın asli kitaplarından olan Usul-u Kafi’de şöyle nakledilmiştir:

إِنِّی تَارِک فِیکمْ أَمْرَینِ إِنْ أَخَذْتُمْ بِهِمَا لَنْ تَضِلُّوا- کتَابَ اللَّهِ عَزَّ وَ جَلَّ وَ أَهْلَ بَیتِی عِتْرَتِی أَیهَا النَّاسُ اسْمَعُوا وَ قَدْ بَلَّغْتُ إِنَّکمْ سَتَرِدُونَ عَلَی الْحَوْضَ فَأَسْأَلُکمْ عَمَّا فَعَلْتُمْ فِی الثَّقَلَینِ وَ الثَّقَلَانِ کتَابُ اللَّهِ جَلَّ ذِکرُهُ وَ أَهْلُ بَیتِی‏

Ben sizin aranızda iki şey bırakıyorum; onlara sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz. Biri Allah'ın kitabı ve biri de Ehlibeyt'im-itretimdir. Ey İnsanlar! Dinleyin! Hiç kuşkusuz, Allah'ın mesajını tebliğ ettim. Sizler (Kevser) havuzun başında yanıma geleceksiniz. Ben, sakaleyn hakkında nasıl bir tavır takındığınızı soracağım. Sakaleyn; yüce Allah'ın kitabı ve benim Ehlibeyt'imdir.[1]

Ehlisünnet'in sıhah-ı sitte kitabından olan Sünen-i Nesai’de ise, bu hadis şöyle nakledilmiştir:

“Zannederim ki yakında ben Rabbimin huzuruna davet edileceğim. Ben de bu davete icabet edeceğim. Ben size biri diğerinden daha büyük olan iki ağır emanet bıraktım. Allah'ın kitabı ve İtretim olan Ehlibeyt'im. Benden sonra bana nasıl halef olacağınıza bir bakınız. Bu ikisi Havuz başında bana varıncaya kadar birbirlerinden asla ayrılmayacaklardır.”[2]

Hadisin Kaynak ve Senetleri

Bu hadis, Şia ve Sünni alimlerinin kabul ettiği hadislerdendir ve senedine yönelik her hangi bir itiraz söz konusu olamaz.

Ehlisünnet Kaynakları

“Hadisu’s-Sakaleyn ve Makalat-i Ehlibeyt”[3] kitabının naklettiğine göre, bu hadisi Hz. Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) sahabelerinden 25’in üzerinde kişi nakletmiştir. Bu sahabelerden bazılarının adları birazdan zikredilecektir.

“Gayetu’l Meram ve Hüccetü’l Hisam” kitabının yazarı Bahrani de bu hadisi Ehlisünnet'ten 39 tarikle nakletmektedir.

Adı geçen kitabın naklettiğine göre, bu hadis şu kitaplarda geçmiştir: Müsned-i Ahmed, Sahih-i Müslim, Menakib-i İbn-i el-Mağazili, Sünen-i Tirmizi, el-Umdetu Sa’lebi, Müsned-i Ebu Ya’la, el-Mu’cemu’l Esvat Taberani, el-Umdetu İbn-i et-Batrik, Yenabiu’l Meveddet, Kunduzi, et-Taraif İbn-i el-Mağazili, Feraiudu’s-Simteyn ve Şerh-i Nehcü’l Belağa İbn-i Ebu’l Hadid.[4]

Dünya Ehl-i Beyt Meclisi logosuna Sakaleyn hadisinin bir bölümünün eklenmesi

Şia Kaynakları

Gayetu’l Meram ve Hüccetü’l Hisam” kitabının yazdığına göre, Şia kaynaklarında 82 hadis, Sekaleyn hadisinin içeriğinde nakledilmiştir. Hadisi nakleden kitaplardan bazıları şunlardır: el-Kâfi, Kemalu'd-Din, Emal-i Saduk, Emal-i Müfid, Emal-i Tusi, Uyun-u Ahbari er-Rıza, el-Gaybet-i Numani, Besairu’d-Derecat. Ayrıca bir araya getirilen birçok kitapta zikredilmiştir.[5]

Doğrudan Yazılan Kitaplar

Şia uleması, Sakaleyn hadisini nakletmenin yanı sıra, doğrudan da onun hakkında kitaplar kaleme alarak yazmıştır. Örneğin:

Kıvamuddin Muhammed Vişnevi Kummi’nin yazdığı “Hadisu’s-Sakaleyn”, Abdülaziz Dehlevi’nin yazdığı “Saadetu’d-Darin fi Şerh-i Hadisi’s-Sakaleyn”. Fars dilinde Necmettin Askeri’nin yazdığı “Hadis-i Sakaleyn” ve Seyyid Ali Milani’nin yazdığı “Hadis-i Sakaleyn”. Yine Ahmed el-Mahuzi’nin yazdığı Arapça “Hadisu’s-Sakaleyn ve Makalat Ehl-i beyt” kitabı.

Dirayetu’l Sekaleyn Akıllı Yazılım

Bu yazılım programı “Sakaleyn Hadisi”ni ele alarak, yakından incelemiştir. Bu yazılım Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Bilgi ve Teknoloji bölümü tarafından hazırlanmıştır.

Hadisin Söylendiği Zaman ve Mekân

Hz. Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) bu hadisi nerede ve ne zaman söylediği konusunda ihtilaflar bulunmaktadır. Örneğin İbn-i Hacer Heysemi[6] Hz. Resulullah’ın (s.a.a) bu hadisi Mekke’nin fethinden döndükten sonra Taif yolunda söylediğini söylemektedir. Ancak başkaları hadisin söylendiği mekan ve zamanı daha farklı açıklamıştır.

Bu konuyu dikkate alarak, bu görüşlerden bazılarını yaşanan bazı olayların bir hadiseye döndüğünü söyleyebiliriz. Ancak kesinlikle bazı nakiller hakkında aynısını söyleyemeyiz. Çünkü sarih bir şekilde Hz. Resulullah’ın (s.a.a) çeşitli mekanlarda ve çeşitli münasebetlerle ve özellikle yaşamının son günlerinde defalarca bu iki paha biçilmez şeyden (Kur’an ve Ehlibeyt) bahsederek, Müslümanlara emanet ettiği sabittir.[7]

Sünnet mi, İtret/Ehlibeyt mi?

Ehlisünnet'in bazı kaynaklarında Sakaleyn Hadisi nakledilirken “İtretim” ve “Ehlibeytim” yerine “sünnetim” tabiri kullanılmıştır.[8] Şu da bir gerçektir ki bu tür nakiller oldukça azdır ve Ehlisünnet'in kendisi bile bu nakle önem vermemiştir. Çünkü “sünnetim” tabiri Ehlisünnet'in birinci derecedeki güvenilir kitaplarında nakledilmemiş ve ayrıca Ehlisünnet âlimleri mezhepler arası kelami tartışma ve münazaralarda bunu dile getirmemiş ve önem vermemiştir (Sünnetim tabirini doğru bilmiş olsalardı, kesinlikle bu tür mezhebi tartışmalarda mutlaka ondan yararlanırlardı).

İtret Kimlerdir?

Çok sayıdaki nakilde “Ehlibeytim” tabiri “İtretim” tabirinin açıklamasında yer almıştır. Ancak bazı nakillerde yalnızca “İtret”[9] ve bazı nakillerde ise, yalnızca “Ehlibeytim” tabiri yer almıştır.[10] Bazı yerlerde de Ehlibeyt'e sarılmanın gerekliliği tekrar edilmiştir.[11]

Bazı Şia nakillerinde ise, Sakaleyn hadisinde geçen Ehlibeyt’in açıklamasında On İki Masum imama (a.s) işaret edilmiştir.[12]

Hadisin Önemi

Şia uleması, bir çok kitapta bu hadisi nakletmiş ve bu hadisten istifade ederek, Şia İnançlarının sağlamlığına vurgu yapmıştır. Mir Hamit Hüseyin Kenturi (Hindi, ö. 1306), Abakatu’l Envar kitabının (1. cildinden 3. cildine kadar) geniş bir bölümünde bu hadise yer vermiş ve hadisin çeşitli yollardan nakillerine ve Ehlisünnet kaynaklarına istinat ederek, bu hadisin önemini vurgulayıp, tanıtmıştır. Yazar, imamet bahsinde bu hadisi tüm hadislerden öncelikli bilmiş ve nakletmiştir.

Bu hadisin bazı yerleri Şia inançlarının sağlamlığını ortaya koymakta ve doğruluğunu ispatlamaktadır.

Ehlibeyt’e Tabi Olmanın Gerekliliği

Bu hadiste, Ehlibeyt Kur’an’ın yanında yer almıştır. Müslümanların Kur’an’a tabi olmaları gerektiği gibi Ehlibeyt’e de tabi olmaları gerekli ve farz bilinmiştir.

Ehlibeyt’in İsmeti

Sakalayen hadisinde Ehlibeyt’in (a.s) ismet ve masumluğunu iki nokta ispatlamaktadır:

  • Kur’an ve Ehlibeyt’e tabi olunursa, sapkınlığa ve delalete düşülmeyeceğine vurgu yapılmaktadır. Bu nokta, Ehlibeyt öğretilerinde de hata ve yanlışın olmadığını ortaya koymaktadır.
  • Kur’an, Ehlibeyt’le birlikte karar kılınmıştır. Tüm Müslümanların icma ve ittifakına göre, Kur’an’da hiçbir hata ve yanlış söz konusu değildir. Dolayısıyla Kur’an’ın yanında yer alan öteki ağır emanette de hata ve yanlış olmayacaktır.

Ehlisünnet'in bazı araştırmacı yazarları da Ehlibeyt'in her türlü günahtan beri olduğunu ve Sakaleyn hadisinin de Ehlibeyt'in paklığına delalet ettiğini kabul etmiştir.[13]

İmamet'in Devamının Gerekliliği

Sakaleyn hadisinin metnindeki bazı noktalara dikkat edildiğinde imametin devamlı olduğunun gerekliliği ortaya çıkmaktadır:

  • İlk olarak Ehlibeyt’in Kur’an’la birlikte yer alması ve onun yanında zikredilmesi. Kur’an’ın İslam’da ebedi ve sonsuz hidayet kaynağı olduğu düşünüldüğünde, Ehlibeyt'in de böyle olduğu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla Ehlibeyt'ten bir kişinin her zaman Kur’an’ın yanında yer alması ve ona müracaat edilmesi gerekmektedir.
  • Hz. Resulullah (s.a.a) bu ikisinin Kevser havuzuna kadar birbirlerinden ayrılmayacağına vurgu yapmıştır.
  • Üçüncü olarak, Peygamber Efendimiz (s.a.a) bu iki paha biçilmez emanete tutunulduğu sürece hiçbir zaman sapkınlığa düşülmeyeceğini de vurgulamıştır.

Ehlisünnet âlimlerinden İmam Zerkani Maliki, El-Mevahib[14] şerhinde, Allame Semhudi’den şöyle nakletmektedir: Bu hadisten anlaşıldığı kadarıyla kıyamet kopana kadar kendisine tabi olunacak itretten bir kişinin var olacağı anlam kazanmaktadır. Kitap da (Kur’an) bu şekildedir. Dolayısıyla bunlar (yani itret) yeryüzünün aman ve güvenidir; onlar olmazlarsa, yeryüzündekiler de olmaz.[15]

Ehlibeyt'in İlmi Merciliği

Kur’an tüm Müslümanların akait ve ilmî ahkamının temel kaynağı olduğu gibi, bu hadis Ehlibeyt'i de Kur’an’dan ayrılmaz bir bütün olarak tanıtmaktadır. Bu hadisten çok kolay bir şekilde Ehlibeyt'in de İslami ilimler alanında hataya düşmeyecek ilmî merciler olduğu neticesini alabiliriz.

Seyyid Abdü'l Hüseyin Şerafettin, Şeyh Selim Bişri ile gerçekleştirdiği yazışmalarda –el-Müracaat kitabında- rahat bir şekilde İmamların ilmî merci olduklarını ve onlara tabi olmak gerektiğini ispatlamıştır.[16]

Sakaleyn Hadisi ve Mezheplerin Yakınlaştırılması

Denildiği gibi Sakaleyn hadisi, Şia ve Ehlisünnet'in kabul ettiği bir hadistir. Şu ana kadar bu hadis hakkında söyleşiler yapılmış ve her birisi İslam mezheplerinin yakınlaşmasına neden olmuştur. Örneğin Seyyid Abdü'l Hüseyin Şerafettin ile Ehlisünnet âlimlerinden Şeyh Selim Bişri’nin mektuplaşmaları. Ayetullah Burucerdi’nin de bu hadise verdiği ciddi önem Şeyh Şerafettin’in başlattığı hareketin devamı niteliğindedir.[17]

Kaynakça

  1. Kuleyni, Kâfi, c. 1, s. 294.
  2. Nesai, es-Sünenu’l Kübra, h. 8148.
  3. Bahrani, Gayetu’l Meram ve Hüccetü’l Hisam, c. 2, s. 304 - 320.
  4. Bahrani, Gayetu’l Meram ve Hüccetü’l Hisam, c. 2, s. 320-367.
  5. Bahrani, Gayetu’l Meram ve Hüccetü’l Hisam, c. 2, s. 320 - 367.
  6. El-Heytemi, es-Sevaiku’l Muhrike, s. 150.
  7. Müfid, el-İrşat, c. 1, s. 180; El-Heytemi, es-Sevaiku’l Muhrike, s. 150; Şerafettin, el-Müracaat, s. 74.
  8. Ahmed b. Hambel, Müsned-i Ahmed, c. 4, s. 371; Nişaburi, Sahih-i Müslim, c. 2, s. 1873.
  9. Bkz. Saduk, Uyun-u Ahbari er-Rıza, c. 2, s. 62; Hâkim Nişaburi, el-Müstedrek, c. 3, s. 109.
  10. Bkz. Cuveyni Horasani, Feraidu’s-Simteyn, c. 2, s. 268; Meclisi, Biharu’l Envar, c. 23, s. 131, h. 64.
  11. Bkz. Ahmed b. Hambel, Müsned-i Ahmed, c. 4, s. 367; Daremi, Sünenu’d-Daremi, s. 828; Nişaburi, Sahih-i Müslim, c. 2, s. 1873. H. 36; Cuveyni Horasani, Feraidu’s-Simteyn, c. 2, s. 268.
  12. Bkz. Saduk, Kemalu’d-Din ve Temamu’n-Nimet, c. 1, s. 278, h. 25; Meclisi, Biharu’l Envar, c. 36, s. 317.
  13. Menavi, Feyzu’l Kadr, c. 3, s. 18-19; Zerkani, Şerh el-Mevahibu’l Deniyye, c. 8, s. 2; Sindi, Dirasetu’l-Lebib, s. 233, Hüseyni Milani, Nefatu’l Ezhar, c. 2, s. 266 - 269’dan naklen.
  14. Zerkani, Şerh el-Mevahibu’l Deniyye, c. 8, s. 7.
  15. Emini, el-Gadir, s. 118’den naklen.
  16. Bkz. Şerafettin, el-Müracaat, s. 71-76.
  17. Bkz. Vaiz Zade Horasani, Hadisu’s-Sakeleyn, s. 39 - 40; aynı eser, s. 222 - 223, 1370 h.ş.

Bibliyografi

  • İbn-i Esir, Ali b. Ebu’l Kerem, Usdu’l Ğabe fi Marifeti’s-Sahabe, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, 1415 h.k.
  • Ahmed b. Hanbel, Müsnedu’l İmam Ahmed b. Hanbel, Kahire.
  • Emini (Allame), Abdü'l Hüseyin, el-Gadir fi’l Kitabi ve’s-Sünnet ve’l Edeb, Kum, Merkezu’l Gadir li-Dirasati’l İslamiye, 1416 h.k.
  • el-Bani, Nasrettin, Zelalu’l Cennet.
  • Bahrani, Seyyid Haşim b. Süleyman, Gayetu’l Meram ve Hüccetü’l Hisam.
  • El-Bizaz, Ahmed b. Amr, el-Bahru’z-Zihar (“Müsned-i Bezzaz” diye meşhurdur), Mektebetu’l Ulum ve’l Hikem.
  • Tirmizi, Muhammed b. İsa, Sünenu’t-Tirmizi, İstanbul, 1401 h.k.
  • Cuveyni Horasani, İbrahim b. Muhammed, Feraidu’s-Simteyn fi Fezailu’l Murtaza ve’l Betül ve’s-Sıbteyni ve’ Eimme min Zürriyetihim Aleyhimu’s-Selam, Beyrut, Muhammed Bakır Mahmudi baskısı, 1400 h.k. / 1398 h.ş.
  • Hâkim Nişaburi, Muhammed b. Abdullah, el-Müstedrek Ale’s-Sahiheyn, Daru’l Marifet, Beyrut.
  • Hüseyni Milani, Seyyid Ali, Nefahatu’l Ezhar fi Hülaseti Abakatu’l Envar, Tahran, 1405 h.k.
  • Darakutni, Ali b. Ömer, el-Mutelif ve’l Muhtelif, Beyrut, Daru’l Mağribu’l İslami.
  • Daremi, Abdullah b. Abdurrahman, Sünenu’d-Daremi, İstanbul, 1401 h.k.
  • Deylemi, Hasan b. Muhammed, İrşadu’l Kulub, Kum, 1368 h.ş.
  • ez-Zerkani, Muhammed b. Abdülbaki, Şerhu’l Mevahibu’l Deniyye, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiyye.
  • Sahavi, Şemsettin, İsticlab İrtikau’l Guref, Kum, Bonyad-ı Maarif-i İslami, 1421 h.k.
  • Semhudi, Ali b. Abdullah, Cevahiru’l Akdeyn fi Fazli’l Şerefeyn, Beyrut, Mustafa Abdülkadir Ata baskısı, 1415 h.k.
  • Şerafettin, Seyyid Abdü'l Hüseyin, el-Müracaat, Beyrut, Hüseyin Razi baskısı, 1402 h.k.
  • Saduk, Muhammed b. Ali, el-Emali, Beyrut, 1400 h.k.
  • Saduk, Muhammed b. Ali, Uyun-u Ahbari er-Rıza, Kum, Mehdi Laciverdi baskısı, 1363 h.ş.
  • Saduk, Muhammed b. Ali, Kemalu’d-Din ve’t-Temamu’n-Nimet, Kum, Ali Ekber Gaffari baskısı, 1363 h.ş.
  • Saffar Kummi, Muhammed b. Hasan, Besariu’d-Derecat fi Fezailu Al-i Muhammed (s.a.a), Kum, Muhsin Kuçe Bağı Tebrizi baskısı, 1404 h.k.
  • Tabarani, Süleyman b. Ahmed, el-Mu’cemu’l Evsat, Daru’l Haremeyn, 1415 h.k.
  • Tabarani, Süleyman b. Ahmed, el-Mu’cemu’l Kebir, Beyrut, Ofset, Hamdi Abdülmecid Selefi baskısı, 1404 h.k.
  • Tabersi, Ahmed b. Ali, el-İhticac, Necef, Muhammed Bakır Musevi Horasani, 1386 h.ş.
  • Askalani, İbn-i Hacer, el-İsabet.
  • el-Akile, Muhammed b. Amr, ez-Zuafau’l Kebir, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, 1418 h.k.
  • Ayyaşi, Muhammed b. Mesut, Kitabu’t-Tefsir, Kum, Haşim Resuli Mehellati baskısı, 1380 - 1381 h.ş.
  • Kunduzi, Süleyman b. İbrahim, Yenabiu’l Meveddet Li-Zevi’l Kurba, Kum, Ali Cemal Eşref Hüseyni baskısı, 1416.
  • Kuleyni, Muhammed b. Yakub, el-Kafi, Tahran, Daru’l Kutubu’l İlmiyye İslamiyye.
  • Muttaki Hindi, Ali b. Hisamuddin, Kenzü’l Ummal fi Süneni’l Ekval ve’l Efal, Beyrut, Bekri Hayyani ve Saffet es-Sekka baskısı, 1409 h.k.
  • Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Beyrut, Müessese el-Vefa.
  • Muin, Muhammed b. Muhammed, Dirasatu’l-Lebib, Keraçi, Becneu İhyau’l Edebu’s-Sindi, 1957 h.k.
  • Müfid, Muhammed b. Muhammed, el-İrşat fi Marifeti Hüceccüllah Ale’l İbad, Kum, 1413 h.k.
  • Menavi, Muhammed Abdurrauf b. Tacu’l Arifin, Feyzu’l Kadir, Beyrut, Şerhu’l Cami’s-Sağir, 1391 h.k.
  • Nesai, Ahmed b. Şueyb, es-Sünenu’l Kubra, Beyrut, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, 1411 h.k.
  • En-Nişaburi, Müslim b. Haccac, Sahih-i Müslim, İstanbul, 1401 h.k.
  • Vaiz Zade Horasani, Muhammed, “Hadisu’s-Sakaleyn”, Kıvamuddin Muhammed Vişnevi, Hadisi Sakaleyn, Tahran, 1416 h.k.
  • el-Heytemi, İbn-i Hacer, es-Savaiku’l Muhrike fi’r-Reddi Ale Ehli Bidat ve Zindikiye, Kahire, Abdul Vahhab Abdüllatif baskısı, Tahran, 1416 h.k.
  • el-Heysei, Ali b. Ebu Bekir, Keşfu’l Estar an Zevaidu’l Bezar, Beyrut, Müessese er-Risalet, 1979 h.k.

Dış Bağlantılar