İmamın Üstün Olması

wikishia sitesinden

Bu makale İmamın Üstün Olması hakkındadır. Şia İmamlarının (a.s) faziletleri (üstünlükleri) için Ehlibeyt (a.s) Faziletleri sayfasına bakınız.

İmamın Üstün Olması, imametin temel şartlarındandır ve imamın beşerî nitelikler yönünden üstünlüğü ve kemale ermiş olması gibi faziletlerini kapsamaktadır. İmamiye kelamcılarının bakış açısına göre imam, ilimde, dinde, takvada, cömertlikte, cesarette, sevap işlerinde, uhrevi işler vb. bakımından diğerlerinden üstün olmalıdır. İmamın üstün olmasının kaideleri, üstün olanın diğerlerine karşı faziletlerini kanıtlamak için Peygamber Efendimiz’den (s.a.a) aktarılan “Kim bir topluluğa imamet (önderlik) eder ve o toplulukta mevcut yönetimdekinden daha bilgili (üstün) biri varsa, onların işleri kıyamete kadar kötüye gitmeye devam eder.” hadisi ve Kur'an-ı Kerim’de geçmekte olan bazı ayetler delil gösterilmiştir.

Sünnilerin çoğu imamette (yöneticilikte) üstünlüğü bir şart (farz) olarak kabul etmemektedir. Yani bir liderin seçiminde geçerli bir engel yoksa onun üstünlüğü kabul edilir ve yöneticiliği (İmameti) caiz görülmektedir. Hicri Kameri sekizinci yüzyıl Eş'arîye ilahiyatçısı Sa'ad el-Din Taftazani'nin belirttiğine göre Sünnilere ve çoğu İslami mezheplerin nezdinde imamet, bahsi geçen şahsiyetin İmamlığı fitne ve tefrikaya mahal vermediği sürece kendi zamanının ve tüm zamanların en üstün şahsına verilir. Sünnîlerin delillerinden biri de dört halife devrinden sonra aftal (üstün) olan İmamlığın sona ermesi ve aralarında en faziletlileri (iyilerinin) olan ikinci halife (Ömer) olmasına rağmen halifeliğin kendisi isteği ile altı kişilik meclise devredilmesi hususu ulemanın fikir birliği (icma) ile delil olarak gösterilmiştir.

Şii alimlere göre Şia İmamları (a.s), İslam Peygamberi Hz. Muhammed'den (s.a.a) sonra Allah'ın (c.c) en üstün insanlarıdır. Allame Meclisi, İmamların (a.s) üstünlüğünü yalnızca rivayetlerden haberi olmayanların inkâr ettiğini savunmuştur.

İmam Ali'nin (a.s) imametini ispat etmek ve imamın üstünlüğüne delil getirmek için üstünlük kriterleri ileri sürülmüştür.

Kelime Anlamı ve Kapsamı

İmamiye kelamcılarına (akaid alimleri) göre imamın üstünlüğü çoğunlukla diğerlerinden faziletli olması manasındadır. İmamlığın üstünlük şartlarına örnek olarak ilim, adalet, cesaret ve takva gibi özellikler öne sürülmektedir.[1] Bazı kelam kaynaklarında fazilet, üstünlük, ibadette üstünlük ve çokça sevap kazanan anlamlarını taşımaktadır.[2] Bu nedenle İmamiye ilahiyatçılarına göre imamlar, bilgi, din, takva, cömertlik, cesaret gibi bedeni ve nefsani tüm üstünlüklerin yanı sıra;[3] ayrıca İmamlar sevap kazanma ve ahiretteki mükafatlar gibi üstünlüklere de sahip olmalıdırlar.[4] Bunun yanı sıra imamın yaşadığı dönemin en akıllı, en cesur, en cömert, en sabırlı, en dindar insanı olması gerektiğine inanırlar.[5] İnsanların imama daha bağlı olması için bunlar zaruridir.[6]

İmamın servet, mevki ve güç gibi dünyevi konularda diğerlerinden üstün olması gerekmediği belirtilmektedir. Zira amaç, zahiri (görünüşte) itaat değil, imama gerçek itaat ve ona gerçek imandır.[7]

Şiilere Göre İmamın Üstün Olması

İmamiye Şialarının alimlerine göre fazileti (üstünlüğü) imametin şartlarından biri olarak görürler[8] ve bu konuda hemfikirdirler.[9] İmamın üstünlüğünü ispat etmek için aklî ve nakli (rivâyete) sebeplere dayalı deliller sunulmuştur:

Akli Sebepler

  1. İmam, fazilet ve kemâl hususunda ya diğerlerine eşittir ya onlardan aşağıdır ya da onlardan üstündür. İmam başkalarıyla eşitse imam seçilen kişi, aklın mantıksız gördüğü için ve Allah'tan böyle bir şey gelmeyeceği için (iki eşit şeyden birini ortada hiçbir sebep olmaksızın seçmek) bu haksız bir tercih olacaktır. İmam diğerlerinden daha aşağı ise o zaman yine akla göre alttakinin üstün olana tercihi doğru değildir. Bu nedenle imam diğerlerinden üstün olmalıdır.[10]
  2. İmamın masum olması farzdır. Masum, masum olmayandan daha iyidir. Öyleyse imam diğerlerinden daha hayırlıdır (üstündür).[11]
  3. İmam, İslam Peygamberi (s.a.a) tarafından seçilir. Peygamber (s.a.a) yerine geçecek halifesini seçerken her zaman mükemmelliğe dikkat etmiştir.[12]

Nakli Sebepler

İmamın üstünlüğü hakkında Yunus Suresi'nin 35. ayeti,[13] Sadıkeyn Ayeti (Tevbe Suresi, 119. ayet)[14] ve Zümer Suresi'nin dokuzuncu ayetleri zikredilmiştir.[15] Bu ayetlerde hidayete erdiricinin, hidayete muhtaç olana göre hakka bağlılığı, "Sadıklarla olan" gerçekten doğru olana bağlılığı, alim olanın alim olmayana tercih edilmesi belirtilmektedir. Ayrıca bu üstün kişinin, hidayete muhtaç kişiden önce geldiğini gösterir.[16]

İmamın üstünlük şartını kanıtlamak için çeşitli rivayetler de zikredilmiştir.[17] Peygamber Hz. Muhammed'den (s.a.a) aktarılan bir rivayette de bu konu yer almaktadır: “Kim bir topluluğa imamet (önderlik) eder ve o toplulukta mevcut yönetimdekinden daha bilgili biri varsa, onların işleri kıyamete kadar kötü devam eder.”[18] Bu rivayette, faziletli kişinin yanında faziletli olmayanı seçmenin yanlış olduğu belirtilir.[19]

Ayrıca Sünnî bir râviden edinilen bir rivate göre Ebû Derda'nın Ebû Bekir'in önünden yürüdüğünü gören Rasûlullah (s.a.a) ona şöyle buyurmuştur: “Dünyada ve ahirette senden daha üstün olan birinin önünde mi yürüyorsun?”[20] Bu rivayetin yürüyüşte en iyiyi en iyiye sunmanın çirkinliğini belirttiği söylenmektedir. Bu nedenle imamet konusunda daha evla (daha iyisi) biri varken onun yerine mertebece daha düşük birini çıkarmanın çirkinliğine işaret eder.[21]

Sünniler Açısından İmamın Üstünlüğü

Sünnilerin çoğu, imamın üstünlüğünü şart veya farz kabul etmemekle birlikte fazilet sahibi olarak görülen şahsın imametini de caiz kabul etmektedirler.

Eş'arîler: Eş'arîye kelâmcıları, imamın üstünlüğünün farz veya şartını kabul etmezler.[22] Dolayısıyla da fazilet sahibi olarak görülen şahsın kendinden üstün (daha faziletli) biri üzerine imamet etmesini de caiz kabul etmektedirler. Bununla birlikte Hicri Kameri beşinci yüzyılda yaşamış Eş'arî bir ilahiyatçı olan Kadı Ebu Bekir Bakalani, efdal (üstün) olanın İmamlığa (yöneticiliğe) getirilmesinde eğer ciddi bir engel teşkil ettiği takdirde üstünlüğün İmamet için gerekli bir nitelik olmadığı yönünde fetva vermiştir.[23] Ayrıca İmamet makamında üstünlüğün gerekliliğini kanıtlamak için de Peygamber Efendimizden (s.a.a) “یَؤُمُّ القَومَ اَفْضَلُهُم”; “Her millet için en hayırlısı o millete önderlik eder.” hadisini delil olarak göstermiştir.[24] Bakalani, İslam düşmanlarının kargaşa, fitne, fesat, şer’i hükümlerin önünün kapatmaları ve açgözlülüklerinden korkulursa, üstün olan yerine toplumun kabul gördüğü birinin imamet etmesi daha hayırlı görüldüğünden bunun geçerli bir mazeret olacağına inanır.[25] Bunun yanı sıra Hicri Kameri sekizinci yüzyıl Eş'arîye kelamcılarından Sa'ad el-Din Taftazani'ye göre, Sünnilerin ve İslami mezheplerin çoğu imamlığın (yöneticiliğin) her çağda ve zamanda diğerlerinden üstün olan birinin hakkı olduğuna inanır. İmamet, fitne ve fitnenin kaynağıdır.[26]

Mutezile: Mutezile de imamın üstün olmasını farz olarak kabul etmişler ve (beşer tarafından) üstün olarak görülenin kendisinden üstün olana üstün gelebileceğini kabul etmişlerdir.[27] Dördüncü ve beşinci yüzyılın önde gelen Mutezile alimlerinden biri olan Kadı Abdul Cabbar el-Mu'tezili, bazı durumlarda üstün kişiliğin yerine diğerlerince üstün farz edilenin daha değerli olabileceği görüşündedir. Bu durumlardan bazıları şöyle sıralanmaktadır:

  • Üstün kişi siyasî ilim ve siyasi beceri gibi imamda bulunması gereken özelliklerden en iyisine sahip olmadığı durumlarda.
  • Eğer efdal (üstün) kişi köleyse, özel bir hastalığı, insanların onu desteklememesi, cihat edememesi veya adaleti tesis edememesi durumunda.
  • Eğer efdal (üstün) kişi Kureyş kabilesinden değilse ama yerine seçilmek istenen kişinin Kureyşi olması durumunda bu hükmün geçerli olduğunu savunmuştur.[28]

Sebepleri

Ehl-i Sünnet, Efdal görülen kişinin İmam olmasına verdikleri cevaz için aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli nedenleri öne sürmüşlerdir:

  1. Efdal görülen kimsenin imam olması için dört halifeden sonra en hayırlı kişinin huzurunda toplanılması hususunda âlimlerin icma etmiş olması (görüş birliği),
  1. Ömer bin Hattab, ölümünden sonra halifenin seçilmesi için bu yetkiyi altı kişiden oluşan bir heyete devretmesi; Hz. Ali (a.s) ve Osman’ın o heyettekilerden üstün olmasına rağmen bu kararı vermesi.
  1. Üstünlük gizli bir meziyet olduğundan teşhis edilmesi de zor bir niteliktir.[29]

İmamın Uhrevi Olarak Üstünlüğü

İmamın uhrevi (ahiret) mükâfatı bakımından da üstünlüğünü kanıtlamak için aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli nedenler[30] ileri sürülmüştür:

  • İsmet Sıfatı: İmamın ismet sahibi (masum) olması gerekir. Masum olanın ise ahiretteki mükâfatı bakımından da diğerlerinden üstündür;[31] Çünkü imam, masumiyetinden dolayı zahiri ile batını (içi dışı) uyum içindedir. Dolayısıyla da zahiri üstünlüğün yanında batıni (içsel) üstünlüğü de vardır ve ahirette daha büyük bir mükâfattan faydalanacaktır.[32]
  • Daha ağır yük ile daha fazla sevap: İmam, imamet (yöneticilik) yükü gibi ağır bir yükü taşıdığı için diğerlerinden daha fazla sevap kazanır. Bu nedenle onun ödülü daha büyüktür.[33]
  • İmamın İmametinin Kanıtlanması: İmam da tıpkı Peygamber (s.a.a) gibi ilahi bir hüccettir. Bunun yanı sıra Hz. Peygamber’in (s.a.a) ilahi hüccet ve mükâfatlarda diğerlerinden üstün olduğu gibi İmam da onun gibi faziletli ve diğerlerinden üstün mükâfatlara sahip bir kişiliktir.[34]

Şia İmamların Üstünlüğü

Ana madde: Ehlibeyt'in (a.s) Üstünlüğü

Şii alimler, İslam Peygamberi'nden (s.a.a) sonra Şii İmamların (a.s) diğerlerinden hatta diğer peygamberler, melekler ve bütün insanlar da dahil olmak üzere hepsinden daha faziletli ve üstün olduklarına inancındadırlar.[35] Mütevâtir rivayetlere göre İmamların (a.s) tüm yaratıklardan daha üstün olduğu kabul edilmektedir.[36] Allame Meclisi, rivayetleri araştıran herkesin hiç şüphesiz Hz. Peygamber (s.a.a) ve İmamların (a.s) üstünlüğünü kabul edeceğine ve sadece cahil kimselerin bu rivayetleri inkâr edeceğine inanmaktadır. Ona göre bu konuda haber verilen rivayetler sayılamayacak kadar fazladır.[37]

İmam Rıza'nın (a.s) babaları aracılığıyla İmam Ali'den (a.s) ve o da Hz. Peygamber'den (s.a.a) rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur:

... Ey Ali! Doğrusu Allah, peygamberlerin makamını meleklerinden üstün kıldı ve beni bütün peygamberlerden üstün kıldı. Ya Ali! Benden sonra üstünlük sana ve senden sonraki imamlara (a.s) aittir. Şüphesiz melekler bizim hizmetkarlarımız ve yarenlerimizdir!...[38]

İmam Ali'nin (a.s) diğer sahabelerden ve diğer insanlardan üstünlüğü hakkında çok sayıda ayet ve rivâyetler kanıt olarak ileri sürülmüştür.[39] Allame Hilli, Keşfül Murad[40] adlı kitabında 25 neden sunmuştur. Ayrıca İbn-i Meysem Bahrani, el-Nejat fi el-Kiyame kitabında[41] isimli eserinde İmam Ali'nin (a.s) üstünlüğü için 22 neden sunmuştur. Bu sebepler arasında Mubahele Ayeti, Meveddet Ayeti, Tir Hadisi, Menzilet Hadisi ve Bayrak Hadisi yer almaktır.[42]

Nehcü'l-Belağa'nın müfessiri İbn-i Ebi-l Hadid ve Basra’da yaşamakta olan bazı Mutezile inancındakiler de dahil olmak üzere Bağdat'ın bütün Mutezile ehli, İmam Ali'yi (a.s) üç halife içinden en iyisi ve en üstünü olarak kabul ettikleri nakledilmiştir.[43]

Üstün Olmanın Kanıtları

İmamın imamet makamı için üstün olması şartı, İmam Ali'nin (a.s) imametini kanıtlamak için de ileri sürülmüştür. Üstünlük sıfatları olarak da bilinen bu faziletler şu şekildedir:

  • Giriş 1: Kur'an-ı Kerim ve rivayetlerden elde edilen delillere göre İmam Ali (a.s) rivayetine göre sahabelerden ve diğer Müslümanlardan üstündü.
  • Giriş 2: İmam olmanın şartlarından biri de beşerî nitelik ve kemâli sıfatlar bakımından diğerlerinden üstün olmaktır.
  • Sonuç: Dolayısıyla İmam Ali (a.s) hem imam ve hem de Hz. Peygamberin (s.a.a) halifesidir.[44]

Şüpheler

Ehli Sünnetten bir grup insan İmam'ın üstünlük sıfatına itiraz ettiler, bu itirazlardan bazıları şunlardır:[45]

  • Üstünlük En İyi Olma Şartı Gerektirmez: Çünkü bazı durumlarda daha az fazilet sahibi biri kendisinden üstün kişiye tercih edilebilir. Meselâ, cemiyeti idare etmede, dinî ve siyasî meseleleri yönetme görevinde kendisinden üstün olana nazaran daha kabiliyetli ve liyakatliyse onun imameti daha öncelikli gelir.[46] Bu bakış açısındaki sorun, imamette üstünlüğün fıkhi hükümler ve ibadetlerdeki üstünlükle sınırlı olduğu yanılgısıdır; bir imam eğer her konuda üstün değilse halihazırda üstün de sayılmaz. Dolayısıyla da böyle bir zan doğru değildir. Ayrıca yine bu görüşü yanlış kılan üstünlüğün sadece birkaç husustan ibaret olduğu kabul edilmesidir. Zira imamın üstünlüğünün anlamı, onun mutlak üstünlüğü ve görevini yerine getirebilmesi için gerekli olan tüm sıfatlara sahip olması üstünlüğüdür.[47]
  • Üstünlükle Bağdaşmayan Örnekler: İmamın üstün olması iddiası Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve halifelerin döneminde komutanların veya çeşitli valilerin atanması gibi bazı durumlarda bağdaşmadığı belirtilmektedir.[48] Bu durumlara örnek olarak Mute Savaşında Cafer bin Ebi Talib olmasına rağmen Zeyd bin Haris’e komutanlık görevi verilmesi; Hz. Peygamber'in (s.a.a) hayatının son günlerinde İmam Ali (a.s) olmasına rağmen ordunun komutanlığını Usame bin Zeyd'e vermesi de buna dahildir.[49] Ömer bin Hattab, Hz. Ali (a.s) ve Osman’a rağmen ölümünden sonra halifenin seçilmesi için altı kişiden oluşan bir heyeti görevlendirmesi ise bu durum için başka bir örnektir.[50] Ordu komutanı seçimi için verilen bu örneklerde kişinin mutlak üstünlüğü şart olmayıp sadece savaşla ilgili konularda üstünlük şartı yeterlidir. Zira Zeyd ve Usame böyle bir görev için yeterli üstünlüğe sahiplerdi. Usame'nin komutan olması emriyle ilgili olarak ise İmam Ali'nin (a.s) o gün Hz. Peygamber’in (a.s) başucundaydı ve peygamberin aksi yönde bir direktifi olmamıştı. Dolayısıyla de İmam Ali’nin orduya katılması gerekmiyordu.[51] Ömer bin Hattab'ın bu davranışının nedeni de Şiilerin kabul etmediği sahabilerin davranışlarına dayanmaktadır.[52]

Monografi

Muhammed Hüseyin Faryab'ın kaleme aldığı “Akıl ve Rivayet Açısından İmamın Üstünlüğü” kitabı. Söz konusu kitabın yazarı, İslam dinleri ve mezhepleri açısından üstünlüğün anlamı, kapsamı, gereklilikleri ve üstünlüğün gerekliliğinin sonuçları şeklinde olmak üzere toplam dört ana başlık altında konuyu incelemiştir. Bu kitap İmam Humeyni Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından yayınlanmıştır.[53]

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. Rebbani Gölpayegani, Imamate in Islamic Insight, 2017, s. 188 ve 191.
  2. Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Usul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 205; Homsi Razi, el-Munkiz Min el-Taklid, 1412 (H. Kameri), cilt 2, sayfa 286; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 121.
  3. Bakınız: Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 187; Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 66; Muzaffar, Dala'il el-Sadik, 1422 (H. Kameri), cilt 4, s. 237 ve 238.
  4. Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Usul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 205; Homsi Razi, el-Munkiz Min el-Taklid, 1412 (H. Kameri), cilt 2, sayfa 286; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 121 ve 122.
  5. Fazıl Mikdad, Erşad el-Talebin, 1405 (H. Kameri), s. 336; Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 66.
  6. Muzaffer, Dala'il el-Sadık, 1422 (H. Kameri), cilt 4, s. 237.
  7. Muzaffer, Dala'il el-Sadık, 1422 (H. Kameri), cilt 4, s. 240.
  8. Bakınız: Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Usul el-Din, H. 1414, s. 198; Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 187; Fazıl Mikdad, İlahi Aşk, H. 1422, s. 333; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 121.
  9. Bakınız: Fazıl Mikdad, İrşad el-Talebin, H. 1405, s. 336; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 122; Muzaffer, Dala'il el-Sadık, 1422 (H. Kameri), cilt 4, s. 233.
  10. Bakınız: Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Osul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 206; Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 187; Fazıl Mikdad, el-Lava'i el-Ilahiyah, 1422 (H. Kameri), s. 333; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 125.
  11. Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 65.
  12. Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 66.
  13. Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 187; Fazıl Mikdad, Talebelerin Rehberliği, H. 1405, s.336; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 126.
  14. Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 126.
  15. Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 127.
  16. Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 126 ve 127.
  17. Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 127-130.
  18. Saduk, Sevab el-A'mal, H. 1406, s. 206; Tusi, Tahdhib el-Ahkam, 1407 (H. Kameri), cilt 3, s. 56.
  19. Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 130.
  20. İbn-i Hanbel, Sahabelerin Erdemleri, H. 1403, cilt 1, s. 152, 154 ve 423; Ebu Naim Asbahani, Salih Hillifelerin Erdemleri, H. 1417, s. 39.
  21. Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 129.
  22. Eci-Corcani, Şerh el-Mavakif, 1325 (H. Kameri), cilt 8, sayfa 373; Taftazani, Şerh el-Makassid, 1409 (H. Kameri), cilt 5, s. 246 ve 247.
  23. Bakalânî, Birincinin Hazırlanması, H. 1407, s. 471.
  24. Bakalani, Tahmid el-Avail, 1407 (H. Kameri), s. 474 ve 475.
  25. Bakalânî, Birincinin Hazırlanması, H. 1407, s. 475.
  26. Taftazani, Şerh el-Makassid, 1409 (H. Kameri), cilt 5, s. 291.
  27. Kadı Abdul Cabbar, el-Muğni, 1962-1965, cilt 20, bölüm bir, s. 215; İbn-i Ebi el-Hadid, Şerh Nahc el-Balaghah, 1404 (H. Kameri), cilt 1, sayfa 3, cilt 2, sayfa 296 ve cilt 3, sayfa 328.
  28. Bakınız: Kadı Abdul Cabbar, el-Muğni, 1962-1965, cilt 20, bölüm bir, s. 227-230.
  29. Taftazani, Şerh el-Makassid, 1409 (H. Kameri), cilt 5, s. 247.
  30. Bakınız: Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Usul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 205 ve 206; Homsi Razi, el-Munkiz min el-Taklid, 1412 (H. Kameri), cilt 2, sayfa 286 ve 287; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 122; Rebbani Gülpayegani, Imamate in Islamic Insight, 2017, s. 203-208.
  31. Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Usul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 205; Homsi Razi, el-Munkiz Min el-Taklid, 1412 (H. Kameri), cilt 2, s. 286.
  32. Rebbani Gölpayegani, İslami Anlayışta İmamet, 2017, s. 204.
  33. Muhakkık Hilli, el-Musalik fi Osul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 205; Homsi Razi, el-Munkiz Min el-Taklid, 1412 (H. Kameri), cilt 2, sayfa 286; Behrani, Minar el-Huda, 1405 (H. Kameri), s. 122.
  34. Muhakkık Hilli, el-Musalik fi Osul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 206; Homsi Razi, el-Munkiz Min el-Taklid, 1412 (H. Kameri), cilt 2, s. 287.
  35. Bakınız: Saduk, İnançlar, H. 1414, s. 93; Faydalı, erken makaleler, 1413 (H. Kameri), s. 70 ve 71; Meclisi, Bihar el-Envar, 1403 (H. Kameri), cilt 26, s. 297; Shabar, Hak el-Yakin, H. 1424, s. 149.
  36. Meclisi, Bihar el-Envar, 1403 (H. Kameri), cilt 26, s. 297; Shabar, Hak el-Yakin, H. 1424, s. 149.
  37. Meclisi, Bihar el-Envar, 1403 (H. Kameri), cilt 26, s. 297 ve 298.
  38. Saduk, Ayun Akhbar el-Reza (a.s), 1378 (H. Kameri), cilt 1, sayfa 262, sayfa 22; İmamların (a.s) üstünlüğüne dair rivayetler hakkında bilgi için bkz: Meclisi, Bihar el-Envar, 1403 (H. Kameri), cilt 26, s. 267-319.
  39. Bakınız: Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 211-238; Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 148-165; Rebbani Gölpayegani, Delil ve İmamet Metinleri, 2017, s. 26-48.
  40. Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 211-238.
  41. İbn-i Maysam Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 148-165.
  42. Bakınız: Allame Hilli, Kashf el-Murad, 2003, s. 211-238; Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 148-165; Rebbani Gölpayegani, Delil ve İmamet Metinleri, 2017, s. 26-48.
  43. İbn-i Ebi el-Hadid, Şerh Nahc el-Balaghah, 1404 (H. Kameri), cilt 1, s. 7-9.
  44. Bakınız: Behrani, Dirilişte Kurtuluş, H. 1417, s. 148; Rebbani Gölpayegani, İmamet Metinleri ve Delilleri, 2017, s.21.
  45. Bakınız: Rebbani Gölpayegani, Imamate in Islamic Insight, 2017, s. 1994-200.
  46. Bakınız: Kazi Abdul Cabbar, el-Muğni, 1962-1965, cilt 20, bölüm bir, s. 227-230; Eci-Corcani, Şerh el-Mavakif, 1325 (H. Kameri), cilt 8, sayfa 373; Taftazani, Şerh el-Makassid, 1409 (H. Kameri), cilt 5, s. 246 ve 247.
  47. Rebbani Gölpayegani, Imamate in Islamic Insight, 2017, s. 197 ve 198.
  48. Rebbani Gölpayegani, İslami Anlayışta İmamet, 2017, s.198.
  49. Muhakkık Hilli, el-Musalak fi Usul el-Din, 1414 (H. Kameri), s. 207.
  50. Taftazani, Şerh el-Makassid, 1409 (H. Kameri), cilt 5, s. 247.
  51. Rebbani Gölpayegani, İslami Anlayışta İmamet, 2017, s. 199.
  52. Rebbani Gülpayegani, Imamate in Islamic Insight, 2017, s. 199 ve 200.
  53. "Akıl ve rivayet açısından imamın üstünlüğü", İmam Humeyni Araştırma Enstitüsü Halkla İlişkiler. http://qabas.iki.ac.ir/%D8%A7%D9%81%D8%B6%D9%84%DB%8C%D8%AA-%D8%A7%D9%85%D8%A7%D9%85-%D8%A7%D8%B2-%D9%85%D9%86%D8%B8%D8%B1-%D8%B9%D9%82%D9%84-%D9%88-%D9%86%D9%82%D9%84-%D9%86%D9%88%DB%8C%D8%B3%D9%86%D8%AF%D9%87-%D9%85%D8%AD%D9%85%D8%AF-%D8%AD%D8%B3%DB%8C%D9%86-%D9%81%D8%A7%D8%B1%DB%8C%D8%A7%D8%A8

Bibliyografya

  • İbn-i Ebi el-Hadid, Abdul Hamid İbn-i Hibba Allah, Şerh Nahc el-Balaghah, Muhammed Ebu el-Fadl İbrahim tarafından araştırma ve düzeltme, Kum, *Ayetullah Marashi Okulu, ilk baskı, 1404 (H. Kameri).
  • İbn-i Hanbel, Ahmed İbn-i Hanbel, Sahabelerin Fazileti, Muhammed Muhammed Abbas'ın Koruyucusunun Araştırması, Beyrut, el-Risalah Vakfı, Birinci Baskı, 1403 (H. Kameri).
  • İbn-i Maysam Behrani, Maysam İbn-i Ali, İmam'ın emrinin araştırılmasında Dirilişte Kurtuluş, Kum, İslam Düşünce Derneği, birinci baskı, H. 1417.
  • Ebu Naim Asbahani, Ahmed İbn-i Abdullah, Adil Hillifelerin Erdemleri, Tahikik Saleh İbn-i Muhammed el-Akeel, Medine, Dar el-Buhari, ilk baskı, (H. Kameri) 1417.
  • Eci, Az-Din ve Mirsaid Sharif Corcani, Şerh el-Mavakif, Badruddin Nasani tarafından düzeltildi, Offset Kum, Sharif el-Radi, ilk baskı, 1325 (H. Kameri).
  • Bakalani, Ebu Bekir Muhammed İbn-i Tayyib, Delil Özetlemede İlkinin Hazırlanması, Emad el-Din Ahmad Haidar'ın Araştırması, Lübnan, Kültürel Kitaplar Enstitüsü, Birinci Baskı, MS 1407 (H. Kameri)-1987.
  • Behrani, Şeyh Ali, Minar el-Huda On İki İmamın İmamı (a.s) hakkındaki metinde, Abd el-Zahra Khatib, Beyrut, Dar el-Montazer, 1405 (H. Kameri) tarafından araştırma
  • Taftazani, Sa'ad el-Din, Şerh el-Makassid, Giriş ve Araştırma ve Askıya Alma: Abdul Rahman Amsra, Offset Kum, Sharif el-Radi, ilk baskı, 1409 (H. Kameri).
  • Homsi Razi, Sadid el-Din, Se Remover of Imitation, Kum, İslami Yayıncılık Vakfı, Birinci Baskı, 1412 (H. Kameri).
  • Rebbani Gölpayegani, Ali, Imamate in Islamic Insight, Kum, Kitap Bahçesi, altıncı baskı, 2017.
  • Rebbani Gölpayegani, Ali, Proofs and Texts of Imamate, Kum, Raed, ikinci baskı, 2017.
  • Shabar, Seyyid Abdullah, Hak el-Yakin fi Maarefa Usul el-Din, Kum, Enver el-Huda, ikinci baskı, 1424 (H. Kameri).
  • Saduk, Muhammed İbn-i Ali, İnançlar, Kum, el-Mutamar el-Alami for Sheikh el-Mufid, ikinci baskı, 1414 (H. Kameri).
  • Saduk, Muhammed İbn-i Ali, Amellerin Mükâfatı ve Amellerin Kartalı, Kum, Dar el-Sharif el-Radi, ikinci baskı, 1406 (H. Kameri).
  • Saduk, Muhammed Ibn Ali, Ayun Akhbar el-Reza (a.s), ilk baskı, Tahran, Nashr Cahan, 1378 (H. Kameri).
  • Tusi, Muhammed Ibn Hassan, Tahdhib el-Ahkam, Hassan Musavi Khorsan tarafından araştırma, Tahran, İslami Kitaplar Evi, dördüncü baskı, 1407 (H. Kameri).
  • Allame Hilli, Hassan Ibn Yusuf, Kashf el-Murad fi Şerh Tacrid el-A'tikad Kasm el-Hayat, Cafar Sobhani tarafından araştırma ve yorum, Kum, *İmam Sadık (a.s) Enstitüsü, 2003.
  • Fazıl Mikdad, Mikdad bin Abdullah, Irshad el-Talibeen'den Nahc el-Mustarshiddin'e, Seyyed Mehdi Raca'i tarafından yapılan araştırma, Kum, *Ayetullah Marashi Kütüphanesi, 1405 (H. Kameri).
  • Fazıl Mikdad, Mikdad İbn-i Abdullah, Teolocik Tartışmalarda İlahi Aşk, Şehit Gazi Tebatebai Araştırması, Kum, İslami Propaganda Ofisi, İkinci Baskı, 1422 (H. Kameri).
  • Kazi Abdul Cabbar, Abdul Cabbar bin Ahmad, el-Mughni, monoteizm ve adalet bölümlerinde, George Kanavati tarafından araştırma, Kahire, Mısır, 1962-1965.
  • Meclisi, Muhammed Bakir, Saf İmamların (a.s) haberleri için Bahar el-Envar el-Cama'ah, Beyrut, Dar el-Hayya el-Tarat el-Arabi, ikinci baskı, H. 1403.
  • Meclisi, Muhammed Taki, Ravdat el-Muttakin fi Şerh min Layehdhra el-Fakih, Kum, Kuşanbur İslami Kültür Enstitüsü, ikinci baskı, 1406 (H. Kameri).
  • Muhakkık Hilli, Ca'far İbn-i Hassan, el-Musalak fi Osul el-Din va el-Risalah el-Mata'iyyah, Tahikik Reza Ostadi, Meşhed, İslam Araştırmaları Enstitüsü, ilk baskı, 1414 (H. Kameri).
  • Muzaffer, Muhammed Hussein, Dala'il el-Sadik, Kum, el-Bayt (a.s) Institute, ilk baskı, 1422 (H. Kameri).
  • Mufid, Muhammed İbn-i Muhammed, makalelerin başlangıcı, dinler ve seçimler, Kum, el-Mutamar el-Alami for Sheikh el-Mufid, ilk baskı, 1413 (H. Kameri).