Sahife-i Seccadiye’nin 51. Duası

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
kaynaksız
wikishia sitesinden
Yakarış
Dosya:Hürremşehr Camisi.jpg

Sahife-i Seccadiye’nin 51. duası; İmam Zeynel Abidin’e (a.s) mensup Sahife-i Seccadiye’de yer alan bu dua, 14 pasajdan oluşmaktadır. Temel konusu Allah’a yalvarıp yakarma ve boyun eğme hakkındadır.

Duanın Öğretileri

  • Allah, kul bir şey istemeden ona ihsanda bulunandır.
  • Allah, kötülüklerimizi insanlardan gizlememiş olsaydı, rüsvalardan olurduk.
  • Allah’tan kaçış yoktur.
  • Kul, Allah’ı andığında, Allah ona cevap verir; ancak Allah kulunu andığında, kulu gevşeklik gösterir.
  • Her kim Allah’a tevekkül ederse, Allah ona inayet eder ve her kim O'na sığınırsa, Allah onun hüzün ve kederini giderir.
  • Allah kuluna azap etmek isterse, bunda bir bahis yoktur. Çünkü kul, günahkâr, zalim, gevşektir… Ancak Allah onu bağışlarsa, bu şaşılacak bir şey değildir. Çünkü Allah, merhametlilerin en merhametlisidir.

Şerhler

Bu dua, şu eserlerde şerh edilmiştir:

Farsça Şerhler

  • Hüseyin Ensariyan’ın kaleme aldığı “Diyar-ı Aşikan” kitabının 7. cildinin, 601. sayfasından 609. sayfasına kadar (detaylı bir şekilde şerh edilmiştir).
  • Muhammed Hasan Memduhi Kirmanşahi’nin kaleme aldığı “Şuhut ve Şinaht” kitabının, 4. cilt, 311. sayfası (muhtasar olarak).
  • Muhammed Ali Müderrisi Çahardehi’nin yazdığı “Sahife-i Seccadiye’nin şerhi”.

Arapça Şerhler

  • Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah’ın yazdığı “Afaku’r-Ruh” kitabı.
  • Seyyid Alihan Hüseyni’nin yazdığı “Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin” kitabının 7. cildinin, 331. sayfasından 363. sayfasına kadar.
  • Muhammed Cevad Muğniye’nin yazdığı “Fi Zilali’s-Sahifeti’s-Seccadiye” kitabının 641. sayfasından 647. sayfasına kadar.

Lügat İçerikli Şerhler

Duaların sözlük anlamını açıklayan ve mana eden eserler:

  • Muhammed b. Murtaza Feyzi Kaşani’nin yazdığı “Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye".
  • Muhammed Bakır Şefii Hüseyni’nin yazdığı “Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye”.
  • İzzettin Cezairi’nin yazdığı “Şerh-i Sahife-i Seccadiye” kitabı.

Arapça ve Türkçesi

Duanın Arapçası

وَ كَانَ مِنْ دُعَائِهِ عَلَيْهِ السَّلَامُ فِي التَّضَرُّعِ وَ الِاسْتِكَانَةِ
بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

(۱) إِلَهِي أَحْمَدُكَ وَ أَنْتَ لِلْحَمْدِ أَهْلٌ عَلَى حُسْنِ صَنِيعِكَ إِلَيَّ، وَ سُبُوغِ نَعْمَائِكَ عَلَيَّ، وَ جَزِيلِ عَطَائِكَ عِنْدِي، وَ عَلَى مَا فَضَّلْتَنِي بِهِ مِنْ رَحْمَتِكَ، وَ أَسْبَغْتَ عَلَيَّ مِنْ نِعْمَتِكَ، فَقَدِ اصْطَنَعْتَ عِنْدِي مَا يَعْجِزُ عَنْهُ شُكْرِي. (۲) وَ لَوْ لَا إِحْسَانُكَ إِلَيَّ وَ سُبُوغُ نَعْمَائِكَ عَلَيَّ مَا بَلَغْتُ إِحْرَازَ حَظِّي، وَ لَا إِصْلَاحَ نَفْسِي، وَ لَكِنَّكَ ابْتَدَأْتَنِي بِالْإِحْسَانِ، وَ رَزَقْتَنِي فِي أُمُورِي كُلِّهَا الْكِفَايَةَ، وَ صَرَفْتَ عَنِّي جَهْدَ الْبَلَاءِ، وَ مَنَعْتَ مِنِّي مَحْذُورَ الْقَضَاءِ. (۳) إِلَهِي فَكَمْ مِنْ بَلَاءٍ جَاهِدٍ قَدْ صَرَفْتَ عَنِّي، وَ كَمْ مِنْ نِعْمَةٍ سَابِغَةٍ أَقْرَرْتَ بِهَا عَيْنِي، وَ كَمْ مِنْ صَنِيعَةٍ كَرِيمَةٍ لَكَ عِنْدِي (۴) أَنْتَ الَّذِي أَجَبْتَ عِنْدَ الِاضْطِرَارِ دَعْوَتِي، وَ أَقَلْتَ عِنْدَ الْعِثَارِ زَلَّتِي، وَ أَخَذْتَ لِي مِنَ الْأَعْدَاءِ بِظُلَامَتِي. (۵) إِلَهِي مَا وَجَدْتُكَ بَخِيلًا حِينَ سَأَلْتُكَ، وَ لَا مُنْقَبِضاً حِينَ أَرَدْتُكَ، بَلْ وَجَدْتُكَ لِدُعَائِي سَامِعاً، وَ لِمَطَالِبِي مُعْطِياً، وَ وَجَدْتُ نُعْمَاكَ عَلَيَّ سَابِغَةً فِي كُلِّ شَأْنٍ مِنْ شَأْنِي وَ كُلِّ زَمَانٍ مِنْ زَمَانِي، فَأَنْتَ عِنْدِي مَحْمُودٌ، وَ صَنِيعُكَ لَدَيَّ مَبْرُورٌ. (۶) تَحْمَدُكَ نَفْسِي وَ لِسَانِي وَ عَقْلِي، حَمْداً يَبْلُغُ الْوَفَاءَ وَ حَقِيقَةَ الشُّكْرِ، حَمْداً يَكُونُ مَبْلَغَ رِضَاكَ عَنِّي، فَنَجِّنِي مِنْ سُخْطِكَ. (۷) يَا كَهْفِي حِينَ تُعْيِينِي الْمَذَاهِبُ وَ يَا مُقِيلِي عَثْرَتِي، فَلَوْ لَا سَتْرُكَ عَوْرَتِي لَكُنْتُ مِنَ الْمَفْضُوحِينَ، وَ يَا مُؤَيِّدِي بِالنَّصْرِ، فَلَوْ لَا نَصْرُكَ إِيَّايَ لَكُنْتُ مِنَ الْمَغْلُوبِينَ، وَ يَا مَنْ وَضَعَتْ لَهُ الْمُلُوكُ نِيرَ الْمَذَلَّةِ عَلَى أَعْنَاقِهَا، فَهُمْ مِنْ سَطَوَاتِهِ خَائِفُونَ، وَ يَا أَهْلَ التَّقْوَى، وَ يَا مَنْ‏ «لَهُ الْأَسْماءُ الْحُسْنى»‏، أَسْأَلُكَ أَنْ تَعْفُوَ عَنِّي، وَ تَغْفِرَ لِي فَلَسْتُ بَرِيئاً فَأَعْتَذِرَ، وَ لَا بِذِي قُوَّةٍ فَأَنْتَصِرَ، وَ لَا مَفَرَّ لِي فَأَفِرَّ. (۸) وَ أَسْتَقِيلُكَ عَثَرَاتِي، وَ أَتَنَصَّلُ إِلَيْكَ مِنْ ذُنُوبِيَ الَّتِي قَدْ أَوْبَقَتْنِي، وَ أَحَاطَتْ بِي فَأَهْلَكَتْنِي، مِنْهَا فَرَرْتُ إِلَيْكَ- رَبِّ- تَائِباً فَتُبْ عَلَيَّ، مُتَعَوِّذاً فَأَعِذْنِي، مُسْتَجِيراً فَلَا تَخْذُلْنِي، سَائِلًا فَلَا تَحْرِمْنِي مُعْتَصِماً فَلَا تُسْلِمْنِي، دَاعِياً فَلَا تَرُدَّنِي خَائِباً. (۹) دَعَوْتُكَ- يَا رَبِّ- مِسْكِيناً، مُسْتَكِيناً، مُشْفِقاً، خَائِفاً، وَجِلًا، فَقِيراً، مُضْطَرّاً إِلَيْكَ. (۱۰) أَشْكُو إِلَيْكَ يَا إِلَهِي ضَعْفَ نَفْسِي عَنِ الْمُسَارَعَةِ فِيمَا وَعَدْتَهُ أَوْلِيَاءَكَ، وَ الْمُجَانَبَةِ عَمَّا حَذَّرْتَهُ أَعْدَاءَكَ، وَ كَثْرَةَ هُمُومِي، وَ وَسْوَسَةَ نَفْسِي. (۱۱) إِلَهِي لَمْ تَفْضَحْنِي بِسَرِيرَتِي، وَ لَمْ تُهْلِكْنِي بِجَرِيرَتِي، أَدْعُوكَ فَتُجِيبُنِي وَ إِنْ كُنْتُ بَطِيئاً حِينَ تَدْعُونِي، وَ أَسْأَلُكَ كُلَّمَا شِئْتُ مِنْ حَوَائِجِي، وَ حَيْثُ مَا كُنْتُ وَضَعْتُ عِنْدَكَ سِرِّي، فَلَا أَدْعُو سِوَاكَ، وَ لَا أَرْجُو غَيْرَكَ (۱۲) لَبَّيْكَ لَبَّيْكَ، تَسْمَعُ مَنْ شَكَا إِلَيْكَ، وَ تَلْقَى مَنْ تَوَكَّلَ عَلَيْكَ، وَ تُخَلِّصُ مَنِ اعْتَصَمَ بِكَ، وَ تُفَرِّجُ عَمَّنْ لَاذَ بِكَ. (۱۳) إِلَهِي فَلَا تَحْرِمْنِي خَيْرَ الْآخِرَةِ وَ الْأُولَى لِقِلَّةِ شُكْرِي، وَ اغْفِرْ لِي مَا تَعْلَمُ مِنْ ذُنُوبِي. (۱۴) إِنْ تُعَذِّبْ فَأَنَا الظَّالِمُ الْمُفَرِّطُ الْمُضَيِّعُ الْآثِمُ الْمُقَصِّرُ الْمُضَجِّعُ الْمُغْفِلُ حَظَّ نَفْسِي، وَ إِنْ تَغْفِرْ فَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ.


Duanın Türkçe Anlamı

Allah’a Yalvarıp Yakarma ve Boyun Eğme Hakkındaki Duası
“Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla

Allahım! Bana olan ihsanının güzelliği, nimetlerinin bolluğu, bağışlarının çokluğu karşısında ve benden esirgemediğin rahmetin, bana tamamladığın nimetin için sana hamd ederim. Çünkü sen, hamde layıksın. Gerçekten de bana, şükründen âciz olduğum nimetler vermişsin. Eğer senin ihsanın ve bol nimetlerin olmasaydı, nasibimi elde edemez ve kendimi düzeltemezdim. Ne var ki ben istemeden sen ihsanda bulundun; tüm işlerde bana yeterlilik verdin; tahammülü zor belaları benden uzaklaştırdın ve sakınılan kaderi başıma getirmedin.

Allahım! Nice zor belaları benden uzaklaştırdın; nice bol nimetlerle gözümü aydınlattın ve bana nice büyük iyilikler ettin. Çaresiz kaldığımda çağrıma icabet ettin; ayağım sürçtüğünde hatamdan geçtin ve düşmanlardan hakkımı aldın.

Allahım! Senden bir şey istediğimde, seni cimri bulmadım; seni irade ettiğimde, seni çekingen görmedim. Tam tersine seni, duamı işitici ve istediklerimi verici olarak buldum. Her halimde ve her anımda nimetlerini bol buldum. Şu halde sen, benim yanımda övülmüş birisin; ihsanın da pek makbul ve pek güzeldir.

Canım, dilim ve aklım, hamdin hakkını ödeyecek, şükrün hakikatine ulaşacak, seni benden son derece razı edecek bir hamd ile sana hamd etmektedir. Şu halde beni gazabından kurtar.

Ey farklı görüşler beni yorgun düşürdüğü zaman sığınacak kalem! Ey hatamdam geçen (şefkatli Rabbim)! Eğer ayıplarımı örtmeseydin, rezil olurdum. Ey yardımıyla beni destekleyen! Eğer senin yardımın olmasaydı, yenik düşerdim. Ey padişahların, kendisi için boyunlarına zillet boyunduruğu koyduğu ve galebesinden korktuğu kimse! Ey takva ehli ve ey güzel isimler sahibi! Senden, beni affetmeni ve beni bağışlamanı istiyorum. Zira ne suçum için bir mazeret gösterebilirim; ne galip olacak güce sahibim ve ne de kaçacak bir yerim var. Senden hatalarımdan geçmeni, beni mahveden ve beni kuşatıp helak eden günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Rabbim! O günahlardan tövbe ederek, sana kaçmış bulunuyorum. O halde tövbemi kabul buyur. Onlardan sana sığınıyorum; sığınma talebimi kabul et. Senden yardım istiyorum; beni yardımsız bırakma. Rahmetini dileniyorum; esirgeme benden. İpine sarılmışım; beni başkasına teslim etme. Seni çağırıyorum; beni eli boş geri çevirme.

Rabbim! Miskin, düşkün, korkan, yoksul ve çaresiz biri olarak seni çağırıyorum.

Allahım! Dostlarına vaad ettiğin şeylere doğru koşmadaki zaafımı, düşmanlarını korkuttuğun şeylerden kaçınmadaki güçsüzlüğümü, üzüntülerimin çokluğunu ve tutkularımın dürtüsünü sana şikâyet ediyorum.

Allahım! Batınımın kötülüğünden dolayı beni rüsvay etmedin ve günahlarımdan dolayı beni helak etmedin. Sen, beni çağırdığında ağır davranmama rağmen, ben seni çağırdığımda hemen icabet ediyorsun. Dilediğim zaman ihtiyaçlarımı senden isteyebiliyorum. Nerede olursam olayım, sırrımı sana açabiliyorum. Bu yüzden senden başkasını çağırmam ve senden başkasına ümit bağlamam. Lebbeyke lebbeyk! (Davetine icabet ettim, emrindeyim!) Sana şikâyette bulunanı duyarsın; sana güvenene yetersin; ipine sarılanı kurtarırsın ve sana sığınanın üzüntüsünü giderirsin.

Allahım! Şu halde şükrümün azlığından dolayı beni ahiret ve dünya hayrından mahrum etme ve bildiğin günahlarımı bağışla. Eğer bana azap etsen, (bunu haketmişim; çünkü) ben, ömrünü zayi eden, günahkâr, suçlu, ihmalkâr, nasibinden gaflet eden bir zalimim. Bağışlarsan da sen, merhamet edenlerin en merhametlisisin.

Kaynakça

Bibliyografi

  • Ensariyan, Hüseyin, Diyar-ı Aşikan, Tefsir-i Cami-i Sahife-i Seccadiye, ikinci baskı, Tahran, Peyam-ı Azadi baskısı, 1373 h.ş.
  • Cezairi, İzzettin, Şerh-i Sahife-i Seccadiye, Beyrut, Daru’t-Taarif lil-Matbuaat, 1402 h.k.
  • Hüseyni Medeni, Seyyid Alihan, Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin, Kum, Müessese en-Neşri İslami, 1409 h.k.
  • Heleci, Muhammed Taki, Esrar-ı Hamuşan, Kum, Pertov-u Horşit yayınları, 1383 h.ş.
  • Şefii Hüseyni, Muhammed Bakır, Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye, Meşhed, Tasua, 1420 h.k.
  • Fazlullah, Seyyid Muhammed Hüseyin, Afaku’r-Ruh, c. 2, Beyrut, Daru’l Malik, 1420 h.k.
  • Fehri, Seyyid Ahmed, Şerh ve Tercüme-i Sahife-i Seccadiye, Tahran, Usve yayınları.
  • Feyzi Kaşani, Muhammed b. Murtaza, Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye, Tahran, Müessese el-Buhus ve’t-Tahkikati’s-Sikafiyet, 1407 h.k.
  • Muğniye, Muhammed Cevad, Fi Zilali’s-Sahife-i Seccadiye, dördüncü baskı, Kum, Daru’l Kitab-ı İslami, 1428 h.k.
  • Memduhi Kirmanşahi, Hasan, Şuhut ve Şinaht, Tercüme ve Şerh-i Sahife-i Saccadiye, Ayetullah Cevadi Amuli’nin mukaddimesi ile, ikinci baskı, Kum, Bostan-ı Kitap, 1385 h.ş.


Dış Bağlantılar