Mekarimu’l-Ahlak Duası

Öncelik: b, kalite: c
linksiz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
Yakarış
Dosya:Hürremşehr Camisi.jpg

Mekarimu’l Ahlak Duası (Arapça: دعاء مكارم الأخلاق), İmam Seccad Zeynel Abidin’in (a.s) ünlü dualarından biri ve Sahife-i Seccadiye’nin yirminci duasıdır. Bu dua taşıdığı içerik ve yüce içeriği, terbiye ve eğitim boyutları, arif ve salikler için seyr-i suluk yolu olmasından dolayı araştırmacı ve dua inceleyicileri tarafından çok önemli bir yere sahiptir. Bu dua için çok sayıda açıklama ve yorumlar yazılmıştır. Duanın bu denli incelenmesinin nedeni, çeşitli yönlerinin olması, toplumsal yaşam, telkin ve bireyin yaşamında uygulamaya önem vermesi gereken noktaları barındırmasından dolayıdır.

Dua, 22 bölümden oluşmaktadır. Her bölüme Hz. Muhammed ve Al-ine salat ve selamla başlanmakta ve her biri güzel ahlakın bir şubesi olan isteklere değinilmektedir.

İsminin “Mekarimu’l Ahlak” Konulması

Bu isim İmam Seccad’ın (a.s) dilinden çıkmış ve buna ek olarak, çok sayıda marifet –daha çok ahlak içeriklidir- konusu açıklanmıştır. Bu sebeple bu duayı “Ahlaki Keremler” olarak adlandırmışlardır.

Mekarimu’l Ahlak Duasının Önemi

Bu dua, eskiden beri dua araştırmacıları tarafından üzerinde önemle durulmuş ve birçok ulema tarafından hakkında açıklamalar yazılmıştır. Bu duaya bu kadar çok önem verilmesinin iki nedeni vardır:

Duanın Özellikleri

  • Metinlere salavatla başlanmıştır;
  • Bu duada iman seyrinden, kemal ve yakine, en üstün niyetler ve ameller, seyr-i suluk yolları beyan edilmiştir.

Bazı Metinlerin Tekrar Edilmesinin Nedeni

Bu dua, Peygamber ve Ehlibeytine salavatla başlamıştır. Bu duada Peygamber ve âl-ine 20 kez salavat tekrar edilmiş ve her bölümünde salavattan sonra yeni ve önemli bir istekte bulunulmuştur. Bu salavatların tekrar edilmesinin nedeni: Birincisi, metin ve bölümlerin belli olması; ikincisi, yeni ve önemli bir talepte bulunmaktır. Gerçekte duanın kabul olması için dua içinde duadır; Üçüncüsü, rivayette işaret edildiği üzere, iki salavat arasında edilen dualar geri çevrilmez. Yani duaların kabulü için izlenen güzel bir metottur.

Mekarim Duasının Dünya Görüşü

Bu duada yer alan istekler, gerçekte itikadı öğreti temeliyle dünyaya genel ve nasıl bakılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Dini bakış açısından kaynaklı bazı mevzular şunlardır:

  • Bu dünyanın amaçlı olduğu nazarda tutularak, bizlerin de bu amaçlı dünyada boşuna yaratılmadığımız vurgulanmıştır: وَ اسْتَفْرِغْ أَیامِی فِیمَا خَلَقْتَنِی لَهُ
  • Başkalarının mal ve mevkiine göz dikmemek ve tamah etmemek: وَ لاَ تَفْتِنِّی بِالنَّظَرِ
  • Dua ve ibadette mağrur olmamak: وَ لاَ تُفْسِدْ عِبَادَتِی بِالْعُجْبِ
  • Yaşantımızın ilahî ve Hz. Hakk’ın kemali sıfatları yolunda olma aslını telkin etmek: وَ عَمِّرْنِی مَا کانَ عُمُرِی بِذْلَةً فِی طَاعَتِک

Mekarim Duasındaki Sosyal Türler

Sosyal dualar iki yönlüdür. Bir yönden bireyin topluma ve diğer yönden toplumun bireye olan yönüdür. Sırf yakarış ve âşıkça münacatlar, bolca istiğfar, Allah’a yakınlık ve kalbin arınmasını talep eden duaların aksine, bazı dualar, tekrar ve telkinle toplumda gelişim ve değerlerin oluşmasını takip etmektedir. Bu duanın neredeyse yarısı da bu yönle ilintilidir. Dualarda sosyal yaşam yönlerine yer verilmesinin nedeni, İslam’ın yaşam dini olduğundandır. Nefis tezkiyesi ve batının temizlenmesi gerçekte bireyin dışarıya ve başka insanlarla irtibatıyla ilintilidir. Bundan dolayı, insan yaşantısının hiçbir yanı, insanın ruhsal hayatından ayrı değildir.[1]

Duanın İçeriği

Bu duada Allah’tan istenen talepler, birey ve toplumun ahlak ekseninde dönmektedir.

Bireysel Ahlak Konuları

  • Kamil iman: وَبَلِّغْ بِایمانی اَکمَلَ الْایمانِ
  • En üstün amel: و بِعَمَلی اِلی اَحْسَنِ الْاَعْمالِ
  • Niyetin tekmil edilmesi: وَانْتَهِ بِنِیتی اِلی اَحْسَنِ النِّیاتِ
  • Rızık genişliği: وَ اَوْسِعْ عَلَی فی رِزْقِک
  • Şartlı uzun ömür talebinde bulunmak: وَ عَمِّرْنی ما کانَ عُمْری بِذْلَةً فی طاعَتِک،فَاِذا کانَ عُمْری مَرْتَعاً لِلشَّیطانِ فَاقْبِضْنی اِلَیک قَبْلَ اَنْ یسْبِقَ مَقْتُک اِلَی، اَوْیسْتَحْکمَ غَضَبُک عَلَی
  • Beğenilmeyen özelliklerin ıslah edilmesi: اَللَّهُمَّ لاتَدَعْ خَصْلَةً تُعابُ مِنّی اِلاّ اَصْلَحْتَها، وَلاعآئِبَةً اُوَنَّبُ بِها اِلاّ حَسَّنْتَها، وَلا اُکرُومَةً فِی ناقِصَةً اِلاّ اَتْمَمْتَها
  • Yaşlılıkta rızık isteğinde bulunmak: وَاجْعَلْ اَوْسَعَ رِزْقِک عَلَی اِذا کبِرْتُ
  • Liyakat ve mali genişlik isteğinde bulunmak: وَ مَتِّعْنی بِالْاِقْتِصادِ، وَاجْعَلْنی مِنْ اَهْلِ السَّدادِ، وَ مِنْ اَدِلَّةِ الرَّشادِ، وَ مِنْ صالِحِ الْعِبادِ، وَارْزُقْنی فَوْزَ الْمَعادِ، وَ سَلامَةَ الْمِرْصادِ
  • İlahi afla ömrünün sona erme talebinde bulunmak: اَللَّهُمَّ اخْتِمْ بِعَفْوِک اَجَلی، وَ حَقِّقْ فی رَجآءِ رَحْمَتِک اَمَلی، وَ سَهِّلْ اِلی بُلُوغِ رِضاک سُبُلی، وَ حَسِّنْ فی جَمیعِ اَحْوالی عَمَلی
  • Tüm vakitlerde Allah’ı anmak: وَ نَبِّهْنی لِذِکرِک فی اَوْقاتِ الْغَفْلَةِ
  • Azaptan korunma isteğinde bulunmak: وَ قِنی بِرَحْمَتِک عَذابَ النَّارِ

Sosyal Ahlak Konuları

  • Haset ve kıskançlığın sevgiye dönüşmesini istemek: وَ مِنْ حَسَدِ أَهْلِ الْبَغْی الْمَوَدَّةَ
  • Başkalarının ayıbını araştırmaktan vazgeçmek ve kendi ayıplarını gidermeye çalışmak: وَ تَرْک التَّعْییرِ
  • Güç ve üstünlüğün nefyedilmesi ve başkalarının haklarına tecavüz etmemek: وَ لاَ أَطْغَینَّ وَ مِنْ عِنْدِک وُجْدِی
  • Genel ve Sosyal ahlak kurallarına uymak: وَ مَا أَجْرَی عَلَی لِسَانِی مِنْ لَفْظَةِ فُحْشٍ أَوْ هُجْرٍ أَوْ شَتْمِ عِرْضٍ أَوْ شَهَادَةِ بَاطِلٍ أَوِ اغْتِیابِ مُؤْمِنٍ غَائِبٍ أَوْ سَبِّ حَاضِرٍ وَ مَا أَشْبَهَ ذَلِک
  • İsraftan uzak durmak: وَ امْنَعْنِی مِنَ السَّرَفِ
  • Kötülüğe iyilikle karşılık vermek: وَ سَدِّدْنِی لِأَنْ أُعَارِضَ مَنْ غَشَّنِی بِالنُّصْحِ
  • Sorumluluk taşımak ve doğru yöneticilik: وَ سُمْنِی حُسْنَ الْوِلاَیةِ
  • Yakın düşmanların dostluğa dönüştürülmesi: وَ مِنْ عَدَاوَةِ الْأَدْنَینَ الْوَلاَیةَ
  • Başkalarının kendisine karşı kötü düşüncelerini ve güvensizliğini gidermek: وَ مِنْ ظِنَّةِ أَهْلِ الصَّلاَحِ الثِّقَةَ
  • Kurnazların aldatmacasının bertaraf edilmesini istemek: وَ أَبْدِلْنِی مِنْ بِغْضَةِ أَهْلِ الشَّنَآنِ الْمَحَبَّةَ
  • Başkalarıyla işbirliği ve topluma hizmet: وَ مِنْ رَدِّ الْمُلاَبِسِینَ کرَمَ الْعِشْرَةِ
  • Başkalarıyla iyi geçinmek ve iyi davranış: وَ أَجْزِی مَنْ هَجَرَنِی بِالْبِرِّ
  • İnsanların haysiyet ve onuruna önem vermek: وَ اکفِنِی مَئُونَةَ مَعَرَّةِ الْعِبَادِ
  • Model ve örnek olmak ve adaletin yaygınlaşması için yön bulmak: وَ حَلِّنِی بِحِلْیةِ الصَّالِحِینَ
  • Huzur ortamı hazırlamak ve şiddete karşı mücadele etmek: وَ إِطْفَاءِ النَّائِرَةِ و وَ إِصْلاَحِ ذَاتِ الْبَینِ
  • İyiliklerde yarışmaya önem verilmesi: وَ السَّبْقِ إِلَی الْفَضِیلَةِ وَ إِیثَارِ التَّفَضُّلِ
  • Zulüm ve sitemden kaçınmak: وَ لاَ أَظْلِمَنَّ وَ أَنْتَ الْقَادِرُ عَلَی الْقَبْضِ مِنِّی
  • Sorumluluk taşımak ve iyi yöneticilik yapmak: وَ سُمْنِی حُسْنَ الْوِلاَیةِ
  • Başkalarının ayıbını araştırmaktan kaçınmayı istemek: و اکفنی موونة معرة العباد
  • Zarar ve ziyan faktörlerinin defedilmesi: و ادرأ عنی بلطفک
  • Yersiz ihsanlardan kaçınmak: و الافضال علی غیر المستحق
  • Zalim karşısında güçlü bir bilek ve etkileyici bir dil isteğinde bulunmak: و اجعلنی یداً علی مَن ظلمنی و لساناً علی مَن عاندنی
  • Para ve servet hırsından uzak durmak: و لا تفتنی بالنظر
  • İnsanların hidayeti için konuşmak ve üstün yolu kat etmek: انطقنی بالهدی
  • Hoşgörülü insanların dostluğunun gerçekliği: و من حب المدارین تصحیح المقة

Duanın Açıklamaları

  • Şeyh Muhammed Cevad b. Şeyh Muhammed Şuşteri’nin yazdığı “Şerafetu’l A’mal fi Şerh-i Dua-i Mekarimi’l Ahlak mine’s-Sahifeti’s-Seccadiye.”
  • Yazarı bilinmeyen biri tarafından yazılan “Şerh*i Dua-i Mekarim mine’s-Sahifeti’s-Seccadiye” kitabı.
  • Muhammed Taki Felsefi’nin “Şerh-i Dua-i Mekarimu’l Ahlak” kitabı, Defter-i Neşr-i Ferhengi İslami, 1370.
  • Ayetullah Muhammed Taki Misbah Yezdi’nin yazdığı “Şerh-i Dua-i Mekarimu’l Ahlak” kitabı.

Yukarıdaki açıklamalara ek olarak, Sahife-i Seccadiye’nin bütününe yazılan açıklamaları da Mekarimu’l Ahlak Duasının açıklamalarından saymak mümkündür:

  • Hüseyin Ensariyan’ın kaleme aldığı “Diyar-ı Aşikan/Âşıklar Diyarı” kitabının 6. cildinin, 173. Sayfasından 351. sayfasına kadar (detaylı bir şekilde açıklamıştır).
  • Muhammed Hasan Memduhi Kirmanşahi’nin kaleme aldığı “Şuhut ve Şinaht” kitabının, 2. Cilt, 207. Sayfası (kısaca).
  • Muhammed bin Süleyman Tenkabani’nin yazdığı “Şerh Sahife-i Seccadiye.”

Mekarimu’l Ahlak Duası'nın Metni

Duanın Arapçası

بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَ کانَ مِنْ دُعَائِهِ علیه‌السلام فِی مَکارِمِ الْأَخْلَاقِ وَ مَرْضِی الْأَفْعَالِ

(۱) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ بَلِّغْ بِإِیمَانِی أَکمَلَ الْإِیمَانِ، وَ اجْعَلْ یقِینِی أَفْضَلَ الْیقِینِ، وَ انْتَهِ بِنِیتِی إِلَی أَحْسَنِ النِّیاتِ، وَ بِعَمَلِی إِلَی أَحْسَنِ الْأَعْمَالِ. (۲) اللَّهُمَّ وَفِّرْ بِلُطْفِک نِیتِی، وَ صَحِّحْ بِمَا عِنْدَک یقِینِی، وَ اسْتَصْلِحْ بِقُدْرَتِک مَا فَسَدَ مِنِّی.

(۳) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اکفِنِی مَا یشْغَلُنِی الِاهْتِمَامُ بِهِ، وَ اسْتَعْمِلْنِی بِمَا تَسْأَلُنِی غَداً عَنْهُ، وَ اسْتَفْرِغْ أَیامِی فِیمَا خَلَقْتَنِی لَهُ، وَ أَغْنِنِی وَ أَوْسِعْ عَلَی فِی رِزْقِک، وَ لَا تَفْتِنِّی بِالنَّظَرِ، وَ أَعِزَّنِی وَ لَا تَبْتَلِینِّی بِالْکبْرِ، وَ عَبِّدْنِی لَک وَ لَا تُفْسِدْ عِبَادَتِی بِالْعُجْبِ، وَ أَجْرِ لِلنَّاسِ عَلَی یدِی الْخَیرَ وَ لَا تَمْحَقْهُ بِالْمَنِّ، وَ هَبْ لِی مَعَالِی الْأَخْلَاقِ، وَ اعْصِمْنِی مِنَ الْفَخْرِ.

(۴) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ لَا تَرْفَعْنِی فِی النَّاسِ دَرَجَةً إِلَّا حَطَطْتَنِی عِنْدَ نَفْسِی مِثْلَهَا، وَ لَا تُحْدِثْ لِی عِزّاً ظَاهِراً إِلَّا أَحْدَثْتَ لِی ذِلَّةً بَاطِنَةً عِنْدَ نَفْسِی بِقَدَرِهَا.

(۵) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ، وَ مَتِّعْنِی بِهُدًی صَالِحٍ لَا أَسْتَبْدِلُ بِهِ، وَ طَرِیقَةِ حَقٍّ لَا أَزِیغُ عَنْهَا، وَ نِیةِ رُشْدٍ لَا أَشُک فِیهَا، وَ عَمِّرْنِی مَا کانَ عُمُرِی بِذْلَةً فِی طَاعَتِک، فَإِذَا کانَ عُمُرِی مَرْتَعاً لِلشَّیطَانِ فَاقْبِضْنِی إِلَیک قَبْلَ أَنْ یسْبِقَ مَقْتُک إِلَی، أَوْ یسْتَحْکمَ غَضَبُک عَلَی. (۶) اللَّهُمَّ لَا تَدَعْ خَصْلَةً تُعَابُ مِنِّی إِلَّا أَصْلَحْتَهَا، وَ لَا عَائِبَةً أُوَنَّبُ بِهَا إِلَّا حَسَّنْتَهَا، وَ لَا أُکرُومَةً فِی نَاقِصَةً إِلَّا أَتْمَمْتَهَا.

(۷) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ، وَ أَبْدِلْنِی مِنْ بِغْضَةِ أَهْلِ الشَّنَآنِ الْمَحَبَّةَ، وَ مِنْ حَسَدِ أَهْلِ الْبَغْی الْمَوَدَّةَ، وَ مِنْ ظِنَّةِ أَهْلِ الصَّلَاحِ الثِّقَةَ، وَ مِنْ عَدَاوَةِ الْأَدْنَینَ الْوَلَایةَ، وَ مِنْ عُقُوقِ ذَوِی الْأَرْحَامِ الْمَبَرَّةَ، وَ مِنْ خِذْلَانِ الْأَقْرَبِینَ النُّصْرَةَ، وَ مِنْ حُبِّ الْمُدَارِینَ تَصْحِیحَ الْمِقَةِ، وَ مِنْ رَدِّ الْمُلَابِسِینَ کرَمَ الْعِشْرَةِ، وَ مِنْ مَرَارَةِ خَوْفِ الظَّالِمِینَ حَلَاوَةَ الْأَمَنَةِ.

(۸) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اجْعَلْ لِی یداً عَلَی مَنْ ظَلَمَنِی، وَ لِسَاناً عَلَی مَنْ خَاصَمَنِی، وَ ظَفَراً بِمَنْ عَانَدَنِی، وَ هَبْ لِی مَکراً عَلَی مَنْ کایدَنِی، وَ قُدْرَةً عَلَی مَنِ اضْطَهَدَنِی، وَ تَکذِیباً لِمَنْ قَصَبَنِی، وَ سَلَامَةً مِمَّنْ تَوَعَّدَنِی، وَ وَفِّقْنِی لِطَاعَةِ مَنْ سَدَّدَنِی، وَ مُتَابَعَةِ مَنْ أَرْشَدَنِی.

(۹) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ سَدِّدْنِی لِأَنْ أُعَارِضَ مَنْ غَشَّنِی بِالنُّصْحِ، وَ أَجْزِی مَنْ هَجَرَنِی بِالْبِرِّ، وَ أُثِیبَ مَنْ حَرَمَنِی بِالْبَذْلِ، وَ أُکافِی مَنْ قَطَعَنِی بِالصِّلَةِ، وَ أُخَالِفَ مَنِ اغْتَابَنِی إِلَی حُسْنِ الذِّکرِ، وَ أَنْ أَشْکرَ الْحَسَنَةَ، وَ أُغْضِی عَنِ السَّیئَةِ.

(۱۰) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ حَلِّنِی بِحِلْیةِ الصَّالِحِینَ، وَ أَلْبِسْنِی زِینَةَ الْمُتَّقِینَ، فِی بَسْطِ الْعَدْلِ، وَ کظْمِ الغَیظِ، وَ إِطْفَاءِ النَّائِرَةِ، وَ ضَمِّ أَهْلِ الْفُرْقَةِ، وَ إِصْلَاحِ ذَاتِ الْبَینِ، وَ إِفْشَاءِ الْعَارِفَةِ، وَ سَتْرِ الْعَائِبَةِ، وَ لِینِ الْعَرِیکةِ، وَ خَفْضِ الْجَنَاحِ، وَ حُسْنِ السِّیرَةِ، وَ سُکونِ الرِّیحِ، وَ طِیبِ الْمُخَالَقَةِ، وَ السَّبْقِ إِلَی الْفَضِیلَةِ، وَ إِیثَارِ التَّفَضُّلِ، وَ تَرْک التَّعْییرِ، وَ الْإِفْضَالِ عَلَی غَیرِ الْمُسْتَحِقِّ، وَ الْقَوْلِ بِالْحَقِّ وَ إِنْ عَزَّ، وَ اسْتِقْلَالِ الْخَیرِ وَ إِنْ کثُرَ مِنْ قَوْلِی وَ فِعْلِی، وَ اسْتِکثَارِ الشَّرِّ وَ إِنْ قَلَّ مِنْ قَوْلِی وَ فِعْلِی، وَ أَکمِلْ ذَلِک لِی بِدَوَامِ الطَّاعَةِ، وَ لُزُومِ الْجَمَاعَةِ، وَ رَفْضِ أَهْلِ الْبِدَعِ، وَ مُسْتَعْمِلِ الرَّأْی الْمُخْتَرَعِ.

(۱۱) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اجْعَلْ أَوْسَعَ رِزْقِک عَلَی إِذَا کبِرْتُ، وَ أَقْوَی قُوَّتِک فِی إِذَا نَصِبْتُ، وَ لَا تَبْتَلِینِّی بِالْکسَلِ عَنْ عِبَادَتِک، وَ لَا الْعَمَی عَنْ سَبِیلِک، وَ لَا بِالتَّعَرُّضِ لِخِلَافِ مَحَبَّتِک، وَ لَا مُجَامَعَةِ مَنْ تَفَرَّقَ عَنْک، وَ لَا مُفَارَقَةِ مَنِ اجْتَمَعَ إِلَیک. (۱۲) اللَّهُمَّ اجْعَلْنِی أَصُولُ بِک عِنْدَ الضَّرُورَةِ، وَ أَسْأَلُک عِنْدَ الْحَاجَةِ، وَ أَتَضَرَّعُ إِلَیک عِنْدَ الْمَسْکنَةِ، وَ لَا تَفْتِنِّی بِالاسْتِعَانَةِ بِغَیرِک إِذَا اضْطُرِرْتُ، وَ لَا بِالْخُضُوعِ لِسُؤَالِ غَیرِک إِذَا افْتَقَرْتُ، وَ لَا بِالتَّضَرُّعِ إِلَی مَنْ دُونَک إِذَا رَهِبْتُ، فَأَسْتَحِقَّ بِذَلِک خِذْلَانَک وَ مَنْعَک وَ إِعْرَاضَک، یا أَرْحَمَ الرَّاحِمِینَ. (۱۳) اللَّهُمَّ اجْعَلْ مَا یلْقِی الشَّیطَانُ فِی رُوعِی مِنَ التَّمَنِّی وَ التَّظَنِّی وَ الْحَسَدِ ذِکراً لِعَظَمَتِک، وَ تَفَکراً فِی قُدْرَتِک، وَ تَدْبِیراً عَلَی عَدُوِّک، وَ مَا أَجْرَی عَلَی لِسَانِی مِنْ لَفْظَةِ فُحْشٍ أَوْ هُجْرٍ أَوْ شَتْمِ عِرْضٍ أَوْ شَهَادَةِ بَاطِلٍ أَوِ اغْتِیابِ مُؤْمِنٍ غَائِبٍ أَوْ سَبِّ حَاضِرٍ وَ مَا أَشْبَهَ ذَلِک نُطْقاً بِالْحَمْدِ لَک، وَ إِغْرَاقاً فِی الثَّنَاءِ عَلَیک، وَ ذَهَاباً فِی تَمْجِیدِک، وَ شُکراً لِنِعْمَتِک، وَ اعْتِرَافاً بِإِحْسَانِک، وَ إِحْصَاءً لِمِنَنِک.

(۱۴) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ لَا أُظْلَمَنَّ وَ أَنْتَ مُطِیقٌ لِلدَّفْعِ عَنِّی، وَ لَا أَظْلِمَنَّ وَ أَنْتَ الْقَادِرُ عَلَی الْقَبْضِ مِنِّی، وَ لَا أَضِلَّنَّ وَ قَدْ أَمْکنَتْک هِدَایتِی، وَ لَا أَفْتَقِرَنَّ وَ مِنْ عِنْدِک وُسْعِی، وَ لَا أَطْغَینَّ وَ مِنْ عِنْدِک وُجْدِی. (۱۵) اللَّهُمَّ إِلَی مَغْفِرَتِک وَفَدْتُ، وَ إِلَی عَفْوِک قَصَدْتُ، وَ إِلَی تَجَاوُزِک اشْتَقْتُ، وَ بِفَضْلِک وَثِقْتُ، وَ لَیسَ عِنْدِی مَا یوجِبُ لِی مَغْفِرَتَک، وَ لَا فِی عَمَلِی مَا أَسْتَحِقُّ بِهِ عَفْوَک، وَ مَا لِی بَعْدَ أَنْ حَکمْتُ عَلَی نَفْسِی إِلَّا فَضْلُک، فَصَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ تَفَضَّلْ عَلَی. (۱۶) اللَّهُمَّ وَ أَنْطِقْنِی بِالْهُدَی، وَ أَلْهِمْنِی التَّقْوَی، وَ وَفِّقْنِی لِلَّتِی هِی أَزْکی، وَ اسْتَعْمِلْنِی بِمَا هُوَ أَرْضَی. (۱۷) اللَّهُمَّ اسْلُک بی‌الطَّرِیقَةَ الْمُثْلَی، وَ اجْعَلْنِی عَلَی مِلَّتِک أَمُوتُ وَ أَحْیا.

(۱۸) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ مَتِّعْنِی بِالاقْتِصَادِ، وَ اجْعَلْنِی مِنْ أَهْلِ السَّدَادِ، وَ مِنْ أَدِلَّةِ الرَّشَادِ، وَ مِنْ صَالِحِ الْعِبَادِ، وَ ارْزُقْنِی فَوْزَ الْمَعَادِ، وَ سلَامَةَ الْمِرْصَادِ. (۱۹) اللَّهُمَّ خُذْ لِنَفْسِک مِنْ نَفْسِی مَا یخَلِّصُهَا، وَ أَبْقِ لِنَفْسِی مِنْ نَفْسِی مَا یصْلِحُهَا، فَإِنَّ نَفْسِی هَالِکةٌ أَوْ تَعْصِمَهَا. (۲۰) اللَّهُمَّ أَنْتَ عُدَّتِی إِنْ حَزِنْتُ، وَ أَنْتَ مُنْتَجَعِی إِنْ حُرِمْتُ، وَ بِک اسْتِغَاثَتِی إِنْ کرِثْتُ، وَ عِنْدَک مِمَّا فَاتَ خَلَفٌ، وَ لِمَا فَسَدَ صَلَاحٌ، وَ فِیمَا أَنْکرْتَ تَغْییرٌ، فَامْنُنْ عَلَی قَبْلَ الْبَلَاءِ بِالْعَافِیةِ، وَ قَبْلَ الْطَّلَبِ بِالْجِدَةِ، وَ قَبْلَ الضَّلَالِ بِالرَّشَادِ، وَ اکفِنِی مَئُونَةَ مَعَرَّةِ الْعِبَادِ، وَ هَبْ لِی أَمْنَ یوْمِ الْمَعَادِ، وَ امْنَحْنِی حُسْنَ الْإِرْشَادِ.

(۲۱) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ ادْرَأْ عَنِّی بِلُطْفِک، وَ اغْذُنِی بِنِعْمَتِک، وَ أَصْلِحْنِی بِکرَمِک، وَ دَاوِنِی بِصُنْعِک، وَ أَظِلَّنِی فِی ذَرَاک، وَ جَلِّلْنِی رِضَاک، وَ وَفِّقْنِی إِذَا اشْتَکلَتْ عَلَی الْأُمُورُ لِأَهْدَاهَا، وَ إِذَا تَشَابَهَتِ الْأَعْمَالُ لِأَزْکاهَا، وَ إِذَا تَنَاقَضَتِ الْمِلَلُ لِأَرْضَاهَا.

(۲۲) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ تَوِّجْنِی بِالْکفَایةِ، وَ سُمْنِی حُسْنَ الْوِلَایةِ، وَ هَبْ لِی صِدْقَ الْهِدَایةِ، وَ لَا تَفْتِنِّی بِالسَّعَةِ، وَ امْنَحْنِی حُسْنَ الدَّعَةِ، وَ لَا تَجْعَلْ عَیشِی کدّاً کدّاً، وَ لَا تَرُدَّ دُعَائِی عَلَی رَدّاً، فَإِنِّی لَا أَجْعَلُ لَک ضِدّاً، وَ لَا أَدْعُو مَعَک نِدّاً.

(۲۳) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ امْنَعْنِی مِنَ السَّرَفِ، وَ حَصِّنْ رِزْقِی مِنَ التَّلَفِ، وَ وَفِّرْ مَلَکتِی بِالْبَرَکةِ فِیهِ، وَ أَصِبْ بی‌سَبِیلَ الْهِدَایةِ لِلْبِرِّ فِیمَا أُنْفِقُ مِنْهُ.

(۲۴) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اکفِنِی مَئُونَةَ الِاکتِسَابِ، وَ ارْزُقْنِی مِنْ غَیرِ احْتِسَابٍ، فَلَا أَشْتَغِلَ عَنْ عِبَادَتِک بِالطَّلَبِ، وَ لَا أَحْتَمِلَ إِصْرَ تَبِعَاتِ الْمَکسَبِ. (۲۵) اللَّهُمَّ فَأَطْلِبْنِی بِقُدْرَتِک مَا أَطْلُبُ، وَ أَجِرْنِی بِعِزَّتِک مِمَّا أَرْهَبُ.

(۲۶) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ صُنْ وَجْهِی بِالْیسَارِ، وَ لَا تَبْتَذِلْ جَاهِی بِالْإِقْتَارِ فَأَسْتَرْزِقَ أَهْلَ رِزْقِک، وَ أَسْتَعْطِی شِرَارَ خَلْقِک، فَأَفْتَتِنَ بِحَمْدِ مَنْ أَعْطَانِی، و أُبْتَلَی بِذَمِّ مَنْ مَنَعَنِی، وَ أَنْتَ مِنْ دُونِهِمْ وَلِی الْإِعْطَاءِ وَ الْمَنْعِ.

(۲۷) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ ارْزُقْنِی صِحَّةً فِی عِبَادَةٍ، وَ فَرَاغاً فِی زَهَادَةٍ، وَ عِلْماً فِی اسْتِعْمَالٍ، وَ وَرَعاً فِی إِجْمَالٍ. (۲۸) اللَّهُمَّ اخْتِمْ بِعَفْوِک أَجَلِی، وَ حَقِّقْ فِی رَجَاءِ رَحْمَتِک أَمَلِی، وَ سَهِّلْ إِلَی بُلُوغِ رِضَاک سُبُلِی، وَ حَسِّنْ فِی جَمِیعِ أَحْوَالِی عَمَلِی.

(۲۹) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ نَبِّهْنِی لِذِکرِک فِی أَوْقَاتِ الْغَفْلَةِ، وَ اسْتَعْمِلْنِی بِطَاعَتِک فِی أَیامِ الْمُهْلَةِ، وَ انْهَجْ لِی إِلَی مَحَبَّتِک سَبِیلًا سَهْلَةً، أَکمِلْ لِی بِهَا خَیرَ الدُّنْیا وَ الْآخِرَةِ.

(۳۰) اللَّهُمَّ وَ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، کأَفْضَلِ مَا صَلَّیتَ عَلَی أَحَدٍ مِنْ خَلْقِک قَبْلَهُ، وَ أَنْتَ مُصَلٍّ عَلَی أَحَدٍ بَعْدَهُ، وَ «آتِنا فِی الدُّنْیا حَسَنَةً وَ فِی الْآخِرَةِ حَسَنَةً»، وَ قِنِی بِرَحْمَتِک «عَذابَ النَّارِ»

Duanın Türkçe Anlamı

“Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve benim imanımı en kâmil iman, yakinimi en üstün yakin kıl; niyetimi niyetlerin, amelimi amellerin en güzeline ulaştır.

Allah’ım! Lütfunla niyetimi halis kıl; katındakine (rahmetine) yakinimi doğrult; kudretinle bozulan durumumu düzelt.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve beni meşgul edecek sorunların çözümünde bana yet; yarın hesabını soracağın şeylerle uğraştır beni; günlerimi yaratılışımın amacı olan ibadetle geçirmemi sağla; beni zenginleştir; rızkımı bol eyle; rızkı beklemekle beni imtihan etme; beni aziz kıl; kibre duçar eyleme; sana kul olmaya muvaffak eyle; kulluğumu, ibadetimi ucb (kendinden ve yaptığından hoşlanmak) ile fasit etme; benim elimle insanlara hayır ulaştır; minnet edip de onu batıl etmeme engel ol; yüce huyları bana ihsan et ve övünmekten beni koru.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve beni insanların gözünde bir derece yükselttiğinde kendi gözümde bir derece düşür; bana insanlar arasında açık bir izzet verdiğinde kendi yanımda aynı ölçüde gizli bir zillet ver.

Allah’ım! Muhammed ve âl-i Muhammed’e salat eyle ve beni (başka hiçbir şeyle) değiştirmeyeceğim güzel bir hidayet, asla vazgeçmeyeceğim hak bir yöntem ve şüphe etmeyeceğim doğru bir niyet ile faydalandır. Ömrüm sana itaatle geçtiği sürece beni yaşat. Ömrüm şeytanın otlağı olduğunda, öfkene yakalanmadan, gazabın kesinleşmeden ruhumu kabzet.

Allah’ım! Ayıplandığım kötü hasletimi ıslah et; kınandığım çirkin huyumu güzelleştir ve eksik olan güzel sıfatımı tamamla.

Allah’ım! Muhammed ve âl-i Muhammed’e salat eyle ve düşmanların bana olan buğzunu muhabbete, zulüm ehlinin hasedini sevgiye, iyilerin kötü zanlarını güvene, yakınlarımın düşmanlığını dostluğa, akrabalarımın kötü davranışlarını iyiliğe, dostların ilgisizliğini yardıma, müdara edenlerin zahirî dostluklarını gerçek dostluğa, muaşeret edenlerin yüz ekşitmelerini güler yüzlülüğe ve zalimlerden korkmanın acılığını emniyet tatlılığına dönüştür.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bana zulmedene karşı kendimi müdafaa edecek bir el; bana husumet edene karşı kendimi savunacak bir dil, bana inat edene karşı bir zafer, bana hile yapana karşı bir hile, beni ezene karşı bir güç, beni yerene karşı yalanlama cesareti, beni tehdit edene karşı bana bir esenlik ver ve beni doğru yola davet edene itaat etmeye, gerçeği gösterene uymaya muvaffak eyle.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve beni, beni aldatana karşı dürüst ve samimi davranmaya; beni terkedene iyilikle karşılık vermeye; benden esirgeyeni bağışla ödüllendirmeye; benimle ilişkisini keseni, ilişkide bulunmakla mükâfatlandırmaya; gıybetimi edene, güzellikle anmakla muhalefet etmeye ve iyiliğe teşekkür edip kötülüğe göz yummaya muvaffak eyle.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve adaleti yaymada, öfkeyi yutmada, kin ve adaveti söndürmede, ayrılıkçıları birleştirmede, kırgınların arasını bulmada, iyilikleri ortaya çıkarmada, kötülükleri gizlemede, yumuşak huylulukta, alçakgönüllülükte, güzel muaşerette, ağırbaşlılıkta, insanlarla iyi geçinmede, erdemlere doğru koşmada, (her halükârda) iyilik etmeyi yeğlemede, insanların kabahatini yüzlerine vurmamakta, müstahak olmayana bağışta bulunmamakta, güç de olsa hakkı söylemede, çok da olsa iyi söz ve fiillerimi az bulmada, az da olsa kötü söz ve işlerimi çok bulmada salihler gibi olmaya, onların süsüyle süslenmeye, muttakilerin ziynetini kuşanmaya beni muvaffak eyle.

İtaatimin devamlılığı, cemaatten ayrılmayışım ve kendi uydurdukları görüşlerle amel eden bid’at ehlinden uzak duruşumla da bu sıfatları bende kâmil eyle.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bana en bol rızkı yaşlandığım zaman ve en kuvvetli gücü bitkin düştüğüm zaman ver. Beni, sana kullukta tembelliğe, yolunu bulmakta körlüğe, sevginden başka bir şeyi talep etmeye, senden uzaklaşanla bir arada olmaya ve seninle birlikte olandan ayrılmaya müptela etme.

Allah’ım! Beni zor durumda kaldığımda senin (gücün)le hamle eder, ihtiyacım olduğunda senden ister ve düşkünlüğümde sana yalvarır kıl. Beni, zor durumda kaldığım zaman senden başkasından yardım dilemekle, ihtiyacım olduğu zaman senden başkasından istemeye tenezzül etmekle ve korktuğum zaman senden başkasına yalvarmakla sınama. Yoksa beni yardımsız bırakmanla, ihsanını benden esirgemenle ve benden yüz çevirmenle karşı karşıya kalırım; ey merhametlilerin en merhametlisi!

Allah’ım! Şeytanın kalbime attığı arzu, zan ve hasedi; büyüklüğünü anmaya, kudretin hakkında düşünmeye, düşmanlarına karşı tedbir almaya dönüştür. Onun (şeytanın) dilime akıttığı çirkin ve saçma lafları, ırz sövüşünü, haksız tanıklığı, bir müminin arkasında ettiğim gıybeti, birinin yüzüne karşı ettiğim küfrü ve bunlara benzer şeyleri senin hamdını dile getirmeye, seni çokça övmeye, seni yüceltme çabasına, nimetlerine şükretme gayretine, ihsanını itiraf etmeye, nimetlerini saymaya çevir.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle. (Allah’ım!) Bana yönelik zulmü defetmeye kadir olduğundan asla zulme uğramayayım. Benden intikam almaya gücün yettiğinden asla zulmetmeyeyim. Beni kolayca hidayet edebileceğin için asla sapmayayım. Rızkımın bolluğu senin katında olduğundan hiçbir zaman fakir olmayayım. Gücüm senden olduğundan asla haddimi aşmayayım.

Allah’ım! Mağfiretine yönelmiş ve affını umarak yola koyulmuşum. Lütuf ve keremine güvenerek günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Ancak mağfiretini gerektirecek bir şeyim, affını hak edeceğim bir amelim yoktur. Dolayısıyla sadece senin fazl-u keremine güvenebilirim. O halde, Muhammed ve âline salat eyle ve fazl-u keremini benden esirgeme.

Allah’ım! Dilime, kullarının hidayetine vesile olacak sözleri cari kıl; bana takvayı ilham et; beni en temiz şeye muvaffak et ve en beğenilen işe ata.

Allah’ım! Beni örnek yola sevk et; dinin üzere ölüp, dinin üzere dirilmeyi hakkımda kararlaştır.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve beni ifrat ve tefrite düşmekten koru; itidalli olmaya muvaffak et. Beni dürüstlük ehlinden, doğruluk kılavuzlarından ve salih kullarından kıl. Kıyamette felahı ve cehennemden kurtuluşu bana nasip et.

Allah’ım! Kurtuluşuma sebep olacak şeyi kendin için benden al; ıslah olmama vesile olacak şeyi de bırak bana kalsın. Senin koruman olmazsa, hiç şüphesiz ben helak olurum.

Allah’ım! Üzüldüğüm zaman hazırlığım sensin; mahrum edildiğim zaman ihsanını umacağım sensin; gamlanıp kederlendiğim zaman imdada çağıracağım sensin. Kaybedilenin yerini dolduracak; bozulanı düzeltecek ve hoşlanmadığını değiştirecek olan, senin yanındadır. O halde beladan önce afiyet, istemeden önce zenginlik, sapıklıktan önce hidayet nimetiyle bana minnet et. Kulların eziyetlerine karşı bana yet; dönüş (kıyamet) gününün emniyetini bana ihsan et ve irşad (doğruya ve kemale iletme) görevini iyice yerine getirmeye beni muvaffak et.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve lütfunla tüm kötülükleri benden uzaklaştır; nimetinle beni besle; kereminle beni ıslah et; beni ihsanınla tedavi et; beni rahmetinin gölgesine al; beni rızanla kuşat; işler karıştığı zaman en doğrusunu, ameller benzeştiği zaman en temizini yapmaya, yollar çeliştiği zaman en beğenilmişini seçmeye beni muvaffak et.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bana ihtiyaçsızlık tacını giydir; beni üstlendiğim görevleri layıkıyla yerine getirmeye muvaffak et; bana gerçek hidayeti merhamet et; beni zenginlikle azdırma; bana güzel bir yaşantı nasip et; yaşantımı zorluklarla dolu bir yaşantı kılma ve duamı geri çevirme. Çünkü ben senin karşında birini tanımıyor ve seninle birlikte birini çağırmıyorum.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve israf etmeme engel ol; rızkımı zayi olmaktan koru; malımı bereketlendirerek çoğalt ve ondan infak ettiklerim hususunda iyilik etmenin yolunu bana göster.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve para kazanmanın zorluklarına karşı bana yet; hesaba katmadığım ve sanmadığım yollardan rızkımı ver; rızk peşinde koşarak ibadetinden geri kalmayayım ve geçimimi sağlamak için vebal altına girmeyeyim.

Allah’ım! Kudretinle aradığımı bana ver ve izzetinle korktuğumu başıma getirme.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve rızkımı bol ederek haysiyetimi koru; rızkımı daraltarak rızklarını senden alan kimselerden rızk isteme, kötü insanlardan bağış talebinde bulunma bayağılığına düşürüp verenleri övme, esirgeyenleri yerme durumunda beni bırakma. Çünkü gerçekte veren de ve esirgeyen de onlar değil, Sensin.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve sana ibadette yararlanacağım sıhhat, dünyaya meyilsizlikte faydalanacağım boş vakit, amele dönüştüreceğim ilim ve itidalli olmamı sağlayacak takva ver bana.

Allah’ım! Ömrümü affınla sona erdir; emelimi rahmetini ummaya yönelik kıl; rızana ulaşma yollarını benim için kolaylaştır ve bütün hallerimde amelimi güzelleştir.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve gaflet ettiğim zamanlarda seni anmak için beni uyar; mühlet verdiğin günlerde (dünya hayatında) beni, sana itaatte kullan; sevgine doğru düz bir yol bana göster; o yolda yürümekle dünya ve ahiret hayrını tastamam bana ver.

Allah’ım! Muhammed ve âline, ondan önce yaratıklarından herhangi birine ettiğin ve ondan sonra herhangi birine edeceğin en üstün salat ile salat eyle. "Dünyada bize güzellik ver, ahirette de güzellik ver ve rahmetinle cehennem azabından beni koru."[2]

Mekarimu'l Ahlak Duasını dinlemek ve indirmek için tıklayınız:


Dosya:Mekarimu'l-Ahlak Duası.ogg

Kaynakça

  1. Örnek olarak Bkz. عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْحَسَنِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ إِدْرِیسَ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الْخَطَّابِ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ یحْیی الرَّاشِدِی عَنْ جَدِّهِ الْحَسَنِ عَنْ دَاوُدَ الرَّقِّی عَنْ أَبِی عَبْدِ اللَّهِ ع قَالَ أَوْحَی اللَّهُ تَبَارَک وَ تَعَالَی إِلَی دَاوُدَ ع قُلْ لِلْجَبَّارِینَ لَا یذْکرُونِی فَإِنَّهُ لَا یذْکرُنِی عَبْدٌ إِلَّا ذَکرْتُهُ وَ إِنْ ذَکرُونِی ذَکرْتُهُمْ فَلَعَنْتُهُمْ, Müstedreku'l Vesail, c. 5, s. 272.
  2. Bakara, 201.

Bibliyografi

  • Ensariyan, Hüseyin, Diyar-i Aşikan, Tefsir-i Cami-i Sahife-i Seccadiye, ikinci baskı, Tahran, Peyam-ı Azadi baskısı, 1373 h.ş.
  • Muhammed b. Süleyman Tenkabani’nin yazdığı “Şerh-i Sahife-i Seccadiye”, birinci baskı, Şemsu’l Zuha, 1384 h.ş.
  • Felsefi, Muhammed Taki, Şerh ve Tefsir-i Dua-i Mekarimu’l Ahlak, Defter-i Neşr-i Ferhengi İslami, 1370.
  • Nuri, Mirza Hüseyin, Müstedreku’l Vesail, Kum, Müessese-i Âlulbeyt li-İhya Turas, birinci baskı, 1407 h.k.
  • Memduhi Kirmanşahi, Hasan, Şuhut ve Şinaht, Tercüme ve Şerh-i Sahife-i Saccadiye, Ayetullah Cevad Amuli’nin mukaddimesi ile, ikinci baskı, Kum, Bostan-ı Kitap, 1385 h.ş.


Dış Bağlantılar