Sahife-i Seccadiye’nin 44. Duası

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
kategorisiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
kaynaksız
wikishia sitesinden
Yakarış
Dosya:Hürremşehr Camisi.jpg

Sahife-i Seccadiye’nin 44. duası; İmam Zeynel Abidin’e (a.s) mensup Sahife-i Seccadiye’de yer alan bu dua, 19 metinden oluşmaktadır. İmam Seccad’ın (a.s) Ramazan ayı girdiğinde okuduğu duadır.

Duanın Öğretileri

  • Bize hamd ve sena ehli karar kıldığından ötürü, Allah’a hamd olsun.
  • Allah, şükredenlere iyilerin sevabını verir.
  • Bizi kendi dininde karar kılan Allah’a şükürler olsun.
  • Ramazan ayı, İslam, temizlik, kurtuluş, geceyi ihya etme ayı ve Kur’an’ın indiği aydır.
  • Allah, Ramazan ayının hürmeti için diğer aylarda helal kıldığı şeyleri haram kılmıştır.
  • Ramazan ayının gecelerinden biri olan kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
  • Oruçluların yapmaları gerekenler:
  1. Boş sözlerden sakınmaları gerekir
  2. Gözleri boş işlerden korumak gerekir
  3. Elleri haramdan ve ayakları uygunsuz işlerden sakındırmak gerekir
  4. Helal rızıklar dışında karnı doldurmamak gerekir
  5. Dili, Allah’ın buyrukları dışındaki şeylerden sakındırmak gerekir
  6. Riyadan uzak durmak gerekir.
  • Ramazan ayında:
  1. Yakınlarımıza iyilik ve ihsanda bulunalım
  2. Hediyelerle komşularımızın gönlünü alalım
  3. Varlıklarımızı insan haklarıyla süsleyelim
  4. Zekatımızı ayırarak, malımızı temizleyelim
  5. Bizden uzaklaşıp, küsen kişiyle barışalım
  6. Bize zulmedene karşı insafla davranalım
  7. Allah yolunda ve Allah için düşman olduklarımız dışında tüm düşmanlarımıza karşı hoşgörülü davranalım.
  • Allah bizleri, diğer aylarda da geceleri ihya eden, oruçlu, Allah karşısında tevazulu, şeytan’ın şerrinden uzak etsin.

Açıklamalar

Bu dua, şu eserlerde açıklanmıştır:

Farsça Açıklamalar

  • Hüseyin Ensariyan’ın kaleme aldığı Diyar-ı Aşikan kitabının 7. cildinin, 399. sayfasından 470. sayfasına kadar detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
  • Muhammed Hasan Memduhi Kirmanşahi’nin kaleme aldığı Şuhut ve Şinaht kitabının, 3. cilt, 388. sayfası (kısaca).
  • Muhammed b. Süleyman Tunikabuni’nin yazdığı Şerh-i Sahife-i Seccadiye.

Arapça Açıklamalar

  • Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah’ın yazdığı Afaku’r-Ruh kitabı.
  • Seyyid Alihan Hüseyni’nin yazdığı Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin kitabının 6. cildinin, 3. sayfasından 93. sayfasına kadar.
  • Muhammed Cevad Muğniye’nin yazdığı Fi Zilali’s-Sahifeti’s-Seccadiye kitabının 499. sayfasından 515. sayfasına kadar.

Lügat İçerikli Açıklamalar

Duaların sözlük anlamını yazıp ve açıklayan eserler:

  • Muhammed b. Murtaza Feyzi Kaşani’nin yazdığı Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye.
  • Muhammed Bakır Şefii Hüseyni’nin yazdığı Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye.
  • İzzettin Cezairi’nin yazdığı Şerh-i Sahife-i Seccadiye kitabı.

Arapça ve Türkçesi

Duanın Arapçası

وَ كَانَ مِنْ دُعَائِهِ عَلَيْهِ السَّلَامُ إِذَا دَخَلَ شَهْرُ رَمَضَانَ
بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

(۱) الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي هَدَانَا لِحَمْدِهِ، وَ جَعَلَنَا مِنْ أَهْلِهِ لِنَكُونَ لِإِحْسَانِهِ مِنَ الشَّاكِرِينَ، وَ لِيَجْزِيَنَا عَلَى ذَلِكَ جَزَاءَ الْمُحْسِنِينَ (۲) وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي حَبَانَا بِدِينِهِ، وَ اخْتَصَّنَا بِمِلَّتِهِ، وَ سَبَّلَنَا فِي سُبُلِ إِحْسَانِهِ لِنَسْلُكَهَا بِمَنِّهِ إِلَى رِضْوَانِهِ، حَمْداً يَتَقَبَّلُهُ مِنَّا، وَ يَرْضَى بِهِ عَنَّا (۳) وَ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي جَعَلَ مِنْ تِلْكَ السُّبُلِ شَهْرَهُ شَهْرَ رَمَضَانَ، شَهْرَ الصِّيَامِ، وَ شَهْرَ الْإِسْلَامِ، وَ شَهْرَ الطَّهُورِ، وَ شَهْرَ التَّمْحِيصِ، وَ شَهْرَ الْقِيَامِ «الَّذِي أُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ، هُدىً لِلنَّاسِ، وَ بَيِّناتٍ مِنَ الْهُدى‏ وَ الْفُرْقانِ»[۱] (۴) فَأَبَانَ فَضِيلَتَهُ عَلَى سَائِرِ الشُّهُورِ بِمَا جَعَلَ لَهُ مِنَ الْحُرُمَاتِ الْمَوْفُورَةِ، وَ الْفَضَائِلِ الْمَشْهُورَةِ، فَحَرَّمَ فِيهِ مَا أَحَلَّ فِي غَيْرِهِ إِعْظَاماً، وَ حَجَرَ فِيهِ الْمَطَاعِمَ وَ الْمَشَارِبَ إِكْرَاماً، وَ جَعَلَ لَهُ وَقْتاً بَيِّناً لَا يُجِيزُ- جَلَّ وَ عَزَّ- أَنْ يُقَدَّمَ قَبْلَهُ، وَ لَا يَقْبَلُ أَنْ يُؤَخَّرَ عَنْهُ. (۵) ثُمَّ فَضَّلَ لَيْلَةً وَاحِدَةً مِنْ لَيَالِيهِ عَلَى لَيَالِي أَلْفِ شَهْرٍ، وَ سَمَّاهَا لَيْلَةَ الْقَدْرِ، «تَنَزَّلُ الْمَلائِكَةُ وَ الرُّوحُ فِيها بِإِذْنِ رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْرٍ»[۲] سَلامٌ دَائِمُ الْبَرَكَةِ إِلَى طُلُوعِ الْفَجْرِ عَلَى مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ بِمَا أَحْكَمَ مِنْ قَضَائِهِ. (۶) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ أَلْهِمْنَا مَعْرِفَةَ فَضْلِهِ وَ إِجْلَالَ حُرْمَتِهِ، وَ التَّحَفُّظَ مِمَّا حَظَرْتَ فِيهِ، وَ أَعِنَّا عَلَى صِيَامِهِ بِكَفِّ الْجَوَارِحِ عَنْ مَعَاصِيكَ، وَ اسْتِعْمَالِهَا فِيهِ بِمَا يُرْضِيكَ حَتَّى لَا نُصْغِيَ بِأَسْمَاعِنَا إِلَى لَغْوٍ، وَ لَا نُسْرِعَ بِأَبْصَارِنَا إِلَى لَهْوٍ (۷) وَ حَتَّى لَا نَبْسُطَ أَيْدِيَنَا إِلَى مَحْظُورٍ، وَ لَا نَخْطُوَ بِأَقْدَامِنَا إِلَى مَحْجُورٍ، وَ حَتَّى لَا تَعِيَ بُطُونُنَا إِلَّا مَا أَحْلَلْتَ، وَ لَا تَنْطِقَ أَلْسِنَتُنَا إِلَّا بِمَا مَثَّلْتَ، وَ لَا نَتَكَلَّفَ إِلَّا مَا يُدْنِي مِنْ ثَوَابِكَ، وَ لَا نَتَعَاطَى إِلَّا الَّذِي يَقِي مِنْ عِقَابِكَ، ثُمَّ خَلِّصْ ذَلِكَ كُلَّهُ مِنْ رِئَاءِ الْمُرَاءِينَ، وَ سُمْعَةِ الْمُسْمِعِينَ، لَا نُشْرِكُ فِيهِ أَحَداً دُونَكَ، وَ لَا نَبْتَغِي فِيهِ مُرَاداً سِوَاكَ. (۸) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ قِفْنَا فِيهِ عَلَى مَوَاقِيتِ الصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ بِحُدُودِهَا الَّتِي حَدَّدْتَ، وَ فُرُوضِهَا الَّتِي فَرَضْتَ، وَ وَظَائِفِهَا الَّتِي وَظَّفْتَ، وَ أَوْقَاتِهَا الَّتِي وَقَّتَّ (۹) وَ أَنْزِلْنَا فِيهَا مَنْزِلَةَ الْمُصِيبِينَ لِمَنَازِلِهَا، الْحَافِظِينَ لِأَرْكَانِهَا، الْمُؤَدِّينَ لَهَا فِي أَوْقَاتِهَا عَلَى مَا سَنَّهُ عَبْدُكَ وَ رَسُولُكَ- صَلَوَاتُكَ عَلَيْهِ وَ آلِهِ- فِي رُكُوعِهَا وَ سُجُودِهَا وَ جَمِيعِ فَوَاضِلِهَا عَلَى أَتَمِّ الطَّهُورِ وَ أَسْبَغِهِ، وَ أَبْيَنِ الْخُشُوعِ وَ أَبْلَغِهِ. (۱۰) وَ وَفِّقْنَا فِيهِ لِأَنْ نَصِلَ أَرْحَامَنَا بِالْبِرِّ وَ الصِّلَةِ، وَ أَنْ نَتَعَاهَدَ جِيرَانَنَا بِالْإِفْضَالِ وَ الْعَطِيَّةِ، وَ أَنْ نُخَلِّصَ أَمْوَالَنَا مِنَ التَّبِعَاتِ، وَ أَنْ نُطَهِّرَهَا بِإِخْرَاجِ الزَّكَوَاتِ، وَ أَنْ نُرَاجِعَ مَنْ هَاجَرَنَا، وَ أَنْ نُنْصِفَ مَنْ ظَلَمَنَا، وَ أَنْ نُسَالِمَ مَنْ عَادَانَا حَاشَى مَنْ عُودِيَ فِيكَ وَ لَكَ، فَإِنَّهُ الْعَدُوُّ الَّذِي لَا نُوَالِيهِ، وَ الْحِزْبُ الَّذِي لَا نُصَافِيهِ. (۱۱) وَ أَنْ نَتَقَرَّبَ إِلَيْكَ فِيهِ مِنَ الْأَعْمَالِ الزَّاكِيَةِ بِمَا تُطَهِّرُنَا بِهِ مِنَ الذُّنُوبِ، وَ تَعْصِمُنَا فِيهِ مِمَّا نَسْتَأْنِفُ‏ مِنَ الْعُيُوبِ، حَتَّى لَا يُورِدَ عَلَيْكَ أَحَدٌ مِنْ مَلَائِكَتِكَ إِلَّا دُونَ مَا نُورِدُ مِنْ أَبْوَابِ الطَّاعَةِ لَكَ، وَ أَنْوَاعِ الْقُرْبَةِ إِلَيْكَ. (۱۲) اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِحَقِّ هَذَا الشَّهْرِ، وَ بِحَقِّ مَنْ تَعَبَّدَ لَكَ فِيهِ مِنِ ابْتِدَائِهِ إِلَى وَقْتِ فَنَائِهِ: مِنْ مَلَكٍ قَرَّبْتَهُ، أَوْ نَبِيٍّ أَرْسَلْتَهُ، أَوْ عَبْدٍ صَالِحٍ اخْتَصَصْتَهُ، أَنْ تُصَلِّيَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ أَهِّلْنَا فِيهِ لِمَا وَعَدْتَ أَوْلِيَاءَكَ مِنْ كَرَامَتِكَ، وَ أَوْجِبْ لَنَا فِيهِ مَا أَوْجَبْتَ لِأَهْلِ الْمُبَالَغَةِ فِي طَاعَتِكَ، وَ اجْعَلْنَا فِي نَظْمِ مَنِ اسْتَحَقَّ الرَّفِيعَ الْأَعْلَى بِرَحْمَتِكَ. (۱۳) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ جَنِّبْنَا الْإِلْحَادَ فِي تَوْحِيدِكَ، وَ الْتَّقْصِيرَ فِي تَمْجِيدِكَ، وَ الشَّكَّ فِي دِينِكَ، وَ الْعَمَى عَنْ سَبِيلِكَ، وَ الْإِغْفَالَ لِحُرْمَتِكَ، وَ الِانْخِدَاعَ لِعَدُوِّكَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ (۱۴) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ إِذَا كَانَ لَكَ فِي كُلِّ لَيْلَةٍ مِنْ لَيَالِي شَهْرِنَا هَذَا رِقَابٌ يُعْتِقُهَا عَفْوُكَ، أَوْ يَهَبُهَا صَفْحُكَ فَاجْعَلْ رِقَابَنَا مِنْ تِلْكَ الرِّقَابِ، وَ اجْعَلْنَا لِشَهْرِنَا مِنْ خَيْرِ أَهْلٍ وَ أَصْحَابٍ. (۱۵) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ امْحَقْ ذُنُوبَنَا مَعَ امِّحَاقِ هِلَالِهِ، وَ اسْلَخْ عَنَّا تَبِعَاتِنَا مَعَ انْسِلَاخِ أَيَّامِهِ حَتَّى يَنْقَضِيَ عَنَّا وَ قَدْ صَفَّيْتَنَا فِيهِ مِنَ الْخَطِيئَاتِ، وَ أَخْلَصْتَنَا فِيهِ مِنَ السَّيِّئَاتِ. (۱۶) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ إِنْ مِلْنَا فِيهِ فَعَدِّلْنَا، وَ إِنْ زُغْنَا فِيهِ فَقَوِّمْنَا، وَ إِنِ اشْتَمَلَ عَلَيْنَا عَدُوُّكَ الشَّيْطَانُ فَاسْتَنْقِذْنَا مِنْهُ. (۱۷) اللَّهُمَّ اشْحَنْهُ بِعِبَادَتِنَا إِيَّاكَ، وَ زَيِّنْ أَوْقَاتَهُ بِطَاعَتِنَا لَكَ، وَ أَعِنَّا فِي نَهَارِهِ عَلَى صِيَامِهِ، وَ فِي لَيْلِهِ عَلَى الصَّلَاةِ وَ التَّضَرُّعِ إِلَيْكَ، وَ الْخُشُوعِ لَكَ، وَ الذِّلَّةِ بَيْنَ يَدَيْكَ حَتَّى لَا يَشْهَدَ نَهَارُهُ عَلَيْنَا بِغَفْلَةٍ، وَ لَا لَيْلُهُ بِتَفْرِيطٍ. (۱۸) اللَّهُمَّ وَ اجْعَلْنَا فِي سَائِرِ الشُّهُورِ وَ الْأَيَّامِ كَذَلِكَ مَا عَمَّرْتَنَا، وَ اجْعَلْنَا مِنْ عِبَادِكَ الصَّالِحِينَ الَّذِينَ يَرِثُونَ الْفِرْدَوْسَ هُمْ فِيها خالِدُونَ، وَ الَّذِينَ يُؤْتُونَ ما آتَوْا وَ قُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ، أَنَّهُمْ إِلى‏ رَبِّهِمْ راجِعُونَ، وَ مِنَ الَّذِينَ يُسارِعُونَ فِي الْخَيْراتِ وَ هُمْ لَها سابِقُونَ. (۱۹) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، فِي كُلِّ وَقْتٍ وَ كُلِّ أَوَانٍ وَ عَلَى كُلِّ حَالٍ عَدَدَ مَا صَلَّيْتَ عَلَى مَنْ صَلَّيْتَ عَلَيْهِ، وَ أَضْعَافَ ذَلِكَ كُلِّهِ بِالْأَضْعَافِ الَّتِي لَا يُحْصِيهَا غَيْرُكَ، إِنَّكَ فَعَّالٌ لِمَا تُرِيدُ.


Duanın Türkçe Anlamı

Ramazan Ayı Girdiğinde Okuduğu Dua
Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla

Hamd Allah’a ki kendisine hamd etmenin yolunu bize gösterdi ve bizi hamd ehlinden kıldı ki ihsanına şükredenlerden olup, iyilik yapanların mükâfatını alalım.

Hamd Allah’a ki bize dinini armağan etti; şeriatiyle bize minnet koydu ve ihsan yollarını bize tanıttı ki nimetiyle o yolları katederek rızvanına ulaşalım. Öyle bir hamd ki bizden kabul buyursun ve onunla bizden hoşnut olsun.

Ve hamd Allah’a ki oruç ayı, İslam ayı, temizlenme ayı, arınma ayı ve kıyam ayı olan ramazan ayını bu yollardan biri kıldı. “İnsanlar için hidayet kaynağı olan, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delillerini içeren Kur’an’ı bu ayda indirdi.” (Bakara/185)

Ona tanıdığı ayrıcalıklar ve faziletlerle diğer aylara olan üstünlüğünü ortaya çıkardı. Büyüklüğünü bildirmek için, diğer aylarda helal ettiğini bu ayda yasakladı; ona belli bir vakit belirleyerek, ondan öne geçirilmesine veya sonraya bırakılmasına müsaade etmedi.

Sonra da gecelerinden belli bir geceyi bin aydan üstün kıldı ve onu “Kadir Gecesi” olarak adlandırdı. “O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh her iş için inerler.” (Kadir/4) Esenliktir o gece; fecr doğuncaya kadar, sağlam kazası gereği kullarından dilediği için bereketi devam eder.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bu ayın değerini bilip, saygısını gözetmeyi ve bu ayda yasakladığın şeylerden kaçınmayı bize ilham et. Uzuvlarımızı günahlardan koruyup, seni hoşnut eden şeylerde işleterek bizi bu ayda oruç tutmaya muvaffak et. Öyle olsun ki kulaklarımızla boş şeyler dinlemeyelim; gözlerimizi eğlenceye dikmeyelim; ellerimizi sakıncalı bir şeye uzatmayalım; ayaklarımızı harama açtırmayalım; karnımıza helal ettiğinden başkası girmesin; dilimiz senin açıkladığından başkasını konuşmasın; bizi sevabına yaklaştıracak amelden başkası için zahmete düşmeyelim ve azabından koruyacak amelden başkasını yerine getirmeyelim. Sonra da bütün bunları, riyakârların gösterişinden ve ün tutkunlarının ün hevesinden arındır ki işlerimizi yalnızca senin için yapalım ve senden başka bir amacımız olmasın.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bizi bu ayda, çizdiğin sınırlarıyla, koyduğun farzlarıyla, koştuğun şartlarıyla ve belirlediğin vakitleriyle (günlük) beş namazın vakitlerine vâkıf et. Bizi namazın yüce mertebelerine ulaşan; erkânını koruyan; onu vaktinde kılan; rükuunu, secdesini ve tüm üstün amellerini kulun ve Resulünün -salavatın ona ve âline olsun- getirdiği gibi, en kâmil ve kapsamlı taharetle, en açık ve belirgin huşuyla yerine getiren kimselerden kıl.

Bu ayda bizi, akrabalarımızla iyilik ve ihsan üzere ilişki kurmaya; komşularımıza ikram ve bağışta bulunmaya; mallarımızı vebal olmaktan kurtarmaya; zekâtını ayırarak temizlemeye; bize dargın-küskün olanların gönlünü almaya; haksızlık yapanlara karşı insaflı olmaya; asla dost edinemeyeceğimiz, barış içinde yaşayamayacağımız senin düşmanlarının dışında, bize düşmanlık edenlerle barışmaya; bizleri günahlardan temizleyecek, kötülüklerden koruyacak, meleklerin bile yapamayacağı temiz amellerle sana yaklaşmaya muvaffak et.

Allah’ım! Bu ayın hürmetine ve bu ayın evvelinden sonuna kadar sana ibadet eden mukarreb melekler, mürsel peygamberler ve salih kulların hürmetine senden istiyorum ki Muhammed ve âline salat edesin. (Allah’ım!) Bu ayda bizi, kullarına vaad ettiğin saygınlığa ehil kıl; sana itaat etmekte âdeta yarışan kullarına vereceğin şeyleri bize de ver ve rahmetinle, bizi en yüksek makamı hakedenlerin arasına kat.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bizi tevhidinde şirke düşmekten; övgünde kusur etmekten; dininde kuşkulanmaktan; yolunda körlüğe duçar olmaktan; senin için gerekenden gaflet etmekten ve düşmanın olan kovulmuş şeytana aldanmaktan koru.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve içinde bulunduğumuz bu ayın her gecesinde affınla (cehennemden) salıvereceğin ve rahmetinle bağışlayacağın kulların varsa, bizi onlardan eyle ve bizi bu ayın en iyi ehli ve ashabından kıl.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve ramazan hilalinin gözlerden kaybolup, gökyüzünden silinmesiyle günahlarımızı da sil ve günlerinin sıyrılmasıyla veballerimizi bizden sıyır. Ramazan bitince hatalardan arınmış ve kötülüklerden temizlenmiş olalım.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bu ayda eğrilirsek, bizi düzelt; kayarsak doğrult; şeytan bize musallat olursa, bizi ondan kurtar.

Allah’ım! Bu ayı sana ibadet etmemizle doldur; vakitlerini sana itaat etmemizle süsle; gündüzlerinde oruç tutmaya, gecelerinde namaz kılıp dua etmeye ve bağışlanmak için ağlayıp sızlanmaya muvaffak et bizi; gündüzleri gafletimize ve geceleri kusur ettiğimize tanık olmasın.

Allah’ım! Hayatta olduğumuz sürece, diğer aylar ve günlerde de bizi böyle olmaya muvaffak et. Bizi, “Firdevs’e varis olup, orada sürekli kalacak olan” (Mü’minun/11), “Rablerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri çarparak veren” ve “iyiliklere koşuşup iyilik için yarışan” (Mü’minun/60-61) salih kullarından kıl.

Allah’ım! Her zaman, her an ve her halükârda, salat ettiğin kimselere ettiğin tüm salatların sayısıca, tüm o salatların senden başka kimsenin sayamayacağı kadar kat kat fazlasıyla Muhammed ve âline salat eyle. Hiç kuşkusuz sen, dilediğini yaparsın.

Kaynakça

Bibliyografi

  • Ensariyan, Hüseyin, Diyar-ı Aşikan, Tefsir-i Cami-i Sahife-i Seccadiye, ikinci baskı, Tahran, Peyam-ı Azadi baskısı, 1373 h.ş.
  • Cezairi, İzzettin, Şerh-i Sahife-i Seccadiye, Beyrut, Daru’t-Taarif lil-Matbuaat, 1402 h.k.
  • Hüseyni Medeni, Seyyid Alihan, Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin, Kum, Müessese en-Neşri İslami, 1409 h.k.
  • Heleci, Muhammed Taki, Esrar-ı Hamuşan, Kum, Pertov-u Horşit yayınları, 1383 h.ş.
  • Şefii Hüseyni, Muhammed Bakır, Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye, Meşhed, Tasua, 1420 h.k.
  • Fazlullah, Seyyid Muhammed Hüseyin, Afaku’r-Ruh, c. 2, Beyrut, Daru’l Malik, 1420 h.k.
  • Fehri, Seyyid Ahmed, Şerh ve Tercüme-i Sahife-i Seccadiye, Tahran, Usve yayınları.
  • Feyzi Kaşani, Muhammed b. Murtaza, Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye, Tahran, Müessese el-Buhus ve’t-Tahkikati’s-Sikafiyet, 1407 h.k.
  • Muğniye, Muhammed Cevad, Fi Zilali’s-Sahife-i Seccadiye, dördüncü baskı, Kum, Daru’l Kitab-ı İslami, 1428 h.k.
  • Memduhi Kirmanşahi, Hasan, Şuhut ve Şinaht, Tercüme ve Şerh-i Sahife-i Saccadiye, Ayetullah Cevadi Amuli’nin mukaddimesi ile, ikinci baskı, Kum, Bostan-ı Kitap, 1385 h.ş.


Dış Bağlantılar