Sahife-i Seccadiye’nin 39. Duası

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
kaynaksız
wikishia sitesinden
Yakarış
Dosya:Hürremşehr Camisi.jpg

Sahife-i Seccadiye’nin 39. duası; İmam Zeynel Abidin’e (a.s) mensup Sahife-i Seccadiye’de yer alan bu dua, 14 metinden oluşmaktadır. Temel konusu, Allah’tan af ve rahmet dileme hakkındadır.

Duanın Öğretileri

  • Allah’tan her türlü haramdan ihtiraslarımızı gidermesini istiyoruz.
  • Allah’tan, Allah’ın yasakladığı halde bize kötü bir laf eden ve menettiği halde bize saygısızlık yapan kulları bağışlamasını dileyelim.
  • Başkalarını bağışlamak, insanın Allah’a yakınlaşma vesilesidir.
  • Allah’tan, başkalarını bağışladığımız gibi, O’nun da bizi ona karşılık bağışlamasını isteyelim.
  • Eğer birisine zulmettikse, Allah’tan onun hoşnutluğunu kazanmamız için bize gerekli ortamı hazırlamasını ve ona olan hakkımızı tam ve eksiksiz yerine getirmemizi dileyelim.
  • Allah, insan nefsini kendinden bir kötülüğü defetmek veya kendine bir yarar elde etmek için yaratmadı. Onu yarattı ki, böyle bir şeye gücü olduğunu göstersin ve benzerini yaratabileceğini kanıtlasın.
  • Allah’ı anmak ve övmek bütün övgülerden üstündür.

Açıklamalar

Bu dua, şu eserlerde açıklanmıştır:

Farsça Açıklamalar

  • Hüseyin Ensariyan’ın kaleme aldığı “Diyar-ı Aşikan” kitabının 7. cildinin, 293. sayfasından 303. sayfasına kadar (detaylı bir şekilde açıklanmıştır).
  • Muhammed Hasan Memduhi Kirmanşahi’nin kaleme aldığı “Şuhut ve Şinaht” kitabının, 3. cilt, 263. sayfası (kısaca).
  • Muhammed b. Süleyman Tenkabani’nin yazdığı “Şerh-i Sahife-i Seccadiye.”

Arapça Açıklamalar

  • Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah’ın yazdığı “Afaku’r-Ruh” kitabı.
  • Seyyid Alihan Hüseyni’nin yazdığı “Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin” kitabının 5. cildinin, 297. sayfasından 337. sayfasına kadar.
  • Muhammed Cevad Muğniye’nin yazdığı “Fi Zilali’s-Sahifeti’s-Seccadiye” kitabının 449. sayfasından 461. sayfasına kadar.

Lügat İçerikli Açıklamalar

Duaların sözlük anlamını açıklayan ve mana eden eserler:

  • Muhammed b. Murtaza Feyzi Kaşani’nin yazdığı “Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye”.
  • Muhammed Bakır Şefii Hüseyni’nin yazdığı “Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye”.
  • İzzettin Cezairi’nin yazdığı “Şerh-i Sahife-i Seccadiye” kitabı.

Arapça ve Türkçesi

Duanın Arapçası

وَ كَانَ مِنْ دُعَائِهِ عَلَيْهِ السَّلَامُ فِي طَلَبِ الْعَفْوِ وَ الرَّحْمَةِ

بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(۱) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اكْسِرْ شَهْوَتِي عَنْ كُلِّ مَحْرَمٍ، وَ ازْوِ حِرْصِي عَنْ كُلِّ مَأْثَمٍ، وَ امْنَعْنِي عَنْ أَذَى كُلِّ مُؤْمِنٍ وَ مُؤْمِنَةٍ، وَ مُسْلِمٍ وَ مُسْلِمَةٍ.

(۲) اللَّهُمَّ وَ أَيُّمَا عَبْدٍ نَالَ مِنِّي مَا حَظَرْتَ عَلَيْهِ، وَ انْتَهَكَ مِنِّي مَا حَجَزْتَ عَلَيْهِ، فَمَضَى بِظُلَامَتِي مَيِّتاً، أَوْ حَصَلَتْ لِي قِبَلَهُ حَيّاً فَاغْفِرْ لَهُ مَا أَلَمَّ بِهِ مِنِّي، وَ اعْفُ لَهُ عَمَّا أَدْبَرَ بِهِ عَنِّي، وَ لَا تَقِفْهُ عَلَى مَا ارْتَكَبَ فِيَّ، وَ لَا تَكْشِفْهُ عَمَّا اكْتَسَبَ بِي، وَ اجْعَلْ مَا سَمَحْتُ بِهِ مِنَ الْعَفْوِ عَنْهُمْ، وَ تَبَرَّعْتُ بِهِ مِنَ الصَّدَقَةِ عَلَيْهِمْ أَزْكَى صَدَقَاتِ الْمُتَصَدِّقِينَ، وَ أَعْلَى صِلَاتِ الْمُتَقَرِّبِينَ

(۳) وَ عَوِّضْنِي مِنْ عَفْوِي عَنْهُمْ عَفْوَكَ، وَ مِنْ دُعَائِي لَهُمْ رَحْمَتَكَ حَتَّى يَسْعَدَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنَّا بِفَضْلِكَ، وَ يَنْجُوَ كُلٌّ مِنَّا بِمَنِّكَ.

(۴) اللَّهُمَّ وَ أَيُّمَا عَبْدٍ مِنْ عَبِيدِكَ أَدْرَكَهُ مِنِّي دَرَكٌ، أَوْ مَسَّهُ مِنْ نَاحِيَتِي أَذًى، أَوْ لَحِقَهُ بِي أَوْ بِسَبَبِي ظُلْمٌ فَفُتُّهُ بِحَقِّهِ، أَوْ سَبَقْتُهُ بِمَظْلِمَتِهِ، فَصَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ أَرْضِهِ عَنِّي مِنْ وُجْدِكَ، وَ أَوْفِهِ حَقَّهُ مِنْ عِنْدِكَ

(۵) ثُمَّ قِنِي مَا يُوجِبُ لَهُ حُكْمُكَ، وَ خَلِّصْنِي مِمَّا يَحْكُمُ بِهِ عَدْلُكَ، فَإِنَّ قُوَّتِي لَا تَسْتَقِلُّ بِنَقِمَتِكَ، وَ إِنَّ طَاقَتِي لَا تَنْهَضُ بِسُخْطِكَ، فَإِنَّكَ إِنْ تُكَافِنِي بِالْحَقِّ تُهْلِكْنِي، وَ إِلَّا تَغَمَّدْنِي بِرَحْمَتِكَ تُوبِقْنِي

(۶) اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْتَوْهِبُكَ- يَا إِلَهِي- مَا لَا يُنْقِصُكَ بَذْلُهُ، وَ أَسْتَحْمِلُكَ، مَا لَا يَبْهَظُكَ حَمْلُهُ.

(۷) أَسْتَوْهِبُكَ- يَا إِلَهِي- نَفْسِيَ الَّتِي لَمْ تَخْلُقْهَا لِتَمْتَنِعَ بِهَا مِنْ سُوءٍ، أَوْ لِتَطَرَّقَ بِهَا إِلَى نَفْعٍ، وَ لَكِنْ أَنْشَأْتَهَا إِثْبَاتاً لِقُدْرَتِكَ عَلَى مِثْلِهَا، وَ احْتِجَاجاً بِهَا عَلَى شَكْلِهَا.

(۸) وَ أَسْتَحْمِلُكَ مِنْ ذُنُوبِي مَا قَدْ بَهَظَنِي حَمْلُهُ، وَ أَسْتَعِينُ بِكَ عَلَى مَا قَدْ فَدَحَنِي ثِقْلُهُ.

(۹) فَصَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ هَبْ لِنَفْسِي عَلَى ظُلْمِهَا نَفْسِي، وَ وَكِّلْ رَحْمَتَكَ بِاحْتِمَالِ إِصْرِي، فَكَمْ قَدْ لَحِقَتْ رَحْمَتُكَ بِالْمُسِيئِينَ، وَ كَمْ قَدْ شَمِلَ عَفْوُكَ الظَّالِمِينَ.

(۱۰) فَصَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اجْعَلْنِي أُسْوَةَ مَنْ قَدْ أَنْهَضْتَهُ بِتَجَاوُزِكَ عَنْ مَصَارِعِ الْخَاطِئِينَ، وَ خَلَّصْتَهُ بِتَوْفِيقِكَ مِنْ وَرَطَاتِ الْمُجْرِمِينَ، فَأَصْبَحَ طَلِيقَ عَفْوِكَ مِنْ إِسَارِ سُخْطِكَ، وَ عَتِيقَ صُنْعِكَ مِنْ وَثَاقِ عَدْلِكَ.

(۱۱) إِنَّكَ إِنْ تَفْعَلْ ذَلِكَ- يَا إِلَهِي- تَفْعَلْهُ بِمَنْ لَا يَجْحَدُ اسْتِحْقَاقَ عُقُوبَتِكَ، وَ لَا يُبَرِّئُ نَفْسَهُ مِنِ اسْتِيجَابِ نَقِمَتِكَ

(۱۲) تَفْعَلْ ذَلِكَ- يَا إِلَهِي- بِمَنْ خَوْفُهُ مِنْكَ أَكْثَرُ مِنْ طَمَعِهِ فِيكَ، وَ بِمَنْ يَأْسُهُ مِنَ النَّجَاةِ أَوْكَدُ مِنْ رَجَائِهِ لِلْخَلَاصِ، لَا أَنْ يَكُونَ يَأْسُهُ قُنُوطاً، أَوْ أَنْ يَكُونَ طَمَعُهُ اغْتِرَاراً، بَلْ لِقِلَّةِ حَسَنَاتِهِ بَيْنَ سَيِّئَاتِهِ، وَ ضَعْفِ حُجَجِهِ فِي جَمِيعِ تَبِعَاتِهِ

(۱۳) فَأَمَّا أَنْتَ- يَا إِلَهِي- فَأَهْلٌ أَنْ لَا يَغْتَرَّ بِكَ الصِّدِّيقُونَ، وَ لَا يَيْأَسَ مِنْكَ الْمُجْرِمُونَ، لِأَنَّكَ الرَّبُّ الْعَظِيمُ الَّذِي لَا يَمْنَعُ أَحَداً فَضْلَهُ، وَ لَا يَسْتَقْصِي مِنْ أَحَدٍ حَقَّهُ.

(۱۴) تَعَالَى ذِكْرُكَ عَنِ الْمَذْكُورِينَ، وَ تَقَدَّسَتْ أَسْمَاؤُكَ عَنِ الْمَنْسُوبِينَ، وَ فَشَتْ نِعْمَتُكَ فِي جَمِيعِ الْمَخْلُوقِينَ، فَلَكَ الْحَمْدُ عَلَى ذَلِكَ يَا رَبَّ الْعَالَمِينَ.

Duanın Türkçe Anlamı

Allah’tan Af ve Rahmet Dileme Hakkındaki Duası

“Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve benim haramlara olan isteğimi kır; günahlara olan ihtirasımı öldür; beni mü’min ve müslüman erkek ve kadınlara eziyet etmekten alıkoy.

Allah’ım! Yasakladığın halde bana kötü bir laf eden, menettiğin halde bana saygısızlık yapan, sonra da benden helâllik almadan ölüp giden ya da halen hayatta olan kullarına, bana yaptıkları kötülüklerini bağışla; beni incittikleri için onları cezalandırma; hakkımda işledikleri günahları onlara bildirme; benim yüzümden kazandıkları suçlardan dolayı onları rüsva etme. Benim, onları böylesine cömertçe affetmemi ve karşılık beklemeden kendilerine verdiğim bu sadakayı, sadaka verenlerin en temiz sadakalarından ve sana yaklaşma çabasında olanların en üstün bağlantılarından kıl. Onları affetmeme karşılık, sen de beni affet; onlar için yalvarışıma karşılık sen de bana acı. Böylece fazlınla hepimiz mutluluğu yakalayalım ve nimetinle kurtuluşa erişelim.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve zarar verdiğim veya incittiğim, zulmettiğim veya zulme uğramasına sebep olduğum ve böylece hakkını zayi ettiğim veya hakkını almasına engel olduğum kullarını bol ihsanınla benden razı et ve eksiksiz olarak katından haklarını ver. Sonra da beni, hükmünü gerektirecek durumdan koru ve adaletinin gerektirdiği cezadan kurtar. Çünkü senin cezalandırmana tahammül edecek, gazabına dayanacak gücüm ve takatim yoktur. Eğer beni hak üzere cezalandıracak olursan, helak olurum; rahmetine bürümeyecek olursan, bedbaht olurum.

Allah’ım! Ey mâbudum! Senden bir şey hibe etmeni istiyorum ki onu vermek senden bir şey eksiltmez. Senden bir şeyi kaldırmanı istiyorum ki onu kaldırmak sana güç değildir. Allah’ım! Senden nefsimi bana hibe etmeni istiyorum. Çünkü sen, onu kendinden bir kötülüğü defetmek veya kendine bir yarar elde etmek için yaratmadın. Onu yarattın ki böyle bir şeye gücün olduğunu gösteresin ve benzerini yaratabileceğini kanıtlayasın. Ve senden taşıması bana çok güç olan günahlarımı kaldırmanı istiyor ve ağırlığı altında ezildiğim sürçmelerime karşı yardımını diliyorum.

O halde Muhammed ve âline salat eyle ve zulmüne rağmen nefsimi bana hibe et (bağışla) ve rahmetinle ağır yükümü kaldır. Çünkü şu bir gerçek ki rahmetin nice kötülere ulaşmış; affın nice zalimleri kapsamına almıştır. O halde Muhammed ve âline salat eyle ve affetmenle beni suçluların düştüğü yerden kaldırdığın, günahkârların düştüğü bataklıktan kurtardığın kimselerin örneği kıl. Onlar gibi ben de gazabının esaretinden; adaletinin rehineliğinden kurtulan; affının ve ihsanının azatlısı olayım. Allah’ım! Eğer bunu yapsan, azabını hakettiğini inkâr etmeyen; cezalandırmanı gerektiren işlerden yana kendini temize çıkarmayan birine yapmış olursun. Allah’ım! Senden korkusu, sana ümidinden çok olan ve kurtuluştan yana ümitsizliği, kurtuluşa olan ümidinden güçlü olan birine yapmış olursun. Ümitsizliği, rahmetine ümidi olmadığından ve ümidi de kendini aldattığından değil, kötülüklerinin arasında iyiliklerinin az olduğundan ve hiçbir günahı için geçerli mazereti olmadığındandır.

Ey Rabbim! Sen ise, doğruların, rahmetine bakarak aldanmayacağı; günahkârların, gazabına bakarak ümitsizliğe kapılmayacağı yüce Allah’sın ki ihsanını kimseden esirgemez ve hakkını da kimseden tam olarak almazsın. Anın, tüm anılanlardan yücedir; isimlerin, soyluların onlarla adlandırılmasından çok daha kutsaldır ve nimetlerin tüm yaratıklar için yayılmıştır. Şu halde bütün bunların övgüsü senindir, ey âlemlerin Rabbi!

Kaynakça

Bibliyografi

  • Ensariyan, Hüseyin, Diyar-ı Aşikan, Tefsir-i Cami-i Sahife-i Seccadiye, ikinci baskı, Tahran, Peyam-ı Azadi baskısı, 1373 h.ş.
  • Cezairi, İzzettin, Şerh-i Sahife-i Seccadiye, Beyrut, Daru’t-Taarif lil-Matbuaat, 1402 h.k.
  • Hüseyni Medeni, Seyyid Alihan, Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin, Kum, Müessese en-Neşri İslami, 1409 h.k.
  • Heleci, Muhammed Taki, Esrar-ı Hamuşan, Kum, Pertov-u Horşit yayınları, 1383 h.ş.
  • Şefii Hüseyni, Muhammed Bakır, Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye, Meşhed, Tasua, 1420 h.k.
  • Fazlullah, Seyyid Muhammed Hüseyin, Afaku’r-Ruh, c. 2, Beyrut, Daru’l Malik, 1420 h.k.
  • Fehri, Seyyid Ahmed, Şerh ve Tercüme-i Sahife-i Seccadiye, Tahran, Usve yayınları.
  • Feyzi Kaşani, Muhammed b. Murtaza, Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye, Tahran, Müessese el-Buhus ve’t-Tahkikati’s-Sikafiyet, 1407 h.k.
  • Muğniye, Muhammed Cevad, Fi Zilali’s-Sahife-i Seccadiye, dördüncü baskı, Kum, Daru’l Kitab-ı İslami, 1428 h.k.
  • Memduhi Kirmanşahi, Hasan, Şuhut ve Şinaht, Tercüme ve Şerh-i Sahife-i Saccadiye, Ayetullah Cevadi Amuli’nin mukaddimesi ile, ikinci baskı, Kum, Bostan-ı Kitap, 1385 h.ş.


Dış Bağlantılar