Sahife-i Seccadiye’nin 22. Duası

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
kaynaksız
wikishia sitesinden
Yakarış
Dosya:Hürremşehr Camisi.jpg

Sahife-i Seccadiye’nin 22. duası; İmam Zeynel Abidin’e (a.s) mensup Sahife-i Seccadiye’de yer alan bu dua, 14 bölümden oluşmaktadır. Temel konusu, İşlerin zorlaştığı zaman okuduğu duadır. İmam Seccad (a.s) bu duanın bir çok bölümünde diğer dualarda olduğu gibi, Muhammed (s.a.a) ve âline salat ve salavat göndermektedir.

Duanın Öğretileri

  • İnsanın, kendi nefsinin ıslahından yükümlü olması ve bu yükümlülüğünde dahi, asıl güç ve ıslah sahibinin Allah olduğuna inanması ve O’ndan yardım talep etmesi.
  • Başkalarına muhtaç olmamak için, Allah’tan güç, izzet ve bolluk vermesini istemek.
  • Kalbin hastalıklarından biri olan hasetten uzak durmanın gerekliliği.
  • Başkalarında olan nimetlere haset etmemeli; bilakis Allah’ın ondan daha güzelini bağışlayacağına ümit etmeli.
  • Darda kalanların zorlukta çağırdıkları gibi, halis bir şekilde bollukta da Allah’a el açmalı.

Açıklamalar

Bu dua, şu eserlerde açıklanmıştır:

Farsça Açıklamalar

  • Hüseyin Ensariyan’ın kaleme aldığı “Diyar-ı Aşikan” kitabının 6. cildinin, 385. sayfasından 447. sayfasına kadar (detaylı bir şekilde açıklanmıştır).
  • Muhammed Hasan Memduhi Kirmanşahi’nin kaleme aldığı “Şuhut ve Şinaht” kitabının, 2. cilt, 329. sayfası (kısaca).
  • Muhammed b. Süleyman Tenkabani’nin yazdığı “Şerh-i Sahife-i Seccadiye.”

Arapça Açıklamalar

  • Seyyid Muhammed Hüseyin Fazlullah’ın yazdığı “Afaku’r-Ruh” kitabı.
  • Seyyid Alihan Hüseyni’nin yazdığı “Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin” kitabının 3. cildinin, 489. sayfasından 535. sayfasına kadar.
  • Muhammed Cevad Muğniye’nin yazdığı “Fi Zilali’s-Sahifeti’s-Seccadiye” kitabının 295. sayfasından 309. sayfasına kadar.

Lügat İçerikli Açıklamalar

Duaların sözlük anlamını yazıp ve açıklayan eserler:

  • Muhammed b. Murtaza Feyzi Kaşani’nin yazdığı “Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye.
  • Muhammed Bakır Şefii Hüseyni’nin yazdığı “Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye”.
  • İzzettin Cezairi’nin yazdığı “Şerh-i Sahife-i Seccadiye” kitabı.

Arapça ve Türkçesi

Duanın Arapçası

وَ کانَ مِنْ دُعَائِهِ علیه‌السلام عِنْدَ الشِّدَّةِ وَ الْجَهْدِ وَ تَعَسُّرِ الْأُمُورِ

بِسْمِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
(۱) اللَّهُمَّ إِنَّک کلَّفْتَنِی مِنْ نَفْسِی مَا أَنْتَ أَمْلَک بِهِ مِنِّی، وَ قُدْرَتُک عَلَیهِ وَ عَلَی أَغْلَبُ مِنْ قُدْرَتِی، فَأَعْطِنِی مِنْ نَفْسِی مَا یرْضِیک عَنِّی، وَ خُذْ لِنَفْسِک رِضَاهَا مِنْ نَفْسِی فِی عَافِیةٍ.

(۲) اللَّهُمَّ لَا طَاقَةَ لِی بِالْجَهْدِ، وَ لَا صَبْرَ لِی عَلَی الْبَلَاءِ، وَ لَا قُوَّةَ لِی عَلَی الْفَقْرِ، فَلَا تَحْظُرْ عَلَی رِزْقِی، وَ لَا تَکلْنِی إِلَی خَلْقِک، بَلْ تَفَرَّدْ بِحَاجَتِی، وَ تَوَلَّ کفَایتِی.

(۳) وَ انْظُرْ إِلَی وَ انْظُرْ لِی فِی جَمِیعِ أُمُورِی، فَإِنَّک إِنْ وَکلْتَنِی إِلَی نَفْسِی عَجَزْتُ عَنْهَا وَ لَمْ أُقِمْ مَا فِیهِ مَصْلَحَتُهَا، وَ إِنْ وَکلْتَنِی إِلَی خَلْقِک تَجَهَّمُونِی، وَ إِنْ أَلْجَأْتَنِی إِلَی قَرَابَتِی حَرَمُونِی، وَ إِنْ أَعْطَوْا أَعْطَوْا قَلِیلًا نَکداً، وَ مَنُّوا عَلَی طَوِیلًا، وَ ذَمُّوا کثِیراً.

(۴) فَبِفَضْلِک، اللَّهُمَّ، فَأَغْنِنِی، وَ بِعَظَمَتِک فَانْعَشْنِی، وَ بِسَعَتِک، فَابْسُطْ یدِی، وَ بِمَا عِنْدَک فَاکفِنِی.

(۵) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ خَلِّصْنِی مِنَ الْحَسَدِ، وَ احْصُرْنِی عَنِ الذُّنُوبِ، وَ وَرِّعْنِی عَنِ الْمَحَارِمِ، وَ لَا تُجَرِّئْنِی عَلَی الْمَعَاصِی، وَ اجْعَلْ هَوَای عِنْدَک، وَ رِضَای فِیمَا یرِدُ عَلَی مِنْک، وَ بَارِک لِی فِیمَا رَزَقْتَنِی وَ فِیمَا خَوَّلْتَنِی وَ فِیمَا أَنْعَمْتَ بِهِ عَلَی، وَ اجْعَلْنِی فِی کلِّ حَالاتِی مَحْفُوظاً مَکلُوءاً مَسْتُوراً مَمْنُوعاً مُعَاذاً مُجَاراً.

(۶) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ اقْضِ عَنِّی کلَّ مَا أَلْزَمْتَنِیهِ وَ فَرَضْتَهُ عَلَی لَک فِی وَجْهٍ مِنْ وُجُوهِ طَاعَتِک أَوْ لِخَلْقٍ مِنْ خَلْقِک وَ إِنْ ضَعُفَ عَنْ ذَلِک بَدَنِی، وَ وَهَنَتْ عَنْهُ قُوَّتِی، وَ لَمْ تَنَلْهُ مَقْدُرَتِی، وَ لَمْ یسَعْهُ مَالِی وَ لَا ذَاتُ یدِی، ذَکرْتُهُ أَوْ نَسِیتُهُ.

(۷) هُوَ، یا رَبِّ، مِمَّا قَدْ أَحْصَیتَهُ عَلَی وَ أَغْفَلْتُهُ أَنَا مِنْ نَفْسِی، فَأَدِّهِ عَنِّی مِنْ جَزِیلِ عَطِیتِک وَ کثِیرِ مَا عِنْدَک، فَإِنَّک وَاسِعٌ کرِیمٌ، حَتَّی لَا یبْقَی عَلَی شَیءٌ مِنْهُ تُرِیدُ أَنْ تُقَاصَّنِی بِهِ مِنْ حَسَنَاتِی، أَوْ تُضَاعِفَ بِهِ مِنْ سَیئَاتِی یوْمَ أَلْقَاک یا رَبِّ.

(۸) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ ارْزُقْنِی الرَّغْبَةَ فِی الْعَمَلِ لَک لِآخِرَتِی حَتَّی أَعْرِفَ صِدْقَ ذَلِک مِنْ قَلْبِی، وَ حَتَّی یکونَ الْغَالِبُ عَلَی الزُّهْدَ فِی دُنْیای، وَ حَتَّی أَعْمَلَ الْحَسَنَاتِ شَوْقاً، وَ آمَنَ مِنَ السَّیئَاتِ فَرَقاً وَ خَوْفاً، وَ هَبْ لِی نُوراً أَمْشِی بِهِ فِی النَّاسِ، وَ أَهْتَدِی بِهِ فِی الظُّلُمَاتِ، وَ أَسْتَضِیءُ بِهِ مِنَ الشَّک وَ الشُّبُهَاتِ

(۹) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ ارْزُقْنِی خَوْفَ غَمِّ الْوَعِیدِ، وَ شَوْقَ ثَوَابِ الْمَوْعُودِ حَتَّی أَجِدَ لَذَّةَ مَا أَدْعُوک لَهُ، وَ کأْبَةَ مَا أَسْتَجِیرُ بِک مِنْهُ

(۱۰) اللَّهُمَّ قَدْ تَعْلَمُ مَا یصْلِحُنِی مِنْ أَمْرِ دُنْیای وَ آخِرَتِی فَکنْ بِحَوَائِجِی حَفِیاً.

(۱۱) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِ مُحَمَّدٍ، وَ ارْزُقْنِی الْحَقَّ عِنْدَ تَقْصِیرِی فِی الشُّکرِ لَک بِمَا أَنْعَمْتَ عَلَی فِی الْیسْرِ وَ الْعُسْرِ وَ الصِّحَّةِ وَ السَّقَمِ، حَتَّی أَتَعَرَّفَ مِنْ نَفْسِی رَوْحَ الرِّضَا وَ طُمَأْنِینَةَ النَّفْسِ مِنِّی بِمَا یجِبُ لَک فِیمَا یحْدُثُ فِی حَالِ الْخَوْفِ وَ الْأَمْنِ وَ الرِّضَا وَ السُّخْطِ وَ الضَّرِّ وَ النَّفْعِ.

(۱۲) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ ارْزُقْنِی سَلَامَةَ الصَّدْرِ مِنَ الْحَسَدِ حَتَّی لَا أَحْسُدَ أَحَداً مِنْ خَلْقِک عَلَی شَیءٍ مِنْ فَضْلِک، وَ حَتَّی لَا أَرَی نِعْمَةً مِنْ نِعَمِک عَلَی أَحَدٍ مِنْ خَلْقِک فِی دِینٍ أَوْ دُنْیا أَوْ عَافِیةٍ أَوْ تَقْوَی أَوْ سَعَةٍ أَوْ رَخَاءٍ إِلَّا رَجَوْتُ لِنَفْسِی أَفْضَلَ ذَلِک بِک وَ مِنْک وَحْدَک لَا شَرِیک لَک.

(۱۳) اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَی مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ، وَ ارْزُقْنِی التَّحَفُّظَ مِنَ الْخَطَایا، وَ الِاحْتِرَاسَ مِنَ الزَّلَلِ فِی الدُّنْیا وَ الْآخِرَةِ فِی حَالِ الرِّضَا وَ الْغَضَبِ، حَتَّی أَکونَ بِمَا یرِدُ عَلَی مِنْهُمَا بِمَنْزِلَةٍ سَوَاءٍ، عَامِلًا بِطَاعَتِک، مُؤْثِراً لِرِضَاک عَلَی مَا سِوَاهُمَا فِی الْأَوْلِیاءِ وَ الْأَعْدَاءِ، حَتَّی یأْمَنَ عَدُوِّی مِنْ ظُلْمِی وَ جَوْرِی، وَ ییأَسَ وَلِیی مِنْ مَیلِی وَ انْحِطَاطِ هَوَای

(۱۴) وَ اجْعَلْنِی مِمَّنْ یدْعُوک مُخْلِصاً فِی الرَّخَاءِ دُعَاءَ الْمُخْلِصِینَ الْمُضْطَرِّینَ لَک فِی الدُّعَاءِ، إِنَّک حَمِیدٌ مَجِیدٌ.

Duanın Türkçe Anlamı

İşlerin Zorlaştığı Zaman Okuduğu Dua

“Rahman ve Rahim Allah’ın Adıyla
Allah’ım! Kendimle ilgili, daha çok senin elinde olan bir iş (nefsimi ıslah) ile beni yükümlü kılmışsın. Oysa ona da, bana da benden çok senin gücün yeter. O halde kendimle ilgili, seni benden hoşnut edecek şeyi bana ver; hoşnutluğuna sebep olacak şeyi, sıhhat ve selamet içinde kendin için benden al.

Allah’ım! Zorluğa katlanacak takatım, belaya sabredecek gücüm, yoksulluğa dayanacak kudretim yok. O halde rızkımı benden esirgeme; beni kullarına terketme; hacetimi sen gider; işlerimi sen üstlen. Bana rahmet gözüyle bak ve tüm işlerimde bana acıyarak, yardım et. Çünkü eğer beni kendi halime terketsen, tüm işlerde âciz kalırım; yararıma olan hiçbir işi yapamam. Kullarına terketsen, asık suratlarıyla karşılaşırım. Yakınlarıma bıraksan, bana bir şey vermezler. Verseler de az ve faydasız şeyler verirler; uzun süre de başıma kakarlar ve beni çokça kınarlar.

Ey Allah’ım! O halde fazlınla beni zengin et; büyüklüğünle beni yücelt; bol bağışınla elimi açık kıl ve katındakiyle bana yet.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve beni hasetten kurtar; günahlardan koru; haramlardan geri durdur; sana karşı gelmeye cüretlendirme; tutkum sen olasın; senden gelen her şeye rıza göstereyim. Rızık, ihsan ve nimet olarak bana verdiğin şeyleri bereketli ve kutlu kıl. Tüm hallerimde beni her türlü kötülükten koru; ayıplarımı kimseye açma; beni kendi korumana al ve kimse bana zarar veremesin.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bedenimin gücü yetmese de, kuvvetim yetersiz kalsa da, gücümü aşsa da, malım ve sermayem çıkışmasa da, hatırımda olan veya unuttuğum, itaatin yönünde kendin için veya yaratıklarından biri için, bana gerekli ve farz kıldığın her şeyi benden taraf öde. Ey Rabbim! Nefsime uyarak ihmal ettiğim, ancak senin aleyhimde ihsa (saymak) ettiğin farzları, bol bağışınla ve geniş rahmetinle benden taraf öde (onlardan dolayı beni sorgulama). Çünkü sen, ihsanı ve rahmetiyle her şeyi kuşatan ve cömertsin. Ey Rabbim! (Onları benden taraf öde ki,) Sana kavuşacağım gün iyiliklerimle takas edeceğin veya kötülüklerimi arttıracağın bir farz üzerimde kalmış olmasın.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve sana kulluk vazifesini yerine getirmekle ahiretim için bana çalışma isteği ver. Onun (kulluğumun) içtenliğine kalbim tanık olsun; bana galip olan durum, dünyaya meyilsizlik olsun; iyi işleri şevkle yapayım; cezalarının korkusuyla kötü işlere yaklaşmayayım. Ve bana bir nur ver ki, insanlar arasında onunla yürüyeyim; karanlıklarda onunla yolumu bulayım; hak ile batıl birbirine karıştığında ve şüpheye düştüğümde, onunla aydınlanayım.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve kendisine ulaşmak için sana yalvardığım şeyin (cennetin) tadını ve kendisinden korunmak için sana sığındığım şeyin (cehennemin) tasasını duyuyormuşçasına, bana ödüllendirilme sevincinin özlemini ve cezalandırılma üzüntüsünün korkusunu ver.

Allah’ım! Hiç kuşkusuz sen, dünyam için de ahiretim için de yararlı olanı biliyorsun. O halde bana ihtiyaçlarım hususunda lütufkâr ol.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle; kolaylık ve zorlukta, sağlık ve hastalıkta bana verdiğin nimetler karşısında sana şükürde kusur ettiğim zaman; korku, emniyet, hoşnutluk, gazap, zarar ve kâr hallerinde meydana gelen hadiselerle ilgili olarak senin için farz olan şeye razı olmanın sevinç ve huzurunu yaşayabilmek için, bana gerçeği ver.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve göğsümü hasetten temizle ki, insanlardan hiçbirini kendisine verdiğin bir nimetten ötürü kıskanmayayım; onlardan herhangi birinde din, dünya, sağlık, takva, zenginlik ve refahla ilgili bir nimet gördüğüm zaman, (onu kıskanacağıma) ondan daha iyisini yalnız seninle ve yalnız senden -ki ortağın yoktur- kendim için isteyeyim.

Allah’ım! Muhammed ve âline salat eyle ve bana dünya ve ahirette, hoşnutluk ve gazap halinde hatalardan korunmayı ve sürçmelere duçar olmamayı nasip et. Her halükârda itaatinle amel etmeye, dostların ve düşmanların hakkında senin hoşnutluğunu diğer her şeye tercih etmeye beni muvaffak et. Düşmanım, zulüm ve cevrimden güvende olsun; dostum, eğilim ve tutkumun alçalmasından ümidini kessin.

(Allah’ım!) Beni, genişlikte de zor durumda kalıp ihlas ile sana yalvaranların yalvardığı gibi yalvaranlardan kıl. Hiç kuşkusuz sen, pek yücesin ve övgüye layıksın.

Kaynakça

Bibliyografi

  • Ensariyan, Hüseyin, Diyar-ı Aşikan, Tefsir-i Cami-i Sahife-i Seccadiye, ikinci baskı, Tahran, Peyam-ı Azadi baskısı, 1373 h.ş.
  • Cezairi, İzzettin, Şerh-i Sahife-i Seccadiye, Beyrut, Daru’t-Taarif lil-Matbuaat, 1402 h.k.
  • Hüseyni Medeni, Seyyid Alihan, Riyazu’s-Salikin fi Şerh-i Sahife-i Seyyidi’s-Sacidin, Kum, Müessese en-Neşri İslami, 1409 h.k.
  • Heleci, Muhammed Taki, Esrar-ı Hamuşan, Kum, Pertov-u Horşit yayınları, 1383 h.ş.
  • Şefii Hüseyni, Muhammed Bakır, Hellu Lügat-i Sahife-i Seccadiye, Meşhed, Tasua, 1420 h.k.
  • Fazlullah, Seyyid Muhammed Hüseyin, Afaku’r-Ruh, c. 2, Beyrut, Daru’l Malik, 1420 h.k.
  • Fehri, Seyyid Ahmed, Şerh ve Tercüme-i Sahife-i Seccadiye, Tahran, Usve yayınları.
  • Feyzi Kaşani, Muhammed b. Murtaza, Talikat ale’s-Sahife-i Seccadiye, Tahran, Müessese el-Buhus ve’t-Tahkikati’s-Sikafiyet, 1407 h.k.
  • Muğniye, Muhammed Cevad, Fi Zilali’s-Sahife-i Seccadiye, dördüncü baskı, Kum, Daru’l Kitab-ı İslami, 1428 h.k.
  • Memduhi Kirmanşahi, Hasan, Şuhut ve Şinaht, Tercüme ve Şerh-i Sahife-i Saccadiye, Ayetullah Cevadi Amuli’nin mukaddimesi ile, ikinci baskı, Kum, Bostan-ı Kitap, 1385 h.ş.


Dış Bağlantılar