Batha Vadisi

Önceliksiz, kalitesi olmayan: c
linksiz
kategorisiz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden

Batha Vadisi ; İslam’dan önce Kureyş kabilesinin bir kısmının yaşadığı bölgenin ismidir. Allah Resulü (s.a.a) bu bölgede büyümüş ve Cebrail (a.s) de ilk kez burada ona nazil olmuştur. Peygamber (s.a.a) Gazve ve Hac dönüşlerinde defalarca Batha bölgesinde namaz kılmıştır. Mekke'nin fethinde de çadırını bu nahiyede açmıştır.

Batha’nın Anlamı

"Batha" kelimesi sözlükte (iki dağ arasındaki) derin dere; suyun yayılarak aktığı kumlu, çakıllı ve geniş tabanlı dere manalarına gelmektedir.[1] Batha şehri, Batha vadisi, Batha bölgesi ve Batha adası gibi, birkaç bölge bu isimle adlandırılmıştır.

Coğrafi Konumu

Mevcut kaynaklarda Ebtah, Hayfu Ben-i Kenane ve Muhassab olarak bilinen Batha vadisi Mekke’ye bir fersah uzaklıktadır. Mekke ve Mina arasında yer alan bu vadi, bir taraftan Ayre dağına ve diğer taraftan da Hacun dağına kadar uzanmaktadır. "Batha" adı da zemininin kumla ve çakıl taşlarıyla kaplı olmasından dolayı verilmiştir.[2] Ezraki Hz. İbrahim’in (a.s) bu bölgede bulunduğuna işaret etmiştir.[3]

Batha’da Yaşayan Kabileler

İslam’dan önce Kureyş kabilesinin bir kısmı burada yaşamış ve bundan dolayı “Kureyş-i Batha” olarak bilinmişlerdir. Bu bölgede Adiy, Cume’, Teym, Sehm, Mahzum, Esed, Zuhre, Abdumenaf, Abdu’d Dar, Abdu’l Uzza, Ümeyye ve Haşim boyları yaşamıştır.[4]

Peygamber (s.a.a) ve Batha

Allah Resulü (s.a.a) bu bölgede büyümüş[5] ve Cebrail (a.s) de ilk kez burada ona nazil olmuştur.[6] Peygamber (s.a.a) Gazve ve Hac dönüşlerinde defalarca Batha bölgesinde namaz kılmıştır.[7] Bu bölgede Havazin kabilesinin üstüne gitmiştir.[8] Mekke’nin fethedildiği gün de çadırını bu nahiyede açmıştır.[9] Ayrıca halife Mansur Abbasi’nin hicri kameri 158. yılının Zilhicce ayında hac amellerini yerine getirdiği sırada Batha’da öldüğü zikredilmiştir.[10]

Kureyşliler'in Gezinti Yeri

Bölgenin güzel ve yeşil bostanları, hoş su ve havası Batha’yı Kureyşliler'in gezinti yeri yapmıştı. Haşim b. Abdumenaf eliyle kazılan Bezzar kuyusu ve aynı şekilde Abduşems b. Abdumenaf eliyle açılan Hum ve Tuva kuyusu gibi çok sayıda su kuyularının varlığı, Batha’yı bayındır etmekle kalmayıp, Hac mevsiminde hacıların refah ve asayişini sağlamıştır.[11]

Diğer Bölgeler

Batha Vadisi

Ana madde: Ebtah

Ebtah (Muhassab); Mekke ve Mina arasında yer alan ve Medine yolu üzerinde bulunan nahiyenin ismidir. İslami rivayetlere göre, Hz. Adem (a.s) Cebrail’in (a.s) emriyle bu mekanda Şeytan’ı küçük taşla vurmuştur. Peygamberin (s.a.a) ceddi Abdulmuttalib’e de "Ebu’l Batha" ve "Seyyidu’l Batha" denmesinin nedeni, onun Kussa ve Bettah’a müntesip olmasındandır.

Batha Şehri

Ana madde: Batha

Mağrib-i Evsat (Orta Mağrib; Cezayir) bölgesi şehirlerinden olan Batha şehri, Muvahhidler halifesi Abdu’l Mümin döneminde geliştirilerek, tarım alanında en önemli şehirlerden biri haline getirilmiştir. Günümüzde bu şehirden geriye sadece viraneler kalmıştır.

Batha Bölgesi

Batha bölgesi; Müslümanlar ile Hosro Perviz’in ordusu arasında meydana gelen Zukar savaşının yapıldığı Zukar yakınlarındaki bölgedir. "Yevmu’l Batha" olarak da bilinen bu savaşta Müslümanlar galip gelmişlerdir.[12]

Batha İbn-i Ezher

Batha ibn-i Ezher; Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) gazvelerin birinde, orada namaz kıldığı ve Medine yakınlarındaki bölgenin ismidir. Daha sonra Allah Resulünün (s.a.a) namaz kıldığı yerde mescit yapılmıştır.[13]

Batha Adası

Batha adası; Dicle ve Fırat[14] nehrinin arasında bulunan yerdir.

Batha-u Zi’lkar

Zi kar’da bulunan bir bölgeye de Batha denmektedir.[15] Arapların önemli günlerinden sayılan Yevmu’l Batha,[16] Kisra ve Bekr b. Ben-i Vail kabilelerinin savaştığı Zi kar’a bağlıdır.[17]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Yakut, c. 1, s. 662.
  2. Ezraki, c. 2, s. 128 – 129; İbn-i Esir, c. 2, s. 11; Ebu’l Fida, s. 80 – 81; İbn-i Kesir, c. 5, s. 168 ve 204.
  3. c. 1, s. 34.
  4. Demeşki, s. 427; Abdu’l Mümin, c. 1, s. 203; İbn-i Abdu’l Mun’im, s. 7.
  5. İbn-i Sa’d, c. 1, s. 76.
  6. Taberi, c. 2, s. 305.
  7. İbn-i Kesir, c. 5, s. 149.
  8. İbn-i Sa’d, c. 2 (1), s. 111 - 112.
  9. Ezraki, c. 2, s. 130.
  10. Mes’udi, c. 6, s. 157.
  11. Ezraki, c. 2, s. 176 ve 224; İbn-i Abdu’l Mun’im, s. 221; Ali, c. 4, s. 65.
  12. Taberi, c. 2, s. 193 ve 212; Yakut, c. 1, s. 662.
  13. Taberi, c. 2, s. 405 ve c. 7, s. 584; Yakut, c. 1, s. 662.
  14. İbn-i Kuteybe, c. 1, s. 198.
  15. El-Gadir, Allame Emini, c. 1, 477.
  16. El-Sahih mine’s Sireti’n Nebiyyi’l A’zam, Murtaza el-Amuli, c.31, s. 332.
  17. El-Gadir, c. 2, s. 148.

Bibliyografi

  • İbn-i Esir, el-Kamil.
  • İbn-i Sa’d, Muhammed, et-Tabakatu’l Kebir, tahkik: Zakhaev, Liden, 322 – 325.
  • İbn-i Abdu’l Mun’im Himyeri, Muhammed, er-Rovzu’l Muattar, tahkik: İhsan Abbas, Beyrut, 975.
  • İbn-i Kuteybe, Abdullah, Uyunu’l Ahbar, Beyrut, 343 / 925.
  • İbn-i Kesir, İsmail, el-Bidaye ve’n Nihaye, Beyrut, 405 / 985.
  • Ebu’l Fida, Takvimu’l Buldan, Reinaud, Paris, 840.
  • Ezraki, Muhammed, Ahbaru Mekke, tahkik: Rüştü Salih Mulhis, Mekke, 352 – 357.
  • Beyzak, Ali, Ahbaru’l Mehdi İbn-i Tumert ve İbtida-i Devleti’l Muvahhidin, tahkik: Levi Provençal, Paris, 928.
  • Taberi, Muhammed b. Cerir, Tarihu’l Umem ve’l Muluk, Tarihu’t Taberi, tahkik: Muhammed Ebulfazl İbrahim, Beyrut, Revaiu’t Turas.
  • Mustevfi, Hamdullah, Nuzhetu’l-Kulub, tahkik: G.LeStrange, Liden, 321 / 903.
  • Yakut Hamevi, Mucemu’l Buldan.