Sinan bin Enes Neha'i
Sinan b. Enes-i Neha'i (Arapça: سنان بن انس نخعی) Aşura vakıasında İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek başını bedeninden ayırarak şehit eden kişidir.
Yaşam Öyküsü
Babası Ebu Amr ve büyük babası ise, Enes’dir. Onu, büyük babasının adıyla çağırmaktaydılar. Sinan, Kufe’de dünyaya gelmiş; ancak ne zaman dünyaya geldiği tam olarak bilinmemektedir. İbn-i Ebi’l Hadid’in İbn-i Hilal-i Sakafi’den naklettiğine göre, Hz. Ali’nin (a.s) hilafeti döneminde Sinan küçük bir çocuktu. Hz. Ali (a.s) Hz. Resulullah’ın (s.a.a) evladının (Hz. Hüseyin) onun eliyle şehit olacağını haber vermiştir.[1] Bazı tarihi kayıtlarda Sinan savaşçı ve başıboş deli bir şair olarak tanıtılmıştır.[2] Ölüm tarihi konusunda ihtilaf vardır.
Aşura Günü
İmam Hüseyin (a.s) ömrünün son anlarında, kızgın çölde tüm bedeni paramparça olmuş ve artık son anlarını yaşarken Ömer b. Sa’d’ın ordusundan kimsenin son hamleyi yapacak cüretinin olmadığı sırada, Sinan b. Enes, İmam Hüseyin’in (a.s) başucuna gitmiş ve mızrakla İmam’ın (a.s) sırtına ve göğsüne vurarak, şehit etmiştir. Sonra Havli b. Yezid Esbehi’yi çağırmış ve İmam’ın (a.s) başını kesmesini istemiştir. Ancak Havli titremeye başlamıştır. Bunun üzerine Sinan b. Enes ona kızarak, şöyle demiştir: “Allah, kollarını kırsın ve ellerini koparsın.” Sonra kendisi atından aşağı inmiş ve İmam Hüseyin’in (a.s) başını kesmiştir. Daha sonra Ömer b. Sa’d’ın çadırına doğru giderek, ona sesli bir şekilde şöyle demiştir:
Rikabımı altın ve gümüşle doldur; ben yüce makam sahibi efendiyi öldürdüm. Ben anne ve baba açısından insanların en üstününü, soy ve nesep olarak en üstün kişiyi öldürdüm.[3]
Nakledildiğine göre Ömer b. Sa’d, İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek kesik başını Havli b. Yezid Esbehi’ye vermiş ve ordudan önce Kufe’ye giderek, Ubeydullah b. Ziyad’a göstermesini ve İmam Hüseyin’in (a.s) öldüğünü ona haber vermesini istemiştir.
Aşura Sonrası
Yezid’in ölümünden sonra Kufe’de baş gösteren karışıklık sırasında, İmam Hüseyin’in (a.s) asli katillerinden biri olarak bilinen Sinan b. Enes, gizli bir yaşam sürdürmekteydi. Bazı nakillere göre, Muhtar Sakafi’nin kıyamından sonra Kufe’den kaçarak, Basra ve çevresine yerleşmiştir.[4] Bazı tarihi kayıtlara göre Sinan, Muhtar Sakafi’nin bazı adamları tarafından öldürülmüştür. Başka bazı kaynaklara göre ise, Haccac Sakafi’nin Kufe’de hâkim olduğu dönemde ölmüştür.[5]
Kaynakça
Bibliyografi
- Belazuri, Ahmed b. Yahya, Ensabu’l-Eşraf, Daru’t-Taarif lil-Matbuat, Beyrut, 1977.
- İbn-i Esir, Ali b. Muhammed, Usdu’l-Gabe fi Marifeti’s-Sahabe, Daru’l-Fikr, Beyrut, 1409 h.k.
- İbn-i Ebi’l-Hadid, Abdulhamid b. Hibetullah, Şerhi Nehcü’l-Belağa, Ayetullah Necefi Meraşi kütüphanesi, Kum, 1404 h.k.
- Muhammedî Rey Şehri, Muhammed, Danışname-i İmam Hüseyin (a.s), Daru’l-Hadis, Kum, 1388 h.ş.