Salih (a.s)
![]() Necef'teki Vadi’s-Selam Mezarlığı'nda bulunan ve Salih ile Hud peygamberlere atfedilen türbe. | |
Nübüvvet | |
---|---|
Konum | Peygamber |
Kuran'da Adı | Salih |
Adın Kur'an'da Tekrarı | 9 |
Din | Tek tanrıcılık |
Kavim Adı | Semud |
Mucize | Dağın bağrından çıkan deve |
Önceki Peygamber | Hz. Hud |
Önemli Olaylar | Semud kavminin helak olması |
Kişisel Bilgiler | |
İsim | Sâlih |
Doğum Yeri | Medine’nin kuzeyinde |
Türbe | Necef'teki Vadi’s-Selam Mezarlığı |
Peygamberler |
Sâlih (Arapça: صالح), Nuh’un oğlu Sam’ın soyundandır ve Semud kavminin peygamberidir. Kur’an’da Nuh ve Hud’dan sonra ondan da söz edilmiştir. Kur’an’ın çeşitli surelerinde zikredilen üçüncü Arap peygamberdir. Ancak Tevrat’ta ondan bahsedilmemiştir. Salih'in 280 yıl yaşadığı ve mezarının Necef'teki Vadi’s-Selam mezarlığı mezarlığında bulunduğu söylenmektedir. Tarihî kaynaklara göre, Salih yaklaşık 16 yaşında peygamberliğe gönderildi ve 120 yaşına kadar kavmini tevhide davet etti; ancak kavmi onun davetine kulak asmadı ve onun mucize olarak dağdan çıkardığı dişi deveyi öldürdüler.
Hayatı
Salih, Arap peygamberlerden biridir[1] ve Nuh’un oğlu Sam’ın soyundandır; halkı tevhide davet eden üçüncü peygamberdir.[2] O, Semud kavminin peygamberiydi.[3] Bu kavim Medine’nin kuzeyinde yerleşmişti ve Salih’ten önce putperesttiler.[4]
Kur’an’da Salih’in ismi 9 kez geçmektedir; örneğin A'râf, Hud gibi surelerde zikredilmiş ve Nuh ile Hud’dan sonra anılmıştır.[5] Ancak mevcut Tevrat’ta bu peygamberin adından söz edilmemiştir.[6]
Salih 280 yıl yaşamış ve kabri Necef’teki Vadi’s-Selam mezarlığındadır[7].
Semud Kavmi ve Salih’in Risaleti
Salih yaklaşık 16 yaşında peygamberliğe gönderildi. Rivayet edildiğine göre 120 yaşına kadar kavmini tevhide çağırdı; fakat onlar bu daveti ciddiye almadılar. Salih onlara şöyle dedi: “Ben sizin ilahlarınıza bir dilekte bulunayım, siz de benim Rabbimden bir istekte bulunun; böylece hak ortaya çıksın.”[8] Salih, putlara dilekte bulundu fakat cevap alamadı. Bunun karşılığında putperestler Salih’ten Tanrısından bir deveyi dağdan çıkarmasını istediler ve bu olay gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim, Salih’i Semud kavminin peygamberi olarak tanıtır; bu kavim Salih’e uymadıkları için azapla cezalandırıldılar.[9] Semud kavmi, Âd kavminden sonra gelmişti ve Yemen Araplarından sayılırlardı.[10] Bazı tefsirlerde anlatıldığına göre Semud kavmi ibadet etmek için yaklaşık yetmiş put yapmışlardı.[11]
Salih’in Devesi
Dişi devenin dağdan çıkışı Salih (a.s) mucizesiydi. Kur’an’a göre Salih, kavminden bu deveyi öldürmemelerini istemiştir; fakat onlar bu deveyi öldürmüş ve Allah da bu itaatsizlikleri sebebiyle Semud kavmini azapla cezalandırmıştır.[12] Kur’an’a göre Allah o bölgenin suyunu paylaşmıştı: bir gün deve içsin diye, bir gün de insanlar.[13] Deve, su günü geldiğinde su içmeye gelir, gün bitiminde ayrılırdı ve halk, devenin payına düşen gün onun sütünden yararlanırdı.[14]
Kaynakça
- ↑ Suyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, c.3, s.94
- ↑ Kutbu’r-Ravendî, Kısasu’l-Enbiyâ, Mektebetu’l-Âllâme el-Meclisî, s.279
- ↑ A‘râf Suresi, ayet 73-74
- ↑ Buturabî, “Sâlih”, 1390 h.ş, s.253
- ↑ Buturabî, “Sâlih”, 1390 h.ş, s.254
- ↑ Tebâtebâyi, el-Mîzân, 1412 h.k, c.10, s.318
- ↑ Buturabî, “Sâlih”, s.254
- ↑ Cezâirî, Peygamberlerin Kıssası, 1380 h.ş, s.173
- ↑ Hûd Suresi, ayet 61 ve 67
- ↑ Tebâtebâyi, el-Mîzân, 1412 h.k, c.8, s.181
- ↑ Tabersî, Mecmau’l-Beyân, 1415 h.k, c.4, s.293; Feyz Kâşânî, Tefsîr-i Sâfî, 1416 h.k, c.2, s.213
- ↑ Cezâirî, Peygamberlerin Kıssası, 1380 h.ş, s.173
- ↑ Kamer Suresi, ayet 28
- ↑ Tûsî, et-Tibyân, Dâru’l-İhyâ, c.9, s.454
Bibliyografi
- Buturabî, Hadîce, “Sâlih”, Dâiretü’l-Maârif-i Şîa, cilt 10, Tahran, Hikmet Yayınları, 1390 h.ş.
- Cezâirî, Seyyid Ni‘metullah, Peygamberlerin Kıssası, Tahran, Hâd Yayınları, birinci baskı, 1380 h.ş.
- Tebâtebâyi, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mîzân fî Tefsîri’l-Kur’ân, Kum, İsmailiyân, beşinci baskı, 1412 h.k.
- Tabersî, Fazl b. Hasan, Mecmau’l-Beyân fî Tefsîri’l-Kur’ân, Beyrut, A‘lâmî, birinci baskı, 1415 h.k.
- Tûsî, Muhammed b. Hasan, et-Tibyân fî Tefsîri’l-Kur’ân, Beyrut, Dâr İhyâü’t-Türâs el-Arabî, b.t.
- Feyz Kâşânî, Mevlâ Muhsin, Tefsîr-i Sâfî, Kum, el-Hâdî, 1416 h.k.
- Kutbu’r-Ravendî, Saîd b. Hebetullah, Kısasu’l-Enbiyâ (a.s), tahkik: Halî, Abdü’l-Halîm, Kum, Mektebetu’l-Âllâme el-Meclisî, b.t.