İçeriğe atla

Seyyid Ebü'l Kasım Hoyi

wikishia sitesinden
(Ayetullah Hoyi sayfasından yönlendirildi)
Ebü’l Kasım Hoyi
Kişisel Bilgiler
Doğum tarihi15 Recep 1317 h.k / 20 Kasım 1899
Doğduğu yerHoy
Doğduğu ülkeİran
Yaşadığı yerNecefHoy
Vefatı8 Safer 1413 h.k / 8 Ağustos 1992 (96 yaşında)
Türbeİmam Ali (a.s) Türbesi
İlmi Bilgiler
ÜstadlarıŞeyhü’ş Şeri’a İsfahaniMehdi MazenderaniAga Ziya IrakiMuhammed Hüseyin KompaniMuhammed Hüseyin Naini
ÖğrencileriMuhammed İshak FayyazSadra BadkubeiSeyyid Muhammed Bakır SadrMirza Cevad TebriziSeyyid Ali Hüseyni BeheştiSeyyid Murtaza HalhaliSeyyid Ali SistaniMuhammed Cafer NainiMurtaza Burucerdi
Eğitim aldığı yerNecef İlmiye Havzası
Eserleriel-Beyan fi Tefsiri’l Kur’anTekmiletu Minhaci’s SalihinMu'cem Ricali’l Hadis
Diğer
SiyasiIrak Şaban İntifadasına destek
SosyalHayır kurumları ve çeşitli İslâmî merkezlerin kurulması
DiğerTaklid Merci
Resmi sitesiHoyi İslami Müessesesi
Şii Alimleri
İmam Humeyni (r.a)Seyyid Ali HamaneyŞeyh MüfitŞeyh TusiŞeyh SadukŞehidi EvvelAllame HilliŞehidi SaniŞeyh Murtaza Ensarivb.


Seyyid Ebü’l Kasım el-Mûsevî Hoyî (Arapça: السيد أبو القاسم الموسوي الخوئي) (15 Recep 1317 h.k, 19 Kasım 1899 - 8 Safer 1413 h.k, 8 Ağustos 1992), Şiilerin taklid mercilerinden (dini otorite), rical alimi (hadis ravilerinin biyografisini inceleyen alim) ve 23 ciltlik Mu'cem Ricali'l Hadis ile el-Beyan fi Tefsiri'l Kur'an adlı eserlerin müellifidir. Mirza Naini ve Muhakkık İsfahani, onun fıkıh ve usul-i fıkıhtaki en seçkin hocalarından ikisi olmuştur. Hoyi’nin resmi merciliği, Seyyid Hüseyin Tebatebayi Burucirdi’nin vefatından sonra başlamış, Seyyid Muhsin Tebatebayi Hakim’in vefatından sonra ise özellikle Irak’ta onun merciliğinin dönüm noktası sayılmıştır. Hoyi, yetmiş yıllık tedris hayatı boyunca bir tam dönem ders-i haric-i fıkıh (fetva dışı, yüksek seviyeli fıkıh dersi), altı dönem ders-i haric-i usul-i fıkıh okutmuş, ayrıca kısa bir süre de Kur’an tefsiri dersi vermiştir. Muhammed İshak Feyyaz, Seyyid Muhammed Bakır es-Sadr, Mirza Cevad Tebrizi, Seyyid Ali Sistani, Hüseyin Vahid Horasani, Seyyid Musa Sadr ve Seyyid Abdülkerim Musevi Erdebili gibi alimler onun talebeleri (öğrencileri) arasında zikredilmektedir.

Ayetullah Hoyi, fıkıh ve usul-i fıkıhta, bazen meşhur Şii fakihlerin görüşlerinden farklı olan dikkate değer nazariyeler ve ictihadlar ortaya koymuştur. Bazı kaynaklar, onun farklı fetvalarını 300 meseleye kadar ulaştırmaktadır. Kafirlerin (İslam inancını benimsemeyenlerin) dinin füru'una (ameli hükümlerine) mükellef olmaması, kameri ayın başlangıcının göreceli kabul edilmesini reddetmesi, fetva şöhretinin ve icmaın hüccet (bağlayıcı delil) olmasına karşı çıkması, onun fıkıh ve usul-i fıkıhtaki farklı görüşlerinden bazılarıdır. Hoyi, merciliği döneminde, dinin tebliği, Şiiliğin yayılması ve ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi yönünde faaliyetlerde bulunmuştur; İran, Irak, Malezya, İngiltere, Amerika, Hindistan gibi ülkelerde kütüphane, medrese, cami, hüseyniye ve hastane inşa ettirmiştir.

Hoyi, 1340’lı h.ş yıllarda (1961-1970) Muhammed Rıza Pehlevi’ye karşı tutumlar ve bildiriler yayımlamıştır; 1342 h.ş’teki (1963) Feyziye hadisesine yönelik itiraz bunlar arasındadır. 1357 h.ş’te İran’da başlayan İslam Devrimi’nden sonra, Muhammed Rıza Pehlevi’nin eşi Ferah Diba’nın kendisini ziyaret etmesi ve bu görüşmeden sonra ortaya çıkan şüpheler üzerine, İslam Cumhuriyeti rejimini belirleyen referandum ve İran’a karşı Irak savaşında İnkılab ve İran İslam Cumhuriyeti’ni desteklemiştir. O, Irak’taki Irak Şabaniyye İntifadası (1991 ayaklanması) sırasında Şiilerin kontrolündeki bölgeleri idare etmek için bir liderlik meclisi belirlenince, Saddam Hüseyin yönetiminin baskısına maruz kalmış ve ömrünün sonuna kadar ev hapsinde tutulmuştur.

Hayatı

Seyyid Ebü’l Kasım Musevi Hoyi, 15 Recep 1317 h.k (19 Kasım 1899) tarihinde Batı Azerbaycan’a bağlı Hoy şehrinde dünyaya geldi.[1] Babası Seyyid Ali Ekber Hoyi, Abdullah Mamkani’nin talebelerinden olup “Meşrutiyye-i ğayr-i meşru'a”ya (meşru olmayan meşrutiyet) muhalefeti sebebiyle[2] 1328 h.k (1910) yılında İran’dan Necef’e hicret etmiştir.[3] Hoyi, 8 Safer 1413 h.k (8 Ağustos 1992) tarihinde, 96 yaşında (şemsi takvime göre 93 yaşında) kalp hastalığı sebebiyle Kufe’de vefat etmiş, Necef’te İmam Ali (a.s) türbesinin sahnındaki Mescedü’l Hadra’nın yanında defnedilmiştir.[4]

Eşi ve Çocukları

Hoyi iki defa evlenmiştir. İlk eşinden üç erkek ve üç kız, ikinci eşinden ise dört erkek ve iki kız olmak üzere toplamda on iki çocuğu olmuştur.[5] Onun tanınmış evlatlarından bazıları şunlardır:

  • Seyyid Cemaleddin Hoyi, Hoyi’nin en büyük oğlu olup ömrünün büyük kısmını Necef’te babasının mercilik işlerine adamıştır. Eserlerinden bazıları şunlardır: Şerh-i Kifayetü’l Usul, Bahsü’n fi’l Felsefe ve İlmi’l Kelam, Tavzihü’l Murad fi Şerh-i Tecridi’l İtikad, Şerh-i Divan-ı Mütenebbi ve Farsça bir şiir divanı.[6]
  • Seyyid Muhammed Taki Hoyi, 1368 h.ş (1990) yılında İmam Hoyi Heyriye Müessesesi’nin kuruluşundan sonra genel sekreteri oldu. 1369 h.ş’teki (1991) Şabaniyye İntifadasının ardından, babasının tayin ettiği “özgür bölgeleri yönetme heyeti”nin üyesiydi; fakat bu kıyamın bastırılması ve Şiilerin katliamı üzerine babasıyla birlikte ev hapsine alındı. Nihayet 30 Tir 1373 h.ş (21 Temmuz 1994) tarihinde bir trafik kazasında vefat etti. Bazıları bu olayı Saddam hükümetinin planlı bir suikastı olarak değerlendirmiştir.[7] Onun eserleri arasında, babasının fıkıh derslerine ait takriratın yanı sıra el-İltizamatü’t Tebeʿiyye fi’l Ukud sayılabilir.[8]

Hoyi’nin kızları hakkında ayrıntılı bilgi mevcut değildir. Bununla birlikte damatları arasında Seyyid Nasrullah Mustanbit, Seyyid Murtaza Hakemi, Seyyid Celaleddin Fekih İmani, Cafer Ğerevi Naini ve Seyyid Mahmud Milani zikredilmektedir.[9]

İlmi Hayatı

Seyyid Ebü'l Kasım Hoyi
Hayatının Önemli Olayları
1899 Hoy’da doğumu
1910 İlim tahsili için Irak’a hicreti
1962 Muhammed Rıza Pehlevî’ye telgraf gönderip Eyalet ve Vilayet Meclisleri Kanununu gayrimeşru ilan etmesi
1971 Talebelerinin büyük bir kısmının Irak hükümeti tarafından sınır dışı edilmesi
1990 Irak Şaban İntifadasına destek, tutuklanması ve Saddam ile zorla görüştürülmesi
1992 Necef’te vefatı ve defnedilmesi

Ebü’l Kasım el-Hoyi, 1330 h.k (1912-1913) yılında, on üç yaşındayken kardeşi Abdullah Hoyi ile birlikte babasına katılmak üzere Necef’e gitti.[10] O, altı yıl boyunca medrese ilimlerinin mukaddimat (başlangıç) ve sütuh-ı ali (orta seviye) derslerini okudu ve ardından on dört yıl boyunca fıkıh ve usul de dahil olmak üzere çeşitli ilimlerdeki hocaların derslerine devam etti. Kendi kaleme aldığı otobiyografisine göre en çok istifade ettiği hocalar, Muhammed Hüseyin Naini ve Muhammed Hüseyn Ğerevi İsfahani olmuştur.[11]

Hocaları ve İctihad İcazeti

Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, kendi beyanına göre Muhammed Hüseyin Naini ve Muhammed Hüseyin İsfahani’den en çok istifadeyi elde etmiş, onlardan bir tam dönem usul-i fıkıh ve bazı fıkıh kitaplarını tahsil etmiştir. Bunun dışında Şeyhü’ş Şeriʿa (ö. 1338 h.k), Mehdi Mazenderani (ö. 1342 h.k) ve Ağa Ziya Iraki’den de ders aldığını zikretmiştir.[12]

Diğer bazı hocaları arasında, kelam, akaid ve tefsirde Muhammed Cevad Belaği Necefi; rical ve dirayet ilimlerinde Seyyid Ebu Turab Hansari; matematikte Seyyid Ebü’l Kasım Hansari Riyazi (ö. 1380 h.k); felsefe ve irfanda Seyyid Hüseyn Badkubeyi ve ayrıca Seyyid Ali Kazi bulunmaktadır.[13]

Ebü’l Kasım, Necef Havzasındaki tahsili esnasında Seyyid Muhammed Hadi Milani (ö. 1395 h.k), Seyyid Muhammed Hüseyin Tebatebayi (ö. 1402 h.k), Seyyid Sadruddin Cezairi, Ali Muhammed Burucirdi (ö. 1395 h.k), Seyyid Hüseyn Hadimi ve Seyyid Muhammed Hüseyni Hemdeni ile mübahese (ilmi tartışma) yapmıştır.[14]

Hoyi, 1352 h.k (1934) yılında Necef Havzasındaki birçok hocadan ictihad icazeti (bağımsız içtihad ehliyeti) almıştır. Bunların arasında Muhammed Hüseyin Naini, Muhammed Hüseyin Ğerevi İsfahani, Ağa Ziya Iraki, Muhammed Hüseyin Belaği, Mirza Ali Ağa Şirazi ve Seyyid Ebü’l Hasan İsfahani bulunmaktadır.[15]

Merciiyet

Hoyi’nin merciliğinin başlangıcı kesin olarak belirli değildir. Ancak birçok kaynak, onun ciddi mercilik sürecinin Burucirdi’nin vefatından sonra başladığını ve Seyyid Muhsin Tebatebayi Hakim’in vefatından sonra özellikle Irak’ta en önde gelen merci olarak tanındığını kaydetmektedir.[16] İran’daki Şiiler arasında da onun merciliği önemli bir konum kazanmıştır.[17] Hoyi, Arap ve Arap olmayan çoğu Şii arasında etkili nüfuza sahip mercilerden biri kabul edilmiştir.[18]

Necef’teki on dört müctehidden, Sadra Badkubeyi, Seyyid Muhammed Bakır es-Sadr, Seyyid Muhammed Ruhani, Mücteba Lenkerani, Musa Zencani, Yusuf Kerbelai, Seyyid Yusuf Hakim ve Seyyid Cafer Meraşi gibi isimler, Hoyi’nin aʿlemiyetini (en üstün fakihlik) ilan ettiler.[19] Seyyid Musa Sadr da, Lübnan’daki Lübnan Şiileri Yüksek İslam Konseyi adına Hoyi’yi mercii aʿlem olarak tanıttı.[20]

Tedris (Ders Vermek)

Ayetullah Hoyi’nin Necef’teki El-Hazra Camii’nde ders vermesi

Ebü’l Kasım Hoyi, Necef Havzasındaki tahsili sırasında ders vermekle de meşgul olmuş, çeşitli kaynaklara göre hangi kitabı okursa, onu talebelere de okutmuştur.[21]

Muhammed Hüseyn Ğerevi Naini ve Muhammed Hüseyn Ğerevi İsfahani’nin vefatından sonra, Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi ve Muhammed Ali Kazımi Hurasani’nin ders meclisleri Necef’in en önemli ders halkalarından sayılmıştır. Kazımi Hurasani’nin vefatından sonra ise Hoyi’nin ders halkası, Necef’teki en meşhur ilim meclislerinden biri olarak kabul edilmiştir.[22] Kendi otobiyografisinde belirttiğine göre uzun yıllar süren tedrisi boyunca, hastalık ve yolculuk günleri dışında hiçbir zaman talebelerine ders vermeyi bırakmamıştır.[23]

Hoyi, toplamda yetmiş yıl boyunca Necef Havzasında sütuh ve ders-i haric seviyesinde ders okutmuş, yaklaşık elli yıl boyunca da en tanınmış ders meclislerinden birine başkanlık etmiştir. İran, Hindistan, Afganistan, Pakistan, Irak, Lübnan ve başka ülkelerden talebeler onun derslerine katılmışlardır.[24]

Hoyi, bir tam dönem ders-i haric fıkıh ve altı dönem ders-i haric usul-i fıkıh okutmuş, ayrıca kısa bir süre Kur'an tefsiri dersi de vermiştir.[25]

Tedris Yöntemi

Hoyi, ilmi meseleleri derslerde açık, fasih, düzenli ve daima özlü bir şekilde aktaran, gereksiz ayrıntılara girmeyen, felsefi tartışmalara yer vermeyen, rivayetlerden geniş ölçüde yararlanan ve rivayetlerin isnadına (senedlerine) özel önem veren bir muallim olarak tanımlanmıştır.[26] Onun dersleri, Ağa Ziya Iraki, Muhammed Hüseyn Ğerevi Naini ve Muhammed Hüseyn Ğerevi İsfahani’nin derslerindeki görüş ve ilmi esasların yanı sıra kendi ictihad ve nazariyelerinin de bir hulasası olarak vasfedilmiştir.[27]

Eserleri ve Takriratı

Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, fıkıh, usul-i fıkıh, rical, kelam ve Kur’an ilimleri alanlarında eserler telif etmiştir. Onun eserleri “Mavsuatü’l İmam el-Hoyi” başlığı altında elli cilt halinde toplanmış[28] ve bu külliyatın dijital nüshası da Noor İslam Bilimleri Bilgisayar Araştırma Merkezi (Merkez-i Tahkikat-ı Kompüteri ʿUlum-i İslami Nur) tarafından erişime sunulmuştur.[29]

Onun en tanınmış eserlerinden bazıları şunlardır:

Talebeleri (Öğrencileri)

Ebü’l Kasım Hoyi ve Öğrencileri: Sağdan sola doğru; Seyyid Cafer Hoyi, Seyyid Musa Sadr, Seyyid Abdullah Şirazi, Ebü’l Kasım Hoyi, Seyyid Nasrullah Mustenbit ve Seyyid Murtaza Hekemi.

Ebü’l Kasım Hoyi, çok sayıda talebe yetiştirmiş olup bazı kaynaklarda onun altı yüzden fazla talebesi olduğu kaydedilmiştir.[30] Bunlardan bir kısmı istifta meclislerinde hazır bulunmaktaydı.

  • Birinci İstifta Heyeti üyeleri:[31] Şeyh Sadra Badkubei, Şeyh Mücteba Lenkerani, Mirza Cevad Tebrizi, Mirza Kazım Tebrizi, Şeyh Habibullah Eraki, Seyyid Cafer Meraşi.
  • İkinci İstifta Heyeti üyeleri:[32] Seyyid Ali Sistani, Seyyid Ali Hüseyni Beheşti, Seyyid Murtaza Halhali, Şeyh Muhammed İshak Feyyaz, Şeyh Ali Asğar Ahmedi Şahrudi, Şeyh Muhammed Cafer Naini.

Diğer bazı talebeleri ise şunlardır:

Bilimsel Görüşleri ve Teorileri

Seyyid Ali Sistani’nin, Ayetullah Hoyi’nin cenazesi üzerindeki namazı
Ebu’l Kasım Hoyi’nin Türbesi, İmam Ali (a.s) Haremi’nde

Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, fıkıh ve usul-i fıkıh alanlarında dikkat çekici görüş ve nazariyelere sahip olmuş, bu görüşleri kimi zaman Şii fakihlerin meşhur görüşlerinden farklı olmuştur. Bazı raporlara göre, onun fetvaları arasında üç yüze yakın meselede meşhur fakihlerle ihtilaf bulunmaktadır.[37] Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Kafirlerin füru-u dine mükellef olmasına muhalefet: Hoyi, Yusuf Bahrani gibi ve tüm Şii ulemanın aksine — ki onların çoğu kafirlerin usul-u din yanında füru-u dine de mükellef olduklarını savunurlar —[38] bu kanaattedir ki, kafirler İslam’ı kabul etmedikleri sürece füru-u dine mükellef değildirler.[39]
  • Kameri ayın başlangıcının izafiliğini (göreceli olmasını) reddetmek: Hoyi’ye göre, meşhur görüşün aksine, kameri ayın başlangıcı herkes için aynıdır ve izafi olarak değerlendirilemez. Çünkü onun nazarında kameri ayın başlangıcı ölçütü, ayın karanlık (hilâl öncesi) halinden çıkmasıdır ve bu, yaratılıştan kaynaklanan (tabii) bir olaydır; güneş, ay ve dünyanın konumuna bağlıdır ve dünyanın farklı bölgelerindeki yerleşim birimlerinden etkilenmez.[40]
  • Şöhret-i Fetvaiyye ve icma'a muhalefet: Seyyid Ebü’l Kasım, şöhret-i fetvaiyye hakkında Şii ulemanın meşhur görüşlerinden bütünüyle farklı bir kanaate sahipti. Şii usulcülerin çoğuna göre, eğer bir fetva fakihler arasında meşhur olursa, ona muhalif olan sahih bir rivayet muteber sayılmaz. Ancak Hoyi bu esasa muhalefet etmiş, “şöhret-i fetvaiyye”yi usul-i fıkhın tercihat babında zikretmemiş ve kanaatine göre, Ameli Şöhret bir rivayetin senedindeki zayıflığı telafi etmez; aynı şekilde, fakihlerin sahih bir hadise rağbet göstermemesi de onun hüccet olma vasfını düşürmez.[41] O ayrıca icmaʿın — ister menkul ister muhassal olsun — hüccet olma değerini sorgulamıştır. Bununla beraber Hoyi, fetvalarında ihtiyata riayet ederek icmaʿa da dikkat etmiştir.[42]
  • Meşhurun aksine fetvaları: Kadının kocasının izni olmadan evden çıkmasının caiz olması, kadının kendi hayatını kaybetme ihtimali durumunda çocuğunu düşürmesinin caiz olması, Müslüman erkeğin ehl-i kitap kadınıyla evlenmesinin caiz olması, cihad-ı ibtidainin (başlangıç cihadı) Ma'sum İmam’in huzuruna bağlı olmaması, hakimin müctehid olmasının şart olmaması ve gayrimüslim ülkelerden ithal edilen, şerʿi usule göre kesilip kesilmediği şüpheli olan derilerin tahir (temiz) sayılması.[43]

Siyasi Faaliyetleri

İran İslam Devrimi’ne Destek

İran’daki hükümetlerle ilgili olarak Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, merciiyet makamına gelmeden önce Pehlevi hükümetinin icraatlarını kınayan bildiriler ve beyannameler yayımlamış, ardından on yılı aşkın bir süre neredeyse sükut siyaseti gütmüş ve daha sonra 1357 h.ş yılı Behmen ayında (Şubat 1979) İran’daki İslam İnkılabı’nın zafere yaklaşmasıyla birlikte İmam Humeyni ve İslam İnkılabı’nı desteklemiştir. Irak hükümetiyle ilgili olarak da Hoyi’nin Iraklı Şiilerin Şabaniyye İntifazası’na desteği, onun ev hapsine alınmasıyla sonuçlanmıştır.[44]

Ayetullah Hoyi’nin bazı sosyal ve siyasi faaliyetleri şunlardır:

Pehlevi Hükümetine Karşı Tavırları

Hoyi, 1341 h.ş yılı Mehr (Ekim 1962) ayında İran Şahı Muhammedreza Pehlevi’ye gönderdiği bir telgrafta, Eyalet ve Vilayet Encümenleri Kanununa muhalefet etmiş ve onu şeriata aykırı saymıştır.[45] Ayrıca Seyyid Muhammed Behebehani’ye gönderdiği bir mesajda, “Milletin sesini cebri kuvvetle susturmak uzun sürmeyecek; halkı aldatan propagandalar da problemleri çözmeyecek ve iflas etmiş ekonomiyi ve halkın hoşnutsuzluğunu tedavi etmeyecektir” diye vurgulamıştır.[46] Yine 1342 h.ş yılı başında (Mart 1963) meydana gelen Feyziye hadisesine tepki olarak Muhammedreza’ya telgraf çekmiş ve “İslam memleketinin inhitatından ve idarecilerinin siyasi çizgisinden” üzüntü duyduğunu bildirmiştir.[47] Bir ay sonra İran’daki bazı ulemanın mektubuna cevaben, fasid yöneticilerin liyakatsizliğini ilan etmiş, ruhaniyetin vazifesini ağır görmüş ve sükutu caiz saymamıştır.[48] 1342 h.ş yılı 15 Hordad’da (5 Haziran 1963) halkın katliamından sonra İran’daki yöneticileri zalim diye nitelemesi, 21. dönem Meclis seçimlerine katılmayı haram kılması ve geçersiz sayması, İmam Humeyni’nin tutuklanması ve onun yargılanacağına dair şayiaların ardından Humeyni’yi desteklemesi, onun diğer siyasi tepkilerindendir.[49]

Hoyi’nin Talebelerinin Baas Partisi Tarafından Irak’tan Çıkarılması

1340’lı h.ş (1961-1970) yılların sonlarından itibaren Irak’tan İranlıların çıkarılması sürecinde, Hoyi az sayıdaki Şii alimlerden biri olarak sürgün edilmemiştir. Bununla beraber, birçok talebesinin sınır dışı edilmesi, onun ders halkalarının canlılığını azaltmıştır.[50] Hoyi’nin birçok talebesi Kum’daki havzada yer alarak, hocalarının fıkhi ve usuli düşüncelerini yaymış; çağdaş dönemde Kum havzasını — ki o zamana kadar Hairi Yezdi ve Burucerdi’nin ilmi yöntemlerinin etkisi altındaydı — Hoyi, Mirza Naini, Muhakkık İsfahani ve Aka Ziya Iraki’nin fıkhi ve usuli yaklaşımlarıyla tanıştırmışlardır.[51]

On Yıldan Fazla Sükut Dönemi

Hoyi, merciiyet makamına geldikten sonra siyasetten uzaklaşmıştır.[52] Bu dönem, İmam Humeyni’nin Necef’te bulunduğu yıllara da denk gelmiştir.[53] Onun 1357 h.ş (1978) yılı İslam İnkılabı sırasında meydana gelen olaylar karşısındaki sükutu, İran’da tepkilere yol açmıştır.[54] 28 Aban 1357 h.ş (19 Kasım 1978) günü Muhammedreza Pehlevi’nin eşi Ferah Diba’nın onun merciiyet bürosuna (beyt) girmesi, bu tepkileri artırmış; Hoyi ise bazı ulemaya hitaben kaleme aldığı bir notta bu görüşmenin ansızın ve iradesi dışında gerçekleştiğini bildirmiştir.[55]

Ferah Diba ile Mülakat

Ayetullah Hoyi’ye atfedilen, Ferah Pehlevi’ye yüzük hediye edildiği iddiasını yalanlayan el yazısı: “Ancak yüzük meselesiyle ilgili benden defalarca soruldu ve cevap verildi; bunun tamamen iftira olduğu, aslı olmadığı bildirildi. İnşallah, kıyamet günü iftiracılar cezalarını bulacaklardır.”

Ferah Diba, İran şahı Muhammedriza Pehlevi’nin zevcesi, 28 Aban 1357 h.ş (yaklaşık olarak 19 Kasım 1978), Gadir Bayramı gününde Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi’yi ziyaret etti.[56] Bu görüşme, İran halkının İslami İnkılabı’nın en yüksek seviyesine ulaştığı ve Seyyid Ruhullah Musevi Humeyni’nin Irak’tan çıkarıldığı bir ortamda gerçekleşti.[57] Ferah Diba’nın Hoyi ile görüşmesi, İran’daki inkılapçı çevrelerde Hoyi’nin tenkit edilmesine sebep oldu.[58] Bu sebeple, Ayetullah Hoyi, Seyyid Sadık Ruhani’ye hitaben yazdığı bir notta, bu mülakatın ansızın ve iradesi dışında gerçekleştiğini vurguladı ve ayrıca görüşmede «İran ülkesinde meydana gelen elim hadiseler ve facialar hakkında şiddetle itiraz ettiğimizi» hatırlattı.[59] Muhammedriza Pehlevi’ye yakın isimlerden Hüseyin Ferdust ise bu görüşme hakkında şöyle dedi: Ayetullah Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, Ferah Pehlevi’nin görüşme talebine cevap vermemişti; Ferah ise şahsen İslami hicab ile Ayetullah Hoyi’nin evine gitti.[60]

Ayrıca, Ayetullah Hoyi’nin oğlu Seyyid Sahib Hoyi, Azer 1402 h.ş’de (2023) babasına nisbet edilen bir mektup yayımladı. Bu mektubun bir kısmında, Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, Ferah Pehlevi’ye yüzük hediye ettiği iddiasını reddetmektedir. Mektupta yazılı tarih, 14 Cemaziyelahir 1402 h.k (20 Ferverdin 1361 h.ş / 9 Nisan 1982)’dir.[61]

İran İslami İnkılab-ı ile Beraberlik

Ferah Diba ile görüşmenin ardından, İran halkının Pahlavi hükumetine karşı mücadelelerinin daha da şiddetlendiği bir dönemde Hoyi, İslami İnkılab-ı ile beraber hareket etti ve bundan sonra da çeşitli vesilelerle İran İslam Cumhuriyetini destekledi. O, inkılabın zaferinden önce, merciiler, alimler ve İran milleti hitabına yönelik bir beyanname yayımladı ve halkı, «şecaatle ve şerʿi ölçülere riayet ederek adım atmaya» davet etti.[62]

Daha sonra, İslam Cumhuriyeti nizamını belirleyen halkoylaması (referandum) sırasında, halkı İslami Cümhuriyet’e oy vermeye çağırdı; ayrıca talebelerini inkılab işlerinde faal olmaya teşvik etti. İran ile Irak arasındaki savaşta da, Saddam Hüseyin hükumetinin Irak’tan yana tavır alması yönündeki yoğun baskılarına rağmen, İranlı mücahitlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere şerʿi vücuhatın kullanılmasına cevaz verdi.[63]

Şabaniyye İntifazasında Tutuklanma

Hoyi ve Saddam Hüseyin’in Şaban İntifadası’nın Bastırılmasından Sonra Görüşmesi

Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, Şiilerin kontrolünde bulunan bölgeleri idare etmek üzere dokuz kişilik bir heyet tayin etti. Ancak Şabaniyye İntifazası’nın başarısızlığa uğraması, Hoyi’nin hane hapsine alınmasına ve Saddam dönemi Irak hükumetinin yoğun baskısına yol açtı.[64] Seyyid Ebü’l Kasım, 1991 yılında Irak halkının Şabaniyye İntifazası’nı açıkça desteklediği ve ayrıca bir liderlik şurası tayin ettiği için, Baas Partisi tarafından tutuklandı ve Bağdad’a götürüldü. İki gün süren gözaltının ardından zorla Saddam Hüseyin’in huzuruna çıkarıldı ve Saddam, ona hakaret dolu sözler sarf etti.[65]

Dini ve İctimai Hizmetler

Ayetullah Hoyi’nin dünya genelindeki hayır kurumları

Ayetullah Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi, merciiyeti döneminde emrinde bulunan mallarla, İran, Irak, Malezya, İngiltere, Amerika ve Hindistan gibi çeşitli ülkelerde kütüphane, medrese, mescid, hüseyniyye, yatakhane, dispanser, hastahane, hayır kurumu ve yetimhane inşa edilmesini emretmiştir. Hoyi Hayriye Müessesesi’nin merkez binası Londra’da bulunmaktadır.[66]

Hoyi Hayriye Müessesesi’nin nezareti altında bulunan bazı İslami merkezler şunlardır:

  • Markazü’l İmam el-Hoyi (Londra): Bu merkez, İslami merkez, İmam Sadık (a.s) Medresesi (erkekler için), Zehra (s.a) Medresesi (kızlar için), toplantı salonu, umumi kütüphane ve kitabevinden oluşmaktadır. Bu iki mektepte toplam 800 talib-i ʿilm tahsil görmektedir. Ayrıca bu merkezde her ay, "en-Nur" mecmuası Arapça ve İngilizce olmak üzere iki dilde neşrolunmaktadır.[67]
  • İmam Hoyi İslami Merkezi (Nyu York): 3000 kişilik toplantı salonu, 10.000 cildden fazla kitab ihtiva eden kütüphane, çocuk bahçesi (kreş), erkek ve kız mektepleri (her biri 150 öğrenci kapasitesiyle), "İman" mektebi (çocuklara Arapça dil, Kur’an ve İslami terbiyye eğitimi için), ğusl-hane ve sair müştemilatı vardır.[68]
  • İmam Hoyi Hayriyye Müessesi (Montréal): Bu müessese 1989 yılında, İslami ve gayr-i İslami memleketlerde Şia cemaatlerine dini, kültürel ve içtimai hizmetler sunmak maksadıyla teşkil edilmiştir.
  • İmam Hoyi Kültür Kompleksi (Bombay): 100.000 metrekarelik bir sahada, Bombay’ın 20 kilometre dışında yer almakta olup; 3000 kişilik büyük toplantı salonu, aynı kapasiteye sahip bir mescid, 50.000 kitablık kütüphane, 700 kişilik hüseyniyye, 1000 talib-i ʿilmi bulunan medrese-i ʿulum-i diniyye, 1200 öğrencilik ibtidai ve rahnümai mektepler, ayrıca eczane ve dispanseri ihtiva etmektedir.[69]

Ebü’l Kasım Hoyi Hakkında Yayınlanan Eserler

Seyyid Ebü’l Kasım Hoyi hakkında yapılan çalışmalar arasında, Seyyid Mostafa Musavi Tebar’ın yönetmenliğini üstlendiği ve Ovc (Owj) Medya Sanatları Örgütü tarafından desteklenen «Ayetullah» adlı belgesel film bulunmaktadır. Bu belgesel, Ayetullah Hoyi’nin hayatını, eğitimini ve İslami İnkılab ile olan ilişkisini ele almaktadır.[70]

Galeri

Kaynakça

  1. Hâʾirî, Rûzşümâr-i Kamerî, 1381 h.ş, s. 195: Târîh-i şemsî ber esâs-i muḥâsebe bâ mubeddil-i târîḫ.
  2. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 54.
  3. Ṣadrâʾî Hoyî, Sîmâ-yı Ḫoy, 1374 h.ş, s. 169; Pîrî Sebzevârî, “Âyetullâh el-ʿUẓmâ Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî; Ḳurʾân-şinâs-i bozorg-i muʿâṣır”, s. 30.
  4. Pîrî Sebzevârî, “Âyetullâh el-ʿUẓmâ Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî; Ḳurʾân-şinâs-i bozorg-i muʿâṣır”, s. 41–42.
  5. “Maʿrifî-i Âyetullâh Seyyid Ebü’l Ḳâsım Mûsevî el-Hoyî”.
  6. Emînî, Muʿcem Ricâl el-Fikr ve’l Edeb fî’n Necef…, 1384 h.k, s. 170.
  7. “Maʿrifî-i Âyetullâh Seyyid Ebü’l Ḳâsım Mûsevî el-Hoyî”.
  8. Şâkerî, “el-İmâm es-Seyyid el-Ḫûʾî: Sîre ve Zikriyyât”, s. 254, 256–257.
  9. “Maʿrifî-i Âyetullâh Seyyid Ebü’l Ḳâsım Mûsevî el-Hoyî”.
  10. Subḥânî Tebrîzî, “Mercâʿiyyet der Şîʿa”, s. 16.
  11. Pîrî Sebzevârî, …, s. 30; Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 57.
  12. Yâdnâme-yi Ḥażret-i Âyetullâh…, 1372 h.ş, s. 58–59.
  13. Yâdnâme-yi Ḥażret-i Âyetullâh…, 1372 h.ş, s. 58–59.
  14. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 58.
  15. Yâdnâme-yi Ḥażret-i Âyetullâh…, 1372 h.ş, s. 64–65.
  16. Şerîf Râzî, Gencîne-yi Dânişmendân…, c. 2, s. 3–5; Reʾîszâde, “Ḫûʾî, Ebü’l Ḳâsım”, s. 515.
  17. Caferiyân, Teşeyyuʿ der ʿIrâḳ, Mercâʿiyyet ve Îrân, 1386 h.ş, s. 108.
  18. Caferiyân, Teşeyyuʿ der ʿIrâḳ, Mercâʿiyyet ve Îrân, 1386 h.ş, s. 51.
  19. Ḫâṭırât-i Âyetullâh ʿAbbâs Ḫâtem Yezdî, 1380 h.ş, s. 98–100.
  20. Ẓâhir, Mesîretü’l İmâm es-Seyyid Mûsâ aṣ-Ṣadr, 2000, c. 2, s. 293–294.
  21. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 59.
  22. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 61.
  23. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 62.
  24. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 65.
  25. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 62.
  26. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 63.
  27. Enṣârî Ḳummî, “Nücûm-i Ümmet - Ḥażret-i Âyetullâh el-ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım el-Hoyî”, s. 64.
  28. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kasım”, s. 522.
  29. “Mawsûʿatü’l İmâm el-Hoyî”, Forûşgah-i İnternetî Nûrşap.
  30. Bkz. Şerîf, “Telâmizetü’l İmâm el-Hoyî”, s. 235–252; Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kasım”, s. 515, naklen Şerîf, 1414 h.k, s. 677–695.
  31. Ansâriyân Hûnsârî, Şemʿ-i Hameşe Fürûzân, s. 96.
  32. Ansâriyân Hûnsârî, Şemʿ-i Hameşe Fürûzân, s. 97.
  33. “Muhammed Alî Tûhîdî”, Vebgah-i Ketabxâne-yi Mecazî-i Elifbâ.
  34. Çehre-ha-yi Mânde-gar, s. 9; Mecelle-yi Keyhân-i Ferhengî, şomâre 12, s. 6; Faslnâme-yi Ferhengistân-i ʿUlûm, şomâre 5, s. 126.
  35. Mehdîzâde Kâbilî, “Muhsinî, Muhammed Âsıf”, Dâniş-nâme-yi Âriyânâ.
  36. Zindegînâme, Sayt-i ʿIrfan-i Keşmîrî.
  37. Fayyâz, “Nevâverîha-yi Usûlî ve Fıkhî-yi Âyetullah Hoyî”, s. 336 ve 337.
  38. “Dahalet-i Âxûnd Hûrasânî der Meşrûte-i Mutaʿârif Nebûd”.
  39. Fayyâz, “Nevâverîha-yi Usûlî ve Fıkhî-yi Âyetullah Hoyî”, s. 336 ve 337.
  40. Fayyâz, “Nevâverîha-yi Usûlî ve Fıkhî-yi Âyetullah Hoyî”, s. 325 ve 326; Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kasım”, s. 518.
  41. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kasım”, s. 518.
  42. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kasım”, s. 518.
  43. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kasım”, s. 518.
  44. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  45. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  46. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  47. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  48. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  49. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  50. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 519.
  51. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 519–520.
  52. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  53. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  54. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516.
  55. Reʾîszâde, “Hoyî, Ebü’l Kāsım”, s. 516–517.
  56. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.516-517.
  57. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.516.
  58. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.516.
  59. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.516-517; Tabâtabâî, "Didâr-ı Pormâcerâ ve Rivâyet-hâ-yi Mohtelif".
  60. Hâşimiyânfer, Gûne-şinâsî-yi Reftâr-ı Siyasî-yi Merâciʿ-i Taklîd, 1390 h.ş, s.224.
  61. "Dest-ḫaṭṭ-ı Âyetullâhü’l ʿUẓmâ Hoyî der Tekzîb-i İddîʿâ-yi Ehda-yi Engeşter be Ferah", webgâh-ı Asr-i Îrân.
  62. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.517.
  63. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.516.
  64. Reîszâde, "Hoyî, Ebü’l Kâsım", s.516.
  65. Caʿferiyân, "Ḫâtıra-î Ḫvândenî der bâre-yi Dastgîrî-yi Âyetullâh Hoyî der İntifâza-i Şaʿbâniyye 1991".
  66. Ensârî Ḳummî, "Nücûm-i Ümmet - Ḥazret-i Âyetullâhü’l ʿUẓmâ Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım Hoyî", s.95.
  67. İslâmî, Ġurûb-i Ḫurşîd-i Fıḳâhet, 1372 h.ş, s.42.
  68. Yâdnâme-i Ḥazret-i Âyetullâhü’l ʿUẓmâ Âḳā-yi Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım Hoyî, 1372 h.ş, s.117-118.
  69. Yâdnâme-i Ḥazret-i Âyetullâhü’l ʿUẓmâ Âḳā-yi Ḥâc Seyyid Ebü’l Ḳâsım Hoyî, 1372 h.ş, s.119-121.
  70. "Müstend «Âyetullâh» sinemaya çıkıyor. ABNA Haber Ajansı. 7 Ağustos 2020 tarihinde erişildi."

Bibliyografi

  • Âgâ Bozorg Tehrânî, Muhammed Muhsin, el-Zerî‘a ilâ Tasânîfi’ş Şîa, Beyrut, neşr: Alîneki Menzuvî ve Ahmed Menzuvî, 1403 h.k.
  • Âgâ Bozorg Tehrânî, Muhammed Muhsin, Tabakât A‘lâmü’ş Şîa: Nukabâü’l Beşer fî’l Karni’r Râbi‘ Aşer, c. 1–4, Meşhed, Dâru’l Murtazâ li’n Neşr, 1404 h.k.
  • «Âyetullah Sistanî dediler: Merhum Âyetullah Humeynî ile çok irtibatım vardı», Muhammed Kâinî ile röportaj, Mehnâme dergisi, sayı 12, Haziran 2011 h.ş.
  • İslâmî, Gulâmrizâ, Gurûb-i Hurşîd-i Fıkâhat, Tahran, Dâru’l Kütübi’l İslâmiyye, 1993 h.ş.
  • Emînî, Muhammed Hâdî, Mu‘cem Ricâli’l Fikr ve’l Edeb fî’n Necef Hilâle Elf Âm, Necef, 1384 h.k.
  • Ensârî, Murtazâ, Zendegânî ve Şahsiyyet-i Şeyh Ensârî, Kum, Şeyh-i A‘zam Ensârî’nin Doğumunun İkiyüzüncü Yıldönümü Kongresi, 1994 h.ş.
  • Ensârî Kumî, Nâsıruddîn, «Nücûm-i Ümmet: Hazret-i Âyetullah el-‘Uzma Hoyî», Nûr-i ‘İlm dergisi, sayı 11, Ekim–Kasım 1992 h.ş.
  • پدر از لسان فرزند/ گفت و گوی خواندنی با فرزند حضرت آیت‌الله العظمی خویی، Seyyid Sâhib Hoyî ile mülakat, Şafakna sitesi, yayımlanma tarihi: 10 Mart 2012 h.ş., erişim tarihi: 1 Mayıs 2017 h.ş.
  • Pîrçerâğ, Muhammed Rizâ, «Âyetullah Hoyî ve el-Beyân», İslâm Mezheplerini Yakınlaştırma Araştırmaları Dergisi, sayı 24, Yaz 2011 h.ş.
  • Pîrî Sebzevârî, Hüseyin, «Âyetullah el-‘Uzma Seyyid Ebü’l Kâsım Hoyî; Çağdaş Büyük Kur’an Âlimi», Gülestân-ı Kur’ân aylık dergisi, sayı 126, Kasım 2002 h.ş.
  • Ca‘feriyân, Resûl, Şîa der ‘Irak: Merce‘iyyet ve Îrân, Tahran, Muesseset-i Mutâla‘ât-i Târîh-i Mu‘âsır-i Îrân, 2007 h.ş.
  • Ca‘feriyân, Resûl, خاطره‌ای خواندنی درباره دستگیری آیت‌الله خویی در انتفاضه شعبانیه ۱۹۹۱، Khabaronline sitesi, yayımlanma tarihi: 30 Ekim 2012 h.ş., erişim tarihi: 2 Mayıs 2017 h.ş.
  • «Kimler Âyetullah Hoyî’nin Tefsir Mektebini Yaydı?», Muhammed Alî Eyâzî ile röportaj, Mehnâme dergisi, sayı 12, Haziran 2011 h.ş.
  • Hâtırât-ı Âyetullah Seyyid Abbas Hâtim Yezdî, Tahran, Merkez-i Vesâik-i İnkılâb-ı İslâmî Neşriyâtı, 2001 h.ş.
  • Hoyî, Seyyid Ebü’l Kâsım, Mu‘cem Ricâli’l Hadîs ve Tafsîl Tabakâti’r Ruvât, Kum, Merkez-i Neşr-i Sekâfe-i İslâmiyye, 1993 h.ş.
  • دخالت آخوند خراسانی در مشروطه متعارف نبود، Ferîd Medresî’nin Âyetullah Seyyid Ahmed Meddedi ile mülakatı, Âzer blogu, yayımlanma tarihi: 13 Eylül 2011 h.ş., erişim tarihi: 1 Mayıs 2017 h.ş.
  • دست‌خط آیت‌الله العظمی خویی در تکذیب ادعای اهدای انگشتر به فرح، Asr-ı İran web sitesi, yayımlanma tarihi: 8 Aralık 2023 h.ş., erişim tarihi: 10 Aralık 2023 h.ş.
  • Reîszâde, Muhammed, «Hoyî, Ebü’l Kâsım», Dânişnâme-i Cihân-i İslâm, Tahran, Bunyâd-i Dâiretu’l Ma‘ârif-i İslâmî, 1996 h.ş.
  • Subhânî Tebrîzî, Ca‘fer, «Merce‘iyyet der Şîa», Mekteb-i İslâm aylık dergisi, yıl 32, Ekim 1992 h.ş.
  • Şâkerî, Hüseyin, «el-İmâmü’s Seyyidü’l Hoyî: Sîre ve Zikriyyât», Mevsim dergisi, sayı 17, 1414 h.k.
  • Şübeyrî Zencânî, Seyyid Mûsâ, Cur‘a’î ez Deryâ, Kum, Muesseset-i Kitâb-Şinâsî, 2010 h.ş.
  • Şerîf, Seyyid Sa‘îd, «Telâmizetu’l İmâmü’l Hoyî», Mevsim dergisi, sayı 17, 1414 h.k.
  • Şerîf Râzî, Muhammed, Âsârü’l Hüccet yâ Târîh ve Dâiretu’l Ma‘ârif-i Hûze-i İlmiyye-i Kum, Kum, y.y., 1953 h.ş.
  • Şerîf Râzî, Muhammed, Gencîne-i Dânişmendân, Tahran, Kitâbfuruşî-yi İslâmiyye, 1973–1975 h.ş.
  • Sadrâî Hoyî, Alî, Sîmâ-yi Hûy, Tahran, Sâzmân-i Teblîgât-i İslâmî: Merkez-i Çâp ve Neşr, 1995 h.ş.
  • Sağîr, Muhammed, Asâtînü’l Merce‘iyyeti’l ‘Ulyâ fî’n Necef el-Eşref, Beyrut, y.y., 1424 h.k.
  • Zâhir, Ya‘kûb, Mesîretü’l İmâmü’s Seyyid Mûsâ’s Sadr, Beyrut, Dâr Bell, 2000 m.
  • Tabâtabâî, Seyyid Hâdî, دیدار پرماجرا و روایت‌های متفاوت، Mubahesat sitesi, yayımlanma tarihi: 4 Temmuz 2015 h.ş., erişim tarihi: 24 Nisan 2017 h.ş.
  • Fîyâz, Muhammed İshâk, «Âyetullah Hoyî’nin Usûlî ve Fıkhî Yenilikleri», Kâvüşî-i Nov der Fıkh dergisi, sayı 17–18, Sonbahar–Kış 1998 h.ş.
  • Gürcî, Ebü’l Kâsım, Târîh-i Fıkh ve Fukahâ, Kum, Semt, 2002 h.ş.
  • Mişâr, Hân-Bâbâ, Müellifîn-i Kütüb-i Çâpî-yi Fârsî ve Arabî, Tahran, y.y., 1961–1965 h.ş.
  • معرفی آیت‌الله سید ابوالقاسم موسوی خویی، Âyetullah Mûsevî Hoyî Umumî Kütüphanesi blogu, yayımlanma tarihi: 19 Ekim 2013 h.ş., erişim tarihi: 12 Nisan 2017 h.ş.
  • «Âyetullah Hoyî’nin 300 Fetvâsının Meşhura Muhâlif Olduğu Söyleniyor», Âyetullah Seyyid Ahmed Meddedi ile röportaj, Mehnâme dergisi, sayı 12, 2011 h.ş.
  • محمدعلی توحیدی، Alefbâ Sanal Kütüphane sitesi, erişim tarihi: 23 Ağustos 2024 h.ş.
  • Hâşimiyânfer, Seyyid Hasan, Gûne-Şinâsî-yi Reftâr-i Siyasî-yi Merâci‘-i Taklîd-i Şîa, Tahran, Dânişgâh-i İmâm Sâdık (a), 2011 h.ş.
  • Yâdnâme-i Hazret-i Âyetullah el-‘Uzma Seyyid Ebü’l Kâsım Hoyî, 1993 h.ş. (el-Khoei İslamî Kurumu sitesinin elektronik nüshası esas alınarak).