Seyyid Ali Hamaney

Öncelik: a, kalite: c
resimsiz
kategorisiz
infobox'siz
navbox'siz
wikishia sitesinden
(İmam Hamaney sayfasından yönlendirildi)


Seyyid Ali Hameney
İran İslam Cumhuriyeti'nin ikinci lideri
Kişisel Bilgiler
İsimSeyyid Ali Huseyni Hameney
Doğum tarihi19 Nisan 1939 / 29 Ferverdin 1318 / 28 Sefer 1358
Doğduğu yerMeşhed
Doğduğu ülkeİran
ÇocuklarMustafa, Müçteba, Mesud, Meysem. Kız Çocukları: Huda ve Büşra
İlmi Bilgiler
ÜstadlarıSeyyid Cevad Hüseyni Hamanei, Mirza Muhammed Müderris Yezdi Şeyh Haşim Kazvini, Seyyid Muhammed Hadi Milani, Hacı Ağa Hüseyin Burucerdi, İmam Humeyni Hüseyin Ali Muntezeri, Murtaza Hairi Yezdi, Seyyid Muhammed Muhakkik Damad, Allame Tabatabai
Eğitim aldığı yerMeşhed, Necef, Kum
EserleriTerh-i Kulliyi Endişe-i İslami der Kur’an, Çahar Kitab-i Asliyi İlm-i Rical, Pişvayi Sadık,
Tercüme: Sulhu İmam Hasan (a.s)
Ayende der Kalemruvi İslam
Tercümeyi Tefsir-i Fizilali’l Kur’an
Diğer
Siyasiİslami Şura Meclisi Milletvekili, Tahran Geçici Cuma İmamı, Cumhurbaşkanı, İmam Humeyni’den Sonra İran İslam İnkılabı Rehberi
İmza
Resmi sitesihttps://khamenei.ir/ https://www.leader.ir/
Şii Alimleri
İmam Humeyni (r.a)Seyyid Ali HamaneyŞeyh MüfitŞeyh TusiŞeyh SadukŞehidi EvvelAllame HilliŞehidi SaniŞeyh Murtaza Ensarivb.


Seyyid Ali Hüseyni Hamanei (1939) (Farsça: سید علی حسینی خامنه‌ای); Şii taklid mercii ve İran İslam Cumhuriyeti'nin ikinci lideridir. İmam Hamanei 1989 yılında liderlik makamına seçilmeden önce, iki dönem cumhurbaşkanlığı ve bir müddet de İslami Şura Meclisinde milletvekilliği yapmıştır. İmam Humeyni (r.a) tarafından kendisine verilen geçici Tahran Cuma namazı hatipliği görevi de Seyyid Ali Hamanei’nin şer’i makamlarındandır. İmam Hamanei İslam Devrimi'nin zaferinden önce Meşhed şehrinde en etkili din âlimlerinden (ruhanilerden) biri sayılmaktaydı.

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin (Allah ömrünü uzun eylesin) düşünceleri, “Hadis-i Velayet” adlı kapsamlı bir mecmuada toplanmıştır. İmam Hamanei’nin yaptığı konuşmalardan ve yayımladığı yazılı mesajlardan konularına göre derlenen çeşitli kitaplar da bir araya getirilmiş ve yayımlanmıştır. Bunların yanı sıra, İmam Hamanei’nin düzenleme ve tercüme olmak üzere yayınlanmış birkaç yazılı eseri de vardır. Yazdığı eserlerden en kapsamlısı “Terh-i Kulliyi Endişe-i İslami der Kur’an” (Kur’an’da İslami Düşünce) başlıklı kitabıdır ve çevirisini yaptığı en meşhur tercümesi ise, “Sulh-u İmam Hasan” (İmam Hasan’ın Sulhu) eserdir.

Kama vurma ve bazı ezadari (matem ve yas) şekillerine karşı bariz muhalefeti ve Ehlisünnet'in mukaddesatlarına saygısızlığı yasaklaması (haram kılması), Seyyid Ali Hamanei’nin İslam dünyasındaki meşhur ve etkili fetvalarından sayılmaktadır. Kültürel Saldırı (Tahacum-u Ferhengi) ve İslam-i Uyanış (Bidariyi İslami) ıstılahları Rehber Hamanei’nin yaptığı konuşma ve vurgulamalar neticesinde İran’ın siyasi-içtimai edebiyatına girmiş mefhumlardır.

Edebiyatta da görüş sahibi olan Seyyid Ali Hamanei, edebi stilleri ile aşina olmasının yanı sıra, şiirler de kaleme almış ve “Emin” mahlasını seçmiştir. Muteber tarihi kitaplar okumak İmam Hamanei’nin düzenli okuma programının bir parçasıdır. Öyle ki çağdaş tarihin konularını çok iyi bilmektedir.[1]

İmam Hamanei’nin Doğumu ve Nesebi

Seyyid Ali Hamanei 19 Nisan 1939 (29 Ferverdin 1318 / 28 Sefer 1358) tarihinde kutsal Meşhed şehrinde mütedeyyin bir ailede dünyaya geldi.

Anne ve Babası

Necef’te dünyaya gelen ve çocuk yaşlarında ailesi ile Tebriz’e yerleşen İmam Hamanei’nin babası Seyyid Cevad Hamanei de (vefat: 5 Temmuz 1986) kendi asrının alim ve müçtehitlerindendi. Yaklaşık 1957 yıllarında kutsal Meşhed şehrine hicret eden Seyyid Cevad Hamanei bir müddet sonra yine Necef’e döndü. Necef’te Muhammed Hüseyin Naini, Seyyid Ebu’l Hasan İsfahani ve Ağa Ziyauddin Iraki gibi büyük alimlerin yanında eğitimini tamamladıktan ve içtihat icazetini[2] aldıktan sonra tekrar İran’a dönerek, Meşhed şehrine yerleşti. İmam Hamanei’nin babası havza derslerini tedris etmenin yanı sıra, Meşhed pazarındaki Sıddıgiha Cami'sinin (Azerbaycanlıların Camisi) cemaat imamlığı sorumluluğunu üstlendi.[3] Seyyid Cevad Hamanei aynı zamanda Mescid-i Camii Guherşad’ın da (İmam Rıza’nın (a.s) türbesi civarında bulunan büyük mescit) cemaat imamlarından biriydi.[4]

İslam Devrimi Lideri, kendi hayat öyküsü ve aile hayatı hakkında şunları kaydetmiştir:

Babam muttaki, zahid ve meşhur bir din alimiydi ve çileli bir hayat sürdürüyordu. Bazen akşam yemeğinden bile yoksunduk. Annem büyük zahmetlere katlanıp, bizlere akşam yemeği hazırlardı. İşte bu yemek de ekmek ve kuru üzümden ibaretti.

İslam Devrimi Lideri yaşadıkları evin özelliklerini ise, şöyle tanımlıyor:

Baba evimizin alanı 60 ila 70 metre kare idi ve Meşhed’in fakir mahallelerinden birinde bulunuyordu. Bu ev tek odalı olup, bir de karanlık bir bodrum katı vardı. Babamın misafiri geldiğinde bizler ailece bodrum katına iner ve misafirin gitmesini beklerdik. Babam din alimi olduğu için bize çok sayıda misafir gelir ve ağırlanırdı. Bir süre sonra cemaat toplanarak evimizin bitişiğinde küçük bir arsa satın alıp babama hediye etti. Bunun üzerine bizler 3 odalı bir eve sahip olduk.

İmam Hamanei’nin annesi ise, Meşhed’in tanınmış, takvalı âlimlerinden Ayetullah Seyyid Haşim Necefabadi’nin saygın kızı Hatice Mirdamadi (1914 - 1989) idi. İffet ve izzet sahibi Hatice hanım zahit, takvalı, mütedeyyin, iyiliği emretmeye ve kötülüğü nehyetmeye bağlı Kur’an, hadis, tarih ve edebiyata aşina olan bir hanımefendiydi.

Ecdadı

İmam Hamanei’nin ceddi, soyu Sadat-ı Eftesi’den (سادات افطسی)) gelen Seyyid Muhammed Hüseyni Tefrişi’dir. Seyyid Muhammed Hüseyni Tefrişi’nin şeceresi beş vasıta ile İmam Seccad’ın (a.s) torunlarından olan ve “Sultan Seyyid Ahmed” olarak tanınan Sultanu’l Ulema Ahmed’e dayanmaktadır.

Meşrutiyet taraftarı alimlerinden olan Seyyid Ali Hamanei’nin dedesi Seyyid Hüseyin Hamanei, (vefatı: h. 1259 – 20 Rebiu’l Aher 1325) Seyyid Hüseyin Kuhkemerei, Fazıl İrvani, Fazıl Şerbiyani, Mirza Bakır Şekki ve Mirza Muhammed Hasan Şirazi gibi büyük âlimlerin öğrencisidir.[5] Seyyid Hüseyin Hamanei Necef’ten Tebriz’e döndükten sonra, Talibiyye medresesi üstadı ve Tebriz’in büyük camisinde cemaat imamı oldu.[6]

İran’da meşrutiyet döneminin mücadeleci âlimlerinden Şeyh Muhammed Hıyabani, Ayetullah Seyyid Hüseyin Hamanei’nin damadı ve öğrencisi idi.[7]

Ayetullah Hamanei’nin amcası olan ve “peygamber” lakabıyla tanınan[8] Seyyid Muhammed Hamanei (h. 1293 - 1353) ise, Ahund Horasani ve Şeriat İsfahani’nin öğrencisiydi ve meşrutiyet isteyenlerden sayılmaktaydı.[9]

Ayetullah Hamanei’nin anne tarafından dedesi Ayetullah Seyyid Haşim Necefabadi (h. 1303 - 1380) –Mir Damadi- (Safeviye asrının meşhur filozoflarından olan Mir Damad hanedanından) Ahund Horasani ve Mirza Muhammed Hüseyin Naini’nin öğrencilerinden olup din âlimi, Kur’an müfessiri ve Govherşad camisinin cemaat imamlarındandı.[10] Aynı zamanda iyiliği emretmeye ve kötülüğü nehyetmeye özen gösteren Seyyid Haşim Necefabadi, Rıza Şah'ın döneminde Govherşad camisinde yapılan katliama itiraz etmesinden dolayı, Simnan şehrine sürgün edildi.[11]

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin anne tarafından soyu ise, İmam Cafer Sadık’ın (a.s) evlatlarından Muhammed Dibac’a ulaşmaktadır.[12]

İmam Hamanei’nin İlmî Hayatı

Eğitimi

Seyyid Ali Hamanei, eğitim hayatına dört yaşında iken dinî eğitim veren bir mektepte Kur’an-ı Kerim öğrenmekle başladı. İlkokul derslerinin yanı sıra, Meşhed şehrinin bazı karilerinden Kur’an kıraati ve tecvit dersleri eğitimi almaya,[13] -aynı zamanda- İlkokulun son yıllarında da ilim havzası derslerine başladı.

İmam Hamanei ilkokulu bitirdikten sonra, dinî ilimler eğitimine Süleyman Han okulunda devam etti. Satıh derslerini ise, (dini medreselerde Arap edebiyatını okuduktan sonra metin üzerinden okunan fıkıh, usul-u fıkıh, mantık vb. derslerin tümü) Nevvab medresesinde sona erdirdi. Mukaddimat ve satıh derslerinin bir bölümünü babasının yanında okuyan Seyyid Ali, havza dersleriyle birlikte ortaokulu da ikinci sınıfa kadar devam ettirdi.[14]

Sathı bitirdikten sonra 1955 yılında on altı yaşında iken “Ayetullah Uzma Milani’nin derslerine (fıkıh ve usul-u fıkıhta verilen içtihada dayalı dersler) katıldı ki ilim havzalarında on altı yaşında birinin üst düzeydeki bu derslere katılmasına çok az rastlanılır. 1957 yılında da ailesi ile birlikte Necef’e kısa bir yolculuk yaptı ve orada Necef ilim havzası üstatlarının derslerine katıldı. Babasının Necef’te ikamet etmeye meyilli olmaması üzerine tekrar Meşhed’e dönerek[15] bir yıl daha Ayetullah Milani’nin derslerine katılmağa devam etti ve 1958 yılında Kum İlim Havzası'na yöneldi.[16]

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei 1964 yılında babasının göz hastalığı nedeniyle ona yardım etmek üzere Kum’dan ayrılıp, tekrar Meşhed’e dönmek zorunda kaldı ve yaklaşık 1969 yılına kadar devam eden bu süreçte Ayetullah Milani’nin derslerine katılmaya devam etti.

Verdiği Eğitimler

Seyyid Ali Hamanei, Meşhed şehrinde bulunduğu ilk günlerden itibaren yüksek düzey fıkıh ve usul (Resail, Mekasib ve Kifaye) dersleri vermeye başladı ve halk için de genel tefsir dersleri oturumları düzenledi. 1968 yılında dini ilimler öğrencilerine vermeye başladığı üst düzey tefsir dersleri de 1977 yılına kadar, yani tutuklanıp İranşehr’e sürgün edilinceye dek devam etti.[17] İmam Hamanei’nin tefsir dersleri cumhurbaşkanlığı döneminde ve ondan sonra da sürdü. 1989 yılında rehberlik makamına gelince de üst düzey harici fıkıh dersleri vermeye başladı. Bugüne kadar Cihat, Kısas ve Mekasib-i Muharreme konularını tedris etti. İmam Hamanei’nin harici fıkıh dersleri halen devam etmektedir.

Üstatları

İlmi Eserleri

Araştırma ve yazarlığa talebelik yıllarında başlayan İmam Hamanei, üstatlarının derslerinin takriratını (açıklama) yazardı.[19] Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin (Allah uzun ömürler versin) düşünceleri, “Hadis-i Velayet” adlı kapsamlı bir mecmuada toplanmıştır. İmam Hamanei’nin yaptığı konuşma ve yayımladığı yazılı mesajlar, konulu olarak derlenen çeşitli kitaplar da bir araya getirilmiş ve yayımlanmıştır. Bunların yanı sıra, İmam Hamanei’nin düzenleme ve tercüme olmak üzere birkaç yazılı eseri de yayımlanmıştır.

Telif

  1. Çahar Kitab-ı Asliyi İlm-i Rical (Rical İlminde Dört Temel Kitap)
  2. Terh-i Kulliyi Endişe-i İslami der Kur’an (Kur’an’da İslami Düşünce)
  3. Pişvayi Sadık (Sadık Önder)
  4. Ez Jerfayi Namaz (Namaz’ın Derinliği)
  5. Sabır
  6. Ruh-u Tovhid Nefy-i Ubudiyyet-i Gayr-i Huda (Tevhid Ruhu, Allah’tan Başkasına Kulluğu Reddetmek)
  7. Guzariş-i ez Sabıkayi Tarihi ve Ovza-i Konuniyi Hovze-i İlmiyyeyi Meşhed (Meşhed Dini İlimler Havzası’nın Tarihçesi)

Tercüme

  1. Ayende der Kalemruyi İslam (İslam’ın Hakimiyetindeki Gelecek) Seyyid Kutub
  2. Sulh-u İmam Hasan: Por Şukuhterin Nermeş-i Kahramanani Tarih (İmam Hasan’ın (s.a) Barışı) Razi Âl’i Yasin
  3. Tefsir-i Fi Zilali’l Kur’an (Fi Zilali’l Kur’an’ın Tefsiri) Seyyid Kutub
  4. Müselmanan der Nehzet-i Azadiyi Hindustan (Hindistan Kurtuluş Savaşında Müslümanların Rolü) Abdu’l Mun’im en-Nemr)
  5. İddianame-i Aleyhi Temeddünü Garb (Batı Medeniyetine Karşı Savunma) Seyyid Kutub

İmam Hamanei’nin Siyasi - Sosyal Faaliyetleri

İmam Hamanei’nin siyasi faaliyetlere girişi ve Pehlevi (şahlık) rejimine karşı mücadelesinin başlangıç noktası, Meşhed’de Seyyid Müçteba Nevvab Safevi (Mirlohi) ile yaptığı görüşmeye dayanır.[20] Seyyid Ali Hamanei 1962 ile 1963 yıllarında İmam Humeyni (r.a) ve Horasan ilim havzasındaki Ayetullah Milani’nin mesajlarını iletme görevi yapıyordu.[21]

Bircend şehrine yaptığı bir yolcukta minbere çıkarak, Pehlevi rejimi ve Amerika’nın İran’daki cinayetlerini ifşa eden konuşmalar yapmasından[22] dolayı, 2 Haziran 1963 tarihinde tutuklanarak Meşhed’de bir hapishaneye gönderildi.[23] Serbest kaldıktan sonra Ayetullah Muhammed Hadi Milani onu ziyaret etti.[24] İmam Hamanei, 1 Ocak 1964 yılında İmam Humeyni’yi (r.a) desteklemelerinden dolayı zindana atılan Ayetullah Seyyid Mahmud Taligani, Mehdi Bazergan ve Yadullah Sehabi’ye telgraf gönderen alimlerden biriydi.[25]

Aynı yıllarda Kum ilim havzasının Horasanlı öğrencileri Seyyid Hamanei'nin önderliğinde, İmam Humeyni’ye (r.a) yapılan baskıların devam etmesini protesto etmek için, zamanın başbakanı olan Hasan Ali Mensur’a bir mesaj yazarak yayımladılar. Mektup yazanlar arasında kendisinin yanı sıra Ebu’l Kasım Hazali ve Muhammed Abayi Horasani de bulunmaktaydı.[26]

Ayetullah Hamanei 1964 yılının Ramazan ayında İslami hareketin meselelerini tanıtmak üzere Zahidan’a doğru yola çıktı.[27] Zahidan camilerinde yapmış olduğu konuşmalar üzerine rejim tarafından tutuklanarak, Kızıl Kale zindanına gönderilmesine neden oldu.[28]

4 Mart 1964 yılında tekrar serbest bırakılan[29] İmam Hamanei 1964 yıllarının sonuna doğru Kum’dan ayrılarak Meşhed’e döndü.[30]

İmam Hamanei, Abdurrahim Rabbani Şirazi, Muhammed Hüseyni Beheşti, Ali Feyz Mişkini, Ahmed Azeri Kummi, Ali Kuddusi, Ekber Haşimi Rafsancani, Seyyid Muhammed Hamanei, Muhammed Taki Misbah Yezdi[31] gibi büyük şahsiyetler Pehlevi (şahlık) rejimine karşı, Kum İlim Havzasını düzeltme ve güçlendirme hedefiyle şekillenen on bir kişilik grubun üyesiydi.

Tahran’daki Emire’l Müminin camisinde de bir müddet imamlık yapan Seyyid Ali Hamanei, 1967 yılının mart ayında Seyyid Hasan Kummi’nin Govherşad camisinde rejim karşıtı yaptığı konuşması nedeniyle tutuklanarak sürgün edilmesi üzerine, Ayetullah Milani’den bu eyleme itiraz etmesini istedi.[32]

3 Nisan 1967 yılında Ayetullah Şeyh Mücteba Kazvini’nin teşyi merasiminde tekrar tutuklanan İmam Hamanei[33] 17 Temmuz 1967 yılında tekrar serbest bırakıldı[34] ve kısa bir müddet sonra da Tahran’daki siyasi tutukluları ziyarete gitti.[35]

31 Ağustos 1968 tarihinde Horosan’ın güneyinde meydana gelen deprem sonrasında Seyyid Ali Hamanei liderliğindeki bir grup Horosanlı alim, deprem mağdurlarına yardım etmek ve halktan gelen bağışların organizatörlüğünü yapmak amacıyla Firdevs’e gittiler. Bu müddet içerisinde sohbet ve minberlerde ve aynı şekilde dini merasimlerde siyasi faaliyetlerine devam etti. İmam Hamanei’nin bu faaliyetleri sürdürmesi onun Firdevs’teki ikametinin sonlandırılmasına neden oldu.[36]

Ayetullah Hamanei rejim tarafından arananlar listesinde olmasına ragmen, Tahran ve Meşhed’deki Seyyid Mahmud Taligani, Seyyid Muhammed Rıza Saidi, Muhammed Cevad Bahüner, Muhammed Rıza Mehdevi Keni, Murtaza Mutahhari, Ekber Haşimi Rafsancani ve Fazlullah Mahallati gibi direnişçi alimlerle irtibat halindeydi; Meşhed’de ikamet etmesine ragmen, Tahran’daki devrimci alimlerin çoğunun toplantılarına katılırdı.[37]

Seyyid Hamanei, 1969 yılında İrşad Hüseyniyesi ve Tahran el-Cevad Camisi gibi Tahran’da İslami siyaset alanında faaliyet gösteren bazı merkezlerde, mücadele sürecini etkileyecek konular alanında konuşmalar yapması için davet edildi.[38]

İmam Hamanei, 1970 yılında Ayetullah Seyyid Muhsin Hekim’in vefat etmesinin ardından İmam Humeyni’nin a'lem (en bilgili) taklit merci unvanıyla merceiyetinin tahkimi için çok çaba harcadı. 24 Eylül 1970 yılında SAVAK tarafından tekrar tutuklanan[39] İmam Hamanei, 2500 yıllık kutlamalar karşıtı faaliyetlerde bulunmaması[40] için bir müddet Leşker-i Horosan hapishanesinde tutuklu kaldı. Bu kutlamalar İmam Humeyni tarafından yasaklanmıştı.[41] Serbest kaldıktan sonra aynı yıl ve bir sonraki yıl tekrar tutuklandı. İkinci kez tutuklanışında iç güvenliğe aykırı hareket suçlamasıyla 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.[42]

Serbest kaldıktan sonra siyasi ve sosyal faaliyetlerini daha da arttırdı. Tefsir ve diğer dersleri, Mirza Cafer medresesi, İmam Hasan (a.s) camisi, Kıble camisi ve aynı şekilde Meşhed’deki evinde de devam etmekteydi.

1973 yılının Kasım ayında imamlık ve tefsir dersleri mahallini Keramet camisine taşıdı.[43] Bir müddet sonra zamanın güvenlik birimleri İmam Hamanei’nin o camide cemaat imamlığı yapmasına engel oldular. [44]

İmam Hamanei 1974 yılının ekim ayında, Ayetullah Muhammed Müfettih’in daveti üzerine Tahran’ın Cavid camisinde konuşma yaptı ve iki ay sonra tutuklanarak, bu kez Tahran’daki Komite-i Zıdd-ı Harabkari (Terörle Ortak Mücadele Komitesi) zindanına nakledildi.[45] Bu tutuklanmasında mülakat izni verilmemiş ve hatta ailesine bile tutuklu tutulduğu yer hakkında bir bilgi verilmemişti.[46]

Seyyid Ali Hamanei 24 Ağustos 1975’de tekrar serbest bırakıldı; ama güvenlik güçlerinin gözetimi altında idi ve evinde dahi imamlık yapması, konuşma yapması, tefsir ve diğer dersleri vermesi yasaklanmıştı.[47] Ancak o, tefsir dersleri ve faaliyetlerini gizli bir şekilde sürdürmeye devam etti.[48]

19 Haziran 1977 yılında vefat eden Ali Şeriati’nin anma ve taziye merasimlerine katılan[49] İmam Hamanei, 27 Ekim 1977 tarihinde de İmam Humeyni’nin oğlu Ayetullah Seyyid Mustafa Humeyni’nin vefatı üzerine, bazı direnişçilerle birlikte Molla Haşim camisinde hatim merasimi düzenledi.[50]

İmam Hamanei, Horasan sosyal güvenlik komitesi tarafından 3 yıllığına “İranşehr”e sürgün edilme cezasına çaptırıldı.[51] Bunun üzerine 13 Aralık 1977 tarihinde İmam Hamanei’nin evini basan güvenlik güçleri İmam Hamanei’yi tutuklayarak, İranşehr’e gönderdiler.

İran İslam Devriminin Zaferinden Sonra

Devrim Şurası’na Üyeliği

İmam Humeyni’nin Paris’e hicretinin ardından, onun emriyle İran’da Devrim Şurası oluşturuldu ve bu şuranın üyeleri zaman içinde İmam Humeyni tarafından seçildi.[52] Devrim Şurası’nın ilk üyeleri Murtaza Mutahhari, Muhammed Hüseyin Beheşti, Seyyid Abdulkerim Musevi Erdebili, Muhammed Rıza Mehdevi Keni, Seyyid Ali Hamanei, Muhammed Cevad Bahüner ve Ekber Haşimi Rafsancani idi. Ayetullah Hamanei de 1979 yılının ilk ayından itibaren bu şuranın toplantılarına katılmaya başladı.[53] Şura, bu aşamada Pehlevi hükümeti ve yabancı ülkelerin yetkilileri ile müzakere, İmam Humeyni’yi karşılama komitesinin teşkili[54] ve Mehdi Bazergan’ı geçici hükümet başkanı olarak İmam Humeyni’ye tanıtmak gibi direniş konusundaki önemli kararlar almakla sorumluydu.[55]

İslam Devrimi’nin zaferinden sonra bu şuranın vazifesi şunlardan ibaretti: Yasama gücünün (Kuvve-i Mukannine) olmaması durumunda kanun koyma, 1979 yılında geçici hükümet ve Devrim Şurası’nın birleşmesinden sonra yürütme organının bazı vazifelerini ve 5 Kasım 1979 tarihinde de geçici hükümetin istifasından sonra onun bütün görevlerini yerine getirme. Bu temel görevlerin yanı sıra, yeni kurulmuş olan İslam Cumhuriyeti’nin karşılaştığı sorun ve krizleri çözmede yetkili olma ve İmam için danışmanlık da bu şuranın vazifelerindendi.[56] Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, bu şuranın faaliyetleri son buluncaya kadar (20 Temmuz 1980) şuranın sabit üyesi olarak kaldı.[57]

İmam Hamanei, Devrim Şurası'nda toplumun çeşitli kesimlerinden temsilcilerin olması gerektiğine inanmaktaydı. [58] Kürdistan, Sistan ve Belucistan ve ülkenin diğer bölgelerini ilgilendiren konuları ile vahdet ve birliği koruma zarureti, İmam Hamanei’nin İnkılap Şurası’nda önem verdiği diğer önemli konulardan birkaçıydı.[59]

Askeri ve Savunma Kuruluşlarına Katılımı

Seyyid Ali Hamanei, 1979 yılında İran İslam Cumhuriyeti savunma bakanı yardımcılığına ve aynı şekilde askeri, asayiş ve güvenlik alanlarından sorumlu güvenlik bakanları komisyonunun üyeliğine atandı.[60] Merkez-i Esnad’ın (belge - arşiv) ve aynı şekilde 24 Kasım 1979’da İslam Devrim Muhafızları (Sıpah-ı Pasdaran) sorumluluğu, İmam Hamanei’ye Devrim Şurası tarafından verilen diğer görevlerden biriydi.[61]

Ayetullah Hamanei, 24 Şubat 1980 tarihinde ilk İslami Şura Meclisi milletvekilliği seçimlerine aday olmak için, İslam Devrim Muhafızlık görevinden istifa etti.[62]

Cumhuriyi İslami Partisini Kurma

Seyyid Ali Hamanei, İslam Devrimi'nin zaferine yakın günlerde ve Devrimin zaferinden sonra[63] Seyyid Muhammed Hüseyin Beheşti, Ekber Haşimi Rafsancani, Seyyid Abdulkerim Musevi Erdebili ve Muhammed Cevad Bahüner’le birlikte Devrimsel bir teşekkül kurmak için faaliyet içerisindeydi.[64] Bu teşekkül, 18 Şubat 1979’da “Cumhuriyi İslami” (İslam Cumhuriyeti) partisi adıyla resmen varlığını açıkladı. Ancak bu partinin kuruluş tarihi 1978 yılının yaz ayında Meşhed’de düzenlenen toplantılara dayanmaktadır.[65]

Partinin hedef ve bildirilerini hazırlayanlar arasında yer alan İmam Hamanei, üyelerin görev bölümünde de partinin propaganda görevini üstlendi.[66] O, partinin kurucu ve merkez kurulu üyesiydi. Genelde de, partinin kuruluş aşamasında daha çok partinin tanıtıcısı olarak rol oynadı; yaptığı konuşma ve hazırladığı broşürlerle partinin konumunu ortaya koydu. Partinin Meşhed şubesinin açılmasında da etkin olan İmam Hamanei, 17 Mart 1979 yılında partinin Meşhed şubesini açtı.

İmam Hamanei, Şehit Beheşti ve Şehit Bahüner’den sonra, 1981 yılında partinin merkez kurulu tarafından partinin üçüncü genel sekreteri seçildi.[67] Partinin 1983 yılında yapılan ilk kongresinde de ikinci kez partinin genel sekreteri olarak ve aynı zamanda partinin merkez kurulu[68] ve hakem kurulu[69] üyeliklerine seçildi.

Cumhurbaşkanlığı dönemi boyunca da Cumhuriyi İslami (İslam Cumhuriyeti) partisinin Tahran ve diğer şehirlerdeki toplantılarına katılan Seyyid Ali Hamanei, partinin görev ve hedeflerini açıklamanın yanı sıra, partinin ofis ve şube üyelerinin sorularını da cevaplandırırdı.[70]

Tahran Cuma Namazı İmamlığı

İmam Humeyni (r.a) 14 Ocak 1980 (24 Dey 1358) yılında Ayetullah Hamanei’yi iyi ve saygın geçmişi ile ilmi ve ameli liyakatinden dolayı Tahran Cuma namazı imamlığına atadı.[71] İmam Hamanei, ilk Cuma namazını 18 Ocak 1980 yılında kıldırdı[72] ve bu tarihten 26 Haziran 1981 olayına kadar -yani Tahran’ın Ebuzer camisinde yapılan suikast sonucunda İmam Hamanei’nin yaralanmasına- Cuma namazı kıldırdı. [73] Bu olaydan sonra da günümüze kadar bu görevi devam ettirmektedir.

Ülke içindeki ve İslam dünyası Cuma imamları arasındaki bağın kuvvetlenmesi için, Cuma İmamları Seminerleri düzenleme teklifi, İmam Hamanei’nin bu dönemdeki eylemlerinden biridir. İmam Humeyni’nin onayından sonra ilk Cuma Namazı İmamları semineri de Kum kentinde bulunan Fevziye medresesinde düzenlenmiştir.[74]

İkinci hutbeden sonra Arapça hutbe vermeye özen göstermek, İmam Hamanei’nin hutbelerinin sayılı özelliklerindendir.

İslami Şura Meclisi Milletvekilliği

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, 1980 yılında İslami Şura meclisinin ilk dönem yasama seçimlerinde, Camiayı Ruhaniyet-i Mubariz-i Tahran (Tahran Direnişçi Alimler Birliği), Cumhuriyi İslami (İslam Cumhuriyeti) partisi ve diğer İslami grupların[75] desteğiyle, Tahran bölgesinden milletvekili olarak meclise girdi. İslami Şura Meclis’inde de savunma komisyonunun üyesi ve başkanı oldu.

İmam Hamanei, 1981 yılının Ekim ayında yapılan seçimlerde de cumhurbaşkanı seçildi.

Suikast Sonucu Yaralanması

İmam Hamanei, 26 Haziran 1981 tarihinde Tahran’ın güney bölgelerinden birinde yer alan Ebuzer camisinde, öğle namazının ardından konuşma yaptığı sırada bir teybin içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu ağır yaralandı.[76] Bu suikast girişimi sonucunda göğüs ve sağ el bölgesinden ciddi yaralar aldı. İmam Hamanei’nin sağ kolu bu yaraların izlerini halen taşımaktadır. Resmi olmayan raporlar, bu suikastı gerçekleştirenlerin “Sazman-ı Mücahidin-i Halk-ı İran” adlı münafık terör örgütü olarak bilmektedir.[77]

İmam Humeyni (r.a) İmam Hamanei’ye hitaben yayımladığı bir mesajda onun canına kasteden bu suikast girişimini kınadı ve İmam Hamanei’yi methetti.[78] 8 Ağustos 1981 yılında hastaneden taburcu edildikten sonra, yeniden siyaset sahnesine döndü ve 16 Ağustos 1981’deki İslami Şura Meclisi'nin oturumlarına katıldı.[79]

İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dönemi

Birinci Dönem

İran’ın ikinci cumhurbaşkanı Muhammed Ali Recai’nin şehid edilmesinin ardından, Cumhuriy-i İslami (İslam Cumhuriyeti) partisi merkez konseyi ve aynı şekilde Camiay-ı Müderrisin-i Hovzeyi İlmiyyeyi Kum (Kum İlim Havzası Müderrisleri Birliği) Ayetullah Hamanei’yi cumhurbaşkanı adayı olarak seçtiler. O zamana kadar ruhanilerin (din alimlerinin) cumhurbaşkanlığı makamında yer almalarını benimsemeyen İmam Humeyni, Seyyid Ali Hamanei’nin adaylığını onayladı.[80] 1 Ekim 1981 tarihinde seçimler yapıldı ve Ayetullah Hamanei oyların % 95,11 alarak cumhurbaşkanı seçildi.[81] İmam Humeyni’nin (r.a) 8 Ekim 1981 yılında İmam Hamanei’nin cumhurbaşkanlığı hükmünü onamasının[82] ardından, İmam Hamanei 12 Ekim 1981 yılında İran İslam Cumhuriyeti’nin üçüncü cumhurbaşkanı olarak İslami Şura Meclisi'nde yemin etti.[83]

İkinci Dönem

İran İslam Cumhuriyeti’nin dördüncü dönem cumhurbaşkanlığı seçimi 15 Ağustos 1985 tarihinde gerçekleştirildi ve toplam 14.238.587 oydan 12.205.012’sini alan (% 85) İmam Hamanei ikinci kez İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanı seçildi. 3 Haziran 1989 yılında da İran İslam Cumhuriyeti liderlik makamına seçilen İmam Hamanei, 1989 yılının Ağustos ayına kadar her iki görevi birden yürüttü.

İmam Humeyni (r.a) bu dönem içerisinde İslami Şura Meclisi ile Anayasayı Koruma Şurası arasındaki (Şurayı Nigahban) çeşitli yasa tasarılarının onaylanmasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için, Nizamın Maslahatını Belirleme Kurulu’nun şekillenmesine onay verdi.[84] Nizamın Maslahatını Belirleme Kurulu’nun ilk başkanı seçilen İmam Hamanei[85] bu görevi cumhurbaşkanlığının sonuna kadar devam ettirdi.[86]

Ülke Dışı Seferleri

İmam Hamanei, cumhurbaşkanlığının ilk döneminde 1984 yılının 6 ila 11 Eylül tarihleri arasında Suriye, Libya ve Cezayir’e ve cumhurbaşkanlığının ikinci döneminde ise 1986 yılının 13 ila 23 Ocak tarihleri arasında Pakistan, Tanzanya, Zimbabve, Angola ve Mozambik gibi Asya ve Afrika ülkelerine ziyaretlerde bulundu. 1 – 6 Eylül 1986 tarihinde Harere şehrinde düzenlenen 8. Bağlantısızlar Hareketi zirvesine katılmak üzere yeniden Zimbabve’ye gitti. Bağlantısızlar Hareketi zirvesinde konuşma yapan İmam Hamanei, Bağlantısızlar Hareketine üye ülkelerin bazı liderleriyle bir araya geldi.[87] 20 ila 24 Şubat 1989 tarihinde Yugoslavya ve Romanya’ya[88] giden Seyyid Hamanei, 8 – 15 Mayıs 1989 tarihinde de Çin ve Kuzey Kore’yi ziyaret etti.[89]

22 Eylül 1987 yılında 42. Birleşmiş Milletler genel kurulu toplantısına katılan İmam Hamanei, yaptığı konuşmada İran İslam Cumhuriyeti'nin görüş ve konumunu hükümet başkanlarına açıkladı. Bu İran İslam Cumhuriyeti cumhurbaşkanının Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na ilk katılımıydı.[90]

Müslüman Direnişçilere Destek

İmam Hamanei’nin dış politika alanında yaptığı uygulamalardan bir diğeri de Afganistan, Irak ve Lübnan’daki siyasi Şii gruplarla düzenli bir bağ kurulması ve onlar arasında uzlaşma sağlamasıydı. Afganistan’da “Vahdeti İslami partisinin” şekillenmesi ve Irak’ta “Irak İslam Yüksek Konseyinin” kurulması, bu uygulamanın en bariz örneklerinden biridir.

Bu dönemde İran’ın Lübnan, Filistin, Irak ve Afganistan’daki direnişçilere desteği arttı. Böylece İran’ın o ülkelerdeki İslami grup ve akımlara desteği, bölgesel ve uluslararası konumunu önemli derecede yükseltti.

Rehberlik Dönemi

İmam Humeyni’nin (r.a) 3 Haziran 1989 yılında ebediyete irtihal etmesinin ardından, Meclis-i Hubregan-i Rehberi (Bilgeler Meclisi - Rehberi Seçme ve Denetleme Meclisi) o günün ikindi vakti olağanüstü toplandı. Rehberlik makamının bireysel mi, yoksa konsey tarafından mı idare edilmesi konusu masaya yatırıldıktan ve Ayetullah Hamanei’nin isminin gündeme getirilmesinin ardından, bazı üyeler İmam Humeyni’nin Ayetullah Hamanei’nin rehberlik makamı için salahiyeti olduğu görüşüne sahip olduğu haberini verdiler. Bunun üzerine seçim yapıldı ve Hubregan Meclisi (Uzmanlar - Bilgeler Meclisi) üyelerinin mutlak çoğunluğu, İmam Hamanei’yi İslam Devrimi'nin lideri olarak seçti.[91]<

Anayasanın gözden geçirilmesinin ve referandumun ardından, Hubregan Meclisi yeni anayasa esaslarına göre İmam Hamanei’nin rehberliği konusunda tekrar oylama yaptı ve bu oylamada da yine oyların ezici çoğunluğunu alan İmam Hamanei, İslam Devrimi'nin lideri seçildi.

Ayetullah Hamanei, bu konudaki hatıralarını şöyle dile getirmektedir: “İmam’ın (r.a) irtihalinden sonra Hubregan Meclisi toplandı ve ben de üye olarak katıldım. Bu hakir kulun adı gündeme geldi. Kimi seçecekleri konusunda konuştular ve bu zayıf hakir kulu bu ağır ve tehlikeli makama seçmeye görüş birliği ile karar verdiler. Çok uğraştım ve ciddi olarak karşı çıktım. (Allah biliyor ki, iltifat gösterisinde bulunmak için değil, O kalbimden geçenleri en iyi bilendir.) Gittim orada durdum.” 'Beyler sabırlı olun! Müsaade edin!' Kanıt getirmeye koyuldum; 'beni bu makama seçmeyin'. Her ne kadar ısrar ettiysem kabul etmediler. Ben ne kadar kanıt getirdiysem, meclisteki müçtehit ve fazıl şahsiyetler, delillerime cevap verdiler. Kabul etmemeye kesin kararlıydım, ama gördüm ki, kaçış yolu yok. Çünkü çok güvendiğim kişiler bu vazifenin bana farz olduğu görüşünü ileri sürdüler ve ben kaldırmazsam, yükün yerde kalacağını vurguladılar. Bu ifadeler karşısında kabul ettim. Eğer bu yükü kaldıracak Uzmanlar Meclisi’ndekilerin de kabul edeceği bir kişi bulunsaydı veya tanımış olsaydım, kesinlikle böylesine ağır bir yükü kaldırmaya yeltenmezdim. Sonra Allah’a tevekkül ettim ve Allah (c.c) de şimdiye kadar yardım etti.

İmam Humeyni’ye en yakın kişi olan oğlu Seyyid Ahmed Humeyni şöyle nakleder: “Ayetullah Hamanei Kuzey Kore’ye gittiğinde, İmam bu seferle ilgili haberleri televizyondan takip ederdi. Kuzey Kore’deki görüşmeler, halkın karşılaması ve yaptığı konuşmalarla ilgili görüntüler çok ilginçti. İmam seyrederken şöyle dedi: El-hak ki hakikaten onda (İmam Hamanei) liderlik liyakati var.”[92]

İmam Humeyni’nin kızı Zehra Mustafevi, İmam Humeyni’nin rehberlik konusunda İmam Hamanei’nin ismini zikrettiğini ve onun içtihadını teyit ettiğini dile getirmektedir.[93]

Ayetullah Ekber Haşimi Rafsancani de İmam Humeyni’nin (r.a) rehberlik için İmam Hamanei’nin ismini zikrettiğini nakletmektedir. Ayrıca Ayetullah Rafsancani, İmam Humeyni’nin rehberberliğin geleceği hakkındaki özel bir toplantıda, Ayetullah Hamanei’yi işaret ederek “Rehberlik konusunda çıkmaza girmezsiniz. Zira sizin aranızda böyle bir kişi var” dediğini belirtmektedir.[94]

İlginçtir ki, Hubregan Meclisi görüşmelerinde Ayetullah Hamanei’nin aday gösterilmesi ve oylama yapılması öncesinde İmam’ın onun hakkındaki görüş ve teyitleri asla gündeme getirilmemiş ve üyelerin kendi özgür iradelerine göre karar vermelerine gölge düşürülmemiştir.

Liderin seçilmesinden sonra İran İslam Cumhuriyeti üst düzey yetkilileri, İmam Humeyni’nin (r.a) ailesi, alim ve taklit mercileri, toplumun ileri gelenleri ve akademik şahsiyetler, şehit aileleri ve halkın çeşitli grupları bu seçimi onaylayarak yeni rehbere biat ettiler. Ülkenin otoritesinin sembolü olan kurumlar Ayetullah Hamanei’nin rehberlik makamına seçilmesini destekleyerek, emirlerine itaate hazır olduklarını bildirdiler.[95] Hacı Seyyid Ahmed Humeyni İmam Hamanei’nin rehberlik makamına seçilmesinden birkaç saat sonra İmam Hamanei’ye tebrik mesajı gönderdi ve Veliyyi Fakih’in emirlerini yerine getirmenin kendisine farz olduğunu belirtti.[96]

Halkın İmam Hamanei’ye biatı, bizzat İmam’ın huzurunda, gösterilere katılma, bildiri ve tebrik mesajları yayınlama veya toplu imza kampanyalarıyla gerçekleşti.[97] İmam Humeyni’nin (r.a) irtihalinin kırkıncı gününün arifesinde, ülke genelinde Rehber'le ahitleşme ve rehberle biat kafileleri yola koyuldu.[98] Ülkenin bazı sınır ve stratejik bölgelerinde de[99] “Lidere bağlılık ve biat manevraları” ve aynı şekilde “İmam Humeyni ile ahitleşme ve liderle biat seminerleri” düzenlendi.[100]

Merceiyyet

1994 yılında Ayetullah Muhammed Ali Eraki’nin vefat etmesinden sonra, Camiayı Müderrisin-i Hovzeyi İlmiyyeyi Kum (Kum İlim Havzası Öğretim Üyeleri Birliği) ve Camiayı Ruhaniyyet-i Mubariz-i Tahran (Tahran Direnişçi Alimler Birliği) Ayetullah Hamanei’yi taklit mercii salahiyetine sahip olan fertlerden biri olarak tanıttı. Ayetullah Seyyid Ali Hamanei yaptığı bir konuşmada, İran’da kendisinin taklit merciliğine ihtiyaç olmadığını belirterek, ülke dışındaki Şiaların isteğini (taklit merciliğini) kabul edeceğini ilan etti ve eğer ilerde bu vazifeyi üstlenebilecek biri olursa, bu vazifeden de çekileceğini vurguladı.[101]

Ayetullah Hamanei’nin Şiaların sorularına verdiği cevapları içeren ve “Ecvibetu’l İstiftaat” adıyla basılan kitap, kendisinin çeşitli tarihlerde vermiş olduğu fetvaları üzerine yayınlanan ilk eseridir.

Görüşleri

Vahdet-i İslami

İmam Hamanei, mezhepleri yakınlaştırıcı/takribci bir tefekküre sahiptir ve Müslümanların zafere ulaşmasının yolunun, onlar arasındaki vahdete ve anlaşmazlıkların azaltılmasına dayalı olduğuna inanmaktadır. Bu bağlamda “Dünya İslam Mezhepleri Takrib Kurumu”nu kuran İmam Hamanei, liderliği döneminde farklı yolları kullanarak İslam dünyasındaki etkin şahsiyetleri bir araya getirmeye çalışmıştır.

Ayetullah Hamanei, 2009 yılında Kürdistan eyaletine gerçekleştirdiği ziyarette de mezhepler arası takrib’i vurgulamış ve farklı mezheplere mensup kişilere yaptığı konuşmada da vahdete karşı olanları eleştirmiştir.

Kama Vurma ve Bazı Azadari Biçimlerine Karşı Olma

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, 1994 yılında bir grup din alimine yaptığı konuşmada, özellikle kama vurma olmak üzere bazı ezadari (matem ve yas) biçimlerini şiddetli bir dille eleştirerek, bunları bir tür bidat saydı. 1997 yılında Meşhed şehrinde yaptığı konuşmada da kama vurmanın komünist hükümetler tarafından desteklenmesini de sözlerinin delili ve bu hareketlerin sapkınlığı olarak gösterdi.

Soru 369: Başa gizli bir şekilde kama vurmak helâl midir, yoksa bu konudaki fetvanız genel midir?

Cevap: Kama vurmak, örfen hüzün ve keder göstergesi sayılmamakla birlikte, Ehlibeyt İmamları (a.s) zamanında ve onlardan sonraki dönemlerde rastlanılmış bir davranış değildir. Bu amelin Ehlibeyt İmamları (a.s) tarafından özel veya genel olarak onaylandığına dair bir rivayet de nakledilmemiştir. Günümüzde bu amel mektebimize leke getirdiği ve küçük düşürücü davranış sayıldığı için hiçbir şekilde caiz değildir. (İstiftaat – Fıkhi Sorulara Cevaplar)

Konuyla İlgili Makaleler:

Kadının Ölen Eşinin Bütün Mallarından Miras Alması

İmam Hamanei, 2007 yılında bayanlardan oluşan bir gruba yaptığı konuşmada, kadının ölen eşinin gayri menkullerinden miras alma hakkındaki fıkhi görüşünü beyan etti ve kendi görüşüne göre kadının ölen eşinin gayri menkul mallarının fiyatından miras alabileceğini açıkladı. Bu görüş kadının sadece ölen eşinin menkul mallarından miras alabileceğine inanan fakihlerin görüşüne terstir.

Kültürel Saldırı (Tahacum-u Ferhengi)

İmam Hamanei, hicri şemsi 1370 yılının ilk haftalarında “Kültürel İşgal” ve “Kültürel Saldırı” (Tahacum-u Ferhengi)[102] gibi tabirleri kullanarak, kültürel alanlarda faaliyet gösteren uzman ve görüş sahibi insanların dikkatini toplumda meydana gelen kültürel değişikliklere çekmeye çalıştı. Ayetullah Hamanei’nin görüşüne göre, sömürgeci güçlerin diğer milletlerin kültürünü yok etmek ve onlar üzerinde daha fazla baskı kurmak için yaptığı kasti bir saldırı olan Kültürel saldırı, kültürler arası diyaloğun[103] karşısında yer almaktadır.[104]

Ehlisünnetin Mukaddesatlarına Hakaret Etmenin Haram Oluşu

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Şia olmayanların kutsal saydıklarına hakareti caiz bilmemekte ve kendisi de yaptığı konuşmalarda başkalarının kutsal saydıklarına saygısızlık etmemektedir.[105] İmam Hamanei, Yasir el-Habib’in Allah Resulü’nün eşi Aişe aleyhinde yaptığı konuşmaların yayınlandığı yıl, bütün Peygamberlerin eşleri gibi diğer mezheplerin büyüklerine ve kutsal saydıklarına hakaret etmeyi haram ilan etti.[106][107]

İslami Uyanış

İmam Hamanei, Tunus, Mısır, Bahreyn, Libya ve Yemen gibi bazı Arap ülkelerinde meydana gelen ve bu ülkelerdeki bazı yöneticilerin düşmesine neden olan hükümet karşıtı ayaklanma ve devrimsel hareketleri “İslami Uyanış” olarak niteledi.[108] Arap medyası ise, “Arap Baharı” olarak adlandırdı.

İmam Hamanei’nin Oluşturduğu Kuruluşlar

Ayetullah Uzma Seyyid Ali Hamanei, fikri ve kültürel alanlarda dini hedeflerine ulaşma ve aynı şekilde düşündüğü düzeltmeleri hayata geçirme doğrultusunda, bazı çeşitli kuruluşları tesis etti. Bu kuruluşların çoğu kültürel alanlarda faaliyet göstermektedir. O kuruluşlardan bazıları şunlardır:

İmam Hamanei’nin Uluslararası Faaliyetleri

Batılı Gençlere Mesajı

2015 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te ve bazı ülkelerde yaşanan terör olayları üzerine, İmam Hamanei yükselen İslamofobi'ye karşı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki tüm gençlere bir mesaj yayımladı. İmam Hamanei yayımladığı mesajında gençlerden İslam’ı öz kaynaklarından ve birinci kaynaklardan, yani Kur’an-ı Kerim ve Yüce İslam Peygamberi’nin (s.a.a) hayatı vasıtasıyla tanımalarını istedi.[109]

Bu mesaj, sosyal medya üzerinden "Sizin İçin Bir Mektup" (#Letter4u) hashtagı ile geniş ölçüde ve farklı dillerde yayımlandı.[110][111][112] Böyle bir mesaj, Şia ve İslam alemi alimleri arasında emsalsizdir. Konuyla İlgili Makaleler:

Kaynakça

  1. Tedavum…, s. 21.
  2. Şerif, c. 127, s. 7; Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1225.
  3. Behbudi, s. 15.
  4. Zengene, c. 1, s. 77.
  5. Ağa Bozork, c. 2, s. 640.
  6. Gulşen-i Ebrar, c. 2, s. 971.
  7. Kusrevi, s. 92.
  8. Behbudi, s. 12.
  9. Ağa Bozork, 6, Mukaddime, 13.
  10. Ağa Bozork, c. 2, s. 559.
  11. Tarih-i Ulema…, s. 308; Kasım Pur, s. 60.
  12. Zengene, c. 1, s. 458.
  13. Behbudi, s. 49.
  14. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1226.
  15. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1226.
  16. Behbudi, s. 78.
  17. Hamanei, Cam-ı Cem.
  18. Ruzname-i Cumhuriyi İslami, 29 Dey 1358.
  19. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1228.
  20. Celali, s. 148.
  21. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1229 - 1231.
  22. Behbudi, s. 129 - 134.
  23. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 614, 1231 - 1232.
  24. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1233.
  25. Yaran-ı İmam…, Taligani, c. 1, s. 468.
  26. İmam…, c. 4, s. 392.
  27. Behbudi, s. 162 - 166.
  28. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 1234.
  29. Behbudi, s. 187.
  30. Behbudi, s. 192 – 195.
  31. Haşimi Devran…, c. 2, s. 1566.
  32. Yaran-ı İmam, Milani, c. 3, s. 5 - 7.
  33. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 614.
  34. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 574.
  35. Bazergan, s. 422 - 423.
  36. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 614.
  37. Yaran-ı İmam, Saidi, s. 248; Yaran-ı İmam, Taligani, 2/497; Yaran-ı İmam, Mehdevi, s. 14; Yaran-ı İmam, Mahallati, 1/521; Yaran, Bahüner, s. 355.
  38. Behbudi, s. 331 – 332, 470 - 471.
  39. Takvim…, s. 225.
  40. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 123, 614.
  41. Sahife-i İmam, 358. 2-373.
  42. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 614.
  43. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 614.
  44. Yaran-ı İmam, Mutahhari, s. 455; Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 573.
  45. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 572, 574 ve 614.
  46. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 575.
  47. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 304, 389 ve 575.
  48. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 572 ve 576.
  49. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 389, 572.
  50. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı. 389, 572.
  51. Arşiv-i Merkez-i Esnad, sayı: 576.
  52. Sahife, c. 5, s. 426 - 428.
  53. Pa bi Payi, 2, 192.
  54. Kasım Pur, 92 - 94.
  55. Haşimi, İnkılab ve…, s. 169.
  56. Saili, s. 11.
  57. Saili, 49 - 62.
  58. Hulase, Celese 10. 12. 1357.
  59. Hulase, Celese, 29 / 12 / 1357 – 4 / 6 / 1358 – 15 / 7 / 1358 – 2 / 9 / 1358.
  60. Saili, 117 - 118.
  61. Hulase, Celese 9 / 3 / 1358.
  62. Haşimi, İnkılab ve…, 449.
  63. Haşimi, İnkılab ve…, 125.
  64. Haşimi, İnkılab ve…, 215 - 218.
  65. Casıbi, c. 4, s. 149.
  66. Casıbi, c. 4, s. 146.
  67. Haşimi, Ubur…, 263.
  68. Hatırat-ı Seyyid Murtaza, s. 168.
  69. Casıbi, c. 4, s. 300.
  70. Cumhuri…, sayı: 1541, s. 15, sayı: 1543, s. 2.
  71. Sahife, c. 12, s. 116.
  72. Der Mekteb…, 1. 2 - 3.
  73. Der Mekteb…, 2, Cem, 3/Cem.
  74. Ferheng ve…, 311.
  75. Rezevi, 384.
  76. Haşimi, İnkılab der…, 176.
  77. Cur’e Nuş…, 217 - 218.
  78. Sahife, c. 14, s. 304.
  79. Meşruh, Dovre-i Evvel, Celese 199.
  80. Farsi, 543 - 544.
  81. Cumhuri, sayı: 378, s. 11.
  82. Sahife, c. 15, s. 278.
  83. Meşruh, Dovre-i Evvel, Celese 224.
  84. Sahife, c. 20, s. 463 - 465.
  85. Goftegu Ba…, s. 52.
  86. Goftegu Ba, 68 - 69.
  87. Cumhuri, sayı: 1921, s. 12.
  88. Cumhuri, sayı: 2826, s. 11.
  89. Cumhuri, sayı: 2886, s. 12, sayı 2889, s. 2.
  90. Cumhuri, sayı: 2413, s. 10.
  91. Çegunegi…, s. 18; Haşimi, Bazsaziyi…, s. 149 - 151.
  92. Cur’e Nuş, s. 265.
  93. Cumhuri, sayı: 5352, s. 2.
  94. Merceiyyet…, s. 70.
  95. Hadis, 1/Cem.
  96. Cumhuri, sayı: 2924, s. 3.
  97. Keyhan, sayı: 13631.
  98. Cumhuri, sayı: 2929.
  99. Cumhuri, sayı: 2972.
  100. Cumhuri, sayı: 2979.
  101. 14 Aralık 1994 tarihli konuşması.
  102. 13 Temmuz 1992 tarihli konuşması
  103. Dağdağahayi Ferhengi, s. 114.
  104. Daha fazla bilgi için: Dağdağahayi Ferhengi, İntişarat-ı Sahba.
  105. 3 Mart 1192 tarihli konuşması.
  106. Haber Online sitesi.
  107. İslam İnkılabı Rehberi Bürosu İnternet Sitesi.
  108. 4 Şubat 2011 Cuma Hutbesi.
  109. Sana Özel Mektup.
  110. Mesajın Medyadaki Yankıları.
  111. CNN.
  112. BBC.

Bibliyografi

  • Arşiv-i Merkez-i Esnad-ı İnkılab-ı İslami.
  • Arşiv-i Merkez-i Pejuheş ve Esnad-ı Riyaset-i Cumhuri, Pervendehayi Dovreyi Riyaset-i Cumhuriyi Ayetullah Hamanei.
  • Arşiv-i Müessese-i Pejuheşi-Ferhengiyi İnkılab-ı İslami.
  • Aşinayi ba Meclis-i Şurayı İslami, Revabit-i Umumiyi Meclis-i Şurayı İslami, Tahran, 1360.
  • Ağa Bozork, Tabakatu A’lamu’ş-Şia, 14. asır, Tahran, 1388.
  • İmam Humeyni der Ayine-i Esnad bi Rivayeti SAVAK, Müessese-i Tanzim ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1386.
  • Bazergan, Mehdi, Yaddaşthayi Ruzane, Tahran, 1376.
  • Behbudi, Hidayetullah, Şerh-i İsm, Zindiginameyi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei (1318 - 1357), Tahran, 1391.
  • Tarih-i Ulemayı Horasan, tahkik: Mirza Abdurrahman, Meşhed, 1341.
  • Tedavum-u Aftab, Vijenameyi Ağaz-ı Bistomin Sal-ı Rehberiyi Hz. Ayetullah Hamanei, Ruzname-i Cam-ı Cem, Mordad 1387.
  • Celali, Gulam Rıza, Meşhed der Bamdad-ı Nehzet-i İslami, Tahran, 1378.
  • Zengene Kasım Abadi, İbrahim, Meşahir-i Medfun der Harem-i Rezevi, Aliman-ı Dini, Meşhed, Bonyad-ı Pejuheşhayi Astan-ı Kuds-i Rezevi, Meşhed, 1382.
  • Şerif Razi, Muhammed, Gencine-i Danışmendan, Tahran, 1354.
  • Kasım Pur, Davud, Deheyi Serniviştsaz, Merkez-i Esnad-ı İnkılab-ı İslami, Tahran.
  • Kusrevi, Ahmed, Kıyamı Şeyh Muhammed Hıyabani, Tahran, 1376.
  • Gulşen-i Ebrar, tahkik: Cem’i ez Pejuheşgeran-ıu Hovzeyi İlmiyyeyi Kum, Neşr-i Maruf, 1379.
  • Yaran-ı İmam bi Rivayeti Esnad-ı SAVAK, Tahran, Merkez-i Berresiyi Esnad-ı Tarihiyi Vezaret-i İttilaat, Tahran, 1376 – 1382.
  • Haşimi Rafsancani, Ekber, Dovran-ı Mubareze, tahkik: Muhsin Haşimi, Defter-i Neşr-i Mearif-i İnkılab, Tahran, 1376.

Dış Bağlantılar