Recep Ayının Amelleri
Recep veya Receb'ul Murecceb (Arapça: رجب یا رجب المرجب), hicri-kameri ayların yedincisidir. Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizden (s.a.a) şöyle bir hadis nakledilmiştir: “Recep, Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ise, ümmetimin ayıdır.” Aynı şekilde Peygamber Efendimizden (s.a.a) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: “Her kim Recep ayında bir gün oruç tutarsa, bir ay boyunca oruç tutmuş gibi olur.” Recep ayının ilk Cuma akşamına “Leyletü’l Regaib” denir.
Recep ayının en önemli etkinliklerinden birisi, Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizin (s.a.a) Bi'seti'dir. İmam Muhammed Bakır (a.s), İmam Cevad (a.s), İmam Ali'nin (a.s) kutlu doğum günleri ve yine İmam Hadi (a.s) ve İmam Kâzım'ın (a.s) şehadet günleri de bu ayın en önemli etkinliklerindendir.
İslam'dan Önce Recep Ayı
Recep ayı, Cahiliye Devri Arapları için önemli bir yere sahipti. Öyle ki bu ayda savaşmak, kan dökmek, adam öldürmek ve yağmalama yasak ve haram edilmişti; Araplar da bu yasaklara sadık idiler. İslam'ın gelmesinden sonra din, bu aya bir kutsallık katmış; bu ayın hürmeti ve değeri artmıştır.
Recep Ayının Manası
"Recep" ululamak ve azim saymak manasında gelmiştir. "Recep ayının" manası büyük ve muhterem sayılmış anlamındadır. Lügat nakillerinde İslam öncesi Arapları, bu ayı saygın bilmiş ve bu ayda savaşmaktan kaçınmışlardır. Recep ayı, başka isim ve sıfatlarla da anılmıştır. Bu aya "Receb'ul Ferd" «رجب الفرد» “yalnız” anlamını taşıyan bu ismi vermişlerdir. Çünkü diğer haram aylar arka arkaya gelirken, bu ay yalnız kalmıştır. Ayrıca "Receb'ul Muzar" «رجب المُضَر» Peygamber Efendimizin (s.a.a) cedlerinden olan "Muzar" kabilesinin bu aya karşı özel bir ihtiramı söz konusuydu ve bu ismin oluşmasına sebep olmuşlardı. "Receb'ul Esb" «رجب الاصب» ve "Receb'ul Esm" «رجب الاصم» Peygamber Efendimiz (s.a.a) tarafından nakledilmiştir. "İlahi rahmet bu ayda ümmetimin üzerine döküldüğü için "Receb'ul Esb" ve bu ayda müşriklerle savaş yasaklandığı için de "Receb'ul Esm" diye adlandırılmıştır."
Recep Ayının Amelleri
Recep Ayının Amelleri | |
Müşterek Ameller |
يا مَنْ اَرْجُوهُ لِكُلِّ خَيْر، وَآمَنَ سَخَطَهُ عِنْدَ كُلِّ شَرٍّ، يا مَنْ يُعْطِي الْكَثيرَ بِالْقَليلِ، يا مَنْ يُعْطي مَنْ سَأَلَهُ يا مَنْ يُعْطي مَنْ لَمْ يَسْأَلْهُ وَمَنْ لَمْ يَعْرِفْهُ تَحَنُّناً مِنْهُ وَرَحْمَةً، اَعْطِني بِمَسْأَلَتي اِيّاكَ جَميعَ خَيْرِ الدُّنْيا وَجَميعَ خَيْرِ الاْخِرَةِ، وَاصْرِفْ عَنّي بِمَسْأَلَتي اِيّاكَ جَميعَ شَرِّ الدُّنْيا وَشَرِّ الاْخِرَةِ، فَاِنَّهُ غَيْرُ مَنْقُوص ما اَعْطَيْتَ، وَزِدْني مِنْ فَضْلِكَ يا كَريمُ. Okunuş: "Ya men ercûhu li-kulli hayr ve âmenu sehetehu inde kulli şerr. Ya men yu'ti'l kesîre bi'l galîl. Ya men yu'tî men seeleh. Ya men yu'tî men lem yes'elhu ve men lem ye'rifhu tehennunem minhu ve rehmet. E'tini bi-mes'eletî iyyake cemîe hayr'id-dünya ve cemîe hayr'il ahire, vasrif annî bi-mes'eletî iyyake cemîe şerr'id-dünya ve şerr'il ahire. Feinnehu ğayru mengûsin ma e'teyte ve zidnî min fazlike ya kerîm." Anlam: Ey her hayrını ümit ettiğim ve her kötülükte gazabından güvencede olmayı umduğum (Rabbim)! Ey aza karşılık çok veren! Ey rahmet ve şefkatinden dolayı isteyene de, istemeyene de veren! Sana yalvarıyorum; dünya ve ahiret hayrının hepsinden bana da nasip buyur. Bütün dünya ve ahiret şerrini benden uzaklaştır. Kendi fazl ve kereminden bana verdiğini artır ey Kerim (Allah)! Ravi şöyle devam ediyor: Sonra İmam (a.s) sol eliyle sakalını tuttuğu halde, sağ işaret parmağını hareket ettirerek, bu duayı okudu ve ardından şu cümleleri ekledi: يا ذَا الْجَلالِ وَالاْكْرامِ يا ذَا النَّعْمَاءِ وَالْجُودِ يا ذَا الْمَنِّ وَالطَّوْلِ حَرِّمْ شَيْبَتِي عَلَى النَّارِ Okunuş: "Ya ze'l celâli ve'l ikram. Ya ze'n-ne'mai ve'l cûd. Ya ze'l menni ve't-tavl. Harrim şeybetî ale'n-nâr." Anlam: Ey celal ve kerem sahibi! Ey –sonsuz- nimetler ve cömertlik sahibi! Ey bağış ve ihsan sahibi! Şu beyaz sakalımı -cehennem- ateşine haram (yasak) kıl.
يا مَنْ يَمْلِكُ حَوائِجُ السَّائلِينَ، وَيَعْلَمُ ضَمِيرَ الصَّامِتِينَ، لِكُلِّ مَسْأَلَةِ مِنْكَ سَمْعٌ حاضِرٌ وَجَوابٌ عَتِيدٌ، اللَّـهُمَّ وَ مَوعِيدُكَ، الصَّادِقَة، وَ اَيدِيكَ الفاضِلَة، وَرَحْمَتُكَ الواسِعَة، فأسْأَلُكَ اَنْ تٌصَلِّيَ عَلى مُحَمَّد وَآلِ مُحَمَّد وَاَنْ تَقْضِي حَوائِجِي لِلدُّنْيا وَالاْخِرَة، اِنَّكَ عَلى كُلِّ شَيْيِء قَدِيرٌ. Anlam:“Ey saillerin hacetlerini elinde bulunduran ve susanların sırrını bilen (Allah)! Sen her isteği anında duyar ve her isteği yerine getirebilirsin. Allah’ım! Senin vaatlerin sadık, nimetlerin bol ve rahmetin geniştir. O halde, Muhammed ve Ehlibeyt’ine rahmet etmeni; benim dünya ve ahiretle ilgili hacetlerimi vermeni diliyorum. Şüphesiz senin her şeye gücün yeter.”
خابَ الوافِدُونَ عَلى غَيْرِكَ، وَخَسِرَ المُتَعَرِّضُونَ إِلاّ لَكَ، وَضاعَ المُلِّمُونَ إِلاّ بِكَ، وَاَجْدَبَ الْمُنْتَجِعُونَ إِلاّ مَنِ انْتَجَعَ فَضْلَكَ، بابُكَ مَفْتُوحٌ لِلرّاغِبينَ، وَخَيْرُكَ مَبْذُولٌ لِلطّالِبينَ وَفَضْلُكَ مُباحٌ لِلسّائِلينَ، وَنَيْلُكَ مُتاحٌ لِلامِلينَ، وَرِزْقُكَ مَبْسُوطٌ لِمَنْ عَصاكَ، وَحِلْمُكَ مُعْتَرِضٌ لِمَنْ ناواكَ، عادَتُكَ الاِحْسانُ اِلَى الْمُسيئينَ، وَسَبيلُكَ الاِبْقاءُ عَلَى الْمُعْتَدينَ، ُاَللّـهُمَّ فَاهْدِني هُدَى الْمُهْتَدينَ، وَارْزُقْني اجْتِهادَ الُمجْتَهِدينَ، وَلا تَجْعَلْني مِنَ الْغافِلينَ الْمُبْعَدينَ، واغْفِرْ لي يَوْمَ الدّينِ. Anlam: “Senden başkasının kapısına giden mahrum kalır; senden gayrısına yönelen ziyan eder; senin katından başkasına yönelen zayi olur ve senin fazl ve kereminden başkasını uman kaybeder. Kapın talep edenlere açıktır. Hayır ve ihsanın arayanlara ulaşır. Fazl ve keremin saillere mubah, bağışın ümit edenlere hazır, rızkın sana isyan edenlere (dahi) açıktır. Hilmin seni kastedenlere ulaşır. Kötülük edenlere iyilik etmek, senin sünnetin ve haddini aşanlarla müdara etmek senin yolundur. Allah’ım! O halde beni de hidayet edilmişlerin yoluna hidayet et. Bana da (itaatin yolunda) çaba gösterenlerin çabasını nasip buyur. Beni (rahmetinden) uzaklaştırılmış gafillerden eyleme ve ceza (kıyamet) gününde beni bağışla.”
اَللّـهُمَّ اِنّي اَساَلُكَ صَبْرَ الشّاكِرينَ لَكَ، وَعَمَلَ الْخائِفينَ مِنْك، وَيَقينَ الْعابِدينَ لَكَ، اَللّـهُمَّ اَنْتَ الْعَلِيُّ الْعَظيمُ، وَاَنَا عَبْدُكَ الْبائِسُ الْفَقيرُ، اَنْتَ الْغَنِيُّ الْحَميدُ، وَاَنَا الْعَبْدُ الذَّليل، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ وَاْمْنُنْ بِغِناكَ عَلى فَقْري، وَبِحِلْمِكَ عَلى جَهْلي، وَبِقُوَّتِكَ عَلى ضَعْفي، يا قَوِيُّ يا عَزيزُ، اَللّـهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ الاْوصياءِ الْمَرْضِيِّينَ، وَاكْفِني ما اَهَمَّني مِنْ اَمْرِ الدُّنْيا وَالاخِرَةِ يا اَرْحَمَ الرّاحِمينَ. Anlam: Allah’ım! Senden, sana şükredenlerin sabrını, senden korkanların amelini ve sana ibadet edenlerin yakinini diliyorum. Allah’ım! Sen yücesin; azamet sahibisin ve ben ise, senin zavallı ve fakir bir kulunum. Sen gani ve güzel sıfatlara sahipsin ve ben ise, zelil bir kulum. Allah’ım! Muhammed ve Ehlibeyti’ne rahmet et ve zenginliğinle fakirliğime, hilim ve sabrınla cahilliğime, gücünle zayıflığıma acı. Ey güçlü ve izzet sahibi Allah’ım! Muhammed’e ve onun beğenilmiş vasileri olan Ehlibeyti’ne rahmet et. Dünya ve ahiretimle ilgili önemli sorunlarımı hallet. Ey merhametlilerin en merhametlisi!
اَسْتَغْفِرُ اللهَ ذَا الْجَلالِ وَالاْكْرامِ مِنْ جَميعِ الذُّنُوبِ وَالاثامِ
|
Birinci Gece |
"اللَّهُمَّ أَهِلَّهُ عَلَیْنَا بِالْأَمْنِ وَ الْإِیمَانِ وَ السَّلامَةِ وَ الْإِسْلامِ رَبِّى وَ رَبُّكَ اللهُ عَزَّ وَ جَلَّ." Okunuş: “Allahumme ehillehu aleyna bi’l-emni ve’l iman ve’selameti ve’l İslam Rabbi ve Rabbukeallahu azze ve celle”
|
Birinci Gün |
|
On üçüncü Gece | |
On üçüncü Gün |
"Eyyam'ul Bîz" (Bîz günlerinin) (on üç, on dört ve on beşinci günler) ilk günüdür.
|
On beşinci Gece |
|
On beşinci Gün |
"اَللّهُمَّ یا مُذِلَّ كُلِّ جَبّارٍ ؛ وَ یا مُعِزَّ الْمُؤْمِنینَ اَنْتَ كَهْفى حینَ تُعْیینِى الْمَذاهِبُ؛ وَ اَنْتَ بارِئُ خَلْقى رَحْمَةً بى وَ قَدْ كُنْتَ عَنْ خَلْقى غَنِیّاً وَ لَوْ لا رَحْمَتُكَ لَكُنْتُ مِنَ الْهالِكینَ وَ اَنْتَ مُؤَیِّدى بِالنَّصْرِ عَلى اَعْداَّئى وَ لَوْ لا نَصْرُكَ اِیّاىَ لَكُنْتُ مِنَ الْمَفْضُوحینَ یا مُرْسِلَ الرَّحْمَةِ مِنْ مَعادِنِها وَ مُنْشِئَ الْبَرَكَةِ مِنْ مَواضِعِها یا مَنْ خَصَّ نَفْسَهُ بِالشُّمُوخِ وَالرِّفْعَةِ فَاَوْلِیاَّؤُهُ بِعِزِّهِ یَتَعَزَّزُونَ وَ یا مَنْ وَضَعَتْ لَهُ الْمُلُوكُ نیرَ الْمَذَلَّةِ عَلى اَعْناقِهِمْ فَهُمْ مِنْ سَطَواتِهِ خاَّئِفُونَ اَسئَلُكَ بِكَیْنُونِیَّتِكَ الَّتِى اشْتَقَقْتَها مِنْ كِبْرِیاَّئِكَ وَ اَسئَلُكَ بِكِبْرِیاَّئِكَ الَّتِى اشْتَقَقْتَها مِنْ عِزَّتِكَ وَ اَسئَلُكَ بِعِزَّتِكَ الَّتِى اسْتَوَیْتَ بِها عَلى عَرْشِكَ فَخَلَقْتَ بِها جَمیعَ خَلْقِكَ فَهُمْ لَكَ مُذْعِنُونَ اَنْ تُصَلِّىَ عَلى مُحَمَّدٍ وَ اَهْلِ بَیْتِهِ" |
Yirmi yedinci Gece (Bi’set gecesi) |
"لا اله الا الله والله اکبر الحمد لله وسبحان الله ولا حول ولا قوه الا بالله العلی العظیم" |
Yirmi yedinci Gün |
"لا اله الا الله والله اکبر والحمد لله وسبحان الله ولا حول ولا قوه الا بالله العلی العظیم" Sonra 4 kere şu zikir söylenir: "الله ربی لا اشرک به شیئا" |
Recep Ayının Önemli Etkinlikleri
- Ana Madde: Recep Ayı Olayları ve Etkinlikleri
- İmam Muhammed Bakır’ın (a.s) doğum günü (571 h.k. - 1. Recep)
- İmam Hadi’nin (a.s) doğum günü (212 h.k. - 2. Recep)
- Hz. Ali Asgar’ın (a.s) doğum günü (60 h.k. - 9. Recep)
- İmam Cevad’ın (a.s) doğum günü (195 h.k. - 10. Recep)
- Müminlerin Emiri Hz. Ali’nin (a.s) doğum günü (Bi’setten 10 yıl once - 13. Recep)
- Hz. Zeyneb’in (s.a) vefatı (62 h.k. - 15. Recep)
- Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) tarafından Hayber kalesinin fethi (7 h.k. - 24. Recep)
- İmam Kâzım’ın (a.s) şehadeti (183 h.k. - 25. Recep)
- Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) Peygamberlikle şereflendiği “Bi’set günü” (27. Recep)
Recep Ayının Faziletleri
Abdullah b. Abbas'dan gelen bir rivayette Recep ayı gelmiş ve Müslümanlar Hz. Peygamber'in (s.a.a) etrafında halka oluşturmuşlardı. Hz. Peygamber (s.a.a) Allah'a sena ve selamdan sonra, geçmiş peygamberleri de anarak, şöyle buyurdu: "Ey Müslümanlar! Büyük ve bereketli olan Recep ayı gölgesini sizlerin üzerine sermiştir. Müşrikler ve bidat icad edenler hariç, her kim bu ayda Allah'a ibadet ederse, ilahi rahmet üzerine dökülür. Bu ayda öyle bir gece vardır ki kim o geceyi uyanık ve namazla geçirse, Allah onun cesedine ateşi haram kılar; bin tane melek onunla tebrikleşir ve bin tanesi de o günde olduğu gibi onun için istiğfar ederler." Sonra şöyle buyurdular: "Her kim bu ayda bir gün oruç tutarsa, kıyamet gününün korkusundan emanda kalır ve cehennem ateşinden kurtulur".