Muhaddese (Lakap)
- Muhaddis ile karıştırılmamalıdır.

«اَلسَّلامُ عَلَیکِ اَیَّتُهَا التَّقیةُ النَّقیةُ الْمُحَدَّثَةُ الْعَلیمه»
“es-Selâmu aleyki eyyetühe’t-takiyyetü’n-nekiyyetü’l-muhaddesetu’l-alîme” ibaresinin asılması.
Muhaddese (Arapça: المُحَدَّثة), Hz. Fatıma’nın (s.a) lakaplarındandır ve meleklerin kendisiyle konuştuğu kadın anlamına gelir. Bu lakap, rivayetlerde Meryem (s.a) ve Sâre gibi diğer kadınlar hakkında da kullanılmıştır. Rivayet edildiğine göre melekler, Hz. Zehra’ya (s.a) taziye sunma, müminlerden ve gelecekle ilgili haberler verme gibi konularda hitap etmişlerdir.
Meleklerin imamlarla ve Hz. Fatıma’yla (s.a) konuşmasının mümkün olduğuna inanmak, Şiî inançlarındandır. Bu sebeple bazı Ehl-i Sünnet mensupları, Şiîlerin imamları peygamber kabul ettiğini iddia etmişlerdir. El-Gadîr yazarı Allâme Emînî’ye göre, meleklerle konuşma imkânı peygamber olmayanlar için de mümkündür ve bu konuda Şiîlerle Sünnîler hemfikirdir; yalnızca örnek şahsiyetler hakkında ihtilaf bulunmaktadır.
Muhaddese: Hz. Zehra’nın (s.a) Lakabı
Şiî rivayetlerine göre, Muhaddese lakabı Hz. Zehra’nın (s.a) lakaplarından biridir[1] ve onun dokuz isminden biridir.[2] Aynı şekilde, Şiî rivayetlerine göre, bu lakap Meryem (s.a), Hz. Musa’nın (a.s) annesi ve Sâre için de kullanılmıştır[3].
Mushaf-ı Fatıma ile ilgili rivayetlerde Hz. Fatıma’nın (s.a) muhaddese oluşuna açıkça vurgu yapılmıştır.[4] Hz. Fatıma’nın ziyaret duasında da kendisinden “el-Muhaddesetu’l-Alîme” olarak söz edilmiştir.[5]
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Hz. Fatıma’ya (s.a) Muhaddese denilmesinin sebebi, meleklerin gökten inip, Hz. Meryem (s.a) ile konuştukları gibi onunla da konuşmalarıdır. Ve ona şöyle derlerdi: Ey Fatıma, Allah seni seçti, temizledi ve seni âlemlerin kadınları üzerine üstün kıldı.”
Muhaddese’nin Anlamı
Muhaddese, “kendisiyle konuşulan kişi” anlamına gelir.[6] El-Ğadîr yazarı Allâme Emînî’ye göre, Muhaddes terimi, peygamber olmayan ancak meleklerle konuşan kişiler için kullanılır.[7]
Bazı araştırmacılar, meleklerin Hz. Fatıma (s.a) ile konuşmalarını şu beş konuya ayırmıştır:[8]
- Taziye
- Peygamber’in (s.a.a) ve cennetteki makamının haberleri
- Gelecekteki olaylara dair haberler
- Hükümdarlarla ilgili haberler
- Müminler ve kâfirlerle ilgili haberler
Bazıları “konuşan kadın” anlamına gelen “Muhaddise”yi de Hz. Fatıma’nın (s.a) lakaplarından saymışlardır. Zira ona göre, Hz. Fatıma anne rahminde iken annesiyle konuşmuştur.[9]
Meleklerin Peygamber Olmayanlarla Konuşabilmesi
Allâme Emînî, Hz. Zehrâ’nın (s.a) ve masum imamların muhaddes olduklarına inanmanın Şiî inançlarından olduğunu belirtmiştir. Ona göre, meleklerin peygamber olmayanlarla konuşabileceğine inanmak, Şiî ve Sünnî âlimler arasında müşterek bir görüştür.[10] Farklılık yalnızca bu kişilerin kimler olduğu üzerinedir. Örneğin, Şiîler Ehl-i Sünnet’in aksine Ömer bin Hattab’ı muhaddes kabul etmez.[11]
Suudî Selefî yazar Abdullah Kasîmî, “es-Sırâ‘ beyne’l-İslâm ve’l-Veseniyye” adlı kitabında, bu görüşe dayanarak Şiîleri, imamlar ve Hz. Fatıma (s.a) için nübüvvet makamı benimsedikleri iddiasıyla suçlamıştır. Ancak Allâme Emînî bu suçlamaya cevap vermiştir.[12]
Peygamber olmayan kişilerin meleklerle konuşabildiğini kanıtlamak için Âl-i İmrân 42. ayet, Hûd suresi 71–73. ayetleri ve Kasas suresi 7. ayet gibi ayetlere dayanılmıştır. Bu ayetlerde geçmiş ümmetlerin bazı iffetli kadınlarıyla meleklerin konuştuğuna işaret edilmiştir.[13]
Kaynakça
- ↑ Şeyh Sadûk, İlelü’ş-şerâyi, 1386 h.k, c.1, s.182; Taberî, Delâilü’l-imâme, s.81, h.20; Meclisî, Biharü’l-envâr, 1403 h.k, c.14, s.206, h.23
- ↑ Şeyh Sadûk, el-Emâlî, 1376 h.ş, s.592
- ↑ Meclisî, 1403 h.k, Biharü’l-envâr, c.43, s.79
- ↑ bk. Saffâr, Basâirü’d-derecât, 1404 h.k, s.152; Meclisî, Biharü’l-envâr, 1403 h.k, c.18, s.270, h.34; Mehdî Râd, “Mushaf-ı Fatıma”, s.73
- ↑ Kummî, Mefâtîhu’l-cinân, tsz., s.317
- ↑ Rahmânî Hemedânî, Fâtıma Zehrâ (s.a) Peygamberin (s.a.a) Gönül Neşesi, 1381 h.ş, s.244.
- ↑ Allâme Emînî, el-Ğadîr, 1416 h.k, c.5, s.67.
- ↑ Rahmân Setâyiş, “Meleklerin Hz. Fatıma (s.a) ile Konuşması”, s.25–26.
- ↑ Rahmânî Hemedânî, Fâtıma Zehrâ (s.a) Peygamberin (s.a.a) Gönül Neşesi, 1381 h.ş, s.244.
- ↑ Allâme Emînî, el-Ğadîr, 1416 h.k, c.5, s.67–68.
- ↑ Allâme Emînî, el-Ğadîr, 1416 h.k, c.5, s.68–70.
- ↑ Allâme Emînî, el-Ğadîr, 1416 h.k, c.5, s.78.
- ↑ Rahmânî Hemedânî, Fâtıma Zehrâ (s.a) Peygamberin (s.a.a) Gönül Neşesi, 1381h.ş, s.147–148; Meclisî, Biharü’l-envâr, 1403 h.k, c.43, s.79.
Bibliyografi
- Rahmân Setâyiş, Muhammed Kâzım, “Meleklerin Hz. Fatıma (s.a) ile Konuşması”, Hadis Araştırmaları, Bahar ve Yaz 1391 h.ş,
- Rahmânî Hemedânî, Ahmed, Fâtıma Zehrâ (s.a) Peygamberin Gönül Neşesi, çev. Seyyid Hasan İftihârzâde Sebzevârî, Tahran, Badr Yayınları, 4. baskı, 1381 h.ş,
- Şeyh Sadûk, Muhammed b. Ali, el-Emâlî, Tahran, Ketabçî, 6. baskı, 1376 h.ş,
- Şeyh Sadûk, Muhammed b. Ali, İlelü’ş-şerâyi‘, Necef, Mektebetü’l-Heyderiyye, 1386 h.k.
- Saffâr Kummî, Muhammed b. Hasan b. Ferrûh, Basâirü’d-derecât fî Fezâil-i Âl-i Muhammed, tahkik: Mirzâ Muhsin Kuçebâğî Tebrîzî, Kum, Mer‘aşî Necefî Kütüphanesi, 2. baskı, 1404 h.k.
- Taberî, Muhammed b. Cerîr b. Rüstem, Delâilü’l-imâme, Kum, Be‘sat, 1. baskı, 1413 h.k.
- Allâme Emînî, Abdü’l-Hüseyin, el-Ğadîr fi’l-Kitâb ve’s-Sünne ve’l-Edeb, Kum, el-Ğadîr İslâmî Araştırmalar Merkezi, 1416 h.k.
- Kummî, Abbas, Mefâtîhu’l-cinân, Kum, Usve Yayınları, tsz.
- Meclisî, Muhammed Bâkır, Biharü’l-envâr, Beyrut, el-Vefâ Kurumu, 1403 h.k.
- Mehdî Râd, Muhammed Ali, “Mushaf-ı Fatıma”, Dânişnâme-i Fâtımî (s.a), c.3, Tahran, Kültür ve İslâmî Düşünce Araştırmaları Yayınları, 1393 h.ş,