Ahir Zaman
Ahir zaman (Arapça:آخر الزمان), tüm semavi dinlerin işaret ettiği ve dünyanın sona ereceği dönemdir. İslam’da hem İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) bi’setiyle ilgili döneme ve hem de dünyanın kurtarıcısı İmam Mehdi’nin (a.f) zuhur dönemiyle ilgili kullanılmaktadır. Yaygın olan inanışa göre, ahir zamanda sıra dışı olaylar gerçekleşecektir. Bu dönemin en belirgin özelliği, dine önem veren insanların azalması ve ardından bir kurtarıcının zuhurudur. Ahir zaman kurtarıcısının zuhur tarihi net olarak bilinmemektedir. Yalnızca kıyamete[1] yakın gerçekleşecek son dönemlerle ilintili olduğu söylenebilir.
Kur’an’da Ahir Zaman
Kur’an’da Ahir zaman sözcüğü geçmemiştir. Ancak insan toplumunun gelecekteki durumuna yönelik ayetler bulunmaktadır. Kur'an-ı Kerim’de İnsanların gelecekte tevhit ve adalete dayalı bir hükumet çatısı altında yaşayacaklarına, hakkın batıla galip geleceğine ve yeryüzüne salihlerin varis ve halife olacaklarına dair ayetler yer almaktadır.[2]
Rivayet ve Hadislerde
"Ahir Zaman" tabiri İslami rivayetlerde iki anlamda kullanılmıştır:
İslam Peygamberi Döneminde
Birincisi Hz. Resulü Kibriya Efendimizin (s.a.a) peygamberliğinden kıyamet gününe kadar olan dönemi kapsamaktadır. Bazı rivayetlerde Peygamber Efendimiz (s.a.a) ahir zaman peygamberi olarak tanıtılmıştır.[3] Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.a) son peygamber, onun şeriatının tam ve kamil olduğu, şeriatının dünyanın son gününe kadar geçerli olacağı ve zaman diliminin sonunu oluşturduğundan dolayı, böyle bir sıfatla vasıflandırılmıştır.
İmam Mehdi’nin (a.f) Zuhur Zamanı
İkincisi, birçok İslami rivayette[4] ahir zaman tabiri, vaat edilen âlemin kurtarıcısı Hz. Mehdi’nin (a.f) zuhur edeceği vakitten[5] üç has dönemde yaşanacak olan gelişmeleri kapsamaktadır: a) Kırkısya savaşı gibi zorlu sınavlar ve ahir zaman fitneleri.[6] b) Kurtarıcının 'Hz. Mehdi’nin (a.f)' zuhuru ve hak ile batıl arasında çatışma.[7] c) Hakkın batıla galip oluşu ve dünyanın altın çağı.[8]
Kıyamet Alametleri İle Farkı
Kur’an’da[9] ve İslami rivayetlerde, “Eşratu’s Saat” adıyla benzer başka bir tabir bulunmaktadır. Birtakım hadiselerin yaşanması ile kıyamet alametlerinin vuku bulacağı anlamına gelmektedir.[10] Çok sayıdaki Ehlisünnet kaynağında ve bazı Şii hadis külliyatında, İmam Mehdi’nin (a.f) zuhur alametleri ile kıyametin yaklaştığını gösteren alametler iç içe zikredilmiş ve hatta bazen Hz. Mehdi’nin (a.f) zuhurunun kendisi kıyamet alameti olarak zikredilmiştir. Ehlisünnet hadis külliyatını hazırlayanlar genellikle “Eşratu’s Saat” başlığı adı altında bir bab açmışlardır.[11] Bu rivayetlerin içeriği her ne kadar ahir zamanla ilgili rivayetlerin birçoğu ile müşterek olsa ve birçok rivayet her iki kategoride zikredilse de "ahir zaman" konusu her zaman net bir şekilde kıyametten ayrılmıştır. Zira ahir zaman bu âlemin son dilimini göstermekte ve “Eşratu’s Saat” kıyametin yakınlaştığını ortaya koyan alametlerdir.
Zamanın Belirlenmesi
Bu zaman diliminin ne vakit gerçekleşeceği rivayetlerde belirtilmediği gibi, dakik bir şekilde vaktinin belirtilmesi bile tekzip edilmiştir.[12] Âlemin kurtarıcısının zuhur vaktini Allah’tan başka hiç kimse bilmemekte ve bunun kendisi de gayb ilminin örneklerinden sayılmaktadır. İmam Rıza’nın (a.s) Hz. Peygamber Efendimizden (s.a.a) naklettiğine göre vaat edilmiş olan Mehdi’nin (a.f) ayaklanması, Allah’tan başka kimsenin vaktini bilmediği kıyamet gibi, aniden vuku bulacaktır. [13]
Alametler
Bu dönem için, "Ahir zaman alametleri" olarak bilinen alametler İslami rivayetlerde zikredilmiştir. Bundan dolayı vaat edilmiş olan kurtarıcının zuhuru kıyamete benzetilmiştir. Zira kıyametin alametleri “eşratu’s saat” olduğu gibi, kurtarıcının da zuhurundan önce yaşanacak bazı alametleri vardır.[14] Bazı kitaplarda bu alametler "Zuhur alametleri" diye meşhurdur.[15] Bunun nedeni ise, bu asırda gerçekleşecek olan önemli olaylardan birinin kurtarıcının zuhuru olmasıdır. Bu alametlerden bazıları şunlardır:
- Süfyani’nin çıkışı[16]
- Seyyid Hasani’nin zuhuru, Abbasilerin mülk ve liderlik konusunda anlaşmazlığa düşmesi[17]
- Ramazan ayının ortasında güneşin tutulması ve sonunda ayın tutulması[18]
- Güneşin batıdan doğması[19]
- Nefs-i Zekiyye’nin öldürülmesi[20]
- Kufe mescidinin tahrip olması, Yemani’nin çıkışı ve insanların can ve mallarının helal sayılması[21]
- İslami rivayetlerde yeryüzünde kırk[22] gün kalacağı belirtilen ve gevşek imanlıların olağanüstü[23] olayları görmesiyle peşine takılacakları Deccal’in ortaya çıkışı.[24]
- Savaşların ve ölümlerin ortaya çıkarak, hakkın nişanelerinin ortadan kalkması[25]
- Büyük yolsuzluk ve fesatların dünyada yaygınlık kazanması[26]
- İnsanların akıllarının eksilmesi[27]
- Anarşi ve kargaşanın çoğalarak, insanların imanlarının zayıflaması[28]
- Toplumun başına liyakatsiz kişilerin geçmesi, erkeklerin hanımlarının sözlerine itaat etmeleri, dünya malının büyük sayılması, emniyet ve güvenliğin olmaması[29]
- Araplar arasında çeşitli fitnelerin ortaya çıkması[30]
- Kadınlar ve çocuklar arasında hayâ ve utanma duygusunun ortadan kalkması[31]
- Faizin yaygınlık kazanması[32]
- Dünyada büyük katliamların yaşanarak, fitnelerin ortaya çıkması[33]
- Erkeklerin kadınlardan ve kadınların da erkeklerden gani ve ihtiyaçsız olmaları[34]
- Şarap ve içkinin artarak, ipek elbiselerin giyilmesi[35]
Kurtarıcının Zuhurundan Sonra
Bu alametlerin yaşanmasından sonra ahir zamanın en önemli hadisesi olan kurtarıcının zuhuru gerçekleşecektir. [36] Aşağıdaki gelişmeler dünyanın kurtarıcısı olan Hz. Mehdi’nin (a.f) zamanında yaşanacak olaylardan ve bu asrın özelliklerinden sayılmaktadır:
- Zalim ve fesatla mücadele edilerek kökünün kazınması[37]
- Kurtarıcının ideallerinden biri olan beşeriyetin günah, zulüm ve fesat darboğazından kurtarılması bu zamanda gerçekleşecektir. Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mehdi’nin (a.f) hükumeti döneminde zina, içki ve faiz ortadan kalkacaktır.”[38]
- Dünya genelinde gerçek İslam’ın, Allah’a ibadetin ve tevhit inancının istikrar bularak, karar kılınması[39]
- Dinin umumileşmesi ve yaygınlık kazanması[40]
- Dini fazilet, erdem ve değerleri yerine getirmek, titiz bir şekilde dini emir ve hükümlere ihtimam göstermek[41]
- Adalet ve eşitliğin sağlanması: Toplumda insanlar arasında meta ve mallar eşit bir şekilde paylaştırılacaktır.[42]
- Emniyet ve güvenliğin sağlanması: İnsanların canı, malı ve haysiyeti başkalarının tecavüz ve saldırılarından güvende kalacak[43] ve kurtarıcının vasıtası ile yollar güvenli olacaktır.[44]
- İnsanların geneli için[45] asayiş, rahatlık ve refahın sağlanması: Bütün yiyecek maddeleri insanın elinde olacak ve insanlar rahat bir şekilde mallardan istifade edebilecektir.[46]
- Dünya genelinde bayındırlık ve imarın gelişmesi.[47]
- İnsanlar arasında dostluk, sevgi ve samimiyetin oluşması: İhtiyaç duyulan bir şeyin din kardeşinin biriktirdiğinden hiçbir mani olunmadan alınması.[48]
- İlahi talim ve öğretilerden yararlanmak için insanın aklının kamil ve tam olması.[49]
- Her alan ve boyutta, bilim ve teknolojinin gelişerek tekâmül bulması ve toplumun en gelişmiş bilimsel nimetlerden yararlanması.[50]
- Allah’ın kitabına ve Resulullah’ın (s.a.a) sünnetine amel edilmesi.[51]
Hz. İsa Mesih’in (a.s) Dönüşü
Tıpkı İslami rivayetlere göre kurtarıcının zuhur asrının önemli gelişmelerinden birisi, Hz. İsa’nın (a.s) gökten iniş hadisesidir.[52] Bu rivayetten anlaşıldığı kadarıyla Hz. İsa (a.s) evrensel ahir zaman inkılabına katılarak, adalet ve eşitliğin sağlanması için gökten inecektir. Ancak Hz. İmam Mehdi’nin (a.f) bayrağı altında olacak ve doğrudan amel edemeyecektir. Hz. İsa (a.s) Filistin topraklarına inecek, Hz. Mehdi’ye (a.f) selam verecek, arkasında namaz kılacak ve Deccal’in öldürülmesinde ona yardımcı olacaktır.[53]
Ric’at (Geri Dönüş)
Dünyanın altın çağının en önemli olaylarından birisi, kurtarıcı Hz. İmam Mehdi’nin (a.f) zuhuru ve çalışmalarından sonra gerçekleşecek olan “Ric’at” olayıdır. Ric’at’tan maksat; salihlerden ve kötülerden oluşan bazı kişilerin yeniden dirilmesi olayıdır.
Başka Dinlerde
Başka dinlerde de "Ahir zaman" mevzusu çeşitli şekillerde dile getirilmiştir.
Hristiyanlıkta
Hristiyanlar arasında Hz. İsa’nın (a.s) dönüşünden bahsedilmektedir. Hz. Mesih’in (a.s) dönüşü, Kitab-ı Mukaddes'te üç kere zikredilmiş ve birçok bab bu konuya ayrılmıştır.[54] Hatta bazıları Hz. İsa’nın (a.s) dönüşünün doğru bir şekilde idrak edilmesinin anahtarının Kitab-ı Mukaddes olduğunu iddia etmiştir.[55] Tıpkı onların inancına göre, Hz. Mesih (a.s) ahir zamanda yeniden gelecek ve kurtuluş programını tamamlayacaktır.[56] Onlara göre Hz. Mesih’in (a.s) dönüşüyle dünya mutluluk yüzü görecek ve o kurtarıcının zuhuru ile dünya tam bir barış ve sefa ortamına dönüşecektir.[57] Savaşlar, kan dökmeler dünyadan kalkacak ve hiçbir ümmet bir başka ümmete kılıç çekmeyecektir.[58] Hristiyan kültüründe ve Kitab-ı Mukaddes'te hakkın batıla galebe çalacağı bu dönem açıktır [59] ve onlar açısından genel kurtarıcı Hz. Mesih (a.s) olacaktır.[60] O, dünyanın sonunu çok yakın gördü ve insanları Allah’a tövbe ve dönmeye çağırıyordu ve bağışlanan ve kurtulanların yalnızca o gün gelmeden kendisini günahtan temizleyen ve ilahi rahmete nail olmaya layık olanlar olacağını söylüyordu.[61] Ayrıca Kitab-ı Mukaddes'te kurtarıcının zuhuru yani Mesih’in gelişi, alametlerden sayılmış ve şöyle denilmiştir: Mesih, halk suçlu olduğunda ve zulüm dünyayı sardığında zuhur edecektir.[62] Kavimler ve dünya ülkeleri birbirleriyle savaşacaklar ve çeşitli yerlerde kıtlık ve depremler olacaktır.[63] O musibetlerden sonra güneş karararak koyulaşacak ve ay bir daha ışık vermeyecek.[64] Kitab-ı Mukaddes'e göre Deccal’in gelişi de Hz. İsa’nın (a.s) zuhurundan önce gerçekleşecek olan hadiselerdendir.[65]
Yahudilikte
Yahudi dininde de defalarca “son günler”e ya da “Allah’ın günü”ne (Yehova günü) işaret edilmiştir. O gün Yahudilerin milli azametinin doruk noktası olacak ve günahkârlar yok olacaktır.[66] Allah’ın ruhunun kendisinde karar kılındığı, bilge ve Allah’tan korkan Yessi’nin (Hz. Davud’un babası) neslinden bir kral zuhur edecek ve dünyayı adalet, hayır ve bereketle dolduracaktır. Öyle ki kurt kuzuyla sükûnet edecek, kaplan keçiyle birlikte uyuyacaktır.[67] Allah’ın günü, dünyanın seyir tarihinin kemal noktasına eriştiği gündür.[68] Bu parlak gelecek, Allah tarafından görevlendirilmiş olan “Maşiah”in (Mesih’in) etrafında toplanacaktır. Böylelikle şaşkınlıklarla dolu yeni bir dönem ve günler başlayacaktır. Talmud yüzlerce kez “Maşiah”e ve onun görevine işaret etmiştir.[69] Genel görüşe göre Yahudi ediplerin yanında Davud’un oğlu olarak bilinen “Maşiah” Davut padişahın neslinden gelecektir[70] Maşiah, çeşitli adlarla anılmış ve Yahudi din adamlarının yorumlarına göre Kitab-ı Mukaddes ayetlerinde Maşiah’e işaret edilmiş ve onun için çeşitli adlar belirlenmiştir. Örneğin: Shilo,[71] Binun,[72] Henina[73] ve Manahem b. Hizghyah.[74] Maşiah’in (Mesih’in) zuhuru zorlu ve meşakkatli savaşlara neden olacak olan siyasi karışıklıklar oluştuğunda gerçekleşecektir. Nitekim denildiğine göre: Her ne zaman devletlerin birbirleriyle savaştıklarını görürseniz “Maşiah”in geleceğini bekleyin. Hz. İbrahim’in (a.s) zamanında da böyle olmuş ve devletler birbirleriyle savaşmaya başladığında Hz. İbrahim (a.s) için kurtuluş gerçekleşmişti.[75] Maşiah’in gelişi zorluklar ve güç yetirilemeyecek meşakkatlerle gerçekleşecek, onun zuhurundan önce dünyada fesat ve karışıklıklar doruk noktasına çıkacak ve yaşamın zorluk ve sıkıntıları neredeyse tahammül edilemeyecek bir hal alacaktır.[76] Bu karışıklıklar sonucu ülkeler arasında çıkacak savaşlar "Gog" ve "Magog" (Yecüc Mecüc) savaşları olarak adlandırılmıştır.[77]
Maşiah Zamanında Yaşanacak bazı olaylar:
- Hastaların şifa bulması[78]
- Ağaçlarda meyvelerin bollaşması[79]
- Harabelerin bayındır olması[80]
- Jerusalem/Yeruşaláyim’in (Kudüs) yeniden inşa edilmesi[81]
- Tabiatın her yerinde barış ve sulhun hâkim olması[82]
- Dünyada ağlama, inilti ve feryatların son bulması[83] [84]
- Dünyada ölümlerin olmaması
Bu dönemin süresi hakkında da Yahudi bilginleri arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Bu dönem hakkında yüz yıl, altı yüz yıl, dört yüz yıl, bin yıl, yedi bin yıl, iki bin yıl, kırk yıl ve yetmiş yıl olarak öngörülerde bulunulmuştur.[85]
Zerdüştlükte
Zerdüştlük dininde de ahir zaman ıslah edicisi ve kurtarıcısına vurgu yapılmıştır. Bu konu Zerdüştlük dininde has ve özel bir şekilde ele alınmıştır. Bu dinde “Ahura Mazda” adında dünyevi bir güç veya “iyilik ilkesi” ve Ehrimen adında onun karşıtı olan kötülük ilkesi ya da Tanrı'sı bulunmaktadır. Tarih boyunca, bu iki güç ahir zamana kadar çatışma halinde olacak ve ahir zamanda iyilik ilkesi kötülük ilkesine galip gelerek barış ve paklık dönemi başlayacaktır. Ahura Mazda’nın vakti gelecek ve Saoshyant’ın zuhuru ile ahir zaman başlayacaktır.[86] Gatalar veya Gahanların bir bendinde geçen Zerdüşt’ün sözlerine göre, bir adam gelecekte gelecek ve kurtuluş yolunu bulacaktır.[87] Aynı şekilde Gatalarda, Zerdüştlüğün kurtarıcısı olan Saoshyant (yarar ulaştıran) sözcüğü birkaç kere geçmiştir.[88] Gatalarda geçen ahir zamana işaret eden Frsehvkrety (Dünyayı tamamlayan) sözcüğü de bir başka kavramdır.[89] Yani Ehrimen’in zaafı ve Ehrimen güçlerinin yok olmasından sonra dünya ilk kemaline dönecektir. (Gatalar Pesnewahat) Dolayısıyla Saoshyans ya da Saoshyant dünyanın sonunda zuhur edecektir. Saoshyant (zafer kazanan) veya Estutert (yarar ulaştıran, bilgin)[90] adına sahip olacaktır.[91] Avesta’da “Saoshyant” sözcüğü en azından sekiz defa ve “Estutert” sözcüğü ise en azından iki defa geçmiştir. Adı geçen bu ıslah edici zuhur ettikten sonra dünyayı yenileyerek, pislik ve kötülüklerden temizleyecektir.[92] Ahir zaman ıslah edicisinin yarenleri hakkında ise onların iyi düşünceli, doğru sözlü, iyi davranışlı, dindar ve asla yalan konuşmadıkları dile getirilmiştir.[93]
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ Onun vakti de belirsizdir.
- ↑ A’raf: 128 ve 137; Enbiya: 105-106; İsra:81; Kısas: 65; Nur: 55; İbrahim: 13-15; Nisa: 105; Saffat: 171-172; Enfal: 71; Tövbe: 33; Feth: 28; Mücadele: 21; Hacc: 41.
- ↑ Biharu’l Envar, c. 9, s. 286.
- ↑ El-Müstedrek ale’s Sahiheyn, c. 4, s. 491; Keşfu’l Gumme, c. 3, s. 265 ve Akdu’d Durer, s. 91.
- ↑ Sünen-i Tirmizi, c. 2, s. 46.
- ↑ Tefsirü'l-Kummi, c. 2, s. 307.
- ↑ Keşfu’l Gumme, c. 3, s. 266 ve 267.
- ↑ Keşfu’l Gumme, c. 3, s. 262 ve 263.
- ↑ Muhammed, 81.
- ↑ El-Mizan, c. 8, s. 236.
- ↑ Bihar, c. 52, s. 181; Sahih-i Müslim, c. 4, s. 2248.
- ↑ Usul-u Kâfi, c. 3, s. 11.
- ↑ Mikyalu’l-Mekarim, c. 2, s. 160.
- ↑ Kemalu'd-Din ve Temamu'n-Nime, s. 588.
- ↑ Kitabu’l Gaybet, s. 340.
- ↑ Kitabu’l Gaybet, s. 304.
- ↑ Keşfu’l Gumme, s. 247 ve 251.
- ↑ Biharu’l Envar, c. 6, s. 303.
- ↑ Hakku’l Yakin fi Marifeti Usulu’d Din, s. 126.
- ↑ Kemalu’d-Din, c. 2, s. 649.
- ↑ El-İmamu’l Mehdi mine’l Mehdi ile’z-Zuhur, s. 311; Keşfu’l Gumme, s. 247.
- ↑ Usul-u Din, s. 201; Şue’bu’l İman, c. 1, s. 308.
- ↑ El-Melahim ve’l Fiten, s. 97.
- ↑ Biharu’l Envar, c. 52, s. 181; Sahih-i Müslim, c. 4, s. 2221.
- ↑ İlzamu’n-Nasib, s. 102 ve sonrası.
- ↑ Meşariku’l Envaru’l Yakin, s. 72.
- ↑ Kitabu’l Fiten, s. 36.
- ↑ En-Nihaye, s. 40–41.
- ↑ Tefsirü'l-Kummi, c. 2, s. 307.
- ↑ Kitabu’l-Fiten, s. 27.
- ↑ Tefsirü'l-Kummi, c. 2, s. 307.
- ↑ Meşariku’l Envari’l-Yakin, s. 72.
- ↑ Usul-u Din, s. 206.
- ↑ El-Müstedrek, c. 4, s. 484.
- ↑ Kitabu’l-Fiten, s. 63.
- ↑ El-Mizan, c. 7, s. 391, Kitabu’l-Fiten, s. 60.
- ↑ Yenabiü'l-Mevedde, c. 2, s. 528.
- ↑ Müntehabü'l- Eser, s. 474.
- ↑ El-Burhan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 2, s. 121.
- ↑ Mecmeu’l Beyan, c. 3, s. 25.
- ↑ Müntehabü'l- Eser, s. 475.
- ↑ Nuru’l Ebsar, s. 347; Biharu’l Envar, c. 51, s. 74.
- ↑ Nehcü’l Belağa, hutbe, 131.
- ↑ El-İrşat, c. 2, s. 381 ve Kitabu’l Gaybet, s. 468.
- ↑ Akdu’d Durer, s. 211.
- ↑ El-Müstedrek, c. 4, s. 558.
- ↑ Emali, s. 231; Müntehabü'l- Eser, s. 168.
- ↑ Biharu’l Envar, c. 52, s. 372.
- ↑ Müntehabü'l- Eser, s. 483.
- ↑ El-Heraic ve’l Ceraih, c. 2, s. 841.
- ↑ Kâfi, c. 8, s. 396, Akdu’d Durer, s. 74.
- ↑ Meşariku’l Envari’l-Yakin, s. 74.
- ↑ Biharu’l Envar, c. 51, s. 485.
- ↑ Matta İncili, 24 ve 25, Markos İncili, 13, Luka İncili, 21.
- ↑ İlahiyat-ı Mesihi, s. 327.
- ↑ Yuhanna, 4: 42, İbraniyan, 9.28.
- ↑ İşaya, 2: 7.
- ↑ İşaya, 2: 4.
- ↑ Yuhanna, 4: 42.
- ↑ İşaya, 2: 4. Markos, 9: 11–13.
- ↑ Markos, 1: 14–15, Matta, 2: 3 ve 6.
- ↑ İşaya, 48: 11.
- ↑ Matta, 7: 24 ve sonrası.
- ↑ Matta, 24: 29; Luka, 21: 23–25.
- ↑ Yuhanna, 2: 18; Thessalonians, 1: 7–8.
- ↑ Amos, 5: 18–20, 2: 12–17.
- ↑ Amos, 5-1: 11; Hoşea, 2-25: 20; Micah, 6-5: 2; Yeremya, 6-23: 5; Hezekiel, 20-11: 17; Malaki, 6-3: 1 ve 4:5.
- ↑ İşaya, 13: 53 ve 12: 53.
- ↑ Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih), s. 257.
- ↑ Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih), s. 259.
- ↑ Tekvin, 10: 49.
- ↑ Mezmurlar, 17: 72.
- ↑ Yeremya, 13: 16.
- ↑ Yeremya, 1: 16.
- ↑ Tekvin, 14.
- ↑ İşaya, 21: 60; Hezekiel, 38 ve 39.
- ↑ İşaya, 21: 60; Hezekiel, 38 ve 39.
- ↑ Hezekiel, 9: 47.
- ↑ Hezekiel, 9: 47.
- ↑ Hezekiel, 16: 55.
- ↑ İşaya, 11: 54 ve 12.
- ↑ İşaya, 11: 6, 7 ve 8.
- ↑ İşaya, 19: 65.
- ↑ İşaya, 8: 25.
- ↑ Ayrıca Psiktarbati, 152 b, Yeruşalmi Tanit 6 d, Sanhedrin 97 a, Breshit Ruba 4: 43, Avdazara 3 b, Tenhovmaku 7, Psajym 88 a. Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih) kitabından naklen.
- ↑ Yahudi öğretilerinde Allah, Dünya, İnsan ve Messiah (Mesih), s. 273.
- ↑ Târîh-i Câmi-'i Edyân, s. 318.
- ↑ Gatalar, sin: 43, 3. Bent.
- ↑ Gatalar, sin: 45, 11. Bent.
- ↑ Gatalar, sin: 30, 9. Bent.
- ↑ Avesta, c. 1, s. 405-430.
- ↑ Avesta, c. 1, s. 487.
- ↑ Avesta, zamyadisht, 95. Bent.
Bibliyografi
- “Usul-u Din”, Gaznevi Hanevi, Cemalettin, h. 593, Muhakkik ve Musahhih: Doktor Amr Nesek ed-Daik, Daru’ş Şairi’l İslamiyye.
- “Usul-u Kâfi” Kuleyni, Muhammed b. Yakup, mütercim Ayetullah Muhammed Bakır Kemrei.
- “el-İrşad”, Şeyh Mufid, h. 1413, tahkik müessese-i Alu’l beyt (aleyhimu’s selam) el-Mutemiru’l elfiyye eş-Şeyh Mufid, h. 1413.
- “İlahiyatı Mesihi” Tisen, Hindi, mütercim Taleh Mikailiyan, intişar-ı hayatı ebedi, Tahran.
- “el-İmam Mehdi mine’l mehdi ile’z zuhur” Kazvini, Muhammed Kazım, menşurat müessese en-Nur lil-Metbuat, Beyrut.
- “Emali” Saduk, Ebu Cafer Muhammed b. Babeveyh Kummi, h. 381, mütercim Ayetullah Kemrei.
- “Avesta”… Araştırma ve rapor Doktor Celil Dustha, intişar-ı morvarid, Tahran, 1370.
- “Biharu’l Envar” Meclisi, Muhammed Bakır, müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1403.
- “El-Burhan fi tefsiri’l Kur’an” Ehdeli, Ahmed Mikri b. Ahmed Hüseyin, el-Mektebetu’l Asriyye lil-Tabaetu ve’n Neşr, Beyrut.
- “Târîh-i Câmi-'i Edyân” Nas, Can, çevirmen Ali Asgar Hikmet, intişar-ı Piruz,1354.
- “Tefsirü'l-Kummi”, Kummi Ali b. İbrahim, muhakkik es-Seyyid Tayyip Musevi, müessese-i daru’l Kutub lil-Tebatu ve’n Neşr, Kum.
- “Hakku’l Yakin fi marifeti Usul-u Din” Şubber, Seyyid Abdu’l Birr, h. 1242 el-Matbaatu’l Haydariyye, Necef, 1375.
- “Huda- Cihan insan ve Maşiah der amuzehai Yahud” Kuhen, İbrahim, çevirmen: Emir Feridun Gorgani, intişar-ı lemai, 1382.
- “el-Haraic ve’l Ceraih”, Ravendi, Kutbuddin, h. 573, müessese-i İmam Mehdi (a.s) h. 1409; “İlzamu’n Nasib fi isbat hüccetu’l Gaib”, Yezdi Hairi, Ali, h. 1333, muhakkik Seyyid Ali Aşur, müessese-i A’lemi lil-Metbuat, Beyrut.
- “Şu’be’l İman” Beyhaki, Ebu Bekir Ahmed b. Hasan, h. 458. Muhakkik: Ebu’l Hacer (Muhakkik), Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
- “Sünen-i Tirmizi”, Tirmizi, Daru’l Fikir lil-Tabaetu ve’n Neşr, Beyrut, 1403.
- “Sahihi Muslim” Kuşeyri Nişaburi, Muslim b. Huccac, h. 651, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
- “Akdu’d Durer fi Ahbari’l Muntezer”, Yusuf b. Yahya, İntişar-ı Mescid-i Cemkeran, h. 1425.
- “El-Gaybet” Tusi, Ebu Cafer Muhammed b. Hasan, h. 460, çevirmen: Şeyh Muhammed Razi, intişar-ı
kitabfuruşi İslami, 1350.
- “El-Fiten” Hazai Mervezi, Naim b. Hammad, h. 229, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut, Beyrut.
- “Kitabu Mukaddes”… Ahdi cedid ve Ahdi kadim tercümesi.
- “Keşfu’l Ğumme fi marifeti’l Eimme”, Erbili, Ebu’l Fettah, Mektebetu Beni Haşim, Tebriz, 1381.
- “Kemâlü'd-Dîn ve Temâmü'n-Ni'me”, Saduk, Ebu Cafer Muhammed b. Babeveyh Kummi, h. 381, Musahhih:
Allame A’lemi, müessese-i A’lemi Lil-Metbuat, Beyrut.
- “Gatha ve surudehayi Zerdüşt”… çevirmen Bozorg Mehr Kiyani, intişar-ı cam, 1382.
- “El-Müstedrek ale’s Sahiheyn” el-Hâkim en-Nişaburi, Muhammed b. Abdullah, muhakkik: Mustafa
Abdulkadir Ata, Daru’l Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
- “El-Melahim ve’l Fiten fi Zuhuru’l Gaibi’l Muntezer”, İbn Tavus, Ali b. Musa, h. 664,
menşuratu’r Razi, Kum.
- “El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an” Tabatabai, Muhammed Hüseyin, h. 1402, müessese A’lemi lil-
Metbuat, Beyrut.
- “Mecmeu’l Beyan” Tabersi, Fazıl b. Hasan, h. 548, Mektebetu’l İlmiyye el-İslamiyye, Tahran.
- “Meşariku Envaru’l Yakin fi Esrarı Emiri’l Muminin, Recep el-Bursi, el-Hafız, müessese-i A’lemi
lil-Metbuat, Beyrut.
- “Mikyalu’l Mekarim” Musevi İsfahani, Muhammed Taki, çevirmen: Seyyid Mehdi Hairi Kazvini,
İntişar-ı Daru’s Sakaleyn, Kum. 1388.
- “Muntehabu’l Eser”, Lütfullah, naşir mektebu’l Müellif, h. 1422.
- “En-Nihayet fi’l Fiten ve’l Melahim, İbn Esir Dimeşki, h. 774, Daru’l Celil, Beyrut.
- “Nuru’l Ebsar” Şeblenci, Mümin b. Hasan b. Mümin, eş-Şeyh Abdulvaris Muhammed Ali, Daru’l
Kutubu’l İlmiyye, Beyrut.
- “Nehcü’l Belağa”, Seyyid Razi, Çevirmen: Muhammed Deşti, intişar-ı Sahafi, Kum, 1379.
- “Yenabiü'l-Mevedde”, Kunduzi Hanevi, Süleyman b. İbrahim, tahkik Seyyid Ali Cemal Eşref, naşir Daru’l Usvet lil-Tebaat ve’n Neşr, h. 1416.