Şer’i Hâkim

wikishia sitesinden

Şer’i Hâkim (Arapça: الحاكم الشرعي), Müslümanlar arasında çıkan anlaşmazlıkları ve davaları Şer’i hükümlerle yargılayan ve toplumun nezdinde de kabul görmüş dini hakimdir. Şer’i Hâkim’in verdiği hükmü uygulamak Farz-ı Kifaye olarak kabul edilir ve yine bu esasa göre bir Şer’i Hâkimin herhangi bir konuda verdiği hükmü başka bir fakih veya hakim değiştiremez. İmam Zaman’ın (a.s) gaybeti boyunca fıkıhçılar Masum İmamların adına şeriatın hükümdarı konumunu üstlenirler.

Şer’i Hâkimin yetki alanı konusunda ihtilaflar bulunmaktadır. Bazı fıkıhçılar Şer’i Hâkimin yetkisini yetimlere bakmak ve Mechülü-l Malik (sahibine ulaşılamayan mal) durumunda olan malların akıbeti hakkında karar vermek gibi belirli meselelerle sınırlarken, bazıları da Şer’i Hâkimin yetkisini Masum İmamların yetki alanıyla aynı olduğu görüşünü savunur.

Fıkıhçıların Şer’i Hâkimler hakkındaki görüşlerini kanıtlamak maksadıyla âlimlerin peygamberlerin varisleri veya Peygamber'in halefleri olarak tanıtan rivayetleri senet olarak gösterilmiştir. Ayrıca fıkıhçıların Şer’i Hâkimler olduklarını ispat etmek için aklî bir sebepler (kulların din ve dünya işlerinin düzenini ve işleyişini muhafaza etmeleri) ve icma (toplu görüş) kararları da bulunmaktadır.

Kelime Anlamı

Şer’i Hâkim, Müslümanlar arasında çıkan anlaşmazlıkları ve sorunları Şer’i hükümlerle yargılayan ve toplumun nezdinde de kabul görmüş dini hakimdir.[1] Bu kaideye göre bir fakih gerekli şartları sağlayarak taklit mercii makamıyla fetva vermenin yanı sıra Şer’i Hâkim olarak hüküm verme görevinde de bulunabilir.[2] Buna binaen Şer’i Hâkimin verdiği hükme uymak farz-ı kifaye olarak kabul edilir.[3] Yine bu kaideye göre Şer’i Hâkimin verdiği hükmü yerine getirmek de farzdır.[4] Bu terim, Allame Hilli'nin hayatta olduğu zamanlardan beri fıkıh kitaplarında kendine yer bulmuştur.[5]

İran İslam Devrimi'nden sonra İmam Humeyni, İran'ın farklı bölgelerinde hüküm veren hakimler için Şer’i Hâkim tabirini kullanmıştır.[6]

Fıkıhçıların Şer’i Hâkim Olma Nedenleri

Fıkıh kitaplarında Sahip Zaman (a.f) gaybeti döneminde alimlerin ve din büyüklerinin yönetici olmaları için çeşitli gerekçeler ileri sürülmüştür.[7] Fıkıhçıların Şer’i Hâkimler hakkındaki görüşlerini kanıtlamak maksadıyla âlimlerin peygamberlerin varisleri[8] veya peygamberlerin eminleri[9] veya Peygamber'in halefleri olarak tanıtan rivayetleri senet olarak gösterilmiştir.[10]

Rivayetlere dayalı sebeplerin yanında gaybet döneminde fakihlerin şer’i hâkim olduklarını ispatlamak için aklî sebepler de ifade edilmiştir. Fıkıhçılara göre kulların düzenini, din ve dünya işlerindeki işleyişi korumak için Allah (c.c) tarafından bir imam tayin edilmesinin zaruretini belirleyen aynı sebep, imamın yokluğunda bir halefinin bulunmasını da zorunlu kılar.[11] Fıkıhçıların gaybet döneminde Şer’i Hâkim bulunması gerektiği görüşünü ispat için de icma da etmişlerdir.[12]

Yetkileri

Fıkıhçılar, Şer’i Hâkimin yetki alanı konusunda anlaşmazlığa düşmüşlerdir. Bazıları Şer’i Hâkimin yetkisini sadece Kur’an-ı Kerim'de veya hadislerde belirtilen durumlarda değerlendirir; Yetimlerle ve maliki bulunmayan mallarla ilgili meseleler gibi.[13] Bazıları onun yetkisinin imamlarınkiyle aynı olduğuna inanır.[14]

Birinci görüşe göre eğer bir konuda şüphe oluşursa bu durum Şer’i Hâkimin yetki alanı sürdüğü hükümetin dışında kalmasıdır.[15] Ancak ikinci görüşe göre taklit mercii velayet yetkisinin, belirli bir kısmının bu aralığın dışında kaldığı durumlar dışında Müslümanların tüm işlerini kapsaması gibidir. Bu nedenle Şer’i Hâkimin şüpheli durumlarda da görüş hakkına sahiptir.[16]

İki Şer’i Hâkimin Arasındaki İhtilaf

Fıkıhçılara göre cemiyetin bütün fıkıhçıları Şer’i Hâkim oldukları için onlardan biri bir konuda hüküm verirse diğer fıkıhçıların onun hükmüne muhalefet etmesi caiz olmaz. Hatta haramdır. Çünkü öncelikle birinin Şer’i Hâkim olması farz-ı kifayedir ve eğer bir kimse bu görevi hakkıyla yerine getirirse diğer farz-ı kifayeler de olduğu gibi o kişiye muhalefet etmesi caiz değildir. Bunların yanı sıra Şer’i Hâkimin hükmüne diğer mercii taklitlerin itiraz etmesi sistemde düzensizliğe ve fitnelere sebep olabilir. Bu da Allah'ın (c.c) kesinlikle razı olmayacağı bir durama yol açar.[17]

Kaynakça

  1. İslami Fıkıh Ansiklopedisi Enstitüsü, Farhang Fiqh, 1387 h.ş, cilt.3, s.198-199.
  2. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, s. 389-395; Rahman Sataysh, Rasa'il fi Wilayat al-Faqih, 1425 h.k, tüm kitap.
  3. Shahid Sani, al-Rawda al-Bahiya, 1412 h.k, cilt 1, sayfa 236; Ruhani, Fıkıh el-Sadık, 1412 h.k, cilt 16, sayfa 169; Qomi, Al-Dalael, 1423 h.k, Cilt 4, s. 357-356.
  4. Sadr, el-Fetavi el-wadiha, 1403 h.k, s.632.
  5. Kafi, "Hakim (1)", s.423.
  6. İmam Humeyni, Sahifa Noor, 1389 h.ş, cilt.11, s.378; Cilt 20, sayfa 285; Cilt 18, sayfa 36; Cilt 14, sayfa 466; Cilt 16, sayfa 398.
  7. Örneğin, bkz. Hakim, Nahj al-Fiqahah, Kum, s. 303-299.
  8. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, s.350; Bahrani, al-Hadaeq al-Nadrah, 1405 h.k, cilt 13, sayfa 564; Rahman Sitaysh, Rasa'il fi Wilayat al-Faqih, 1425 h.k, s. 116.
  9. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, s.354; Bahrani, al-Hadaeq al-Nadrah, 1405 h.k, cilt 13, sayfa 566; Rahman Sitaysh, Rasa'il fi Wilayat al-Faqih, 1425 h.k, s. 118.
  10. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, s.355; Bahrani, al-Hadaeq al-Nadrah, 1405 h.k, cilt 13, sayfa 566; Rahman Sataysh, Rasa'il fi Wilayat al-Faqih, 1425 h.k, s. 118.
  11. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k., cilt 1, s.343; Heydari, Wilayat al-Faqih, tarihler ve vakıflar, 1424 h.k, s. 221.
  12. Bakınız Bahrani, al-Hadaeq al-Nadrah, 1405 h.k, cilt 13, sayfa 563; Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, sayfa 348; Rahman Sataysh, Rasail fi Wilayat al-Faqiyya, 1425 h.k, s.115; Heydari, Wilayat al-Faqih, tarihler ve vakıflar, 1424 h.k, s. 220.
  13. Heydari, Wilayat al-Faqih, tarihoha ve mabaniha,1424 h.k, s. 226-228; Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, sayfa 341, sayfa 379; Maraghi, al-Anawin al-Fiqhiyyah, 1417 h.k, cilt 2, s. 562-569.
  14. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, sayfa 341, sayfa 379; Maraghi, al-Anawin al-Fiqhiyyah, 1417 h.k, cilt 2, s. 562-569.
  15. Heydari, Wilayat al-Faqih, tarihoha ve mabaniha, 1424 h.k, s. 226-228; Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, sayfa 341, sayfa 379; Maraghi, al-Anawin al-Fiqhiyyah, 1417 h.k, cilt 2, s. 562-569.
  16. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, sayfa 341, sayfa 379; Maraghi, al-Anawin al-Fiqhiyyah, 1417 h.k, cilt 2, s. 562-569.
  17. Kashif al-Ghita, Al-Noor al-Sate, 1381 h.k, cilt 1, s. 389-390.

Bibliyografi

  • İmam Humeyni, Seyyed Ruhollah, Sahifa Noor, Tahran, İmam Humeyni Yayın Enstitüsü, 1389 h.ş.
  • Bahrani, Yusuf bin Ahmad, al-Hadaiq al-Nadrah fi Ahakam al-Utrah al-Tahirah, Kum, Mohammad Taqi Irwani ve Seyyed Abd al-Razzaq Mokaram tarafından araştırma ve düzeltme, Kum, Kum İlahiyat Fakültesi'ne bağlı İslami Yayınlar Ofisi , 1405 h.k.
  • Institute of Islamic Fıkıh Ansiklopedisi, Ehl-i Beyt dinine göre fıkıh kültürü, Kum, Institute of Islamic Fıkıh Ansiklopedisi, ikinci basım, 1394 h.ş.
  • Hakim, Seyyed Mohsen Tabatabai, Nahj al-Faqaha, Kum, 22 Bahman Yayınları.
  • Heydari, Mohsen, Wilayat Al-Faqih, Tarihoha ve mabaniha, Beyrut, Darulvela Le Al-Teba'a va al-Nashar va al-Tuzi'h, 1424 h.k.
  • Rahman-sitaysh, Mohammad Kazem, Rasail fi Wilayat Al-Faqih, Kum, Kum Ruhban Okulu İslami Propaganda Ofisi Yayınları, 1425 h.k.
  • Shaheed Thani, Zain al-Din bin Ali, al-Rawda al-Bahiya fi Sharh al-Lama' al-Damashqiya, Sharh Sultan al-Ulama, Kum, Kum Ruhban Okulu İslami Propaganda Ofisi Yayınları, 1412 h.k.
  • Sadr, Seyyed Muhammed Bâkır, alratawa alwadeha werkan lemadhab ahlelbayt, Beyrut, basın için Darü't-Taarif, 1403 h.k.
  • Ghafi, Hossein, "Hakim (1)", İslam Dünyası Ansiklopedisi, Cilt 12, Tahran, İslam Ansiklopedisi Vakfı, 1. baskı, 1387 h.ş.
  • Qomi, Seyyed Taqi, Al-Dalael fi Sharh-e-Montahab al-Masail, Kum, Mahalati kitabevi, 1423 h.k.
  • Ruhani, Seyyid Sadık, Fıkıh el-Sadık, Kum, Darü'l-Kitab - İmam Sadık Okulu (sav), 1412 h.k.
  • Maraghi, Seyyed Mir Abd al-Fattah bin Ali Hosseini, Al-Anawin al-Faqhiyyah, Kum, Kum Ruhban Okulu Öğretmenler Cemiyeti'ne bağlı İslami Yayınlar Ofisi, 1417 h.k.
  • Kashif al-Ghata, Ali bin Muhammed Rıza bin Hadi, Al-Nur al-Sata' fi fıkh al-nafi', Necef, Al-Matbaa' al-Adab, 1381 h.k.