Anonim kullanıcı
Kırtas Hadisesi: Revizyonlar arasındaki fark
düzenleme özeti yok
imported>Zuhdi Değişiklik özeti yok |
imported>Muhammed Değişiklik özeti yok |
||
9. satır: | 9. satır: | ||
Şialar açısından, Hz. Resulullah’ın vasiyet yazdırmadaki amacı, kendisinden sonra [[Hz. İmam Ali]]’nin [[imamet]] ve [[hilafet]]ine tekitte bulunmak ve vurgulamak içindir. | Şialar açısından, Hz. Resulullah’ın vasiyet yazdırmadaki amacı, kendisinden sonra [[Hz. İmam Ali]]’nin [[imamet]] ve [[hilafet]]ine tekitte bulunmak ve vurgulamak içindir. | ||
== Rivayetin Senedi ve Metnindeki Farklılıklar == | == Rivayetin Senedi ve Metnindeki Farklılıklar == | ||
[[Seyyid Şerafettin Amuli]], [[Mısır]] [[el-Ezher]] Üniversitesi şeyhine yazdığı mektuplardan birisinde şöyle yazmaktadır: “Bu olayın sudur ve sıhhatinde | [[Seyyid Şerafettin Amuli]], [[Mısır]] [[el-Ezher]] Üniversitesi şeyhine yazdığı mektuplardan birisinde şöyle yazmaktadır: “Bu olayın sudur ve sıhhatinde hiçbir söz söylenemez. [[Buhari]], kendi sıhahının (kitabının) birkaç yerinde, [[Müslim]] kendi sıhahının (kitabının) vasiyetler bölümünde, [[İmam Ahmed]], kendi müsnedinde [[İbn Abbas]] [[hadis]]inde ve diğer sünen ve tarih yazarları bunu nakletmişlerdir. Elbette olayı naklederlerken rivayetin anlamında tasarrufta bulunmuş ve oynamışlardır. Zira olayda (Ömer’in) söylediği cümle şu şekildedir:{{Arabic|'''“ان النبی یهجر'''}} ; İnne nebiyye yehcur” yani, “Peygamber sayıklıyor/hezeyan ediyor!” Ancak mezkur yazarlar cümle üzerinde oynayarak tahrif etmiş ve şöyle demişlerdir:{{Arabic|“'''ان النبی قد غلب علیه الوجع'''}} ; İnne nebiyye kad galebe aleyhi’l-vec’, (peygambere ağrıları galebe çalmıştır) Mezkur yazarlar bu cümleden istifade ederek Ömer’in Hz. Peygamber Efendimize (s.a.a) hakaretinin çirkinliğini doğrultmak, başka bir ifadeyle sözünün çirkinliğini azaltmak için böyle yapmışlardır. Bunun delil ve kanıtı, Ebu Bekir Ahmed bin Abdulaziz Cevheri’nin “es-Sakife” kitabında İbn Abbas’tan naklettiği şu rivayettir:<br /> | ||
<div class="reflist" align="right" dir="rtl"> | <div class="reflist" align="right" dir="rtl"> | ||
{{Arabic|'''لما حضرت رسول الله(ص) الوفاة و فی البیت رجال فیهم عمر بن الخطاب. قال رسول الله(ص): ائتونی بدواة و صحیفة اکتب لکم کتاباً لا تضلون بعد. قال: فقال عمر کلمة معناها ان الوجع قد غلب علی رسول الله(ص). ثم قال: عندنا القرآن، حسبنا کتاب الله! فاختلف من فی البیت و اختصموا فمن قائل قربوا یکتب لکم النبی(ص) و من قائل ما قال عمر. فلما اکثروا اللغط واللغو والاختلاف، غضب(ص) فقال: قوموا!'''}} | {{Arabic|'''لما حضرت رسول الله(ص) الوفاة و فی البیت رجال فیهم عمر بن الخطاب. قال رسول الله(ص): ائتونی بدواة و صحیفة اکتب لکم کتاباً لا تضلون بعد. قال: فقال عمر کلمة معناها ان الوجع قد غلب علی رسول الله(ص). ثم قال: عندنا القرآن، حسبنا کتاب الله! فاختلف من فی البیت و اختصموا فمن قائل قربوا یکتب لکم النبی(ص) و من قائل ما قال عمر. فلما اکثروا اللغط واللغو والاختلاف، غضب(ص) فقال: قوموا!'''}} | ||
</div> | </div> | ||
“Hz. Resulullah’ın vefatı yaklaşınca, evinde Ömer bin Hattab da olmak üzere bazı kişilerin olduğu esnada | “Hz. Resulullah’ın (s.a.a) vefatı yaklaşınca, evinde Ömer bin Hattab da olmak üzere bazı kişilerin olduğu esnada şöyle buyurdu: ‘Bana divit (mürekkep hokkası) ve kâğıt getirin, size bir şeyler yazayım ondan sonra yoldan sapıp delalete düşmeyesiniz.’ Ömer, ağrılarının Resulullah’a galebe çaldığı anlamına gelen bir şeyler dedikten sonra şöyle dedi: ‘Yanımızda [[Kur’an]] var, Allah’ın kitabı bize yeter!’ sonra evde tartışmalar yaşandı ve densizlik edilerek edepsizlik yapıldı. Bazıları getirin peygamber bir şeyler yazsın, bazıları da Ömer’in söylediklerini dediler. Bu şekilde gürültü, patırtı, kargaşa çıkararak boş ve saçma sözlerle münakaşa ettiler. Resulullah öfkelendi ve ‘yanımdan kalkın’ dedi.”<br /> | ||
Açıktır ki olayı nakledenler burada Ömer’in sözünün aynısını ve lafzını değil, anlamını nakletmişlerdir! Bunun da anlamı, [[ehli hadis]] (olayı nakleden Sünni [[muhaddis]]ler), o gün orada çekişip münakaşa edenlerin isimlerini açıkça zikretmemiş, tartışma ve çekişmeyi ise lafzıyla olduğu gibi nakletmişlerdir.<ref>Şerafettin, el-Müracaat, s. 242-243; Farsça tercüme, Münazarat, s. 431-432.</ref> Bu hadisler, ‘Ehlisünnet kaynaklarında zikredilmiştir.<br /> | Açıktır ki olayı nakledenler burada Ömer’in sözünün aynısını ve lafzını değil, anlamını nakletmişlerdir! Bunun da anlamı, [[ehli hadis]] (olayı nakleden Sünni [[muhaddis]]ler), o gün orada çekişip münakaşa edenlerin isimlerini açıkça zikretmemiş, tartışma ve çekişmeyi ise lafzıyla olduğu gibi nakletmişlerdir.<ref>Şerafettin, el-Müracaat, s. 242-243; Farsça tercüme, Münazarat, s. 431-432.</ref> Bu hadisler, ‘Ehlisünnet kaynaklarında zikredilmiştir.<br /> |