Hz. Muhammed (salallahu aleyhi ve alihi): Revizyonlar arasındaki fark
Hz. Muhammed (salallahu aleyhi ve alihi) (kaynağı gör)
19.21, 20 Ocak 2024 tarihindeki hâli
, 20 Ocakdüzenleme özeti yok
Değişiklik özeti yok |
Değişiklik özeti yok |
||
64. satır: | 64. satır: | ||
}} | }} | ||
'''Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Haşim''' (Arapça: محمد بن عبد اللّه بن عبد المطّلب بن هاشم) ([[Fil Yılı]]/570 m. [[Mekke]] – [[Hicri Kameri 11. Yıl|Hicri 11]]/632 m. [[Medine]]) Allah’ın yeryüzündeki son elçisidir, [[Ulü’l Azm]] peygamberlerinden olan Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a),[[İslam]] dininin Peygamberidir. [[Kur'an-ı Kerim|Kur’an-ı Kerim,]] Hz. Peygamber'in (s.a.a) en önemli mucizesidir. Hz. Muhammed (s.a.a), [[Müşrik]] Arabistan toplumda dünyaya gelmesine rağmen, yaşamı boyunca putlara tapmamış ve toplumda yaygın olan çirkin davranışlardan sakınmıştır. Peygamberliğinden önce yüce ahlakı ile Mekke'de ün salmış ve "Muhammedü’l Emin" lakabını almıştır. | '''Muhammed b. Abdullah b. Abdülmuttalib b. Haşim''' (Arapça: محمد بن عبد اللّه بن عبد المطّلب بن هاشم) ([[Fil Yılı]]/570 m. [[Mekke]] – [[Hicri Kameri 11. Yıl|Hicri 11]]/632 m. [[Medine]]) Allah’ın yeryüzündeki son elçisidir, [[Ulü’l Azm]] peygamberlerinden olan Hz. Resul-ü Ekrem (s.a.a),[[İslam]] dininin Peygamberidir. [[Kur'an-ı Kerim|Kur’an-ı Kerim,]] Hz. Peygamber'in (s.a.a) en önemli mucizesidir. Hz. Muhammed (s.a.a), [[Müşrik]] Arabistan toplumda dünyaya gelmesine rağmen, yaşamı boyunca putlara tapmamış ve toplumda yaygın olan çirkin davranışlardan sakınmıştır. Peygamberliğinden önce yüce ahlakı ile Mekke'de ün salmış ve "Muhammedü’l Emin" lakabını almıştır. | ||
Hz. Muhammed (s.a.a) kırk yaşında [[Allah]] tarafından [[Peygamberlik|peygamberliğe]] seçilmiştir. En önemli mesajını [[tevhit]]de davet olmuştur. Hz. Resulullah (s.a.a) [[Bi'set|gönderilişinin]] nedenini de "güzel ahlakı tamamlamak" olarak açıklamıştır. Onu ve dinini kabul etmeyenler bile, kendisinin güzel ahlaklı, güvenilir ve yüce bir insan olduğunu itiraf etmişlerdir. [[Mekke]] müşrikleri ona ve takipçilerine yıllarca işkence etmelerine rağmen, ne kendisi ve ne de takipçileri İslam’dan uzaklaşmamış ve onu bırakmamışlardır. Mekke’de geçen on üç yıllık davetin ardından, [[Medine]]’ye hicret etmiştir. O'nun Medine’ye hicreti [[İslam]] tarihinin (Hicr-i Kameri) başlangıcıdır. | Hz. Muhammed (s.a.a) kırk yaşında [[Allah]] tarafından [[Peygamberlik|peygamberliğe]] seçilmiştir. En önemli mesajını [[tevhit]]de davet olmuştur. Hz. Resulullah (s.a.a) [[Bi'set|gönderilişinin]] nedenini de "güzel ahlakı tamamlamak" olarak açıklamıştır. Onu ve dinini kabul etmeyenler bile, kendisinin güzel ahlaklı, güvenilir ve yüce bir insan olduğunu itiraf etmişlerdir. [[Mekke]] müşrikleri ona ve takipçilerine yıllarca işkence etmelerine rağmen, ne kendisi ve ne de takipçileri İslam’dan uzaklaşmamış ve onu bırakmamışlardır. Mekke’de geçen on üç yıllık davetin ardından, [[Medine]]’ye hicret etmiştir. O'nun Medine’ye hicreti [[İslam]] tarihinin (Hicr-i Kameri) başlangıcıdır. | ||
Hz. Muhammed (s.a.a) Allah'ın son peygamberi olarak hayatını İslam dinine adayıp çalıştığı gibi, Arap yarımadasında hükümet kurarak, İslami kanunları (Şeriat) uygulamıştır. Hz. Peygamber'in (s.a.a) çabaları ile Arap cahiliye toplumu kısa bir sürede tevhit toplumuna dönüşmüş ve hayatta olduğu dönemde Arabistan yarımadasının neredeyse tamamı [[İslam]] dinini kabul etmişti. O günden günümüze kadar İslam’ın yayılışı sürmektedir ve bugün İslam evrensel bir dine dönüşmüştür. Hz. Muhammed (s.a.a) kendisinden sonra, [[Kur’an]] ve [[Ehlibeyt]]e (a.s) tutunarak, onlardan ayrılmamalarını Müslümanlardan istemiştir. | Hz. Muhammed (s.a.a) Allah'ın son peygamberi olarak hayatını İslam dinine adayıp çalıştığı gibi, Arap yarımadasında hükümet kurarak, İslami kanunları (Şeriat) uygulamıştır. Hz. Peygamber'in (s.a.a) çabaları ile Arap cahiliye toplumu kısa bir sürede tevhit toplumuna dönüşmüş ve hayatta olduğu dönemde Arabistan yarımadasının neredeyse tamamı [[İslam]] dinini kabul etmişti. O günden günümüze kadar İslam’ın yayılışı sürmektedir ve bugün İslam evrensel bir dine dönüşmüştür. Hz. Muhammed (s.a.a) kendisinden sonra, [[Kur’an]] ve [[Ehlibeyt]]e (a.s) tutunarak, onlardan ayrılmamalarını Müslümanlardan istemiştir. | ||
78. satır: | 78. satır: | ||
'''Künyeleri''': "Ebü’l Kasım" ve "Ebu İbrahim"dir.<ref>Et-Tabersi, İ’lamü’l Vera bi’lamu’l Huda, c. 1, Kum, Müessese-i Alu’l Beyt li-İhyau’t-Turas, 1417 h.k, s. 43.</ref> Bazı lakapları şunlardan ibarettir: "Mustafa", "Habibullah", "Safiyullah", "Nimetullah", "Hayrahalkillah", "Seyyidi’l Mürselin", "Hatemü’n-Nebiyyin", "Rahmeten Lil-Âlemin", "Nebiyyi’l Ummi".<ref>Mukaddesi, Baz Pejuhi Tarih-i Veladet ve Şehadeti Masuman, Kum: Pejuşehkahı Ulum ve Ferhengi İslami, 1391, s. 91.</ref> | '''Künyeleri''': "Ebü’l Kasım" ve "Ebu İbrahim"dir.<ref>Et-Tabersi, İ’lamü’l Vera bi’lamu’l Huda, c. 1, Kum, Müessese-i Alu’l Beyt li-İhyau’t-Turas, 1417 h.k, s. 43.</ref> Bazı lakapları şunlardan ibarettir: "Mustafa", "Habibullah", "Safiyullah", "Nimetullah", "Hayrahalkillah", "Seyyidi’l Mürselin", "Hatemü’n-Nebiyyin", "Rahmeten Lil-Âlemin", "Nebiyyi’l Ummi".<ref>Mukaddesi, Baz Pejuhi Tarih-i Veladet ve Şehadeti Masuman, Kum: Pejuşehkahı Ulum ve Ferhengi İslami, 1391, s. 91.</ref> | ||
İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) annesi, Veheb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab’ın kızı [[Âmine|Âmine’dir]]. Oğlu Hz. Muhammed (s.a.a) altı yaşında (bir görüşe göre dört yaşında) iken akrabalarının (Abdülmuttalib’in anne tarafı) yani Ben-i Adî b. Neccar’ın onu görmesi için [[Medine]]’ye bir seyahat gerçekleştirdi. [[Mekke]]’ye dönüşü sırasında Otuz yaşında iken “[[Ebva]]” denilen yerde hayatını kaybetti ve orada defnedildi.<ref>Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi, s. 42.</ref | İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) annesi, Veheb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab’ın kızı [[Âmine|Âmine’dir]]. Oğlu Hz. Muhammed (s.a.a) altı yaşında (bir görüşe göre dört yaşında) iken akrabalarının (Abdülmuttalib’in anne tarafı) yani Ben-i Adî b. Neccar’ın onu görmesi için [[Medine]]’ye bir seyahat gerçekleştirdi. [[Mekke]]’ye dönüşü sırasında Otuz yaşında iken “[[Ebva]]” denilen yerde hayatını kaybetti ve orada defnedildi.<ref>Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi, s. 42.</ref> | ||
[[Allame Meclisi]] şöyle diyor: [[İmamiye]] Şiasının, [[Ebu Talib]] (Hz. Peygamberimizin (s.a.a) amcası ve Hz. Ali'nin (a.s) babası), [[Veheb kızı Âmine]] (Hz. Peygamberimizin (s.a.a) annesi), Abdullah b. Abdülmuttalib (Hz. Peygamberimizin (s.a.a) babası) ve Hz. Resulullah’ın (s.a.a) [[Hz. Adem|Hz. Âdem’e (a.s)]] kadarki ecdadının tamamının [[İman|imanına]] icması vardır.<ref>Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi, s. 42.</ref> | [[Allame Meclisi]] şöyle diyor: [[İmamiye]] Şiasının, [[Ebu Talib]] (Hz. Peygamberimizin (s.a.a) amcası ve Hz. Ali'nin (a.s) babası), [[Veheb kızı Âmine]] (Hz. Peygamberimizin (s.a.a) annesi), Abdullah b. Abdülmuttalib (Hz. Peygamberimizin (s.a.a) babası) ve Hz. Resulullah’ın (s.a.a) [[Hz. Adem|Hz. Âdem’e (a.s)]] kadarki ecdadının tamamının [[İman|imanına]] icması vardır.<ref>Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi, s. 42.</ref> | ||
86. satır: | 86. satır: | ||
=== Doğumu === | === Doğumu === | ||
:Ana Madde: [[Hz.Muhammed]]'in (s.a.a) Doğumu | :Ana Madde: [[Hz.Muhammed]]'in (s.a.a) Doğumu | ||
Hz. Peygamberin (s.a.a) doğum yılı bugünkü takvim ile net olarak belli değildir. İbn-i Hişam gibi bazı oryantalistler onun doğumunun "fil" yılında olduğunu yazmışlardır. Bu tarih, [[Ebrehe|Ebrehe'nin]] filleri ile birlikte [[Kabe|Kâbe’yi]] yıkmaya geldiği yıl olarak bilinmektedir. Bu hadiseye şahitlik edenler için bu tarih açık olsa da, tarihteki birçok olay, bugün kullandığımız takvime göre gün, ay ve yıl olarak tam hesaplanamamaktadır. Çünkü tarihçiler Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatını 632 olarak belirtmişlerdir ve Hz. Resulullah (s.a.a) vefat ettiğinde 63 yaşındaydı. Dolayısıyla doğumunun 569–570 arasında olması gerekir.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 37.</ref | Hz. Peygamberin (s.a.a) doğum yılı bugünkü takvim ile net olarak belli değildir. İbn-i Hişam gibi bazı oryantalistler onun doğumunun "fil" yılında olduğunu yazmışlardır. Bu tarih, [[Ebrehe|Ebrehe'nin]] filleri ile birlikte [[Kabe|Kâbe’yi]] yıkmaya geldiği yıl olarak bilinmektedir. Bu hadiseye şahitlik edenler için bu tarih açık olsa da, tarihteki birçok olay, bugün kullandığımız takvime göre gün, ay ve yıl olarak tam hesaplanamamaktadır. Çünkü tarihçiler Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatını 632 olarak belirtmişlerdir ve Hz. Resulullah (s.a.a) vefat ettiğinde 63 yaşındaydı. Dolayısıyla doğumunun 569–570 arasında olması gerekir.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 37.</ref> | ||
[[Şia]]’nın görüşüne göre İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) doğumu [[17 Rebiülevvel|17 Rebiülevvel]] ve [[Ehlisünnet|Ehlisünnetin]] görüşüne göre ise, [[12 Rebiülevvel]]dir.<ref>Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi, Ebü’l Kasım Gürci tarafından gözden geçirme ve eklemeler, Tahran: Tahran üniversitesi yayınları, 1378, s. 43.</ref> | [[Şia]]’nın görüşüne göre İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) doğumu [[17 Rebiülevvel|17 Rebiülevvel]] ve [[Ehlisünnet|Ehlisünnetin]] görüşüne göre ise, [[12 Rebiülevvel]]dir.<ref>Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi, Ebü’l Kasım Gürci tarafından gözden geçirme ve eklemeler, Tahran: Tahran üniversitesi yayınları, 1378, s. 43.</ref> | ||
İran'da 12 ile 17 Rebiülevvel arası Şia ve Sünniler arasında [[vahdet haftası]] olarak kutlanmaktadır. | İran'da 12 ile 17 Rebiülevvel arası Şia ve Sünniler arasında [[vahdet haftası]] olarak kutlanmaktadır. | ||
Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) [[Mekke]]'de dünyaya gelmiştir. Bazı kaynaklara göre ise, Şi'b-i Ebu Talib'de, Muhammed b. Yusuf'un evinde dünyaya geldiği yönündedir.<ref>Kuleyni, el-Kâfi, c. 1, s. 439; İbn Şehraşub, el-Menakib, c. 1, s. 172; Amuli, es-Sahih min Siyreti'n-Nebii'l-A'zam, c. 2, s. 68.</ref> | Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) [[Mekke]]'de dünyaya gelmiştir. Bazı kaynaklara göre ise, Şi'b-i Ebu Talib'de, Muhammed b. Yusuf'un evinde dünyaya geldiği yönündedir.<ref>Kuleyni, el-Kâfi, c. 1, s. 439; İbn Şehraşub, el-Menakib, c. 1, s. 172; Amuli, es-Sahih min Siyreti'n-Nebii'l-A'zam, c. 2, s. 68.</ref> | ||
96. satır: | 96. satır: | ||
=== Çocukluğu === | === Çocukluğu === | ||
:Ana Madde: [[Hz. Muhammed]]'in (s.a.a) Çocukluğu | :Ana Madde: [[Hz. Muhammed]]'in (s.a.a) Çocukluğu | ||
Tarihçiler Hz. Muhammed’in (s.a.a) yaşamı hakkında çeşitli öykü ve hikâyeler yazmışlardır. Ancak bunları kesin belge ve senetlere dayandırdığımızda, tarihi hakikatleri öykülerden ayırt edebiliriz. O yıllarda yaşanmış olayları, sadece [[Kur’an]] ve sünnet ([[Hadis|rivayetler]]) belgeleri aydınlatabilir. Kur’an bu konu hakkında yalnızca kısa değinmelerde bulunmuştur. Bu değinmeler ve tarihçilerin yazmış olduğu ve üzerinde hemfikir oldukları şey, Hz. Muhammed’in (s.a.a) çocukluk dönemini yetim olarak geçirdiğidir.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 37.</ref | Tarihçiler Hz. Muhammed’in (s.a.a) yaşamı hakkında çeşitli öykü ve hikâyeler yazmışlardır. Ancak bunları kesin belge ve senetlere dayandırdığımızda, tarihi hakikatleri öykülerden ayırt edebiliriz. O yıllarda yaşanmış olayları, sadece [[Kur’an]] ve sünnet ([[Hadis|rivayetler]]) belgeleri aydınlatabilir. Kur’an bu konu hakkında yalnızca kısa değinmelerde bulunmuştur. Bu değinmeler ve tarihçilerin yazmış olduğu ve üzerinde hemfikir oldukları şey, Hz. Muhammed’in (s.a.a) çocukluk dönemini yetim olarak geçirdiğidir.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 37.</ref> | ||
Babası Abdullah (a.s), Ben-i Zühre kabilesinin reisi Veheb’in kızı Âmine ile evlendikten birkaç ay sonra, ticaret seferlerinin birisinde Şam’dan döndüğünde Yesrib’de hayatını kaybetti. Bazı tarihçiler Abdullah’ın (a.s), Hz. Muhammed (s.a.a) dünyaya geldikten birkaç ay sonra öldüğünü yazmışlardır. Her hâlükârda Hz. Muhammed (s.a.a) süt emme dönemini Ben-i Sa’d kabilesinden "[[Halime|Halime"]] adlı bir kadının yanında geçirmiştir. Altı yaşında annesini kaybetti ve onun bakımını dedesi Abdülmuttalib üstlendi. Sekiz yaşında iken [[Abdülmuttalib]] hayatını kaybetti ve bunun üzerine Hz. Muhammed'in (s.a.a) bakımını amcası [[Ebu Talib]] üstlendi.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 37–38.</ref | Babası Abdullah (a.s), Ben-i Zühre kabilesinin reisi Veheb’in kızı Âmine ile evlendikten birkaç ay sonra, ticaret seferlerinin birisinde Şam’dan döndüğünde Yesrib’de hayatını kaybetti. Bazı tarihçiler Abdullah’ın (a.s), Hz. Muhammed (s.a.a) dünyaya geldikten birkaç ay sonra öldüğünü yazmışlardır. Her hâlükârda Hz. Muhammed (s.a.a) süt emme dönemini Ben-i Sa’d kabilesinden "[[Halime|Halime"]] adlı bir kadının yanında geçirmiştir. Altı yaşında annesini kaybetti ve onun bakımını dedesi Abdülmuttalib üstlendi. Sekiz yaşında iken [[Abdülmuttalib]] hayatını kaybetti ve bunun üzerine Hz. Muhammed'in (s.a.a) bakımını amcası [[Ebu Talib]] üstlendi.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 37–38.</ref> | ||
[[Ebu Talib]]’in (a.s) evindeyken onun eşi [[Fatıma binti Esed]] (s.a) tarafından oldukça şefkat ve ilgi görmüştü. Nitekim kendisi vefat ettiğinde, Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bugün annem vefat etmiştir”. Onun kabrine uzanmış ve kendi kıyafeti ile [[kefen]]leyerek, kabre koymuştur. Ona "Ey Allah’ın Resulü! Fatıma için çok iç geçiriyorsun" dediklerinde, şöyle buyurmuştur: “O gerçekten benim annemdi. Kendi çocukları aç dururken, o önce benim karnımı doyururdu. Kendi çocuklarının üstleri başları tozlu topraklı dururken, o önce beni yıkar ve saçımı başımı düzeltirdi; gerçekten benim annemdi.”<ref>Tarih-i Yakubi tercümesi, s. 368–369: Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi’nden naklen, s. 49.</ref> | [[Ebu Talib]]’in (a.s) evindeyken onun eşi [[Fatıma binti Esed]] (s.a) tarafından oldukça şefkat ve ilgi görmüştü. Nitekim kendisi vefat ettiğinde, Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Bugün annem vefat etmiştir”. Onun kabrine uzanmış ve kendi kıyafeti ile [[kefen]]leyerek, kabre koymuştur. Ona "Ey Allah’ın Resulü! Fatıma için çok iç geçiriyorsun" dediklerinde, şöyle buyurmuştur: “O gerçekten benim annemdi. Kendi çocukları aç dururken, o önce benim karnımı doyururdu. Kendi çocuklarının üstleri başları tozlu topraklı dururken, o önce beni yıkar ve saçımı başımı düzeltirdi; gerçekten benim annemdi.”<ref>Tarih-i Yakubi tercümesi, s. 368–369: Ayeti, İslam Peygamberi Tarihi’nden naklen, s. 49.</ref> | ||
109. satır: | 109. satır: | ||
=== İkinci Şam Yolculuğu === | === İkinci Şam Yolculuğu === | ||
Hz. Muhammed (s.a.a) yirmi beş yaşında iken amcası Ebu Talib (a.s) ona şöyle dedi: "Kureyş kervanı ile Şam’a gitmek için hazırlık yap. Huveylid'in kızı [[Hz. Hatice (s.a)|Hatice (s.a)]], kendisi için ticaret yapmaları ve kârından onu da ortak etmeleri için akrabalarından bazılarına sermaye verdi. Eğer istersen seni de kabul edecek." Sonra Hatice’ye (s.a) konuyu açtı ve o da bunu kabul etti. İbn-i İshak’ın rivayet ettiğine göre Hatice (s.a), Hz. Muhammed’in (s.a.a) emanete riayetini ve büyüklüğünü bildiği için, ona "eğer benim malımla ticaret etmek istersen, payını başkalarından daha çok vereceğim" diye haber gönderdi.<ref>Siyre-i İbn-i İshak, Muhammed Hamidullah, s. 59; Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 39.</ref | Hz. Muhammed (s.a.a) yirmi beş yaşında iken amcası Ebu Talib (a.s) ona şöyle dedi: "Kureyş kervanı ile Şam’a gitmek için hazırlık yap. Huveylid'in kızı [[Hz. Hatice (s.a)|Hatice (s.a)]], kendisi için ticaret yapmaları ve kârından onu da ortak etmeleri için akrabalarından bazılarına sermaye verdi. Eğer istersen seni de kabul edecek." Sonra Hatice’ye (s.a) konuyu açtı ve o da bunu kabul etti. İbn-i İshak’ın rivayet ettiğine göre Hatice (s.a), Hz. Muhammed’in (s.a.a) emanete riayetini ve büyüklüğünü bildiği için, ona "eğer benim malımla ticaret etmek istersen, payını başkalarından daha çok vereceğim" diye haber gönderdi.<ref>Siyre-i İbn-i İshak, Muhammed Hamidullah, s. 59; Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 39.</ref> | ||
Hz. Hatice (s.a) bu ticaretten oldukça çok kazanç elde etti. [[Emanet]], doğruluk ve dürüstlükte meşhur olan bir adamla ticaret yapmıştı. Bu ticaret seferinden sonra Hz. Hatice (s.a), Hz. Muhammed (s.a.a) ile [[Evlilik|evlendi]]. | Hz. Hatice (s.a) bu ticaretten oldukça çok kazanç elde etti. [[Emanet]], doğruluk ve dürüstlükte meşhur olan bir adamla ticaret yapmıştı. Bu ticaret seferinden sonra Hz. Hatice (s.a), Hz. Muhammed (s.a.a) ile [[Evlilik|evlendi]]. | ||
136. satır: | 136. satır: | ||
:Ana Madde: [[Bi'set]] | :Ana Madde: [[Bi'set]] | ||
[[İmamiye]] [[Şia]]’sının görüşüne göre, Peygamber Efendimizin (s.a.a) Bi’set’i (peygamberliğe seçilişi) [[27 Recep]]’te olmuştur.<ref>Ayeti, Muhammed İbrahim, İslam Peygamberi Tarihi, Ebü’l Kasım Gürci tarafından gözden geçirme ve eklemeler, Tahran: Tahran üniversitesi yayınları, 1378, s. 67.</ref> | [[İmamiye]] [[Şia]]’sının görüşüne göre, Peygamber Efendimizin (s.a.a) Bi’set’i (peygamberliğe seçilişi) [[27 Recep]]’te olmuştur.<ref>Ayeti, Muhammed İbrahim, İslam Peygamberi Tarihi, Ebü’l Kasım Gürci tarafından gözden geçirme ve eklemeler, Tahran: Tahran üniversitesi yayınları, 1378, s. 67.</ref> | ||
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) Bi’set’ine yakın yıllarda insanlardan uzak durmakta ve tek olan [[Allah]]’a [[ibadet]] etmekteydi. Yılda bir ay boyunca Hira dağında inzivaya çekilir ve ibadet ederdi. (Bkz. Tehannüs) Bu süre zarfında onun yanına giden her ihtiyaç sahibine yemek verirdi. İbadetle geçirdiği ay bittikten sonra [[Mekke]]’ye döner, evine gitmeden önce Kâbe’yi yedi veya daha fazla sayıda tavaf eder ve sonra evine giderdi.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41.</ref | Hz. Muhammed Mustafa (s.a.a) Bi’set’ine yakın yıllarda insanlardan uzak durmakta ve tek olan [[Allah]]’a [[ibadet]] etmekteydi. Yılda bir ay boyunca Hira dağında inzivaya çekilir ve ibadet ederdi. (Bkz. Tehannüs) Bu süre zarfında onun yanına giden her ihtiyaç sahibine yemek verirdi. İbadetle geçirdiği ay bittikten sonra [[Mekke]]’ye döner, evine gitmeden önce Kâbe’yi yedi veya daha fazla sayıda tavaf eder ve sonra evine giderdi.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41.</ref> | ||
Yine [[Nur Dağı|Hira’]]<nowiki/>da inzivaya çekilip ibadetle geçirdiği günlerden birinde peygamberlikle görevlendirildi. Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "[[Cebrail]] benim yanıma gelerek "Oku" dedi. Dedim ki "Ben okuma bilmem". Yine "oku" dedi. Dedim ki "ne okuyayım?" Dedi ki Yaratan Rabbinin adıyla oku.”{{enot| اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّک الَّذِی خَلَقَ. "İkra bismi rabbikellezi halek"}} Nitekim Hz. Muhammed (s.a.a) kırk yaşında peygamberliğe seçilmiştir. <ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41.</ref | Yine [[Nur Dağı|Hira’]]<nowiki/>da inzivaya çekilip ibadetle geçirdiği günlerden birinde peygamberlikle görevlendirildi. Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "[[Cebrail]] benim yanıma gelerek "Oku" dedi. Dedim ki "Ben okuma bilmem". Yine "oku" dedi. Dedim ki "ne okuyayım?" Dedi ki Yaratan Rabbinin adıyla oku.”{{enot| اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّک الَّذِی خَلَقَ. "İkra bismi rabbikellezi halek"}} Nitekim Hz. Muhammed (s.a.a) kırk yaşında peygamberliğe seçilmiştir. <ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41.</ref> | ||
Allah Resulü (s.a.a) kendisine nazil olan [[Alak Suresi]]nin ilk ayetlerinin telakkisi ve peygamberlikle şereflenmesinin ardından, mağaradan ayrılarak Mekke şehrine geri döndü. Eve döndüğü esnada evde üç kişi bulunmaktaydı: Değerli eşi [[Hz. Hatice]](s.a), amcaoğlu [[Hz. Ali]] b. Ebu Talib ve [[Zeyd b. Harise]]. Hz. Peygamber (s.a.a) tevhide ilk davetini kendi ailesinden başlattı ve ona ilk iman eden kişi kadınlardan eşi Hz. Hatice (s.a) ve erkeklerden o sıralar bakımını üstlendiği amca oğlu Hz. Ali b. Ebu Talib (a.s) oldu.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 262.</ref> Çeşitli İslam fırkaları kaynaklarında, [[Ebu Bekir]] ve Zeyd b. Harise gibi bazılarını da ilk Müslümanlardan saymışlardır.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 264, 266.</ref> (Bkz. İslam’ı ilk seçenler) | Allah Resulü (s.a.a) kendisine nazil olan [[Alak Suresi]]nin ilk ayetlerinin telakkisi ve peygamberlikle şereflenmesinin ardından, mağaradan ayrılarak Mekke şehrine geri döndü. Eve döndüğü esnada evde üç kişi bulunmaktaydı: Değerli eşi [[Hz. Hatice]](s.a), amcaoğlu [[Hz. Ali]] b. Ebu Talib ve [[Zeyd b. Harise]]. Hz. Peygamber (s.a.a) tevhide ilk davetini kendi ailesinden başlattı ve ona ilk iman eden kişi kadınlardan eşi Hz. Hatice (s.a) ve erkeklerden o sıralar bakımını üstlendiği amca oğlu Hz. Ali b. Ebu Talib (a.s) oldu.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 262.</ref> Çeşitli İslam fırkaları kaynaklarında, [[Ebu Bekir]] ve Zeyd b. Harise gibi bazılarını da ilk Müslümanlardan saymışlardır.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 264, 266.</ref> (Bkz. İslam’ı ilk seçenler) | ||
144. satır: | 144. satır: | ||
=== Açık Davet === | === Açık Davet === | ||
Hz. Muhammed (s.a.a) peygamberliğe seçildikten sonra, ilk üç yıl boyunca gizli davette bulundu. Ancak bazıları, [[Kur’an]]-ı Kerim [[ayet]]lerinin nüzul sırasına göre, Hz. Resulullah'ın (s.a.a) [[Bi’set]]’ten kısa bir süre sonra umumi davete başladığını söylemişlerdir.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41.</ref | Hz. Muhammed (s.a.a) peygamberliğe seçildikten sonra, ilk üç yıl boyunca gizli davette bulundu. Ancak bazıları, [[Kur’an]]-ı Kerim [[ayet]]lerinin nüzul sırasına göre, Hz. Resulullah'ın (s.a.a) [[Bi’set]]’ten kısa bir süre sonra umumi davete başladığını söylemişlerdir.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41.</ref> | ||
Hz. Peygamber (s.a.a) ilk önce insanları putlara tapmaktan sakındırmakta ve tek olan [[Allah]]’a tapmalarını istemekteydi. İlk önceleri [[namaz]] iki rekât idi. Sonraları yolcular dışındakiler için dört rekât ve yolcular için iki rekât [[farz]] oldu. [[Müslüman]]lar [[namaz]] kılmak ve [[Allah]]’a [[ibadet]] etmek için, gözlerden uzak ve tenha yerleri seçiyorlardı. Yavaş yavaş Müslümanlık [[Mekke]]’de yayılmaya başladı.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41–44.</ref> | Hz. Peygamber (s.a.a) ilk önce insanları putlara tapmaktan sakındırmakta ve tek olan [[Allah]]’a tapmalarını istemekteydi. İlk önceleri [[namaz]] iki rekât idi. Sonraları yolcular dışındakiler için dört rekât ve yolcular için iki rekât [[farz]] oldu. [[Müslüman]]lar [[namaz]] kılmak ve [[Allah]]’a [[ibadet]] etmek için, gözlerden uzak ve tenha yerleri seçiyorlardı. Yavaş yavaş Müslümanlık [[Mekke]]’de yayılmaya başladı.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 41–44.</ref> | ||
Nitekim meşhur görüşe göre, Bi’set’in üzerinden üç yıl geçtikten sonra Allah-u Teâlâ onu, insanları açıkça [[tevhid]]e davet etmesi için görevlendirdi: | Nitekim meşhur görüşe göre, Bi’set’in üzerinden üç yıl geçtikten sonra Allah-u Teâlâ onu, insanları açıkça [[tevhid]]e davet etmesi için görevlendirdi: | ||
:(Önce) en yakın akrabanı uyar. Sana uyan müminlere (merhamet) kanadını indir. Şayet sana karşı gelirlerse de ki: Ben sizin yaptıklarınızdan muhakkak ki uzağım.([[Şuara Suresi]],214, 15, 216){{enot| وَأَنذِرْ عَشِیرَتَک الْأَقْرَبِینَ وَاخْفِضْ جَنَاحَک لِمَنِ اتَّبَعَک مِنَ الْمُؤْمِنِینَ فَإِنْ عَصَوْک فَقُلْ إِنِّی بَرِیءٌ مِّمَّا تَعْمَلُونَ}} | :(Önce) en yakın akrabanı uyar. Sana uyan müminlere (merhamet) kanadını indir. Şayet sana karşı gelirlerse de ki: Ben sizin yaptıklarınızdan muhakkak ki uzağım.([[Şuara Suresi]],214, 15, 216){{enot| وَأَنذِرْ عَشِیرَتَک الْأَقْرَبِینَ وَاخْفِضْ جَنَاحَک لِمَنِ اتَّبَعَک مِنَ الْمُؤْمِنِینَ فَإِنْ عَصَوْک فَقُلْ إِنِّی بَرِیءٌ مِّمَّا تَعْمَلُونَ}} | ||
153. satır: | 153. satır: | ||
İbn-i İshak’a göre, bu ayet nazil olunca [[Hz. Peygamber]] (s.a.a), [[Hz. Ali]]’yi (a.s) çağırarak şöyle buyurdu: "Ey Ali! [[Allah]] bana yakın akrabalarımı kendisine tapmaya davet etmemi emretti. Bir koyun kes ve bir miktar ekmek ve süt hazırla." Hz. Ali (a.s) denilenleri aynen yerine getirdi. O gün Abdülmuttalib oğullarından kırk kişi veya kırka yakın kişi bir araya gelerek, o yemekten yediler. Hz. Peygamber (s.a.a) tam konuşmasına başlamak isterken, Ebu Leheb "o sizi büyüledi" dedi. Bunun üzerine meclis karıştı. Allah Resulü (s.a.a) bir gün sonra yine onları davet etti ve şöyle buyurdu: "Ey Abdülmuttalib oğulları! Arapların kendi kavimlerine benim size getirdiğimden daha üstün bir şey getirdiklerini sanmıyorum. Ben, dünya ve [[ahiret]]i size getirdim."<ref>Siyre-i İbn-i İshak, s. 127, Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 44’ten naklen.</ref> | İbn-i İshak’a göre, bu ayet nazil olunca [[Hz. Peygamber]] (s.a.a), [[Hz. Ali]]’yi (a.s) çağırarak şöyle buyurdu: "Ey Ali! [[Allah]] bana yakın akrabalarımı kendisine tapmaya davet etmemi emretti. Bir koyun kes ve bir miktar ekmek ve süt hazırla." Hz. Ali (a.s) denilenleri aynen yerine getirdi. O gün Abdülmuttalib oğullarından kırk kişi veya kırka yakın kişi bir araya gelerek, o yemekten yediler. Hz. Peygamber (s.a.a) tam konuşmasına başlamak isterken, Ebu Leheb "o sizi büyüledi" dedi. Bunun üzerine meclis karıştı. Allah Resulü (s.a.a) bir gün sonra yine onları davet etti ve şöyle buyurdu: "Ey Abdülmuttalib oğulları! Arapların kendi kavimlerine benim size getirdiğimden daha üstün bir şey getirdiklerini sanmıyorum. Ben, dünya ve [[ahiret]]i size getirdim."<ref>Siyre-i İbn-i İshak, s. 127, Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 44’ten naklen.</ref> | ||
[[Taberi]] şöyle yazıyor: Allah Resulü (s.a.a) akrabalarına davetini ulaştırdıktan sonra şöyle dedi: "Sizlerden hanginiz bu konuda bana yardım edecek? Her kim bana bu yolda yardım ederse, aranızda benim kardeşim, vasim ve halifem olacaktır." Herkes sessiz kaldı. Hz. Ali (a.s) kalkarak şöyle buyurdu: "Ey Allah’ın Resulü! O kişi benim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: "O, sizin aranızda benim vasim ve halifemdir; onun sözünü dinleyin ve ona itaat edin.<ref>Tarih-i Rusul ve Muluk, c. 3, s. 1172; Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 44’ten naklen.</ref> Meşhur hadislerden olan bu rivayeti başka tarihçi ve siyer yazarları da kitaplarında yazmıştır.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 44.</ref | [[Taberi]] şöyle yazıyor: Allah Resulü (s.a.a) akrabalarına davetini ulaştırdıktan sonra şöyle dedi: "Sizlerden hanginiz bu konuda bana yardım edecek? Her kim bana bu yolda yardım ederse, aranızda benim kardeşim, vasim ve halifem olacaktır." Herkes sessiz kaldı. Hz. Ali (a.s) kalkarak şöyle buyurdu: "Ey Allah’ın Resulü! O kişi benim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: "O, sizin aranızda benim vasim ve halifemdir; onun sözünü dinleyin ve ona itaat edin.<ref>Tarih-i Rusul ve Muluk, c. 3, s. 1172; Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 44’ten naklen.</ref> Meşhur hadislerden olan bu rivayeti başka tarihçi ve siyer yazarları da kitaplarında yazmıştır.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 44.</ref> | ||
=== Kureyş'in Düşmanlığı ve Sonuçları === | === Kureyş'in Düşmanlığı ve Sonuçları === | ||
[[Müslüman]]ların sayısı zamanla artmaya başlayınca, [[Kureyş|Kureyş’in]] büyükleri tedirgin olmaya başladı. Bundan dolayı, Kureyş’in büyükleri değerli amcası [[Ebu Talib]]’in (a.s) yanına giderek, ondan kardeşinin oğlunun başlattığı davetine son vermesini istediler. Bir gün ondan, Hz. Muhammed’i (s.a.a) öldürmek için kendilerine teslim etmelerini ve bunun yerine "İmaret b. Velid" adlı kendilerince bilge bir genci ona vermeyi teklif ettiler. Ebu Talib onlara şöyle cevap verdi: "Öldürmeniz için çocuğumu size vermemi ve onun yerine sizin çocuğunuzu yetiştirmemi mi istiyorsunuz? Ne kadar zor bir görev böyle?"<ref>Siyre-i İbn-i Hişam, c. 1, s. 279; Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 45’ten naklen.</ref | [[Müslüman]]ların sayısı zamanla artmaya başlayınca, [[Kureyş|Kureyş’in]] büyükleri tedirgin olmaya başladı. Bundan dolayı, Kureyş’in büyükleri değerli amcası [[Ebu Talib]]’in (a.s) yanına giderek, ondan kardeşinin oğlunun başlattığı davetine son vermesini istediler. Bir gün ondan, Hz. Muhammed’i (s.a.a) öldürmek için kendilerine teslim etmelerini ve bunun yerine "İmaret b. Velid" adlı kendilerince bilge bir genci ona vermeyi teklif ettiler. Ebu Talib onlara şöyle cevap verdi: "Öldürmeniz için çocuğumu size vermemi ve onun yerine sizin çocuğunuzu yetiştirmemi mi istiyorsunuz? Ne kadar zor bir görev böyle?"<ref>Siyre-i İbn-i Hişam, c. 1, s. 279; Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 45’ten naklen.</ref> | ||
Kureyşliler kabile anlaşmaları gereği Hz. Peygamberin (s.a.a) canına kastedemiyorlardı. Zira bu durumda [[Haşim oğulları|Haşim Oğulları]] ile çatışmaya girebilir; aralarında başka sıkıntıların yaşanmasına ve işlerin daha da karmaşık hale gelmesine sebep olabilirdi. Dolayısıyla, Hz. Peygamber'e (s.a.a) karşı muhalefetleri sınırlıydı ve sadece onu kötü sözlerle küçümsemeye çalışıyorlardı. Ancak yeni Müslüman olmuş savunmasız kişilere karşı yapabildikleri kadar zarar veriyorlardı.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 4 | Kureyşliler kabile anlaşmaları gereği Hz. Peygamberin (s.a.a) canına kastedemiyorlardı. Zira bu durumda [[Haşim oğulları|Haşim Oğulları]] ile çatışmaya girebilir; aralarında başka sıkıntıların yaşanmasına ve işlerin daha da karmaşık hale gelmesine sebep olabilirdi. Dolayısıyla, Hz. Peygamber'e (s.a.a) karşı muhalefetleri sınırlıydı ve sadece onu kötü sözlerle küçümsemeye çalışıyorlardı. Ancak yeni Müslüman olmuş savunmasız kişilere karşı yapabildikleri kadar zarar veriyorlardı.<ref>Şehidi, Tarih-i Tahlilîyi İslam, s. 4 |