İçeriğe atla

Zekât: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Zuhdi
imported>Zuhdi
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
{{Ahkam}}
{{Ahkam}}
'''Zekât''' ([[Arapça]]: الزكاةٌ), İslam fıkhında belirlenmiş belli miktardaki malın belirlenen yerlere verildiği muayyen miktardaki malın adıdır. Zekat, Füru-u dinden sayılmakta ve mali-ibadi bir farzdır. Dini kaynaklarda namaz ve cihadın yanında yer almakta ve İslam dininin beş direğinden biridir. Dini bir ibadet olan zekât Kur’an’da 59, hadislerde ise yaklaşık olarak 2000 kere geçmiştir.<br />
'''Zekât''' ([[Arapça]]: الزكاةٌ), [[İslam]] fıkhında belirlenmiş belli miktardaki malın belirlenen yerlere verildiği muayyen miktardaki malın adıdır. Zekat, Füru-u dinden sayılmakta ve mali-ibadi bir farzdır. Dini kaynaklarda [[namaz]] ve cihadın yanında yer almakta ve İslam dininin beş direğinden biridir. Dini bir ibadet olan zekât Kur’an’da 59, hadislerde ise yaklaşık olarak 2000 kere geçmiştir.<br />


Zekât iki çeşittir: Fıtır bayramında verilen ve adına Fitre zekâtı denilen beden zekâtı; belli bir nisaba ulaşmış dört tahıl ve hububat ürünü, hayvan ve sikkelerden olmak üzere verilen mal zekâtı.<br />
'''Zekât iki çeşittir:''' [[Fıtır]] bayramında verilen ve adına [[Fitre zekâtı]] denilen beden zekâtı; belli bir nisaba ulaşmış dört tahıl ve hububat ürünü, hayvan ve sikkelerden olmak üzere verilen mal zekâtı.<br />


Zekât, genel terimde geniş bir anlama sahiptir ve Allah’ın tüm nimetlerini kapsamı altına almaktadır.
Zekât, genel terimde geniş bir anlama sahiptir ve Allah’ın tüm nimetlerini kapsamı altına almaktadır.
== Sözlük ve Terminolojik Anlamı ==
== Sözlük ve Terminolojik Anlamı ==
Zekât kelimesi “z-k-v” kökünden olup kelime olarak; temizlik, artmak ve bereketli olmak anlamına gelir.<ref>Mu’cem Makayisi’l Lügat, İbn Faris, c. 3, s. 16-17.</ref> Halil bin Ahmed zekâtın kelime anlamı hakkında şunları söylemiştir: “Mal zekâtı, temizlemek anlamına gelir ve “Zekâ ez-Zeru Yezku Zekâ” cümlesi tarım ve çiftlik ürünlerinin olgunlaşması ve büyümesi anlamına gelir.<ref>Kitabu’l Ayn, c. 5, s. 394.</ref> Ragıb İsfahani, zekâtı Allah’tan gelen bereketle gelişmek anlamında bilmektedir.<ref>El-Müfredat, z-k-v maddesi.</ref> Allame Tabatabai ise zekâtın kelime anlamını temizlik ve tathir anlamında bilmektedir.<ref>El-Mizan, c. 15, s. 9.</ref><br />
Zekât kelimesi “z-k-v” kökünden olup kelime olarak; temizlik, artmak ve bereketli olmak anlamına gelir.<ref>Mu’cem Makayisi’l Lügat, İbn Faris, c. 3, s. 16-17.</ref> Halil bin Ahmed zekâtın kelime anlamı hakkında şunları söylemiştir: “Mal zekâtı, temizlemek anlamına gelir ve “Zekâ ez-Zeru Yezku Zekâ” cümlesi tarım ve çiftlik ürünlerinin olgunlaşması ve büyümesi anlamına gelir.<ref>Kitabu’l Ayn, c. 5, s. 394.</ref> Ragıb İsfahani, zekâtı [[Allah]]’tan gelen bereketle gelişmek anlamında bilmektedir.<ref>El-Müfredat, z-k-v maddesi.</ref> Allame Tabatabai ise zekâtın kelime anlamını temizlik ve tathir anlamında bilmektedir.<ref>El-Mizan, c. 15, s. 9.</ref><br />
Şeriat terminolojisinde ise –füruu dinden biri olarak- belirli miktardaki bazı malların nisap haddine ulaştığında zekât unvanı ile verilmesidir. Bu farz amele zekât denilmesinin nedeni, malın bereket kazanma ümidi yahut insan nefsinin arındırılıp temizlenmesidir.<ref>Tebyibu’l Lügat Li-Tibyani’l Ayat, Muhammed Garib, c. 1, Zekat babı.</ref><br />
[[Şeriat]] terminolojisinde ise –füruu dinden biri olarak- belirli miktardaki bazı malların nisap haddine ulaştığında zekât unvanı ile verilmesidir. Bu farz amele zekât denilmesinin nedeni, malın bereket kazanma ümidi yahut insan nefsinin arındırılıp temizlenmesidir.<ref>Tebyibu’l Lügat Li-Tibyani’l Ayat, Muhammed Garib, c. 1, Zekat babı.</ref><br />


Zekâtın genel anlamı ise başkalarına verilen tüm farz ve müstahap yardımlardır.
Zekâtın genel anlamı ise başkalarına verilen tüm farz ve müstahap yardımlardır.
== Kur’an ve Hadislerde Zekât ==
== Kur’an ve Hadislerde Zekât ==
Zekât, İslam dininin en önemli ekonomik programıdır. Bu kelime eş anlamları ile birlikte 29 sure ve 56 ayette olmak üzere Kur’an’da 59 kere geçmiştir. 27’sinde namazla birlikte gelmiştir: “Onlar ki, zekâtı verirler.” (Mu’minun, 4), “Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler…” (Hac, 41), “Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler… İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.” (Nisa, 162), “Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır.” (Nur, 37)<br />
Zekât, [[İslam]] dininin en önemli ekonomik programıdır. Bu kelime eş anlamları ile birlikte 29 sure ve 56 ayette olmak üzere [[Kur’an]]’da 59 kere geçmiştir. 27’sinde namazla birlikte gelmiştir: '''“Onlar ki, zekâtı verirler.”''' (Mu’minun, 4), '''“Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler…”''' (Hac, 41), '''“Fakat içlerinden ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler, sana indirilene ve senden önce indirilene iman edenler, namazı kılanlar, zekâtı verenler… İşte onlara pek yakında büyük mükâfat vereceğiz.”''' (Nisa, 162), '''“Onlar, ne ticaret ne de alış-verişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır.”''' (Nur, 37)<br />


Vesailu’ş Şia ve Müstedrak’ında zekât hakkında 1980 hadis zikredilmiştir. İşte bu, zekâtın İslam’daki öneminin ortaya koymaktadır. Hadislerde zikredilen zekâtın bazı eserleri şunlardır:
[[Vesailu’ş Şia]] ve Müstedrak’ında zekât hakkında 1980 hadis zikredilmiştir. İşte bu, zekâtın İslam’daki öneminin ortaya koymaktadır. Hadislerde zikredilen zekâtın bazı eserleri şunlardır:
{| class="vcard vertical-navbox" style="width:85%; border-radius:15px; text-align:left; font-size:100%; font-weight:normal; font-color:#003300; {{linear-gradient|top|#DEE9C9, #FAFCF7}} ; titlestyle = background:#C9E38F; clear:left; float:no; margin:15px auto; padding:0.2em; z-index:-1;"
{| class="vcard vertical-navbox" style="width:85%; border-radius:15px; text-align:left; font-size:100%; font-weight:normal; font-color:#003300; {{linear-gradient|top|#DEE9C9, #FAFCF7}} ; titlestyle = background:#C9E38F; clear:left; float:no; margin:15px auto; padding:0.2em; z-index:-1;"
|-
|-
|
|
<div style="{{column-count|4}}">
<div style="{{column-count|4}}">
* İnsan ruhunun temizlik ve arındırılması<ref> قَالَ اَبُوعَبْدِاللّهِ علیه‌السلام: لَمَّا نَزَلَتْ آیةُ الزَّکاةِ «خُذْ مِنْ اَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَ تُزَکّیهِمْ بِها» حدیث فی شَهْرِ رَمِضانِ، فَاَمَرَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله مُنادِیهُ فَنَادی فی النّاسِ: اِنَّ اللّهَ تَبَارَکَ وَتَعَالی فَرَضَ عَلَیکُمُ الزَّکَاةَ کَما فَرَضَ عَلَیکُمُ الصَّلاةَ İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Zekat ayeti Ramazan ayında nazil olduğunda:  “Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekât) al.” Hz. Peygamber (s.a.a) zekatın da namaz gibi farz olduğunu insanlara ilan edilmesini emretti.</ref>
* İnsan ruhunun temizlik ve arındırılması<ref> قَالَ اَبُوعَبْدِاللّهِ علیه‌السلام: لَمَّا نَزَلَتْ آیةُ الزَّکاةِ «خُذْ مِنْ اَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَ تُزَکّیهِمْ بِها» حدیث فی شَهْرِ رَمِضانِ، فَاَمَرَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله مُنادِیهُ فَنَادی فی النّاسِ: اِنَّ اللّهَ تَبَارَکَ وَتَعَالی فَرَضَ عَلَیکُمُ الزَّکَاةَ کَما فَرَضَ عَلَیکُمُ الصَّلاةَ <br />
* İslam dininin beş direğinden biridir<ref> عَنْ اَبی جَعْفَرٍ علیه‌السلام قالَ: بُنِی الاْءسْلامُ عَلی خَمْسَةٍ: عَلَی الصَّلاةِ، وَالزَّکَاةِ، وَالصَّوْمِ، وَالْحَجِ وَالوِلایةِ: İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: İslam, beş esas üzerine kurulmuştur: namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan ayı orucunu tutmak, hacca gitmek ve (Ehlibeytin) Velayeti."</ref>
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Zekat ayeti Ramazan ayında nazil olduğunda:  “Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekât) al.” Hz. Peygamber (s.a.a) zekatın da namaz gibi farz olduğunu insanlara ilan edilmesini emretti.</ref>
* Allah’ın gazabını gidermektedir<ref>قَالَ اَمیرُالمُؤمِنِینَ علیه‌السلام: اُوصیکُمْ بِالزَّکَاةِ فَاِنّی سَمِعْتُ نَبیکُمْ صلی الله علیه و آلهیقُولُ: اَلزَّکاةُ قَنْطَرَةُ الاِءسْلامِ فَمَنْ اَدّاها جازَ الْقَنْطَرَةَ، وَمَنْ اِحْتَبَسَ دُونَها وَهِی تُطْفی غَضَبَ الرَّبِّ: Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizlere zekatı vasiyet ediyorum. Peygamberinizden (Allah’ın salat ve selamı ona ve Ehlibeytine olsun) şöyle duydum: Zekat İslam’ın köprüsüdür, dolayısıyla her kim zekat verirse köprüden geçer ve her kim vermezse köprüden aşağı düşer ve zekat Allah’ın öfkesini yatıştırır. </ref>
* İslam dininin beş direğinden biridir<ref> عَنْ اَبی جَعْفَرٍ علیه‌السلام قالَ: بُنِی الاْءسْلامُ عَلی خَمْسَةٍ: عَلَی الصَّلاةِ، وَالزَّکَاةِ، وَالصَّوْمِ، وَالْحَجِ وَالوِلایةِ: <br />
* Namazın kabul olma şartı<ref> عَنْ اَبِی الحَسَنِ الرِّضا علیه‌السلام قالَ: اِنَّ اللَّهَ اَمَرَ بِثَلاثَةٍ مَقْرُونٌ بِهَا ثَلاثَةٌ اُخْری: أمَرَ بِالصَّلاةِ وَالزَّکَاةِ فَمَنْ صَلَّی وَلَمْ یزَکِّ لَمْ تُقْبَلْ مِنْهُ صَلاتُهُ، وَاَمَرَ بِالشُّکْرِ لَهُ وَلِلْوَالِدَینِ فَمَنْ لَمْ یشْکُرْ وَالِدَیهِ لَمْ یشْکُرِ اللّهَ، وَأَمَرَ بِاتِّقاءِ اللّهِ وَصِلَةِ الرَّحِمِ فَمَنْ لَمْ یصِلْ رَحِمَهُ لَم یتَّقِ اللّهَ: İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah üç şeye üç şeyle birlikte emir vermiştir: 1- Namaz ve zekatı emretmiştir. Dolayısıyla her kim namaz kılar, ama zekat vermezse namazı kabul olmaz. 2- Kendisine ve ebeveynlerine şükran duyulması. Dolayısıyla her kim anne ve babasına şükran duymazsa, Allah’a da şükran duymamıştır. 3- İlahi takva ve sıla-ı rahim yapılmasına emretmiştir. Dolayısıyla kim sıla-ı rahim yapmazsa ilahi takvaya riayet etmemiş olur.</ref>
İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: İslam, beş esas üzerine kurulmuştur: namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan ayı orucunu tutmak, hacca gitmek ve (Ehlibeytin) Velayeti."</ref>
* Zekât vermek Allah’ın insana ilgisinin bir işaretidir<ref> قَالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله: اِذَا اَرَادَ اللّهُ بِعَبْدٍ خَیرا بَعَثَ اللّهُ اِلَیهِ مَلَکا مِنْ خُزّانِ الْجَنَّةِ فَیمْسَحُ صَدْرَهُ وَ یسْخی نَفْسَهُ بِالزَّکَاةِ: Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah bir kulunun iyiliğini isterse cennet hazinedarlarından bir meleği ona gönderir ve onun kalbini mesh ederek nefsini zekat vermesi için yumuşatır.” </ref>
* Allah’ın gazabını gidermektedir<ref>قَالَ اَمیرُالمُؤمِنِینَ علیه‌السلام: اُوصیکُمْ بِالزَّکَاةِ فَاِنّی سَمِعْتُ نَبیکُمْ صلی الله علیه و آلهیقُولُ: اَلزَّکاةُ قَنْطَرَةُ الاِءسْلامِ فَمَنْ اَدّاها جازَ الْقَنْطَرَةَ، وَمَنْ اِحْتَبَسَ دُونَها وَهِی تُطْفی غَضَبَ الرَّبِّ: <br />
* Allah nezdinde amilinin mahbup olması<ref> قالَ الصَّادِقُ علیه‌السلام: … وَاَنَّ اَحَبَّ النَّاسِ اِلَی اللَّهِ تَعَالی اَسْخَاهُمْ کَفَّا، وَاَسْخَی النّاسِ مَنْ اَدّی زَکَاةَ مالِهِ وَلَمْ یبْخَلْ عَلَی الْمُؤْمِنینَ بِمَا افْتَرَضَ اللّهُ لَهُمْ فی مالِهِ : İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah katında en sevgili insan eli en açık olandır. Eli en açık olan kişi ise malının zekatını veren ve Allah’ın kendisine farz ettiği maldan müminleri mahrum bırakmayandır.</ref>
Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizlere zekatı vasiyet ediyorum. Peygamberinizden (Allah’ın salat ve selamı ona ve Ehlibeytine olsun) şöyle duydum: Zekat İslam’ın köprüsüdür, dolayısıyla her kim zekat verirse köprüden geçer ve her kim vermezse köprüden aşağı düşer ve zekat Allah’ın öfkesini yatıştırır. </ref>
* En zor farz<ref> عَنْ رُفَاعَةِ بْنِ مُوسی اَنَّهُ سَمِعَ اَباعَبْدِاللّهِ علیه‌السلامیقُولُ: مَا فَرَضَ اللّهُ عَلی هذِهِ الاُمَّةِ شَیئا اَشَدَّ عَلَیهِمْ مِنْ الزَّکاةِ، وَفیها تُهْلَکُ عَامَتُّهُمْ: Rufai diyor ki İmam Sadık’tan (a.s) şöyle duydum: “Allah Teala, bu ümmet için zekattan daha zor bir farz karar kılmamıştır. Zekat verme konusunda bir çokları helak olacaktır.”</ref>
* Namazın kabul olma şartı<ref> عَنْ اَبِی الحَسَنِ الرِّضا علیه‌السلام قالَ: اِنَّ اللَّهَ اَمَرَ بِثَلاثَةٍ مَقْرُونٌ بِهَا ثَلاثَةٌ اُخْری: أمَرَ بِالصَّلاةِ وَالزَّکَاةِ فَمَنْ صَلَّی وَلَمْ یزَکِّ لَمْ تُقْبَلْ مِنْهُ صَلاتُهُ، وَاَمَرَ بِالشُّکْرِ لَهُ وَلِلْوَالِدَینِ فَمَنْ لَمْ یشْکُرْ وَالِدَیهِ لَمْ یشْکُرِ اللّهَ، وَأَمَرَ بِاتِّقاءِ اللّهِ وَصِلَةِ الرَّحِمِ فَمَنْ لَمْ یصِلْ رَحِمَهُ لَم یتَّقِ اللّهَ: <br />
* Hayır, vesilesi ve toplumun maslahatı<ref>قالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله : لاتَزالُ اُمَتّی بِخَیرٍ ما لَمْ یخُونُوا وَاَدُّوا الْأَمانَةَ، وَآتَوُا الزَّکاةَ، وَاِذا لَمْ یفْعَلُوا ذلِکَ اُبْتُلُوا بِالْقَحْطِ وَالسِّنِینَ: Hz. Fahri Kainat Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim, hıyanet etmedikçe, emanetleri yerine ulaştırdıkça ve zekatı verdikleri sürece hayır ve saadette kalacaklardır, ancak her ne zaman böyle yapmazlarsa kıtlık ve yokluğa duçar olacaklardır.</ref>
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Allah üç şeye üç şeyle birlikte emir vermiştir: 1- Namaz ve zekatı emretmiştir. Dolayısıyla her kim namaz kılar, ama zekat vermezse namazı kabul olmaz. 2- Kendisine ve ebeveynlerine şükran duyulması. Dolayısıyla her kim anne ve babasına şükran duymazsa, Allah’a da şükran duymamıştır. 3- İlahi takva ve sıla-ı rahim yapılmasına emretmiştir. Dolayısıyla kim sıla-ı rahim yapmazsa ilahi takvaya riayet etmemiş olur.</ref>
* Malların koruyucusu<ref>قالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله : داوُوا مَرْضاکُمْ بِالصَّدَقَةِ، وَحَصِنُّوا اَمْوَالَکُمْ بِالزَّکاةِ: Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz ve mallarınızı zekât ile koruyunuz.”</ref>
* Zekât vermek Allah’ın insana ilgisinin bir işaretidir<ref> قَالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله: اِذَا اَرَادَ اللّهُ بِعَبْدٍ خَیرا بَعَثَ اللّهُ اِلَیهِ مَلَکا مِنْ خُزّانِ الْجَنَّةِ فَیمْسَحُ صَدْرَهُ وَ یسْخی نَفْسَهُ بِالزَّکَاةِ: <br />
Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah bir kulunun iyiliğini isterse cennet hazinedarlarından bir meleği ona gönderir ve onun kalbini mesh ederek nefsini zekat vermesi için yumuşatır.” </ref>
* Allah nezdinde amilinin mahbup olması<ref> قالَ الصَّادِقُ علیه‌السلام: … وَاَنَّ اَحَبَّ النَّاسِ اِلَی اللَّهِ تَعَالی اَسْخَاهُمْ کَفَّا، وَاَسْخَی النّاسِ مَنْ اَدّی زَکَاةَ مالِهِ وَلَمْ یبْخَلْ عَلَی الْمُؤْمِنینَ بِمَا افْتَرَضَ اللّهُ لَهُمْ فی مالِهِ : <br />
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah katında en sevgili insan eli en açık olandır. Eli en açık olan kişi ise malının zekatını veren ve Allah’ın kendisine farz ettiği maldan müminleri mahrum bırakmayandır.</ref>
* En zor farz<ref> عَنْ رُفَاعَةِ بْنِ مُوسی اَنَّهُ سَمِعَ اَباعَبْدِاللّهِ علیه‌السلامیقُولُ: مَا فَرَضَ اللّهُ عَلی هذِهِ الاُمَّةِ شَیئا اَشَدَّ عَلَیهِمْ مِنْ الزَّکاةِ، وَفیها تُهْلَکُ عَامَتُّهُمْ: <br />
Rufai diyor ki İmam Sadık’tan (a.s) şöyle duydum: “Allah Teala, bu ümmet için zekattan daha zor bir farz karar kılmamıştır. Zekat verme konusunda bir çokları helak olacaktır.”</ref>
* Hayır, vesilesi ve toplumun maslahatı<ref>قالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله : لاتَزالُ اُمَتّی بِخَیرٍ ما لَمْ یخُونُوا وَاَدُّوا الْأَمانَةَ، وَآتَوُا الزَّکاةَ، وَاِذا لَمْ یفْعَلُوا ذلِکَ اُبْتُلُوا بِالْقَحْطِ وَالسِّنِینَ: <br />
Hz. Fahri Kainat Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ümmetim, hıyanet etmedikçe, emanetleri yerine ulaştırdıkça ve zekatı verdikleri sürece hayır ve saadette kalacaklardır, ancak her ne zaman böyle yapmazlarsa kıtlık ve yokluğa duçar olacaklardır.</ref>
* Malların koruyucusu<ref>قالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله : داوُوا مَرْضاکُمْ بِالصَّدَقَةِ، وَحَصِنُّوا اَمْوَالَکُمْ بِالزَّکاةِ: <br />
Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz ve mallarınızı zekât ile koruyunuz.”</ref>
* Günahların bağışlanması<ref>قالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله : اَلزَّکاةُ تُذْهِبُ الذُّنُوبَ: Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zekat günahları ortadan kaldırır.”</ref>
* Günahların bağışlanması<ref>قالَ رَسُولُ اللّهِ صلی الله علیه و آله : اَلزَّکاةُ تُذْهِبُ الذُّنُوبَ: Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Zekat günahları ortadan kaldırır.”</ref>
* Rızkın artması ve zekât veren kimsenin hiçbir zaman malının azalmaması<ref> عَنْ اَبی عَبْدِاللّهِ علیه‌السلاماَنَّهُ قَالَ: ما اَدّی اَحَدٌ الزَّکاةَ فَنَقَصَتْ مِن مالِهِ، وَلامَنَعَهَا اَحَدٌ فَزادَتْ فی مالِهِ: İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Zekat vermekle kimsenin malı azalmadığı gibi vermemekle de kimsenin malı artmamıştır.”</ref>-<ref>قَالَ اَبُوجَعْفَرٍ مُحَمَدُ بْنُ عَلی علیهماالسلام: یا جابِرُ …وَالزَّکاةُ تَزیدُ فِی الرِّزْقِ: İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir!... Zekat insanın rızkını arttırır.”</ref>
* Rızkın artması ve zekât veren kimsenin hiçbir zaman malının azalmaması<ref> عَنْ اَبی عَبْدِاللّهِ علیه‌السلاماَنَّهُ قَالَ: ما اَدّی اَحَدٌ الزَّکاةَ فَنَقَصَتْ مِن مالِهِ، وَلامَنَعَهَا اَحَدٌ فَزادَتْ فی مالِهِ: <br />
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Zekat vermekle kimsenin malı azalmadığı gibi vermemekle de kimsenin malı artmamıştır.”</ref>-<ref>قَالَ اَبُوجَعْفَرٍ مُحَمَدُ بْنُ عَلی علیهماالسلام: یا جابِرُ …وَالزَّکاةُ تَزیدُ فِی الرِّزْقِ: <br />
İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Ey Cabir!... Zekat insanın rızkını arttırır.”</ref>
* Nefis tezkiyesi ve malın artması<ref> قَالَتْ فَاطِمَةُ علیهاالسلامفی خُطْبَتِهِ: فَجَعَل الاْءیمَانَ تَطْهیرا لَکُمْ مِنَ الشِّرْکِ وَالصَّلاةَ تَنْزیها عَنِ الْکِبْرِ، وَالزَّکَاةَ تَزْکِیةً لِلنَّفْسِ، وَنِماءً فِی الرِّزْقِ: Hz. Fatıma Zehra (s.a) şöyle buyurmuştur: “Allah, imanı sizlerin şirkten temizlenmeniz, namazı kibirden uzak durmanız ve zekatı nefislerinizin arınması ve rızkınızın artması için karar kılmıştır.</ref>
* Nefis tezkiyesi ve malın artması<ref> قَالَتْ فَاطِمَةُ علیهاالسلامفی خُطْبَتِهِ: فَجَعَل الاْءیمَانَ تَطْهیرا لَکُمْ مِنَ الشِّرْکِ وَالصَّلاةَ تَنْزیها عَنِ الْکِبْرِ، وَالزَّکَاةَ تَزْکِیةً لِلنَّفْسِ، وَنِماءً فِی الرِّزْقِ: Hz. Fatıma Zehra (s.a) şöyle buyurmuştur: “Allah, imanı sizlerin şirkten temizlenmeniz, namazı kibirden uzak durmanız ve zekatı nefislerinizin arınması ve rızkınızın artması için karar kılmıştır.</ref>
* Hastaların dermanı<ref>İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mallarınızı zekât ile koruyunuz. Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz. Kuşkusuz hiçbir mal sahra ve çöllerde ortadan kalkmamıştır, meğer zekatı verilmeyenleri.” Mahasin-ı Bergi, c. 1, s. 294.</ref>
* Hastaların dermanı<ref>İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Mallarınızı zekât ile koruyunuz. Hastalıklarınızı sadaka ile iyileştiriniz. Kuşkusuz hiçbir mal sahra ve çöllerde ortadan kalkmamıştır, meğer zekatı verilmeyenleri.” Mahasin-ı Bergi, c. 1, s. 294.</ref>
* Kendisinden ve başkalarından belanın defedilmesi<ref>عَنْ اَبی عَبْدِاللّهِ علیه‌السلام قالَ: إنَّ اللّهَ لَـیدْفَعُ بِمَنْ یصَـلّی مِنْ شیعَتِـنا عَـمَّنْ لایصَـلّی مِـنْ شیعَتِنا وَلَوْ اَجْمَعُوا عَلی تَرْکِ الصَّلاةِ لَهَلَکُوا، وَإنَّ اللّهَ لَیدْفَعُ بِمَنْ یزَکّی مِنْ شیعَتِنا عَمَّنْ لایزَکّی وَلَوْ أَجْمَعُوا عَلی تَـرْکِ الـزَّکاةِ لَهَلَکُوا: İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah, namaz kılan Şiilerin vesilesi ile namaz kılmayan Şiilerin belalarını defeder ve eğer herkes namaz kılmayı terk ederse hepsi birden helak olurlar. Allah, zekat veren Şiiler vesilesi ile zekat vermeyenlerin belasını defeder ve eğer hepsi birden zekat vermeyi terk ederse helak olurlar.”</ref>
* Kendisinden ve başkalarından belanın defedilmesi<ref>عَنْ اَبی عَبْدِاللّهِ علیه‌السلام قالَ: إنَّ اللّهَ لَـیدْفَعُ بِمَنْ یصَـلّی مِنْ شیعَتِـنا عَـمَّنْ لایصَـلّی مِـنْ شیعَتِنا وَلَوْ اَجْمَعُوا عَلی تَرْکِ الصَّلاةِ لَهَلَکُوا، وَإنَّ اللّهَ لَیدْفَعُ بِمَنْ یزَکّی مِنْ شیعَتِنا عَمَّنْ لایزَکّی وَلَوْ أَجْمَعُوا عَلی تَـرْکِ الـزَّکاةِ لَهَلَکُوا: <br />
* Malı olanlar için deneme ve fakirler için yardım<ref>قالَ الصّادِقُ علیه‌السلام: اِنَّما وُضِعَتِ الزَّکاةُ اِخْتِبارا لِلاَغْنیاءِ وَمَعُونَةً لِلْفُقَراءِ، وَلَوْ اَنَّ النّاسَ أدُّوا زَکاةَ اَمْوالِهِمْ ما بَقِی مُسلِمٌ فَقیرا مُحْتاجا وَلاَسْتَغْنی بِما فَرَضَ اللّهُ لَهُ، وَاِنَّ النّاسَ ما افْتَقَرُوا وَلا احْتاجُوا وَلا جاعُوا وَلاعَرَوْا اِلاّ بِذُنُوبِ الأَغْنِیاءِ وَحَقیقٌ عَلَی اللّهِ تَبارَکَ وَتَعالی اَنْ یمْنَعَ رَحْمَتَهُ مِمَّنْ مَنَعَ حَقَ اللّهِ فی مالِهِ: İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Zekat, zenginler için imtihan, fakirler için yardım olarak karar kılınmıştır. Eğer insanlar mallarının zekatını verecek olurlarsa hiçbir Müslüman muhtaç olmaz ve Allah’ın farz kıldığı şeyden müstağni kalırlar. Şüphesiz insanlar yoksul, muhtaç, ihtiyaç sahibi, aç ve çıplak kalmaz, ancak zenginlerin günahları nedeniyle ve Allah Tebareke ve Teala’nın hakkını malında esirgeyenlere karşı Allah’ın rahmetini kesmesi haktır.</ref>
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Allah, namaz kılan Şiilerin vesilesi ile namaz kılmayan Şiilerin belalarını defeder ve eğer herkes namaz kılmayı terk ederse hepsi birden helak olurlar. Allah, zekat veren Şiiler vesilesi ile zekat vermeyenlerin belasını defeder ve eğer hepsi birden zekat vermeyi terk ederse helak olurlar.”</ref>
* Malı olanlar için deneme ve fakirler için yardım<ref>قالَ الصّادِقُ علیه‌السلام: اِنَّما وُضِعَتِ الزَّکاةُ اِخْتِبارا لِلاَغْنیاءِ وَمَعُونَةً لِلْفُقَراءِ، وَلَوْ اَنَّ النّاسَ أدُّوا زَکاةَ اَمْوالِهِمْ ما بَقِی مُسلِمٌ فَقیرا مُحْتاجا وَلاَسْتَغْنی بِما فَرَضَ اللّهُ لَهُ، وَاِنَّ النّاسَ ما افْتَقَرُوا وَلا احْتاجُوا وَلا جاعُوا وَلاعَرَوْا اِلاّ بِذُنُوبِ الأَغْنِیاءِ وَحَقیقٌ عَلَی اللّهِ تَبارَکَ وَتَعالی اَنْ یمْنَعَ رَحْمَتَهُ مِمَّنْ مَنَعَ حَقَ اللّهِ فی مالِهِ: <br />
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Zekat, zenginler için imtihan, fakirler için yardım olarak karar kılınmıştır. Eğer insanlar mallarının zekatını verecek olurlarsa hiçbir Müslüman muhtaç olmaz ve Allah’ın farz kıldığı şeyden müstağni kalırlar. Şüphesiz insanlar yoksul, muhtaç, ihtiyaç sahibi, aç ve çıplak kalmaz, ancak zenginlerin günahları nedeniyle ve Allah Tebareke ve Teala’nın hakkını malında esirgeyenlere karşı Allah’ın rahmetini kesmesi haktır.</ref>
* Cimriliğin tedavi ve dermanı<ref>“Her kim mal zekatını verirse, kesinlikle cimrilikten korunur.” Camiu’l Ahadis, c. 9, s. 48.</ref>
* Cimriliğin tedavi ve dermanı<ref>“Her kim mal zekatını verirse, kesinlikle cimrilikten korunur.” Camiu’l Ahadis, c. 9, s. 48.</ref>
* Ölüler için genişleme sebebi<ref> Birisi İmam Cafer Sadık’ın (a.s) yanına gelerek şöyle dedi: Kardeşim boynunda çokça zekat olduğu halde dünyadan göçtü. Ben onları ödedim. İmam şöyle buyurdu: “Bununla onun sorunu bertaraf oldu.” Camiu’l Ahadis, c. 9, s. 223.</ref>
* Ölüler için genişleme sebebi<ref> Birisi İmam Cafer Sadık’ın (a.s) yanına gelerek şöyle dedi: Kardeşim boynunda çokça zekat olduğu halde dünyadan göçtü. Ben onları ödedim. İmam şöyle buyurdu: “Bununla onun sorunu bertaraf oldu.” Camiu’l Ahadis, c. 9, s. 223.</ref>
Anonim kullanıcı