İçeriğe atla

Meryem Suresi: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Hucceti
Değişiklik özeti yok
imported>Hucceti
Değişiklik özeti yok
48. satır: 48. satır:
Surenin ana teması; Hz. Meryem’in (s.a) kıssası, [[Hz. İsa]]’nın (a.s) doğumu ve beşikteyken konuşması, annesinin iffet ve taharetine tanıklık etmesi, iki büyük peygamberin ([[Hz. Zekeriya]] ve [[Hz. Yahya]]) kıssası, [[Hz. İbrahim]]’in (a.s) kıssasına kısa bir işaret, Allah’ın evlat edinmek ve şirkten tenzih edilmesi, [[Allah]]’ın vahdaniyeti ve [[kıyamet]]ten bazı kesitler sunulması.<ref>Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1242.</ref>
Surenin ana teması; Hz. Meryem’in (s.a) kıssası, [[Hz. İsa]]’nın (a.s) doğumu ve beşikteyken konuşması, annesinin iffet ve taharetine tanıklık etmesi, iki büyük peygamberin ([[Hz. Zekeriya]] ve [[Hz. Yahya]]) kıssası, [[Hz. İbrahim]]’in (a.s) kıssasına kısa bir işaret, Allah’ın evlat edinmek ve şirkten tenzih edilmesi, [[Allah]]’ın vahdaniyeti ve [[kıyamet]]ten bazı kesitler sunulması.<ref>Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1242.</ref>


Kaf, ha, ya, ayn ve sad’dan  (کهیعص ) maksat nedir
Meryem suresinin başlangıcında ki mukatta harflerinin (کهیعص) manası hakkında İslami kaynaklarda iki çeşit rivayet nakledilmiştir:
1-Bu harflerden her birerinin Allah’ın büyük isimlerinden birine işaret ettiğini beyan eden rivayetler: Kaf harfi«ک»  Allah’ın Kafi ismine, Ha harfi «ه»  Allah’ın Hadi ismine, Ya harfi «ی»  Allah’ın Veli insine, Ayn harfi «ع»  Allah’ın Alim ismine ve Sad harfiyse «ص» Allah’ın Sadıku’l-Vaad ( verdiği vaada sadık kalan kimse) ismine işaret etmektedir.
2-Mukatta harflerini Kerbela vakıasına yorumlayan rivayetler: Kaf harfi«ک»  Kerbela’ya, Ha harfi «ه»  Peygamber hanedanının katledilmesine, Ya harfi «ی»  Yezid’e, Ayn harfi «ع»  susuzluğa ve Sad harfiyse «ص» İmam Hüseyin (a.s) ve yarenlerinin sabır ve direnişine işaret etmektedir. Mekarim Şirazi, Bergozide-i Tefsir-i Numune, h.ş 1382, c 3, s 78; Behrani, el-Burhan fi Tefsiri’l-Kur’an, h.ş 1389, c 3, s 697; Kummi, Tefsir-i el-Kummi, h.k 1363, c 2, s 48.
Allame Tabatabai ilk bölümde ki rivayeti Ya harfinin «ی» Veli kelimesiyle herhangi bir irtibatı olmadığı için doğru bilmemektedir. Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, Tercüme-i Tefsir-i el-Mizan, h.ş 1370, c 14, s 30.
Ehlisünnetten bazıları da Meryem suresinin başlangıcında ki mukatta harflerinin Allah’ın isimlerine işaret ettiğine inanmaktalar. Suyuti, ed-Durru’l-Mensur, h.k 1404, c 4, s 258 ve Salebi, el-Keşf ve el-Beyan, h.k 1422, c 6, s 205.
Tarihi Rivayetler ve Öyküler
Hz. Zekeriya (a.s) ve Hz. Yahya’nın (a.s) kıssaları: 2-15. Ayet-i kerimeler.
Hz. Zekeriya (a.s)
Hz. Zekeriya’nın (a.s) çocuğu yoktu ve bundan dolayı oldukça rahatsızdı. Allah’a şöyle dua etti; yaşlandım, benden sonra yakınlarımın senin dinini koruyacakları noktasında endişeliyin, diğer taraftan eşimde kısırdır.
Sen kendin bana bir veliaht ihsan eyle. Allah Teâlâ Hz. Zekeriya’nın (a.s) duasını kabul etti ve ona Yahya adında bir erkek evlat vereceği konusunda müjdeledi.
Hz. Zekeriya zahiri sebeplerin hazır olmadığını görüyordu; kendisi yaşlanmıştı eşi ise kısırdı, işte bu nedenden dolayı Allah Teâlâ’dan şöyle bir soru sordu; bu şartlarda ben nasıl çocuk sahibi olabilirim ki?
Yüce Allah ise Hz. Zekeriya’nın (a.s) sorusuna karşılık şöyle bir cevap verdi; hiçbirşey yokken her şeyi yaratan Allah için senin evlat sahibin olman daha kolay bir iştir.
Hz. Zekeriye (a.s) Allah’tan bir nişane istedi Allah Teâlâ Hz. Zekeriya’ya (a.s) şöyle dedi; üç gün boyunca Allah’ı anma dışında insanlarla konuşamayacaksın.
Hz. Zekeriya (a.s) bu mejdeyi duyduktan sonra insanlara Allah’ı çokca anmalarını söyledi ve dedi ki; Allah bana çok büyük bir nimet verecek ve tüm insanlar ondan faydalanacak. Meryem suresi 2-11. Ayet-i kerimeler.
Daha sonra Allah Teâlâ 12. Ayet-i kerimeden 15. Ayet-i kerimeye kadar bu surede Hz. Zekeriya’nın (a.s) oğlu Hz. Yahya’ya hitap ederek onun iyi sıfatlarını sayıyor.
Hz. Meryem (s.a) ve Hz. İsa’nın (a.s9 doğumu: 16-38. Ayet-i kerimeler.
Hz. Meryem (s.a) ailesinden ayrılarak kendisine Rabbine ibadet edebilmesi için bir yer seçti. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor; Hz. Meryem’in (s.a) yanına çok yakışıklı ve çekici erkek kılığında bir melek gönderdik Hz. Meryem (s.a) günaha müryekip olma korkusuyla Allah’a sığındı.
Tam o sırada melek kendini tanıttı ve Allah tarafından geldiğini ve Hz. Meryem’e (s.a) Allah katından bir erkek evlat hediye edeceğini söyledi. Bu haber Hz. Meryem’i (s.a) daha da endişelendirdi. Hz. Meryem (s.a) kendi kendine şöyle söyledi nasıl olurda hiç evlenmediğim halde çocuk sahibi olabilirim!
Melek Hz. Meryem’i (s.a) sakinleştirmeye çalışıyor ve bu işin Allah için çok kolay bir şey olduğunu ve bunun Allah tarafından kendisine verilen bir rahmet nişanesi olduğunu anlatmaya çalışıyor. Netice itibariyle Hz. Meryem (s.a) hamile kaldı ve Beytü’l-Mukades’ten uzaklaştı.
Hz. Meryem (s.a) doğum sancısı başladığında bir ağacın altına uzandı ve doğum sancısının vermiş olduğu dertten dolayı içinden keşke ölseydim de unutulsaydım diye geçirdi.
Tam o esnada Allah katından şöyle bir nida geliverdi; Allah ayağının altından tertemiz bir akarsu akıtıverdi ve altında oturduğun kurumuş hurma ağacından senin için tap taze hurmalar yetiştiriverdi.
Aynı zamanda Allah Teâlâ Hz. Meryem’e (s.a) şöyle söylüyor; dünyaya getirdiğin çocuk hakkında sana yöneltilen iftiralara karşı cevap verme ve 3 gün konuşmama orucu tuttğunu söyle; elbette bu tür oruç İslam dininde haramdır.
Hz. Meryem’in (s.a) çocuğu dünyaya geldi ve Hz. Meryem (s.a) çocuğuyla birlikte kendi kavmi arasına döndü. Bazıları Hz. Meryem’e iftira attı fakat Hz. Meryem (s.a) kundaktaki çocuğu gösterek onunla konuşmalarını istedi.
Halk kundakta olan bir bebekle nasıl konuşulabilir ki diye sordular? Tam o sırada kundaktaki bebek konuşmaya başladı ve ilk söylediği cümle ‘‘Ben Allah’ın kuluyum’’ oldu.
Allah bana kitap verdi ve beni peygamber olarak seçti. Aynı şekilde beni bereketli kıldı ve bana namaz kılmamı, zekât vermemi emretti ve beni cabbar ve eşkıya değil de iyilik işleyen birisi olarak karar kıldı dedi.
Allah’ın selamı benim üzerime, doğduğum güne, öleceğim güne ve tekrar dirileceğim güne olsun. Meryem suresi 16-36. Ayet-i kerimelere müracaat ediniz: Mekarim Şirazi, Bergozide-i Tefsir-i Numune, h.ş 1382, c 3, s 82-88.
Hz. İbrahim’in (a.s) kıssası: Hz. İbrahim (a.s) ile Azer’in konuşmaları ve Hz. İbrahim’in (a.s) Azer için istiğfar etmesi, Hz. İshak (a.s) ve Hz. Yakub’un (a.s) doğumu 40-50. Ayet-i kerimeler.
Hz. Musa’nın (a.s) kıssası: Tur dağı tarafından bir nidanın gelmesi, Hz. Harun’un (a.s) peygamberliği 52 ve 53. Ayet-i kerimeler.
Hz. İsmail’in (a.s) risaleti: 54 ve 55. Ayet-i kerimeler.
Hz. İdris’in (a.s) risaleti: 56 ve 57. Ayet-i kerimeler.
Devamında bu sure Hz. İbrahim (a.s) ve Hz. Musa’nın (a.s) kıssalarına işaret etmektedir.
Fazilet ve Özellikleri
İmam Sadık’tan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Bu sureyi okuma noktasında süreklilik gösteren her kes bu surenin bereketi sayesinde evlat, mal ve can bakımından tamamen ihtiyaçsız olmadığı sürece bu dünyadan göçmeyecektir. Mekarim Şirazi, Bergozide-i Tefsir-i Numune, h.ş 1382, c 3, s 77.
{{Kapatkuran|{{{|'''Meryem Suresinin Arapçası ve Türkçe Meali'''}}}}}
{{Kapatkuran|{{{|'''Meryem Suresinin Arapçası ve Türkçe Meali'''}}}}}
{| class="wikitable" style="background:#ffffef; font-size:90%; border:9px;"
{| class="wikitable" style="background:#ffffef; font-size:90%; border:9px;"
Anonim kullanıcı