Fuztu ve Rabb'il Kabe
Fuztu ve Rabb'il-Kâbe (Arapça: فُزْتُ وَ رَبِّ الْکَعْبَه) "Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki kurtuluşa erdim" ifadesi, İmam Ali'ye (a.s.) atfedilen ve Hicri Kameri 4. yıl Ramazan ayının 19. gününün seher vaktinde, darbe aldıktan sonra söylediği bir sözdür.
Hicri 3. yüzyıl tarihçilerinden İbn Kuteybe Dinveri'nin rivayetine göre, İbn Mülcem Muradi, Ali'ye (a.s) doğru yaklaştı ve "Hüküm Allah'ındır, senin değil" dedi ve ardından kılıcıyla Ali'nin (a.s) alnına bir darbe indirdi. Ali (a.s) şöyle dedi: "Fuztu ve Rabb'il-Kâbe; Kâbe'nin Rabbine yemin ederim ki kurtuluşa erdim." [2]
Murtaza Mutahhari (ö: 1979), bu ifadeyi, İslam ahlakına göre şehadetin şehit için bir başarı olduğunu, bir başarısızlık olmadığını belirtmek için bir kanıt olarak zikreder. [3] Bu nedenle şehadetin kutlaması ve sevinci vardır. [4] Ayetullah Mekarim Şirazi'nin Nehcü'l-Belağa şerhinde de bu ifade, Ali'nin (a.s) ruhunun maddi dünyayla değil, yüksek alem, melekler ve Tanrı ile bağlantılı olduğu meselesi için bir kanıt olarak zikredilmiştir; bu nedenle İmam, İbn Mülcem'in darbesini Tanrı'ya kavuşmanın bir başlangıcı olarak görmüştür. [5]
Bu söz, Seyyid Razi, [6] İbn Şehrâşub, [7] İbn Esir [8] ve Belazuri [9] tarafından nakledilmiştir. Ancak bazı sonraki kaynaklar, söz konusu ifadeyi küçük bir değişiklikle "Fuztu bi-Rabb'il-Kâbe" şeklinde nakletmişlerdir. [10]
Hicri 5. yüzyıl tarihçilerinden İbn Abdülber'in rivayetine göre, İmam Ali'den (a.s) önce Haram bin Milhan, Hicri 4. yılda Bi'r Ma'una Seriyyesinde şehit olurken "Fuztu ve Rabb'il-Kâbe" cümlesini söylemiştir. [11]