İçeriğe atla

Hendek Savaşı: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
Değişiklik özeti yok
52. satır: 52. satır:
}}
}}


'''Hendek Savaşı''' veya '''Ahzab Savaşı''' (Arapça: (غزوة الخندق، أو غزوة الأحزاب); [[Hicretin beşinci yılı]]nda meydana gelen ve [[Hz. Peygamber]] Efendimizin (s.a.a) [[gazve]]lerinden biridir. Bu savaş [[Ben-i Nadir]] kabilesinin komplosuyla başlamıştır. Kureyş kabilesi de Arap ve Yahudi bütün müttefikleri ile birleşerek, [[İslam]]’ı ortadan kaldırmak için anlaşmışlardır. [[Müşrik]]lerin ordusu on bin kişi ve [[Müslüman]]ların ordusu ise, üç bin kişiden oluşmaktaydı. Savaş olması durumunda ne Hz. Peygamber (s.a.a) ile ve ne de onun aleyhine olacaklara dair taahhütte bulunan [[Ben-i Kurayza]] kabilesi de (Medine’de sükûnet eden) ahitlerini bozarak müşriklerle müttefik oldular. Müşriklere karşı nasıl savunma yapılacağı hakkında ashabıyla istişare eden Allah Resulü (s.a.a), [[Selman-ı Farisi]]’nin önerisini kabul etti ve [[Medine]]’nin etrafına hendek kazıldı. Hendek savaşı Müslümanların zaferi ve Müşriklerin geri çekilmesiyle sonuçlandı.<br />
'''Hendek Savaşı''' veya '''Ahzab Savaşı''' (Arapça: (غزوة الخندق، أو غزوة الأحزاب); [[Hicretin beşinci yılı]]nda meydana gelen ve [[Hz. Peygamber]] Efendimizin (s.a.a) [[gazve]]lerinden biridir. Bu savaş [[Ben-i Nadir]] kabilesinin komplosuyla başlamıştır. Kureyş kabilesi de Arap ve Yahudi bütün müttefikleri ile birleşerek, [[İslam]]’ı ortadan kaldırmak için anlaşmışlardır. [[Müşrik]]lerin ordusu on bin kişi ve [[Müslüman]]ların ordusu ise, üç bin kişiden oluşmaktaydı. Savaş olması durumunda ne Hz. Peygamber (s.a.a) ile ve ne de onun aleyhine olacaklara dair taahhütte bulunan [[Ben-i Kurayza]] kabilesi de (Medine’de sükûnet eden) ahitlerini bozarak müşriklerle müttefik oldular. Müşriklere karşı nasıl savunma yapılacağı hakkında ashabıyla istişare eden Allah Resulü (s.a.a), [[Selman-ı Farisi]]’nin önerisini kabul etti ve [[Medine]]’nin etrafına hendek kazıldı. Hendek savaşı Müslümanların zaferi ve Müşriklerin geri çekilmesiyle sonuçlandı.


Cesareti dillere destan olan [[Amr b. Abdived]] beraberindeki birkaç kişi ile hendeği aştı ve sonra savaşmak için kendisine mübariz (rakip savaşçı) talep etti. Onunla savaşmaya korkanlar, sessizliğe büründü. [[İmam Ali]] (a.s) onunla savaşmaya talip oldu ve [[Allah Resulü]]nden (s.a.a) izin aldıktan sonra meydana giderek, Amr’ı öldürdü. Hz. Ali’nin (a.s) Amr’ı öldürmesi, [[İslam]]’ın zafere ulaşmasında ve müşriklerin de yenilmesinde çok etkili olmuştu. Bundan dolayı Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ali'nin (a.s) Hendek günü bir kılıç darbesi, insanların ve [[cin]]lerin bütün ibadetlerinden daha üstündür.”
Cesareti dillere destan olan [[Amr b. Abdived]] beraberindeki birkaç kişi ile hendeği aştı ve sonra savaşmak için kendisine mübariz (rakip savaşçı) talep etti. Onunla savaşmaya korkanlar, sessizliğe büründü. [[İmam Ali]] (a.s) onunla savaşmaya talip oldu ve [[Allah Resulü]]nden (s.a.a) izin aldıktan sonra meydana giderek, Amr’ı öldürdü. Hz. Ali’nin (a.s) Amr’ı öldürmesi, [[İslam]]’ın zafere ulaşmasında ve müşriklerin de yenilmesinde çok etkili olmuştu. Bundan dolayı Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ali'nin (a.s) Hendek günü bir kılıç darbesi, insanların ve [[cin]]lerin bütün ibadetlerinden daha üstündür.”
72. satır: 72. satır:


=== Hendeğin Kazılması ===
=== Hendeğin Kazılması ===
Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) halka Sel’ dağını arkalarına alarak, önlerine hendek kazmalarını<ref> Belazuri, c. 1, s. 410.</ref> ve hendeği de Muzad bölgesinden (Fetih mescidinin batısında bir kale) başlamak suretiyle Zubab bölgesi ve Ratic dağına (Bathan’ın batısındaki Ben-i Ubeyd dağının yanı) kadar kazmalarını emretti.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 445.</ref> Her on kişiye kırk zira'lık bir mesafe belirleyen<ref> Taberi, Tarih, c. 2, s. 568.</ref> Resulullah (s.a.a), kazılması gereken her bölgeyi de bir kabilenin sorumluluğuna verdi.<ref> Yakubi, c. 2, s. 50.</ref> Söylendiğine göre [[Muhacir]]lerin Ratic’den Zubab’a ve [[Ensar]]’ın ise, Zubab’dan Ben-i Ubeyd dağına kadar kazmaları kararlaştırıldı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 446; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 66.</ref> Allah Resulü (s.a.a) Müslümanları teşvik etmek için kendisi de hendek kazanların arasına katıldı<ref> İbn-i Hişam, c. 3, s. 226; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 66 - 71.</ref> ve daha sonra hendeğin kapılarının korunması için her kabileden bir kişiyi kapıları korumakla görevlendirdi.<ref> Yakubi, c. 2, s. 50.</ref><br />
Hz. Resul-ü Kibriya (s.a.a) halka Sel’ dağını arkalarına alarak, önlerine hendek kazmalarını<ref> Belazuri, c. 1, s. 410.</ref> ve hendeği de Muzad bölgesinden (Fetih mescidinin batısında bir kale) başlamak suretiyle Zubab bölgesi ve Ratic dağına (Bathan’ın batısındaki Ben-i Ubeyd dağının yanı) kadar kazmalarını emretti.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 445.</ref> Her on kişiye kırk zira'lık bir mesafe belirleyen<ref> Taberi, Tarih, c. 2, s. 568.</ref> Resulullah (s.a.a), kazılması gereken her bölgeyi de bir kabilenin sorumluluğuna verdi.<ref> Yakubi, c. 2, s. 50.</ref> Söylendiğine göre [[Muhacir]]lerin Ratic’den Zubab’a ve [[Ensar]]’ın ise, Zubab’dan Ben-i Ubeyd dağına kadar kazmaları kararlaştırıldı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 446; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 66.</ref> Allah Resulü (s.a.a) Müslümanları teşvik etmek için kendisi de hendek kazanların arasına katıldı<ref> İbn-i Hişam, c. 3, s. 226; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 66 - 71.</ref> ve daha sonra hendeğin kapılarının korunması için her kabileden bir kişiyi kapıları korumakla görevlendirdi.<ref> Yakubi, c. 2, s. 50.</ref>


Müslümanlar hendek kazmak için o zamanlar Allah Resulü'nün (s.a.a) müttefiki olan [[Ben-i Kurayza]] Yahudilerinden balta, kazma, keser, ip, kürek gibi birçok araçları emanet aldılar.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 445 - 446.</ref> Alla-u Teâla, Hz. Peygamber'den (s.a.a) izin almadan işten elini çekmeyen ve aynı şekilde işlerinde gevşek davranan ve Hz. Peygamber'den (s.a.a) izinsiz ailelerinin yanına giden münafıklar hakkında ayetler nazil etti.<ref> Nur, 62 – 63; İbn-i Hişam, c. 3, s. 226 – 227; Taberi, Tarih, c. 2, s. 566 - 567.</ref><br />
Müslümanlar hendek kazmak için o zamanlar Allah Resulü'nün (s.a.a) müttefiki olan [[Ben-i Kurayza]] Yahudilerinden balta, kazma, keser, ip, kürek gibi birçok araçları emanet aldılar.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 445 - 446.</ref> Alla-u Teâla, Hz. Peygamber'den (s.a.a) izin almadan işten elini çekmeyen ve aynı şekilde işlerinde gevşek davranan ve Hz. Peygamber'den (s.a.a) izinsiz ailelerinin yanına giden münafıklar hakkında ayetler nazil etti.<ref> Nur, 62 – 63; İbn-i Hişam, c. 3, s. 226 – 227; Taberi, Tarih, c. 2, s. 566 - 567.</ref>


Müslümanlar hendek kazarken, büyük bir kayayla karşılaştılar. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) kayaya üç kez vurdu ve her vuruşunda da bir kıvılcım çıktı. Bu çıkan kıvılcımların her biri Müslümanların gelecekteki [[Şam]], [[Yemen]] ve [[İran]] fütuhatlarını müjdeledi.<ref> İbn-i Hişam, c. 3, s. 230; Taberi, Tarih, c. 2, s. 568 – 569; Ebu Naim-i İsfahani, s. 432; Vakıdi, c. 2, s. 449 - 450.</ref> Çocuk ve gençlerin de katıldığı hendek kazımı altı gün sürdü.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 453 - 454; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 67.</ref>
Müslümanlar hendek kazarken, büyük bir kayayla karşılaştılar. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) kayaya üç kez vurdu ve her vuruşunda da bir kıvılcım çıktı. Bu çıkan kıvılcımların her biri Müslümanların gelecekteki [[Şam]], [[Yemen]] ve [[İran]] fütuhatlarını müjdeledi.<ref> İbn-i Hişam, c. 3, s. 230; Taberi, Tarih, c. 2, s. 568 – 569; Ebu Naim-i İsfahani, s. 432; Vakıdi, c. 2, s. 449 - 450.</ref> Çocuk ve gençlerin de katıldığı hendek kazımı altı gün sürdü.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 453 - 454; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 67.</ref>
86. satır: 86. satır:
== Müslümanların Zor Durumu ==
== Müslümanların Zor Durumu ==
Arka cepheden (Medine içinden) [[Ben-i Kurayza]] kabilesinin aile fertleri tarafından güvende olmayan ve karşı taraftan da ara sıra hendeğin dar bölümlerinden geçen müşriklerin büyük ordusu ile savaşmakta olan<ref> Vakıdi, c. 2, s. 464 - 474.</ref> Müslümanlar dehşete kapıldılar. [[Kur’an-ı Kerim]], Müslümanların korkularını ve Allah’ın vaatlerine olan kuşkularını bütün yönleriyle zikretmiştir.<ref> Bakınız: Ahzab Suresi, 10 – 12; Taberi, Tarih, 1420, c. 1, s. 264 - 270.</ref> Bu korku ve dehşet öyle büyüktü ki münafıklardan [[Muatteb b. Kuşeyr]], “Muhammed bizlere Kisra ve Kayser saraylarını ele geçireceğimizi vaat ediyordu. Oysa şimdi hiç kimse hacetini gidermek için bile, dışarı çıkmaya cüret edemiyor” dedi.<ref> Yakubi, c. 2, s. 51; Taberi, Tarih, c. 2, s. 572; İbn-i Hişam, c. 3, s. 233, Bir görüşe göre, Muattab b. Kuşeyr Bedir ehlinden ve münafıklardan değildi.</ref>
Arka cepheden (Medine içinden) [[Ben-i Kurayza]] kabilesinin aile fertleri tarafından güvende olmayan ve karşı taraftan da ara sıra hendeğin dar bölümlerinden geçen müşriklerin büyük ordusu ile savaşmakta olan<ref> Vakıdi, c. 2, s. 464 - 474.</ref> Müslümanlar dehşete kapıldılar. [[Kur’an-ı Kerim]], Müslümanların korkularını ve Allah’ın vaatlerine olan kuşkularını bütün yönleriyle zikretmiştir.<ref> Bakınız: Ahzab Suresi, 10 – 12; Taberi, Tarih, 1420, c. 1, s. 264 - 270.</ref> Bu korku ve dehşet öyle büyüktü ki münafıklardan [[Muatteb b. Kuşeyr]], “Muhammed bizlere Kisra ve Kayser saraylarını ele geçireceğimizi vaat ediyordu. Oysa şimdi hiç kimse hacetini gidermek için bile, dışarı çıkmaya cüret edemiyor” dedi.<ref> Yakubi, c. 2, s. 51; Taberi, Tarih, c. 2, s. 572; İbn-i Hişam, c. 3, s. 233, Bir görüşe göre, Muattab b. Kuşeyr Bedir ehlinden ve münafıklardan değildi.</ref>
Müslümanlar gece gündüz, şiddetli soğuk ve açlık içinde hendeği koruyorlardı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 465 - 468.</ref> Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) Müslümanları doyurduğuna dair bir mucize de nakledilmiştir.<ref> Ebu Naim İsfahani, s. 433.</ref> Ayrıca düşman saldırılarının şiddetlendiği bir günde, Allah Resulü'nün (s.a.a) öğle ve ikindi [[namaz]]larını eda edemediği ve bu namazları akşam ve yatsı namazı ile birlikte kıldığı söylenmiştir.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 472 - 473; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 68 – 69, 72; Yakubi, c. 2, s. 50.</ref><br />
Müslümanlar gece gündüz, şiddetli soğuk ve açlık içinde hendeği koruyorlardı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 465 - 468.</ref> Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) Müslümanları doyurduğuna dair bir mucize de nakledilmiştir.<ref> Ebu Naim İsfahani, s. 433.</ref> Ayrıca düşman saldırılarının şiddetlendiği bir günde, Allah Resulü'nün (s.a.a) öğle ve ikindi [[namaz]]larını eda edemediği ve bu namazları akşam ve yatsı namazı ile birlikte kıldığı söylenmiştir.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 472 - 473; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 68 – 69, 72; Yakubi, c. 2, s. 50.</ref>


[[Benu Harise]] gibi bazı Müslümanlar da evlerinin korumasız olduğunu, düşmanın saldırısını ve hırsızların eşyalarını çalmalarından korktuklarını bahane edip, [[Evs b. Kayzi]]’yi Hz. Peygamber'e (s.a.a) göndererek, geri dönmek için izin alıyorlardı.<ref> Bakınız: Ahzab Suresi, 13; Vakıdi, c. 2, s. 463; İbn-i Habib, s. 469; Taberi, Cami’, Ahzab Suresi 13. ayetin açıklaması.</ref> [[Halid b. Velid]], [[Amr b. As]] ve [[Ebu Süfyan]] saldırıları ve aynı şekilde ok atma ve şiddetli çarpışma ve [[Sa’d b. Muaz]] gibi her iki taraftan da bazılarının yaralanması hakkında haberler de zikredilmiştir.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 264 - 266; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 67; Belazuri, c. 1, s. 414.</ref><br />
[[Benu Harise]] gibi bazı Müslümanlar da evlerinin korumasız olduğunu, düşmanın saldırısını ve hırsızların eşyalarını çalmalarından korktuklarını bahane edip, [[Evs b. Kayzi]]’yi Hz. Peygamber'e (s.a.a) göndererek, geri dönmek için izin alıyorlardı.<ref> Bakınız: Ahzab Suresi, 13; Vakıdi, c. 2, s. 463; İbn-i Habib, s. 469; Taberi, Cami’, Ahzab Suresi 13. ayetin açıklaması.</ref> [[Halid b. Velid]], [[Amr b. As]] ve [[Ebu Süfyan]] saldırıları ve aynı şekilde ok atma ve şiddetli çarpışma ve [[Sa’d b. Muaz]] gibi her iki taraftan da bazılarının yaralanması hakkında haberler de zikredilmiştir.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 264 - 266; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 67; Belazuri, c. 1, s. 414.</ref>


[[Ben-i Kurayza]] kabilesinin ahdini bozması, şiddetli soğuk, kıtlık ve açlık Müslümanlar üzerindeki baskının doruğa ulaşmasına neden oldu.<ref> İbn-i Hişam, c. 2, s. 243.</ref> Hz. Peygamber (s.a.a) ve Müslümanlar o kadar darlık ve zorluğu düştüler ki hatta bir ara Hz. Peygamber'in (s.a.a) “Allah’ım! İbadet edilmek istemiyor musun” dediği nakledilmiştir.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 477; Belazuri, c. 2, s. 413 - 414.</ref> [[Kur’an-ı Kerim]]’de bu konuya değinilmiştir.<ref> Bakara Suresi, 214; Vakıdi, c. 2, s. 495.</ref>
[[Ben-i Kurayza]] kabilesinin ahdini bozması, şiddetli soğuk, kıtlık ve açlık Müslümanlar üzerindeki baskının doruğa ulaşmasına neden oldu.<ref> İbn-i Hişam, c. 2, s. 243.</ref> Hz. Peygamber (s.a.a) ve Müslümanlar o kadar darlık ve zorluğu düştüler ki hatta bir ara Hz. Peygamber'in (s.a.a) “Allah’ım! İbadet edilmek istemiyor musun” dediği nakledilmiştir.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 477; Belazuri, c. 2, s. 413 - 414.</ref> [[Kur’an-ı Kerim]]’de bu konuya değinilmiştir.<ref> Bakara Suresi, 214; Vakıdi, c. 2, s. 495.</ref>
122. satır: 122. satır:
== Savaş Bölgesinde Mescit İnşası ==
== Savaş Bölgesinde Mescit İnşası ==
[[Dosya:مسجد سلمان فارسی در مدینه.jpg|küçükresim]]
[[Dosya:مسجد سلمان فارسی در مدینه.jpg|küçükresim]]
[[Mescid-i Nebevi]]’nin yaklaşık 1400 metre kuzeybatısında ve Sel’ dağının yaklaşık 150 metre kuzeyinde bulunan, [[Allah Resulü]]nün (s.a.a) hendeğin kazılmasını denetlemek için çadırını kurduğu ve [[namaz]] kıldığı Zubab dağının (Cebelu’r-Raye) üzerine bir mescit inşa edildi. Son zamanlarda restore edilen bu mescit, Mescidu’r-Raye (Raye Mescidi) olarak bilinmektedir.<ref> Salih-i Şami, c. 3, s. 277; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 94.</ref><br />
[[Mescid-i Nebevi]]’nin yaklaşık 1400 metre kuzeybatısında ve Sel’ dağının yaklaşık 150 metre kuzeyinde bulunan, [[Allah Resulü]]nün (s.a.a) hendeğin kazılmasını denetlemek için çadırını kurduğu ve [[namaz]] kıldığı Zubab dağının (Cebelu’r-Raye) üzerine bir mescit inşa edildi. Son zamanlarda restore edilen bu mescit, Mescidu’r-Raye (Raye Mescidi) olarak bilinmektedir.<ref> Salih-i Şami, c. 3, s. 277; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 94.</ref>


Aynı şekilde Hz.Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) çadırının bulunduğu, durumu kontrol ettiği ve Allah’ın "Müşriklere karşı zafer kazanacakları" müjdesini verdiği Mescid-i Nebevi’ye yaklaşık 700 metre uzaklığındaki Sel’ dağının üzerine Mescid-i Feth (veya Mescid-i Ahzab – Mescid-i A’la) olarak bilinen bir mescit yapıldı. Bu mescit ve Sel’ dağının eteklerine inşa edilen diğer mescitler, "Mesacid-i Feth" (Feth mescitleri) veya "Mesacid-i Seb’a" (Seb’a mescitleri) olarak tanınmaktadır. Hicri-kameri 1424 yılında Sel’ dağının üzerine "Hendek mescidi" adında büyük bir mescit yapıldı ve yedi mescitten bazıları da bunun içinde yer aldı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 454 - 466; Semhudi, c. 3, s. 830 – 838; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 98 – 100; Caferiyan, s. 236 - 244.</ref><br />
Aynı şekilde Hz.Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) çadırının bulunduğu, durumu kontrol ettiği ve Allah’ın "Müşriklere karşı zafer kazanacakları" müjdesini verdiği Mescid-i Nebevi’ye yaklaşık 700 metre uzaklığındaki Sel’ dağının üzerine Mescid-i Feth (veya Mescid-i Ahzab – Mescid-i A’la) olarak bilinen bir mescit yapıldı. Bu mescit ve Sel’ dağının eteklerine inşa edilen diğer mescitler, "Mesacid-i Feth" (Feth mescitleri) veya "Mesacid-i Seb’a" (Seb’a mescitleri) olarak tanınmaktadır. Hicri-kameri 1424 yılında Sel’ dağının üzerine "Hendek mescidi" adında büyük bir mescit yapıldı ve yedi mescitten bazıları da bunun içinde yer aldı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 454 - 466; Semhudi, c. 3, s. 830 – 838; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 98 – 100; Caferiyan, s. 236 - 244.</ref>


Uzun zamandır kapıları ziyaretçilerle kapalı tutulan [[Fatıma Zehra]] (s.a) Mescidi de bu yedi mescitten biridir. Ne yazık ki bu mescidin kapılarını beton bloklarla kapattılar.<ref> [http://www.farsnews.com/newstext.php?nn=13920512001025 Medine’deki Hz. Zehra (s.a) camisinin hazin akıbeti]</ref>
Uzun zamandır kapıları ziyaretçilerle kapalı tutulan [[Fatıma Zehra]] (s.a) Mescidi de bu yedi mescitten biridir. Ne yazık ki bu mescidin kapılarını beton bloklarla kapattılar.<ref> [http://www.farsnews.com/newstext.php?nn=13920512001025 Medine’deki Hz. Zehra (s.a) camisinin hazin akıbeti]</ref>
confirmed, templateeditor
2.861

düzenleme