İçeriğe atla

Cemel Savaşı: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Husein
Değişiklik özeti yok
imported>Motahari
Değişiklik özeti yok
38. satır: 38. satır:
  |  data8 =  İmam Ali’nin (a.s) zaferi
  |  data8 =  İmam Ali’nin (a.s) zaferi
| label9 = Nedeni
| label9 = Nedeni
  |  data9 =  İmam Ali’ye olan biatlerini bozdukları için "Nakisin" olarak adlandırılan Müslümanlardan bazıları İmam Ali’ye (a.s) karşı ayaklandılar.
  |  data9 =  İmam Ali’ye (a.s) olan biatlerini bozdukları için "Nakisin" olarak adlandırılan Müslümanlardan bazıları İmam Ali’ye (a.s) karşı ayaklandılar.
|label10 = Savaşanlar
|label10 = Savaşanlar
  |  data10 = İmam Ali’nin (a.s) Ashabı {{-}} Cemel (Nakisin) ashabı
  |  data10 = İmam Ali’nin (a.s) Ashabı {{-}} Cemel (Nakisin) ashabı
53. satır: 53. satır:
Cemel ordusunun başındakilerin ilk önce halife unvanıyla [[İmam Ali]]’ye (a.s) biat etmeleri ve ardından biat ve anlaşmalarını ihlal ederek, savaşa girmelerinden dolayı onlara "Nakisin" (biat ve ahdini bozanlar) denmiştir. Bu savaş "Nakisin savaşı" olarak da adlandırılmıştır.<br />
Cemel ordusunun başındakilerin ilk önce halife unvanıyla [[İmam Ali]]’ye (a.s) biat etmeleri ve ardından biat ve anlaşmalarını ihlal ederek, savaşa girmelerinden dolayı onlara "Nakisin" (biat ve ahdini bozanlar) denmiştir. Bu savaş "Nakisin savaşı" olarak da adlandırılmıştır.<br />


Nakisin savaşı Müslümanların hilafet merkezinin [[Medine]]’den [[Kufe]]’ye taşınmasına ve birkaç [[sahabe]] ile halifenin şahsı arasında meydana gelen savaş sebebiyle de [[İslam mezhepleri]] arasında siyaset babında yeni fıkhi ve kelami görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Nakisin savaşı, Müslümanların hilafet merkezinin [[Medine]]’den [[Kufe]]’ye taşınmasına ve birkaç [[sahabe]] ile halifenin şahsı arasında meydana gelen savaş sebebiyle de [[İslam mezhepleri]] arasında siyaset babında yeni fıkhi ve kelami görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.


== İsimlendirilme Sebebi ==
== İsimlendirilme Sebebi ==
62. satır: 62. satır:
  |quote  = '''İmam Ali (a.s) Cemel savaşına giderken şöyle buyurmuştur:'''
  |quote  = '''İmam Ali (a.s) Cemel savaşına giderken şöyle buyurmuştur:'''
<br />
<br />
“Şüphesiz Allah [[Muhammed]]'i (s.a.a) gönderdiği vakit, Araplar içinde ne bir kitap okuyan vardı ve ne de bir peygam­berlik iddia eden. (Daha sonra) Peygamber (s.a.a) onlara kılavuzluk etti ve onları yurtlarına yerleştirdi. Rahat huzura erdirdi/çaresizlikten kurtardı. Böylece mızrakları doğruldu, (bağımsızlığa ve işlerinde düzene kavuştular.) Onların oynak ve titrek taşı sükunete / itminana ulaştı. (Emniyetsizlikten dolayı hâsıl olan ıstırapları yok oldu.) Allah'a andolsun ki ben onları (hidayet ve kurtuluşa) sevk edenlerin arasındaydım. Ta ki batıl tümüyle yüz çevirip kaçtı. Ben bu yolda ne aciz oldum ve ne de korktum. Benim bu gidişim (basra halkıyla savaşa gitmem), peygamberle birlikte halkın hidayet ve kurtuluşu için gidişim gibidir. Şüphesiz "hak içinden ortaya çıksın" diye batılı yaracağım. Benim Kureyşle ne işim var? (Bu kadar bana düşmanlık etmelerinin nedeni nedir?) Allah'a andolsun onlar kâfirken de onlarla savaştım. Şu anda fitne-fesada düşüp, hak yolundan sapmışlarla da onlarla savaşacağım…”
“Şüphesiz Allah [[Muhammed]]'i (s.a.a) gönderdiği vakit, Araplar içinde ne bir kitap okuyan vardı ve ne de bir peygam­berlik iddia eden. (Daha sonra) Peygamber (s.a.a) onlara kılavuzluk etti ve onları yurtlarına yerleştirdi. Rahat huzura erdirdi/çaresizlikten kurtardı. Böylece mızrakları doğruldu, (bağımsızlığa ve işlerinde düzene kavuştular.) Onların oynak ve titrek taşı sükunete / itminana ulaştı. (Emniyetsizlikten dolayı hasıl olan ıstırapları yok oldu.) Allah'a andolsun ki ben onları (hidayet ve kurtuluşa) sevk edenlerin arasındaydım. Ta ki batıl tümüyle yüz çevirip kaçtı. Ben bu yolda ne aciz oldum ve ne de korktum. Benim bu gidişim (Basra halkıyla savaşa gitmem), peygamberle birlikte halkın hidayet ve kurtuluşu için gidişim gibidir. Şüphesiz "hak içinden ortaya çıksın" diye batılı yaracağım. Benim Kureyşle ne işim var? (Bu kadar bana düşmanlık etmelerinin nedeni nedir?) Allah'a andolsun onlar kâfirken de onlarla savaştım. Şu anda fitne-fesada düşüp, hak yolundan sapmışlarla da onlarla savaşacağım…”
  |source = <sub>''[[[[Nehcü’l Belağa]], hutbe: 33]]''</sub>
  |source = <sub>''[[[[Nehcü’l Belağa]], hutbe: 33]]''</sub>
  |width  = 35%
  |width  = 35%
76. satır: 76. satır:
'''İkinci Delil:''' Kin ve nefret<br />
'''İkinci Delil:''' Kin ve nefret<br />


Müminlerin emiri İmam Ali’ye (a.s) karşı beslenen kin ve nefretin varlığı inkar edilemez. [[Hz. Ali]] (a.s) kendisine karşı kin ve nefret duyulmasına neden olan etkenlerin geçmişini beyan etmiştir. Onlardan bazıları şunlardı:
Müminlerin Emiri İmam Ali’ye (a.s) karşı beslenen kin ve nefretin varlığı inkar edilemez. [[Hz. Ali]] (a.s) kendisine karşı kin ve nefret duyulmasına neden olan etkenlerin geçmişini beyan etmiştir. Onlardan bazıları şunlardı:
# Çünkü Peygamber (s.a.a) beni, Ayşe’nin babasına üstün kılmıştı.
# Çünkü Peygamber (s.a.a) beni, Ayşe’nin babasına üstün kılmıştı.
# Çünkü Peygamber (s.a.a) beni, kendisine kardeş seçmişti.
# Çünkü Peygamber (s.a.a) beni, kendisine kardeş seçmişti.
82. satır: 82. satır:
# Çünkü Allah Resulü (s.a.a) [[Hayber Savaşı|Hayber]] günü, diğerlerinin başarısız olmasından sonra, [[Bayrak Hadisi|bayrağı]] benim elime vermişti ve ben de zafer kazanmıştım. İşte benim zafer kazanmam da onların üzülmesine neden olmuştur…<ref> Mufid, s. 409.</ref><br />
# Çünkü Allah Resulü (s.a.a) [[Hayber Savaşı|Hayber]] günü, diğerlerinin başarısız olmasından sonra, [[Bayrak Hadisi|bayrağı]] benim elime vermişti ve ben de zafer kazanmıştım. İşte benim zafer kazanmam da onların üzülmesine neden olmuştur…<ref> Mufid, s. 409.</ref><br />


Ayrıca kendilerini İmam Ali (a.s) ile aynı seviyede gören [[Talha]] ve [[Zübeyr]], devlet işlerinde [[Hz. Ali]]’nin (a.s) kendileriyle istişare edeceğini ve üçüncü halife [[Osman]]’ın ölmesiyle hükümetin bir bölümünü de elde edeceklerini ümit ediyorlardı. Ancak bunlardan hiçbiri gerçekleşmedi. Durum böyle olunca da bu ikisinin Müminlerin Emiri İmam Ali’ye (a.s) olan husumetleri aşikar oldu.
Ayrıca kendilerini İmam Ali (a.s) ile aynı seviyede gören [[Talha]] ve [[Zübeyr]], devlet işlerinde [[Hz. Ali]]’nin (a.s) kendileriyle istişare edeceğini ve üçüncü halife [[Osman]]’ın ölmesiyle hükumetin bir bölümünü de elde edeceklerini ümit ediyorlardı. Ancak bunlardan hiçbiri gerçekleşmedi. Durum böyle olunca da bu ikisinin Müminlerin Emiri İmam Ali’ye (a.s) olan husumetleri aşikar oldu.


=== Nakisin Liderlerinin Görüşü ===
=== Nakisin Liderlerinin Görüşü ===
90. satır: 90. satır:
Hz. Ali (a.s) [[Nehcü’l Belağa]]’da şöyle buyurmaktadır: “Vallahi, Osman'ın kanını aceleyle istemesinin sebebi, ancak o kanın kendisinden istenmesinden korkmasıydı. Çünkü bu konuda o şüphe altındadır. Toplumda Osman aleyhinde bulunmada ondan daha hırslısı yoktu. Bu nedenle işi karıştırmak ve halkı şüpheye düşürmek için buna kalkıştı.”<ref> Nehcü’l Belağa, s. 250.</ref><br />
Hz. Ali (a.s) [[Nehcü’l Belağa]]’da şöyle buyurmaktadır: “Vallahi, Osman'ın kanını aceleyle istemesinin sebebi, ancak o kanın kendisinden istenmesinden korkmasıydı. Çünkü bu konuda o şüphe altındadır. Toplumda Osman aleyhinde bulunmada ondan daha hırslısı yoktu. Bu nedenle işi karıştırmak ve halkı şüpheye düşürmek için buna kalkıştı.”<ref> Nehcü’l Belağa, s. 250.</ref><br />


'''Evvela:''' İmam Ali’nin (a.s) Cemel ashabı hakkındaki suçlama ve serzenişlerinin çoğunda Talha ve Zübeyr hedef alınmıştır. Zira İmam (a.s, savaşın asıl müsebbiplerini Talha ve Zübeyr bilmekteydi. Başka bir ifadeyle Ayşe’nin bu savaştaki rolü fer’i idi ve o ikisi tarafından kullanılmıştır.<br />
'''Evvela:''' İmam Ali’nin (a.s) Cemel ashabı hakkındaki suçlama ve serzenişlerinin çoğunda Talha ve Zübeyr hedef alınmıştır. Zira İmam (a.s) savaşın asıl müsebbiplerini Talha ve Zübeyr bilmekteydi. Başka bir ifadeyle Ayşe’nin bu savaştaki rolü fer’i idi ve o ikisi tarafından kullanılmıştır.<br />


'''İkincisi:''' Görüldüğü üzere Cemel ashabının kendilerini haklı kılmaları için zikrettikleri delillerden hiçbiri geçerli değildir. Osman’ın öldürülmesi ve kanının talebi sadece bahaneydi. Zira Ayşe’nin üçüncü halife Osman ile arası iyi değildi. Ayşe’nin kendisi Osman’ın evi kuşatıldığında Osman’a itiraz edenleri, hak talep edenler olarak anmıştır. Buna rağmen Ayşe, halkın İmam Ali’ye (a.s) biat ettiğini duyunca, hemen Osman’ın zulümle öldürüldüğünü dile getirmiş ve Osman’ın katillerinin cezalandırılmasını istemiştir. Hatta Ayşe’nin [[Allah Resulü]]nün (s.a.a) gömleğini Osman’a götürerek, “Henüz Allah Resulü'nün (s.a.a) kefeninin rutubeti kurumadan sen onun getirdiği hükümleri tahrif ediyorsun” dediği nakledilmiştir.<ref> İbn-i Ebi’l Hadid, c. 6, s. 215.</ref>
'''İkincisi:''' Görüldüğü üzere Cemel ashabının kendilerini haklı kılmaları için zikrettikleri delillerden hiçbiri geçerli değildir. Osman’ın öldürülmesi ve kanının talebi sadece bahaneydi. Zira Ayşe’nin üçüncü halife Osman ile arası iyi değildi. Ayşe’nin kendisi Osman’ın evi kuşatıldığında Osman’a itiraz edenleri, hak talep edenler olarak anmıştır. Buna rağmen Ayşe, halkın İmam Ali’ye (a.s) biat ettiğini duyunca, hemen Osman’ın zulümle öldürüldüğünü dile getirmiş ve Osman’ın katillerinin cezalandırılmasını istemiştir. Hatta Ayşe’nin [[Allah Resulü]]nün (s.a.a) gömleğini Osman’a götürerek, “Henüz Allah Resulü'nün (s.a.a) kefeninin rutubeti kurumadan sen onun getirdiği hükümleri tahrif ediyorsun” dediği nakledilmiştir.<ref> İbn-i Ebi’l Hadid, c. 6, s. 215.</ref>
112. satır: 112. satır:
  |quote  = '''İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:'''
  |quote  = '''İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:'''
<br />
<br />
“Her ikisi de (Talha ve Zübeyr) yönetimi üzerine al­mak, öbürüne vermeyip kendine mal etmek ister. Onlar ne sağlam bir ilahi ipe sarılmışlar ve ne de O'na erişmekte bil­vesile edinmişlerdir. Her biri diğerine kin güdüp durur. Pek yakında üzerinden perde kalkacak. Allah'a andolsun, ikisinden biri yönetime erişse, ya mutlaka bu öbürünün canını alır ya da öbürü bunu helak eder...”
“Her ikisi de (Talha ve Zübeyr) yönetimi üzerine almak, öbürüne vermeyip kendine mal etmek ister. Onlar ne sağlam bir ilahi ipe sarılmışlar ve ne de O'na erişmekte bil­vesile edinmişlerdir. Her biri diğerine kin güdüp durur. Pek yakında üzerinden perde kalkacak. Allah'a andolsun, ikisinden biri yönetime erişse, ya mutlaka bu öbürünün canını alır ya da öbürü bunu helak eder...”
  |source = <sub>''[[Nehcü’l Belağa]], hutbe: 148''</sub>
  |source = <sub>''[[Nehcü’l Belağa]], hutbe: 148''</sub>
  |width  = 35%
  |width  = 35%
  |align  = right
  |align  = right
}}
}}
Talha ve Zübeyr amaçlarına ulaşmak için, Osman’ın öldürülmesinden önce Umre için Mekke’ye giden Ayşe’den, Osman’ın kanını talep etmek ve (şimdilerde İmam Ali’nin (a.s) yakın yaranlarından ve ordusunun komutanlarından olan) Osman’ın katillerinden intikam almak için kendilerine katılmasını istediler. Ayşe ise, bir müddet sonra onların bu isteğini kabul etti.<ref> Belazuri, c. 2, s. 159; Dinveri, c. 1, s. 144; İbn-i A’sem-i Kufi, c. 2, s. 452.</ref><br />
Talha ve Zübeyr amaçlarına ulaşmak için, Osman’ın öldürülmesinden önce Umre için Mekke’ye giden Ayşe’den, Osman’ın kanını talep etmek ve (şimdilerde İmam Ali’nin (a.s) yakın yarenlerinden ve ordusunun komutanlarından olan) Osman’ın katillerinden intikam almak için kendilerine katılmasını istediler. Ayşe ise, bir müddet sonra onların bu isteğini kabul etti.<ref> Belazuri, c. 2, s. 159; Dinveri, c. 1, s. 144; İbn-i A’sem-i Kufi, c. 2, s. 452.</ref><br />


[[İmam Ali]] (a.s) [[Nehcü’l Belağa]]’nın 172. hutbesinde bu noktaya değinerek, şöyle buyurmaktadır: “'''Çıkıp, Resulullah’ın (s.a.a) hürmetini oraya buraya sürüklediler. Bir halayığı satın alıp götürür gibi, onu alıp Basra'ya götürdüler. O ikisi kendi kadınlarını ise, evde sakladılar. Resulullah'ın (s.a.a) haremindeki zevcesini kendileri ve başkaları için meydana çıkardılar. İsteyerek ve zorlama olmaksızın bana biat etmiş bir ordu ile yollara düşürdüler. Basra'daki valime, Müslümanların beytülmalının koruyucularına ve diğer ahaliye saldırdılar. Bir kısmını işkenceyle ve bir kısmını da hileyle öldürdüler.'''”<ref> Nehcü’l Belağa, s. 178.</ref><br />
[[İmam Ali]] (a.s) [[Nehcü’l Belağa]]’nın 172. hutbesinde bu noktaya değinerek, şöyle buyurmaktadır: “'''Çıkıp, Resulullah’ın (s.a.a) hürmetini oraya buraya sürüklediler. Bir halayığı satın alıp götürür gibi, onu alıp Basra'ya götürdüler. O ikisi kendi kadınlarını ise, evde sakladılar. Resulullah'ın (s.a.a) haremindeki zevcesini kendileri ve başkaları için meydana çıkardılar. İsteyerek ve zorlama olmaksızın bana biat etmiş bir ordu ile yollara düşürdüler. Basra'daki valime, Müslümanların beytülmalının koruyucularına ve diğer ahaliye saldırdılar. Bir kısmını işkenceyle ve bir kısmını da hileyle öldürdüler.'''”<ref> Nehcü’l Belağa, s. 178.</ref><br />
134. satır: 134. satır:
Haber [[Basra]]’ya ulaşınca, [[Osman b. Huneyf]] (İmam Ali’nin (a.s) Basra valisi), [[İmran b. Husayn]] ve [[Ebu’l Esved Dueli]]’yi gelişinin ve muhalefet edişinin sebebini sormaları için [[Ayşe]]’ye gönderdi.<br />
Haber [[Basra]]’ya ulaşınca, [[Osman b. Huneyf]] (İmam Ali’nin (a.s) Basra valisi), [[İmran b. Husayn]] ve [[Ebu’l Esved Dueli]]’yi gelişinin ve muhalefet edişinin sebebini sormaları için [[Ayşe]]’ye gönderdi.<br />


Ayşe onlara şöyle dedi: “İsyancılar Hz. Peygamberin (s.a.a) haremine saldırarak Müslümanların halifesini zalimce öldürdüler, mallarını yağmaladılar, haram şehrin ve [[Haram Aylar|haram ay]]ın hürmetini kırdılar. Ben Müslümanları yaptıklarından haberdar etmek ve durumu düzeltmmek için ne yapılması gerektiğini söylemek için geldim.” Talha ile Zübeyr de (Ayşe ile) aynı görüşte olduklarını ve Osman’ın intikamını almak için geldiklerini; ayrıca kendilerinin Ali b. Ebi Talib'e zorla biat ettiklerini söylediler.<br />
Ayşe onlara şöyle dedi: “İsyancılar Hz. Peygamberin (s.a.a) haremine saldırarak Müslümanların halifesini zalimce öldürdüler, mallarını yağmaladılar, haram şehrin ve [[Haram Aylar|haram ay]]ın hürmetini kırdılar. Ben Müslümanları yaptıklarından haberdar etmek ve durumu düzeltmek üzere ne yapılması gerektiğini söylemek için geldim.” Talha ile Zübeyr de (Ayşe ile) aynı görüşte olduklarını ve Osman’ın intikamını almak için geldiklerini; ayrıca kendilerinin Ali b. Ebi Talib'e zorla biat ettiklerini söylediler.<br />


Onlar ise, Osman'ın katillerinden kimsenin burada olmadığını; Osman'ın kanını istemenin kendisinden daha çok Ali'ye düşeceğini; aynı zamanda kendisinin kadın olduğunu ve Allah’ın emriyle Hz. Peygamberin (s.a.a) diğer eşleri gibi, kendisinin de evinde oturması gerektiğini Ayşe’ye hatırlattılar.<ref> Belazuri, c. 2, s. 160; Taberi, c. 4, s. 461.</ref>
Onlar ise, Osman'ın katillerinden kimsenin burada olmadığını; Osman'ın kanını istemenin kendisinden daha çok Ali'ye düşeceğini; aynı zamanda kendisinin kadın olduğunu ve Allah’ın emriyle Hz. Peygamberin (s.a.a) diğer eşleri gibi, kendisinin de evinde oturması gerektiğini Ayşe’ye hatırlattılar.<ref> Belazuri, c. 2, s. 160; Taberi, c. 4, s. 461.</ref>


== İmam Ali’nin (a.s) Ordusunun Hareketi ==
== İmam Ali’nin (a.s) Ordusunun Hareketi ==
Bu havadisin meydana geldiği tarihi hicretin 36. yılı [[Rebiülahir Ayı|Rebiyülahir]] (ya da [[Cemaziyülevvel]]) ayının 24. veya 25. günü olarak zikretmişlerdir.<ref> Belazuri, c. 2, s. 163 – 164; Taberi, c. 4, s. 468.</ref> Müminlerin emiri Ali (a.s), Ayşe, Talha ve Zübeyr’in Basra’ya doğru hareket ettiğinden haberdar olunca, Medine halkını savaşa davet etti ve onlar da icabet etti.<ref> Belazuri, c. 2, s. 165; İbn-i A’sem-i Kufi, c. 2, s. 457.</ref><br />
Bu havadisin meydana geldiği tarihi hicretin 36. yılı [[Rebiülahir Ayı|Rebiyülahir]] (ya da [[Cemaziyülevvel]]) ayının 24. veya 25. günü olarak zikretmişlerdir.<ref> Belazuri, c. 2, s. 163 – 164; Taberi, c. 4, s. 468.</ref> Müminlerin Emiri Ali (a.s), Ayşe, Talha ve Zübeyr’in Basra’ya doğru hareket ettiğinden haberdar olunca, Medine halkını savaşa davet etti ve onlar da icabet etti.<ref> Belazuri, c. 2, s. 165; İbn-i A’sem-i Kufi, c. 2, s. 457.</ref><br />


Daha sonra İmam Ali (a.s) [[Sehl b. Huneyf Ensari]]’yi yerine bırakarak, isyancıları durdurma ve büyük bir savaşın önüne geçme ümidiyle 700 kişilik bir orduyla (Muhacir ve Ensar’dan 400 kişi) hızlıca Şam’a doğru yola çıktı. Ancak Medine’ye üç mil uzaklıkta olan [[Ebuzer Gaffari|Rebeze]]’ye ulaşınca<ref> Yakut Hamevi, Rebeze kelimesi.</ref> isyancıların uzaklaştıkları anlaşıldı. Bunun üzerine İmam (a.s) birkaç gün Rebeze’de kaldı. Rebeze’de bulundukları süre zarfında, Medine’den merkep ve silah getirildi. Ubeyd Tai oğlu Said, Tay boyundan bir toplulukla Hz. Ali’nin (a.s) ordusuna katıldı.<ref> Belazuri, c. 2, s. 158; Taberi, c. 4, s. 477 - 479; Mes’udi, c. 3, s. 103 – 105; Halife b. Hayyat, c. 1, s. 110.</ref><br />
Daha sonra İmam Ali (a.s) [[Sehl b. Huneyf Ensari]]’yi yerine bırakarak, isyancıları durdurma ve büyük bir savaşın önüne geçme ümidiyle 700 kişilik bir orduyla (Muhacir ve Ensar’dan 400 kişi) hızlıca Şam’a doğru yola çıktı. Ancak Medine’ye üç mil uzaklıkta olan [[Ebuzer Gaffari|Rebeze]]’ye ulaşınca<ref> Yakut Hamevi, Rebeze kelimesi.</ref> isyancıların uzaklaştıkları anlaşıldı. Bunun üzerine İmam (a.s) birkaç gün Rebeze’de kaldı. Rebeze’de bulundukları süre zarfında, Medine’den merkep ve silah getirildi. Ubeyd Tai oğlu Said, Tay boyundan bir toplulukla Hz. Ali’nin (a.s) ordusuna katıldı.<ref> Belazuri, c. 2, s. 158; Taberi, c. 4, s. 477 - 479; Mes’udi, c. 3, s. 103 – 105; Halife b. Hayyat, c. 1, s. 110.</ref><br />
148. satır: 148. satır:


== İmam Ali’nin (a.s) Uzlaşma için Çabaları ==
== İmam Ali’nin (a.s) Uzlaşma için Çabaları ==
Müminlerin emiri Ali (a.s) Basra’ya "Teff" tarafından girdi ve "Zaviye" diye bilinen yerde birkaç gün ikamet ettikten sonra yola devam etti. Talha, Zübeyr ve Ayşe de "Furda" bölgesinden yola çıktılar. İmam’ın (a.s) Basra’ya ulaşmasıyla iki ordu karşılaştılar.<ref> Halife b. Hayyat, c. 1, s. 111; Taberi, c. 4, s. 500 - 501; Mes’udi, c. 3, s. 104 - 106.</ref> Ayşe de savaş meydanının yakınlarında bulunan Ezd kabilesinin mahallesindeki Huddan mescidine taşındı.<ref> Taberi, c. 4, s. 503.</ref><br />
Müminlerin Emiri Ali (a.s) Basra’ya "Teff" tarafından girdi ve "Zaviye" diye bilinen yerde birkaç gün ikamet ettikten sonra yola devam etti. Talha, Zübeyr ve Ayşe de "Furda" bölgesinden yola çıktılar. İmam’ın (a.s) Basra’ya ulaşmasıyla iki ordu karşılaştılar.<ref> Halife b. Hayyat, c. 1, s. 111; Taberi, c. 4, s. 500 - 501; Mes’udi, c. 3, s. 104 - 106.</ref> Ayşe de savaş meydanının yakınlarında bulunan Ezd kabilesinin mahallesindeki Huddan mescidine taşındı.<ref> Taberi, c. 4, s. 503.</ref><br />


[[İmam Ali]] (a.s) savaşa meyilli değildi ve Basra’ya girişinden üç gün sonrasına kadar gönderdiği mesajlarla isyancıları bu işten vaz geçirerek, kendisine katılmalarını sağlamak istiyordu.<ref> Dinveri, c. 1, s. 147; Taberi, c. 4, s. 501; Mes’udi, c. 3, s. 106; Müfid, c. 1, s. 334.</ref> Savaş günü de sabahtan öğleye kadar Cemel ashabını geri dönmeye davet etti.<ref> Dinveri, c. 1, s. 147.</ref><br />
[[İmam Ali]] (a.s) savaşa meyilli değildi ve Basra’ya girişinden üç gün sonrasına kadar gönderdiği mesajlarla isyancıları bu işten vaz geçirerek, kendisine katılmalarını sağlamak istiyordu.<ref> Dinveri, c. 1, s. 147; Taberi, c. 4, s. 501; Mes’udi, c. 3, s. 106; Müfid, c. 1, s. 334.</ref> Savaş günü de sabahtan öğleye kadar Cemel ashabını geri dönmeye davet etti.<ref> Dinveri, c. 1, s. 147.</ref><br />
172. satır: 172. satır:
Cemel savaşı Hicri kameri 36. yılın [[Cemaziyülahir]] ayının ortası Perşembe günü<ref> Taberi, c. 4, s. 501.</ref> veya Cemaziyülahır ayının 10'u<ref> Mes’udi, c. 3, s. 113.</ref> veyahut [[Cemaziyülevvel]] ayının onuncu günü<ref> Yakubi, c. 2, s. 182.</ref>, Basra’nın Hureybe bölgesinde başladı.<ref> Belazuri, c. 2, s. 174; Yakut Hamevi, "Hureybe" kelimesi.</ref><br />
Cemel savaşı Hicri kameri 36. yılın [[Cemaziyülahir]] ayının ortası Perşembe günü<ref> Taberi, c. 4, s. 501.</ref> veya Cemaziyülahır ayının 10'u<ref> Mes’udi, c. 3, s. 113.</ref> veyahut [[Cemaziyülevvel]] ayının onuncu günü<ref> Yakubi, c. 2, s. 182.</ref>, Basra’nın Hureybe bölgesinde başladı.<ref> Belazuri, c. 2, s. 174; Yakut Hamevi, "Hureybe" kelimesi.</ref><br />


[[İmam Ali]] (a.s) savaş başlamadan önce elindeki [[Kur’an-ı Kerim]]’i, isyancıları Allah’ın emirlerine uymaya ve vahdete davet etmesi için yaranlarından birine vererek onlara gönderdi. Ancak onlar o genci ve İmam Ali’nin (a.s) yaranlarından birkaç kişiyi de oklarla [[şehit]] ettiler. Bunun üzerine İmam (a.s) "Şimdi savaş revadır ve çarpışma vaktidir" diye buyurdu.<ref> Belazuri, c. 2, s. 170 – 171; Yakubi, c. 2, s. 182; Taberi, c. 4, s. 509.</ref> İmam (a.s) yaranlarına savaşı ilk başlatan taraf olmamaları, hiçbir yaralıyı öldürmemeleri ve azalarını kesmemeleri, evlere izinsiz girmemeleri, kimseye kötü söz söylememeleri, kadınlara eziyet etmemeleri ve Cemel ashabı karargâhında bulunanların dışında bir şey almamaları talimatını verdi.<ref> Belazuri, c. 2, s. 170.</ref><br />
[[İmam Ali]] (a.s) savaş başlamadan önce elindeki [[Kur’an-ı Kerim]]’i, isyancıları Allah’ın emirlerine uymaya ve vahdete davet etmesi için yarenlerinden birine vererek onlara gönderdi. Ancak onlar o genci ve İmam Ali’nin (a.s) yarenlerinden birkaç kişiyi de oklarla [[şehit]] ettiler. Bunun üzerine İmam (a.s) "Şimdi savaş revadır ve çarpışma vaktidir" diye buyurdu.<ref> Belazuri, c. 2, s. 170 – 171; Yakubi, c. 2, s. 182; Taberi, c. 4, s. 509.</ref> İmam (a.s) yarenlerine savaşı ilk başlatan taraf olmamaları, hiçbir yaralıyı öldürmemeleri ve azalarını kesmemeleri, evlere izinsiz girmemeleri, kimseye kötü söz söylememeleri, kadınlara eziyet etmemeleri ve Cemel ashabı karargâhında bulunanların dışında bir şey almamaları talimatını verdi.<ref> Belazuri, c. 2, s. 170.</ref><br />


İmam Ali’nin (a.s) ordusunun sağ tarafını [[Malik Eşter]], sol tarafını ise [[Ammar-ı Yasir]] komuta ediyordu ve bayrak da İmam’ın (a.s) oğlu [[Muhammed Hanefiye]]’nin elindeydi.<ref> El-Müfid, el-Cemel, Kum; Mektebetu’t Daveri, s. 179 (Mektebetu Ehlu’l Beyt CD’si, 1391).</ref> Bu savaşta [[İmam Hasan]] (a.s) ordunun sağ tarafında ve [[İmam Hüseyin]] (a.s) de sol tarafında yerini almıştı.<ref> El-Müfid, el-Cemel, Kum; Mektebetu’t Daveri, s. 186 (Mektebetu Ehlu’l Beyt CD’si, 1391).</ref><br />
İmam Ali’nin (a.s) ordusunun sağ tarafını [[Malik Eşter]], sol tarafını ise [[Ammar-ı Yasir]] komuta ediyordu ve bayrak da İmam’ın (a.s) oğlu [[Muhammed Hanefiye]]’nin elindeydi.<ref> El-Müfid, el-Cemel, Kum; Mektebetu’t Daveri, s. 179 (Mektebetu Ehlu’l Beyt CD’si, 1391).</ref> Bu savaşta [[İmam Hasan]] (a.s) ordunun sağ tarafında ve [[İmam Hüseyin]] (a.s) de sol tarafında yerini almıştı.<ref> El-Müfid, el-Cemel, Kum; Mektebetu’t Daveri, s. 186 (Mektebetu Ehlu’l Beyt CD’si, 1391).</ref><br />
Anonim kullanıcı