İçeriğe atla

Hendek Savaşı: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Husein
Değişiklik özeti yok
imported>Husein
Değişiklik özeti yok
101. satır: 101. satır:


== Müslümanların Zaferi ==
== Müslümanların Zaferi ==
Müşriklerin yenilerek kaçmasıyla sonuçlanan Hz. Ali’nin (a.s) Amr b. Abdived’i öldürmesi<ref> Mufid, c. 1, s. 105; İbn Ebi’l Hadid, c. 5, s. 7.</ref> dışında tarihçiler Hendek savaşında Müslümanların kazanmasına neden olan üç etkenden daha söz etmişlerdir:
Müşriklerin yenilerek kaçmasıyla sonuçlanan ve Hz. Ali’nin (a.s) Amr b. Abdived’i öldürmesi<ref> Mufid, c. 1, s. 105; İbn-i Ebi’l Hadid, c. 5, s. 7.</ref> dışında, tarihçiler Hendek savaşında Müslümanların kazanmasına neden olan üç etkenden daha söz etmişlerdir:
# Gizlice Müslüman olan ve müşriklerden kimsenin Müslüman olduğundan haberdar olmadığı Gatafan kabilesinden [[Nuaym b. Mes’ud Eşcai]]’nin önemli rolü: Bazı tarih kitaplarında şöyle yazmaktadır: Nuaym Peygamberin (s.a.a) yanına gitti ve Resulullah ona düşmanın faaliyetini zayıflatmasını ve aralarında ihtilaf çıkarmasını söyledi. Nuaym, müşrikler arasında tefrika çıkartmak için her şeyi söylemek için izin istedi. Peygamber de ona izin verdi ve savaşın mekrden ibaret olduğunu söyledi. Bunun üzerine Nuaym daha önce irtibatlı olduğu Kurayza oğullarının yanına giderek onlara şöyle söyledi: “Sizlere olan sevgimi biliyorsunuz.” Onlar: Biz bu konuda seni itham edemeyiz, deyince, Nuaym: “Siz, Kureyş'i ve Gatafan’ı Muhammed’e karşı savaşmak konusunda desteklediniz, fakat onlar sizin gibi değildir. Bu şehir sizin şehrinizdir. Mallarınız, çocuklarınız, kadınlarınız buradadır. Bunları başka yere alıp götüremezsiniz. Kureyş ve Gatafan bir fırsat ve ganimet bulacak olurlarsa onu alıp giderler, değerlendirirler. Yok, böyle bir şey olmayacak olursa, yurtlarına gider ve sizleri Muhammed’le baş başa bırakırlar. Onunla baş başa kaldığınız takdirde ise, ona güç yetiremezsiniz. Bu bakımdan onlardan şereflilerinden, güveninizi sağlamak üzere rehineler almadıkça savaşmayın” deyince, onlar: “Gerçekten bizim iyiliğimize söylüyorsun” dediler. Daha sonra Kureyş ve Gatafan kabilelerinin yanına giden Nuaym, Beni Kurayza kabilesinin pişman olduğunu ve Kureyş ve Gatafan’ın soylularından bazı kimseleri rehin alıp bunları peygambere vererek onunla barış yapmak istedikleri haberini verdi. Daha sonra onlardan eğer Kurayza oğullarının kendilerinden rehine isteyecek olursa onlara bir tek kişi bile vermemelerini söyledi. Böylece onlar arasında ihtilaf büyümeye başladı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 480 - 482; İbn Hişam, c. 3, s. 241 – 242; Taberi, Tarih, c. 2, s. 578 - 579.</ref>
# Gizlice Müslüman olan ve müşriklerden kimsenin Müslüman olduğundan haberdar olmadığı Gatafan kabilesinden [[Nuaym b. Mes’ud Eşcai]]’nin önemli rolü: Bazı tarih kitaplarında şöyle yazmaktadır: Nuaym, Hz. Peygamber'in (s.a.a) yanına gitti. Hz. Resulullah (s.a.a) ona "Düşmanın faaliyetini zayıflatmasını ve aralarında ihtilaf çıkarmasını" söyledi. Nuaym, müşrikler arasında tefrika çıkartmak amacıyla her şeyi söylemek için izin istedi. Hz. Peygamber de (s.a.a) ona izin verdi ve savaşın mekrden ibaret olduğunu söyledi. Bunun üzerine Nuaym, daha önce irtibatlı olduğu Kurayza oğullarının yanına giderek, onlara şöyle söyledi: “Sizlere olan sevgimi biliyorsunuz.” Onlar "Biz bu konuda seni itham edemeyiz" deyince, Nuaym “Siz, Kureyş'i ve Gatafan’ı Muhammed’e karşı savaşmak konusunda desteklediniz. Fakat onlar sizin gibi değildir. Bu şehir sizin şehrinizdir. Mallarınız, çocuklarınız, kadınlarınız buradadır. Bunları başka yere alıp götüremezsiniz. Kureyş ve Gatafan bir fırsat ve ganimet bulacak olurlarsa, onu alıp gider ve değerlendirirler. Yok, böyle bir şey olmayacak olursa, yurtlarına gider ve sizleri Muhammed’le baş başa bırakırlar. Onunla baş başa kaldığınız takdirde ise, ona güç yetiremezsiniz. Bu bakımdan onlardan şereflilerinden, güveninizi sağlamak üzere rehineler almadıkça savaşmayın” deyince, onlar “Gerçekten bizim iyiliğimize söylüyorsun” dediler. Daha sonra Kureyş ve Gatafan kabilelerinin yanına giden Nuaym, Ben-i Kurayza kabilesinin pişman olduğunu ve Kureyş ve Gatafan’ın soylularından bazı kimseleri rehin alıp, bunları Hz. Peygamber'e (s.a.a) vererek, onunla barış yapmak istedikleri haberini verdi. Daha sonra onlardan eğer Kurayza oğullarının kendilerinden rehine isteyecek olursa, onlara bir tek kişi bile vermemelerini söyledi. Böylece onlar arasında ihtilaf büyümeye başladı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 480 - 482; İbn-i Hişam, c. 3, s. 241 – 242; Taberi, Tarih, c. 2, s. 578 - 579.</ref>
# [[Vakıdi]]’nin<ref> Vakıdi, c. 2, s. 444.</ref> söylediğine göre; Müşriklerin ordusu [[Medine]]’ye ulaştığında, toprakta hiçbir tarım ürünü kalmamıştı ve halk bir ay öncesinden ektiklerini biçmişti. Neticede toprak üzerinde kalan otlar müşriklerin ordusunun atları için yeterli değildi. Develer de aşırı zayıflıktan dolayı ölmek üzereydi ve Medine toprakları da yağmur yağmadığından dolayı kurumuştu.
# [[Vakıdi]]’nin<ref> Vakıdi, c. 2, s. 444.</ref> söylediğine göre, Müşriklerin ordusu [[Medine]]’ye ulaştığında, toprakta hiçbir tarım ürünü kalmamıştı ve halk bir ay öncesinden ektiklerini biçmişti. Neticede toprak üzerinde kalan otlar müşriklerin ordusunun atları için yeterli değildi. Develer de aşırı zayıflıktan dolayı ölmek üzereydi. Medine toprakları da yağmur yağmadığından dolayı kurumuştu.
# [[İbn Sa’d]]<ref> İbn Sa’d, c. 2, s. 73 – 74.</ref> Peygamberin duasının rolüne, icabetine ve gaybi yardımlara değinmiştir. Allah Resulü (s.a.a) pazartesi, salı ve çarşamba günü Ahzab mescidinde şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Ahzab ordusunu mağlup et”. Sonunda Allah Resulünün (s.a.a) duası üçüncü gün öğle ile ikindi namazı arasında kabul edildi. Duanın kabul olmasından sonra soğuk ve dondurucu bir gecede öyle bir fırtına başladı ki, müşriklere dair ne varsa her şeyi yıkıp yok etti.<ref> İbn Hişam, c. 3, s. 242 - 243; Taberi, Tarih, c. 2, s. 578 – 579; Ebu Naim İsfahani, s. 435 – 436.</ref> Kur’an’da da bu ilahi yardıma işaret edilmiştir.<ref> Ahzab Suresi, 9.</ref>
# [[İbn-i Sa’d]]<ref> İbn-i Sa’d, c. 2, s. 73 – 74.</ref> Hz. Peygamber'in (s.a.a) duasının rolüne, icabetine ve gaybi yardımlara değinmiştir. Allah Resulü (s.a.a) pazartesi, salı ve çarşamba günü Ahzab mescidinde şöyle dua etmiştir: “Allah’ım! Ahzab ordusunu mağlup et”. Sonunda Allah Resulü'nün (s.a.a) duası üçüncü gün öğle ile ikindi namazı arasında kabul edildi. Duanın kabul olmasından sonra soğuk ve dondurucu bir gecede öyle bir fırtına başladı ki müşriklere dair ne varsa her şeyi yıkıp yok etti.<ref> İbn-i Hişam, c. 3, s. 242 - 243; Taberi, Tarih, c. 2, s. 578 – 579; Ebu Naim-i İsfahani, s. 435 – 436.</ref> Kur’an’da da bu ilahi yardıma işaret edilmiştir.<ref> Ahzab Suresi, 9.</ref>


== Müşriklerin Yenilgisinin Sonuçları ==
== Müşriklerin Yenilgisinin Sonuçları ==
[[Hendek Savaşı|Hendek savaşı]]nda Ahzab ordusunun yenilip geri çekilmesi müşriklerin ağır darbe almasına neden oldu. Bu yenilgi onlardan tekrar birleşip bir ordu kurarak savaşa kalkışma imkanını almakla kalmayıp, [[Medine]]’deki [[İslam Devleti|İslam devleti]]nin iktidarını da güçlendirdi. Bundan dolayı [[Allah Resulü]] (s.a.a) Amr’ın Hz. Ali’nin (a.s) eliyle öldürülmesinden sonra veya Amr’ın öldürülmesinden iki veya üç gün sonra müşriklerin hezimete uğramasının ardından şöyle buyurmuştur: Bundan sonra biz onlarla savaşacağız ve onlar bizimle savaşmak için gelemeyecekler. Allah Teala Peygamberin eliyle [[Mekke’nin Fethi|Mekke’nin fethi]]ni nasip edene kadar da böyle oldu.<ref> Mufid, c. 1, s. 105 – 106; İbn Esir, c. 2, s. 184; İbn Ebi’l Hadid, c. 19, s. 62; Amuli, c. 11, s. 239 – 241 - 242.</ref>
[[Hendek Savaşı|Hendek savaşı]]nda Ahzab ordusunun yenilip geri çekilmesi, müşriklerin ağır darbe almasına neden oldu. Bu yenilgi onlardan tekrar birleşip, bir ordu kurarak savaşa kalkışma imkanını almakla kalmayıp, [[Medine]]’deki [[İslam Devleti|İslam devleti]]nin iktidarını da güçlendirdi. Bundan dolayı [[Allah Resulü]] (s.a.a)Hz. Ali’nin (a.s) eliyle Amr’ın öldürülmesinden sonra veya Amr’ın öldürülmesinden iki ya da üç gün sonra müşriklerin hezimete uğramasının ardından şöyle buyurmuştur: "Bundan sonra biz onlarla savaşacağız ve onlar bizimle savaşmak için gelemeyecekler." Allah-u Teala, Hz. Peygamber'in (s.a.a) eliyle [[Mekke’nin Fethi|Mekke’nin fethi]]ni nasip edene kadar da böyle oldu.<ref> Mufid, c. 1, s. 105 – 106; İbn-i Esir, c. 2, s. 184; İbn-i Ebi’l Hadid, c. 19, s. 62; Amuli, c. 11, s. 239 – 241 - 242.</ref>


== İstatistikler ==
== İstatistikler ==
Müşriklerin Müslümanları kuşatması on beş gün sürdü.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 440; Belazuri, c. 1, s. 412; İbn Sa’d, c. 2, s. 73, 24 gece; Taberi, Tarih, c. 2, s. 572, 20 küsur gece, yaklaşık bir ay; İbn Habib, s. 113, 20 ila 21 gün.</ref> Muhasara ve ok atılmasıyla geçen bu müddette savaş olmadı.<ref> Taberi, Tarih, c. 2, s. 578 - 579.</ref> Bu arada Allah Resulü (s.a.a) [[İbn Mektum]]’u Medine’de kendi yerine koymuştu.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 441.</ref> Hendek savaşında Müslümanlardan altı kişi şehit olurken, müşriklerden sekiz kişi helak oldu.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 495 - 496; Yakubi, c. 2, s. 51.</ref> [[Bakara Suresi]]’nin 214. ayeti, [[Nisa Suresi]]nin 51 ila 55. Ayetleri ve [[Ahzab Suresi]]nin 9 ila 25. Ayetleri [[Hendek Gazvesi|Hendek gazvesi]] hakkında nazil olmuştur.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 494 - 495; Taberi, Tarih, c. 2, s. 565.</ref>
Müşriklerin, Müslümanları kuşatması on beş gün sürdü.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 440; Belazuri, c. 1, s. 412; İbn-i Sa’d, c. 2, s. 73, 24 gece; Taberi, Tarih, c. 2, s. 572, 20 küsur gece, yaklaşık bir ay; İbn-i Habib, s. 113, 20 ila 21 gün.</ref> Muhasara ve ok atılmasıyla geçen bu müddette savaş olmadı.<ref> Taberi, Tarih, c. 2, s. 578 - 579.</ref> Bu arada Allah Resulü (s.a.a) [[İbn-i Mektum]]’u Medine’de kendi yerine koymuştu.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 441.</ref> Hendek savaşında Müslümanlardan altı kişi şehit olurken, müşriklerden sekiz kişi helak oldu.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 495 - 496; Yakubi, c. 2, s. 51.</ref> [[Bakara Suresi]]’nin 214. ayeti, [[Nisa Suresi]]nin 51 ila 55. ayetleri ve [[Ahzab Suresi]]nin 9 ila 25. ayetleri [[Hendek Gazvesi|Hendek gazvesi]] hakkında nazil olmuştur.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 494 - 495; Taberi, Tarih, c. 2, s. 565.</ref>


== Savaş Bölgesinde Mescit İnşası ==
== Savaş Bölgesinde Mescit İnşası ==
[[Dosya:Salman Farisi Mescidi.jpg|küçükresim|Mescidi Seb'a'dan biri olan Salman Farisi Mescidi]]
[[Dosya:Salman Farisi Mescidi.jpg|küçükresim|Mescidi Seb'a'dan biri olan Salman Farisi Mescidi]]
[[Mescidi Nebevi]]’nin yaklaşık 1400 metre kuzeybatısında ve Sel’ dağının yaklaşık 150 metre kuzeyinde bulunan ve [[Allah Resulü]]nün (s.a.a) hendeğin kazılmasını denetlemek için çadırını kurduğu ve [[namaz]] kıldığı Zubab dağının (Cebelu’r Raye) üzerine bir mescit inşa edildi. Son zamanlarda restore edilen bu mescit Mescidu’r Raye (Raye Mescidi) olarak bilinmektedir.<ref> Salihi Şami, c. 3, s. 277; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 94.</ref><br />
[[Mescid-i Nebevi]]’nin yaklaşık 1400 metre kuzeybatısında ve Sel’ dağının yaklaşık 150 metre kuzeyinde bulunan, [[Allah Resulü]]nün (s.a.a) hendeğin kazılmasını denetlemek için çadırını kurduğu ve [[namaz]] kıldığı Zubab dağının (Cebelu’r-Raye) üzerine bir mescit inşa edildi. Son zamanlarda restore edilen bu mescit, Mescidu’r-Raye (Raye Mescidi) olarak bilinmektedir.<ref> Salih-i Şami, c. 3, s. 277; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 94.</ref><br />


Aynı şekilde Resulü Kibriya’nın çadırının bulunduğu, durumu kontrol ettiği ve Allah’ın müşriklere karşı zafer kazanacakları müjdesini verdiği, Mescidi Nebevi’ye yaklaşık 700 metre uzaklığındaki Sel’ dağının üzerine Mescidi Feth (veya Mescidi Ahzab – Mescidi A’la) olarak bilinen bir mescit yapıldı. Bu mescit ve Sel’ dağının eteklerine inşa edilen diğer mescitler Mesacidi Feth veya Mesacidi Seb’a olarak tanınmaktadır. Hicri kameri 1424 yılında Sel’ dağının üzerine Hendek mescidi adında büyük bir mescit yapıldı ve yedi mescitten bazıları da bunun içinde yer aldı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 454 - 466; Semhudi, c. 3, s. 830 – 838; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 98 – 100; Caferiyan, s. 236 - 244.</ref><br />
Aynı şekilde Hz.Resul-ü Kibriya’nın (s.a.a) çadırının bulunduğu, durumu kontrol ettiği ve Allah’ın "Müşriklere karşı zafer kazanacakları" müjdesini verdiği Mescid-i Nebevi’ye yaklaşık 700 metre uzaklığındaki Sel’ dağının üzerine Mescid-i Feth (veya Mescid-i Ahzab – Mescid-i A’la) olarak bilinen bir mescit yapıldı. Bu mescit ve Sel’ dağının eteklerine inşa edilen diğer mescitler, "Mesacid-i Feth" (Feth mescitleri) veya "Mesacid-i Seb’a" (Seb’a mescitleri) olarak tanınmaktadır. Hicri-kameri 1424 yılında Sel’ dağının üzerine "Hendek mescidi" adında büyük bir mescit yapıldı ve yedi mescitten bazıları da bunun içinde yer aldı.<ref> Vakıdi, c. 2, s. 454 - 466; Semhudi, c. 3, s. 830 – 838; Muhammed İlyas Abdulgani, s. 98 – 100; Caferiyan, s. 236 - 244.</ref><br />


Uzun zamandır kapıları ziyaretçilere kapalı tutulan [[Fatıma Zehra]] (s.a) Mescidi de bu yedi mescitten biridir. Ne yazık ki bu mescidin kapılarını beton bloklarla kapattılar.<ref> [http://www.farsnews.com/newstext.php?nn=13920512001025 Medine’deki Hz. Zehra (s.a) camisinin hazin akıbeti]</ref>
Uzun zamandır kapıları ziyaretçilerle kapalı tutulan [[Fatıma Zehra]] (s.a) Mescidi de bu yedi mescitten biridir. Ne yazık ki bu mescidin kapılarını beton bloklarla kapattılar.<ref> [http://www.farsnews.com/newstext.php?nn=13920512001025 Medine’deki Hz. Zehra (s.a) camisinin hazin akıbeti]</ref>


== Ayrıca bakınız ==
== Ayrıca bakınız ==
136. satır: 136. satır:
== Bibliyografi  ==
== Bibliyografi  ==
<div style="{{column-count|2}}">
<div style="{{column-count|2}}">
* Bu makale Danişname-i Cihanı İslam ansiklopedisinin 16. Cildinin 202 ila 207 sayfalarından alıntılanmıştır.
* Bu makale Danişname-i Cihan-ı İslam Ansiklopedisinin 16. cildinin 202 ila 207 sayfalarından alınmıştır.
* Kur’an-ı Kerim.
* Kur’an-ı Kerim.
* İbn Habib, El-Muhabber, Beyrut, 1361.
* İbn-i Habib, el-Muhabber, Beyrut, 1361.
* İbn Sa’d.
* İbn-i Sa’d.
* İbn Hişam, Abdulmelik, es-Siretu’n Nebeviyye, Tahkik: İbrahim el-Ebyari, Mustafa Saka ve Abdulhafiz Şelebi, Beyrut.
* İbn-i Hişam, Abdulmelik, es-Siretu’n-Nebeviyye, Tahkik: İbrahim el-Ebyari, Mustafa Saka ve Abdulhafiz Şelebi, Beyrut.
* Ebu Naim İsfahani, Delailu’n Nubuvve, Tahkik: Seyyid Şerefuddin Ahmed, 1397 / 1977.
* Ebu Naim-i İsfahani, Delailu’n-Nubuvve, Tahkik: Seyyid Şerefuddin Ahmed, 1397 / 1977.
* Belazuri, Ahmed, Ensabu’l Eşraf, Tahkik: Mahmut Firdevs, Demeşk, 1977.
* Belazuri, Ahmed, Ensabu’l Eşraf, Tahkik: Mahmut Firdevs, Demeşk, 1977.
* Fazl b. Hasan Tabersi, İ’lamu’l Vera bi A’lami’l Huda, Kum, 1417.
* Fazl b. Hasan Tabersi, İ’lamu’l Vera bi A’lami’l Huda, Kum, 1417.
148. satır: 148. satır:
* Muhammed b. Amr Vakıdi, Meğazi, Marsden Johannes, Londra, 1966.
* Muhammed b. Amr Vakıdi, Meğazi, Marsden Johannes, Londra, 1966.
* Yakubi, Tarih.
* Yakubi, Tarih.
* Muhammed b. Yusuf Salihi Şami, Seylu’l Huda ve’r Reşad fi Sireti Hayru’l İbad, Tahkik: Adil Ahmet Abdulmovcud ve Ali Muhammed Muavvid, Beyrut, 1414 / 1993.
* Muhammed b. Yusuf Salih-i Şami, Seylu’l Huda ve’r-Reşad fi Sireti Hayru’l İbad, Tahkik: Adil Ahmet Abdulmevcud ve Ali Muhammed Muavvid, Beyrut, 1414 / 1993.
* Taberi, Tarih, Beyrut.
* Taberi, Tarih, Beyrut.
* İbn Esir.
* İbn-i Esir.
* İbn Hişam, Es-Siretu’n Nebeviyye, Tahkik: Mustafa Saka, İbrahim Ebyari ve Abdulhafiz Şelebi, Kahire, 1355 / 1936, baskı ofset, Beyrut.
* İbn-i Hişam, Es-Siretu’n-Nebeviyye, Tahkik: Mustafa Saka, İbrahim Ebyari ve Abdulhafiz Şelebi, Kahire, 1355 / 1936, baskı ofset, Beyrut.
* Muhammed b. Muhammed Müfid, el-İrşad fi Marifeti Hucecullahi Ale’l İbad, Kum, 1413.
* Muhammed b. Muhammed Müfid, el-İrşad fi Marifeti Hucecullahi Ale’l İbad, Kum, 1413.
* Ali b. İbrahim Nuruddin Halebi, es-Siretu’l Halebiyye, Tahkik: Abdullah Muhammed Halili, Beyrut, 1422 / 2002.
* Ali b. İbrahim Nuruddin Halebi, es-Siretu’l Halebiyye, Tahkik: Abdullah Muhammed Halili, Beyrut, 1422 / 2002.
* Muhammed b. Abdullah Hakim Nişaburi, el-Müstedrek Ale’s Sahiheyn, ve Beziletu’t Talhis li’l Hafız ez-Zehebi, Beyrut, Daru’l Marife.
* Muhammed b. Abdullah Hakim Nişaburi, el-Müstedrek Ale’s-Sahiheyn, ve Beziletu’t-Talhis li’l Hafız ez-Zehebi, Beyrut, Daru’l Marife.
* Azududdin (Adududdin) el-İci, el-Mevakıf fi İlmi’l Kelam, Beyrut, Alemu’l Kutup.
* Azududdin (Adududdin) el-İci, el-Mevakıf fi İlmi’l Kelam, Beyrut, Alemu’l Kutup.
* Muhammed b. Ali Keraceki, Kenzu’l Fevaid, Tahkik: Abdullah Ni’me, Beyrut, 1405 / 1985.
* Muhammed b. Ali Keraceki, Kenzu’l Fevaid, Tahkik: Abdullah Ni’me, Beyrut, 1405 / 1985.
* İbn Ebi’l Hadid, Şerhi Nehcü’l Belağa, Tahkik: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, Kahire, 1385 – 1387 / 1965 – 1967, baskı ofset, Beyrut.
* İbn-i Ebi’l Hadid, Şerh-i Nehcü’l Belağa, Tahkik: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, Kahire, 1385 – 1387 / 1965 – 1967, baskı ofset, Beyrut.
* Muhammed İlyas Abdulgani, Tarihu’l Medineti’l Münevvere, Medine, 1424.
* Muhammed İlyas Abdulgani, Tarihu’l Medineti’l Münevvere, Medine, 1424.
* Ali b. Abdullah Semhudi, Vefau’l Vefa bi Ahbari Daru’l Mustafa, Tahkik: Muhammed Muhyuddin Abdulhamid, Beyrut, 1404 / 1984.
* Ali b. Abdullah Semhudi, Vefau’l Vefa bi Ahbari Daru’l Mustafa, Tahkik: Muhammed Muhyuddin Abdulhamid, Beyrut, 1404 / 1984.
Anonim kullanıcı