İçeriğe atla

Muhtar’ın Kıyamı: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Zuhdi
Değişiklik özeti yok
imported>Zuhdi
Değişiklik özeti yok
20. satır: 20. satır:
Küfe hâkimi İbrahim bin Muhammed, Muhtar hapisten çıktığında ondan hükümet karşıtı girişimlerde bulunmamasına dair söz alır ve eğer hükümet karşıtı girişimlerde bulunursa bin deve kurban edeceği ve kız erkek tüm kölelerini azat edeceğine dair ondan yemin etmesini ister. Muhtar da yemin eder ve hapisten çıkar.<br />
Küfe hâkimi İbrahim bin Muhammed, Muhtar hapisten çıktığında ondan hükümet karşıtı girişimlerde bulunmamasına dair söz alır ve eğer hükümet karşıtı girişimlerde bulunursa bin deve kurban edeceği ve kız erkek tüm kölelerini azat edeceğine dair ondan yemin etmesini ister. Muhtar da yemin eder ve hapisten çıkar.<br />


Hapisten çıktıktan sonra amaçlarım uğrunda bin deve kurban etmem küçük bir şeydir ve yine amaçlarıma ulaşmak için tüm kölelerimin olmamasını yeğlerim demiştir. Dolayısıyla yoluna devam etmiştir.(16)
Hapisten çıktıktan sonra amaçlarım uğrunda bin deve kurban etmem küçük bir şeydir ve yine amaçlarıma ulaşmak için tüm kölelerimin olmamasını yeğlerim demiştir. Dolayısıyla yoluna devam etmiştir.<ref>Tecaribu’l-Umem, c. 2, s. 137.</ref>
== Kıyam Hazırlıkları ==
== Kıyam Hazırlıkları ==
Hükümet güçleri Muhtar’ı takibe aldıkları için Muhtar ilk önce gizlice adamları aracılığı ile güç toplamaya çalışmıştır. Muhtar’ın elçi ve yakınları şunlardır:
Hükümet güçleri Muhtar’ı takibe aldıkları için Muhtar ilk önce gizlice adamları aracılığı ile güç toplamaya çalışmıştır. Muhtar’ın elçi ve yakınları şunlardır:
29. satır: 29. satır:
* Abdullah bin Şedad Beceli; tevvabin kıyamının ileri gelenlerindendi.
* Abdullah bin Şedad Beceli; tevvabin kıyamının ileri gelenlerindendi.
Muhammed Bin Hanefiye Tarafından Temsilcilik
Muhammed Bin Hanefiye Tarafından Temsilcilik
Muhtar, Kufe’de kendisinin Muhammed bin Hanefiye’nin vekili olduğunu ve kendisini emin, vezir ve emir olarak atadığını ve onun tarafından Ehlibeytin (a.s) öcünü almak ve mülhitlerle savaşmak için görevlendirildiğini açıklamıştır.(17-18)
Muhtar, Kufe’de kendisinin Muhammed bin Hanefiye’nin vekili olduğunu ve kendisini emin, vezir ve emir olarak atadığını ve onun tarafından Ehlibeytin (a.s) öcünü almak ve mülhitlerle savaşmak için görevlendirildiğini açıklamıştır.<ref>İmtau’l-Esma, c. 12, s. 250.</ref>-<ref>Tarihi İslam, c. 5, s. 62.</ref>
== Muhtar’ın İddialarındaki Belirsizlik ==
== Muhtar’ın İddialarındaki Belirsizlik ==
Bir grup Şia, Sa’r bin Ebi Sa’r Hanefi’nin evinde oturmuştu, Abdurrahman bin Şarih şöyle dedi: “Muhtar, Muhammed bin Hanefiye’nin temsilcisi olduğunu iddia etmekte, bizim Medine’ye gidip olaydan haberdar olmamız yerinde olacaktır.”(19)
Bir grup Şia, Sa’r bin Ebi Sa’r Hanefi’nin evinde oturmuştu, Abdurrahman bin Şarih şöyle dedi: “Muhtar, Muhammed bin Hanefiye’nin temsilcisi olduğunu iddia etmekte, bizim Medine’ye gidip olaydan haberdar olmamız yerinde olacaktır.”<ref>Ensabu’l-Eşraf, c. 6, s. 384.</ref>
== Kufelilerin Muhammed bin Hanefiye İle Görüşmesi ==
== Kufelilerin Muhammed bin Hanefiye İle Görüşmesi ==
Başlarında Abdurrahman bin Şarih’in olduğu bir grup Medine’ye giderek Muhammed bin Hanefiye ile görüştü. Görüşmede Muhtar’ın kıyamı ve onun tarafından temsilcisi olup olmadığı soruldu. Muhammed Hanefiye şöyle dedi: “Allah’a andolsun ki Allah kullarından her kim düşmanlarımızdan öcümüzü alırsa mutlu olurum.”30)<br />
Başlarında Abdurrahman bin Şarih’in olduğu bir grup Medine’ye giderek Muhammed bin Hanefiye ile görüştü. Görüşmede Muhtar’ın kıyamı ve onun tarafından temsilcisi olup olmadığı soruldu. Muhammed Hanefiye şöyle dedi: “Allah’a andolsun ki Allah kullarından her kim düşmanlarımızdan öcümüzü alırsa mutlu olurum.”<ref>Tarih Taberi, c. 6, s. 14.</ref><br />


Allame Meclisi’nin, İbn Nema’dan naklettiğine göre Muhammed bin Hanefiye onları vazifelerinin ne olduğunu öğrenmeleri için İmam Seccad’ın (a.s) huzuruna götürmüştür. İmam Seccad (a.s) onlara şöyle buyurmuştur: “Amcacığım! Eğer Allah kullarından bir kişi bizi himaye etmek için kıyam ederse insanlara ona yardım etmek vacip olur ve ben seni bu konuda elçim olarak atıyorum; öyleyse salah ve doğru olan neyse yap.”(21)<br />
Allame Meclisi’nin, İbn Nema’dan naklettiğine göre Muhammed bin Hanefiye onları vazifelerinin ne olduğunu öğrenmeleri için İmam Seccad’ın (a.s) huzuruna götürmüştür. İmam Seccad (a.s) onlara şöyle buyurmuştur: “Amcacığım! Eğer Allah kullarından bir kişi bizi himaye etmek için kıyam ederse insanlara ona yardım etmek vacip olur ve ben seni bu konuda elçim olarak atıyorum; öyleyse salah ve doğru olan neyse yap.”<ref>Biharu’l-Envar, c. 45, s. 365.</ref><br />


Dışarı çıktıklarında şöyle demişlerdir: İmam Zeynel Abidin (a.s) ve Muhammed bin Hanefiye bize izin verdi.(22-23) Böylece Kufe’ye döndüklerinde Muhtar’ı teyit etmişlerdir.(24-25)<br />
Dışarı çıktıklarında şöyle demişlerdir: İmam Zeynel Abidin (a.s) ve Muhammed bin Hanefiye bize izin verdi.<ref>Biharu’l-Envar, c. 45, s. 365.</ref>-<ref>Riyadu’l-Esrar fi Menakibu’l-Eimmeti’l-Ethar, c. 1, s. 298.</ref> Böylece Kufe’ye döndüklerinde Muhtar’ı teyit etmişlerdir.<ref>Ensabu’l-Eşraf, c. 6, s. 384.</ref>-<ref>Tarih Taberi, c. 6, s. 14.</ref><br />


Muhtemelen bu rivayet, Ayetullah Hoi ve Ayetullah Mamakani gibi bazı büyük Şii âlimlerinin Muhtar’ın kıyamı için ‘Muhtar, İmam Zeynel Abidin’den özel izin almıştır’ demelerine neden olmuştur.(26-26)
Muhtemelen bu rivayet, Ayetullah Hoi ve Ayetullah Mamakani gibi bazı büyük Şii âlimlerinin Muhtar’ın kıyamı için ‘Muhtar, İmam Zeynel Abidin’den özel izin almıştır’ demelerine neden olmuştur.<ref>Mu’cemu’r-Rical, c. 18, s. 100.</ref>-<ref>Tenkihu’l-Mekal, c. 3, s. 101.</ref>
== İbrahim bin Malik Eşter’in Rolü ==
== İbrahim bin Malik Eşter’in Rolü ==
Muhtar bin Sakafi, kıyamın amacına ulaşması için Şia ileri gelenlerinin önerisini kabul etmiş ve İbrahim bin Malik Eşter’i kıyama davet etmiştir.(28) İbrahim ilk önce kararsız kalmış, ancak Muhammed bin Hanefiye’nin Muhtar’ı destekleyen mektubunu gördükten ve önde gelen bazı Şiilerin mektubu teyit etmelerinden sonra Muhtar’a biat etmiştir.(29) İbrahim bin Malik Eşter, kıyamın ikinci adamı hüviyeti ile kıyamda çok önemli bir rol oynamıştır.
Muhtar bin Sakafi, kıyamın amacına ulaşması için Şia ileri gelenlerinin önerisini kabul etmiş ve İbrahim bin Malik Eşter’i kıyama davet etmiştir.<ref>Tarih Taberi, c. 6, s. 15.</ref> İbrahim ilk önce kararsız kalmış, ancak Muhammed bin Hanefiye’nin Muhtar’ı destekleyen mektubunu gördükten ve önde gelen bazı Şiilerin mektubu teyit etmelerinden sonra Muhtar’a biat etmiştir.<ref>Tarih Taberi, c. 6, s. 16.</ref> İbrahim bin Malik Eşter, kıyamın ikinci adamı hüviyeti ile kıyamda çok önemli bir rol oynamıştır.
 
== Kıyamın Başlama Tarihi ==
== Kıyamın Başlama Tarihi ==
Kıyamı hazırlayan stratejisiler, kıyam tarihini hicretin 66. Yılında Rebiyülevvel ayının 14’dünde(30) Perşembe günü olarak belirlemişlerdi, ancak İbrahim bin Malik Eşter’in Kufe ordu komutanı İyas bin Muzarib ile beklenmeyen erken çatışmasında İyas ölmüş ve kıyam tarihi mecburen iki gün erkene yani 12 Rebiyülevvel’e alınmıştır.(31)
Kıyamı hazırlayan stratejisiler, kıyam tarihini hicretin 66. Yılında Rebiyülevvel ayının 14’dünde<ref>Tecaribu’l-Umem, c. 2, s. 147.</ref> Perşembe günü olarak belirlemişlerdi, ancak İbrahim bin Malik Eşter’in Kufe ordu komutanı İyas bin Muzarib ile beklenmeyen erken çatışmasında İyas ölmüş ve kıyam tarihi mecburen iki gün erkene yani 12 Rebiyülevvel’e alınmıştır.(31)
== Şiar ve Sloganı ==
== Şiar ve Sloganı ==
Muhtar, Abdullah bin Şeddad’dan “Ya mensur ümmet!”(32) diye slogan atmalarını istemiştir. Bu slogan Bedir savaşında(33) ve Beni Mustallak savaşında(34) Hz. Resulullah’ın (s.a.a) sloganı idi. Bir sonraki Şii kıyamında da bu slogan kullanılmıştır. Sonra Zeyd bin Ali’nin(35-36), Muhammed Nefsi Zekiyye’nin, İbrahim bin Abdullah’ın da istifade ettiği bir slogandı. Aynı şekilde Muhtar, Süfyan bin Leyla ve Kudame bin Malik’e de “Ya lesarati’l-Hüseyin” yani Hüseyin’in kanını (öcünü) isteyenler” solanını atmalarını istemiştir.(37)<br />
Muhtar, Abdullah bin Şeddad’dan “Ya mensur ümmet!”(32) diye slogan atmalarını istemiştir. Bu slogan Bedir savaşında(33) ve Beni Mustallak savaşında(34) Hz. Resulullah’ın (s.a.a) sloganı idi. Bir sonraki Şii kıyamında da bu slogan kullanılmıştır. Sonra Zeyd bin Ali’nin(35-36), Muhammed Nefsi Zekiyye’nin, İbrahim bin Abdullah’ın da istifade ettiği bir slogandı. Aynı şekilde Muhtar, Süfyan bin Leyla ve Kudame bin Malik’e de “Ya lesarati’l-Hüseyin” yani Hüseyin’in kanını (öcünü) isteyenler” solanını atmalarını istemiştir.(37)<br />
106. satır: 107. satır:




16. Tecaribu’l-Umem, c. 2, s. 137.
 
17. İmtau’l-Esma, c. 12, s. 250.
18. Tarihi İslam, c. 5, s. 62.
19. Ensabu’l-Eşraf, c. 6, s. 384.
20. Tarih Taberi, c. 6, s. 14.
21. Biharu’l-Envar, c. 45, s. 365.
22. Biharu’l-Envar, c. 45, s. 365.
23. Riyadu’l-Esrar fi Menakibu’l-Eimmeti’l-Ethar, c. 1, s. 298.
24. Ensabu’l-Eşraf, c. 6, s. 384.
25. Tarih Taberi, c. 6, s. 14.
26. Mu’cemu’r-Rical, c. 18, s. 100.
27. Tenkihu’l-Mekal, c. 3, s. 101.
28. Tarih Taberi, c. 6, s. 15.
29. Tarih Taberi, c. 6, s. 16.
30. Tecaribu’l-Umem, c. 2, s. 147.
31. Tarih Taberi, c. 7, s. 183.
31. Tarih Taberi, c. 7, s. 183.
32. Ensabu’l-Eşraf, c. 6, s. 309.
32. Ensabu’l-Eşraf, c. 6, s. 309.
Anonim kullanıcı