İçeriğe atla

Kerbela Esirleri: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Hassanzadeh
Değişiklik özeti yok
imported>Moghaddami
Değişiklik özeti yok
14. satır: 14. satır:
{{Muharrem Yas Merasimleri}}
{{Muharrem Yas Merasimleri}}
{{Şablon:Aşura Vakıası Takvimi}}
{{Şablon:Aşura Vakıası Takvimi}}
'''Kerbela Esirleri''', Kerbela hadisesi ve [[İmam Hüseyin]]’in (a.s) [[şehadet]]inden sonra düşman orduları tarafından,  Kufe ve Şam’a götürülen İmam Hüseyin'in (a.s) çocukları ve akrabaları  için kullanılan bir ifadedir. Esirlerin sayısı konusunda ihtilaf  vardır, ancak esirler içinde [[İmam Zeynel Abidin]] ve [[Hz. Zeyneb]]’in (a.s) olduğunda ittifak vardır. Her ikisinin de esaret dönemlerinde yaptığı konuşmalar, [[Yezid]]’in görünüşe göre kısa zamanda pişman olmasına neden olmuş, onun planlarını bozmuştur.
'''Kerbela Esirleri''', Kerbela hadisesi ve [[İmam Hüseyin]]’in (a.s) [[şehadet]]inden sonra düşman orduları tarafından,  [[Kufe]] ve Şam’a götürülen İmam Hüseyin'in (a.s) çocukları ve akrabaları  için kullanılan bir ifadedir. Esirlerin sayısı konusunda ihtilaf  vardır, ancak esirler içinde [[İmam Zeynel Abidin]] ve [[Hz. Zeyneb]]’in (a.s) olduğunda ittifak vardır. Her ikisinin de esaret dönemlerinde yaptığı konuşmalar, [[Yezid]]’in görünüşe göre kısa zamanda pişman olmasına neden olmuş, onun planlarını bozmuştur.


== Esirlerin Sayısı ==
== Esirlerin Sayısı ==
Tarihçiler [[Ehlibeyt]] ve İmam Hüseyin’in (a.s) ashabından geriye kalan esirler konusunda ortak bir görüşe sahip değillerdir ve her biri esirlerden bazılarına değinmişlerdir. Bazı kaynaklarda [[Mekke]]’den [[Kufe]]’ye doğru yola çıkan kadınlardan 61’inin esir alındığı geçmektedir.
Tarihçiler [[Ehlibeyt]] ve [[İmam Hüseyin (aleyhi selam)|İmam Hüseyin’in]] (a.s) ashabından geriye kalan esirler konusunda ortak bir görüşe sahip değillerdir ve her biri esirlerden bazılarına değinmişlerdir. Bazı kaynaklarda [[Mekke]]’den [[Kufe]]’ye doğru yola çıkan kadınlardan 61’inin esir alındığı geçmektedir. Kerbela esirleri arasında adları geçen esirler şunlardan ibarettir:
Kerbela esirleri arasında adları geçen esirler şunlardan ibarettir:
* '''Erkekler:'''
* '''Erkekler:'''
[[İmam Seccad (a.s)]], Ömer b. Hüseyin b. Ali (a.s), Muhammed b. Hüseyin b. Ali, Zeyd b. Hasan b. Ali (a.s), Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali (a.s), Cafer b. Ebu Talib’in iki oğlu, Abdullah b. Abbas b. Ali (a.s), Kasım b. Abdullah b. Cafer, Kasım b. Muhammed b. Cafer, Muhammed Asker b. Akil, [[Rubab]]’ın kölesi Ukbe b. Sem’an, Abdurrahman b. Abdurrabe Ensari’nin kölesi, Müslim b. Rubah, [[İmam Ali]]’nin (a.s) kölesi, Ali b. Osman Mağribi.
[[İmam Seccad (a.s)]], Ömer b. Hüseyin b. Ali (a.s), Muhammed b. Hüseyin b. Ali, Zeyd b. Hasan b. Ali (a.s), Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali (a.s), Cafer b. Ebu Talib’in iki oğlu, Abdullah b. Abbas b. Ali (a.s), Kasım b. Abdullah b. Cafer, Kasım b. Muhammed b. Cafer, Muhammed Asker b. Akil, [[Rubab]]’ın kölesi Ukbe b. Sem’an, Abdurrahman b. Abdurrabe Ensari’nin kölesi, Müslim b. Rubah, [[İmam Ali]]’nin (a.s) kölesi, Ali b. Osman Mağribi.
* '''Kadınlar:'''
* '''Kadınlar:'''
[[Hz. Ali]]’nin kızları, Hz. Zeynep, Hz. Fatıma, Hz. Ümmü Gülsüm (veya Nefise veya Zeyneb-i Suğra), Ümmü Hasan, Abdurrahman b. Akil’in eşi Hatice, Abdullah Ekber b. Akil’in eşi Ümmü Hani<ref>Mevsuet Kerbela, Lebib Bayzun, c. 1, s. 528.</ref>, Sakine, [[Rukayye]] ve Fatıma adlarında İmam Hüseyin’in (a.s) üç kızı, Zeynep binti Hüseyin<ref>İbni Şeddad, el-İ’laku’l-Hatire, s. 48, 50.</ref>, İmam Hüseyin’in eşi Rubab, İmam Hasan’ın kızı, İmam Seccad’ın eşi ve [[İmam Muhammed Bakır]]’ın annesi Ümmü Muhammed ve Karib b. Abdullah b. Erikat’ın annesi Fakihe.<ref>Zahiretu’d-Darin, eş-Şirazi, s. 327.</ref>
[[Hz. Ali]]’nin kızları, [[Hz. Zeynep (s.a)|Hz. Zeynep]], Hz. Fatıma, Hz. Ümmü Gülsüm (veya Nefise veya Zeyneb-i Suğra), Ümmü Hasan, Abdurrahman b. Akil’in eşi Hatice, Abdullah Ekber b. Akil’in eşi Ümmü Hani<ref>Mevsuet Kerbela, Lebib Bayzun, c. 1, s. 528.</ref>, Sakine, [[Rukayye]] ve Fatıma adlarında [[İmam Hüseyin (aleyhi selam)|İmam Hüseyin’in]] (a.s) üç kızı, Zeynep binti Hüseyin<ref>İbni Şeddad, el-İ’laku’l-Hatire, s. 48, 50.</ref>, İmam Hüseyin’in eşi [[Rubab (İmam Hüseyin’in eşi)|Rubab]], İmam Hasan’ın kızı, [[İmam Seccad (a.s)|İmam Seccad’ın]] eşi ve [[İmam Muhammed Bakır]]’ın annesi Ümmü Muhammed ve Karib b. Abdullah b. Erikat’ın annesi Fakihe.<ref>Zahiretu’d-Darin, eş-Şirazi, s. 327.</ref>


== Kufe’ye Doğru Hareket ==
== Kufe’ye Doğru Hareket ==
[[İmam Hüseyin]]’in  (a. s) şehadetinin ardından, Ehlibeyt on birinci geceyi Kerbela’da geçirdi. On birinci gün öğleden sonra [[Ömer b. Saad]]’ın ordusu, kendi ölülerini defnettikten sonra, İmam Hüseyin’in (a.s) Ehlibeytini, sahabe ve tabiinden şehit olan kimselerin de eş ve çocuklarını esir alarak Kufe’ye doğru yola çıktılar.
[[İmam Hüseyin]]’in  (a. s) [[Şehadet|şehadetinin]] ardından, [[Ehlibeyt]] on birinci geceyi [[Kerbela]]’da geçirdi. On birinci gün öğleden sonra [[Ömer b. Saad|Ömer b. Sa'd]]’ın ordusu, kendi ölülerini defnettikten sonra, İmam Hüseyin’in (a.s) Ehlibeytini, [[sahabe]] ve tabiinden [[Şehadet|şehit]] olan kimselerin de eş ve çocuklarını esir alarak [[Kufe]]’ye doğru yola çıktılar.


== Şehitlerin Yanından Geçiş ==
== Şehitlerin Yanından Geçiş ==
Ömer b. Saad’ın ordusu Ehlibeyt kadınlarını (kasıtlı olarak) şehitlerin yanından geçirdiler. Kadınlar ağıtlar yakarak acıyla baş ve yüzlerine vurmaya başladılar. Karra b. Kays Temimi diyor ki her şeyi unutsam da [[Fatıma]]’nın (s.a) kızı Zeyneb’in (s.a) kardeşi Hüseyin’in (a.s) topraklara bulanmış naaşını görünce söylediği şu sözünü unutamıyorum:<br />
[[Ömer b. Sa'd]]’ın ordusu [[Ehlibeyt]] kadınlarını (kasıtlı olarak) [[Şehadet|şehitlerin]] yanından geçirdiler. Kadınlar ağıtlar yakarak acıyla baş ve yüzlerine vurmaya başladılar. Karra b. Kays Temimi diyor ki her şeyi unutsam da [[Fatıma]]’nın (s.a) kızı [[Hz. Zeynep (s.a)|Zeyneb]]’in (s.a) kardeşi [[Hüseyin]]’in (a.s) topraklara bulanmış naaşını görünce söylediği şu sözünü unutamıyorum:<br />


«يا محمداه، يا محمداه! صلى عليك ملائكة السماء، هذا الحسين بالعراء، مرمل بالدماء، مقطع الأعضاء، يا محمداه! و بناتك سبايا، و ذريتك مقتله، تسفى عليها الصبا
«يا محمداه، يا محمداه! صلى عليك ملائكة السماء، هذا الحسين بالعراء، مرمل بالدماء، مقطع الأعضاء، يا محمداه! و بناتك سبايا، و ذريتك مقتله، تسفى عليها الصبا
قال: فابکت و الله کل عدو و صدیق».<ref>Şeyh Mufid, el-İrşad, c. 2, s. 114; Tarih-i Taberi, c. 5, s. 456.</ref><br />
قال: فابکت و الله کل عدو و صدیق».<br />


'''Tercüme:''' “Ya [[Muhammed (s.a.a)|Muhammed]], ya Muhammed! Göklerdeki melekler sana salatu selam getiriyorlar. Hüseyin ise şu otsuz bozkır çölde topraklara, kanlara bulanmış, azaları kesilmiş yatıyor. Ey Muhammed! Senin kızların esir edilmiş, zürriyetin hep öldürülmüş. Seher yelleri onların üzerine toz toprak savuruyor.”<br />
'''Tercüme:''' “Ya [[Muhammed (s.a.a)|Muhammed]], ya Muhammed! Göklerdeki melekler sana salatu selam getiriyorlar. Hüseyin ise şu otsuz bozkır çölde topraklara, kanlara bulanmış, azaları kesilmiş yatıyor. Ey Muhammed! Senin kızların esir edilmiş, zürriyetin hep öldürülmüş. Seher yelleri onların üzerine toz toprak savuruyor.”<ref>Şeyh Mufid, el-İrşad, c. 2, s. 114; Tarih-i Taberi, c. 5, s. 456.</ref><br />
Allah’a ant olsun ki Zeyneb’in (s.a) bu sözleri dost ve düşman herkesi ağlattı.
[[Allah]]’a ant olsun ki [[Zeyneb]]’in (s.a) bu sözleri dost ve düşman herkesi ağlattı.


== Ömer bin Saad Ordusunun Davranışı ==
== Ömer bin Saad Ordusunun Davranışı ==
Düşman orduları esirleri eğersiz merkeplere bindirdiler.<ref>İbni Ebi’l Hadid, Şerh-i Nehcü’l-Belağa, c. 15, s. 236.</ref> Kufe’ye girdiklerinde insanlar onları görmek için yollara dökülmüş ve Kufe kadınları onlara ağlıyorlardı. Hazlem b. Suteyr adlı birisi şöyle nakletmektedir: Bu esnada Ali b. Hüseyin’i (a.s) boynunda zincir ve ellerinin boynuna bağlı olduğunu gördüm.<ref>Şeyh Müfid, Emali, s. 321.</ref>
Düşman orduları esirleri eğersiz merkeplere bindirdiler.<ref>İbni Ebi’l Hadid, Şerh-i Nehcü’l-Belağa, c. 15, s. 236.</ref> [[Kufe]]’ye girdiklerinde insanlar onları görmek için yollara dökülmüş ve Kufe kadınları onlara ağlıyorlardı. Hazlem b. Suteyr adlı birisi şöyle nakletmektedir: Bu esnada [[İmam Seccad (a.s)|Ali b. Hüseyin]]’i (a.s) boynunda zincir ve ellerinin boynuna bağlı olduğunu gördüm.<ref>Şeyh Müfid, Emali, s. 321.</ref>


== Kufe’ye Giriş ==
== Kufe’ye Giriş ==
Eski kaynaklarda esirlerin Kufe’ye tam olarak hangi zamanda girdiği konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Elbette Şeyh Müfid’in İrşad kitabında naklettiği bir ifadeden esirlerin on ikinci gün Kufe’ye girdiklerini anlamaktayız.<ref>Şeyh Müfid, İrşad, c. 2, s. 114.</ref>
Eski kaynaklarda esirlerin [[Kufe]]’ye tam olarak hangi zamanda girdiği konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Elbette [[Şeyh Mufid|Şeyh Müfid]]’in İrşad kitabında naklettiği bir ifadeden esirlerin on ikinci gün Kufe’ye girdiklerini anlamaktayız.<ref>Şeyh Müfid, İrşad, c. 2, s. 114.</ref>


== Esirlerin Hutbe ve Vaazları ==
== Esirlerin Hutbe ve Vaazları ==
Esirler Kufe’ye vardıklarında içlerinden bazıları Kufe halkı için konuşmalar yapmışlardır. Konuşma yapanlar şunlardır:
Esirler [[Kufe]]’ye vardıklarında içlerinden bazıları Kufe halkı için konuşmalar yapmışlardır. Konuşma yapanlar şunlardır:
* '''İmam Seccad (a.s):''' İmam Seccad’ın (a.s) Kufe’deki hutbesi İbni Nema Hilli’nin “Mesiru’l-Ahzan” kitabı başta olmak üzere bazı kaynaklarda nakledilmiştir.<ref>Mesiru’l-Ahzan, s. 89, 90.</ref>
* '''İmam Seccad (a.s):''' [[İmam Seccad (a.s)|İmam Seccad’ın]] (a.s) Kufe’deki hutbesi İbni Nema Hilli’nin “Mesiru’l-Ahzan” kitabı başta olmak üzere bazı kaynaklarda nakledilmiştir.<ref>Mesiru’l-Ahzan, s. 89, 90.</ref>
* '''Hz. Zeynep (s.a):''' Hz. Zeyneb’in (a.s) Kufe’de yaptığı konuşma İbni Tayfur Bağdadi’nin (ö. 280) “Belagatu’n-Nisa” kitabında nakledilmiştir.<ref>İbni Tayfur, Balagatu’n-Nisa, s. 23, 24.</ref>
* '''Hz. Zeynep (s.a):''' [[Hz. Zeynep (s.a)|Hz. Zeyneb’in]] (a.s) Kufe’de yaptığı konuşma İbni Tayfur Bağdadi’nin (ö. 280) “Belagatu’n-Nisa” kitabında nakledilmiştir.<ref>İbni Tayfur, Balagatu’n-Nisa, s. 23, 24.</ref>
* '''Fatıma Suğra:''' Fatıma Suğra’dan maksat İmam Hüseyin’in (a.s) kızıdır. Tabersi “İhticac” adlı kitabında bu konuşmayı nakletmiştir.<ref>İhticac, c. 2, s. 108, 140.</ref>
* '''Fatıma Suğra:''' Fatıma Suğra’dan maksat [[İmam Hüseyin (aleyhi selam)|İmam Hüseyin’in]] (a.s) kızıdır. Tabersi “İhticac” adlı kitabında bu konuşmayı nakletmiştir.<ref>İhticac, c. 2, s. 108, 140.</ref>
* '''Ümmü Gülsüm:''' Hz. Ali’nin (a.s) bir diğer kızı Ümmü Gülsüm’ün Kufe’de yaptığı konuşma, Seyyid İbni Tavus’un kaleme aldığı Luhuf kitabında yer almaktadır.<ref>Luhuf, s. 199.</ref>
* '''Ümmü Gülsüm:''' Hz. Ali’nin (a.s) bir diğer kızı Ümmü Gülsüm’ün Kufe’de yaptığı konuşma, Seyyid İbni Tavus’un kaleme aldığı Luhuf kitabında yer almaktadır.<ref>Luhuf, s. 199.</ref>


== İbn Ziyad’ın Sarayında ==
== İbn Ziyad’ın Sarayında ==
[[İmam Hüseyin]]’in (a.s) katilleri, esirleri Kufe sokaklarında dolaştırdıktan sonra, Ubeydullah İbni Ziyad’ın sarayına götürdüler. Burada Hz.Zeyneb ve Ubeydullah İbni Ziyad arasında sert tartışmaların yaşandığı nakledilmiştir.<ref>Müfid, İrşat, c. 2, s. 115, 116.</ref>-<ref>Taberi, c. 5, s. 457.</ref> Yine İbni Ziyad tarafından İmam Seccad’ın (a.s) öldürülme emri verilmesine Hz. Zeyneb’in şiddetle karşı çıkması ve [[İmam Seccad]]’ın (s.a) yaptığı ağır konuşmalar mani olmuştur.<ref>İbni A’sam Kufi, el-Futuh, c. 5, s. 123; Harezmi, Maktelu’l-Hüseyin, c. 2, s. 43.</ref>
[[İmam Hüseyin]]’in (a.s) katilleri, esirleri [[Kufe]] sokaklarında dolaştırdıktan sonra, [[Ubeydullah İbn Ziyad|Ubeydullah İbni Ziyad’ın]] sarayına götürdüler. Burada [[Hz. Zeynep (s.a)|Hz. Zeyneb]] (s.a) ve Ubeydullah İbni Ziyad arasında sert tartışmaların yaşandığı nakledilmiştir.<ref>Müfid, İrşat, c. 2, s. 115, 116.</ref>-<ref>Taberi, c. 5, s. 457.</ref> Yine [[Ubeydullah İbn Ziyad|İbni Ziyad]] tarafından [[İmam Seccad]]’ın (a.s) öldürülme emri verilmesine Hz. Zeyneb’in şiddetle karşı çıkması ve [[İmam Seccad]]’ın (s.a) yaptığı ağır konuşmalar mani olmuştur.<ref>İbni A’sam Kufi, el-Futuh, c. 5, s. 123; Harezmi, Maktelu’l-Hüseyin, c. 2, s. 43.</ref>


== Şam Yolu ==
== Şam Yolu ==
=== Yolun Belirlenmesi ===
=== Yolun Belirlenmesi ===
[[Kerbela]] esirlerinin Kufe’den Şam’a hangi yoldan götürüldüğü belli değildir, ancak İmam Hüseyin’e (a.s) mensup olan bazı müteberrik yerlerden (İmam Hüseyin'in mübarek izlerini taşıyan yerler) muhtemel yolu belirlemek mümkündür. Bu yerler şunlardan ibarettir:
[[Kerbela]] esirlerinin [[Kufe]]’den Şam’a hangi yoldan götürüldüğü belli değildir, ancak [[İmam Hüseyin (aleyhi selam)|İmam Hüseyin]]’e (a.s) mensup olan bazı müteberrik yerlerden (İmam Hüseyin'in mübarek izlerini taşıyan yerler) muhtemel yolu belirlemek mümkündür. Bu yerler şunlardan ibarettir:
* '''Musul’da bulunan “Makam-u Re’su’l-Hüseyin”:''' Harevi’nin dediğine göre bu makam yedinci yüzyıla kadar korunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 29.</ref>
* '''Musul’da bulunan “Makam-u Re’su’l-Hüseyin”:''' Harevi’nin dediğine göre bu makam yedinci yüzyıla kadar korunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 29.</ref>
* '''Nusaybin’de bulunan İmam Zeynel Abidin Camisi ve Makam-ı Re’su’l-Hüseyin:''' Nusaybin şehri günümüzde Türkiye topraklarında yer almaktadır.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 30.</ref> Denildiğine göre İmam Hüseyin’in (a.s) başından damlayan kanların izi bu mekânda kalmıştır.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref> Harevi, bu ziyaret yerini Meşhed-i Nokta diye kaydetmiştir.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref>
* '''Nusaybin’de bulunan İmam Zeynel Abidin Camisi ve Makam-ı Re’su’l-Hüseyin:''' Nusaybin şehri günümüzde Türkiye topraklarında yer almaktadır.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 30.</ref> Denildiğine göre [[İmam Hüseyin (aleyhi selam)|İmam Hüseyin’in]] (a.s) başından damlayan kanların izi bu mekânda kalmıştır.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref> Harevi, bu ziyaret yerini Meşhed-i Nokta diye kaydetmiştir.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref>
* '''Turh Makamı:''' Turh, erken dünyaya gelen bebek anlamındadır. Muhtemelen esirler arasında gebe bir kadının olduğu ve burada vaktinden önce düşük yaptığından, bu ad verilmiştir.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 30.</ref>
* '''Turh Makamı:''' Turh, erken dünyaya gelen bebek anlamındadır. Muhtemelen esirler arasında gebe bir kadının olduğu ve burada vaktinden önce düşük yaptığından, bu ad verilmiştir.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 30.</ref>
* '''Cevşen Dağı Makamı:''' Bu dağ Halep’te yer almaktadır. Güya bu isim, İmam Hüseyin’in (a.s) katili [[Şimr b. Zi'l-Cevşen|Şimr b. Zil Cevşen]]’in adından alınmıştır. Bazı görüşlere göre burada bir rahip yaşamakta ve İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını bir süreliğine Yezit ordularından emanet olarak almıştır.<ref>Mu’cemu’l-Buldan, c. 2, s. 186.</ref> Muhsin b. Hüseyin’in (a.s) kabrinin görüldüğü yer Meşhed-i Sakt diye de meşhurdur.<ref>Mu’cemu’l-Buldan, c. 2, s. 186.</ref>
* '''Cevşen Dağı Makamı:''' Bu dağ Halep’te yer almaktadır. Güya bu isim, İmam Hüseyin’in (a.s) katili [[Şimr b. Zi'l-Cevşen|Şimr b. Zil Cevşen]]’in adından alınmıştır. Bazı görüşlere göre burada bir rahip yaşamakta ve İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını bir süreliğine [[Yezit]] ordularından emanet olarak almıştır.<ref>Mu’cemu’l-Buldan, c. 2, s. 186.</ref> Muhsin b. Hüseyin’in (a.s) kabrinin görüldüğü yer Meşhed-i Sakt diye de meşhurdur.<ref>Mu’cemu’l-Buldan, c. 2, s. 186.</ref>
* '''Hama makamı:''' bu makam, Halep şehrinde bulunmaktadır. İbni Şehraşub, bu makamı yad etmiştir.<ref>Menakib-i Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 82.</ref>
* '''Hama makamı:''' bu makam, Halep şehrinde bulunmaktadır. İbni Şehraşub, bu makamı yad etmiştir.<ref>Menakib-i Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 82.</ref>
* '''Hıms Makamı:''' İbni Şehraşub bu makamdan da bahsetmiştir.<ref>Menakib-i Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 82.</ref>
* '''Hıms Makamı:''' İbni Şehraşub bu makamdan da bahsetmiştir.<ref>Menakib-i Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 82.</ref>
* '''Baalbek Makamı:''' İçinde bir cami olan bu mekanda bazılarının dediğine göre önceden makam-ı re’su’l-Hüseyin bulunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 36, 38.</ref>
* '''Baalbek Makamı:''' İçinde bir cami olan bu mekanda bazılarının dediğine göre önceden makam-ı Re’su’l-Hüseyin bulunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 36, 38.</ref>
* '''Dımeşk’te Makam-ı Re’su’l-Hüseyin ve Zeynel Abidin:''' Bu iki makam Emevi camisinin yanında yer almaktadır. İbni Asakir, bu makamı Re’sü’l-Hüseyin diye anmaktadır.<ref>İbni Asakir, Tarih-i Medine Dımeşk, c. 2, s. 304.</ref> Başka kaynaklarda ise Zeynel Abidin makamının da onun yakınlarında olduğu belirtilmiştir.<ref>Naimi, ed-Daris fi Tarih-i Medaris, fihrist.</ref>
* '''Dımeşk’te Makam-ı Re’su’l-Hüseyin ve Zeynel Abidin:''' Bu iki makam Emevi camisinin yanında yer almaktadır. İbni Asakir, bu makamı Re’sü’l-Hüseyin diye anmaktadır.<ref>İbni Asakir, Tarih-i Medine Dımeşk, c. 2, s. 304.</ref> Başka kaynaklarda ise [[İmam Seccad (a.s)|Zeynel Abidin]] makamının da onun yakınlarında olduğu belirtilmiştir.<ref>Naimi, ed-Daris fi Tarih-i Medaris, fihrist.</ref>


== Kafileye Eşlik Eden Görevliler ==
== Kafileye Eşlik Eden Görevliler ==
İbni Ziyad, bir grubu esirlerle birlikte Şam’a göndermiştir. Onların başında Şimr b. Zil Cevşen ve Tarık b. Muhaffız b. Sa’lebe gibi ünlü isimler de bulunmaktaydı.<ref>Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 416.</ref> Tıpkı bazı rivayetlere göre Zahr b. Kays da onlarla birlikteydi.<ref>Deyneveri, Ahbaru’t-Tavil, s. 384, 385.</ref>
[[Ubeydullah İbn Ziyad|İbni Ziyad]], bir grubu esirlerle birlikte Şam’a göndermiştir. Onların başında [[Şimr bin Zi'l-Cevşen|Şimr b. Zil Cevşen]] ve Tarık b. Muhaffız b. Sa’lebe gibi ünlü isimler de bulunmaktaydı.<ref>Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 416.</ref> Tıpkı bazı rivayetlere göre Zahr b. Kays da onlarla birlikteydi.<ref>Deyneveri, Ahbaru’t-Tavil, s. 384, 385.</ref>
* '''Görevlilerin Davranışları:''' İbni A’sam ve Harezmi’nin naklettiğine göre, Ubeydullah b. Ziyad’ın memurları esirleri Kufe’den Şam’a kadar üstü açık ve perdesiz tahtırevanlarla bir şehirden bir şehre bir yerden başka bir yere götürmekteydiler. Öyle ki memurlar esirlere, Deylem ve Türk (kafir) esirlere davranıldığı gibi davranmaktaydılar.<ref>İbn A’sam, Kitabu’l-Futuh, c. 5, s. 127.</ref>-<ref>Harezmi, Maktelu’l-Hüseyin, c. 2, s. 55, 56.</ref>
* '''Görevlilerin Davranışları:''' İbni A’sam ve Harezmi’nin naklettiğine göre, [[Ubeydullah İbn Ziyad|Ubeydullah b. Ziyad]]’ın memurları esirleri [[Kufe]]’den Şam’a kadar üstü açık ve perdesiz tahtırevanlarla bir şehirden bir şehre bir yerden başka bir yere götürmekteydiler. Öyle ki memurlar esirlere, Deylem ve Türk (kafir) esirlere davranıldığı gibi davranmaktaydılar.<ref>İbn A’sam, Kitabu’l-Futuh, c. 5, s. 127.</ref>-<ref>Harezmi, Maktelu’l-Hüseyin, c. 2, s. 55, 56.</ref>
* '''İmam Seccad’ın (a.s) nakli:''' İmam Seccad’dan (a.s) nakledilen bir rivayette hükümet görevlileri esirlere şöyle davranmışlardır:
* '''İmam Seccad’ın (a.s) nakli:''' [[İmam Seccad (a.s)|İmam Seccad]]’dan (a.s) nakledilen bir rivayette hükümet görevlileri esirlere şöyle davranmışlardır:
:“Bizi üstünde ahşaptan yapılmış ve altında bir şey olmayan mahvenin üzerine çelimsiz ve topal bir deveye bindirdiler. İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başı mızrağa geçirilmiş, ailemizin kadınları arkamız sıra gelmekte ve mızraklar çevremizi kuşatmışlardı. Eğer içimizden birisinin gözünden bir damla yaş akarsa, mızrakla başına vururlardı. Bu şekilde Şam’a vardık. Şam’a vardığımızda birisi ‘Ey Şam halkı! Bunlar lanete uğramışların esir aileleridir’ diye bağırmaya başladı.”<ref>Seyyid İbni Tavsu, el-İkbal, c. 3, s. 89.</ref>
:“Bizi üstünde ahşaptan yapılmış ve altında bir şey olmayan mahvenin üzerine çelimsiz ve topal bir deveye bindirdiler. [[İmam Hüseyin (aleyhi selam)|İmam Hüseyin]]’in (a.s) kesik başı mızrağa geçirilmiş, ailemizin kadınları arkamız sıra gelmekte ve mızraklar çevremizi kuşatmışlardı. Eğer içimizden birisinin gözünden bir damla yaş akarsa, mızrakla başına vururlardı. Bu şekilde Şam’a vardık. Şam’a vardığımızda birisi ‘Ey Şam halkı! Bunlar lanete uğramışların esir aileleridir’ diye bağırmaya başladı.”<ref>Seyyid İbni Tavsu, el-İkbal, c. 3, s. 89.</ref>


=== Şam’da ===
=== Şam’da ===
* Şehrin Süslenmesi: [[Yezit]], esirler şehre girdiklerinde şehrin süslenmiş olması için emir vermişti. [[Sehl b. Saad Saidi]], esirler şehre girerken şehrin süslendiğini ve halkın şenlikler ve kutlamalar yaptığını nakledenlerden biridir.<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 230.</ref>
* Şehrin Süslenmesi: [[Yezit]], esirler şehre girdiklerinde şehrin süslenmiş olması için emir vermişti. [[Sehl b. Saad Saidi]], esirler şehre girerken şehrin süslendiğini ve halkın şenlikler ve kutlamalar yaptığını nakledenlerden biridir.<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 230.</ref>
* '''Şehre Giriş Günü:''' Tarihi kaynakların naklettiğine göre şehitlerin kesik başı Safer ayının birinci günü gerçekleşmiştir.<ref>Ebu Reyhan Biruni, Asaru’l-Bakiye, s. 331.</ref> Bugün esirleri Tuma veya Saat kapısından içeri almışlar ve şehrin en büyük camisinin girişindeki alanda sergilemişlerdir.<ref>İbni A’sam, Kitabu’l-Futuh, c. 5, s. 129, 130.</ref>
* '''Şehre Giriş Günü:''' Tarihi kaynakların naklettiğine göre şehitlerin kesik başı [[Safer]] ayının birinci günü gerçekleşmiştir.<ref>Ebu Reyhan Biruni, Asaru’l-Bakiye, s. 331.</ref> Bugün esirleri Tuma veya Saat kapısından içeri almışlar ve şehrin en büyük camisinin girişindeki alanda sergilemişlerdir.<ref>İbni A’sam, Kitabu’l-Futuh, c. 5, s. 129, 130.</ref>
* '''Yezid’e Rapor Verilmesi:''' memurlar esirleri Şam sokaklarında gezdirdikten sonra, [[Yezid]]’in sarayına götürdüler.<ref>Tarih-i Taberi, c. 5, s. 460.</ref> Zahr b. Kays, diğer memurların sözcüsü unvanı ile [[Kerbela vakıası]]nı Yezid’e rapor etti.<ref>Tarih-i Taberi, c. 5, s. 461.</ref> Nakledilen rivayetlere göre esirleri birbirlerine bağlı bir şekilde Yezid’in sarayına götürmüşlerdir.<ref>Luhuf, s. 213.</ref> Bu sırada Fatıma binti Hüseyin (a.s) şöyle demiştir: “Ey Yezid! [[Resulullah]]’ın kızlarının esir edilmeleri yakışıyor mu? Bu esnada oradakiler ve Yezid'in ailesi ağlamıştır .<ref>İbni Nema, Mesiru’l-Ahzan, s. 99.</ref>
* '''Yezid’e Rapor Verilmesi:''' Memurlar esirleri Şam sokaklarında gezdirdikten sonra, [[Yezid]]’in sarayına götürdüler.<ref>Tarih-i Taberi, c. 5, s. 460.</ref> Zahr b. Kays, diğer memurların sözcüsü unvanı ile [[Kerbela vakıası]]nı Yezid’e rapor etti.<ref>Tarih-i Taberi, c. 5, s. 461.</ref> Nakledilen rivayetlere göre esirleri birbirlerine bağlı bir şekilde Yezid’in sarayına götürmüşlerdir.<ref>Luhuf, s. 213.</ref> Bu sırada [[Fatıma binti Hüseyin]] (a.s) şöyle demiştir: “Ey Yezid! [[Resulullah]]’ın kızlarının esir edilmeleri yakışıyor mu? Bu esnada oradakiler ve Yezid'in ailesi ağlamıştır .<ref>İbni Nema, Mesiru’l-Ahzan, s. 99.</ref>
* '''Yezid’in esirlerin yanında İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başına davranışı:''' Yezid, İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını altından bir kaba koymuş<ref>Harezmî, c. 2, s. 64.</ref> ve bir ağaç parçası ile ona vurmuştur.<ref>Yakubi, c. 2, s. 64.</ref> İmam Hüseyin’in (a.s) kızları Sakine ve Fatıma bu durumu görünce öyle feryat etmişlerdir ki Yezid’in kadınları ve Muaviye’nin kızları da ağlamıştır.<ref>İbni Esir, Kamil, c. 2, s. 577.</ref> [[İmam Rıza]]’dan (a.s) nakledilen bir rivayette Yezid, İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını bir leğene koymuş ve yemek masası üstüne koyarak  adamları ile birlikte yemek yemiştir. Sonra leğenin üstüne satranç masası koyarak üstünde satranç oynamıştır. Oynadıkları kişilere karşı galip geldiğinde arpa suyu (bira) ile dolu kadehi kaldırarak içmiş ve artakalanı kesik başın olduğu leğenin yanına serpmiştir.<ref>Saduk, Uyun-u Ahbar er-Rıza, c. 1, s. 25, h. 50.</ref>
* '''Yezid’in esirlerin yanında İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başına davranışı:''' Yezid, [[İmam Hüseyin]]’in (a.s) kesik başını altından bir kaba koymuş<ref>Harezmî, c. 2, s. 64.</ref> ve bir ağaç parçası ile ona vurmuştur.<ref>Yakubi, c. 2, s. 64.</ref> İmam Hüseyin’in (a.s) kızları Sakine ve Fatıma bu durumu görünce öyle feryat etmişlerdir ki Yezid’in kadınları ve Muaviye’nin kızları da ağlamıştır.<ref>İbni Esir, Kamil, c. 2, s. 577.</ref> [[İmam Rıza]]’dan (a.s) nakledilen bir rivayette Yezid, İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını bir leğene koymuş ve yemek masası üstüne koyarak  adamları ile birlikte yemek yemiştir. Sonra leğenin üstüne satranç masası koyarak üstünde satranç oynamıştır. Oynadıkları kişilere karşı galip geldiğinde arpa suyu (bira) ile dolu kadehi kaldırarak içmiş ve artakalanı kesik başın olduğu leğenin yanına serpmiştir.<ref>Saduk, Uyun-u Ahbar er-Rıza, c. 1, s. 25, h. 50.</ref>
* '''Oradakilerin İtirazları:''' orada bulunanlardan bazıları Yezid’in davranışlarına itiraz etmiştir. İtiraz edenlerden birisi de Mervan b. Hakem’in kardeşi Yahya b. Hakem’dir. Bu hareketinden dolayı Yezid, Yahya’nın göğsüne yumrukla vurmuştur.<ref>Tabari, c. 5, s. 465.</ref> Ebu Berze Eslemi de itiraz etmiş ve Yezid’in emri ile oradan dışarı atılmıştır.<ref>Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 416.</ref>
* '''Oradakilerin İtirazları:''' orada bulunanlardan bazıları Yezid’in davranışlarına itiraz etmiştir. İtiraz edenlerden birisi de Mervan b. Hakem’in kardeşi Yahya b. Hakem’dir. Bu hareketinden dolayı Yezid, Yahya’nın göğsüne yumrukla vurmuştur.<ref>Tabari, c. 5, s. 465.</ref> Ebu Berze Eslemi de itiraz etmiş ve Yezid’in emri ile oradan dışarı atılmıştır.<ref>Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 416.</ref>
* '''Konuşmalar:''' Şam’da yaşananların ardından İmam Seccad (a.s) ve Hz. Zeynep (s.a) kamuoyunun düşüncesini değiştirmek için konuşmalar yapmışlardır. Bu konuşmalar, İmam Seccad ve [[Hz. Zeyneb'in (s.a) Şam'daki Hutbesi|Hz. Zeyneb’in hutbeleri]] diye meşhurdur.
* '''Konuşmalar:''' Şam’da yaşananların ardından [[İmam Seccad (a.s)]] ve [[Hz. Zeynep (s.a)]] kamuoyunun düşüncesini değiştirmek için konuşmalar yapmışlardır. Bu konuşmalar, İmam Seccad ve [[Hz. Zeyneb'in (s.a) Şam'daki Hutbesi|Hz. Zeyneb’in hutbeleri]] diye meşhurdur.
* '''Kaldıkları yer:''' Tarihi ve hadis kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla İmam Hüseyin’in (a.s) Ehlibeyti Şam’da esir kaldığı süre zarfında iki yerde ikamet etmişlerdir. İlk olarak Şam’ın harabeleri<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 231, h. 4.</ref> diye meşhur olan tavanı olmayan yıkık bir harabede<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 179.</ref> ki Hz. Rukayye’nin olayı burada yaşanmıştır. Esirler iki gün boyunca bu harabede kalmışlardır.<ref>Safar, Basairu’d-Derecat, s. 339.</ref> Ancak Hz. İmam Zeynel Abidin ve Hz. Zeyneb’in konuşmalarının ardından kamuoyunun düşüncesi onların lehine dönmüş ve bu sebeple Yezid’in sarayının yakınlarında bir eve taşınmalarına neden olmuştur.<ref>Şeyh Mufid, İrşad, c. 2, s. 122.</ref>
* '''Kaldıkları yer:''' Tarihi ve hadis kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla İmam Hüseyin’in (a.s) [[Ehlibeyt (a.s)|Ehlibeyti]] Şam’da esir kaldığı süre zarfında iki yerde ikamet etmişlerdir. İlk olarak Şam’ın harabeleri<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 231, h. 4.</ref> diye meşhur olan tavanı olmayan yıkık bir harabede<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 179.</ref> ki [[Hz. Rukayye]]’nin olayı burada yaşanmıştır. Esirler iki gün boyunca bu harabede kalmışlardır.<ref>Safar, Basairu’d-Derecat, s. 339.</ref> Ancak [[İmam Seccad (a.s)|İmam Zeynel Abidin]] ve Hz. Zeyneb’in konuşmalarının ardından kamuoyunun düşüncesi onların lehine dönmüş ve bu sebeple [[Yezid bin Muaviye|Yezid]]’in sarayının yakınlarında bir eve taşınmalarına neden olmuştur.<ref>Şeyh Mufid, İrşad, c. 2, s. 122.</ref>
* '''Kaldıkları Süre:''' Tarihçilerin çoğu esirlerin Şam’da kaldıkları süreyi üç gün olarak vermişlerdir<ref>Tabari, c. 5, s. 462; Harezmî, c. 2, s. 74.</ref> Ancak İmaduddin Taberi bu süreyi 7 gün<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 302.</ref> ve Seyyid İbni Tavus 1 ay olarak belirtmiştir.<ref>El-İkbalu’l-A’malu’l-Hasanet, c. 3, s. 101.</ref> Elbette belirttiği görüşün zayıf olduğunu açıklamıştır.
* '''Kaldıkları Süre:''' Tarihçilerin çoğu esirlerin Şam’da kaldıkları süreyi üç gün olarak vermişlerdir<ref>Tabari, c. 5, s. 462; Harezmî, c. 2, s. 74.</ref> Ancak İmaduddin Taberi bu süreyi 7 gün<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 302.</ref> ve Seyyid İbni Tavus 1 ay olarak belirtmiştir.<ref>El-İkbalu’l-A’malu’l-Hasanet, c. 3, s. 101.</ref> Elbette belirttiği görüşün zayıf olduğunu açıklamıştır.


Anonim kullanıcı