İçeriğe atla

Mikdad bin Amr: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Bagir
Değişiklik özeti yok
imported>Bagir
Değişiklik özeti yok
2. satır: 2. satır:


{{Infobox
{{Infobox
  |name        = Mikdad bin Amr
  |name        = Mikdâd b. Amr
  |bodystyle    =
  |bodystyle    =


9. satır: 9. satır:
  |subheaderstyle =
  |subheaderstyle =
  |title        =
  |title        =
  |above        = Mikdad bin Amr
  |above        = Mikdâd b. Amr
  |subheader    =
  |subheader    =
  |subheader2  =
  |subheader2  =
23. satır: 23. satır:


  | label5 = Tam İsmi
  | label5 = Tam İsmi
  |  data5 =  Mikdad bin Amr bin Sa’lebe
  |  data5 =  Mikdâd b. Amr b. Sa‘lebe el-Kindî el-Behrânî
  | label7 = Konumu
  | label7 = Konumu
  |  data7 = Sahabe
  |  data7 = Sahâbî
| label8 = Doğum Tarihi
| label8 = Doğum Tarihi
  |  data8 = Hicretten 37 yıl önce
  |  data8 = Hicretten 37 yıl önce
  | label10 = Ölüm Tarihi
  | label10 = Ölüm Tarihi
  |  data10 = hicrî 33
  |  data10 = hicrî 33/milâdî 653
  | label11 = Defnedildiği Yer
  | label11 = Defnedildiği Yer
  |  data11 = [[Baki Mezarlığı]], [[Medine]]
  |  data11 = [[Baki Mezarlığı]], [[Medine]]
35. satır: 35. satır:
  |  data13 = İlk Müslümanlardan
  |  data13 = İlk Müslümanlardan
  | label14 = '''Ün ve Şöhreti'''
  | label14 = '''Ün ve Şöhreti'''
  |  data14 = Hz. Peygamberin Seçkin sahabesi ve Hz. Ali'nin Şii'lerinden oluşu
  |  data14 = Hz. Muhammed'in (s.a.a) seçkin sahabesi ve Hz. Ali'nin (a.s) Şiîlerinden oluşu
  | label15 = '''Katıldığı Savaşlar'''
  | label15 = '''Katıldığı Savaşlar'''
  |  data15 = Hz. Peygamberin tüm savaşları
  |  data15 = Hz. Peygamberin (s.a.a) tüm savaşları
}}
}}


{{İslam Tarihi}}
{{İslam Tarihi}}
'''Mikdad bin Esved''' diye meşhur olan '''Mikdad bin Amr''' ([[Arapça]]: '''المقداد بن عمرو''') [[Hz. Resulullah]]’ın ileri gelen ashabından, [[İmam Ali]]’nin (a.s) ilk [[Şia]]larından ve Hz. Peygamberin tüm savaşlarına katılan büyük sahabelerden biridir. Hz. Mikdad (r.a), Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) 4 kişi hakkında buyurduğu sevilmesi gereken kişilerden biridir.
'''Mikdâd b. Esved''' diye meşhur olan '''Mikdâd b. Amr''' ([[Arapça]]: '''المقداد بن عمرو''') [[Hz. Resulullah]]’ın (s.a.a) ileri gelen ashabından, [[İmam Ali]]’nin (a.s) ilk [[Şia]]larından ve Hz. Peygamberin tüm savaşlarına katılan büyük sahabelerden biridir. Hz. Mikdâd (r.a), Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) 4 kişi hakkında buyurduğu hadiste geçen sevilmesi gereken kişilerden biridir.


== Nesebi, Doğumu ve Ölümü ==
== Nesebi, Doğumu ve Ölümü ==
50. satır: 50. satır:
|bgcolor  = #F0E68C
|bgcolor  = #F0E68C
|halign    = left
|halign    = left
|quote    = '''Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:<br /> <font color=006400>'''“Allah, bana kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdad, Ebuzer ve Selman.”'''</font>
|quote    = '''Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur:<br /> <font color=006400>'''“Allah, bana kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdâd, Ebû Zer ve Selmân.”'''</font>
|source    = [[El-Gadir]], c. 9, s. 117.
|source    = [[El-Gadir]], c. 9, s. 117.
}}
}}
Mikdad bin Esved diye ünlenen Mikdad bin Amr bin Sa’lebe (Hicretten 37 yıl önce- [[hicrî]] 33) Medine yakınlarda vefat etmiş ve [[Medine]]’ye getirilerek orada defnedilmiştir.<ref>El-Emin, A’yanu’ş-Şia, c. 10, s. 134; Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 204; Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />
Mikdâd b. Esved diye ünlenen Mikdâd bin Amr bin Sa’lebe (Hicretten 37 yıl önce- [[hicrî]] 33) Medine yakınlarda vefat etmiş ve [[Medine]]’ye getirilerek orada defnedilmiştir.<ref>el-Emîn, A'yânü’ş-Şîa,, c. 10, s. 134; Belâzürî, Ensâbü’l-Eşrâf, c. 1, s. 204; Ziriklî, el-A'lâm, c. 7, s. 282.</ref><br />


[[Cahiliyet dönemi]]nde Hadramaut’ta sakin olan Mikdad, orada yaşanan düşmanlıktan dolayı [[Mekke]]’ye kaçmış ve orada Abduyagüs’ün evlatlığı olmuştur. Bundan dolayı kendisine Mikdad bin Esved demeye başlamışlardır. Ancak: ادْعُوهُمْ لِآبَائِهِمْ ; '''“Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın”''' ayeti kerimesi nazil olduktan sonra Mikdad bin Amr olarak anılmaya başlanmıştır.<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref>
[[Cahiliyet dönemi]]nde Hadramut’ta sakin olan Mikdâd, orada yaşanan düşmanlıktan dolayı [[Mekke]]’ye kaçmış ve orada Abdüyegûs’ün evlatlığı olmuştur. Bundan dolayı kendisine Mikdâd bin Esved demeye başlamışlardır. Ancak: ادْعُوهُمْ لِآبَائِهِمْ ; '''“Onları (evlat edindiklerinizi) babalarına nispet ederek çağırın”''' ayeti kerimesi nazil olduktan sonra Mikdâd bin Amr olarak anılmaya başlanmıştır.<ref>Ziriklî, el-A'lâm, c. 7, s. 282.</ref>


== Hz. Resulullah Dönemi ==
== Hz. Resulullah Dönemi (s.a.a) ==
Mikdad, Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kahraman sahabelerinden ve Müslümanlıklarını izhar eden ilk 7 kişiden biridir.<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />
Mikdâd, Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kahraman sahabelerinden ve Müslümanlıklarını izhar eden ilk 7 kişiden biridir.<ref>Ziriklî, el-A'lâm, c. 7, s. 282.</ref><br />


[[Habeşe]]’ye hicret eden üçüncü grup Müslümanlardandır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) hicret etmeden önce Mekke’ye dönmüş ve Mekke’den [[Medine]]’ye hicret etmiştir. Hz. Resulullah’ın (s.a.a) [[Bedir gazvesi]] dahil tüm savaşlarına katılmıştır.<ref>Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 205.</ref><br />
[[Habeşe]]’ye hicret eden üçüncü grup Müslümanlardandır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) hicret etmeden önce Mekke’ye dönmüş ve Mekke’den [[Medine]]’ye hicret etmiştir. Hz. Resulullah’ın (s.a.a) [[Bedir gazvesi]] dahil tüm savaşlarına katılmıştır.<ref>Belâzürî, Ensâbü’l-Eşrâf, c. 1, s. 205.</ref><br />


Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: ''“Allah, beni kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdad, Ebuzer ve Selman.”''<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: ''“Allah, beni kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdâd, Ebû Zer ve Selmân.”''<ref>Ziriklî, el-A'lâm, c. 7, s. 282.</ref><br />


Mikdad, [[Selman]], [[Ammar]] ve [[Ebu Zer]] Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanında ilk Şialar olarak tanınmışlardır.<ref>Nevbahti, Fireku’ş-Şia, s. 18; Şahabi, Edvar Fıkh, c. 2, s. 282.</ref>
Mikdâd, [[Selman]], [[Ammar]] ve [[Ebu Zer]] Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanında ilk Şîalar olarak tanınmışlardır.<ref>Nevbahtî, Fıraķu’ş-Şîa, s. 18; Şehâbî, Edvar Fıkh,, c. 2, s. 282.</ref>


== Osman Zamanında ==
== Osman Zamanında ==
Ünlü tarihçi [[Yakubi]] şöyle yazmaktadır: “bazılarının rivayet ettiğine göre [[Osman]], biati gerçekleşen o gün yatsı [[namaz]]ı için geç saatlerde önünde mum yaktıkları halde dışarı çıktı. Mikdad bin Amr onunla karşılaştı ve ona şöyle dedi: “Bu [[bidat]] de nedir?”<ref>Yakubi, Tarih Yakubi, c. 2, s. 54.</ref><br />
Ünlü tarihçi [[Yakubi]] şöyle yazmaktadır: “Bazılarının rivayet ettiğine göre [[Osman]], biati gerçekleşen o gün yatsı [[namaz]]ı için geç saatlerde önünde mum yaktıkları halde dışarı çıktı. Mikdâd bin Amr onunla karşılaştı ve ona şöyle dedi: “Bu [[bidat]] de nedir?”<ref>Yakûbî, Târîhu’l-Ya'kûbî, c. 2, s. 54.</ref><br />


Yakubi devamında şöyle yazmaktadır: “Bazı insanlar Ali bin Ebu Talib’i (a.s) kabul etmiş ve Osman’a kötü sözler söylüyorlardı. Birisinden rivayet edildiğine göre o kişi şöyle diyordu: ‘Allah Resulünün (s.a.a) mescidinde oturmuştum birden dizleri üzerine oturmuş ve sanki dünyalar onunmuş ve kaybetmiş gibi sızlanarak şöyle diyen birini gördüm:<br />
Yakûbî devamında şöyle yazmaktadır: “Bazı insanlar Ali bin Ebu Talib’i (a.s) kabul etmiş ve Osman’a kötü sözler söylüyorlardı. Birisinden rivayet edildiğine göre o kişi şöyle diyordu: ‘Allah Resulünün (s.a.a) mescidinde oturmuştum birden dizleri üzerine oturmuş ve sanki dünyalar onunmuş ve kaybetmiş gibi sızlanarak şöyle diyen birini gördüm:<br />


:“[[Kureyş]]’e hayret doğrusu! Hilafeti Peygamberin [[Ehlibeyt]]inden aldılar. Oysa onlar ilk müminler, Peygamberin amcaoğlu, insanların en bilgilisi, [[Allah]]’ın dininde en fakih olan, [[İslam]] yolunda en çok güçlük çeken, yolu en iyi tanıyan, sıratı müstakime herkesten daha iyi hidayet edicidir. Allah’a andolsun ki tahir ve pak olan, hidayet edici ve [[hidayet]] bulmuşlardan hilafeti çaldılar. Ne ümmetin maslahatını ne de gidişatta doğru ve hak olanı istediler. Lakin onlar dünyayı [[ahiret]]e tercih ettiler. Öyleyse zalimler topluluğunun canı cehenneme, helak olsunlar.”<br />
:“[[Kureyş]]’e hayret doğrusu! Hilafeti Peygamberin [[Ehlibeyt]]inden aldılar. Oysa onlar ilk müminler, Peygamberin amca oğlu, insanların en bilgilisi, [[Allah]]’ın dininde en fakih olan, [[İslam]] yolunda en çok güçlük çeken, yolu en iyi tanıyan, sıratı müstakime herkesten daha iyi hidayet edicidir. Allah’a ant olsun ki tahir (temiz) ve pak olan, hidayet edici ve [[hidayet]] bulmuşlardan hilafeti çaldılar. Ne ümmetin maslahatını ne de gidişatta doğru ve hak olanı istediler. Lakin onlar dünyayı [[ahiret]]e tercih ettiler. Öyleyse zalimler topluluğunun canı cehenneme, helak olsunlar.”<br />


Sonra ikisine doğru yaklaştım ve şöyle dedim:<br />
Sonra ikisine doğru yaklaştım ve şöyle dedim:<br />
77. satır: 77. satır:
— Allah sana rahmet etsin, sen kimsin ve bu adam kim?<br />
— Allah sana rahmet etsin, sen kimsin ve bu adam kim?<br />


— Dedi ki: Ben, Mikdad bin Amr’ım ve bu da Ali bin Ebu Talip’tir.<br />
— Dedi ki: Ben, Mikdâd bin Amr'ım ve bu da Ali bin Ebu Talip’tir.<br />


— Dedim ki: “Bu iş için kıyam etmez misiniz? Ben de sizinle kıyam edeyim.<br />
— Dedim ki: “Bu iş için kıyam etmez misiniz? Ben de sizinle kıyam edeyim.<br />
83. satır: 83. satır:
— Dedi ki: Ey benim kardeşimin oğlu! Bu iş için bir veya iki kişi yeterli değildir.<br />
— Dedi ki: Ey benim kardeşimin oğlu! Bu iş için bir veya iki kişi yeterli değildir.<br />


Sonra dışarı çıktım. Dışarıda Ebu Zer’i gördüm ve olayı ona anlattım. O da şöyle dedi: “Mikdad kardeşim doğru söylemiş.” Sonra [[Abdullah bin Mesud]]’un yanına gittim ve durumu ona da anlattım. O da şöyle dedi: “Bize de söylendi ve bizler bir kusur da bulunmadık.”<ref>Yakubi, Tarih Yakubi, c. 2, s. 54, 55.</ref>
Sonra dışarı çıktım. Dışarıda Ebû Zer’i gördüm ve olayı ona anlattım. O da şöyle dedi: “Mikdâd kardeşim doğru söylemiş.” Sonra [[Abdullah bin Mesud]]’un yanına gittim ve durumu ona da anlattım. O da şöyle dedi: “Bize de söylendi ve bizler bir kusur da bulunmadık.”<ref>Yakûbî, Târîhu’l-Ya'kûbî, c. 2, s. 54, 55.</ref>


== Kaynakça ==
== Kaynakça ==
{{Kaynakça|2}}
{{Kaynakça|2}}
=== Bibliyografi  ===
=== Bibliyografi  ===
* el-Emin, Seyyid Muhsin, A’yanu’ş-Şia, tahkik ve tahric: Hasan el-Emin, Beyrut, Daru’t-Taarif lil-Matbuaat, m. 1983.
* el-Emîn, Seyyid Muhsin, A'yânü’ş-Şîa, tahkik ve tahric: Hasan el-Emîn, , Beyrut, Daru’t-Taarif, m. 1983.
* el-Emini, Abdulhüseyin, el-Gadir fi’l-Kitab ve’s-Sünnet ve’l-Edeb, c. 9, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-Arabi, m. 1977.
* el-Emînî, Abdülhüseyin Şerefüddin, el-Gadîr fi'l-kitâbi ve's-sünne ve'l-edeb, c. 9, Beyrut, Dârü'l-Kütübi'l-Arabî, m. 1977.
* el-Belazuri, Ahmed bin Yahya bin Cabir, Ensabu’l-Eşraf, tahkik: Muhammed Hamidullah, Mısır, Daru’l-Maarif, m. 1959.
* el-Belâzürî, Ahmed b. Yahyâ, Ensâbü’l-Eşrâf, tahkik: Muhammed Hamîdullah, Mısır, Dârü'l-Maârif, m. 1959.
* Ez-Zerkuli, Hayrettin, el-İ’lam, c. 7, Daru’l-İlm Lil-Melayin, m. 1980.
* ez-Ziriklî, Muhammed Hayrüddîn , el-A'lâm, c. 7, Dârü'l-İlm lil Melâyîn, m. 1980.
* Şahabi, Mahmud, Edvar Fıkıh, Tahran, Vezarat Ferheng ve İrşad İslami, ş. 1366.
* Şehâbî, Mahmut, Edvar Fıkıh, Tahran, Vezarat Ferheng ve İrşad İslami, ş. 1366.
* en-Nevbahti, el-Hasan bin Musevi, Fireku’ş-Şia, Beyrut, Daru’l-Evda, m. 1984.
* en-Nevbahtî, Hasan b. Mûsâ, Fıraķu’ş-Şîa, Beyrut, Dârü'l-Evda, m. 1984.
* Yakubi, Tarihi Yakubi, tercüme: Muhammed İbrahim Ayeti, Tahran, ikinci baskı, ş. 1391.
* Yakûbî, Ahmed b. Ebî Ya‘kūb İshâk, Târîhu’l-Ya'kûbî, tercüme: Muhammed İbrahim Ayeti, Tahran, ikinci baskı, ş. 1391.


{{Şurtetu'l-Hamis}}
{{Şurtetu'l-Hamis}}
Anonim kullanıcı