İçeriğe atla

Mikdad bin Amr: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Zuhdi
Değişiklik özeti yok
imported>Zuhdi
Değişiklik özeti yok
38. satır: 38. satır:
|}
|}
{{İslam Tarihi}}
{{İslam Tarihi}}
'''Mikdad bin Esved''' diye meşhur olan '''Mikdad bin Amr''' ([[Arapça]]: المقداد بن عمرو) Hz. Resulullah’ın ileri gelen ashabından, İmam Ali’nin (a.s) ilk Şialarından ve Hz. Peygamberin tüm savaşlarına katılan büyük sahabelerden biridir. Hz. Mikdad (r.a), Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) 4 kişi hakkında buyurduğu sevilmesi gereken kişilerden biridir.
'''Mikdad bin Esved''' diye meşhur olan '''Mikdad bin Amr''' ([[Arapça]]: المقداد بن عمرو) [[Hz. Resulullah]]’ın ileri gelen ashabından, [[İmam Ali]]’nin (a.s) ilk [[Şia]]larından ve Hz. Peygamberin tüm savaşlarına katılan büyük sahabelerden biridir. Hz. Mikdad (r.a), Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) 4 kişi hakkında buyurduğu sevilmesi gereken kişilerden biridir.


== Nesebi, Doğumu ve Ölümü ==
== Nesebi, Doğumu ve Ölümü ==
{{quote box
{{quote box
|width    = 20em
|width    = 18em
|border    = 2px
|border    = 2px
|align    = right
|align    = right
52. satır: 52. satır:
Mikdad bin Esved diye ünlenen Mikdad bin Amr bin Sa’lebe (Hicretten 37 yıl önce- hicrî 33) Medine yakınlarda vefat etmiş ve Medine’ye getirilerek orada defnedilmiştir.<ref>El-Emin, A’yanu’ş-Şia, c. 10, s. 134; Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 204; Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />
Mikdad bin Esved diye ünlenen Mikdad bin Amr bin Sa’lebe (Hicretten 37 yıl önce- hicrî 33) Medine yakınlarda vefat etmiş ve Medine’ye getirilerek orada defnedilmiştir.<ref>El-Emin, A’yanu’ş-Şia, c. 10, s. 134; Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 204; Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />


Cahiliyet döneminde Hadramaut’ta sakin olan Mikdad, orada yaşanan düşmanlıktan dolayı Mekke’ye kaçmış ve orada Abduyagüs’ün evlatlığı olmuştur. Bundan dolayı kendisine Mikdad bin Esved demeye başlamışlardır. Ancak: ادْعُوهُمْ لِآبَائِهِمْ ; '''“Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın”''' ayeti kerimesi nazil olduktan sonra Mikdad bin Amr olarak anılmaya başlanmıştır.<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref>
[[Cahiliyet dönemi]]nde Hadramaut’ta sakin olan Mikdad, orada yaşanan düşmanlıktan dolayı [[Mekke]]’ye kaçmış ve orada Abduyagüs’ün evlatlığı olmuştur. Bundan dolayı kendisine Mikdad bin Esved demeye başlamışlardır. Ancak: ادْعُوهُمْ لِآبَائِهِمْ ; '''“Onları (evlât edindiklerinizi) babalarına nisbet ederek çağırın”''' ayeti kerimesi nazil olduktan sonra Mikdad bin Amr olarak anılmaya başlanmıştır.<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref>
== Hz. Resulullah Dönemi ==
== Hz. Resulullah Dönemi ==
Mikdad, Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kahraman sahabelerinden ve Müslümanlıklarını izhar eden ilk 7 kişiden biridir.<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />
Mikdad, Hz. Resulullah’ın (s.a.a) kahraman sahabelerinden ve Müslümanlıklarını izhar eden ilk 7 kişiden biridir.<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />


Habeşe’ye hicret eden üçüncü grup Müslümanlardandır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) hicret etmeden önce Mekke’ye dönmüş ve Mekke’den Medine’ye hicret etmiştir. Hz. Resulullah’ın (s.a.a) Bedir gazvesi dahil tüm savaşlarına katılmıştır.<ref>Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 205.</ref><br />
[[Habeşe]]’ye hicret eden üçüncü grup Müslümanlardandır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) hicret etmeden önce Mekke’ye dönmüş ve Mekke’den [[Medine]]’ye hicret etmiştir. Hz. Resulullah’ın (s.a.a) Bedir gazvesi dahil tüm savaşlarına katılmıştır.<ref>Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 205.</ref><br />


Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah, beni kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdad, Ebuzer ve Selman.”<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />
Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: ''“Allah, beni kendisinin de sevdiği dört kişiyi sevmem için emirde bulundu: Ali, Mikdad, Ebuzer ve Selman.”''<ref>Zerkuli, el-İ’lam, c. 7, s. 282.</ref><br />


Mikdad, Selman, Ammar ve Ebuzer Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanında ilk Şialar olarak tanınmışlardır.<ref>Nevbahti, Fireku’ş-Şia, s. 18; Şahabi, Edvar Fıkh, c. 2, s. 282.</ref>
Mikdad, [[Selman]], [[Ammar]] ve [[Ebu Zer]] Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanında ilk Şialar olarak tanınmışlardır.<ref>Nevbahti, Fireku’ş-Şia, s. 18; Şahabi, Edvar Fıkh, c. 2, s. 282.</ref>
== Osman Zamanında ==
== Osman Zamanında ==
Ünlü tarihçi Yakubi şöyle yazmaktadır: “bazılarının rivayet ettiğine göre Osman, biati gerçekleşen o gün yatsı namazı için geç saatlerde önünde mum yaktıkları halde dışarı çıktı. Mikdad bin Amr onunla karşılaştı ve ona şöyle dedi: “Bu bidat de nedir?”<ref>Yakubi, Tarih Yakubi, c. 2, s. 54.</ref><br />
Ünlü tarihçi [[Yakubi]] şöyle yazmaktadır: “bazılarının rivayet ettiğine göre [[Osman]], biati gerçekleşen o gün yatsı [[namaz]]ı için geç saatlerde önünde mum yaktıkları halde dışarı çıktı. Mikdad bin Amr onunla karşılaştı ve ona şöyle dedi: “Bu [[bidat]] de nedir?”<ref>Yakubi, Tarih Yakubi, c. 2, s. 54.</ref><br />


Yakubi devamında şöyle yazmaktadır: “İnsanlar Ali bin Ebu Talib’i (a.s) kabul etmiş ve Osman’a kötü sözler söylüyorlardı. Birisinden rivayet edildiğine göre o kişi şöyle diyordu: ‘Allah Resulünün (s.a.a) mescidinde oturmuştum birden dizleri üzerine oturmuş ve sanki dünyalar onunmuş ve kaybetmiş gibi sızlanarak şöyle diyen birini gördüm:<br />
Yakubi devamında şöyle yazmaktadır: “İnsanlar Ali bin Ebu Talib’i (a.s) kabul etmiş ve Osman’a kötü sözler söylüyorlardı. Birisinden rivayet edildiğine göre o kişi şöyle diyordu: ‘Allah Resulünün (s.a.a) mescidinde oturmuştum birden dizleri üzerine oturmuş ve sanki dünyalar onunmuş ve kaybetmiş gibi sızlanarak şöyle diyen birini gördüm:<br />


:“Kureyş’e hayret doğrusu! Hilafeti Peygamberin Ehlibeytinden aldılar. Oysa onlar ilk müminler, Peygamberin amcaoğlu, insanların en bilgilisi, Allah’ın dininde en fakih olan, İslam yolunda en çok güçlük çeken, yolu en iyi tanıyan, sıratı müstakime herkesten daha iyi hidayet edicidir. Allah’a andolsun ki tahir ve pak olan, hidayet edici ve hidayet bulmuşlardan hilafeti çaldılar. Ne ümmetin maslahatını ne de gidişatta doğru ve hak olanı istediler. Lakin onlar dünyayı ahirete tercih ettiler. Öyleyse zalimler topluluğunun canı cehenneme, helak olsunlar.”<br />
:“[[Kureyş]]’e hayret doğrusu! Hilafeti Peygamberin [[Ehlibeyt]]inden aldılar. Oysa onlar ilk müminler, Peygamberin amcaoğlu, insanların en bilgilisi, [[Allah]]’ın dininde en fakih olan, [[İslam]] yolunda en çok güçlük çeken, yolu en iyi tanıyan, sıratı müstakime herkesten daha iyi hidayet edicidir. Allah’a andolsun ki tahir ve pak olan, hidayet edici ve [[hidayet]] bulmuşlardan hilafeti çaldılar. Ne ümmetin maslahatını ne de gidişatta doğru ve hak olanı istediler. Lakin onlar dünyayı ahirete tercih ettiler. Öyleyse zalimler topluluğunun canı cehenneme, helak olsunlar.”<br />


Sonra ikisine doğru yaklaştım ve şöyle dedim:<br />
Sonra ikisine doğru yaklaştım ve şöyle dedim:<br />
78. satır: 78. satır:
— Dedi ki: Ey benim kardeşimin oğlu! Bu iş için bir veya iki kişi yeterli değildir.<br />
— Dedi ki: Ey benim kardeşimin oğlu! Bu iş için bir veya iki kişi yeterli değildir.<br />


Sonra dışarı çıktım. Dışarıda Ebu Zer’i gördüm ve olayı ona anlattım. O da şöyle dedi: “Mikdad kardeşim doğru söylemiş.” Sonra Abdullah bin Mesud’un yanına gittim ve durumu ona da anlattım. O da şöyle dedi: “Bize de söylendi ve bizler bir kusur da bulunmadık.”<ref>Yakubi, Tarih Yakubi, c. 2, s. 54, 55.</ref>
Sonra dışarı çıktım. Dışarıda Ebu Zer’i gördüm ve olayı ona anlattım. O da şöyle dedi: “Mikdad kardeşim doğru söylemiş.” Sonra [[Abdullah bin Mesud]]’un yanına gittim ve durumu ona da anlattım. O da şöyle dedi: “Bize de söylendi ve bizler bir kusur da bulunmadık.”<ref>Yakubi, Tarih Yakubi, c. 2, s. 54, 55.</ref>
== Kaynakça ==
== Kaynakça ==
{{Kaynakça|2}}
{{Kaynakça|2}}
Anonim kullanıcı