İçeriğe atla

Ebu Bekir: Revizyonlar arasındaki fark

imported>Moghaddami
imported>Moghaddami
40. satır: 40. satır:


== Mekke’de ==
== Mekke’de ==
Bazı Sünni kaynaklara göre, Ebu Bekir’in Kureyş arasındaki toplumsal konumundan dolayı, Mekke halkından bazıları onun Müslüman olmasından sonra Müslüman olmuştur: [[Osman bin Affan]], Zubeyr b. Avam, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebu Vakkas ve Talha b. Ubeydullah.<ref>İbn-i İshak, Siyre, s. 121; İbn-i Hişam, c. 1, s. 267, 268; İbn-i Habban, c. 1, s. 52, 53.</ref> Ancak bazıları bu rivayetlerde ve bu kişilerin Ebu Bekir’in tebliği ile Müslüman olmalarına kuşku duymaktadırlar. Örneğin Ebu Bekir’le [[Zübeyr]], Sa'd ve [[Talha]] arasında yaklaşık 20 yaş fark olduğu ve aralarındaki yakınlıktan dolayı, bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüşlerdir.<ref>Bkz. Taberi, Tarih, c. 2, s. 317.</ref> Ayrıca İbn-i Said’in<ref>Taberi, s. 124, 400.</ref> rivayetlerinin karşılaşmasıyla, Abdurrahman b. Avf'ın, Ebu Bekir’in daveti ile değil, Osman b. Maznun’la birlikte Müslüman olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni muhtemelen bu kişilerin [[Ömer]] tarafından belirlenen [[altı kişilik şura]]da olmaları ve sonradan gelen bazı ravilerce bazı hususlar da göz önünde bulundurularak, bunun Ebu Bekir’in yönlendirmesi ile olduğunu ileri sürmelerine neden olmuştur.<ref>İbn-i Sa’d, c. 3, s. 139</ref> Bu görüşü güçlü kılan neden ise, bazı kişileri (sahabeleri) bunlardan daha öncelikli kılan başka rivayetlerdir.<ref>Vat, 86-87; Bkz. EI: Zeryab, 115, 116.</ref><br />
Bazı Sünni kaynaklara göre, Ebu Bekir’in Kureyş arasındaki toplumsal konumundan dolayı, [[Mekke]] halkından bazıları onun [[Müslüman]] olmasından sonra Müslüman olmuştur: [[Osman bin Affan]], Zubeyr b. Avam, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebu Vakkas ve Talha b. Ubeydullah.<ref>İbn-i İshak, Siyre, s. 121; İbn-i Hişam, c. 1, s. 267, 268; İbn-i Habban, c. 1, s. 52, 53.</ref> Ancak bazıları bu rivayetlerde ve bu kişilerin Ebu Bekir’in tebliği ile Müslüman olmalarına kuşku duymaktadırlar. Örneğin Ebu Bekir’le [[Zübeyr]], Sa'd ve [[Talha]] arasında yaklaşık 20 yaş fark olduğu ve aralarındaki yakınlıktan dolayı, bunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığını ileri sürmüşlerdir.<ref>Bkz. Taberi, Tarih, c. 2, s. 317.</ref> Ayrıca İbn-i Said’in<ref>Taberi, s. 124, 400.</ref> rivayetlerinin karşılaşmasıyla, Abdurrahman b. Avf'ın, Ebu Bekir’in daveti ile değil, Osman b. Maznun’la birlikte Müslüman olduğu ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni muhtemelen bu kişilerin [[Ömer]] tarafından belirlenen [[altı kişilik şura]]da olmaları ve sonradan gelen bazı ravilerce bazı hususlar da göz önünde bulundurularak, bunun Ebu Bekir’in yönlendirmesi ile olduğunu ileri sürmelerine neden olmuştur.<ref>İbn-i Sa’d, c. 3, s. 139</ref> Bu görüşü güçlü kılan neden ise, bazı kişileri (sahabeleri) bunlardan daha öncelikli kılan başka rivayetlerdir.<ref>Vat, 86-87; Bkz. EI: Zeryab, 115, 116.</ref><br />


Müşriklerin Müslümanlara yönelik düşmanlıkları, işkence ve baskıları başlayınca, Ebu Bekir de bu durumdan muzdarip olmuştur. Ehlisünnet'in bazı kaynaklarında, Ebu Bekir’in müşriklerce yaralandığı belirtilmiştir.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 310; Ahmed b. Hambel, c. 2, s. 204.</ref> Müşriklerce başlatılan bu işkence ve baskılar ile Ben-i Haşim’in ihraç edilmesinin ardından, Ebu Bekir, Hz. Peygamberin (s.a.a) izni ile Habeşistan'a hicret etmeye karar vermiş, ancak İbn-i Duggunne’nin (Kureyş’in etkin kişilerinden) öneri ve himayesi ile Mekke’ye geri dönerek, açıkça tebliğde bulunmuştur. Bunun üzerine baskılar yeniden başlamıştır.<ref>İbn-i Hişam, c. 2, s. 11, 13; İbn-i Habban, c. 1, s. 67, 69.</ref> Bazıları Ebu Bekir’in Mekke’de kalmasının ve Habeşistan'a hicret etmemesinin nedenini, Teym kabilesinin (Ebu Bekir’in kabilesi) Hilful Füdul ile işkence ve baskılardan muaf tutulmasından dolayı olduğunu ileri sürmüş, ancak Ben-i Teym kabilesi istemediğinden veya bunu yapamadığından Müslüman olmuş olan kabile üyelerini koruyamamış<ref>İbn-i Habban, c. 1, s. 95.</ref> ve Ebu Bekir de baskılara maruz kalmış ve mecburen Habeşistan'a hicret etmeye kalkışmıştır.<ref>E1, 2.</ref><br />
Müşriklerin Müslümanlara yönelik düşmanlıkları, işkence ve baskıları başlayınca, Ebu Bekir de bu durumdan muzdarip olmuştur. Ehlisünnet'in bazı kaynaklarında, Ebu Bekir’in müşriklerce yaralandığı belirtilmiştir.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 310; Ahmed b. Hambel, c. 2, s. 204.</ref> Müşriklerce başlatılan bu işkence ve baskılar ile [[Ben-i Haşim]]’in ihraç edilmesinin ardından, Ebu Bekir, [[Hz. Peygamber]]in (s.a.a) izni ile Habeşistan'a hicret etmeye karar vermiş, ancak İbn-i Duggunne’nin (Kureyş’in etkin kişilerinden) öneri ve himayesi ile Mekke’ye geri dönerek, açıkça tebliğde bulunmuştur. Bunun üzerine baskılar yeniden başlamıştır.<ref>İbn-i Hişam, c. 2, s. 11, 13; İbn-i Habban, c. 1, s. 67, 69.</ref> Bazıları Ebu Bekir’in Mekke’de kalmasının ve Habeşistan'a hicret etmemesinin nedenini, Teym kabilesinin (Ebu Bekir’in kabilesi) Hilful Füdul ile işkence ve baskılardan muaf tutulmasından dolayı olduğunu ileri sürmüş, ancak Ben-i Teym kabilesi istemediğinden veya bunu yapamadığından Müslüman olmuş olan kabile üyelerini koruyamamış<ref>İbn-i Habban, c. 1, s. 95.</ref> ve Ebu Bekir de baskılara maruz kalmış ve mecburen Habeşistan'a hicret etmeye kalkışmıştır.<ref>E1, 2.</ref><br />


Bazı Sünni kaynaklara göre Ebu Bekir, mal varlığının bir bölümünü bağışlayarak, Müslüman olan 7 kişinin müşriklerin işkencelerinden kurtulmasını sağlamıştır. Bunu yaptığı için de babası Ebu Kuhafe tarafından kınanmıştır.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 340, 341; İbn-i Sa’d, c. 3, s. 230, 233.</ref>
Bazı Sünni kaynaklara göre Ebu Bekir, mal varlığının bir bölümünü bağışlayarak, Müslüman olan 7 kişinin müşriklerin işkencelerinden kurtulmasını sağlamıştır. Bunu yaptığı için de babası Ebu Kuhafe tarafından kınanmıştır.<ref>İbn-i Hişam, c. 1, s. 340, 341; İbn-i Sa’d, c. 3, s. 230, 233.</ref>
Anonim kullanıcı